19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet 2 14 ARALIK 1982 Cumhuriyet döneminde, altmış yıldır, Clkemizde, pek çok vergi yasası çıkardık; bu dönemde, hemen hemen kuramda bilinen her vergi türünü deneyerek, üıkemizi bir vergi laboratuvarı haline getirdik, 1950'den beri admı büyük ya da küçük 1 vergi reformlan koyduğumuz vergi deŞişiklikleri yaptık. fakat bir türlü verimli kamuya yeterli gelir sağhyan, kaçağı önliyen ve hakça Câdil) vergi düzenine kavuşamadık. Bence. vergi yasalarmın öncesi (buna vergi felsefesi diyorum) ve sonrası (buna da uygulama diyorum üzerinde titiz davranmamız, bu sonucu verdi. Yazımda, vergi felsefesine agırlık vereceğim, vergi uygulamasma değineceğim. ••* Vergi felsefesi. vergi yasalanndan ön ce gelir, dedim. Gerçekten vergi felsefesi; verginin temelleri, ilkeleri; vergi üzerine toplu bir görüş, bir dünya görüşü demektir. Batı ülkslerinde vergi felsefesi. verginin üç işlevi ile somutlaşmaktadır. Mali işlev, karauya gelir sağlamaktır; sosyal iş lev, fakirden az zenginden çok vergi almaktır; bu iki işlev gecen yüzyılda Batı' da gerçekleşmıştir. Yüzyılımızda, Batt'da verginin üçüncü işlevi ekonomik işlevi ortaya çıkmıştır; bu işlev doğuşunda Keynescidir, zenginden fakire gelir aktarma yönünde önerilmiş, vergi yolu ile özendir meler biçiminde gelişmesinde diğer iki iş levle çatışmayacak ölçüde dar tutulmuş, geçid süreler için benimsenmiştir. Böylece Batı'da, geçen yüzyılın mali ve sosyal işlevleri ile bu yüzyılın ekonomik işlevi uyuşma içinde bulunmuştur. özetlersek, Batı ülkelerl vergi denilen aracı. önce kamuya yeterli gelir sağlanıak için kullanırlar, sonra da fakirden ziyade zengini vergilendirirler. ••• Ülkemize gelelim. Bizim ekonomik ö2endinnecilerimiz. verginin ekonomik işlevini Batı'dan tersyüz ederek aktardılar, zengin daha az, fakir daha çok vergi öde si n dediler, verginin yalnızca ekonomik is levini vurguladılar, kötü kullanımlara yol açtılar. Böylece vergi, ülkemizde, vergi ol maktan çıktı, her kapıyı açacağı sanılan bir maymuncuk, her niyete yenilen bir rouz haline geldi. Ekonomik işlevin kötüye kullanımına bir örnek, Sayın Maliye Bakanının, geçen hafta bir dergide yayınlanan saptama kım Benim.... 1Kİ1U1U4UJ, gb V in..jut>nl uu.uKt!ı.eı O1&.JM. J^ et Anday 10 Aralık 1982 günlü lı yazısında halka tepeden bakan.j. Acaba «benim halkım» demek doğru nıuydu? Bir padişah ya da kral «benim lıalkıra» aıye konuşursa yadırganmaz; ama bir aydm «halkım» diyebilir mi? Belkl «halkım» sözcüğü sevgiyl içermektedir; ama ister istemez işin içine sahiplenme eğilimi de girmektedir. Öyleyse «halkım» dlye konuşmak sakmcalarını da birlikte taşır. En iyisi yanlış anlamalara yol açacak bu sözü kullanmaktan kaçmmak değil midir? Melih Cevdet'le aynı kanıdayım. • Halk nedir? Sosyal yapı bağlamında halk, çalışan kıtlelerl kapsayan insan topluluğudur. Anadolu'da Cumhuriyet'ten önce de halk vardı; sonra da oldu. 1923 yıiımn 29 Ekim günü bıçakla kesilir gibi değişti ml bu halk?.. Aydmlanmızm halka bakış açılarındakl etkl ve tepkileri gözden geçirmeleri için çarpıcı örnekleri anımsamakta yarar vardır. Halk, yer ve zaman boyutlarında değişken niteliktedir. Sözgelisl Amerika'da halk köylü değildir; çünkü tanmsal kesimde nüfusun yüzde 3'ü çalışıyor; ama Türklye'de yüzde 70'e yakın halk, tanmsal üretimde çalışıyor. 