Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet 10 21 HAZİRAN ,1982 Çalışanlar. Sorulan., Sorunlan. Yılma? SİGORTALI YURT DIŞINDA HASTALANIRSA: *(...> 506 Sayılı Sosyal Sıgurtaiar Kanunu'nun 32 ve ardından gel?n mad delerle hastalık sıgortasına ilişhin hükümler düzenlenmiştir 32. maddede, ge nel olarak sigortahya iş kazalan ile meslek hastahklan sigortası kapsamı dışında kalan hastahklarda yapılacak yardımların nelerden ibaret olduğu belirlenmiş. 33'üncü maddede, 32'incı mad denin (A) bendinde öngörülert sağhk yardımlannın kapsamı açıklanmif ve giderek 35'inci maddede eş ve çocuklann sağlık yardımlarmdan yararlanacakları öngörülmüştür. Gerek bu hüküm lerde, gerekse yasanın sair hühümlenn de sigortahnm veya eşinın yurt dışında özel olarak bulunduklan sırada aeil ve zorunlu bir durum nedeniyle kendileri ne sağhk yardımı yapumasını ö'nleyici nitelikte bir hüküm bulunmaınahtadır. Kaldı ki sigortahnm yurt dışında bulunduğu sırada dahi, Sosyal Sigortalar Kurumu'na karşı yasrxaan doğan yükümlülükleri devam eıtiğinaen. bu yükümlülük karşısında, yine yasadan doğan ve adl ve zorunlu olaraK kendi yükümlülük karşısında, yine yasadan doğan ve acil ve zorunlu olarak. kendisine yapılan hastalık yardımlarmdan ya rarlanmasını kabul etmenin doğal olduğu da açıhtır. Diğer taraftan günümüzde, sopyal devletin görevi geteği, Sosval Cüvenlik hakları olabildiğince genişletilmesirJn esas alınması lüzumu da açıktır. Ve bu düşunce taru da, yukarıda açıklanan yorum yollu olması gereken huhuka uygundur. (...)* Yargıtay 10. Hukuk Daırest (28.12.1981 tarih 1981/6163 Esas 1981/ 6780 KararV Türkiyeden K | S A Bakanı Cevdet Menteş, Bölge tdare Mahkemelerl ile • Adalet KISA MğTM^ğk Nozlı llıcak hakkında Yargıtay'ın gerekçeli kararı: Vergi Mahkemeleri'nin 20 temmıtzda faaliyete geç«ceğini açıkladı. • Bakanlar Kurulu16 gazete, kitap, mecmua, takvim ve şiirin daha Türkiye'ye sokulmasını yasakladı. • tstanbul Kızılay özel Hemşirtlik IJsesi'nden meznn olan 53 Iıem.şireye diplomaları dün düzenlenen törenle verildl. 9 Hicret'in 15. yüzyılı nedeniyle basüan ve üzerinde Hz. Muhammed'in mührü olan hatıra paraların satışına bugün başlanıyor. 9 Yıldız Sarayı'nm onarırn restorasyon ve kültür merkezi haline getirilmesinde özel sektorün de katkısını sağlamak anıacıyla Yıldız Sarayı Vakfı dün kunıldu. Törende konuşan Kültür ve Turiznı Bakaııı flhan Evliyaoğlu, Yıldız Sarayı'mn onarımı ve res torasyouunria nıanevi gücün yanında maddi gücün de öneınli oldu ğıınu söyledi. EvIiyaoKhı vakif senedini daha önce iınzalamamıştı. Saray 'Vlüdürü Arif Duruçay da Saray'ın ilUiyaçlarını karjjiılamada devletin yeterli olmadığım blldirerek vakfın Ö P kuruluş7İ ların yardımını sağlamak amncıyla kurııMııâunıı söyledi. • Kiicuksu plajmda yüztnek isterken bogulan Nurettin Polat 'ın (17) cesedi balJkçılar tarafmdan buıunuu. 13 Deniz polisinin özellikle kaçakçılara karşı kullandi^ı en sü3 ratli ıı>otoru «Beyaz Yunus» dun akşaınüstü yanarak kiil okln. 'Ceza erteleme kararının yasal olmadığı anlasıldı, Danıştay'a hakaret ettiğî gerekçesiyle Nazh r Ibcak Ze> tinburnu Toplu Basın Asüye O/.$ Mahkemesi'nde 9 ay hapis cezasın» çarptırıt» mıştı. Ancak bu ceza tecii edilmişti. Faruk BİLDtRİCT ANKABA Tercüman Ga/etesi yazarlarından Naz lı Ihcak'ın 4 raart 1977 gununde yayınlanan yazısında Danıştay'a hakaret ettigi gerekçesiyle çarptınldıg) 9 aylık hapis cezasmın erte lenmesine ilişkın Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun gerekçeh kararı hazırlandı. Gerekçeli kararda Zeytinburnu Toplu Basın Asliye Ceza Mahkemesi'nin ce7anın ertelenmesine ılı^kin ka rar gerekçesinin yasal olma belirtıldı. Nazh llıcak ve Tercuman Gazetesı Yazı tşlen Müdürü 1. Aydoğdu İlter, sözkonusu ya?