Katalog

Cumhuriyet 6 EKONOMİ 22 ŞUBAT 1982 k%<v.vw::::.:v:v:.:x*;*:::^^ Ekonomide gecen hafta Issizlik konusundaki veriler biribirim tutmuyor TÜRKİYE'DE © Geçen yılın dışalım ve dışsatım rakamları belli oldu: Toplam thşalım 9.13 milyar dolar olurken, toplam dışsatım 4,7 milyar doları buldu. • Tıcaret Bakanhğı ocakta toptan eşya fiyatlarının yüzde 3,6 arttığını açıkladı. • 1982 mali yıh bütçe yasa tasarısı MGK tarafından kabul edildî. • 657 sayıh Devlet Memurları Kanununda yapılan değişikliğin ücretlerle ilgili esasları belli oldu. Buna göre, devlet memurları 1 mart tarihinden itibaren ortalama yüzde 25 zamlı maaş alacaklar. • DİE ocak ayında tüketicl fıyatlarında en büyük artışın yüzde 4,6 ile İslanbul'da olduğunu açıkladı. • Sosyal Güvenlik Bakanı işçl alacaklannın martta ödenmeye başlanacağmı açıkladı. • BağKur'un maaşlara yüzde 2728 zam yapacağı açıklandı. • Bazı madenlerin devlet eliyle Işletilmesini öngören tasarı komisyonda ele alındı. • Kurumlar vergisinin uygulama esasları belli oldu. • Ege tüttin piyasası 240 lira başfiyatla açıldı. • Pamuk ipliğinde damping iddialarını incelemek üzere bir AET heyeti Türkiye'ye geldl. • 15 kişilik bir Türk müteahhitler heyeti Romanya'ya gitti. 9 Oda ve Borsaların meclis ve yönetim kurulları başkanları ve başkanvekilleri Ankara'da toplandı. • İTO'nun Moda ve Tekstii Fuarı açıldı. • Türkiye Iş Bankası'nın kurucu hisselerinln her blri 500 bin liraya yükseldi. İssiziîge çözüm olarak emek yoğun teknoloji gösteriliyor İSTANBUL (THA) Türkiye de ıssizlik oranı konusunda ilgiliierin verdikleri rakamların birbirini tutmadığı ve bu konu daki oranların yüzde 10 ile yüzde 25 arasında değiştıği görülüyor, İşsizlik oranı konusunda değişık düşüncelere sahip yetkililerın sorunun cözümü konusunda ise, bir nokta da özellikle bırleştikleri ve «Emek yoğun teknolo|iye ağırlık verilmesini» onerdıkleri belirlendi. THA muhabirinin yaptıkları calışma sırasında konuyla ilgili kişilere «Türkiye'de iş»;zlik oranı nedlr cözüm yolu olarak ne öneriyorsunuz?» soruları yö neltildi. Görüşleri alınan ilgililer ve sorulara yanıtlar şöyledir: • Ali Coşkun (İSO Meclis üyesl): Türkiye'de işsiz miktarını calışabilir nüfus içinde yüzde 13 dolayında ve 2.5 mıl yon kişi olarak söylemek müm kün. Hem konut sorununa cözum gstırmek hem de işsızlıği önlemek amacıyla inşaat sektörüne hareket getırmek lazım dır. Bir de tarım alanında çalışmayı özendirirsek, köyden kente goç azalır ve işsızlik önlenır. • Reflk Baydur (TİSK Genel Başkan vekili): Türkiye'de işsızlik oranı yüzde 10 dolayın dadır. Ziraat hızmetlerinın Tu rızm ve Sanayi ile yıllık gelır yuzdesi olarak eşit hale getirıl mesi ile nüfus köye doğru kaya cak ve işsizlik onlenecektır. Nüfus kontrolü mutlaka yapılmalıdır. Türkiye'de bu da işsizliğe uzun vadeli bir önlemdir. • Cevdet Selvi (Petrol İş Sendikası Genel Başkanı): Türkiye'de işsizlik oranı yüzde 25 dolayındadır. Cözüm için emek yoğun iş alanları açılmalı ve mutlak işgücü ile emeğe dayalı yatırımlara ağırlık verilmelidir. Ayrıca, her müessesenin cüz'i miktarda da olsa ışci alması yerindedir. • Rahim Cecen (Hava İs sizhk oranı yuzde 13'dir. istıhdam polıtikasının ana hatlarının yeniden ve kesin biçimde saptanması gori adım atılmadan uyguianması ve emek yoğun polıtikaların izlenmesi şarttır. Bunun yanında obıektıf bir nüfus analizı yapılarak sağ lıklı bır nüfus kontrolü sağlanmalıdır • Prcfesör Orhan Dikmen (İAV Başkanı): Yüzde 16 oranında işsiz vardır. Emek yoğun alanlarda evveia kapasite kullanımmın artırılması ve bu alanda yeni yatırımlarla yeııı ış yerleri açılması gerekır • Profesör Ero| Manisalı (İ.