Katalog

Cumhuriyet 2 Temel sağlık hizmetleri, son yıllarda üzerinde en cok durulan konulardan biri olmakla birlikte, bu kavramın iceriğinin ne o'duğu konusunda ortak bir görüş bulunduğu söylenemez. Dünya Sağlık Örgütü ve UNICEP'ın AlmaAta kentinde, 1978 yılında ortaKlaşa düzenleclikieri toplantı sonunda yaypnlanan bıloirgede de, temel sağlık hizmetlerinin ne oiup ne olmadığı konusunda acıkseçik uır tanımlama yoktur. Bu toplantıya katılan ve bildırgenin yazılmasına katkıda oulunanların, hızmetin ilkelerini ortaya koydukları, bu ılkeler doğrultusunda örgütlenmenın nasıl olacağını ise, ülkelerin yetkılılerinin kararına bıraktıkları anlaşılmaktcdır. AlmaAta Blldirgesi'nin temelini tüm uluslara yapılan 22 öneri oluşturmakladır. Bu önerinin incelenmesinden çıkarılabılen sonuca göre «Herhangi bir sağlık hizmeti gerek siniminde olan bireylerın ilk başvurdukları kuruluşların oluşturduğu örgüt» temel sağlık örgütüdür. İlk başvurulan bu yerin özelliklerinın üikeden ülkeye değişmesi olağan oir durumdur. Cünkü tüm ülkeler sağlık ö.ıütlerıni kendi gereksinimlerine uygun olarak kurarlar. Bu işi yaparken, kuşkusuz bazı ılkelere uymak gereklidir. İşte, uyulması gereken bu Ilkeler, AlmaAta Blldirgesi'nin önerilerlni oluşturmaktadır. Kanımıza göre Bıldirge'nin önenlerınde, uzerinde ozenle durulması gereken nokta, temel sağlık hizmeti örgütünün kuruluşu ve işleîilişınde, her adımda halkın katılımının sağlanmasıdır Çünkü, halkın sahip cıkmaaığt hıç bir plan ve program başarılı ve sürekli olo mamaktadır. Bu kısa acıklamadan sonra tenıel sağlık hizmetinin ne olduğu şöyle tanımlanabilir: «Çağdaş sağlık hlzmetlerini tüm halka. eşit olarak, halkın gelenek ve gerekslninveile, yeterli bir teknolojlyle ve etkin o'arak halka sunulmasına temel sağlık hizmetleri denir.» rine uygun ve her basamakta halkın katılımı 22 ŞUBAT 1982 Temel Sağlık Hizmetlerinde Oncelikler SOSYALLEŞTİRME ÖRGÜTÜNE İŞLERLİK KAZANDIRACAK, HALKIN SAĞLIK YÖNETİMİNE (PLANLAMADAN DENETÎME DEK) KATILMASINA YOL AÇACAK TÜM ÇABALARA ÖNCELİK VERİLMESİ VE DESTEKLENMESİ GEREKMEKTEDİR. Dr. Nevzat EREN Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi ruyucu önlemlerle, yeterli ve temiz su sağlanrrası, reiakanalizasyon sorunu, besin hijyeni, bannak hıjyenı, artıkların yok eaılmesi, vektör denetimi ve benzeri, cevreye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri bulunmaktadır. 2. İlkyardım Hizmetleri. 3. Aoıl Tedavi Hizmetleri. 4. EvdeAyakta Bakım ve Tedavi Hizmetleri. 5. Hasta Gönderme (sevk) ve Sonuçlarını İzleme Hizmetleri. 6. Yöııstım ve Adli Hekimlik Hizmetleri. Temel sağlık hizmetleri örgütünün özetlenen bu görevlerinin yataklı tedavi kurumları ile desteklenmesi gerektlğlnl de belirtmeK gereklidir. Sayısız örnekle kanıtlanmıştır ki, yataklı tedavi kurumlarının desteğini sağlayamoyan bir temel sağlık örgütünün başarııı olması tam anlamı ile olanaksızdır. Bunun tersı de doğrudur. Temel sağlık hizmeti örgütü kurulup işletilmemişse, hostanelere ve tedavi edici hızmetlere dayandırılmış olan bir sağlık örgütünün