ı nedenıyle Zevtınburnu Toplu Basın Aslive Ceza Mahkemesi'nde yapılan yargılama sonucunda 9'ar av hapis cezasına carptırılmışlardı. Ancak mahkeme, sanık Aydoğdu tlter'in hapis cezasını para cezasına cevirmis ve «Verilen cezanın tPcili lertelenmesi) halinde suç işlemekten ceki necekleri yolunda mahkeme ye kanaat gelmediğinden. keza maznunlann ahlakl te m«vüllprinp eöre 'Ipride bu kabil suçları bir daha işlemeyecekler) yolunda mahke meye kanaat gelmedi&inden cezalarınin teciline mahal olmadığnna karnr vermişti digi gibi. tecil konusundaki mahkeme hükmünün yasaya aykırı oidugunu vurgulayarak hükmün bu nedenle bozulması gerpktigi yolunda oy kullanmıs olması da konunun özel dairece in r"l'vi""irmi. S'İ7'J»ın knçırılmadığını. ırteskut veya CPvapsız bırakılmadığmı açıkça ortaya koymaktadır. O halde. anılan 332. maddenin öngördüğü biçimde karar düzpltmp koşulunun varlıgmdan sözedüpmez.» Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun bır karanna karşı Cumtıur'vet Başsavcılıgınca 8 ocak 1982'de yeniden karar düzeltme istegınde' bıılunuldu.' Bu istemi bir kez daha ele alan Yargıtay Ce?a Genei KuruJu Nazh II»cak'ın 9 aylık hapis cezasının ertelenmesi gerektiğine lcarar vererek, Zeytinburnu Topiu Basın Asliye Mahkemesi nin karannı bozdu. Genel Kurul'un gerekçeli kararının hazırlanmasırıdan sonrn dava dosyasının yeni den Zeytinburnu Toplu Basın Asliye Ceza Mahkemesi ne gönderildigi öğrenildî, Ki sa bir süre sonra yeniden vargılama yapılacak. Mahkemenin de Yargıtay karan yönunde karar alması halin de Nazlı llıcak 9 aylık hapıs cezasını ikinci bir kez suç işlemezse yatmayacak. Evren: AİIah bize i. sayfada) çı geiıp gelmediğuu, toprak tahlılı yaptırıp yaptırmadıklan nı sordu. Köylünuu «alakadar» oimadıklanıu, buııda zıraatçıle rın bır kabahatinin olmadıgım soylemesı uzerıne «Onlarda bcn kabahat araınıyorum canım. Kabahati ararsak kabahatlı çok var. Götürseniz, o luprağa uygun daha müsait bır^ej ekersiniz belki» decu. tieütrık ve TV uzerınde üurarı Evren, bır köyluden «Her evde XV var» yanıtını alınca «Her evde olur nıu hiç, şehir lerde yok her evde» dedı. Evren, Beynam ılkokuiu batı çesınde köylülerle yaptığı sohbetten sonra Atatürk'ün 26 aralık 1919'da Ankara'ya gelirken kaldığı Ömer Yalçm'a aıt evı gezdı. Devıet Başkanının gezısmın ıkıncı duragı Ankara'ya 72 kıiometre uzaklıktakı Balâ'ycu. llçenın meydamnda toplanan haık, Evrenı büyük bir coşkuyia kar^ıladı. Beledıye bahçesınde konuklar ayran ıçerken, parkın oavresını saıan iıalk lıep üir agızdan «henau Evren çok yaşa» diyerek tezahıirat yapu. Evreu, bu aracta once üçenın Beledıye BaşKanı, daha sonra uretıcuerle konuştu. Uretıcılerden bırme «Ne kadar arazin var» dıye soıan Evren «İ O dekur» yanıunı alül. Ev.J U renle koylu yurtıaş arasında *u Ivonuşnıa geçtı: Evren: Hepsıni ekiyor ınusun'.' Vatandaş: Hepsinl ekemiyorum. Evren: Ukemıyorsan şimdi şöyle yapahm öyleys.e, ekecek olanlara, hiç oLmayanlara vere lim. Uemek ki, sen uakkından gelenüyorsuıı, çok eeiiyor M» dönüm arazi. Vatandaş: Bir kısmını nadasa bırakıyorum. Evren, Ulmaz, niçin nadasa bırakıyorsun ki. Flyatlardan' menuıun musunuz? Vatandaş: Devlet baba Eylüi de biraz daha verirse ınşaUah iyi olacak, şu anda 23 lira kur tarmıyor. Evren: Hayır. Devlet bab», hep baba, baba. Vatandaş: Etendım, bir Utre mazot 53,5 Uradır. Evren: Ben size bir şey söy llyeyim mi, siz de şimdi traktörü yalnız tarlada kullanmıyorsunuz ki, giderken taksi gibl kuilanıyorsunuz. Çok mazot sarfedlyorsunuz. Yurttaş: Eylül ayında bır fiyat tatbık ederseniz çok mem nun oluruz. Evren: (Gülerek) Aliab bize, biz size inşallah. Yalnız arazlsinin yarısını nadasa bırakanla ra bir şey yok. Halrikaten böy le bir şey de koymalı bu sene. Hepsinl ekenlere, i'azla ekenlere biraz fazla vermeli. Başbakan Ulusu: Eylülde ne kadar zam bekliyorsunuz. Yurttaş: En az 5 lira. Farktan büyük bir aüuş ara sında ayrılan Evren, Balâ Lisesinde neden öğretim yapüma dığını sordu, ilgilüer de tamiri