19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyer 8 6 KASIM 1982 Kilyos kıyıları yasak böige. Ama balıkçılar baSık aviıyorlar. Engel olmuyoruz, engel olsak neyle geçinecekler? Doktor, yedeksubay adayma dedi ki: Utanmıyor musun? Turp gibisin, vatan hizmetinden kaçılır mı?» 20ube'ye gittik. Şube Reisinm kapısı acık. Işlerl olanlar girip cıkıyorlar, elİprindeki belgelen ımza ettirlyorlar. Bende bir çekınîrenlik var. Ortahk tenhalassın istıyorum. O sırada s'kıyonetimtn bir yargıç albayıyla karşılaştık. Yargi'j beni görünce: Vay eîendim. diye tajl'irdı, sevlnmıştı: hemeıi • çerı cektı; Şube Başkanî*: tanıttı: Ş Sıkıyönetim Kurmay Başkanı Cemal Madanoğlu. Sube Başkanı bizi buyur ptti: meğer sıkıyönetim yar şıcının da blr işl varmıs, konuya glrdt. anlattı, sorununu çözümledi gltti. Biz Şube Başkanı Yarbayla yalnız ve karşı karşıya kaldik. O bana bakıyor, ben ona bakıyorum. Gülmeye başladıuı. B°n gülmeye ba^ıayım'a Başkan da gülfJO. Ama benim neye güldügümü bılmıyor. katılmpk için gülüyor Anlattım: Onurlu Bir Insanm Olümü... Ban yorelerde, loğ taşı demrmış yuvak taşırin. Yuvak taşı da ne? Sözcük yuvarîamaktan geliyor besbelli. Yuvak, yuvarlanan sey. Oldukça agır bir taş, püindir biçiminde. İkl yanı oyuk. Oyuklara makara demir geçiriliyor, çekilip yuvarlamyor. Köylerde kar yagdığı zaman, çatısı? düz damlarda kann eriyip. içerı akmaması ı<;m. toprak dam bu yuvaklarla sıkıştırılıyor. Taştan olmasa da olur. ağaç govdesirden de yın'aklar yapıiabtlir. Odada otururken, tepeden sular aknid.ya başlaymea. usa ilk damdaki karlann kürenmesı, sonra da yuvakla topraprın sıkıştınlması gelir. Her evde de yuvak taşı olmayabilir. O zaman, yu\ak taşı ödünç alımr. Fıkrada loğ taşı geçtiğine göre, ben yine loş taşı diyeyim... Hasan ağa, bir akşam yanındaki adamır.a: Sabah erkenden kalkacakstn, filan köyde Hüseyin Ağa'ya gideceksin. Loğ taşim yüklpnip geîeceksin! demiş. Loğ tası da bir agırdır kı .. Kasan Aga'nın adarcı. erkenden kalkrniî Hüseyln Ağa'nın köyüne varmış. Hüseyjn A£a sormuş Hayrola niye geldin? Adam. gelmiş ama. nıye geidığım unattnuş: Hasan Aga dedi ki. «Sabah erkenden kalkacaksın, filan köyde Hüseyin Ağa'ya gîdrceksin...» dedi. Söeün gerisini unuttum'. • Hasan Aga bu saatte seni gönderdiğine gb re. loğ tasım istemiştîr! Yüklen bakalım sırtına taşı, demış. Adamm sırtına ağır loğ tasım yükleylp yollamıg... Fıkrayı. Zahit Büytikisleyen'ln «Vakko»daki sergisini Lderken dinledim. Hüseyin Ağa'nın davranışı. sezgıyle bırlikte, blr sorumluluk duygusunu da gö^tfrir. Blrt sorumlulugunu, gorevlnl unutsa da. unutmayanlarm bulunması gerektlğinl vurgular... Osman Köksal İçin. bir ağıt yazısı yazmak usumdan geçmedi. Sanınm, böyle bir şeyi Osman Köksal istemezdi. Içi sorumluluk duygusuyla dolu. böyle pek az insan gördüm. Yazılacak «Ankara Notlan» bu onurlu insana yakışır olmalı... Nadir Nadi, geçtiğimiz hafta Ankara'ya geldiğlnde, Osman Köksal'ı aratmış, görüşmüştü. Birkaç ay önceydi: Osman Köksal'a, evine gltmiş; Nadir Nadi'nin de selammı götürmüştüm. 27 Mayıs anılarını anlatmıştı. Anılannı yazıyordu. yeni öğrendim, nerdeyse bitmiş. 