başarılı olması, hiç bir zaman söz konusu olamamaktadır. Bu noktada belirtilmesl gereken bir gercek de, sağlık hizmetlerinin bir bütün olduğudur. Bu bütünün bir bölümüne, temel sağlık hizmetlerine önem ve öncellk vermek gerekir demek. bütünün dlğer parçasını oluşturan tedavi hizmetleri önemsizdir, bu iki bölümün bu arada, eşgüdüm icinde ve düzenli olarak işlemesi önemsizdir, demek değildir. Belirtilmeye calışılan, kıt kaynakların ayrımında (tahsisinde) öncellğin neye verileceğinı ortaya koymaktır. NEDEN ÖNCELİK: insan Hakları Evrensel Bildirgesi, Dünya Sağlık Örgütü Anayasası ve Türkıye Cumhuriyetl Anayasası sağlık hizmetlerinden, yeterli düzeyde ve etkin olarak yararlanmayı bir «insan hakkı» olarak tanımladığına göre, sağlık hizmetlerinin sunumunda «oncelikten» söz etmek, ilk bakışta şaşırtıcı flörünmektedlr. Acaba burado bir çelışxi mi, söz konusudur?... Sağlık hizmetlerinı sağlayabilmek içın bütcelerden kaynaklar ayırmak gerekmektedir. Bu kaynaklar para, zaman, insan gücü, malzeme ve benzerlerl olabilır. Bu tür kaynakların «sınırsız ve tükenmez» olmadığı da bılinmektedir. Özellikle gelişmekte olan ülkeler söz konusu olduğunda, gereksınlm o denli cok, kaynaklarsa o denli kıttır ki, Cözümü son derecede zor sorunlar çiKarır ortaya. Sağlık içln ayrılacak belli cokluktaki ana para ile, kısa bir süre sonra üretime gecebilecek fabrikalar kurulabılir, okullar, yollar, yapılabilir. Oysa, sağlık alanıno yapılacak yatırımların başta gelen özelliği, yararlarını uzun zaman sonra göstermeleridir. Bu durumda plancılar ve yöneticiler zor seçimlerle karşı karşıya kalırlar. işte bu noktada «sağlık hizmeti sunmada öncelik sorunu» ortaya cıkar. Ayrılabilen kaynaklar, herkese yeterli düzeyde sağlık hizmeti sunmaya yetmediği icin kaynakların coğu «önem ve önceliği olanlara» yöneltillr. Önem ve önceliği olmayanlarsa, kuş kusuz yüzüstü bırakılmaz. Böyle durumlar icin uluslararası sağlık örgütlerinin geliştirdikleri ilke şudur: «Herkese biraz, gereksiniml olanlara daha cok.» KİMLERE ÖNCELİK: Öncelik tanınmanın zorunluluğu böyle saptanınca, ortaya bu önceliğin kimlere tanınacağı sorusu cıkar. Din, dil, ırk toplumsal durum ve benzeri, bırey ve toplulukların toplumsal konumunaan kaynaklanan özellikler, kuşkusuz gözönüne alınmaz. Öncelik, hastalanmoya ve ölüme en cok eğilimi olanlaro verilir. Gecerli bir diger kural da «en cok hastalanmaya, en çok saKat kalmaya, cok işgücü yitirilmesine ve ölüme neden olan hastalıklara» öncelik vermektir. Bunlar ve benzeri özellikler gözönüne alınarak, ülkemiz«Kaynakların öncelikle nerelere ayrılacağı», •*• KAPSAM: Temel sağlık hizmetlerinin kapsamının ne olması gerektığine, AlmaAta Blldirgesi'nin 5. önerisinde dcğınilmektedir. Bıldirge 5. önerideki bu kapbamı «en az» kapsam olarak tanımlamaktadır. Nıtekim, ülke mizde ulusal sağlık örgütlenme modeii olarak uygulanagelmekte olan Sağiık Hizmetlerinin Sosyalleştirilmesi'nde sağlık ocaklarına verilen görevler, bildirgenin görev kapsamından daha geniş, daha çağdaştır. Gerek sağlık hizmetlerinin sosyalleştınlmesl