gerektiğini söylediler. DEVLEi URETME ÇİFTLJĞtNDE Heyeü, Devlet Üretme Çiftliğinde de büyük bir kalabalık karşıladı. Çiftliğin lokalinde, çiftükle ılgüı bilgi alan Evren ve beraberindeki heyete mey"a. çay. peynir, ekmek ve gene ayran sunuldu. Toplantının amacı «Afgan mültecUerinin UüÇ'ne yerleştirilmeieri konusu» söylentisine karşın, Ziraat Fakültesi için gerekli alanm bu çifUikte kurulup kurulama yacağı idi. Evren ve beraberindeki heyet daha sonra çiftliğin biraz asağısmda kalan, sağmai ineklerin damızlık sığır ve boğalarm bulunduğu binaları gezdi ve geniş bilgi aldı. Devlet Baş kanı daha sonra gazetecilerle konuşarak, gezinin nedenl hak kında açıklama yaptı. Devlet Başkanı Kenan Evren gazeteci lere yaptığı açıklamasında, «köy ve kasabalan dolaşmak suretlyle problemler hakkında bilgi alıyorum» diyerek şunları söyledi: takultcsı li)7t> ulın? . Kazan köyünün arazisini is timlak etmiş. Geçen gittigimde gördüm. Köylünün rkecek tarlası kalmamış. tsttmiak için bankaya yatınlan parayn da bu güne kadar almamışlar. Kakülteve arazi bıılmak için bu çiftli çe peldim. Ancak hem \nkara va uzak. hem de çok büyük. Belki Ankara'nın cok yakınındaki İkizce köyünün t bin de > kara vakın arazisini istimlak e deceğiz. Böylece hem fakülte. hem 34 kövün halkı memnun olacak.» Evren konuşmasmın son bö lümünde ıse, tarıma önem ver diklerını, şu an Turkiyemn kendine yeten bır ülke durumunda bulunmasına rağmen tarım ihmal edilirse, kendine yetmez bir ülkp dunımuna ge lineceginı söyledı Konvoy dana sonra Eymıı göiüne saptı. ODTÜ'nün Ey mir gölünde buJunan tesıslerı ni de dolaşan Kenan Evren bu rada bıleı aldı Bir hafta sonu gezısı daha başanyla böylece tamamlanmış oluyordu. Kansız cözüm (Bastarafı 1. Sayfmia) da anlaşmaya ulaştıkları habe ri vayıldı. îsrall'in bu böyle bir anlaşmaya ne tepkl göstereceği bilinmlyor. Konılte'ye Elias Sar kis ile, katümayı dalıa önce red deden Lübnan TJlusal Hareketi nin Lideri Velfd Cıunblat ve E mel örgütü'nün lideri Nebih Berrl de katılacaklar. Bu ifci lider son anda bugün (dün), füdrierini rleğiştirdiler. Komite, Berrl ve Cumblat'tan başka B^'^kan Şefik Vazzan, Dışişleri Bakanı Puat Butros, Flanjist lider Beşir Cemayel ve Şamun'u temsilen Milletvekili Nasrl Maalüf'dart oluşuyor. Böylece. Ulusal Selamet Komitesi, Lübnan'ın en yüksek organı haline gelmiş oluyor. Bun dan böyle gelişmelerin kaderini o belirleyecek. SAATE KARŞI YARIŞ Gelişmeler o kadar çok yönlü ve karmaşik ve öylesine surat11 ki. artık ne yazacağımızı, nereden başlayıp, nerede nasil bitireceğimizi biz de şaşırdık. öncekl gün, her işaret İsrail saldınsmın başlayacağı yönündeydl. Sonra akşamtistü PKÖ Liderl Yaser Arafat ile Lübnan Ordusu'nun istihbarat baş kanı Johnny Abdom biraraya geldUer. Konuşmalannın Jçerigl öğrenilemedi, ama herkes ne tlzerinde konuştuklarını biliyor: Pilistin kuvvetlerinin silahlannı LUbnan ordusuna teslim biçimi tlzerinde konuştular. Bu toplantidan sızan haberlere göre, FKÖ si'Ahlarını Lübnan ordusuna tesfimi ilke olarak reddetmemekle birMkte, Beyrut kuşatmış beklerken silahsız kalırsa katliama uğrayacağından çekiniyor. tsrail'e güvenmiyor. Her ne olursa olsun, Arafat . Abdo görüşmesi, PKÖ7 nün silahlarını bırakacağı ve böylece Batı Beyrut'un «harap olmaktan ve soykınmından kur tulabileceçi» biçiminde yorumları beraberinde e°tirdi. üysa, bugün ıdün), öğle saailerinde Arafat ve Abu Cihad ile birlikte Filistin mukavemetinin «tiç bfiyüklerin»den birt olan Abu Cihad (Salah Halaf» bir demeç verdi ve FKÖ'nün silahlarını asla bırakmayacağını ve bir siyasi hareket olarak Kahire'ye gitmesinin asla söz konusu olmadığım söyledi. Abu Ciyad, «Biz otobüslerle, gemilerle naldedilecek köyün sürusü değiliz» dedı. Bu kez. «Hah slmdi tsrail saldınsı başlıyor» diye düşünü llirken, Philip Habib'in İsrail'den bir 48 saat daha rica ettiği ve bunun kabul edildiği