Ü. iktisat Fokültesi öğretim üyssi)'. Dünya bankasının da son veriier.ne göre bu konuda yuzde 15'ın üzerinde bir rakkam verılıyor. Kamunun işgücu yoğun nıteiikteki alt yapı yatırımlarının artırılması dışa dönük hizmet sektörlerinin geliştirilmesı ihracat teşviklerınde vergi iadesınin katma değer kriterine göre verılmesi ve böylelikle içerdeki istihriam nrtışını sağlayacak, etki yapması son olarak da Orta Doğu'daki müteohhitlik hizmetlerinde işgücü ihraç olanaklarının genışletilmesi önlemier arasında savılabilir. • Profesör Vural Savaş (İTİA Başkan Yardımcısı): işsizlik oranının yüzde 10'luk bir rakkam tutacağı kanısındayım. Önlemlerin arasında fabrikaların üretım artışının sağlanması icm faiz politikasının yeniden değerlendirilme. si ve sanayii üretiminde düşük faizle finansmona gidılmesi ge reklidir. Sanayinin ithalat ıhtıyacı karsılanmalı, mıni devalüasyonlarla devamlı yükseltılen döviz kurlorında belirli bir istikrar sağlanmalıdır. KİT yöneticıleri istihdamı artırmak ıçin yönlendirilerek teşvik edilmelidir. DOsman ULAGAY NOTLARI w Sendlkası Genel Sekreteri): Iş Dıstan Destek, lcten Köstek Geçen haftaki yazımızda sergilemeye çalıştığımız çelişkili tablo, bu hafta çok daha belirgln biçimde gözler önüne serildi. Türkiye'de uygulanmakta olan ekonomi polltikalarını IMF olsun, Dünya Bankası olsun, Euromoney dergisi olsun çok beğeniyorlar, diğer borçlu ülkelere örnek gösteriyorlardı. Buna karşılık ülke içinde, ekonominin çeşltli kesimlerinde yer alan klşl ve kuruluşların yakınmaları her geçen gün yenl boyutlar kazanarak sürüyordu. Bir yandan 4.7 milyar dolara varan dışsatım için şenlik yapılırken, diğer yanda kişi ba şına et tüketiminin Silvan'da 2 grama, Trabzon'da 14 grama, Bursa'da 17 grama düştüğü çeşitli ajans bültenlerinde yer aııyor, beslenme yeter sizliğinin çeşitll hastalıklara neden olduğu beiirtiliyordu. Bir başka ajans bülteninden, Izmir Buca Cezaevindeki yeni tutuklulardan çoğunun karşılıksız çek vermekten cezaevine düşmüş olduğunu ögrenlyorduk. Türkiye'de insanların yetersiz bes lenmesi, artan dışsatım nedeniyle et ve tavuk fiyatlarmın Türk insanının «alım gücü» smırları dışına çıkması, işsizlik tehlikesinin büyümesi kuşkusuz IMF ve Dünya Bankasını fazla ilgilendirmezdi. Onları ilgilendiren Türkiye'nin dışsatımını ve borç ödeme gücünü artırması, dış ticaret rejimini ve kur politikasını serbestleştirmesi. kamu yatırımlanndan va?geçerek özel yatırımlara ve özellikle de yabancı yatırımcılara alan yaratmasıydı. Bu temel amaçların sağlanmasına yönelik ekonomi politikaları eksiksiz uygulanırsa, Türkiye de «Desteite lâyık» ülke konumunu sürdürebilir, İMF'den ve giderek belki de uluslararası bankalardan kredi alabilirdi. Sayın özal. Euromoney dergislnin kendisiyle yaptığı röportajda, «Sanınm IMF ile anlaşması olan ve söz verdiğinden fazlasmı gerçekleşti ren tek ülkeyiz» derken, Maliye Bakanımız tarafından IMF'ye verilen mektup ve bu mektuba karşılık olarak İMF tarafından hazırlanan gizli rapor Türk ekonomisinin yakın geleceğini belirleme açısından büyük önem taşıyordu Para kıtlığından, faiz yüksekliğinden yakınanların: devalüa^yonların yıkıcı etkisinden söz edenlerin; yatırımsızlığı ve işsizliği gelecek için bir tehlike sayanların; KİT zamlarından yaka silkenlerin Milliyet'te Emin Çölaşan'ın yayınladığı bu mektubu ve cevabıfn mutlaka okuma'.arı zorunluydu. örneğln herkesin ilglslm çeken faIzler konusunu ele alalım. Bilindiği gibl tasarruf sahipleri «Mevduat faizleri düşecek mi?» diye kaygı duyarken kredi kullanan sanayici ve işsahibi bugünkü kredi faizleriyle yatırım yapmanın, iş çevirmenin sırrını bulmaya çalışıyor; her iki kesim de önümüzdeki cuma yapılacak olan bankalar toplantısının sonucunu merak ediyor. Oysa Türkiye'nin 1982'de izleyeceği parakred! politikası, Maliye Bakanı Kaya Erdem'in IMF Başkanına yazdığı 27 ocak 1982 tarihli mektupla bellrlenmiş ve IMF'nin 29 ocak 1982 tarihll raporuyla da onaylanmış. Erdem'in mektubunda aynen şöy le deniyor: «Hukümetin 1982 yılı için amacı geçen yıl gerçekleştirllen büyüme hızmı korurken, enftasyon hızını daha da dUşürmektir... Dolayı sıyla hükümet, kısıtlayıcı para ve maliye politikalarına devam edecek, tasarruf ve borç sahipleri için faiz hadlerini gerçek terimlerle pozitif degerlerde muhafaza edecek ve esnek kur politikasını sürdürecektlr.» IMF'nin Türkiye'ye destek vaadeden cevabi raporunda ise konuyla ilgili olarak şöyle deniyor: «Yılın ilk yarısı için önerilen kredi programı oldu kça hızlı bir parasal büyüme öngörtirken, bu durum 1982 yılmda enflasyonu daha da düşürmeyl amaçlayan temel hedefi etkisiz kıtmamaIıdır. Bu amaca ulaşabilmek için yılın ikinci yarısında ilk yarıya oranla çok daha kısıtlı bir kredi politikası uygulamak gerekecektir. Aynı zamanda yıl ortasma kadar faiz politikasının para dengeleri talebini korumaya devam etmesi ve parasal bü yiimenin şimdi öngörülen boyutlarv geçmemcsi zorunludur.» Yüksek faizden yakınan Işsahibinin, bu faızlerle yatırım yapılmaz diyen ve ihracattaki teşviklerin aynen korunmasını isteyen sanayıcınin, ekonomi politikasında artık enflasyonla mücadele yerine. yatırım ve büyümeye agırhk verilmesini istftyen oda temsilcilerinin. faizler düşer mi diye kaygı duyaıı tasarruf sahioimn herşeyden önce Türkiye'ye dışanian düzülen övgülerin altmda yatan bu gerçekleri izlemesi gerekıyor. Çünkü ne karar noktasındakilerin, ne hankacıların, ne de başka blrlsinın bu çerçevenın dışına çıkması bugünlcü koşullarda mümkün değil. Türkive'de uygulanan ekonomi politikasını eleştirenlerin nereden talimat aldığını araştırmak yetmiyor. Ekonomiye yön verenlerin durumunu da açıkça bilmemiz ve erken umutlara kapılmamamu gerekiyor. DÜNYA'DA • Japonya ile Çin Halk Cumhuriyeti arasındakı ticaretln ilk kez geçen yıl Çin lehlne bir gelişme gösterdiği açıklandı. • Çin ve Libya ile ekonomik lşbirliği anlaşmaları onaylandı • ABD'de sanayi üretiminin ocak ayında yüzde 3 geriledigl açıklandı. • B. Almanya'da geçen yıl 8500 şirketin iflas ettiği açıklandı. • Romanya'da besin maddelerine ortalama yüzde 