çalışrnalarına temel olan 224 soyılı yasa ve ilgili mevzuatın, gerekse bildirgenin değerlendirilmesi ile, temel sağlık hizmetlerinin kapsamı ülkemize uygun olarak. aşcğıdaki gıbı belırlenebilir. Hekimlik Hizmetierl: Bu kapsam ıcınde sağiık eğitimi, erken tanı hizmetleri, bağışıklama, aile planlaması ve beslenme gıbi kişıye yönelik ko1 Klşiye ve Çevreye Yöneük Koruyucu ••• de sağlık hizmeti konusunda öncelikler 014 yaş grubu cocuklarla, doğurganlık cağındaki kadınlara ve ülkenin yoksunluk bölgeierine verılmektedir. Ülkemizin sağlık durumu ve bilimsel gercekler açısından önceliklerı böyle koymak, hem doğru hem de yerindedir. Ancak bu konuyu, ülkenin sağlık işlerinden sorumlu olaniarın öncelik konusunda, yılıardanberi başarılı olamadıkları ikı noktayı belirtmeden gecmek olanaklı değildir. Bunlar «örgütlenme» vo «halkın sağlık yönetimine katılımı» konularıdır. Örgütlenme konusundaki başarısızlık yirmi yıldan beri ülkemizin sağlık alanında ana örgjt'enme modell olan sosyolleştirıneye gereken önem ve önceliğin verilememesinden kaynaklanmaktadır. Sosyalleştırme rnodelinin gerekleri yerine getirıldığınde, Alma Ata Bildırgesi'nin tüm önerilerınin. değıl eksik. fazlası ıip yerine getırilmiş olduğu görülecektir. Öte yandan, cetin bir kalkmmo ve dışa Dagımlılıktan kurtulma savaşımı icinde bulunan ülkemizin, önemli kaynak sıkıntısı icinde bulunduğu da bilinmektedir. Bazı cevrelerin bu durumda. ha'kın sağlık hizmetlenne katılımını saglamayı, sanki yeni bir yöntemmiş gıbı öne sürdüklerl, sözlü ve yazılı basından izlenmektedir. Oysa sağlık hizmetlerinin sosyalleştırilmesine ilişkln 224 sayılı yasa, günümüzden yirmi yıl, Alma Ata toplantısından 17 yıl önce, halkın bu hızmetlere katılmasını ve destek sağlamasını kurala bağlamıştır. Bu noktada belırtilmesı son derecede onem kazanan konu şudur: «Alma Ata Biidirgesi'nln kapsadığı tüm öneriıer, ülkemizde bu bildirgeden 17 yıl önce duşüpülmüş ve yasalarla yönetmellklere konmuştur.» SONUÇ: Yapılması gereken iş bu yasa ve yönetmelikleri etkinlikle uygulamaktır. Sıklıkla yapıldığı gibi, kendı eserımizi kücümseylp (ki bu, sıklıkla kendi eserimizi lyi tanımamaktan kaynoklanmaktadır) bir yana bırakmak yerine, sağlık hizmetlerinin sosyalleştırilmesi modeline işlerlik kazandırmak, soruna en doğru yanaşım olarak görünmektedir. Bilimsel ve halktan yana tutum böyle yapılmasını gerekll kılmaktadır. Sağlık ve Sosyal Yardım Bokaniığı'nın. adında «temel sağlık hizmeti» sözcüklerı bulunan bazı uygulamalı araştırmalarında asıl amacın bu olduğu izlenımi alınmaktadır. Göreve yeni başlayan Sayın Bakan'ın konuşmalarından da, soruna bu cizgide, sağlıklı bir bicimde yaklaştığı anlaşılmaktadır. Sosyaıleştirme örgütüne işlerlık kazandıracok, halkın sağlık yönetimine . planlamadan denetime dek katılmasına yol acacak tüm cabalara öncelik verılmesi ve desteklenmesi gerekmektedir. Tüm cabaların halkımız icin olduğu. halkımızın ise, yeterli bir sağlık hizmetini cok uz.