19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet 2 DPT ülkemizin en büyük sorunu olan işsizliğe çözüm yollan aramaktadır. Şehirlerde kurulmakta olan sanayinin bugünkü insanlanmıza Iş yaratacak güçte olma dığı, artan nüfusa iş alanı açmasının da olanak dışı bulunduğu vurgulanmaktadır Özellikle önümüzdeki 5 yıl içinde, kırsal alandan öbür sektörlere iş gücü ahtarmanın söz honusu olamayacağı. kırsal alanda artan nüfusa, gene kırsal alanda iş bulunmasının zorunlu olduğu bildirilmektedir, Kırsal alandaki mevsimlik işsiz sayısmın 7.8 milyona ulaştığı önemle belirtilmektedir, Ormancılık alanında yaratılan iş gücü artışı, orman köylerindeki nüfus artışı ile karşılaştınldığmda, işlendirme oranının artmadığı, azaldığı saptanmıştır. Ormancıhkta öngörülen iş yaratma pro jelerinin tümünün gerçekleşmesi halinde, 1990 yılında orman köylerinin aktif erkeh nüfusunun ancah % 25'ine iş yaratılabileceği belirtiliyor. Aynı raporlarda, yaklaşmak ta olan bir tehlikeye de yer veriliyor ve «îşsizliğin toplumsal patlamalara yol açan bir olgu oluşunun yanında, orman köylüsü nün işsizliğinde ise, fazladan henüz patlamamış (Nötron bombası) ethinliğine benzer (orman varlığımızın yok oluşu) sonucu da söz honusudur» deniliyoı Bir ormancı olarak, DPT de çalışan v9 çok kısa bir özetini açıkladığımız bu raporları hazırlayanlara, çok teşekkür ediyo ruz. Uzun yıllardan beri yaklaşmakta olaa bu tehlikeyi. halkımıza ve aydınlarımıza anlatmaya çahştık ve *geün el birliği ila önlem alalım. tehlike daha fazla büyürse durduramayız, ne hadar erhen davranırsak o kadar başarılı oluruz» dedik. Ne ya~ zık ki, hemen her seferinde, dar görüşlülükle ve kuramsal (teorik) düsünceleıe saplanmakla suçlandık. Bugün DPT raporlarında, ormanlann tükenmekte olduğu belirtiliyor ve bu tükenmenin, orman köylüsü üzerinde, nötron bombası kadar zararlar yapacağı vurgulanıyor, Bu benzetmenin bir abartmadan iba ret olduğunu düşünenler ve açıklanan bu düşünceleri, hafife alanlar bulunabilir. Fa OLAYLAR VE GÖRÜŞLER rindedir. Arazisinin çölleşmesine seyirci ka lan ülkelerin düştüğü feci durumu, örneğin çeşitli Afriha ülkelerindeki insanların, özellikle çocukların, durumunu televizyonlarda görmekteyiz. (Aynı duruma düşmüş olan Çinliler, son yıllarda uyguladıkları sa niş çaplı projeler sayesinde. durumlannı düzeltmeye başladılar.) 20 TEMMUZ 1982 Kırsal Alandaki Nüfus ORMANLARIMIZIN YOK OLMAK ÜZERE OLDUĞU DEVLET PLANLAMA KURULU'NCA DA BELİRTİLDİ. KEÇİDEN ORMANI SÜRATLE KURTARMALIYIZ. Cumhuriyei Sahibi Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. adına NADİR NADİ Cenel Yayı« Müciürü: Müessese Müdürü: Ya?.ı Işlerı Müdürü Baıan v« Yayan HASAN CEMAL EMİNE UŞAKLIGİL OKAY GÖNENSİN. Cumhuriyei M»tbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. Post» Kutusu: 246 İStanbul Tel: 2097 03 (5 H»tJ Prof. Dr. Tahsin TOKMANOĞLU İ.