35 oranında zam yapıldı. • Bengladeş İMF'den 67,8 milyon dolar kredi sağladı. • Dünya hava taşımacılığında gözlenen olumsuz eğilime karşın Hindistan Havayollarımn geçen yıl rekor bir büyüme kaydettiği açıklandı. Türkiye, iplik ihrac kısıtlamasım kabul etti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye'deki özel kesim iplik ihracatçıları, Avrupa Ekonomik Topluluğunun (AET) öngördüğü «iplik ihracatı miktarındaki kısıtlamayı» kabul ettiler. Sözkonusu kısıtlamanın kabul edilmiş olduğu bu hüfta içinde Brıiksel'e gidecek heyet tarafından bildırilecek. Bundan bir süre önce AET. Türkiye'nin iplik ihracatında uygulamakta olduğu fiyata karşı çıkmış ve Türkiye'nin «fiyatı kırarak Avrupa iplik piyasasında tam rekabeti bozduğunu» öne sürmüştü. AET'nin iddiasma göre, Türkiye'den ihraç edilen iplikte Türkiye, dünya iplik düzeyinin altında bir fiyatı bllerek uygulamakta ve fiyat kırrna yoluyla Avrupa İplik plyasasında etkin olmaya çalışmakta idi. AET'nin bu iddiası, Türkiye tarafından kabul edilmeyince, AET buna karşı biı önlem olmak üzere Türkiye'nin ihraç ettiği ipliklere yüzde 18 dolayında bir vergi koymuş ve bu vergi yoluyla Türkiye'nin ihraç fiyatını Avrupa'daki iplik fiyatma eş kılmaya çalışmıgtı. Vergi dışında ayrıca. Türkiye'ye «miktar kısıtlaması» getirmesini önermiştl I Kim ne dedi? • Nurettin Ersin: «Uygulanmakta olan ekonomik istlkrar tedbirleri yanında programlı bir şekilde işsizlifl azaltacak tedbirlerin de süratle geliştirilerek uygulamaya konulmasında ülkemiz açısından yarar ve zarnret görülmcktedir.» • Nnsret Ekin: «Türkiye'de günümüzde dikkati çeken bir oluşum, hayat pahalılığının enflasyondan daha hızh bir oranda seyretmesidir. Böylece makro planda daha düştik enflasyon aldatıcı bir biçimde dar gelirlUerln Uzerindeki olumsuz etkisini sürdürmeye devam etmektedir.» • Yılmaz Çakır: «Fabrikalar kurulmadan ihracat edebiyatı yapmak, lafla peynir gemisi yürütmeye benzer.» • Mesut Erez: «Fert bütçesiyle Devlet bütçesl arasında önemli bir fark vardır; fert ayağını yorganına göre uzatır, Devlet ayağma göre yorgan bulur.» • Mchmet Yazar: «Dışa hiç veya yeterince açılmamış ve içerde de kâfi talep btılamayan fîrmalar için durum ağırdır. Bu gerçeğe bütünüyle tarafsıı kalınamaz.» • Orhan Altın: «Bu anda ayakta kalan bankerler, daha yüksek faiz ödediği halde bir nakit dengesi sayesinde ayakta duruyorlar. Ama, bu nakit dengesi bir gün aleyhe dönüştüğü an. ne bankerin, ne de onu finanse edeıı bankamn ayakta kalması mümkün degildlr.» Yabancı otomobil şirketleri Japon pazarına giremiyorlar Ekonoml Servisi Geçen yıl, 6 önde gelen sanayileşmiş ülkede toplam 18,5 milyon otomobil satıldı. En fazla otomobil satışı 8,5 milyonla ABD'de gerçekleşirken. Yabancı otomo bi) şirketlerinin etkili olamadığı tek pazar Japonya pazarı oldu. Buna karşılık Japonya'nın diğer sanayileşmiş ülkelerin otomobil pazarlarındaki pan büyümeye devam etti. 1931 yılında ABD, Japonya, B. Almanya, Pransa, ttalya ve İngiltere'de toplam 13,5 milyonu bulan otomobil satışlarının yüzde 27'si yabancı şirketlerce gerçekleştirildl. tç pazar da yerli şirketlerin egemenliği ülkeden ülkeye değişiyor. Japonya'daki pazarın yuzde 98,6'sım yerli markalar tutarken ABD ve B. Almanya'da bu oran yüzde 72,8 de kalıyor. Yabancı şirketlerin pazar payının en yüksek olduğu ülke ise Ingiltere. İngiltere'de yerli oto mobil şirketleri 1981'de toplam satışların sadece yüzde 44,3'ünü gerçeklpştirebilmişlerdir. Kendi pazarına yabancılan sokmayan Japonya'nın diğer sanayi ülkelerinin otomobil pa zarlarındaki payı giderek artıyor. Japonya'nın E Avrupa Ûlkelerindeki pazar payı 1977'deki yüzde 6,3'lük orandan 1981'de yuzde 9,5'e çıkmış bulunuyor. ABD'deki otomobil sa tışlanmn yuzde 22'si de Japon otomobil şirketlerince gerçekleştirilmi? durumda. Bu şirket ler geçen yıl ABD'ye 1.84 milyon, B. Almanya'ya da 112 bin otomobil sattılar. 1981 VILI SATIŞLARI 1981 yılında, otomobil sat.ışlarında sadece İtalya ve Japonya'da artış görüldü. Italya'da 1980 yılında 1.72 milyon otomobil satılırken, 1981'de bu sa yı 1,74 milyona ulaştı. Japonya'da da söz konusu dönemde 2,68 olan toplam satış 1981'de 2,7 milyona çıktı. ABD'de ise satışlar 1975'den bu yana en düşük düzeyde gercek'.eşti. 500 bin azalarak 8,5 milyona İndi. Bazı dayanıklı tüketiın mallarına 20 günde iki kez zam yapıldı Ekonomi Servisi Dayanıklı tuketım mallarından bazılannın fıyatlarına son 20 günluk donemde iki kez zam yapıldı. Böylece çamaşır makinasının fiyatı iki ay içinde üc kez değiştirildl. Yapılan belirlemelere göre. üretıci firma 1981 yılında geçerlı olan tam otomatik çamaşır makinesinin perakende satış fiyatını, 21 ocak 1981 günü gönderdiği yeni tarife ile 79 bin 600 lıra olarak saptadı. Buna paralel olarak aynı dayanaklı tüketim malının tak sitli fiyatı 103 bin 990 liraya yükseltildi. Merdaneü çeşit için söz konusu tarihte perakende peşin flyat 46 bin 900, taksitli fıyat ise 61 bin "550 lira clarak saptandı. Söz konusu firma, 9 şubat tarihindo camaşır makinesi fıyatlarına yeni bir zam daha yaptı. Bu Taksitli satışlar zamları gizlemede araç olarak kullamhyor. nun sonucu olarak tam otomatik makinenın peşin fiyatı 2 bin 400 lira yükseltilerek 82 bin liraya çıkarıldı. Tam otomatik çamaşır makinesi İçin belirlenen yeni taksitli satış fiyatı ise 107 bin 240 lira oldu. Bu arada merdanelı ceşit lerin de fiyatları aynı tarife ile değiştırildi. Peşin fiyat 46 bin 900 liradan 48 bin 300 liraya, taksitli fiyat da 61 bin 550 liradan 63 bin 500 liraya yükseltildi. Bütangazı fırını fiyatları da geçtiğimiz günlerde yeniden belirlendi. Fırın tıplerıne göre yapılan zamlar 2 bin ile 3 bin lira arasında değişiyor. Eskl pesln fiyatı 35 bin 55 lira olan bütangazı fırınları için yeni fi yat 37 bin 505 liraya yükseltildi. Turba tipleri ise 42 bin 490 lıra dolaylarında bulunan eski fıyat, 45 bin lira olarak değiştırildi. Perakendecl pıyasaların yet kilileri. dayanıklı tüketim mallarının fiyatlarmın sık sık değiştirilmesıni olağan karşılamak gerektiğini bellrttiler. Bu arada zamların farkedilmesini önlemek amacıyla üreticl firmaların taksitli satış yöntemini giderek yaygınlaştırdıklarını anımsatan perokendeciler «Şim df eski ocağını getlr, fırınla değislir sistemine geçildi. Ancak bu sisteme geçllmeden ön c» bütangazı fırını fiyatlarına üc dört bin lira zam yapıldı» biçiminde konuştular. AStsnda düsme oldu Ekonomi Servisi Geçtlğimlz hafta altm fiyatlarında hafif bir düşme görüldü. Cumhuriyet altınının satış fiyatı 12.250 liraya, 24 ayar altınm gramı da 1.850 liraya indi. Kulpsuz Reşat altınmın îiyatında 1se bir değişiklik olmadı. Daha önceki hafta sonu 12.350 12.400 liralık değerle kapanan Cumhuriyet altını bu hafta başında 12.200 12.350 llradan lşlem görmeye haşladı. Hafta içinde bir ara yeniden yükselerck 12.300 12.400 lirayı bulmasma karşın Cumhuriyet altmının fiyatı hafta sonunda 12.200 12.250 liraya düştü. 24 ayar altının gramı da pazartesi günü 1850 1860 liradan işlem görürken. 10 lira düşerek hafta sonunda 1840 1850 liradan alınıp satıldı. Kulpsuz Reşat altını ise değerini koruyarak 12 50012.700 lirada kaldı. Dünya piyasasında, altın geçen hafta defter kaybetti. Bir ons altın hafta bpşında 375.50 dolarlık fiyata sahipken, hafta boyunca 8.125 dolar düşerek 367,375 dolarla piyasayı kapattı. Sovyetler Birliği'nin yeniden önemli miktarda altın sattığı ve altjn fivatlarındaki düşüşün bundan kaynaklandıgı belirtiliyor ALTIN FİYATLARI Cumhurlyct R^şat kulpsuz 1 ons altın (dolar) 15 şubat 12.350 12.400 12.500 12.700 375,50 19 şubat 12.200 12.250 12.500 12.700 367,375 6 SANAYİLEMİŞ tÎLKEDE 1981 YILI OTOMOBİL SATIŞLARI (MtLYON ADET) Yerli flrmalann Yerli Flrraa tç paıardaki Satışları Dışalım Toplam payı (%) JAPONYA ABD B. ALMANYA FRANSA ~ İTALYA ÎNGİLTERE TOPLAM 2,7 6,2 1,7 1,3 1 0,6 13,5 0,04 2,30 0,60 0,50 0,70 0,80 4,94 2,74 8,5 2,3 1,8 1,7 1,4 18,44 98,6 72,8 72,8 71,9 59 443 73 İnşaat müteahhitleri Kuşçulu'yıı elestirdi a Çelikel: Bugünkü ekonomik politikanın alternatifi vardır tSTANBUL, (THA) İs tanbul Sanayi Odası Başkarıvekili Murtaza Çelikel, «Bugünkü ekonomi politikasmın alternatifi vardır, alternatifi yoktur çığhkları gayri ciddidir» dedi. «Arayış» dergisine verdiğl demeçte Çelikel, hızlı büyüme için izlenmesi gerek11 yol konusunda görüşlerini açıklarken, tekellerle mücadelenin zorunluluğuna de ğindi ve şunları ekledi: «Dünyada bunalım var, başka ülkelerde de işler kö tüye gidiyor, bahanelerinin arkasma saklanmak iki ayın modası oldu. Bakalım başarısızlıklarına ve çaresizliklerine daha ne bahaneler îcad edecekler. Tekrar ediyorum, bugünkü politikanın alternatifi dün de vardı, bugün de vardır.» Sadece 24 Ocakı eleştirmediğini belirten Çelikel, daha önceki iktisadi politikaların da yanlış olduğunu belirterek, «Eleştirilerimizi sadece 24 ocak ve mimarı Turgut özal'la sımrladığımız sürece beııce çok yan lış bir değerlendirme yapmış oluruz. Türk ekononıisinin hastalıklarının ortaya çıkmasında 24 ocak bir katalizör rolü oynamıştır, o kadar» dedi. Turgut ö zal'ın en büyük şansının muhalefetin dağmıklığı olduğunu da savunan Çelikel, «İki yıldanberi hâlâ doğru dUrüst bir alternatif ortaya konmuş değil. Eleştiri ve fikir üretme yerine özal'ın koruma polisliği tercih ediliyor. Bilim adamlarımız ise, 24 ocak kararlarıyla ilgili methiyelerini SUleyman Çelebi'nin mevlitl gibi tek metin haline getlrdiler. Eğer, Özal'ın politikalarının yanlış olduğuna inanıyorsak, doğrusunun ne olduğu nu ikna edici bir şekflde söyleyebilmemiz gerekir. Şu anda gündemdeki en acil sorun budur. Gerisi boş laf» dedi. Dolar 35 kurus düstü Ekonomi Servisi Geçtiğimiz hafta Türk lirası, ABD doiarı karşısında 35 kuruş değer kazandı. Türk lirası. dolar dışındaki ülke paraları içinde sterlin, Avusuialya doları, Kanada doları ve S. Arabistan riyali karsısmda da değer kazanırken, diğer para birimleri karşısında değer yıtirmesini sürdürdü. Hafta başında döviz ahş fiyatı 143 25 lira olan dolar, hafta sonunda 142.90 liraya indi. Sterlin de hafta başında 264 lira değere sahipken hafta sonunda 263,51 liraya düştü. S. Arabistan riyali de hafta boyunca 41.89 liradan 41.79 liraya indi. Pazartesi günü 60.25 livadan alınan mark ise 30 kuruş değer kazanarak 60.55 liraya yükseldi. Isviçre frangı da 87 kuruş artarak hafta sonunda 75.93 lirayı bulurken, Fransız frangı 23.75 liradan 23.82 liraya çıktı. Dünya döviz piyasasında geçen hafta dolar değer yitirdi. Hafta başmda 2.395 mark olan dolar, hafta sonunda 2.36 marka düştü. Aynı şekilde dolar 241.10 yenden 233.60 yene düşerken. Sterlin de 1.8305 dolardan 1.8520 dolara yükseldi. ABD dolarında görülen bu düşüş, ABD hükümetine faiz hadlerini düşürmesi konusunda lçten ve dıştan gelen baskılann faiz hadlerinin düşmesine yol açacağı beklentisinin neden olduğu belirtiliyor. TÜRK LİRASININ DEĞERÎ ABD doları Sterlin B. Alman markı îsviçre frangı Fransız frangı 15 şubat 143.25 264.01 60.25 75.06 23.75 20 şubat 142.90 263.51 60.55 75.93 23.82 DÜZELTME 25 ocak 1982 tarihll gazetemizde yayınlanan bir teşekkür ilanında Anesteziyolog ve Reanimatör Dr. NEVZAT ATILGAN'ın ismi sehven narkozcu olarak yer almıştır. Düzeltirlz. Ekonomi Servisi Kısa adı TimSe olan Türkiye In şaat Müteahhitleri Işveren Sendlkası Genel Başkanı Sami Sarı, «Türkiye İnşaat ve Tesisat Müteahhitleri Odaları ve Birliği» yasa ta sarısına karşı çıkan îstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Nuh Kusçu lu'yu elestirdi. San, inşaat müteahhitle rini bir araya getirmek için hazırlanan tasarınm Türki ye Odalar Birliği'nden sonra İTO tarafından da kay gıyla karşılanmasının doğru olmadığını beltrtti ve «Türk ekonomisinin lokoınotifi olan inşaat sektörü nün içinde bulundugu bunalımdan kurtarılması için Sayın Kusçulu ne gibi bir çaba harcadı, merak ediyoruz» dedi. Kuşçulu'nun, «Bu oda ve birlifi kim, ne zaman ve nasıi oluşturacak? Inanıyo rum, sonunda yine bize gele cekler» biçimindeki sözleri için de «Bizler, ticaret oda larına gitmeyeceğiz demiyo ruz, hazırladıftımız kanun tasarısında bilhassa tlcarpt odalanna mükellefiyetlerimizin devam edeceğine yer verümlştir» dedi. Açıklamalarına, «Blz tica ret odalarına her zaman gi diyoruz. Bizim ticaret oda larına gitmemiz problemle rimizi çözmüyor. Şayet çöz düklerinl iddia ediyorlarsa neden 10.12.1981 tarih ve 48292 sayılı cevabi yazıları ile inşaat tesisat. araç, ge reç ve işçilik rayiçlerlnl tesblt edemeyeceklerini bildir mişlerdlr» dlyerek devam eden Sarı, bu tasarıyı sunmaktan amaçlarınm «sektörü disipline etmek, dı? bağlantılar için organizasyonlar oluşturmak. devlet müteahhit ilişkilerint en gü venilir biçimde düzenlemek» olduğunu blldlrdl. DENGELİ GELIŞMEİÇİN Pamukbank sadece 1981 yılında açtığı orta vadeli kredilerle ihracat taahhütlü 38 firmaya destek olmuş, ülkemize yılda yaklaşık 40 milyar lira karşılığı döviz garantisi sağlamıştır. Beş yıl süreyle... Her yıl! PAMUKBANK GÖREVİNİ\APÎYOR! PAIVIUKBANK x îyi bankadır^