ın zamandır özlemle beklediği akıldan cıkarılmamalıdır. Pay ve Payda z buçuk okul görmüş kişi, pay ile paydanın ne demek olduğunu bilir. Ben de az buçuk okul görmüş bir kişiyim; ama, pay ile paydanın ne olduğunu unutmuştum. Anayasa tartışmaları başlayınca anımsadım. Neler isteniyor yeni Anayasa'da? Başkanlık sistemi mi? Üniversite özerkliğinin kısıtlanması mı? Toplu sözleşmelerin katı koşullara bağlanması mı? Yargıç güvencesinin azaltüması mı? Yürütmenin güçlendirilmesi mi? Cumhurbaşkanının yetkilerinin genişletilmesi mi? Askeri bir kurulun siyasa üzerirıe denetimi mi? Olağanüstü durumıarda yönetimde etkinleşecek organlar mı? Devlet Güvenlik Mahkemeleri mi? Grev hakkınm sınırlandırılması mı? Sosyal hakları Anayasa'dan dışlamak mı? Herbiri için Batı demokrasilerinden Kanıtlat ve tanıklar bulmak olasıdır. • K\xa\ Portekiz Anayasası'nda, kiml Amtrlkan Anayasası'nda, klmi Fransa'da, Federal Almanya'da, Belçika ya da Hollanda'da; ne bileyim belki de lsveç'te, Norveç'te, ya da Lüksemburg yasaıarında istediklerlmize uygun maddeler bulabiliriz. Dünyanın en güzel kadınını yaratmak için bir yöntem vardır: Holivut yıldızlarınm en güzel yerleri blrleştlriL'r. Kımlnin gözü. kimininkaşı, klmlnin ağzı, kiminin çenesi, kiminin saçları, kimlnin bacaklan. kiminin kalçalan, kiminin mem«;lerl, kiminin omuzlarını alıp bir kadın yaptımz mı, hiçbir şeye benzemediğini görürsünüz. Batı'dakl Anayasaların tek tek maddelerini seçerek antlaemokratik ve antisosyal bir Anayasa yapmak da kolaydır. Başkanlık sistemi? ABD'de var... Devlet Güvenlik Mahkemeleri? Fransa'da var. Ama Amerlka'da federal sistem var, Fransa'da (hem de iktidarda) sosyalist ve komünist partileri var. • Şimdl yine gelelim pay vs paydaya... Her kesrin payı ve paydası vardır. Payualan eşltlenmlyen keslrleri toplamanın yanlış olduğunu okullarda belletırler. öğrenci paydası eşitlenmiyen iki kesrl topladı mı, sınıfta çakar: ertesl yıl benzeri bir yanlış yaptı mı, yine çakar: aKillanmaz da yanlışını sürdürürse eline belgeyl verirler; kapıdışarı ederler. A örnek: 3 OKTAY AKBAL İVİT HOTIR Y Bir Yılhk, (okurlardan... fyotlu tuz yapımına önem verilmelidir En kısa tanımıyla boyundaki Tlroici Bezi'nin büyümesı demek olan guatr hastalığı, yurdumuzda gittikce yaygınlaş makta ve sağlık sorunlarının başına geçmek eğılimi göstermektedır. Beslenmede iyot ek sıkliğinin oluşumunda en onemli rolü oynadığı Tiroid hastalığı fcndemik guatrdır. Endem.k guatr deyimi. guatrın en cok ve sık görüldüğü bölgede rastlanan guatrı tanımlamak icin kullanılmaktadır. Endemik guatr, coklukla dağ lık bölgelerde oluştuğu gibi dağlık olmayan yerlerde de görtjlebilmektedir. Bu şekil guatrda besl ile alınan minareller, doğal olarak oluşan guatroien (guatr yapıcı) maddeler ve icme sulan itham edilmiştir. Yurdumuzda Endemik guatr bölgeleri bulunmaktadır. Bunlar arasında Rize, İsparta, Trabzon, Bolu, Konya, Tokat, Kütahya, Bursa, Çanokkale, Kastamonu, Zonguldak, Sinop, Gümüşhane başta gelmektedir. Türkıye'de guatr problemı olmayan il herrten hemen yok gibidir. Tiroid bezinln normal fonksiyonlarını yapabilmesi icin besl ve sularla günde en az 70 120 mlkrogram İyot almalıdır. Sudaki iyot oranı ancak yüzde 25 50 mikrogrom arasında normal sayılmaktadır. Guatr tehlikesine karşı temel önlem şüphesiz kl iyot gereksıniminin karşılanmasıdır. Bu da beslenme ile ilgili olduğu icin sulardakl ve topraktakl iyot oranı önem taşımaktadır. Bir bölgenin toprağında gerek li oranda iyot yoksa bu olgu suyla birlikte o toprağın ürünlerinde de kendini göstermekte dir. Bu bakımdan iyotu az böl gelerin insanlarının başka bölgelerden gelen besinlerl de yemeleri gerekmektedir. İyotu bol besinlerin başında yeşil sebzeler, balık vo diğer deniz ürünleri gelmektedir. Derin kaynaklardan çıkan icme sularında iyot oranı diğerlerinden daha yüksektir. Do ğadaki iyot ekslkliğinl gidermek icin bazı önlemler almak gerekmektedir. Örneğin yemek tuzlarına iyot karıştırmalıdır. Sofra tuzlarına yüzde 0.01 konsantrasyonunda Potasyum İyodür katılmak suretiyle gunde 500 mıkrogram iyot alımı sağlanabilmektedir. Ayrıca icme sulan bilhassa endemik guatr bölgelerinde lyotlanmalı ve buralarda iyotlu ekmek yapımı önerilmelidir. Sevıncle öğrendiğimize göre, gittikce artan guart vakaları karşısında gereken önlemleri alobif» mek maksadiyle İstanbul Cer rahpaşa Tıp Fakültesi Endokrinoloji Bölümü ve Nükleer Tıp Enstitüsü öğretim üyelerinin yerinde teşebbüsleriyle Türkıye'de halkın ictiği kaynak sulanndaki iyot oranını tespit ve tayin etmek suretiyle yurdumuzun «SU HARITASI» ya ıllar geçtikçe «Yıllık»ların sayfaları artıyor. 1982 Nesin Yıllığı, iki cilt, tam 145ü sayfa! Oysa geçen yıllannkiler tek cilt idi. 19öl'de sanat, yazın, düşünce alamndaki çalışmalar neden böylesine arttı? İlk akla gelen, 1981 yılında siyasal eylemlerin görülmediğî, bu yüzdeu de ağırlığın sanat ve yazın üzerinde toplandığıdır. Kitaplar, tartışmalar, anma günleri, düşünce yazıları hep sanatsal içerik taşıyor. Bu yüzden 1982 Nesin Yıllığı belgesel bir derleme olmuş. tleriki yıllarda da ilgiyle kanştırılacak, okunacak yararlı bir yapıt... Aziz Nesin, bir kaç yıl önce bir «Vakıf» kurmuştu. Vakıf geleneği Osmanlılarda çok yaygındı. 12 eylülden bu yana iyice gelişti. Son olarak «Milli Eğitim Vakfısnı anımsayalım. Devlet çalışmalannı destekleyici yan kuruluşlar oldu bu Vakıflar.. lyi niyetle, topluma yarar sağlayıcı amaçla sürdürülen bu tür çalışmaları desteklemek gerekir elbet... Nesin Vakfı da, eğitimle ilgili... Vakfın amacı, 50 öğrencinin öğretim giderlerini yüklenmek, onları yüksek öğrenimi bitirene kadar korumak, desteklemek... Aziz Nesin bu amaçla Çatalca'da geniş bir toprak satın almıştı. Bir çok yapıtını da bu Vakfa bağışlamıştı. Şimdl bu topraklarda Uç yapı yükselmiştir. 1974'te kurulan Vakıf, önümüzdeki yıldan itibaren amacı doğrultusunda çalışmalara geçecektir. İlk iş olarak yedi küçük ÇOCUK alınacaktır. Bunlar için odalar hazırlanmıştır. Ayrıca 30 bin kitaptan ve dergiden oluşan büyük bir kitaplık da tamamlanmıştır. Bu kısa bilgilerden sonra, sözü «Nesin Yıllığı» na getirmek istiyorum. 1976'dan beri düzenli mçımde yayınlanıyor bu yılhk. Yılın yazmsal toplamını topluca sergiliyor. «Nesin Yıllığı 1982», iki cilt, ederi de tam bin lira... Böylesine kalın iki cilt hlç dfc pahalı sayılmaz. Bütün bir yılın sanat ve kültür birikimini yansıttığı düşünülecek olursa hele... Aziz Nesin, önsözde 81 yılındaki yazın tartışmalarını şöyle özetlemiş: Türkiye'de roman var mı yok mu? Düğün Gecesi adlı roman, Huxley'ln romanının benzeri mi? Yıldız ve özakın'ın romanları dolayısıyla yazınımızda kadın sorunu açık oturumları Türk Dili tartışmalan... Bu konulardaki tüm yazıları, tartışmalan, konuşmaları Yıllık'ta buluyoruz. Yıllık'ın önemli bir özelliği de, her ciltte, yaşlan elliyi, altmışı, yetmişi, sekseni bulmuş şair ve yazarlarımızla yapılan konuşmalardır. Daha doğrusu «yuvarlak» yaşlara ulaşan kişilerin izlenlmlerı, düşünceleri, «iç dökmelerl»... 1981'de seksen yaşına giren bir tek kişi var: Halide Nusret Zorlutuna. Nurullah Berk ki geçen ay yaşamdan ayrılmıştır, Ebed Mahir Yalmz, îlhami Bekir, Münevver Ayaşlı 75; Kenan Akyüz, Rıza Apak, Lütfi Ay, Rıfat Ilgaz, Fahir Iz, Cahit Uçuk 70; Bedil Faik, Abdullah Aşçı, Yusuf Atılgan, Balaban. Bekir Büyükarkın, Necati Cumalı, Cahit Obruk, Halil Soyuer 60; Hayati Asılyazıcı, Sevim Burak, şahlnkaya Dil, Mehmet H. Doğan, Ece Ayhan, Leyla Erbil, Yılmaz Güney, Nedret Gürcan, Talat Halman, Tank Dursun K., Özdemir Nutku, Emin Özdemir, Cemal Süreya 50 yaşına girmişler... Nice verimli yıllar dileyelim hepsine... Tank Dursun K. kendisi ile ilgili bir güzel öykü yazmış. Yetişmesini, kendisini etkileyen yazarları, olayları, ilk gençlik arkadaşlıklannı anlatmış. Tarık da 50'sine gelmiş demek! Bizler, kendimizden bir kaç yaş genç olanlara hep «çocuk» gözüyle bakarız. Bize de öyle bakmışlardır! Zaten kuşak olaısk «genç» tanımından yakayı kurtarabilmiş de de&iliz! Tarık Dursun, «Ne deıneli başka? Nasıl anlatmalı geride bıraktığım 49 yılı? Bir gecede, iki gecede daktilo başına geçerek kâğıda dökülemiyor o yıllar. Kimilerini unutmuşum, kimilerini de ben (Arkası 11. Sayfada) pılmaya başlanmıştır. Sağlık Bakanlığınca da bilhassa guatr bölgelerinde gerekli önlemlerin bir an evvel alınmasını, bu bölge halkının gereksiniml icin en kolayı olan İYOTLU TUZ yapımına ve dağıtılmasına önem verilmesinı istiyor ve bekliyoruz. Dr. İ. Sadl KAYHAN Bartın ZONGULDAK Okuma sevgisi ve devlet yardımı 13 Ocak günlü sayımızda bu köşede cıkan «Okuma sevgislnden ayrı düşmek» başlıklı Emekli Öğretmen Şevket Yücel'ın mektubuna, Keşan ın Mecidiye köyü Ortaokulu öğrencileri bir yanıt gönderdiler. Öğrencilerin mektubu, şöyle: «13.1.1982 tarihli Cumhuriyet Gazetesinde okuduğum yazınız gercekten bizi etkilemedi değil. Ama blzlm sorunumuz başka. 1.979 yılının 12 Kasım'ında öğretime acılan bir köy okulunda okumaktayız. Öğretime acılan okulumuza üç öğretmen gönderildi ve adı olup ken disi olmayan okulu açtılar. Canla başla calıştılar. Sizin dediğiniz okuma sevgisinin öğrendiğimize göre en iyl bilbence en iyisini aşıladılar. Hat gi pratik bilgi. Ama bizler bun ta Hocalarımızın elinde bulu ca bunsuzluğun ızdırabı içinde nan kitap ve kaynakları bera yiz. Her öğrenci gibi öğrenmek ber okuduk. Ama bizim asıl so ve bilgi edinmek ıstiyoruz. Burunumuz halen devletin yap nun icin gerekli imkanları sağması gereken yardım. layacak gücü kendımizde buUç yıldan bu yana okulumu lanııyoruz ne yazık. Bu güç an za gerekli ders arac ve gereç cak devletin yapacağı yardımlerl gelmedı. Örneğin Sosyal la gercekleşir. İşte o zaman, Bilgiler dersini anlatmak icin sizın özlemini cektiğinlz okuma harıta, Fen Bilgisı derslnde kul zevki bizde, bizler gibi karlanmak icin gerekli deney arac deşlerımizde gelişmiş olur, ve gerecleri yok. Bizler de şu anda son sınıfa geldik. Ferdağ KAYA Bazen öğretmenden yoksun Mecidiye köyü Ortaokulu kaldık, buna da katlandık. BuÖğrencilerinden bir nun yanında tek öğretmende grup odına. faydalanmasını bildik. Derste KEŞAN 8 8 8 3 8 öğrencinin böyle bir proolemde önce paydaları eşitleştirmesl gerekir. O zaman tüm kesirler bir ortak paydada birleşeceklerdir. Eğer ortak paydada blrleşmiyen kesirleri toplamaya çalışırsak sonuç yanlış çıkar. Türklye'nln NATO'da, Avrupa Konseyl'nde, AET'de bir payı vardır; ama bu örgütlerin üyesi olan ülkelerle paydamız eşit değildir. Onların paydası diyelim 8'ken bizimkt sözgelişi 3'tür. Bu durumda yeni Anayasa için ne yapsak, ne söylfcsek, bizi yanılgıya götürecektir. NATO'da Avrupa Konseyi'nde, AET'de ortak payda nedir? Fikir özgürlüğüdür. Ortak payda budur «Batı uygariığı»nda... • Eğer «Batı» İle" pâydalardâ eşltlik yoksa, yapılacak Anayasa'mn yurttaşlık ve devlet paylarını istediğinizce çoğaltın, azaltın, tartışm; nereye ulaşırız? Ve not: Şu yalın hesabı Batı yanlısı çok ünlü profesörlerimlz için yaptım. Yoksa ortaokul öğrencileri pay ile paydası eşıt olmayan kesirlerin toplanamayacağını; eğer böyle bir şey yaparlarsa problemln tartışılamıyacağını, sonuçta kesinlikle sıfır alacaklanm bilirler. + , 5 j 2 j 1 ı 11 0 (Cumhuriyet Florja Plajmın Beledıyece satın alınması hakkındaki teklU Şehir Meclisi Bütce, İktlsat ve Mül kiye Encümenlerine hava le edilmişti. Bu encümenler dün müşterek bir toplantı yaparak bu konudaki mazbatayı hazırlamış (5OVlÖnCE 22 ŞUBAT 1932 FLORYA PLAjf larciır. Mesele Şehir Meclisi'nin bugünkü toplantısında görüşülecek ve bir karara bağlanılacaktır. Karma Encümen plajın Belediye adına satın alınmasını esas itibariyle uygun görmüstiir. Konut edinebilmek icin böbreğimi satıyorum Altı yılhk memuriyetim sırasında evlendim ve bir çocuk sahibi oldum. Fakat ülkemizde uygulanmakta olan ekonomik modeliyle bir konut sahibi olmak miiınkün değü. Ancak bünyemde mevcut önemli bir hastalığm beni çok kısa bir zamanda eş ve çocuklanmdan ayıracağmı bildiğim için onların bir konut edinmeleri en buyüfc dileğimdir. Dolayısiyle böbreklerimden birini dört milyon liraya satmaya aylar önce karar verdim. Istenilen paranın çok olduğunu bilmeme rağmen kolay yollardan kazanıp paraya değer vermeyen ve bir böbreğe ihtiyacı olanlara duyururum. Nizamettin KAYA ILGIN Toplum sağlığı ve sigara Son yıllarda sigara tüketiml yurdumuzda gün geçtikçe artmaktadır. Sigaranın bu denli tüketiminin artmasında en büyük payı olanlar da gençlerimizdır. Bu durumun sebebi nedir? Bu gidişe toplumun sağlığı bakımından ne zaman dur denilecek? Sigaranın sağlığa ne denli zararlı olduğunu bildiğl halde sigaradan her nefes cekişinde nasıl da bir haz duyan genclerimiz, unutmamalıdırlar kl sigara içtikleri sürece hem ken di sağlığıno hem de cevresindekilerin sağlığına zarar veriyorlar. O halde ne yapmalı? Zararları saymakla bu zehirli maddeye karşı başta devlet ve TRT olmak üzere gencliği bu sarı zehirden uzaklaştırmanın yollarını aramalı. Bütün dünyada bilim adamları insan ömrünü uzatmak icin önlemler arayıp genclere spor yapma sevgisini aşılarken, biz de gençlerimizin ellerinde bu zehirli maddeyle ya ( iGünün ilanı I Doktor Aranıyor ) Kazânın 84 lira maaşlı hükümet tabibliği boştur. Aynı zamanda kendisine Belediye tabibliği de verilecektir. Belediye şimdilik 30 lira ver mekteyse de daha sonra fazlalaştıracaktır. Talip olaniarın Balya Kaymakamlığuia muracaatları ilan olunur. Side: Erkmenin aylığı bağlandı 2 Şubat 1982 tarihli Gozetenizin 2. Sayfasındaki «Okurlardcn» sütununda yayınlanan «Sayın Şide 14 aydır emekli Cumhuhyel Sahibi: Cumhuriyet MatbaacılıkveGazetecilikT.A.Ş. adına NADİR NADİ Cenel Yayın Müdürü: . „ MüesseseMüdürü: Yazı Işleri Müdürü: Basan ve Yayan „ a olamıyorum» başlıklı yazı ince lenmlştir. Yazıda sözu edilen H. Nevzat Erkmen isimli sigortalının emeklilik Işlemieri sonuçlandırılmış, birikmiş istihkakları ile beraber emekli aylığı 4.2.1982 tarihinde ilgili banka şubesine gönderilmiştir. Konu hakkında sigortalıya ayrıca bilgi verilmiştir. Bılgilerinizi rica ederim. M. Sadık ŞİDE Bakan istanbulun Bakırköy semtin müjdelenmişse de sonuc çıkdeki Bahcelievlerin Celal Nuri mamıştır. sokağında yol, kenar semtler Bu sokağın su işi de cıkmaz de, gecekondu semtlerinde gö dadır. Evvelce, su, sadece cu rülmeyecek derecede pistir. As ma ve cumartesi günleri iki falt yer yer oyulmuştur. Bu o üc saat verilirdi. Şimdi bir ay yukları su doldurmuştur. Yaya dan beri hic su gelmemekte, kaldırımları camur deryasıdır. gelse de üst katlara cıkmaSokak o kadar çamurludurki maktadır. Catılarda su depola karşıdan karşıya kirlenmeden rı vardır. Fakat Belediye su gecilmez. Beş senedir süren vermezse bunlar su nasıl do bu durumun düzeltilmesi icin lar? yapılan müracaatları dinleyen Keyfiyeti saygı l!e ilgilllere olmamıştır. Eski Başkan Sayın duyururum. Akansel'in 8 Mayıs 1981 tarih Erdinç NURGÜL II yazısında yolun yapılacağı İSTANBUL Yolumuz camur, suyumuz akmıyor HASAN CEMAL EMİNE UŞAKLIGİL OKAY CÖNENSİN Cumhurlyet Matbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. Posta Kutusu: 246 IStanbul Tel. 20 97 03 (5 Hat) BÜROLAR. • ANKARA: Konur Sokak no. 24/4 Yenişehir Tel: 17 58 25 17 58 66 Idare: 18 33 35 9 İZMİR: Hallt Ziya Bulvarı No: 65/3 Tel: 25 47 091312 30 • ADANA: Atatürk Caddesi, Türk Hava Kurumu Işhanı Kat 2/J Tel: 14 55019 731 TAKVİM . İMSAK 6 08 23 ŞUBAT 1983 şamasına göz yummamatıyız. GÜNEŞ 7.44 ÖĞLE 13.27 İKİNDİ 16.28 AKŞAM 18.51 YATSI 20.22 Hüsamettln YILDIZ TEKİRDAĞ m