haberl geldi. Ardından da Ulusal Selamet Komıtesi'nin tam mevcutlu olarak, ilk kez, saat 17'de toplanacağı haberı. Bunun dışında, Lübnan Ulusal Hareketi'nin bir merkez yürütme komıtesi üyesinden öğrendiğimize bakılırsa, diploma tik dehlizlerde tiç değişik ama bırbiriyle ilintili bir anlaşmaya vanlmış. Bu «iiç halkalı anlaşma* şu nalkalan lçeriyor: • Fillstin mukavemetl İle Lübnan hüklimeti arasında anlaşma, • Lübnan hükümetiyle ABD ve Suudî Arabistan arasında varılan bir başka paralel anlaşma, • Ve ABD ila israil arasında bu lki anlaşmaya bağlantılı bir üçüncü anlaşma. HenUz bu anlaşmalann gerçekten var olup olmadığım res men açıklanmadığı için öğrenilemedl. öte yandan, bu anlaşmalar varsa da nelerl kapsadığı bilinmiyor. Bu arada sık sık Suudi Ara blstan Dışişleri Bakanı Suud ElFaysal'ın öncekl gün yaptığı açıklamanın durumu hay li etkilediği ifade ediliyor. Prens Suud, bir Arap başken tine tsrail'in girmeslne izin verilemeyeceğini ve gereken tepkinin gösterüeceğini bildl rerek petrol silâhmın kullanılabileceğini ima etmişti. Bu da tabii ki, her ttirlü spekülasyona açık. Zaten şu sıralarda, spekülasyon ve söylentı Batı Beyrut'da gelişmelerden bile hızlı seyrediyor. AncaJt şurası muhakkak kı, ko nu tek bir noktada dUğümleniyor: Beyrut'u kurtarmak. Ya ni Israil'in nihaî saldınsmın önüne geçebilmek. Bunun ise Filistin mukavemetinın tavnna baglı. Silahlarını bırakacak lar mı, yoksa her ne pahasına olursa olsun direnecekler mı? Bu sorunun yanıtı bır türlü bulunamıyor ve bu nedenle sı yasî çözüm ile askeri çöziim arasında saate karşı yarış de vam ediyor. Askerî durum dıplomatık çabaiar görülmemiş bir yoğun lukta sUrerken, tsrail tankları da Beyrut'un Güney yönünden, Damur ve Şueyîat üzerinden Halde'ye doğru hareket haündeler. Baamda'dakı İsrail tankları da tyüzlerce tank) namlulanru aşağıda uzanan Burc ElBarajnı, Sabra ve Şatıla'ya çevırmiş bekliyorlar. Zaten bu mıntıkada ateş kese rağmen aralıksız topçu düellosu hıç eksik olmadı. Buna karşıiık, Filıstın sa vaşçılarının bulunması gereken bu bölgelerde yaprak hışırda sa duyulacak türden bır sessız lik hüküm sürüyor. Bu semt> ler tümüyle boşaltümış durum da. Sokaklarda kediler bile yok. Barıkatlar. barikatlar.. Filistinliler barikat mıntıka sını iyice genişlettüer. Beyrut' un denize uzanan burnundakı bir zamanlar, kentin en önde gelen eğlence ve gezi mıntıkalarından biri olan Bavşa'nın yolları da köstebek yuvasına döndü. FilistinlUer, burada, denizden yapılabilecek bir çıkartmaya karşı önlem alıyorlar. ŞimdiUk bekliyoruz. Her an, her türden bir gelişme olabilir. Herşey bıçak sırtında, Bu sa örlar okundugunda bir çözüm de ilân edilmiş olabilir, Beyrut muharebesi de başlamış olabilir. (Baştarafı 1. Sayfada) Dışişleri Bakanlıgı yetkilisi, «Batı Beyrut'takl 1 bin Filistin gerillası, Lübnan'da Ö7gür bir hiikümet kurulmasının önünde tek engeldir^ dedi. Suriye üe Sovyetler BırUgı arasındakl dostluk ve işbirliğı anlaşması «Stratejik ittUak» biçimine dönüştürüldüğü ise açıklandı. Habefl veren Suriye Haber AJansı, anlaşmanın bir «ttst diizeye yükseltUmesinln» ne gibl sonuçlar doğuracağı ko. nusunda ise açıklama yapmadı. Batı Sina'da ise, Lübnan'a yapılan saldırıyı protesto eden Filistimuerle. İsraU'in baslattığı bir elektrik projesinde çalışan Filistinii işçiler arasında çıkan çatışmada, bir kişi öldü. bir kişi de yaralandı. Suudi Arabistan önceki gün tsrail'e yapüğı uyarıda tsrail birliklerinin Beyrut'a »aldırmaktan kaçmmalannı istedi. Suudi Arabistan Haber Ajansı «tsraü, Beyrnt'a saldınrsa, Araplar tarihsel görevlerini yeri ne getirmekten korkmayscaktar» dedi. Fransa, İse BM GUvenlik Konseyi"nin, tsrail'in LUbnan işgall olayını görüşmeye devam etmesinl istedi. öte yandan Çin, Filistin Kur tuluş Örgütü'ne acil yardım olarak bir milyon dolar bağışladı Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek, Lübnan siyasi kulislerfnde görüşülen, «sfirgünde FKÖ hfikfimeti» fikrini memnuniyetle karşılayarak, böyle bir hükümetin Kahire'de bulun masına herhangi bir itirazlan olmadığım söyledi. Bugün ABD Başkanı Reagan ile görüşecek olan îsrail Baş. bakanı Menahem Begin, Washington'da verdiği bir demeçte «Arafat'ı yakalamak istemiyoruz, çünkfi' ononla %aten hlçblr Işlmiz olmasın istlyoruz, öyle sanıyorum ld, böyle bir durumda başımıza dert olurdu, Arafat istediğl yere gitsin» dedi. Begin ayrıca Ltibnan'da tsrail'i «terörist saldırulara karşı ABD 'nin katılımıyla bir uluslararası Banşgücü oluşturulmasını istedi. Begin, BM banşgücü istememelerinin nedeninin, BM barışgücünün etkisiz olması ve te rörist sızmalara izin vermesi olduğunu söyledi. Ancak bilindiği gibi îsrail ordusu BM banşgücü bölgesinden gecerek Lübnan'a girmişti. Begin aynca, Sovyetler BirJiği'nin bir mektupla. Batı Bey rut'taki Sovyet elçiliSinin güvenliğinden kaygı duyduğunu bildirdiğini açıkladı. Begin mek tupa. «çıkarlannıza zarar ver. mek tstemiyoruz. cevabmt ver diğini ve mektupta tehdit havasmm bulunmadığını belirtti. Türkiye'yi gelecekte maden acığı bekliyor O TMMOB Maden Mühendisleri Odası tarafından yapılan araştırmaya göre madenlerin yalnızca ihracat amacına yönelik ele alınraası ve sanayileşmis ülkelerin talebine göre işlotilmesi Türkiye'yi maden hammaddelerindr disa bağımli hale ffetirecek. ANKARA, (Cumhuriyet Bürosui Turkiye gelişmiş ülkeler kadar maden tü kettiğinde, rezervlerı ulke ihtiyacını karşılayamadığı için,dışarıdan maden ıthal etmek zorunda kalacak. TMMOB'a bağh Maden Mühendisleri Odasının «Madenlerimiz ve 2172 Sayılı Ya sa» araştırmasında Türkiye nin ağır sanayinın temel /lammaddesi olan demır rezerv'eı'iiin dünya ölcüreri ve tasarlanan kalkınma hız lanna göre çok yetersiz kal dığı belirlendi. Araştırmada sftnayileşmiş ülkelerin a? getyşmiş Olke kaynakltrına bağımlılığının arttığı ve ce.'ısiıiiş ülkelerin ham'idde ihüyaçlannın süreif'ı olarak sararıti a.ltma alımna s:nın önem kazandığı be.ir •iJerek şöyle denildi: «Bugün fllkemizde dünya ortalamasına ve gelişmis ül |eler düzeyine göre kHi ba şma tüketim yapıldığında maden rezervl^rimizin çok yetersiz kaldığı şüphesizdir. Ve hammadde talebimizin ne kadarını dış kaynaklardan sağlamak zorunda kalı nacağı çıkarılırsa sonucun pek İç açıcı olmadığı görülecektir, Demir rezervle rimizin ihtlva ettiği metal de miri ABD bir yüda üretmek te, Brezilya 1.5 yılda thraç etmektedir. Kaldı ki MTA'nın mptalik maden arama proia lerinin yarısı demir aramaları olmasına rağmen bu noK taya gelinebilmiştir.. Araştutnada özel sektörün en az yatanmla en faz la kâr etmeye çalıştığı ve toplam madencilik yatırım ları içinde payının ançafc yüzde 30 oldugunadikkat çe kilerek şöyle devam edildi: «Madenlerimi/. işletilirken önemli oranlarda zayiat ve rezerv kayıplanna sebep olmuştur. Bugün kamu kuruluslarında kayıp yüzde 3040 arasında değişmektedir. Ozel kesimde ise bu oran ,da ha da yüksektir. Özel sek tör isletmeciliğin başanh olduğu tezi doğru değildir. Dpnetim eksikliği nedeniyle calısılan yerlerde yeraltı b\ linmez duruma gelmişHr. Maden yata&ınm en kaH tPİi yerleri işletilmfe bilim ve tpknoloiiden uzak yapılan ilkel madencilik maden rimizin sağının sohınun kemirilmesinden öte b!r sonuç vermemişrlr. Aynca arama ruhsatı safhasmda bile ciddf bir calışma yapılmamış yai nız üretim yapılmaya çalı sılmıştır. Kamu sektörünün olumsuzluklan özel sektörü haklı çıkarma cabalannın gerekçesi olamaz..> Maden Mühendisleri Qda sınm araştırmasında maden lerin sadece ihracat amaana yönelik ele alınmasmm ve sanayileşmis ülkelerin ta lebine göre işletilmesinin ge lecekte Türkiye'yi maden hflmmaddelerinde dışa bağımh hale getirecefti belirti lerek uzun dönemde ulusal madencilik politikasmın oluşturulması Istendi ;'; Filistinliler (Baştarab L Sayfada) geceslnin kötümser beklentilerinin akslne saldn bir pazar gtinü yaşadı. Sokaklar her pazar günü ne kadar kalabalıksa o kadar kalabalıktı. Şehirdekı tek anormal görüntü, köşe başlarında iyice yıgUmış çöpler ve bunlann 30 derece sıcakhkta çı. kardığı tahammülU güç pis koku... Beyrutlular çöplerden ve yol açacağı olası hastalıklardan kur tuüna yolunu, iyice yığudıklannda onları yakmakta buluyorlar. Ama bu her yerde yapılmadığı ıçin şehir pislikten geçilmıyor. Batı Beyrut, tüm kötümser beklentilerin aksıne normal bir gün geçirtrken, İsrail işgâli altınriaki bazı kentlerde durumun hiç de iç açıcı olmadığı oralara gıcüp donen gazetecılerüı anlattıklarından anlaşılıyor. Eğer bir gazeteci ABD pasaportu taşıyorsa, ona bütün îsrail ve Palanjıstler barıkatları açüıveriybr. Fransız pasaportlu gazeteciler de Amerikalılar kadar olmasa bile, fena durumda değiller. Bizım gibı Baülılıgı tartışmalı müslüman ülkelerin pasaportlan pek ıtibarlı sayılmıyor. Bu tur «Muteber» gazetecilerden bir bblümü dün Sur ve bayaa'dan döndüler. Sayda ile ilgılı msanın içıni karartan hıkaysler anlattıiar. Büyük ölçüde yanmışyıkılnuş olan bu şe hırde daha ölü sayısı bile bilinmıyur. Binlerce kişinin enkaz altında bulunduğu sanıüyor. Dahası, sözünü ettiğuniz bu gazeteciler can sıkıcı bir olaya tanık olmuşlaı: Sayda'nın oiüa&uıa masalar Konmuş. MaSc.atın gerısınde yüzlerı ınaske IJ DirHaç üaydalı oturuyormus. Bumarın onuııden ahali geçinll yoı, maskelılerin ışaret ettikle n Israıi askeri araçlarına balık ıstıfı doidurulup meçhul bır yone goturülüyorlar liuney e her gıaen gazeteci oradakı Israıl askerlerının son dsrece sert ve nâşın tavırlı ol dıi,;ıınu acleta söz bırlığı etmiş cesıne anlatıyor. Oysa, Beyrut un tıenıen aıbınde Baabda'da buıuııaru»! ıse oldukça «hoşsoh bet» mışler. Ister haşm, ıster hoşsohbet olsunlar, dünyanın sayılı ateş gucune sahıp bır ordu batı Bey rut'u, tiüo bın kışılık bu kenti kuşatmış bekliyor. Füıstin direnmesmın bır aske n uesaplaşmadan yukarıda beIırtılmeye yalışıldığı gibı bu iş ten venık çikacağını herkes bilıyor. Filıstın mukavemetinın öncierliğı içın sorun. kazanma umudu değil: Ya şehıt olmayı goze alarak hareketın imha ecülmesini kabullenmek ama ge lecek kuşaklara bir mücadele geleneği birakmak, ya da mukavemet hareketi'nin kendi yöneümleri altında Herde yenidcn toparlanması hesabıyla bir uzlaşmava 'nasıl bir uzlaşma olabileoeğinı kimse henüz bilmıyori vanasınak.. Bütün dünva y) • •'i Mıîin karmn<!ik soriı « rn r tiun ^u anda gelio dayindıaı nokta, hir anlamda aslmda bu kadar basıt... Batı 1980 öncesi (Baştarafı L Saylada) tlk basamak öğrenci eeçme sınavma katılan 1980 öncesi mezunu adaylardan bir bölümü Devlet Başkanlıgı ve MGK' ya konuya lllşkin telpraf çektiler. öğrenciler telgraflannda uygulamadakl eşitsizliğin giderilmesinl lstediler. Mchmet Yula ve bir grup öğrencinin 861 numaralı telgrafı şöyle: «Biz Universiteye (rtremeyen, daha öncekl yıllarda liseden mezun olan gençlere y(Jce Konseyce bu yıl son olarak bir daha Universite sınavlanna girme hakkı tanındı. Bu haktan yararlanarak İlk basamak Universite giriş sınavlanna girdik. Daha sonra çıkanlan YÖK Yasası*yla da bu hakkın kullanılış biçimi saptandı. Gerek yüce Konsevin ka rarlannda, gerekse YÖK Yasası'nda 1980 yılından önce mezun olanlarla daha sonra, mezun olanlar arasında farklı uygulama yapılacağı konusunda amir bir hüküm bulunmamasına rağmen Ünlversitelerarası Seçme ve Yerleştirme Ku rulu 1980 yılından sonra mezun olanlann puanlanna orta öğretim basarı puanına göre 816 puan daha ekliyerek farklı bir uygulama vapılmıştır. Kğer aym uygulama bize de yapılmıs olsaydı, ikinci basamak sınavlartna girmek tçin 18 puana ihtiyacı olan bizlerin herhangi bir üniversite veya yüksek okula girme şansı büyük ölçüde artmış olacaktı. Üniversitelerarası Seçme ve Yerleştirme Kurulu'nun bu uygulamasının yarattığı adaletsiz sonucu yüce takdirlerinize BUnanz. Universite ve yüksek okullanmızda yaratılan huzur ve güven ortamı içinde Bğrenim vnomak isteyen Atatürk ilkeleıine yürekten bağh biz gençlerın bu scninun çözümlenece1 gıno itıiino '. saysılanmızla du ruuıumuzu arz edıyoruz.» Alatlı (Baştarah 16. Sayfada) Kanımca, yukarıda İşaret ettiğim ögeler itibar görseydi, 1961 Anayasası flstune bir demokratik çıkar gurubunun gölgesi düşürül mesiydi. 