Ü. Orman Fakültesi Öğretim Üyesî kat 30 yıldan daha uzun bir süreden beri. aynj konunun ıçmde bulunan ve ülkemizin hemen her kcşesini gormuş ve ıncelemiş ayrıca, konunun bilim yönüyle uğraşmakta olan bir kimse olarak, bu benzetme de herhangi bir abartmanın bulunmadjğı kanısını taşıyor ve bu konuyu açıklamak istiyor, ulkemizin geleceğini düşünen herkesin, bu dertlere. eğileceğini umuyoruz. Birçok kimse. ormanlanmızın tükenmekte olduğu tezini kabul etmemektedir. Yakın zamana kadar. iş başına gelen «iyim ser göruşlu» politikacılanmız, ormanlann Amenaiman Planlarına göre işletildiğini. artımdan daha fazla kesim yapılmadığını, yanan ormanlann yerinde orman yetiştiril diğmi. karamsarhğa kapılmanın doğru olmadığmı. sık sık söylemiş ve her seçim döneminden önce, orman suçlannı affeden yasalar çılıarmışlardır. Bu durumun doğal sonucu olarak da toprak erozyonu artmış verimli tarım alanlarını seller basmıştır. Orman içindeki veya yakraındaki her hangi bir ilçemize giderseniz, halkın büyük çoğunluğunun yakıt olarak odun kullandığını görürsünüz. İlçedeki konut sayısı belli olduğuna göre, yakılan odunun tamamının ne kadar olduğunu hesaplar ve yaklaşık bir değer bulabilirsiniz. İlçedeki Orman Bölge Şefliği'ne veya İşletme Müdürlügü'ne her yıl o ilçeye ne kadar yakacak odunun verildiğini sorarsanız, ÇOK nsanı insan yapan öylesine değerler vardır ki; aradan yüzyıllar geçse. bin yıüar da geçse, herkes saygı ile eğilir bu değerler karşısında. Hatta bu değerlere manmayan, eylemleriy ie bu cieğerüeri ayaklar ajtına alanlar bile; iş «lafa kaiınca, bu değerleri ve bu o'e£erlerin savunuculıığunu k'.mselere bırakmak isfemez ler Soknat'ın doğumundan (I. O 470) gunümüze 2.452 yıl. ölümür.cen (İ.Ö. 399) gunümüze 2:'8i yıl geçmiştir. Bu binlerce yıl içinde dünyamı7m çehıesi çok önemll ölçüde değişmiştir, 2500 yıl son raki dünyayı anlat» deselerdi, herhalde Sokrat da günü TIÜZ dünyasmı ve teknik gelişmişlik düzeyini betimlemektg güçlük çekerdi. Ancak b,u, 25Q0 yü boyunca değişmeyen şeyler de oldu; haklıhk gibi, güzellik gibi. ^erdem gjbi,,Jy4Uk gibi.. Ve kuşkusuz bu değerler karşısında haksızhk da, çirkinlik de, erdemsizlik de. kötülük de sürekli blçimde var oldu. Hatta kimsenin bunlan savunamamasına karşın. çogu zaman bunlar egemen oldu. Ancak hiç bir zaman kendi adlarma hüküm süremediler; haklüık, güzelllk, erdem adna egemen oldular. Buna ı.!andırmaya çalıştılar çevreif'rini ve kendilerini. küçük rakamlarla karşılaşırsınız. Bu durumda şu soru kafanıza takılır. Aradaki fark yani çizli lüketim nereden geliyor? Sorunun yanıtı gayet açıktır, çevredeki ormanlardan geltyor. iEn basit vatandaşımızın dahi gördüğü. bildiği bir gerçektir bu. 1981 yılında Orman Genel Müdürlüğün de yapılan bir çahşmayla. ülkemizdeki ge>çek odun tüketiminin, bugünkü ve geteceıc yıllardaki miktarlannın saptanmasına çalışılmıştır. Çahşmanın sonucu, çok iyimser düşüncelerle rapor haline getirilmiştir. Genel nüfusumuzun % 49,3'ünün odun yaktığı ve bunun da her 5 yılda % 3 oranında azalacağı kabul edilmiştir. Bu kabul edişe rağmen. her yıl tüketilecek odun miktanmn üretimden fazla otacaöı. aradaki farhm, yani gizli tüketim miktannm. devamh artacağı sonucuna