27 Mayıs îhtllalinde, Yassıada'ya glden DP'H milletvekillerinden birinin oğlu da yedeksubay olarak. Muhafız Alayı'nda askerliğini yapıyormuş. Köksal genci çağırmış: Bak, demiş, biz babanı Yassıada'ya gönderdik. Babandır. ttzübnüşsttndttr! Sana izin vereyün, blr sttre uzaklaş istersen... Baba, olayı öğrenince, Köksal'a uzun bir mektup yazmış teşekkür etmiş... Konuşmamız sırasmda mektuptan da söz etmlşti. Anıları yayınlatunca okuruz sanıyorum... Sade mi sade perdeler vardı pencerelerde. Dar gellrll bir aile evi denebilirdl. Oğlu, on aydan fazla bir süredir Mamak'ta tutukluydu. Oğlu. babasmı ölümünden sonra morgda gördü. Buna izin vermlşterdL Insanın ayakkabısının altının delik olduğunu yakmları dışında kım bilebilir. Yok yoksul yaşadığı da bilinmeyebilir... Maltepe Camii avlusunda, büyük blr kalabalılc vardı. Hemen bütün 27 Mayısçı arkadaşları gelmişlerdi. Saml Küçük, Tıp Fakültesi'nde hasta yattığı için, eşi gelmişti. Salim Başol: Vehbl Ersn'nun cenazesinde, «27 Mayısçılar bu kadar mıydı?> dlye yazmıştın! dedi. Suna Kan, blr ağacm dibinde ayaktaydı. Klmse kimseye blr şey söylemiyor... Aym gün, eski Bakanlardan Salt Nad Ergln'in cenazesi de Maltepe'den kaldırıldı. îk) cedazeye gelenler de kaynaşmış gibiydiler. tsmet Sezgin, Osman Köksal'm salına yapışt! bir ara; Köksal'ın bayrağa sarılı tabutu 27 Mayısçı arkadaşlannm omuzundaydı... Yıllarca, kalp hastası olduğunu, eşinden, çocuklarından saklamış. Başka ilaç kutulannın lçlne koymug ilaçlarmı. Sllahım sakladığı, dolaba kilitlermiş sağlık karnesini. Kalp hastası olmayı, asker yureğlne yakıştıramamış olmalı. Maltepe Camisl avlusundaki kalabalıga karsın, Cebecl Mezarlığında toprağa verlllrken ?0 kişl var, yoktu. Ekrem Acuner, Ertuğrul Alath, Vedat Türkali, bir arabayla gilmisük. Sait Nacl Ergln'ln az llerdeki mezarının başında da o kpdar kişl vardı. Osman Köksal, mezara kondu. TopraŞı örtuldü, çiçekler kondu. tkl hoca dua okudu. Arkadagı Vehbl Ersu'nun mezarma nasıl da yakmdL Ersu'nun mezar t ^ m d a şunlar yazılıydı: <£.en rahat uyu, ufkumuz yine seninle aydın Yarbayım, dedim. Sıkıyönetim Kurmay Başkanı yım; ama bir lş için geldlm; nasıl söyllyeyim diye kapının ağzında doiaşıp duruyor, çekiniyordum: vargıc arkadaş geldi, bir gürültü patırdıyla beni lçerı aldı: kend) ışinl yaptı gitti: ben şimdi derdimi size nasıl an latacağım diye düsünüyorum: gülüsüm bundan .. Ben îftenllkle konusunfa Yarbayla aramı?da bir yakmlık doğdu. Purumu anîattım Yarbay: Çok eeç kalmışsınız de d; YedPksubayhk ı<*ın bir s ü > rü îşlpm yapılması gerekivor. Bu arada sağlık denetıminden ve sağlık kurulundan geçmek var. Size dosyayı vereyim. hastaneye giâm. vetiştirebıhrseni7. sorun kalmaz. Haydarpaşa Afkerı Has,tnnpsine koşluk Ben baştaIMbın j'pnına vonelirken ya nîraa bir ayağı sargıla îrinde bir tistegmen sokuldu. Üsteğmenin bîr ayagında tprlik, bir ayagmda ayakkabı. Ne var binbaşım? Beni tarjıyormus. durumu aniathm. düşundii" Hımmm .. Dosyavı aldı. gozâP.n geClrdi. sonra yedek subay olmak ısteypn gencf! donerek" 8imdî bu işin üsreMndrn gelniPk irin brn her^pyı yapacagım" bu arada ,*enl ifele^ıp kakalanm. gerpkirse sana ktifür büp edprim: a'dırma. korkmus jtıbı vap Hizim yedek subay adayını yanına ?!an üst^ğmen ön CP ichastalıklr>n ıırmanır.a trötürdıi. Kurul daha rok iç hastalıklaruvın oyuna bakıvor. Doktor ioprdp Bizım ycd°k buba.v fidrivmın rfa sağlam raporu alması gerekiyor. ÜsteamPn biKim yedek subaT adayı genci kolundan vakalayıp ıçeri soktu, arkasındîsn htzla odanın ortasma do&ru itti: sonra doktora dönerek* Efendim, dedi, bu kacağı mevcuthı sıetirdiın. bu utanmaz kaçıyor, kaçmcı dönemdir ki yollıyamıyoruz; hep dönem atlıyor. Bu gün işletnt bîtmezs» ylnp kaytarmıs olacak.. Bu herîf vatan görevinden kaçıyor. Doktor btzimkine öfkeyle baktı: Utanmıyor musun, dedi, bak turp gibi sağlamsın. h1c vatan görevinden kaçılır mı? Doktor hemen üsteğmenin uzattığı dosyayı imzalayıverdl. Bu yöntemle kısa sürede tüm lşlemleri bltiriD delikanhyı o günkü Sağlık Kııruluna yetiştirdik. Üsteğmene teşekkür ettik Bu arada öSrendik ki kendisl orada görevli olmayıp ayağı nı pansuman ettirmek İçin hastaneye gelmişmiş.. Nazl llerl gelenlerl yargılanıp kursuna dizlldiler. Von Papen kurtuldu. Sovyetler'ln Boğazlara dö nük Isteklerine Ingillzler. Amerikalüar karsı cıkıyorlar: ister istemez bizi tutuyorlar. SAVUNMAMIZ Birinci Dünya Savaşından kalına sllah. araç, gereçle donatılmı«ftık. Arada akmıısa da daınlar gibisinden tanklar. toplar geliyordu. Sözgelişi tank gelmiş. Bu tankları kimse bllmiyor. Komutan teğnıene dik bir yoko^ gösterip: Çık SJU tepeye diyor. Tank tırnıanryor, tırmanıyor, bir yere geliyor, şahlanıp geri dü^en at gibi sırtüstü deyriliyor. «E>vah» derken tankın kapa^ı açılıyor; içinden teğmen çıkıp çakı grîbi selama duruyor. (Fotoğraf: Cumhuriyet Arşiv) TÜMEX KOMUTAM NURETTÎN AKNOZ Kıyılara beton dikmekten kurtulmıı^ re Ordu'ya gitmiştim. Ka^ıma Zırhlı Tiıı«en Koınutanı Tiimgeneral Nurettin Akııoz çıklı. (Fotofcraf: Cumhuriyet Arşiv) # Nuretfin Aknoz. "Eninde sonunda seni aidım ya, bundan böyle Zırhlı Tümenin Kurmay Baskanısın; seni manevra bölgesine götürecek araba asagıda bekliyor,, AUıy kaldınldı. Kurmay Atama Rlasasında Akadeırnden sınıt arkadaşım Turgıır, Yurdatak beni çok sevdı^ınden İstanbul'un içinde bırlık birîik dolaştınyordu Karakıs gelıp cattığı için îstanbul'da bulunan subayl?rın Istanbul dışına gonderîlmclpri doğru gorülrapdıgımdpn alayım dağılmri beni 1947 ocağımn başın,da Boğa?! KomutanlıÇma bağlı S2'nci Alsvm Birinci Tabuıtına verdiler. Tabur Karargahı Kilyos' taydı. Birlikler kıyılara darılmış gözetleme yapıyorlar. Birllkleri Kilyos'a topladım. Kilyos kıyılarına dağılmış birliklere nasıl eğittm yaptırırsın? Belirli /amanlarda komutfinlar denetlempye geliyorlar, Kıyılar yasak bötge. Yasak bölge ama balıkçılar ba !ık aviıyorlar, arada sırada bize de veriyorlar. Toprak altında fırın yapıp palamut köftesi pişirlyoruz. Balıkçıların ekmek parası çıkavmak îçin çalışmalanna engel olmuyoruz: engel olsak neyle geçinecekler? O yıllarda bu tedırginlik içmdeydik. Çünkü Ordu, Birinci Dünya Savaşı'nın tsılah, arac. gereclyle donatılmıştı. Akmasa da damlayan sözde yardımia birkac yeni silah arac geldiğindp de )xiç kimse.yeterUibulmu vordu Sözgelışi tank gelmiş. Bu tankları kim?e bllmiyor. Komutan teğmene dik bir yokuş gösterıp: Cık şu tepeye. diyor Tank Tırmanıyor, tırmanıyor, bir yere geliyor, sah lanıp gerı düsen at Kibı sırtüstü devriliyor. Hepimiz: Eyvaaah. derkpn tankın kapağı açılıyor. içindpn teğmen çıkıp çakı eıbl selama duruyor Çıkmıyor komutanım Beton koruganlan yapmışız: koruganlarm içindeyiz, ama ses düzenl hesap edilmediğinden top ateş edince hepimizl sarsıp düşüren bir yankı yapıyor Moral gücümü^d rağlam tutuyoru/ buna karşılık teknıs olanaklarımızı da gorüyoni/5. Savaş yıllarını boyle yaşayıp geçırdık: bu ke?! yeni kaygılara düştük; Boğaziar sorunu gündeme girdi. Savaş çoktan bltti: ama ftı<s Kilj'os kıyılarında kutniann icine beton döktiyoruvs. dan bovle Zırhlı Tümenin Kurmay Baçkanısın Tümpn manevra bolgesındp; spni gdttirecek o!an otomobil aşağıda. Durumu aııladım. Geçen yıl ben tinh'ersıte eğitim alayındayken bir gp neral birliğe gelmig, alay komutanını aramıs, bulamamış Karargâhta kUnse yok. Yalnız ben oraday'rnısım. Kalkıp benım tabura geldi: Uendisim tanıttı: Zırhlı Tümen Komutanı \nrettin Aknoz. Gelişinın nedeni var. Dafcıtılan eğitim alayının taburu Aknoz'un emrine ve nlmis. Zırhlı tümenlerde bir de piyade taburu bulunur. Ttimgeneral Nurettin Aknoz bu karardan haberH olduğundan bizim alaya gelıvor. Amacı şu: Taburu hemen gonder meyin, bir hafta bekletin. ben yerlerini hazırlayayım, ondan sonra taburu gönderin. Ben durumu öğrenince: Peki, komutanım, dedim. Konuşma sırasmda Aknoc Paşa bana dedi ki: Siz kurmaylar tankcılıktan kaçıyorsunuz. Efendim, dedim. ben tankçıhktan kaçmam. Tank çılık içîn dilekçe verdim. Davutpaça'da sınava çaftırdılar: başarılı oldüm Ankara'ya bildirdiler: ama arkası çıkmadı Tankçı olmak biraz ayrıcahk 1$1 sanınm. Tümen Komutanı Nurettin Aknoz o konuşmayi unutmamış ki şimdi: Gördtin mü seni nasıl aldım.. dîve anımsatıyor. Aknoz Pasa tümen manevrada kurmaysız kalınca beni istemiş. Böylece bü* gün içinde tankçı oluverd'm Bir gecede bana tankPI giysileri diktl askeri terzi... Mane\*raya katıldım. Tankcı oluyorum B ogaz Komutanı Kor general Kâzım Dudaş bir gun telefon etti: Madanoğlu. dedi, seni portatif karyolanla birHktP Ordu'ya Istivorlar: santrım prtık kıvılara beton dökmekten kurtulacaksın. Ordu'ya gittım. Karşıma Zırhü Tümen Komutanı Ttimgeneral Nurettin Aknoz çıktı: Nasıl, dedi. eninde sonunda seni aldım ya... Bun Yann: Orduda Kıpırdanmalar [50 vıonCTT 6 KASIM 1932 MARMARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLIMLER ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜNDEN Enstitümüzde 19821983 ders yılında aşağıda belirtilen bilim dallannda Yüksek Lisans ve Doktora öğretimi yapılacaktır. Yüksek lisans bilim sınavma kabul edilmek için öğrencilerin lisans mezunu olmaları ve tisans ögrenimi not ortalamalannm tam notun en az % 6O'ı olması gerekir. Doktora bilim smavına kabul edilmek için ftftrencilerin yüksek lisans yapmış olmalan, yüksek lisans öğrenimi'not ortalamalannın tam notun en aa % 70'i olması ve yabancı dil sınavı ile bu smavı kazandıklan takdirde bilim smavında başarılı olmalan gerekir. Bilim sınavı 16 kasım 1982 sah günü saat 10 00"da, Yabancı Dil sınavları ise aym gün saat 15.00'de Enstitü binasmda yapılacaktu:. Adaylann, 12 kasım 1982 cuma günü mesai saat) sonuna kadar Enstitü Sekreterliğine ilgili yönetmelik hükümlen gereğince başvurmaları duyrulur. BİLİM DALLAR1 # Oyundan menedilen tiyatrolar Bir kısım tiyatro kumpanyalarının Darulâceze aidatını vermemek maksadıyla damgasız bilet kullanmayı itıyat halıne getırdıklen görülmuştur. Şptirin muhtelif noktalarmda seyyar bir halde oynıyan bu kabil kumpanyaların müterakım borçlannı verinceye kadar oyun vermelerine müsade edılmemesı hususunda alâkadarlara emir venlmiştır sürecektir. Bundan başKa. Ankara Adana, Dıyarbekir hattı üzerınae işliyecek olan ve memleketimizde bulunan üç tayyare de Ankara'da hazırlanmaktadır. # Boğaz Komutanlığında asım sonunda Üniversite Eğitim Alayı Birincl Tabur Komutanlığına verildlm. Bu arada da ancak 40 gün kalabildlm. Çünkü # Foto Ethem atelyesi Eskı gazete fotograf muhabın arkadaşlanmızdan Ethem Bey Ankara caddesınde Köroğlu gazetesı aJtuıdd bir fotoğrafhane açmıştır. Gazetecılığın çok mühim olan fotograf işlerinde muvaffakiyetlerile tanınan arkads^ımızin serbest hayatta da iyı neticeler alacağına şüphe yoktur. Kendisıne muvaffakivet temenni ederiz. K KONTENJAN AÎA ulusiararaşı sanat yjv gösterileria.s. Ayasofya parkı Sultanahmet'le Ayasofya meydanı ırasında yapılacak parka ait hazırlıklar ıkmal edılmiştir. Parkm etrafına ;evrılecek parmakhkla ortasında açıIdcak asfalt yollarin proiesı tanzjrn olunmuştur. Beledıyece bunlardan başka masraf yapılmıyacak, çiçek ve fidanlar Yıldız bahçesinden getirllerek dıkılecektir. Amellyata yakmda başlanmak üzeredlr. KOf^RDİZİSİl II KASIM C rFSI*AAt U M SELEA ERCİ Lqünün ilanlan) # Cennette bir gece Sanşın bir genç kızın tebessumünde ilkbahar, neşe. gençlik. tşte, Anny Ondra «Cennette Bir Gece» filminde o derece sevimli. o kadar cana yakındır. Yühseh Lisant Dohtora Iktisat 40 10 Işletme 40 10 MuhasebeMatiy© 40 10 Kamu Yönetimi ve Siyaset Bilîml 30 10 Ilahiyat 20 5 (Basın. 24083)' »AAt UM tlÂN OSMANIYE ASLÎYE HUKVK HAKlMltĞtNDEtf 1982/201 Davacı Kadir Göroğlu vekili Av Mustafa Telli ile davahlar Molla Aga oğlu Ali. Avcı. Hasan. Mehmet ve Dede arasında mahkememlzde yapilmakta olân Tapu rptali ve Tesçil davasının açık vargılaması sırasında vernen ara karan gereğince; Davalılann tebligata yarar adresi bulunamadığından duruşma günü olan 712 1982 gününde mabkememizde hazır bulunmalan veya kendilerini bir vekille temsil ettirmelerl gıyap yerine kaim olmak üzere tlânen tebliğ olunur. Haklm 16217 (Basıo: 34002)' MODERN PCXK ÜÇLÜSÜ 406792 9 Ankara Istanbul yolu tayyareleri bugün geliyor îstanbul lle Ankara arasmda hava postalan yapacak olan iki tayyare bugıin Amerika'dan şehrimize gelecektır. Tayyarelerin pılot ve makinistlert de beraber gelmektedir. Sefer© ancak kânunuevvelde başlanabilecektır Çünkü tayyarelerin Yeşılkoy'de kurulabi'mesi blr ay kadar % Kiralık ev Çemberlitaş'ta Taşdirek sokagmda, 3 numaralı evin bu kısmı kirahktır. Dört oda, büyuk bir sofa. mutfak, bahçe, halkalı suyu vardır. 3 numaralı evin diğer kısmında oturanlara muracaat edilmesi, $an tîyatrosıında Not O^rencfler* (oplu 'eıervasyon
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle