Katalog

5 ARALIK 1982 Tekstil Sendikası Başkanı Budak, DİSK'in grevli, toplu sözleşmeli sendikal haklan savunduğunu belirtti ve «Oysa iddianame grevin ve toplu sözleşmenin yapılmadığı ülkelerdeki rejimi tahakkuk ettirmek istediğimiz iddiasındadır» dedi. Cumhuriyet 7 Budak: 1516 haziran, işcinin Anayasal hakkının ahnmak istenmesinden cıktı tstanbul Haber Servlsi DİSK davasında 3 araük günü yapılan sorgusunda DISK Genel Yönetim Kurulu Üyesl ve Tekstil Sendikası Genel Başka m Rıdvan Budak. işçılerin sınıf olarak anarşi ve terörle hıç bir çıkar bağlarının olmadığını aksıne zararları olduğunu soyledi. 1516 hazıran'da ışçılenn kendiliklerındon başlattıklan eylemlerde haklarına sahıp çıktna bilınci ıle hareket ettlklennl, bu harekete Türkh üyesı ışçılenn de katıld'gı nı, bununla, bu aylarda nıeyda nu gaımış zabıta vakalannı kastetmedıklennı anlattı. «Blllnçli ı$çi, anayasal hakkına sa hip çikmıştır. Bu da hana göre dpvrimcl özdiir.» dedl. Rıdvan Budak, dumşma yar gıomın 1516 hazıran DGM eylemlerl gibi kitlesel eylemler ıle dovrımeı öz açıklamasmın iddıanamede ihtılalcılık olarak tanımlandığını hatırlatması u zerıne, değişık çevrelenn devrimcilik tanımmı kullanmalan sonııcu, bu tanıma karşı bır alerji yaratıldığını söyledi DÎSK'in devrimcıMk anlayışının hayatın içindc 1961 Anayasası tçmde çağdaşlı ğ> gereği ölçülennde savunulmuş, Atatürk devrımciliği oldu ğunu, ıhtılalcihk anlamında değerlendırılemeyeceğinı bildirdi. Yargıcın kitlesel eylemlerle ilişkislnı sorması Uzerıne, kitlesel eylemlerın nedenlerıne tek tek bakmak gerektiğini savundu Yine yargıcın sorusu ü zerine 1516 haziran olaylannın işçilerin Anayasal haklannm alınmak istenmesi ve tek sendikaya uye olmava zorlan malarından doğduğunu açıkladı. DtSK'ın ana tüzUğünün 3. maddesinde devrlmci özden ne anlaşılması gerektiğinin açıklandığını blldirdı. DİSK'in sen dıkacılıgı daha adil ücret degıl, ucretin kaldırılması yani Marksızm anlamında kullandığı ıddıasına ilişkin soru üzenne ıse, OtSK'm grevli, toplu sözleşmeli sendika! haklan sa vundugunu anlattı, «Oysa !ddianame grevln ve toplu sözleşmenin vapılmadığı ülkelerde ki rejimi tahakkuk ettirmek istedİK'miz ıddiasındadsr. Iddia kendi içinde çeliçkllidir, red edlyorum» dedı. Yargıcın uretım araçlarının toplumsaliaştınlmasınâ üışkin sorusunu yamtlarken de şunları söylcdı: «DİSK tüzüğünde miras ve mülkiyet hakkına saypılı olduğunu ortaya 'oynıuştur. Ben şahsen mülk salıibi oimak isteıneyen bir insan düşttnemiyOTum. DİSK'in amaçladığı Anayasada belirtilmiş temel üretinı iş kolların da, kamu varanna, devlet eliy le yapılacak Işletmeeiliktir. DtSK hiçbir zanıan özel sektö rttn elinden üretim araçlarının alınmasını iddta etmemiştir. Zaman zaman devlet kamulaştırtna yapıyor. Astl Çelik'i kanıulaştıran devlet bu Iddianameye güre markslsttir.» Yargıç araya girerek, devle lin kamulaştırma yaptığını, iddı anamenin ise DÎSK'in toplumsalcılığı istediginl söylediğinl bii dlrdi. Rıdvan Budak, «DÎSK, ben yapacağım dememiştir kı. Bir istem olarak devletin yapmasım istemiştir. DISK, bunu derken, işçileri temsil eden, seçlmle Iş basına gelen bir lktida rınyapmasını kastetmiştir» şek lında açıkladı, Yargıç'ın, sendikalann ilişkisini sorması üzenne, sendikalanr. işçileri temsil e den bır güç olduğunu bildirdi. Sendıkaiarın siyaset yapamaya caklarını, ama lşçinın örgütü olarak İşçileri ilgılendiren konıüara llgısız kalanıayacaklann' belirtti. örnegin; şube başkanlığı yaparken dahi işçimn vergıden şıkayetlenne taraf ol duğunu, şube yönetıdsi olarak, işçilerin çalışanlann söz ve ka rar sahıbı olduğu sıyasal lktidarların uygulamalan ıle Ana yasa'nın kabul ettıği ölçülerde, alınacak önlemlerie sorunların çozümleneceğini arüatmak durumunda bulunduğunu bıldırdı. DÎSK'in istemlerinin bun dan ıbaret kaldığını açıkladı. Yargıç, kapıtalıst devlet düzenınm eleştınsı ile devletin hedef almdığı ıddıası üzerinde durdu. Rıdvan Budak, Ulkemız de anayasamn belırlediği düze nın ıddianamede belirlendığı gibı sermayeden yana kapitahst ekonomık düzen olmadığını söyledı. Daha doğmsu düzeni siyasal iktidariarın belirledi gini, Anayasa'nın öngördüğü sistemin sosyal devlet ilkesinm benimsenmesinden ibaret bulunduğunu, uygulamanın par tilere bırakıldığıru anlattı «Sos yal devlet düzenini toplum za ranna uygulayan iktidara karşı muhalefet yasal bir haktır.» dedi. Yargıç'ın emperyalizme ve faşizme karşı mücadelenin, devlete karşı mücadele anlamına geldığt iddiasma ilişkin solan söyledi: «Tiirkiye ekonomik planda emperyalizme bağımlı bir filke dlr. Büyük öndcr Atatürk, iktlsaden dışs bağımlı bir iilkenin, diğer alanlarda da bağımlı hale geleceğini söylemJştir. Emperyalizme karşı dünyanın en büyük savaşını vermiş bir ulusun çocukları olarak, emper yalizme karşı çıkmamız iddlanamede suç gösterillyor. Tflrklye'de faşlzm Iktidar olmamıştır. Ama, faşistlerin bulunduğu bir gerçektir. Faşizm sermayenln kanlı dlktasıdır. Faşistlerin kimler olduğunu, "0 sayıh bildiri ışığında saynıak istemiyorum. Ancak, bazı sol çevrelerin, ki bunlar sözde solcudur. Dedikleri gibi, kendi ordusuna faşist diyenlerden de Yargıç, kapıtalızm olduğu sü rece, laşizm tehlikesının bulundugu DİSK görüşüne karşı, faşizmle mücadel«nin, devlet düzenlne karşı mücadele oldugu iddlasını hatırlattı. Rıdvan Budak, iktidarlann değişmesi, anayasamn temel ilkelerinin uygulanması, kitlelere faşizmın ne olduğunun anlatılması halinde, faşizm tenlikesinın kalmayacağını, ancak 12 eylül öncesi faşizm tehlikesi bulunduğunu, bütün insanlann faşizme karşı mücadele etmesinm görevleri olduğunu, DÎSK'in de faşizme karşı mücadele ver diğini açıkladı. GORDUH /alçın pekşen rusunu yanıtlarken, özetle şun Benim için kılıbık derler ama kılıbık ne demek? Kansının sözünden çık* mayan anlamına gelir. Bu ismini verdiğin insana karşı bir saygı değil midir? Yani insanın kendisine saygısı... Elif Naci Bey resim çalışmalarmız sürerken, bir yandan gazetecilik, bir yandan müze müdürlüğü yaptınız. Bunlardan hangisini esas işiniz saydınız? Bana ressamhk gibi geliyor ama... Gazetecilik yapmadım ben. Gazetede çalıştım. Arşiv'de. Biliyorsun Cumhuriyet'in arşivinde çalıştım. Yazı da yazdım ama hep sanat konulann da, özellikte resim konunusunda. Müzecilik bir iş ti ama benim sanatıma büyük etkileri olmuştur. Tabii kendimt ressam ola rak duyuyorum. Asrt işim beni geçindirmese de hep ressamhk oldu.. Müzenin etkisi ne oldu resminize. Aslmda biraz biliyorum. Çünkü hep anlatırdınız. Selçuk halılanndan esinlendim diye... Bunu özellikle yazmanı istlyorum. Şimdi bi zim sanatçı kalkıyor gidfyor Batı'ya. Besmi de bir Batıh resim ustasının atöl yesinde öğreniyor ve kalkıp geliyor. Sonra o usta nm direktifi dahilinde ya pıtlar flretiyor. Bu olmadı.. Kökü bizim toprağımızda olmayan sanat yeşermez ki. Nitekim yeşer medi. Bizim Batı'ya borçlu olmadığımız sanat yapıtlarımız var. tşte onüçüncü asır Selçuk halısmda dedi&im... Adamlar bir karanfili, bir laleyi al mış o kadar stillze etmiş ki . Hem de bunu Picasso'dan altıyüz yediyüz sene önce yapmış. Şimdi biz bunları görmüyoruz kalkıp. Batı'ya gidiyoruz. B«n gitmedim. Ben müzecilik yaparken bunları gördüm. O kadar güzej, şeyler gördüm ki modern , sanatın bizim kökümüzde olduğunu anladım. 4H Doğu ve Batı ELİF NACt: «Ondokuzuncu Mirds doğdum, yirmibirinci asıra gidiyorumj» SURECEK Ressam, müzeci, yazar Elif Naci AU PCf/RAZOĞUJ/KORHAN ABAY TIYATROSU Nastassia Kinski Kılıbık adam kendisine saygısı olan adamdır Ressam, yazar ve müze ci Elif Naci ile gazetemizden ayrıldıktan sonra ilk kez geçon hafta karşılaştım. Seksen yaşmı aşmış olduğunu bildığim resım ustasını «acaba ne durum da bulacağım» dusuncesiyle gittiğim Göztepe'deJ kı evının kapısında her zamankmden duıç bulun ca konuşmamız «maşallah»larla basladı <Hlç maşallah deme» de di Elif Naci, «Bana her şeyden çok Iâzım olan göz lerim artık isyan etti.» Fa kat sonradan açıkladığma gore söz konusu olan gor me bozukluğu falan değıl di. Sadece fazla okuyunca veya resım yapınca gözle rı yoruluyordu. Üstad konuşmasını şöyle surdürdu«Tabii olacak o kadar. Ondokuzuncu asırdan geli yorum yahu... Ne diyorsun? Sadun Tanju benim jübilemde konuşurken «ondokuzuncu asırdan geliyor, yirmi birinci asıra dogru ilerliyor» demişti. Doğru söylemiş galiba... Bin sekizyüzdoksansekiz' de doğdum. Sene kaç? Bindokuzyuzseksen iki... Onsekiz sene sonra yirmibirinci asıra geliyoruz.» Yani siz de «dalya» diyeceksiniz. Ben bu «dalya» lafı nı sevmiyorum. Başka bir lafa benzetiyorum. Onun için ben «dalya» demeyeceğim. AZİZNESİN'in MÜZÜOİGÜLDÜRÜSO ALİ POYRAZOfiLU • KORHMI ABAY » H O M E Y R A ^ ^ TURGUT BOHALİ • ISMET AY ALPAY İZER SEVİM ORAL TEKM StPSt MERTEGEMEN TANEBAKTOP» EMEUAKALIN» YAVUZKUTAL • v BAU.ÇARSAMBAPERSEMBECUMARrrESlPAZAR 21.30 RÂ2ARTESİ 21.30 CUMARTESİPAZARMATİNE 19.30 ^ Benim aklıma hemen Şu geldi. Butun ressamlar, sanatçılar bohem hayatına duşkun oluyorlar. Bunun nedeni nedir? Bohem olmadan ressam olunmu yor mu? yönetmen: KENT OYUNCÜtftRI BABALAR ve OĞULLAR RomanPolanski Be>ofiJii'[MI K' • • Tcl.4.)S4"i9 Harbiyo'AS ••' ]\\ 4 7 ' n r < . ' •' \ J ' .• : CYRANO dc BERCERAC HAROLD ve MAUDE BİLETLtR SATISA SUNUIMÜSTÜR 4 6 35 8947 36 34' Pazâr:14,30 3 OscarÖduRi | AlhnKüre Ödülü A İFSAKtomol BIUGI P.K.272 Beyoğlu FOTOGRAF İFSAKŞIŞHANEYpKUSU BVKİŞ AVİZE ÛSTÛ şishan« hodrimeydan kültür merkezî Yön. Liliana CAYANİ CDCUHGFNGUK TIYATROSU GECE BEKÇİSİ "THE NİGHT PORTER" Charlotte REMPLİNG Dirk BOGARDE "PARİSTE SON TANGO Duyguların bnyağıhstınimiBinaan boska bır şey değildı. GtCE BEKÇİSİ isa oynı ortomda sevgi ısığıy'o içımıa aydınlatıyof." HEWSWEEC DEME^MEMET 667419670496' HOORİ MEYDAN KÜLTÜRMEI Zincirlikuyu Her ÇAR,CTESİ.,PAZAR 11'de Şimdi bohemlik denince bir derbedprlik var dır kıyafetlerinde. Benim kıyafetimde "hiç derbeder lik yoktur. Hatta gravatım çarpıldı mı konuşmamı şaşınnm. Bende mani halinde bu pravat dözeltme. O kadar ileri vardı bir gün tramvayda karşımdaki adamın gravatını düzeltmeye kalkıştım. Adam nasıl urktfl.. Yatağı n m yanmda terlikler ille yanyana duracak. Yoksa uyuyamam. O zaman bohemlik kıhk kıyafet işi değil. Değil tabii. Bohemlik şuydu: Sabahlama içkl sofralannda... Çok içer miydiniz siz de?.. Bana bunu sorduklan zaman «Hocamız îbrahim Çalh'ydi» diyordum. Anhyoriar. Çallı çok içer Kıyafet işi değil lan adamdır. Karım izin verirdi arkadaşlarla.. Şim di de evde her akşam çi lingir soframı hazırlar. Gerçekten biraz sonra Makbule, Elif Naci^nin sd zunü ettiği «çilingir sofra sını» hazırlamaya başladı. Sofranın kuruluşucdan be nim için de bazı hazırhklar yepıldığı anlaşılrjrordu. Aslında kural gereği gazeteciler «görev başında» içki içmezlerdi Ben de bu kurala uydum. Gö revi bır kenara bırakıp, içki kadehimi elime aldım. Bundan sonra benim yeri me ses kayıt bandı çahş maya başladı. ^ 85 yaşında olmak Şunu sormak istiyorum üstadım. Seksenbeş yaşında olmak nasıl bir duygu veriyor insana? Her yaşın kendine göre bir tadı var. Ben yaş Iılığı seviyorum. Insan yaş Iandıkça itibar görüyor. Nereye gitsem elimi öpüyorlar. Sevilme, sayılma acaip bir satisfaksiyon. Hoş bir duygu yani!.. Hiç şikâyetçi olduğu nuz yani yok mu? Uzun yaşamanın sırrı hoşgörü gaîiba.. İyimserlik, gül mek, herşeyi iyi tarafmdan almak, kötümser olmamak.. Peki bunları anlatma dmız mı? Anlattım. Herkesi da vet ettim müzelere. Gerek Türk Islam eserleri müze müdürü iken, gerekse Topkapı Sarayı mü zesi müdür vekili olduğum sırada davet ettim. Gelmediler. Çünkü Batı hayranuğı vardı. Sonra Sezer Tansuğ arkadaşım «Elif Naci'nin tersanesinde bir türlü gemi yapılma dı. Yoksa bu tersane değil de Ters hane mi?» de miş. Ben de dedinı ki «O tersane değil kuçuk bir havuzdur. Ben orada kft ğıttan kayıkçıklarımı yüz düruyorum. Belki tersane olamazdı ama dersano olabilirdi.» Bunun üzerine Sezer (Tansug) geldi elimi öptü. Zaten çok iyi dostumdur, arkadaşımdır. Bunlar kavga değil, tatlı tartışmalardı... iisküdar sunar tiyatrosu 25kasımdan başlayarak müzikli güldürü yazan yöneten mîizik zafer diper nadir göktürk çrş prş cu 20.30 CtS pz 1430 17.30 Seanslor: Pst. Sa. Çrş. Prş. Cu. 1416.30 • 18.30 Cts. Pz. 1245 Biz eskiden ikiyiiz liraya resim sattığimız zaman resmen göbek atardık. Şimdi resim almaya gelenler epey arttı. Ama ne yapıyorlar biliyor musun? Önce ansiklopedilere bakıyorlar «ressam ansiklopediye girmiş mi» diye. Girmişse ahyorlar... di. Çalh'dan söz edildi mi resimden önce çilingir sof raları anlatılırdı. İşte ben de Çallı'nın sofrasından aynlmıyorum. Bir gün bi ri dedi ki «Maşallah Elif Naci iyi içiyor Ne de olsa Çallı'nın talebesi» Çallı rahmetli çok nüktedan adamdı. «Yahu, dedi, ben ona resim yapmayı öğret tim. O resim yapmak yerine içki içmeyi öğrenmış benden.» Hangi tarihlerde olu yor bu bohem hayatı? Bindokuzyüzyirmibeşten önce. Yirmibeş'te evlendim. Gene de akşarn lan glderdik sağa sola.. Vallahi yok. Şimdi sağlık açısmdan olabilir ama benim sağlıgım da iyi yahu. Enfaktüs geçirdim bir defa. Ondan başka hiç... Doktor ıakıma mani bile olmadı. Karım ne kadar içki içtiğimi gös terlnce tiki parmak) «bı rak içsin canım, demiş, bir şey olmaz» ondan son ra her akşam rakı sofram kurulur. Üstadım eski kişilerde biraz geçmişe özlem oluyor. Bazı mizah yazar lan bu işi »nerde o eski enginarlar..» diyerek alaya aldılar biliyorsunuz. Siz de eski günleri arar mısınız? Şimdi hem ressam, hem müzeci olarak eskiye karşı bir tutkum var. Ama her devirde kendinl yenilemek isteyen bir adam oldum. Yalnız resimde değil, yaşamda da... Modaya uyan kostümler yaptınyorum h&la. Moda ya, yaşama düşkün bir adamım. Onun için eskiyi bir anı olarak tatlı tatlı hatırlamayı severim. Eskî giinlerin anılanndan zevk alırım ama hiç bir zaman mindere bağdaş kurup «nerede o eski gün ler» diye düşünmek aklıma gelmez. ^ BasarSABUMCUl Yaşamanın sırn halk caddesî no37 tel 33 0618 gelecek izjence İLK GECENİIM kaldırım serçesi Pı^CunOO Cls 18 002130 0Oia30 »AN MHMkhotOv* tıyatrn ^5«ıt«rınd * SICAKLIĞr ŞENOLYOROZIJÜ RESİM SERGİSİ 223Ara!ık SANAT GALKÜS. ; ankara sanat tivnt rosu ALATURKA OYUN 2 Cİ LT Karma Resim Sergisi 130aralık KurtuluşCad.191B Sinemköy/İst. Tel.404783 TURGUT Ö Z A K M A N » muzlk:Tyr9ay Erdoner dans dıizonl: Mchınet Ak.n • ç«vra q|y$l ı YOcal Tanyorl Çar;.Pers.Cuma : 20.00/ Pazar: 15.30 18.15 Sitıat Kurumu/En lyl Yön«tm*n/En lyl ErkekOyuncu /En lyl övgüye Oeğer Kadın Oyuncu ödüllerl Sall:20.00/Cumartesı:15.3018.15 RÜYAUAKİ OYUNCAKLAR METİNCO5KUNİ M K l Danilı Cocuk Ovunu » C.tesl Pazar: 13.001 KÜCÜKRDflM NOLDUSflNfl HANS FALLADA» uyar./ yütı: YILMAZ ONAY CUMAUJ SanolGakriâ KAYIHAN KESKİNOK 12OAraiık K*«lmS«rgltl MAÇKA SANAT GALERİSl Unınmi} resvamldrımudan . TtSV[XİYE CAD.Ko.t3tNl?AKTA5l!STANBUl W 47O« mübin orhon RESİM SERGİSİ ' 30aralık25kasım EytamGd.3lf$f Tel: 40 80 23 SKARTLARI Venı Ydymldt Ankara cad Tel 26 23 (O Demdffensd RESİM SERGİSİ 115 aralık 1982 açıhş kokteyli 1Ara!ik 198217.0019.00 Taksim Sanat Galerisi jmŞn atölvesi vcuaktisb Ev/Oekorasyon'ur» AUINfW£T RESİM VARŞMASIÖERÖSÎ 215 ARALIK 1982 büyukonuroduUisanatç.sı fttf. ADNAN COKER Bağdat Cad No: 256 3 Altın Palet ÖckAlu sanatpsı 10 Başarı Ödulu sanatçısı T e l : 58 87 98 Elif Naci Bey. söz buradan açılmışken hemen sorayım. Bizim ülke de... hatta dünyanın her yerinde seksen yaşını aşan kişilerin sayısı fazla değil. Siz hâlâ gençsinız ama yine de seksenbeş yaş uzun ya^amak sayılıyor. Sizce uzun yaşamanın sırrı nedir? Vallahi hoşgörü galiba... İyimserlik, gülmek, lıerşeyi iyi tarafmdan al mak, kötümscr olmamak... Bu çok mühim. Hem yaşadığın toplum içinde sem pati kazanıyor, seviliyorsun.. Benim karikatürflmü yaparlar.. hep gülerken. Neden? Bende karakteristik olan sevgi, neşe... tnsanlan sevmek... Karakterim bu. Herhalde başka şeyler de vardır. îçki sigara kullanmıyorsunuz galiba.. En mühim sebeb bu dedlğim... Çünkfi şimdi iç miyorum ama sigara içttm uzun sfire. İçki hftlft içiyorum.. Belki muntazam bir hayat sürmek de.. ama muntazam bir hayat da sürmflş degiHm. Genç liğimizde bir bohem hayatımız vardı. «Asmalımescit 74» de foyalanmız Fikret Adil tarafından yazılmıştır. Üstadım bu uzun ya şamaya tekrar dönecegiz. ^ Resimle geçinmek d «Nerde o eski...» # Kılıbıklık yd demek Aman hocam laf aramızda sizm için biraz kılıbık derler. Geceleri pek sağa sola gideceğinizi sanmıyorum. Şimdi bak, bu doğru dur. Kılıbık derler ama kılıbık ne demek. Karısınm sözündfn çıkmavan anlamına gelir. Bu ismin) verdiğin insana karşı bir saygı değil mldlr? Yani insanın kendisine saygısı. Adı ne karımın? Makbule Elif . Bu saygıyı göstermesenı neden adımı ve reyim. Kılıbık adam aslında kendisine saygısı o Elif Naci Bey ıznir.izle başka bir konuya gecmek ıstıyorum. Biraz once «beni geçindirmese de ressamlığı esas işim saydım» dedıniz. Nedir re sımde para kazanma durumu' Bugünü soruyorsan kazandırıyor. Ama biz es kiden ikiyüz liraya resim sattığımız zaman göbek atardık. Resmen ama... Şimdi resim almaya gelenler epey arttı. Ama ne yapıyorlar biliyor musun'. Önce ansiklopedilere bakıyorlar. Ressam an siklopediye girdi mi dive Girmişse ahyorlar. Allal'a şükür ben ansiklopedilerin hepsinde varım Ne kadar ansiklopedi varsa... Şimdi çok rahat satılıyor benim eserleıim. Son sorum şu olacak Elif Naci Bey ıyı res sam . kotu ressam ne demektir si^ce ' Hiç bir şpy demelt değildir. Çünkü köttı rfs sam yoktur. Bîr adam kötü resim yapıyorsa ressam değildir.