varılmış, örneğin 2 bin yılında gizli tüketimin yaklaşık 15 milyon tona ulaşacağı hesap edümiştir. İyimser düşüncelere rağmen. ortaya çıkan bu rakamlann anlamı. yakın bir gelecekte ülke miz ormanlarının tamamı ile yok olacağı ve vatammızın çölleşeceği noktasında düğümlenmektedir. Bugün ormanı tüketerek ken dine iş bulan orman köylümüz o zaman tamamı ile işsiz kalacak ve çok daha zor koşullar altına girecektir. DPT'nin bu sonucu Nötron bombasının patlatılmasına benzetmesi. sözcüğünün tam anlamiyle ye Çıkar Yo! Yüzeysel bir göruşe göre; problemin çözümü son derece basittir. Ormanlann çoğaltılması. boş arazılere ağaç dikilmesi ga rekir. bunu da ormancılar yapsın. Ne yazık ki konu bu kadar basit deKil. boyutlan ormancılann gücünü çok aşmaktadır Örneğin; istatistiklere göre 20 milyondan fazla keçi ormanlarımızda ottamaktadır Eğimli yamaçlann yeşil örtüsünü. bu hayvanlar bir ustura gibi traşlamak tadırlar. Ne acıdır ki bu yaz güney Anadolu'da yaptığım bir gezide. büyük töretılerle kurulmuş Atatürk ormanımn içersin de. keçllerin otlamakta olduğunu gördüm. Keçiyi kaldırmadan ormanlarımızı kur taramayacaöırnızı. kafalarımıza yerlejtirmek zorundayız. Devletimizin önce heçiyi yok edecek projeler yapması, sonra orman yetiştirmeyi düşünmesi gerekir Ne yazık ki, ağaçlandırma projeleri görüyoruz, fakat keçilerin nasıl kaidınlacağına ait proieler Köremivoruz Gene istatistiklerımi^e göre: orman içinde ve bitisiğinde 10.5 milyon insan yasamaktadır. Bu insaniara başka geçlm olanağı sa&lanmadıtn sürece ormanları yems ye devam edeceklerdir. Bu insanlara şehir lerde ve sanayi bölgelerinde iş bulma olanağı da bu!unmadığına ı;öre. yapılacak i*ş Çinliler gibi. kırsal alanlardaki vprimi art tırıcı proieler yapmak ve uygulamaktır. Kırsal alanda çok sayıda gölet ve barai yapmah, kanallar açarak sulama şebekele n kurmalıvız. Ormanlarımızı ve otlak alanlanmızı verimli hale getirmeli, orman tüketerek yaşayan köylülerimizi. orman üreterek yasıyan insanlar durumuna getirmeliyiz. KALLIKLES Doğru. SOKHATES Arna hakSIZ'IK etmemeyi de haşara^ b:lecek midir' Yoksa haksıznk eden efendisine benze dıği ve de onun sayesinde büyüK hır itibar sa^ladığı 'çin boşaramayacak mıdır? Ben tersine onun elden geldığri kadar çok hakst7İık etmek v° buna kanüık ceza Körnifinek isteyeceğini sanıvcıuım Sen ne dersin' KALLİKLES Öy!e görüni'yor SOKRATES Demek ki. kötülüklerin en büyüğü onun benliğini saracak, güçlıi olusı: ve efendisini tak!ıt efmesi yüzünden de ruh ı hesta ve aşağıhk bir ruh olscaktırBu konuşmanın kaleme ahnma^ından gunümüze dek geçen 2500 silda denizlerin kimi kayalıklan eritmesine karşın, Sokrates'in savundu ğu değerlerhiç yıpranmamıştır. Günümürün en usta bilim kurgucusu bile. bundan 2500 yıl sonrasındaki dünyayı betimleyemez. Ama teknik gelışmişlik, coğrafi yapı, vb.. nesnel açılardan nasıl bir dünya olursa olsun; haksızın karşısında hakh. erdemsizl'ğin karşısmda erdem, çirkinin karşısında güzel, kötünün karşısında iyi: her zaman var olacak ve bu kayga sonsuza dek sürecektir. C) EFLATUN II: Gorgias çev. Sema R. GOzelsen. Mehmet Rifat, Hürriyet Yayınlan, İst. 1073, s: 392 vd. BÜROLAB • ANKARA:KonurSokakno.24/4Yenişehir Tel' 17 58 2517 58 66ldare: 18 33 35 • İ2MİR: • ADANA: HnlitZiya Bulvarı No:65/3 T«l. 2547 0913 1230 Atıtürk C«dde*!, Türk Hıv« Kurumulşh»"' T«l:1455019731 Ormanlanmız Tükeniyor mu? TAKVtM İMSAK OÜNES 20 Temmuz 19« ÖÛLE 13.20 İKİNDİ H.18 AKŞAM 20.37 YATSf. 22.32 3.30 5.43 f5QV10nCE) CCumhuriyet taaaTB^J 20 TEMMUZ 1932 Ankara 19 (Telefonla> Dll heyetl reist ve umumi kâtibl Yaıova'da heyetin süratle kurulması ve tallmat DÎL HEYETÎ İŞE BASLIYOR S nameslnin hazırlanması tle meşgul olmaktadırlar. Dil heyeti yakmda işe başlayacaktır. zuu üzerinde bir kont'erans verilecektir. Emlne Saffet Hanım, konferansın sonunda sorulacak suallere cevap verecektir. BurhanlARFAD Imar Affı Dolayısıyla tmar ve Iskân Bakanhğı'nm toptan 'îmar affı'nı engellemek için. kaçak yapılmış çatı ve çeknıe katları bağışlayan bir formül şu günlerde yeniden gündeme getirildi. Bu satırlann yazildığı günlerde son hazırhklan yapılmaktaydı. 1978 ekim ayında bu kösede yayınladığim ya zıda 'Uata mı. Yolsuzluk mu*?' başhğını kullanmış ve Falih Rıfkı Atay'm 'Çankaya' kitabmdan alıntı yapmıştım: Türkler'in şehirciliği mi? Yünişehir taraflannda gördüğünüz bir Avrupalı şehircinin planıdır. Ve dev bir parmak, dağ mahallesini aösterir gibi olur. Onların medeniyeti ve kulturü işte bul Kusur halhta mı? Hayır. bizım şehircilik anlayısımızda. Bir dönüm içinde bir feır^evi disiplirtinu göre bir metre arsa flyatımn bir Urada karar feıidığını düşünürseniz. aynı yerde bltişih ve dört kath bir apartman sistemi bu fiyatı yirmi Hraya çıkarvr. tzin verenler komisyoncularla ortaktır • Bu almtılarm "Hesaplaşma'da yaymlandığından gunümüze dört yü oldu. Atay'm görüşlerini doğrulayaoak pek çok olay gördüm ve duydum. Bu konuda yazdığım çoğu yazıda şehircilik mirnarlanmızı başlıca sorumlu gösterdim. Bu görüşümü degiştirecek nedenler yoktu. Daha doğrusu şu günlere gelinceye kadar yoktu Şehir Planlama Mimar ve Mühendisleri Odası'nın Danıştay'a başvurusunu ögreninceye kadar. Danıştay'a sunulan dava dilekçesinin îtimi ilginç bölümlerini 51 sayılı bültende basılı özetten aktanyorum: •Esas bakımından; imar afhran uzun dönemde haçak yapılaşmayı özendirmeslnin haçınılmaz olduğu, Türkiye'de varolan kentleşme süredntn, Imar affının bazı çevrelere haksız kazançlar sağlaması olgusunu gündeme getirdiğı .belirtilmişti Dava dilekçesinde; imar affının kentlerimizin en büyüh dar boğadarından olan bu tehnih vi sosyal altyapının aşın yoğunluhla zorlanmasının sonuçlarının ortada olduğu belirtilerek, bütün bunlara karşın yönetmelih değişikliğiyle yoğunluğu arttıran bir harar getU rilmehte, ya da yasalara oyfetrı biçimde oluşan yoğunluhlar, temel altyapı gereksinmeleri gözardı edilerek, uygulayıcı belediyelere yeni sorurilar yükleyecek biçimde affedilmekte olduğu ifade edümekr teydi. Çatı katlarının tam kata tamamlanmasıyla da belirgin bir yoğunluh artısının öngörüldüğü ve önceden yapılmış, ya da yapılması olanakh çatı ve çekma katların aynı hapsamda değerlendirilmeslnin sakmcaları olduğuna değinilmiştt.» Dava dilekçesinin çok ilginç bir yani da, kıyılardakl kaçak yapılar ve sanayi yapılannm, özellikle imar planı dışmda kalanlann bu af kap^amı dışında bırakılmasınm, belirtilmesiydî. Üç yıl önce tmar ve İskân Bakanlığ: aleyhine Şehir Planlama Mimar ve Mühendisleri Odası'nın açtığı dava Danıştay 6. Dairesi'nce sonuca bağlandı. Dava reddedildi. Gerekçeli kararı sönnedlgim için red nedenlerini bilemiyorum. Sadece. son duruşmada savcının iddiaların hakh olmadığı kanısmda bulunduğunu, söz könusu bültende okudum. Fakat yine de kimi gerçekler dile getirilebillr. Son otuz yılda arada bir ve seçimlerde oy kaygusuyla çıkanlmış kaçak yapılan bağışlama yasalan. büyük şehirlerimizin bugünkü yozlaşmasına baş etken olmuştur. Yığmlann yaygın kanısı Belediye ve İmar Planlannı hiçe saymaktır. Zira kaçak yapıların eninde sonunda, şu. ya da bu gerekçeyle baeışlandıkları olağan saytlmaktadır Şehir Planlama ve Mimartar Odasınifî Imar Bakaniığı aleyhine açtığı davada usul bakımından klmi yanlışlar bulunabilir. Zira hukukçulann pek benimsediği deyimle 'îlmi Hukuk'. eninde sonunda matematik kurallar getirmez. bir yerden sonra, yorumlara dayanır. Kimi durumlarda yasalann yerini 'Tevbidi içtihâd* kararlannm alması bunu gösterir. Danıştay 6. Dairesi katı yasa kurallanna bağlı kalmakla 'İlmi Hukuk'a saygılı davranmış olabilir! Şehircilik açısından kimi srerçekleri gözönünds bulundursaydı, büyük şehirlerimizin gittikç© yozlaşmasını önleme çab^lanna katkısı büyük olurdu. Sokrates, Haklıhk, Güclülük İ.Ü. îktisat Fakültesi güçlü, hem sanat sanibi ol kede kendisınden daha kötü mak gerekir. bıri de bulunuyorsa, tiran KALLİKLES Elbette. onu da sevemez: çünku onu SOKRATES Peki haksız hor görür ve dostluğunu kahğa uğramjamanin ya da bul etmek istemez. çok az uğramanın yolu neKALLtKLES Bu da doğdir? Sen de benim gibi mı ru. düşünüyorsun bakalun? Ben SOKRATES Şu halde, ce. ülkede iktidan ya da ti onun dostluk edebileceği tek ranlığı elde tutmak, ya da insan, kendi gibi aynı yaraıktidarda bulunan hüküme dıhşta olan. aynı şeyleri kö tin dostu olmak gereklr. tüleyen ve över» ve de kenKALLİKLES Doğru ko disine itaat edip, karşısında nuştuğun vakit. nasıl saygı boyun eğen kimsedir. İşte gösterdiğimi görüyorsun bu adam. o ülkede buyük Sokrafes. Bu sözlerlni çok itibar görijr ve hiç bir klmdoğru buluyorum. SOKRATES Şimdi söy nemez. Doğru değil mi? leyeceğim de sence doğru KALLİKLES , Evet. mu bir düşün b8kalım BaSOKRATES Demek ki, na öyle geliyor ki. insanı böyle bir ülkede bir genç ınsana bağlayan en sıkı dost kendi kendine, 'Nasıl güçlü luk. eskl bilginlerin de de olup da kendimi her tüılü diği gibi, birbirine benze hp.ksız'ıktan koruyabilirim?' yenleri bağlayan dostluktur. dlye sorsa, öyle sanıyorum Ya sence? ki. ona gösterilecek yol. ülKALLİKLES Bence de ksnin efendisi ile aynı şevlen sevip yine aynı şeyleröyle. hoşlanmamak ve de SOKRATES Oylevse. lk den tidann vahşi ve kaba bir miimküp olduğu kadar ona tiranın elinde bulunduğu bir ben7Ctneye calısmaktu. Doğ i'.lkede, eğer bir tirandan ru deği' mi' daha iyi bir yurttaş varsa. KALLİKLES Evet. tiran ondan çekinir ve hiç SOKRATES İşte, kendibir zaman onu tam anla ni hahst7İıktan koruyabilemıyla sevemez. cpk ve dediğinlz gibi, ölkerie püçlü olabllecek bir aKALLİKLES Dogru. SOKRATES Ama. o ül HALKEVİ KONFERANSLARI 21 temmuz günü sa at altıda Istanbul Haik evinde. Emine Saffet Hanım tarafından «mütevazi bütçeiere göre ev kadmhğı» mev Prof. Dr. Toktamış ATEŞ ISPİRTOLU BENZÎN YAPILACAK Ankara 19 Benzine isplrto karıştırmak (ızere tktisat Vekâletin ce yapılan incelemeler olumlu netice vermiş ve benzine yüzde 2530 oranında ispirto kanştırılablleceğt anlaşılmıştır. Bu takdirde her sene lthal edilen bes mîlyon liralık benzin parasından bir buçuk milyon lira kadar tasarruf edilmlş olacak ve buna karşılık memleket dahilinde mısır, darı. Karadeniz havall sinde yetişen bazı mey valar ve şeker pancarı tortularından faydalanmak yoluyla kilosu 20 kuruça İspirto Uretilebilecegi anlaşılmıştır. c DGünürı ilcsnıL GAYET KIYMETTAR KÜPE 18 kırat slkletlnde gayet kıymettar ve temiz oır çift pırlanta küpe enven fiyatla shtıhlî olduğundan tallp olanların Galata' aa Mehmet A11 Paşa hanında 41 nunıaralı yazıhaneye müracaat eylemelerl. Tanısı kolay tedavisi kesin çağdışı bir hastalığı yoketmevi amaçhyoruz. Şehreminı Ziraat Bankası H. No: 4205 Ist. Lepra Hast.: 72 61 22 Dispanser: 23 09 58 E%tun. GORGİAS başlıkiı diyaloğunda Sokrat'ı şöyle konuşturur: •En utanç verici şey haksız yere dayak yemek, kol ve bacaklannm kopanldığını ya da gelirinin keslîdlgini pörmek değildir. Kallikles. Bence en utanç verici ve en kötü olan şey. benl ve yakmlanmı haksız yere dövmek, yaralamak, malunı çal ırak. beni eslr etmek ve duvarımı delmektlr. Diyeceğim, bana veya bana alt olan her hangi bir şeye karşı haksıziık yapmak. haksızlığa uğrayan benden çok. bu haksızlığı yapan İçin daha kötü ve daha çirkindir (•). Bu güzel diyalog, daha sonra şöyle sürmektedir, SOKBATES Haksızlık etmek Üe haksızlığa uğramak; bu iki şeyden en kötü olanı bizce haksızhk eimektir. Bu durumda bir insanm hem haksızhk etmekten kaçınmak, hem de haksızlığa ugramaktan kendini koruyabilmek için ne elde etme&ı gerekir? Güçlü mü olmosı ge rekir. yoksa iradeli mi? Sunu demek istiyorum. Haksız lığa ugramamak için onu istememek yeterli mi, yoksa ondan korunmak için yeter derecede güçlü mü olmak gerekir? KALLİKLES Elbette ki güçlü olmak gerekir. SOKRATES Peki ya haksızlık etmeye gelince? Haksızhk etmeyi istemek yeterli midir? (Doğrusu insan isteyince haksızlık edemez) yoksa hem güçlü olmak hem de bir sanat edinmek mi gerekir? Ne de olsa herhangi bir mes'eğin bilinmesl ve de uyguıanması insanı baksızlık etmekten ahkoyar. özellikle bu noktaya cevap ver KailiHes. Polos ile ben tar tıçma sirasmda, hiç bir Mm senin isteyerek haksızlık etnr.edSg'ni, buna karşıhk hak sızlık yapanlann istemeyerek bu yolu seçtiklertai söylediglmiz vakit dogru düçünu yorduk, degil mi? KALLİKLES Sırf sözü nü bitirebilmen için, dogru düşündüğünü kabul ediyo ruıa, Sokrates. SOKRATES Şu DUYURU Odamızın ayhk yayın organı MUHENDİS VE MAKİNA Dergisini, adres değişıkliği nedeniyle alamayan üyelerimizin yenı adreslerinı eski adresleri ve oda sicil numaraları ile birlikte. MUHENDİS VE MAKÎNA Dergisi Sümer Sokak. 38/2 Kızılay ANKARA adresıne bildirmelerini rica ederiz. TMMOB MAKİNA MUHEND1SLERİ ODASI MERKEZ YÖNETİM KURULU INŞAAT ILANI İSTANBUL SU VE KANAÜZASYON İDARESf GENEL MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN DUDULLU POMPA İSTASYONU VE TRAFO BİNASI İNŞAA ETTÎRÎLECEKTİR Dudullu Pompa jstasyonu ve Trafo Blnası Inşaatı şartnamesl dahilinde ekslltrrie suretlyle llıaleye çıkarılmıştır. îgln llk keşif bedell 7.800 000. TL. olup geçlcl temlnatı 234.000. TL. dır. îsteklilerin en geç 27 temmuz 1982 salı günü saat 17.30'a kadar Idareye yazılı njüracaatla: 1 Baymdırlık Bakanhğınm en az (B) Grubu (50.000.000. TL.'lık müteahhttlik karnesinl. 2 Mall durum blldirisi ile bu Işin \\&n tart hlnden sonra temin edilmiş matbu tarlh. sayı ve Banka kaşesini lhtlva eden çift tmzalı. Nakit Kredl ve Serbest Mevduatın toplamj olarak en az 1.000.000. lira tutannda Banka Referans Mektubunu, 3 Dilekcenin veriliş tarlhinde ellnde bulu nan lşleri açıklayan taahhüt bildirisint ve şartna mede belirtilen (çerekll dlğer evrakı Ibraz ederek (Yeterllk Belgesi) alması şarttır. tdare fYeterlik Belgest) verip vertnemekte serbesttlr. Ihale dosyaları Beyoglu îstiklâl Caddesi Muammer Karaca Tiyatrosu Çıkmazındakl t.S.K.t. Genel Müdülüğü Su tnşaatları Müdürlüğünde mesal saatlerl içinde görttlttp lncelenebllir. thaleye katılmak tstlyenler ihale dosyalarım Idare veznesinden (2500. TL.) bedelle temln edeblllrler. tsteklllerln şartnamelerl dahilinde hazırlayacakları tekllf mektuplarını 29 temmuz 1982 per şembe günü saat 11.00'e kadar Beyo61utst1klft\ caddest Muaramer Karaca Tiyatrosu Çıkmazı'nda ki îdare blnasında Zabıtlar ve Kararlar Müdürlüğüne vermelerl geekmektedlr. tdare Ihaleyi yapıp yapmamakta veya dlledigine yapmakta serbesttir. (Basm 18808) 5207 BirTEVçdengi. Bir TEV çelengi, her zaman diri kalan, hq> yeniden yeşeren sobnayan bir çiçektir. Bir TEV çelengi, okunıak isteyen, yetenekli ama maddi destekten ^oksun bir gence* umuttur, destektir o gencin yannına. Bir TEV çelengi, insancıl bir davranıştır, aydınca bir tutumdur. Bir TEV çelengi, katkıdır^ Türkiye'nin de yannına. Törk Eğitim Vakfı Türk Eğitim Vakfı * Türk Eğilım Vakfı'nda toplanan veTEV çelengi•bağışlarının da önemli yer tuttuğu katkılarla bugune değip, 16Ö"ı yurtdışında ve yüksek lısans düzeyinde olmak üzere loplarn 4835 genç tıp, muhendıslık, ziraat, vb. alanlarda oğrenim görmüştür. Türk Eğitim Vakfı, 15. yılına gırerk'en öğrencı yurtları kurma çalışmalarına dâ başlamıştır. Meclisi Mebusan Cad.81, Ka\ 2 Fındıklılstanbul Tel.:454548498010498011 BİZE YARDIM EDER MİSİNİZ? haksızhk etmemek Içto, hem halde.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle