Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet 8 2 TEMMÜZ 1982 Uygulama ile kalkınmada her kesimin eşit fedakârlığı zedelendi 5. e hazlran ayının Ikınci hdftasıhda banışma Meclisî'ne sunulan bir yasa tasarısı ile MEYAK kesintilerinin memurla ro yüzde 60 faizî ile bırlikte dört taksit tcinde 1984 yılına dek ödenmesi öngörüld'ü, Görünürde 12 yıllık tüm top lumsaı katmanlorı harekete ge çiren bir düzenleme sona erı yordu. Ancak MEYAK'ın nasıl ve nedsn başlatıldığı onloşılnıadığı gibi. neden noktalandığı da öğrenilemedi. 1981 yılmda yürürluğe gıren Gelır Vergrsı Yasası MEYAK kssintilerinde önemii bır değışiklik getirmıştl. Bu düzenlemede MEYAK kesintilerinin ortık vergilendirmeden kesilmesını hükme bağladı. Bu bile büyük bir aşamaydı, ciinkü eski dıırumda menuırıın brüt ma aşı önce vergilendirilivor. doho sonra brüt maaşın yıizde S'i MEYAK kesiniisi olarak özsl bır fonda top;onıyordu. Bu clurumun vergilendirme ı'Kelerıfıe uymadığı dabcı 1976'do belırlenmışti, O törililerde gelırler kontrolörü olarak görev yapan saym İbrohim İnoe Maliye Bakanlığına sunduğu «ME YAK Dosyası»nda bu haksrzlığt şöyle dile getiriyordu: «Nisan 1976 itiboriyle MEYAK kesintilerinin aylık tutarı 87.2 milyon liraya, kes ; n'iIsrin vergiye tobi otmosı nedeniyle fazla alınan vergilerin aylık tutcırı isc 27.3 milyon liraya ulaşmıştır. Bu zorunlu fedakârlığın toplumun diğer Kesimlerine faztalık gösteren kısmı bir yandan 3.9 milyon tutan MEYAK kesimileri, öle yandan fazla olarak ödenen 1.2 milyar liralık vergi yükü ils nisan 1976 Itibariyle 5.1 milyar lircya ulaşmaktödır.s Ancak bu rakam da gerçegı •yan3itmomaktadır. Vapılan fe. dakârlığm gerçek parasal ifadV<sini bulrrtak ıstlyorsak meriairlar.m en zorunlu gereks<nimlerinden kısmtı yaprnaları şuretlyle 6 yıllık birikimle oiuşan ve özel kesim tarafından uuiianUa gelmekte olart bu nieblcrçjı bugünkü değer :ie gosteıTnek gerekir.. Bu .Ise 7 ıf.ilyar liro olup 1976 butcesırjın ytizde 4'üdür. Bu Türkıye'de statüko ile bugüne kador sbğlanmış en müthiş eşitsizlik lerinden biridir. Gelirler kontrolörü: MEYAK en büyük esitsisliklerden biridir 0 Rapor ancak 5 yıl sonra işleme konuldu. 1981 bütce yılında, memurların MEYAK kesintileri, gösterge karşıiıkiarırv dan fazlaydı. mışti. Sö? konusu süre içihde getiriien 12 ad«t kanun gücundeki kararnamede rteden bu konu atlanmıştı? Bu soru nun yanıtı saytn ibrolıım Ince nm yaııkı yapan roppronda şöy le veriltyordu: «Bu noktonvn 13 kez aklc getmemiş olması düşünulemez O zamon ranatlıkto şunu söy leyeblliriz: Bu uygulama ll« kalkırtma modelimizin iç tırtar lılığı uyarınca, yani ne pahasıno okırsa o!sun sonayiye kay nok okiararok ozel kesimin teşvik etillmesi de kullcmlmaK '*. Türkiyede «bordro ] mahkıuniarı» olarak nitelenen metııur ke simî ınaaş cenderesini pekiştirircesine kesintiyc mahkum ediürken. ba/ı kesinılerin bir %vergi cennetinde» vâşama sı herhalde cağdaş bir demokrasi tanimıııda veı alma.van bir uygulama oluyordu. , Memıırlaniı Cikonlorak şimrf* sosyal Jivenlik kurumlorınm tek atdtt : tiplonmasına iiişkin calışma|p boşldmış olmost önemli%Ancak dfleğimte bu, calışbüyük süre kaytplorı ^ a n ve baz\ raftarda tuzl\nmaksıztn gprceklşştlril 1980 •1981 itıali yılı \ • • • ' ^> %5 1312 1125 937 875 775 694 631 581 531 500 475 450 425 400 375 1/1 • iteo a/1 • 90 KenanMORTAN edilfrken, bazı keshnierln sim taratından eşıt oranda yebır «vergi cennetinde» yoşarine getirilmesi gereğıyclı. Bi' dönem Türkıye'de o bordro mart mosı herhalde Cağdaş bir dekumları» olarok nitelenen tr\t> Tıokıcsi tanımmda yer olmavan bir uygulama oluyordu mur kesinıı maaş cenrJsresim Bu geçmis acı deneylsrden pekıştirircesıne kesintıye ınolı • Y Esitsizliğe göz yummak. ösa koyucu MEYAK kesintilerintn geür ver prainden muaf olduğuna rteden yer verme ciuiduruldu. Madde ile aynen şöyle deniyordu: «657 sayılı devlet memurlar< Kanunıi'.iun bu kanunla kaldırı an 190 ve ek gecici 20. mad lelerı uyarınca TC Merkez Ban <osı ndakj özel hesapto top laıimış bulunan memur yarIımlaşma kurumu kesenekleri, haklarında emekllllk hÇikümleri uygulanonlar ile ölenlerin ve her ne suretle olursa olsun gö fevlerinden ayrılanlara 1.3.1982 tarihinciân sonrak; süreler için T C Merkez Bankası'nca uygulanan oran üzerinden tohakkuk ettiriterek. faîzi ile bîrtikte iade edilir » Aradan yaklasık 16 ay sure geçtikten sonra bu kez bu para Sosyal güvenlik örgütü kurma ereğiyle yola nm artık tümüyle geri ödençıkılmış, iş döne döne bir «cebri tasarruf» ara niesi kararlaştırıldı. Ve bir oronda «MEYAK Dosyası» kacı olmuştu. Kesintilerin yasal dayanaği bile pandı. Ancak dosya kcpanyoktu. Söz konusu sürede devlet memurlan ma'<la acaba acılan yara kapa nm temel yaşam araçları olan tedavi. riakdi narok oluşon güvensîîlık sona sriyor muydu? yardım ve konut ediııimleri dalıa da a;üçlenBu soruyo >.<erı,iecek yantf raiş, kötüleşmişti. kesinlikle «hayır» olocaktı. Çün ku sosyal güven'ik örgütü kurma ersğryle yola cıkılmış. ış döne döne bir «cebri tasarruf» aracı olmuştu, keslntıterin şılığı ise sadeco 300 lıraydı. bu eşitsiz duruma göz büe yoktu. Bir başka anlatımla 1981 büt vasal dayanağı yumulrnuştur.» . Söz konusu sürede devlet mece yıljndo memurların MEYAK Evet Gelir Vergısi Yasası'iTturlonnın temel yaşam aracKesintileri gösterge karşıltğınnda yapılan düzenlemeyle verları olan tedavi. nokdi yardım gı kesintisı durdurulmuştu. An ve konut edinimleri dahn rla cak acı olan yan. idarenin ne gücleşmi$, kötüleşmt$ti. Kuşku denli ağır çalıştığıydı Devletin su? ko'kmmo yolundoki Türkıozel yetKilerle dpnandtrdığı w ye'de her zaman icln tasarrufmanı bır rapor düzenliyor, anlarm merkezî olarak güdume bu parolar ne olu cak bu rapor beş yıl sonra ışlenmesi söz konusu olacaktı. yordu? Bu sorunun leme konu'up, gereği yapıiıyor Yol vergisi, varlık verglsi, takarşılığı hic bir zadu. Bunun sonucu olarak devsarruf bonoları nep bu urantıman açıklık kazanma let erki ile devlet patronajını da cıkmt$ yasalardi. Ancak bu mıştı. yuklenmış memur kesimi' aravasalarır önemli bir amaç Nihayet 15 Şubat 1982 torisına önce soğukluk, sonra forklılığı, gerçekten kalkınma hinde yürürlüğe giren 2595 so güvensizlik giriyor, sonra do yolunda harcanmasaydı. Oysa yılı yasaya ektenen gecıci 4. ucurumlar oluşuyordu. Sonra 1970'lerden sonro bu fonların modde ile MEYAK kesintileri da yurttaş. nTürklye'de memur neden çahşrnaz, neden devlete güven duymaz» sorusunu şaş kınlıkla soruyordu. Vergi Yasası vergi kesilmeh* nı önlemiş, ancak kesintisınıı alınmgsma devom edilegelmı^ ti. 1S81'de 15 derecenin birinc basamaöındak' memurdon he; uy 375 TL;. 1. derecedeki biı memurun ise maaşındcn 131? TL. kesilmesine devam edil rniştl. (Bkz. Toblo) Oysa birincî derecedeki bir memurun aynı bütce yıhndaki gösterge k.arşılığı 1050 lira, 15. derecedeki bir memurun gösterge *ar böyük oranlordb Dflvlöt Yatırım Bankası aracılığıyla kamu nun iştirakcisi bulunduğu özei kesım kunıluşlarına tahsis e dilmesi volu acıldı. ' İkincisı KOİkrnmoda fedaköriığın her ke 26250 22500 3/1 .19750 4/1 . TÇ 1Î500 5/1 6?i 15500 8/1 553 13875 7/1 • S05\ 12625 8/1 « 465 \ 11625 9/1 425 \ 10625 10/1 400 * 10000 T1/1 • 3S0 9500 12/1 360 9000 13/1 . 340 3500 14/1 320 8000 1,5/1 300 J, 7500 " ~^h BİTT» Luifü DURAN ;}••• TRT kurumu üzerimde henüzyeniden düzenleme gereği duyulmams ise de; üniversiteler bir kanunla ülktde nıevcut tüm yüksek öğretim örfütleri ile harmanlanıp. YÖK diye anıln bir tek çatı altına konubnuş ve her konu ve noktada özerklikten yoksun lırakılmı^ hulunmaktadır. Anakentler civarmdaki küçüfebelediye ve köylerin, özellikleri xe tüzi kişilikleri korunarak başka düzenlr içinde sorunlarma çözüm bulunmalıdr. ('•£< Mesleki kurumlarda da merkezilesme var 2a) Gecici önlemler f) Değerlöidirme O Kapanan dosya... V G anlcara.. ankara» anhara.. anha Müşerref HEKİMOĞLU Kaç yıl var görmedim, dınlemedim ama Ferlıan Ouat deyince bir ses çağlar kulaklanmda, susma yaçakmiş gibi güçlti b» ses, olmeyecekmiş gibi bir ses... O aıtııı sesin pınltılarıyla ayoınlanır gönlütn, yıllar öncesinde dönerim, Ritü hlç bu zaman. Hatta biraz goletta operasında parlayışını anım üşengeçüği vardı. Bunu kaç kez sarım, bir Lucia operası canlanır hissettim. Ferhat Onat'ın yaşamın gözümde. Donizetti'nin raüziğiyle da. Dogal bir yetenege yenl boyut bütüııleşen, o müziği doruğa ulaşlar vermeyi hiç düşünmedl. Bir Uran bır genç kadını düşünürüm başka deyişle. öteki opera sanatçı Dllnyada eşine az rastlamr b\v lannın çalışarak, emekle, alınteliolarator sapranoydu Ferhatı Onat. riyle ulaştıklan bir ses düzeyine o Türk operasına güç katan sanatçıdoguştan sahıp oıduğu için o selardan biri. Sesi kulaklarda degü si daha çok geliştirmek. eğitmeb göklere çmlar gibi yüce boyutlargereksinimini duymadı, daydı, ama konuşur gibi, gülümser Güzel, yumusak yüzü, yuvargibi, soluk alır gibi rahat bir soylak çizgileriyle köşesi, keskinligı leyişi vardı. ' olmayan bir sanatçiydı Ferhan Yabarıcı bir devlet konuğu Fer Onat. Belki de ateşi olmayan bir han Onat'ı dinledikten sonra dün sanatçı. Daha ileriye gitmek at€,yanm da bu güzel sesi duymasım şiyle yanmıyordu hiç. Açıkçası hırdilemiş ve şöyle demiş Û dönemin sı yoktu. Bir sanatçı İçin bu özelyöneticilerine. ' lik çok geçerli mi acaba? Bence Gerekir.se bir elçiıiginizi ka patıu, onu ödenegiyle bu sesi de değil. Böyle sanatçıları tanıyoruz, örnegin bir Ayhan Aydan. Edingerlendirin!.. burg Festivali'nde ona MetropollDegerlendirernedıii. Bikez daba yazdım galıba, ope ten operasınm kapısı açıldı ama gitmedi. Btr Türk sanatçısının ra sanatçılarının yaşarru güçleştl giderek. Aylıklanyla geçinetnediler. Devlet Operasını Metropollten Ope rasına yeğlemesi de saygıdeğer bır Bu arada içkili gazinolarda astroolay. Ama Ayhan Aydan Devlet nomik Ucretler önerild\. Kimilen Operasının sahnestnde de yeterl direndi, kimileri diıenmedı, gittlkadar kalmadı. Sanatının altın ça ler. sıgaıa dumaniarı, kadeh sesgmda sahneden çekiliverdt. leıi arasında söyledilet aryalaıırıı ..: Bir de Leyla Gencer'l düşllneO donemi hala öfkeyle anımsanm, pararım en yüce degerlere meylün. Emekliye aynldıktan sonra dan okumasıydı bu. Operanın behâlâ yurt dışmda konserler vereh şiği Scala'dan öneriler alan bir Ayhan Baran'ı dUştinellm. Leyla koiaratur sopranomuzu içkili bir Gençer, Ayhan Aydan ile aynı dö gazınonun sahnesinde görrnek öfnemde Devlet Operasında söylerke ve hüzün verlyordu insana. Ney ken blrden başka sahnelere yonelse bir süre sonra yuvaya döndü dl. Çalışarak, savaşarak bambaştp Ferhan Onat. ama sanatsai düzebir düzeye geldi. Bugün hâlâ doyini hayll yitirerek. rukta bir opera sanatçısı. Yabanc< basın göklere çıkarıyor. Bir oper;Bir de başka yanı war ou öy~ sanatçısının böyleslne uzun bir künün. Devlet operasmın bu eşsahnede dimdik kalabllmesl yüresiz yıldızı diinya ..alınelerinde de parlayacak bir sanatçıydı ama par gindeki ateşten kaynaklanır nerşeyden önce. Leyıa Gençer ateşı laraak, sanatında daha büyük tırsönmeyen bir sanatçı. Sanat yamanışlara yönelmek lstediği yok Ipek Böcekleri Gibi... şamında amaçladığı yolda tüm du varlan guzei aştı. Bilinçli ve kararlı... Ferhan Onat'ın altın seslne de az kapı açılmadı, özelllkle Italya'dan çok güzel çağrüar aldı. Ama kocasından ayrı kalmayı göze almadı, evlnde eşiyle, kızıyla yaşatna yı uluslararası bir üne ulajmaya yeğledi .bayutları da gelişmedı bu yüzden. Belkl de öyle daha mutluydu. Kişiliğinden kaynaklanan bir durum bu. Bu tür kişilere yalmz tiyatro. opera sahnelerinde değil bir çok sahnede rastlanıyor. Klmı polltikacı dostlarımı da Ferhan Onat'a benzetirim biraz. Kişlliklerl, yetenekleriyle sahnenin önünde olmaları gerekirken gerlde kahrlar her zaman. Bir siyasal kuruluşa gönül vermişler. omüz vermlşler, yaşamlarımn en güzel yıllarını vermlşler ama bir tırmamnşa yönelmediler hlç bir zaman. Sessiz ve gölgede kalmayı. mutfakta çaUşmayv yeğlediler. Blirokraside de rastlanz benzer kişilere. Dostlann içlnde onlar yaşar, herşeyl baştan sona oluştururlar, ama oluşan dosyayı başkaları sunar yetkililere. Bu tür dostlanmın yaşamlannı gördükçe düşünürüm. însan yüreğinde belli bir ateşin fışkırraaması da bir eksiklik galiba. Nerden kaynaklanır acaba? öz ateşiyle kavrulanlar başka yureklerin ateşini geriletiyor mu? Sahnelerde kalmak, unutulmamak İçin hırçın tırmanışlara yönelenler, ötekilerln kanadını kırıyor mu, uçma Isteğlnl yltlriw mu? Yoksa bu bir çevre, eğlt.im sorunu mu? Kimi baskılar ıltmda bir ipekböceğl yaşamına «irip kozayı delmek gücünü bulamıyor mu insanlar.. Belkl de bu vüzden her sahnede aynı kişileri seyrediyor, bir oyun sahnelerken de yanlış oyuncular seçlyorua. Kozaları hep blrlikte delmek gerekiyor... eçış döneminln ola ğan dışı koşulları ve ortanunda, askeri yö netimin siyasî partiler ye politik taaliyetler konusunda aldığı önlemler ve kararlar gereği ve sonucu olarak, mahalli idarelerin seçimle göreve gelmiş organlarrnı feshetmesi ve yerlerlne atama yolu ile yenilerini oluşturması (Kanun No. 23ro ve 230425 eylül 1980 E.G.. 29 eylül 198017120, Kanun No. 250318 aguStos 1981, R.G. 20 agustos 198117437) doğal ve zorunlu sayılabilir. Fakat girişilen düzenlemeler, geçtei nitelikteki bu tedbir ve tertipleri aşarak, kalıcı ve süreklt durumlar ve statüler yaratrna yönünde gelişmek tedir. kaynaklannın kıtuğn ve sısiriığı, yeniden düzenlenerı «Belediye Gelirlerl Kanuno» ıle (No. 246426 mayıs 1981, R.G. 29 mayıs 198117350) gıderilecek gibi gtirünmektedir. Ancak bu kanunda. belediyeler arasında eşitlik ve tek düzelik sağlama uğruna, vergi, resim, harç, ücret ve bedellerin hesaplarup sapranmasmda, devlet makamlarına (İçişleri ve Maliye BakanUMan) geniş yetkiler tarıınniaitla, merkeztteşıneye yönelmiş bulunmaktadır. Oysa bu mahalli idarelerin, her birinin kendi özel durumunu, yani imkân ve ihtiyaç larını gözönüne alarak, gelir kaynaklannı kullanmada takdir yetkisine sahip bulunmalan daha uygun ve doğru bir yöntemdir. tırme iamına karşın, Askeri y ö n t e ı i n çıkardığı bir kanunli (No. 256020 Kasım 1981, Ri3., 23 kasım 1931 17&231, Kırulan «htanbul m ve k»faliZH«,von idaresi», Türkiye'jle t.ürli kendisme özgi) ba^msız bir yönetsel kunım uarak ortaya gıkıruştır. Eı yerel yönetim örgütü Uenerkezl ya d« maiialli hırharigi bir kamu idaresi vsya kurumu arasıı> da bir btğlantiî ilişki ve ilgj kunılmanış oldUftandartr adı geçen.tdarenin, Türkiye'nin merlezden veya yerinden yöneim Anayasal llkesıy le bağdatınlması mUmkün degildir. ysa denioratik yönetım. her anda dengölerin kruiüıasıru ve korumâsuıı gerektiren bir rejürür. Bu ne detue, sivıl toplujıije siyaâi toplum, iküdar üÂrnuhaleiet, yasama ııe yüttme ve yurütmenin iki ka^dı arasında bulunması ger^U dea galer gibi, rherkeia' kre iie yeritıderi yönettm hruluşiarı arasıuda da bir (engenuı vüioiması ve süiürülmesi şart ve zorunlüuu, Bu bakutıdah, «madem ki ıuhtuıların aylığmı devlet düyor, v taalde tayirilerini de devlet yapmalıdır» . ve .(> zerklik, kurumua yönetiUerinin mensuplart tarafın<tn e) Başkanlık denefmi c) Özerk kurumlar B b) Kaba düzenlemeler öyle ki, önce MUli Güvenlik Konseyi'nin btr karan ile (No. 3411 aralık 1980, R. G. 11 arahk 198017187), sonra da bir kanunla (No. 25614 aralık 1981, R.G. 8 arallk 19811758) «Büyük şehlrlerin yakın çevrelerindeki yerleşlm yerlerinln ana beleılfyelere bağlanmaları» yoiuna girllmiştir. Bu kanun yürürlüğe konuncaya kadar, Sıkıyönetim Komutanlan, MGK'nin kararlarında öngörülen koordinasyon yetkllerine dayanarak, İzmlr, lstanbul, Adana ve Antalya gibi büyük şehirlerin etrafındaki küçuk belediyelerle kbyleri, bu beldelerin idareleriyle birleştirip kaynaştırmış bulu. nuyordu. Ancak, mahalli iöareler arasında acele ile yapı(an bu bağlantıların aksaklık ve sakıncaları görülmüş olacak ki, bazı yörelerde (Istanbul) dönüşler ve düzeltmeler yapılması gereği duytü muştur. 1950lerden başlıyarak, özellikle 1960'dan bu yana otuz yıldır ülkemizde yer alan plansız sanaylleşme ve düzenBiz yerleşmeler yüzün den, büyük şehirlerin çevre sinde irili ufaklı belediye ve köylerin mantar gibi Urediğı bir gerçek olduğu gibi; bunla nn belirli bir sistem ıçiıme toplanması ve düzenlenmesi de kaçınılmaz bir zorunluluktur. Ancak, bu küçük yerleşim birimlerinin, tüzel kişilik ve muhtariyeti (özerk^ liklnin kaldmlıp yakınlarö»dak1 belediyelere bağlanrhası, sanayüeşme ve şehirleşmenin yarattjğı sosyal, ekonomik ve idarî sorunları çö zümlemek şöyle dursun, mer kezileştirmenin sonucu ortaya çıkan dev anakentlerin yönetimini daha da karma şık ve güç hale sokmuş ola bilir. Anakentler civannda ki küçük belediye ve köyle rin, özelikleri ve tuzel kişilik leri korunarak, başka tertip ve duzenler içinde sorunla nna çözüm bulunabilir vc bulunmalıdır. Bunun gibi, uzun yıUardıı belediyelerl mall bunalım içinde tutan ve merkez! idareye ve siyssl iktidara tamarnen bağımlı kılan şeln O Ş te yandan, 1961 Anayasasının (m. 112) «merkezden .vonetim» karşısında öngördügti «yerinden yöıietim» usulü, mahalli idarelerden ibaret olmayıp, «tefriki vezaylf» (görevler ayınmı) kavi'amının içerdiği ve daha iyi anlattığı «hiztnet ademl merkeziyetu, yani Özerk kamu kuruluşlarını da kapsar. İşte bu anlamda «yerinden ydnetim. ilkesinin belirdiği üni versiteler, radyo televizyori idaresi, meslekî teşekküller gibi kurumlarda da raerkezileşmeye doğru uygulama ve eğilimler görülmektedir. urınla beraber, «Dev letdenetleme kurula kaulması iukkuıda leiun.'un (No. 24431 Nisan 1«1), t«ftiş, mürakabe, araşırma ve inceletne yetkileri Uomuıdan İdareyı Devlet Başkanlığı makamında biıeştırip ınerkeziles tirmesi ofusu yanında, «lstanbul Suve Kanallzasvon ldaresi»nj Anayasa ve Türk kamu huuku sistemiyle uyumsuzluu ikineil nitelik ve durunla kabul edilebiUr. Gerçekte açılan kanun, Dev let Basknlığımn isteği üzerine tiin kamu kuruluş ve kurumlatndan başka, «her düzeydei işçi ve isveren meslek :şckkülleri» ile «kamuya yîarlı dernekler>de, her türl inceleme, araşttrma ve enetlemeler yapma görev t yetkisini «Devlet / denetlefe kurulu»'n& vet> Bcrekli kılıyorsa; T»u aıü. yış, valînin de, II halkı tan fuıdan seçiünesini haklı go» teıebilir.» yolundaki sav ve duşünceier yerinde ve doğru sayılamaz. Çünkü, sıvil toplum koşullarından t'arklı olarak, kamusal ilişkilerde parayı verenin yetklli veya görevliyi belirleme hakkuia da sahip olacağı düsturu ge çerli olmadıgı gibi; bu düşünme tarzı, mahalli idarele re ve kamu kurumlanna nıaü, aynî ve teknik yardım lar sagUyan devletin, adı ge çen, kuruluşlafın tüm örğan lannı ve yönet.ıcilertni ata maya yetkili sayılmasıha ka dâr götürür. Bu sonuç da, yerel özgürlüklerin ve kurum özerkligtnin, salt ve genel olarak red ve vnkân demsk olur. Devletin temsiicısi, yurüt menıa ve merkezı idarenin genel yetkilisi olan valinirj hükürhetçe atanması ne den li dogal ve zorunlu ise; U . mahall! idafesinin ba$ı ve yürtitme oıgaru sıfatıyle validen başka bir yetkilinin, halk ya da temsilcileri tarafından seçlimesi, 1921 Teş kilâtı Esaaıye Kanununun (m. 13) kabUl ettigi ye 1961 Anayasası'nın (m. 116)'da ÖngÖrüp, imkân verdiğı gibi, o derece" olağan bir'görevlen dtrme yoludur. Niteklm yerel idire. .yöneticilprinden Köy muhtarlan ile belediye baskanlaruun balk taraluv dan seçilmesi, öteden beri ujrgulana . geten genel ;g,örev : lendirme biçimidir. Gerçi Ü Ö?el idaresinin bası v? yurütme organı, Türkiye'de be nimserieh yattaacı modelta bir yanSrması olarak, Vali» • dir. • Fakat kökeni olan Pren sa'da 1961 yıunds bu geieneğe son »verilmiş ve ;ye,nne seçiml'a temsilcj görevlendinne .usuiü knbııl ,edilmiş buİunduğuııa gfire, deiı letln valilik' görep. 'ile 'mahalli ' idürelerin1 '.yönefioİİaj vetkiülerJjiin. aym kişîde bîr leşmesı • zorunluğu i yofetur. Devlet merkezi ' idsresiran taşradakl en büyükj btflünıU olan «vsIiUk» iie muhtar ma halîî idareierden byri kabul edilen «U, özel .vpnetiınl» bir birine kariştınimazsb bunun başıtıin halk tarafından seçilmesi pök alâ müin kün ve gerçek denıokratik bir yoidut. • 1 , Bu itıbarla; Tiirkıye tdarssinin şu geçiş döherhtnfle yönlenmiş göründüğu katı merkeziyetçilik sistetniı dalıa önceleri bütün ülkelerde deneylerle yaşanmış ye, sap tanrhış bulunan, yönetim san'atı ve'te^niği açısuıdan tüm sakıncaları ve kötü sonuçları yanmda, ö^allikle cie mökratik yaşarn bıçimiyle uyumsuzluğundan ötürü, benimsenmemek' ve yerirlden yönetim ilkesi ölduğunca kapsamlı ve gtiçlü biçimde uygulanmak gerekir. Y A R I N : MEMURLUK GÜVENCEÜ BİR MESLEKTİR Belediyeler arasında eşitk ve tek düzelik sağlama uğruna, vergi resim, harç, ücret ve bedellerin hesapuup saptaıımasuıda, devlet makamlama (İçişleri ve Maliye Bakanlıklan) pniş yetkiler tanuunakla merkezileşmes yöneliruniş bulunmaktadır. İ : ' TRT Kurumu Uzerinde henüz bir yeniden düzenleme gereği duyulmamış ise de; üniversiteler bir kanunla (No 2547 4 kasun 1981 R.G. 6 kasun 198117506) Uikeıie mevcut tüm yüksek öğretını orgütleri ile harmanlanıp, YÖK diye anılan bir tek çatt altına konulmuş ve ner üonu ve noktada özerklikıen voksun bırakılmış bulunmaktadır. Kamu kurumu mteUğindeki mesleki teşekküllerden şimdiye kadar, Ticaret ve Sanayi Odaları ve Bor salar. ile bunların Birliğine ait statüde değişiklikler yapılmak (Kanun No. 256824 araîık 1981, R.G: 26 aralık 198117556) suretiyle; bunlann kendi aralarında ve devlet ile ilişkilerinde merı^ezileşmeye ağırlık verilmek ıstendiği anlaşılmaktadır. Ö reki bazı meslekî kuruluşl»rın ise, tamameh kaldırı lai'ak, görev ve htenetlerinro ilgili bakanlıklara bıraJulmu sının tasarlandığı söylenmek tedir. mektc i Devlet Baskamnca onaylam raporlanrun, «gereği yajmak üzere», Eaşba kanlıgfce ügili kuruluşlu,ra göntrilmesini ve bunların uia^üarı sonUçlar txix kında Ivıet Bâşkanhgiııa bilgı veııesıni emretmektB^ dir. Bölıce, tjireylertn «top luluk kıma ve blrltMe t'tkinLıkleıyiipmikı anayasal temel h; ve özgürlüklerim kullanan oluştuıduklan t^ çl ve işven sendlkalan, federasyoım ve konfederas yonlan \ bunlarin valytl* n ile d4etten yardun gören üütü dernekler, yani özel tüzenşiler de kamu i: a ruluş ve ırumları ile kanş tır,ıUp, ay kamusal jnerkWı denetim jimine baglamnı? bulünmakdır. Oe'netim ıeİimlsrininse, uygtUaııdıkları kurümve kuruıuşlann görev., jw, usül ve faauyet sonıannı belirleyici güç ve nlikte bir öğe ya da araç ouğunu açsklamaya gerek ktur. Bu meırkezi denetiı sistemi, yürUtmenın blrarutdının devlet düzenindel verint ve yetki smi değiştp, anayasal ren mi baskaUırmakla kalm: yor; bir buna kaıjnu hu kuku üe ft hukuk alanlannı kaynararak,' otoriter yönetime j}ş egüimi taşıyor. OPERATÖR DİŞ TABİBİ Dr.KÂZIMSARI Genel Cerrahi Uzmanı Mecidiyeköy. Kervangeçrne? Spk. No. 6 Kemmet Apt. (Keçeciler Garajı yanO Tel: 66 47 48 ORHAN TÜZÜN Levent. GUvercln duragı, Gazetecller Yapı Kooperatifl C/3 Blok. D. 7 Saat: 913 Tel: 645725 Randevu alınması rica olunur. G d) Ayrık bir kuruluş: İSKİ erek yerel yönetimlerde, gerek özerk kurumlarda gözlemlenen bu' merkezUeş