12 Eylfil 1980 sa bahma kadar geçen 19 yıl lık süre zarfında yurdumuz yapay bir anayasa bu nahmı içinde yaşamayacaktı.> Malikeme kararının temyiz edilmesi sonucunda dava. Yargıtay Ceza 4 Daire(Baştarafı 1. Sayfada) si'nce ele almarak. çoğunlukla onaylanmıştı. durum karşısında tedirgmdirler. Filistin sorununa soy 4 Ceza Daıresı'nin bu kakırımla bir çare bulacağını rarına Cumhuriyet Başsavsanan Yahudi devletinin kan cılığı'nca itiraz cdilmemişti. h eylemlerine, dünya kamu Ancak Nazh Ilıcak'ın savun oyu seyirci kalmaktadır ma avukatı yeniden başvuKanlı olaylara büyük hir rarak. kararin düzeltilmesi yanılgıyla bakılmasmın çeısteminde bulunmuştu Saşitli nedenleri vardır. İsrail vunma avukatının bu istelobisinin propagandası, Tür mi Cumhuriyet Başsavcıhhiye'de bii* şaşılam bir et fn'rtea kabal edilm»di. Cunr kinlik hazanmıştır. Rama huriyet Başsavcılığı, karazan nedeniyle, okullarına ku nn dü/eltilmesi yoluna giran dağıtan sözde islamcı dilmesini gerektirir bir nerenkli basınımızda, Yahudi den olmadığmı bildirmisti devleti saldınsmın Pilistin Ilıcak'm savunma avukaterör örgütlerini yoketmek tı kısa bir süre sonra karabakımmdan olumlu bir eyrin düzeltilmesi istemini lem olduğunu vurgulayan içeren yeni bir düekçesini başyazılar yaymlanabiliyor. Cumhuriyet Başsavcılığı"na Tel Aviv'in son eylemi aunmuştu. Cumhuriyet Başnin uluslararası teröre yöne savcılığı bu kez karann dü lik bir savaş niteliğini de zeltilmesi istemini kabul etaşıdığını ileri süren çevre derek. «Tecil yolu «e Ugili lerin tutumları şasirtıcıdır. gerekçenin yeterslz oidugu. Oyle bir günde yaşıyoruz dosyaya uygun bulunmadıki Türkiye'de herkes kendi gı, sabıkasız olan sanığın kendisine $u soruyu yönelt ahlaki yönden olumsuz yamelidirşantısmı belirten bir delil Bundan 60 yıl önce Ana bulunmadığını. belirterek dolu'da yaşanmış Ermeni o onama kararının kaldırılma layları. bugün çeşitli ülke sını ve hükmün bozulmasmı lerde gündeme getirilebil istemişti. mekte. Türkiye suçlanmakKonuyu yeniden ele alan tadır. Acaba gözlenmizin Yargıtay 4. Ceza Dairesi, önünde yaşanan Filistinli Cumhuriyet Başsavcıhğı'nın soykınmı harşmnda dünya ileri sürdüğü konularm danın etkin devletlerinden ne ha önce incelenerek reddeden yeterince ses yükselmi dilmiş olması nedeniyle. ka yor? Hele böylesine bir soy rarın düzeltilmesi istemini kırtmı, Türh basımnda bile bir kez daha kabul etmemiş teröre karşı savaş diye yo ti. rumlayabilen kalemler nasıl Cumhuriyet Başsavcılıj^ çıhabiliyor? 4. Ceza Dairesi'nin bu karaYazık ki kimi zaman güç rına karşı itiraz edince kolülerin propagandası, güç nu Yargıtay Ceza Genel Ku süzlerin haklı davalannı oöl rulu'nda ele alındı. Cumhugeleyebilecek düzeye ulaşa riyet Başsavcılığı itirazmbilmektedir. Ancak bu göl da, «Yerel mahkemenin er geler geçiddir ve haklı olan teleme konusundaki kararılar uzun sürede davalannı nın Yargıtay'ın kararlıhk hazanacaklardır. • * • gösteren uygulamalanna tam anlamı ile ters düştügü» görüşünü savundu. KONGRE # Derneğimizin 5. Olagan Ancak Yargıtay Ceza GeGenel Kurulu 27 haziran nel Kurulu 14 aralık 1981 1982 pazar günü saat 10.30" gün ve 310/421 sayılı karada Türk Standartlar Enstitü rında, cezanın ertelenmesi sü salonunda çoğunluk a istemini reddetti. Ceza Geranmaksızin yapılacaktır. nel Kurulu redde ilişkin ka arannda sonuç olarak şöyle Üyelerimize duyurulur. Çagdaş Gazeteciler denildi: Derneği Yönetim Kurulu «... Mahkemenin tecil isGÜNDEM: teginin reddine ilişkin kara 1 Açıhş ve saygı duru rı ile bu konudakl gerekçeşu, 2 Genel Başkanm ko sinin yetersiz ve isabetsiz ol nuşması, 3 Divan seçimi, duğunu n sanıklar vekili ta4 Konukların konuşması, rafından temyizen ileri sü5 Çalışma raporunun gö rüldflğü ve bu konunun da rüşülmesi, 6 Yönetim, de diğertemyiz nedenleri aranetlm, kurullannm ve he şıricİa özel dairece incelenlp, tecil i de kapsayacak biçimsaplann aklanması, 7 Tü 7ük değişikliğl, 8 Organ de mahkemenin kanaat ve takdirinin yerinde olduğu !ann seçimi. 9 Dilek ve belirtilerek temyiz itirazı temenniler, 10 Kapanış. onan• 1074 No.iu Lise tasdikna reddedilip. hükmün memi kaybettim. Hüküm masma karar verilmis bulunmaktadır. Nitekim bir üsüzdür. yenin, yukarıda da belirtilAyhan BAHÇELİ öğretmenlerin maddi durumu iyîlestirilecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosn) ll'nci Eğitim Şurası' nda öğretmen yetiştirme ve öğ retmenin durumu ile Ugili olarak alınan kararlann «kâğıt ülerlnde kalmaması» için çalışmalara başlandı. Şura kararla n «tcra Planı»na dökülüyor. öncelikle öğretmenlerin maddi durumlannın iyileştirilmesi üzerinde duruluyor. Milli Eğitim Bakanı . Hasan Sağlam, Yankı dergisinin yönelttiği sorulan yanıtlarken, şunlan söyledi: «Devlet Başkanımızın sözleri al de biiyük bir dlrektif olarak kabul ediyoruz. Bu direktif tüm mllli eğitim camiasım teşvlfe etmiştir. Söylediğimizi yapmamak kadar. tatbikata koymamak kadar Mzi rahatsız edecek bir şey düşünülemez.» Milli Eğitim Bakanı Hasan Sağlam, bir baska soruya da şu karşılığı verdi: «öğretmenlerin branşlanna göre yurt düzeyine dengelı cla ğüımlannı sağlamak için eeçen sene genış atamalar yajv tık. Böylece dıştan atama, mezunların atanması ve yer değiş tirme dahil geçen sene toplam ( 7 bin atama yaptık. Ancak so > run, uzun vaıleli ve geniş kapsamlı olduğu ve mali, sosyal, ekonomik ve teknolojik yönleri bulunduğu için yasal ve ida'i düzenlemeleri de gerekli kıl maktadır. Bu yüzden hemen fırsat ve imkan eşitliğinln sağlanmasıııı beklemek hayalperestliktir. Gecen vı) temel nğrptimin se kiz yıl nlmasını kararlaştudık. Bunu geni.ş planlamalar içine almak suretiyle. ortaokuUarı da ilkokullarla, önce program, tesis, araç • gereç olarak bir yerde toplamak ihtiyacı vardı. Bütün Türkiye çapında buno uygulama nlanağını buldağumuz şün imkan ve fırsat eşitli fini ülkevp va.vabilecejnz. S y l IM rğitlm gecen sene 10 okul< da denendf. Bu sene 2 » okulW da uyşıulanacak. Bunlara uyeun eğititn programlan hazırlandı.» Italyan savcılar, Ömer Ay'ın Papa'ya suikast girisimine katılmadığı görüsündeler RÜMA (AP) îtalvan Savcılannın şubat ayında Federal Al manya'da yakalanan Ömer A;'m, geçtiğimiz yıl Papa'ya karşı düzenlenen suikast jririşimine katıldıgına 'nanmadıkları bildirildi îtalya Başsavcısı Ilario Martella, basına yaptıgı açıklamada, «burada soruşturmayı yürüten savcılar Ömer Ay'ın. t«rfi rist Ağca taıafnıdan Papa'ya yapılan sairtırıya katıldığma I nanmıvorlar» dedi. Martella ayrıca terörist Ağca vı veniden günlerce sorguya çektığını ve Ağca'nın Papa^'a suikast girişimi konusunda bır dızı yenı bilgi verdiğini de söy ledi. Ağca konusunda yenî gelişme ler geçtiğimiz hafta tsviçre'de bir Türkün tutuklanmasl ile başlamıştı. İsviçre polisi turuk lanan Türk'ün Ağca'ya Papa'yı vurduğu sılahı sa^ladığmdan şüühelendiklerini bildirmisti. Türk pohsi ıse İsviçre'dfi tutnklanan kisinin Ömer Bağcı adında bir Ülkü Ocaklı oldugunu belîrtmişti. General (Baştarafı 1. Sayfada) kilerinin ele alınması ve Or tadoğu'daki gelişmeler üzennde değerlendirme yapılması bekleniyor. Orpreneral Rogers. İ4 haziran günü Türkiye'den ayn lacak. PERA MERAKLILARINA Asmalı Mescid eski ahengine kavuşuyor. YAKUP tüm dostlarını bugün YAKUP 2'de (eski Nil Doyçe Restoran) bekliyor. (Tel. 49 29 25)