14 Mayıs 195O'de. 27 Mayıs 1960'da. 7 Kasım 1982'de Türkiye'de yaşayan halk hem aynı halktır hem değildir. Tarihin akışı içinde hem birlik, hem de ayrım geçerlidir. Eğer olayları serinkanlılıkla değerlendirmeyl öğrenirsek. halka yaklaşımda yamlgıya düşmeyiz. Bir toplumda aydınlarm kimi zanıan halka uzak, kimi zaman halka yakm görünmesi aldatıcıdır. Bir nehir denize akarken çeşitli menderesler oluşturabilir; araa her nehrin eninde sonunda denize akması, ya da denize akan bir başka nehirle birleşmesi doğaldır. Geçici fotoğraflara saplanıp aldanmak. sürekli gerçeği yadsnnak anlamına gelir. Halk, tarihsel süreçlerde kimi zaman şu partlye oy verebilir. kimi zaman bu partiye; kimi zaman şu kişiye, pkimi zaman bu kişiye; kimi zaman şu Anayasaya, kimi zaman bu Anayasaya... Eğer olayın gerçeğini kavramak istiyorsak, o dönemdeki somut sosyal ve siyasal gerçekleri Incelemekle amaca varabiliriz. Halkın oyuna saygı duyroak gerekir. Ne var kl bu saygı halka tapınmak anlamına gelmez; çünkü böyle bir yaklagım yamltıcıdır. • Tarihi yapan halk kltleleridir. Ne kadar engellenirse engellensin halk kltlelerinin belirleyici rolü zaman geçtikçe etkinleşecektir, boyutlanacaktır. derinleşecektir. Halk kitleleri çoğunlukla kol emeğiyle yaşamını sürdürenlerden oluşur; aydın kesimi ise kafa emeğini simgeler. Aydmla halk kitleleri arasındaki bağdaşma kafa emeğiyle kol emeği arasındaki bütünleşmeyi sağlar. Her ülkede olduğu gibi Türkiye'de aydınlarm halkla bütünleşmelerl kolay olmamıştır. olmayacaktır. Bütünlüğün uzun bir süreç içinde gerçekleşmesi doğaldır. • Kimi caydınlar» tanıdım. Bunlar kendilerlni kral, padişah, en azından prens ya da şehzade sanan türden idiler. Ellerinl kürsüye koyarak ve önlerinde dalgalanan kalabalığa yüksekten bakarak mikrofondan seslenlrlerdi;, Halkım benim..1. ^ t Sanırlardı ki halb hemen kendilerlni dört kollu tahtıravana yerleştlrip iktldarın görkemll saraylanna taşıyacak; altm yaldızlı tahtlara oturtacak... Bu düşler gerçekleşmeyince «benim halkım» tu kaka oldu; aklı ermez körler ve sağırlar kalabalığı yerine kondu. Aldanışlann tepkisi ruhsal değlşimlerin kaynaklarmı suladı. Bu çarpıcı örnekler ortada olduğu için Melih Cevdefe hak veriyorum; «halkım benim» demekten sakınalım. Bırakalım gu «onülklyet» kokusu taşıyan deyiml... Prof. Dr. Salih ŞANVER sıdır. Bu saptama aynen şöyledin «İhracatçılar.. 750 dolar olan çocuk gömleğini 17.500 dolara ihraç ediyoruz diye ortaya çıkmışlar. Bunu yüksek vergi iadesi almak için yapıyorlar.. Yahya Demireı bîr taneydi, şimdi blnlerce Yahya Demirel var. Aynı şey. Hava satıp vergi ia desi ahyorlar.» Verginin vergi olmaktan ÇikıP, her kapıyı açan bir maymuncuk olarak kulla nılabileceği samsına iki örnek. devlet per sonelindeki düşük maaşlar ile para pazarındaki yüksek kredi maliyetlerini vergi aracı ile telâfi edebileceğimizi sanmamız. bu yolda önerilerde bulunmamızdır. Oysa, bir ekonomide araçlar çoktur. bu ör neklerin uygun araçlan gelir politikası ile düşük faiz oranıdır. bu örnekler için vergi uygun araç değildir, değer vergisine geçilemeyisl, kurumlar ver gisinde yükümlülerin geniş belirlenmemesi. dar yükümlülerde düşük vergi yüku ayncalığı. sürekli ve hakça olmayan ve aşın özendirme önlemleri, faiz gelirlerinde düşük vergi yükü ayncahğı ve beyan dışı oluşu, peşin vergi kurahnın yay gın olmayışı. vergi felsefesine uymamaktadır. 1982 6onu gelir vergisi v e kurumlar vergisi yasa tasarılarmda, fiili yemek ve yatmak giderleri benimseniyor. çalışan eşin özel indirimi yanmdan tama çıkanhyor, faiz gelirleri 3 milyon lirayı aşarsa beyana baglanıyor, kurumlar da faiz ge iirlerinden kesinti yolu ile vergi ödüyor, hayat standardı otokontrol aracı olarak getiriliyor, vakıflarda istisna daraltıhyor, kurumlar vergisi kesintisi gayrimenkul ser maye iratlarında %30'a çıkanlıycr. Bu değişiklikler vergi felsefesine uygundur. Ge ne söz konusu tasarılarda; mesken kiralannda istisna 120.000 liraya çıkarıhyor, men kul kıymet elden çıkarmalan vergi dışı bırakılıyor, peşin vergi kaldınlıyor. Bu değişiklikler vergi felsefesine uymamaktadır. Hele son iki değişikliğe neden bulmak, ver gi felsefesinde, pek güçtür. Menkul kıymot değjşikliği, vergi aracını ters kullanıyor, bankerleri korumak için getiriliyor, gibidir. Tasarı gerekçesinde peşin ödeme doğrusu kazanırken ödemedir otokontrol aracı sa yıhyor. Oysa, kazanırken ödeme ilkesi. öde me aracıdır. yıllardır Batı'nın bütün vergi düzenlerinde yaygın biçimde yer almıştır. Bilgi yokluğum nedeni ile diğer vergi yasalan değişikliklerine değinemiyorum. Ancak Katma Deger Vergisi Yasası ile Yeminli Danışmanlık Yasası için ortada hiçbir haber yoktur. Oysa, bu iki yasa, bir ver yük ölçüde, önlenebilirdi. Mesleki cekişme leri bir yana bırakarak, bu güçlu iktidar döneminde. söz konusu yasanın hemen çıkarılmasını öneriyorum. +••* Her ülkede vergi yasalannı, teknisyenler hazırlar, siyasal güç onaylar. Bu nedenle vergi felsefemizin yokluğunun kusuru siyasal güçte değil, teknisyenlerdedir. Söz konusu teknisyenler; vergi bürokratlanndan, vergi kuramcılarından ve işletme vergi danışmanlanndan oluşur. Batı Alman ya'da, son vergi usul yasası (1977), on yıl süren bir çalışma ile yuz kişiye yaklaşan bir büyük grup tarafından hazırlanmıştır. Ülkemizde iss. yıllardır. vergi yasalan.hazi ne aleyhindeki vergi yargısı kararlarını degiştirecek biçimde, acele, yalnızca vergi bürokratlarınca hazırlanmaktadır. Büyük gru bu oluşturmadıkça, vergi felsefemizin ortaya çıkabilecegini sanmıyorum. Yazımı, iki olaya değinerek. bir istem ile, sonuçlandırıyorum. Birinci olay, haziran 1980 tarihli bir anlaşma ile Tttrk Vergî idaresinin Otomasyonu ProjesUnin Almanlara verilmiş olmasıdır. Ikinci olay, Hamburg Üniversitesi, Uluslararası Vergi Ensütüsü'nün hazırlamakta olduğu «Türk Vergi sistemi ve tdaresi» başlıkh beş yüz sayfaya yaklaşan bir raporu, 1982 sonuna kadar Maliye Bakanhğımıza vereceğidır. Bu raporu hazırlayan Prof. Dr. Fischer ile Dr. Burkert, geçen ay Maliye Bakanhğımızda son görüşmeleri yapmışlar, bu arada, bir Türk Vergi Profesörü olan bendenizle de, îstanbul'da on saat süre ile konuşmuşlardır. Saym Prof. Dr. Fischer'i îstanbul' dan Hamburg'a uğurlarken, raporun bir örneğini bana göndermesi ricasında bulundum. Saym Maliye Bakanı, Prof. Dr. Fischer. ricamı yerine getiremezse, siz, bana raporun bir örneğîni lütfedebilir misiniz? ^ Olkemizde. açıkladıgım çerçevede, bir vergi felsefemizin olmadığı görüşündeyim. Bu çerçevede, önce varolan vergi ya salanndaki, sonra 1982 sonu vergi tasarılanndakl konulan, adlan ile, vergi fel sefesine uymayı ya da uymaması yönünden sıralıyacağım. Varolan vergi yasalarımızda; kurum lar vergisi ile gelir vergisi ikilisi nedenine bağh kurumlarda daha düşük vergi yükü gayrimenkul ve menkul sermaye irat lanmn diğer gelir türlerine göre düşük oranda vergilendirilmesi. tarifenin yüksek oranla başlaması Cl982'de %39, 1983'de %35, 19B4"de %30, 1985'de %25). menkul kıymetleri elden çıkarmanm göstermelik biçimde vergilendirilmesi, denetliyid nite likde bir varlık vergisinin yoklugu, katma H V GAYRIMENKULÜN AÇIK ARTIRMA ILANI BurhanİARFAD Silivri lcra Memurluğundan DOSYA NO: 1982/379 TaL îpotekli olup Silivri tapu sidltoe kayıtlı. Allpaşa köyü Menzil Canbaz mevkiinde kain 19 pafta 3849 parsel sayılı 399 metrekare mlktarlı arsa üzerine kurulu tapuda cins tashihl yapılmamıg Dubleks villanın satılmasma karar verilmlştir. GAYRtMENKULUN VAZİYETİ: Silivri'den yaklaşık 4 Km. mesafede E5 karayolunun deniz tarafmdan Nevşehirliler Tatil Sitesl adı İle anılan yerde bulunan dubleks blna yoldan 5 m. komşulardan 3'er metre çekilerek aynk bahçeli nizamda inşaa edilmiştir. E5 karayoluna 500 m. denize olan mesafesi de yaklasık 100 m. dir. Binanm masif ahşap olan cümle kapısmdan girildiğinde büyükçe bir hole girilmektedir. Yer döşemesi Gebze mermeri ile kaph bir teras bulunmaktadır. Giriş holünün 1 cephesi de mutfak ve ona bitişik yaklaşık 35 M2'lik salon bulunmaktadır. Salon yerdöşemesi kalebodur olup bir köşesinde Çanakkale taşı ile örülmüş şömünesi vardır. Mutfak yer döşemesi mermer, duvarlan kalebodur, tezgâhı onix mermer kaph olup, mutfak ile salonun meydana getirdiği köşenin önündeki yer döşemesi mermer kaph yaklaşık 20 m2'lik terasa bakmaktadır. Terasın üzeri ahşap pergonla olup, kuzey cephesi demir doğrama renkli cam ile kapatılmıştır. Zemin katm arka cephesinde duvarlan kalebodur. yerleri mermer kaph bir WC, duş onun yanında da bir yatak odası bulunmaktadır. Zemin kat yaklaşık 80 M2 miktarhdır. Ahşap merdiven ile çıkılan üst katta yer döşeme kaplaması mermer olan büyük bir hole vanlmaktadır. Holün kuzey ve deniz cephelerinde iki ayn balkon bulunmaktadır. Holde 2 adet ahşap kapaklı yerli dolap bulunmaktadır. Üst katta 4 yatak odası olup, yer döşemeleri ahşap parke kaplıdır. Banyo gömme olup, ayaklı lavabolu olup. kalebodur kaplıdır. Terasta Çanakkale taşı ile örülmüş şömüne bulunmaktadır. Binanm kuzey cephesindeki duvan Çanakkale taşı ile kaplıdır. Bahce duvarlan 0.50 m yükseklikte olup duvar üzerinde 0.50 m demir parmaklık yapılmıştır. Binamn tamamı yaklaşık 160 M2 miktarhdır. Bahçenin kuzey tarafında bir su kuyusu mevcuttur. CAYR1MENKULÜN İMAR DURUMU: Silivri Belediye Başkanhğının 7/7/1982 tarih bilâ sayıh yazılan ile 19 pafta 3649 parsel numarasmda kayıtlı gaynmenkul üzerinde dubleks ruhsatlı bina mevcut olduğu, aynı binaya yapılan müracaat üzerine 7/9/1981 tarihinde yapı lhıllanma feln (İskan) belgesi verildlği bildirilmiştir. GAYRIMEKULÜN DEĞERİ: Bilirkişi tarafmdan ipotekli gayrimenkulün tamamına 7.994.000 TL değer taktir edilmiştir. SAT1Ş ŞARTLARb 1 Satış 17/1/1983 günü saat I5.00l5.30"a kadar Silivri tcra Dairesinde açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artuTnada tahmin edilen kıymetln % 75'ni ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacaklan mecmuunu ve satış masraflannı geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artrranm taahhüdü baki kalmak şartıyle 27/1/1983 günü aynı yer ve saatte ikinci artırmaya çıkanlacaktır. Bu artırmada da rüçhanlı alacaklılann alacağını ve satış masraflannı geçmesi şartıyle en çok artırana ihale olunur. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin tahmin edilen kıymetin % 10 nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin pars iledir. Alıcı istedlğinde 20 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Dellaliye resmi ihale pulu, tapu harç ve masraflan alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3 îpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin ( + 1 bu gayrimenkul üzerindeki haklanm hususiyIe faiz ve masrafa dair olan iddialannı dayanağı belgeler ile onbeş gün içinde dairemize bildirilmeleri lazımdır. Aksi taktirde haklan tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve Iflas Kanununun 133. maddesi gereğince ihale feshedilir. iki ihale arasındaki farktan ve % 10 faizden alıcı ve kefilleri mesul tutulacak ve hiç bir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. 5 Şartname ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup masrafı verüdiği taktirde isteyen ahcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatı kabul otmiş sayılacaklan, başka bilgi almak isteyenlerin 1982/379. T. sayılı dosya numarasıyla memurluğumuza başvurmalan ve iş bu ilan borçlu Başbuğlar Otamatif Mamulleri Tic. ve San. A.Ş. ilanen tebliği yerine kain olmak üzere ilan olunur. 1/12/1982 ( + ) llgililer tabirine irtifak hakhı sahipleri de dahildir. (Basm: 12974) 8532 Gezi Izlenimleri: II iyana#da klasik mutfagı sürdüren pek çok lokal var. Dünya Savaşı sonrasuıın dar gelirli lnsanlarmın kesesine uygun ayaküstu büfelerintn sayısı da kabarık. Bu iki ayn türün yanı sıra, orta halll ve başka bir deyimle, gerçek Viyana hemşehrisinin uğrak yeri şarap evleri de eski günlerde oldu£u gibi çekiciliğini sürdürüyor. Viyana'nın 1. bölgesinde. St. Stephan katedraline çok yakm bir sokakta «Pipo» adh şarap lokantası bunlardan biridir. Ağızda dagılacak kadar kıtır kıtır Schnitzel'i, güleryüzlü v 8 pırıl pırü servisi. içimine doyum olmayan Grüne Veltıner ve Gumpolds Kirschner şaraplanna kadar her şeyiyle sevimli ve güleryüzlü bir lokaldir «Pipo şarap lokantası.» Pipo'ya bu uğrayışımda başgarson (Herr Ober) Franz'ı göremeyince. servis yapan bayana sordum. Garson. «Otto'yu mu sordunuz?... diye gülümsedi «Buradan ayrıldı.. Bilmem neden. onu soranlann çoğu «Franz» adını söylüyor.» Nedenini bir süre düşündüm. Habsburg imparatorluğunu anlatan edebiyat ürünlerinde önemli yeri olan «Herr Ober»lerin çoğunun adı Franz. yada Fritz'dir. Adları ne olursa olsun. Viyanalı'nın günlük hayatmda Herr Ober'lerüı önemli ve sevim11 bir yeri vardır.. Imparatorluk Viyanası kahvelerinin Avusturya edebiyat dünyasında önemli yeri olduğu gibi. O günlerin Viyana kahveleri. eaebiyatçıların ve sanatçıların surekli uğrak yeridir. Çoğunun çalışma, yazışma, tartışma ve söyleşi köseleri, değişmez masalan vardır. Viyana kahvelerine bu havayı getiren kişiler. Herr Ober'lerdir. Herr Ober'ler Viyana operet sahnelerinin sevimli başlıca kişileri arasmdadır. Benatzky'nin «Beyaz At Konukevi» operetinin başlıca kişisi, Herr Ober'dir. Viyana Halk Operası'nın çok sevilen tenoru Peter Minich'in Herr Ober'i yıllardır sevimli bir içtenlikle oynadığını ve pek çok alkışladığını belirtmek isterim. Viyanalı'nın 1982'de bile unutamadığı O güzelim geçmiş Günlerin bir başka simgesi de Habsburglar'ın akpak imparatoru Franz Joseph'tir. 61 yıldır Cumhuriyet rejimini yaşayan Avusturya'da ve özellikle Viyana'da Franz Joseph, hala sevimli bir anıdır. Benatzky'nin «Beyaz At Konuk Evi»nde lmparator Franz Joseph kısa bir süre görünür ve görunur görünmez şiddetli bir alkış kopar. Beyaz At Konukevi'ni son gördüğümde lmparator rolünü Devlet Tiyatrosu'nun ünlü artistl Fred Lievvehr oynuyordu. 1948'de onu ilk gördüğümde Salzburg Festivali'nin değişmez maysteri Jedermann'da «genç arkadaş rolünü oynuyordu.. Sonra Şen Dul v e Yarasa operetlerinde çok başanlı Danilo ve Eısenstein oldu. Daha sonra Klasik ve modern piyeslerde rol aldı. Böylesine çok yönlü bir sahne sanatçısı olan Fred Lievvehr, Beyaz At Konukevi'nde sadece bir kaç dakika görünüyor ve birkaç soz konuşuyordu. Gördüğüm gece oyun bittiğınde şaşırtıcı bir olayla karşılaştım: Oyuncular aikışlar arasında sahneyo geliyor ve sevgi gösterileriyle karşılanıyordu. Fred Liewehr en son olarak çıkıp da akpak imparatorun bütün sevimliliğiyle salonu selamlayınca dolu yagıyormuşcasına alkış şakırtısı dakikalarca sürdü. tkt açıdan anlamlıydı bu sevgi gösterisi. 64 yıldır Cumhuriyetle yönetilen Avusturya'da imparatorluğunun kimi yanları bir simge olarak anılarda yaşı yordu. Fred Liewehr de iki satırlık rolünü önemsiz bulup son perdenin kapanmasını beklemeden çıkıp gitmemiştı. Seyircisine ve rolüne beslediğı saygtdan ötürü en son perdenin kapanmasını beklemişti. Viyana'dan ayrıldıktan sonra Federal Almanya televizyonunda kısa bir röportaj izledim. Habsburglann son imparatoriçesi Zita başbakan Kreisky' nin özel izniyle Avusturya'ya dönmüştü. Imparatorıçe 80 yaşındaydı. Başpîskopos König'in St. Stephan katedralinde yönettiği bir ayine katılmı? sonra da Deutschmeister topluluğunun konserinl izlemiştir. 1695'de kurulmus olan «Deutschmeister topluluğu aslında tmparatorluk Viyanası 4. piyade birliğinin bandosuydu ama. müzik ülkesi Avusturva'nm günümüzde de geçerli simgelerinden biriydi. Viyana'da bir hafta kaldım ve çoğu akşamlarımı Volksoper'de geçirdim. Viyanada Kanı, Yasa, Çar1aş Fürstin operetlerini yine izledim. Viyana'nın ^/.el operet topluluğu Raimundtheater'de Robert (Arkası 11. Sayfada) Cumhuriyet Sahibi: Cumhuriyet Matbaacılıkve Gazelecilik T.A.Ş.adına NADİRNADİ Genel Yayın Müdürö MüesseseMüdürü Yazı Işleri Müdürü Yazı Işleri Müdür Yardımcısı Haber Merkezi Müdürü Mizanpaj Yönetmeni TEMSİLCİLER 9 HASAN CEMAL EMİNE UŞAKLIGIL OKAYGÖNENSİN AHMET KORULSANJ YALÇIN BAYER ALİ ACAR • ANKARA : • İZMİR : • ADANA : SERVİS ŞEFLERİ YAIÇIN DOĞAN HİKMET ÇETİNKAYA MEHMETMERCAN Ağtz tadıgîa nefis bîr öğte ve akfam gemcği. Jt gtmekleri, dost ve aile davctlerinfzde hizmttihitde. PERA "agiz Beatekar Sok. 88/B Kavaklıdero Tels276150 KAPALI TEKLİF ALINMAK SURETÎYLE 5 TON FORMİK ASİT SATINALINACAKTIR 1 Bu işe ait şartname müessesemizden temin edilecektir. 2 Teklifler 20.12.1982 günü saat 16.00'ya kadar Müessesemizin Beykoz'daki merkezinde Muhaberat Şefliğine verilecektir. 3 Müessesemiz dilediği miktarda almakta veya alıp almamakta serbesttir '*•' SÜMERBANK DERİ VE KUNDURA SANAYİt MUEŞSESESt s (Basm: 26153) lstanbu! Haberleri :Sclahattin GÜLERDış Haberler « Ergun BALCI Ekonomi: Osman ULAGAY Yurt Haberleri • Barbaros GENÇAK Kültür: Aydın EMEÇ . Magazin : Yalçm PEK$EN Düzeltme : Konur ERTOP Araştırma'. ŞahinALPAY BUROLAR KonurSokak No. 24/4 Yenişehlr ANKARA Tel: 17 58 25 17 58 66 idare: 18 33 35 HaliIZiya Bulvarı No: 65/3 İZMİR Tel: 25 47 09131230 Atatürk Caddesi, T. H. K Işhanı Kat 2 /13 ADANA Tel: 14 55019 731 Batan ve Yayan: CUMHURİYET Matbaacılık ve .GazefecllikT.A.Ş. Turkocağı Cad. 39/41, CağaloğluİSTANBUL P.K.: 246 istanbu!, Tel: 20 97 03 (5hat) TAKVİM İMSAK GÜNEŞ 8.16 ÖĞLE 13.08 İKİNDİ 15.38 14 AKAMK 1982 AKŞAM YATSI 17.41 19.20 Gazi Ünîversitesi FenEdebiyat Fakültesi Dekanlığından Fakültemiz, 1982 1983 öğretim yıh derslerine 30 kasım 1982 tarihinde başlamıştır. Öğrencilerimlze duyurulur. (Basm: 26385) KAPALI TEKLİF ALMAK SURETİYLE 5 TON ÇİNKO OKSİT SATINALINACAKTIR 1 Bu işe ait şartname müessesemizden temin edilecektir. 2 Teklifler 22.12.1982 günü saat 16.00"ya kadar Müessesemizin Beykoz'daki merkezinde Muhaberat Şefliğine verilecektir. 3 Müessesemiz dilediği miktarda almakta veya alıp almamakta serbesttir SÜMERBANK DERİ VE KUNDURA SANAYtt MUESSESESİ (Basm: 26274)' 6.31 Tanınmış Fotuğraf Sanatçılarımızm Eserlerinden... 40 çeşit Dağıtım: CEMMAY Cağaloğlu/İST. DILK#da ÎNGILIZCE İstanbul Cad. No. 47 KAFTT/ J22144BAKIRKÖY,
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle