19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet 8 22 KASIM 1982 36merikan kurmayları durmadan plan yaparlar. Olmayacak olasılıkları, ya oluverlrse, diye plana bağ, larlar. Çinliler, şuradan sali dırır, bir yürüme yaparlari sa, onu geri atmak için aIaylardan bir karşı saldırı plam istemişler. Hangisini beğenirlerse onu dosyalarına koyacaklar, gerektiğinde uygulayacaklar. Harekât subayımız Binbaşı Barut, harita üzerinde biraz çalışmış, bana geldi. Gidelim görelim dedim, böyle ezbere olmaz. îlhami Barut, haber almacı Kurmay Yarbay Orhan, Yavuz önderman ve ben karşı sal dın yapılacak bölgeye gittik. Bir yerde jiplerl bırakmak zorunda kaldık. Birkaç saat sırtlardan tırmandık. Buraları bizim Sason'un Arziv dağma benziyor. Dlm dik kayalıklar. Kan ter içlnde büttin bölgeyi görebileceğimlz blr doruğa çıktık. Orada üç Amerikan e1 rine rasladık Blrisi koşarak yanımıza geldi: selamladı; kendisint tanıttı; görevinl anlattı. 7. Kolordu'nun tstihkâm taburundan olduklannı, bu tepeye bir «Kızılderili yolu» yapılıp yapılmayacagım keşfe geldiklerinl söyledi. Bfri er, biri onbaşı, biri çai vuş. Çavuşa: Yapılabllir mi? dedim: «Kızılderili yolu» dedi ya, onu soruyorum. «Tümenlerin istihkâm ta burları, kolordu istihkâm taburunun emrine verilirse üç ayda yapılabilir» yanıtını verdl. I İçimden gelen bir türtüy^ le elimdeki haritayı uzattım: Şunun üstüne bu söy< lediklerini yazar mısm? Çavuş bana söyledikleri» ni haritaya blr güzel yazdı:1 üçü de altına imzalannı a€ tılar kendillklerinden.. «Kızrlderili yolu» dedikle' rl uzunca zikzaklı patlka:1 ama açmak için tonlarca dinamît ister. Dönüşte tümene «bu dedlğiniz yerden karşı saldırı yapılamaz» diye bir yazt yazdım. Bir iki gün sonra Tümen Komutanı General Carter blzi istetti. Odasına girdiğimizde bizi durgun karşıladı. Her zamanki gibi: Ooooo Madnoğlu hoş geldin... demedl. Albay Madanoğlu, dedi, neden karşı saldırı yapılamaz?. Ona alınmamış göründüm, gülümseyerek elimdeki haritamı önüne sürdüm. Parmağımla, Amerikan çavuşunun yazdıklarını göste rerek: Oraya, dedim 4 istihkâm taburu üç ayda ancak bir Kızılderili yolu yapabl!ir de onun için karşı saldırı yapılamaz. Komutan Amerikan erlerinin yazdıklarını okuyup, söylediklerimi de dinledikten sonra, blze üç kahve söyledi. üstelik yemeğe de alıkoydu. Bizden sonra tümenln altmı üstüne getirmiş. Kış geliyor artık... Bize yine Tokyo'ya lzln çıktı. Bu kenti biraz tanımıştık, daha cok tanımaya çalışıyoruz; Türk hamamına gîdiyoruz, hayvanat bah çesini geziyoruz, Japon tiyatrosunu izllyoruz, kentin görülecek yerlerinl dolaşıyo ruz, eğleniyoruz, alışveriş yapıyoruz. Bir gün bir ordu mağazasında dolaşıyorum. Omuzuma bir çocuk atladı. Den gemi yitirip sallandım, az daha düşeyazdım. Baktım bir oğlan çocuğu omuzumdaki yıldızlara yapışmış: Bunları lstiyorum, ne olur, diyor, kolleksiyon yapıyorum. Yaramazı yere Indlrdim. Burada olmaz, sen bana adresini ver, göndereyim. Neyse çocuğun adı Carl imiş. Ahbap olduk. Kore'ye döndüğümde bir torba dolusu yıldız ve arma yolladım. Çocuk yanıt yazıp teşekkür etti bu kez de pul lstiyor. Türkiye'den gelen mektuplarm pullannı da Carl'a göndermeye başladım. Kore'ye döndüğümde kış iyice bastırmıştı. İlk gece çok üştidüm. Kutup çadırı para etmedi. Mazotlu sobalarımız vardı; ama iyi çalışmıyorlardı. Son A Marllyn Monroe Amerikan askerlerine moral vermek için gezlye çıkmıştı.. (Fotograf: Cumhuriyet Arşiv) Marilyn Monroe görününce çığlıklar kasırgaya dönüştü • «Kızılderili Yolu» dedikleri uzunca zikzaklı patika, ama açmak için tonlarca dinamit ister. Marilyn Monreo bizim tugaya da geldi. Yerler karlıydı ama, güneşli bir gündü. İkinci taburun ünlü binbaşısı Hakkı Ege sahneye çıkıp Marilyn'e bir gül demeti verdî. Güzel yıldız da binbaşıyı benim hizmet eri Nuri Gök'ün deyimiyle «şapadanak» öptü. !• ı>., ;o. Mustafa EKMEKÇİ maya çalışıyorlar; ama yuhalanınca kaçıyorlar. Bunlardan biri askerln yuhalamasına fırsat bırakmadan sordu: îçinizde Teksaslı var mı? ön sıradan blrisi bağırdı: Ben Teksaslıyım. Aktör ona bir baktı gülerek: Ooooo, dedi, senl kutlanm, bakıyorum ayakkabı giymeye alışmışsın. On binlerce klşlnln blrden gülmesi, çıkan seslertn dağlara çarpıp yankılanarak gerl dönmesinl duymaya değer. Blz çok uzaktayız, dflrbünle bakıyorum. Yanmdakîler Teksaslıyı kucakladıklan glbl arkaya attılar, arkadakiler daha arkaya. der ken Teksaslı bohça gibi elden ele aktarılarak kendlslni en arka sıralarda buldu: oysa önde yer tutmak İçin belkl sabah karanlığında gelmlştl. Amerikan çakası bn... Sonunda Marilyn göründü. Bu kez kopanlan çığlıklar kasırga sesine benziyordu. Yıldız çok açık bir giysiyle çıkmıştı sahneye; oldukça da tombul. Marilyn Monroe bizim Tugaya da geldi. Yerler kar lıydi ama, güneşli bir gündü. İkinci Taburun ünlfl Binbaşısı Hakkı Ege sahneye çıkıp Marilyne'e blr gül demeti ve#di» ^ Gtifcehyîldiî da binbasıyı benim hizmet erl Nurl Gok (Gök)'ün deyimiyle «şapadanak> 6otü. Alkışlar arasında erlerin açıkgö7İerl konuşuyorlar: Blzîm b'nbaşı da sğzının tadmı biliyor. Amerîkan yöntemlerlyle Kore'de moral eğlencelert böyle... Timur Selcuk'la Söylesi Munir Nurettin Selçuk oğlu Timur Selçuk'un iHc konserinden sonra, Oğlum, senin besteciliğin şarkıcılığını geçmiş; ya şarkıları başka biri söylesin, ya da şarkı söylemesini öğren; demış. Timur Selçuk, baba öğüdüne uyarak, şarkı sâylemesuıi oğrenmeye başlamış; Saadet îkesus Altan'm öğrencisi olmuş. Sordum: Sizi babanızın yetiştirdiğini sanıyordum? Herkes öylo biliyor; ama değil! Babamm bana öğrettiği tek şarkı, Dede Efendi'nin «Yıne bır gülnıhal aldı bu gonlümu» şarkısıdır. Benim yetişmemde asıl annemin etkisi vardır Timur Selçuk'un annesi, Istanbul Şehir Tiyatrosu sanatçılarından Şehime Erton. Geçenlerde TV de de gösterilen «Aynaroz Kadısında, Kadı'nm karısı Eda Hanım rolunu oynadı. Tımur Selçuk: Annemle tiyatroya, babamla müziğe merak sardım... dedi. Timur'un tıyatro yanı da baskın... Münir Nurettin çocuklugumun, gençliğimin sanatçısı, «Allahın Cenneti» filmınde, onu bır oyuncu oJarak donuk bulmuştum. Fılm, onun şarkılannı dinletmek îçin çevrilnıış olmalıydı... Ankara'daki dinletılerinde, babasının şartalann dan da birkaç parçayı söyledi. Tıyatro merakı onu, tiyatro müzığı yapmaya yoneltti. Ankara'da Çankaya Süıeması'ndakı dınletılermde «Rumuz Goncagül, «Küçük Adam N'oldu Sana»dan parçalar vardı. «Rumuz Goncagül» AST'da oynadı. «Küçük Adam N'oldu Sana» ise oynuyor. AST'ın kuruluşundan beri ona kanat gerenlerden biri oldu Timur Selçuk. Aralığm ilk haftasmda AST'ın yırminci kuruluş yıldönumünde de bulunacak. Ankara'da çalıp söyledıği surece «Çankaya» sineması tıklım tıkhmdı. Gelenleri yüzde doksanın çok üstunde gençler oluşturuyor. Gençlşre, ıyı bıç müzik verildiğinde nasıl ilgileniyorlar,' bellı oluyor bu. Nâzım Hikmet'ten, Kazak Abdal'dan, Faruk Nafiz'; den, Ümit Yaşar Oğuzcan'dan, Örh'an Veli'den bes'" teleraniş şarkılar da vardı, çılgınca alkışlandı. Yurt dışında çalıp söyledi; Fransa, Belçika, îsveç, Doğu Batı Almanya, Bulgaristan, Polonya, Kıbrıs, Amerika orkestra yonettiğı çalıp söylediği ülkeler. Gittiği yerlerde elçilıklerimizin hiçbir yardımı, katkısı olmamış. Yabancılık da çekmemiş... Çalıp söylediklerim, toprağımın ürünleriydi ama, uluslararası bir şeydi... dedi. ekledi: Bir sanatçının yurtdışı konserlerde yerel olmaya çalışması yanlıştır, Timur Selçuk 1983 sonbabarmda, sadece babasmm yapıtlanndan esinleneceğı bir program yapacak: Bugün Yann Eskişehir'de çalıp söyleyecek, Eskişehir Çalışan Kadınlar (Soroptimistler) Derneği düzenledi bunu. «Ankara Notlan»nda, çok ça anamdan söz ederim ya, o da anaerkil bır etkıyle mi kıramadı Eskişehir Çalışan Kadınlar Derneği'nin ricasmı, diye düşundüm... Bulvar Paias'ta oturduk çay içiyoruz. Yarunda blr kadeh konyak da var... Nereden buluyorsunuz bu kadar çok fıkrayı? diye o sordu. Çok güç değil. Bir kez, fıkralann çoğunu okurlar derlıyorlar. «Şu fıkra Ankara Notlan'na gider» diyorlar. anlatıyorlar. Bizim haLkımız, olayları fıkrayla anlatmaya bayılır. Üç onur plaketi birden alan, Malik Aksel'i anlattun Timur Selçuk'a. Malik Aksel, Munir Nurettin'in çağdaşı. Bui ressam, öburü şarkıcı aynı donemlerde. Plaket verme töreninde, Adnan Turani'ye. Hidayet Telli'ye, Malik Aksel'i soruyorum. Malik Aksel. Gazı Eğitim'de ögrencılerden birinin yaptığı tabloyu inceliyonnuş. Çocuğun çok değişik bir fırça kullandıgını farketmiş. Sonnuş: Bunu neyle yaptın, cok değişikt Öğrenci kızarmış, bozarmış, karşıhk verememiş. Meğer, tabıo yaşken üzerinde kediler dolaşmış! Hidayet Telli anlattı Malik Aksel'in çalışmasını. Gazi Eğitım'in çevresi o yıllar bomboş. Hıç yapı yok. Goçerler, yoksullar geliyorlar. Malik Aksel, onlara yemek veriyor, tablolarını yapmak için onlara yaklaşmaya çalışıyor. îlk «nü» tablolarını yapıyor... Gazi Eğıtim Enstitüsü. şimdi Gazi Üniversitesi'ne fakülte olarak bağlandı. Gazi Üniversitesi îktisadi ve Idari Bılimler Fakültesi'nden on dordu profesör ve doçent, ikısı öğretim görevlisi olmak üzere on altı kişinın istifasından sonra, Prof. Turgut Önen de dekanlıktan ayrıldı. Istifa edenlerin adlan önceki günkü Gumhuı lyet'te yayımlandı. Bu ıstifalar, YÖK uygulamalarım protesto amacıyla yapılmaktaydı. YÖK Yasasından önce AİTÎA Başkanı olan Onur Kumbaracıbaşı, istifasından önce yaptığı açık lamada şöyle diyordu: «Tüm üniversitelerde bilimsel hiçbir gerekçesi olmayan bu uygulamalan kınadığımı açıklamayı öğretim üyeliğinin onurlu bir görevi sayarım. Değerli mcslektaşlarımızın bilimsel yetcnekleriy le geldikleri üniversitelerden uzaklaştırılmalarmın tek nedeni politik değerlendirmeler olabilir. Bunlar işe, subjektif ve özel amaçlı değerlendirmelerdir. Üniversitelerin politika dışında tutulması yasa ile istenirken. YÖK ve rektörler politik davranışlar içlne girmişlerdir. Türk üniversitelerinin geleceğini kurtarmaya kimsenin hakkı ve yetkisi voktur. Bu uygulamalan üniversitelerde bugün vürütenler, tarih önünde mutlaka mahkum olacaklardır.» Doğramacı, kendini YÖK, YÖK'ü Doğramacı mı sanıyor ne? 0 smoagı nnamı tuam, nem veriyorlar; bizim olayı küçümsememize şaşıyorlar. Tümen Komutam General Çarter'in yerine Tümgeneral Madox geldi. Tümen Komutan yardımcısı General Crawford demlrbaş; onu değiştirmiyorlar. mnftap Htüun Ege'yie.i Buna karşı moral subayı ^onlarm kadrolarında bir de moral subayı var) yağmur yağabileceğinl düşünmemiş, hava serpiştiriyor; Marilyn Monroe da anlaşılan içerlemiş, açık sahne ye çıkmıyor. Erler bağırıp çağırıyorlar. Birlik komutam sahnenin üstüne bir çadır bezl gerdir meye çalışıyor. Marllyn'le gelen ekiptekl öteki aktörler askeri oyala radan bu lşlerl de düzelttik". Iküm koşulları sert. Kolordu Kurmayı bir madalya törenl düzenlemişti: Bula bula Kore'nin en soğuk bir gününü seçmişler. Sekiz on seçkin Amerikan albayı, bizim Tugayın Komutanı General Akkut ve benimle birlik komutanları na kolordu komutanı general Glarke birer madalya taktı. Bizim bildiğimiz madalya savaşta kazanılır. Amerikan subayları ise bu işe çok ö # yor. O Marilyn Monroe yıllann ünlü yıldızı Marilyn Monroe gelmiş. Birlik birlik dolaşı Hangl blrliğe giderse çev redeki birliğin erlerl orayâ üşüşüyorlar. Bize yakın blr blrliktekl gösterisine ben de glttlm. Holivut yıldızlarının savaş takl Amerikan askerlerine moral vermesi için böyle ge ziler düzenlenlyor. Hava soğuk mu soğuk. Ama kurulan sahnenin sa ğına soluna birer özel kam yon yanaşmış; bu kamyonlardan sahneye geniş körüklü borular uzatılmış; sıcak hava veriliyor O YARTN: Amerikan ordusunda disiplin anlayışı... ıfti 11' I lllı m BOLU 22 KASIM 1932 DILKSda KORU OTEL TU. CumaPuar 8.BOOTU Par«wntıa TL8OO Ti.. VIDEO ile # Hoover Roosevelt mülâkatı New York Zl (a.a.) M. Roosevelt, borçlar mes'elesinde Amerika'nm ittihaz edeceği hattı hareket hakkrada M. Hoover ile görüşmek üzere bu hafta Vaşington'da kalacağını bildirmiştir. Müşarünileyh, demokrat lider>lerile görüşecektir. îngiltere ve Fransa'nın müracaatlanna cevaben moratoryomun temdidine veya itilâflann yeniden tetkikine müteallik olan bütün kararlann kongre tarafından tasdiki lâzım gehnektedir, İyi malumat almakta olan mehafil, harp borçlan mes'elesinin yeniden tetkiki ihtimalinin nakabill içtinap olmasma rağmen İngiltere'nin moratoryomun temdidi talebinin reddedileceği mütaleasında bulunmaktadır. Dün bildirilmiş olan bütçe plânı, kongrenin her türlü fedakârlıTdara muhalefet etmek azmlni takviye etmiştir. Siyasî mütehassıslara göre M, Hoo ver ile M. Roosevelt arasmdaki mülâkatm vaziyeti pek fazla değîştirmesi ihtimali yoktur. ile îngiltere'dedlr. Nüfusa nisbetle Almanya'da yüzde 9, îngiltere'de yüzds 7, Belçika ve Çekoslovakya'da yüzde 5, Fransa ve îtalya'da yüzde 3, Îsveç ve İspanya'da yüzde 2, Polonya, Romanya, Portekiz, Sırbistan'da yüzde 1 kadar işsiz mevcut bulundugu söylen mektedir. İNGİLİZCE J22144BAKIRKÖY. İstanbul Cad. No. 47 CumartesiPazar 5.500 TL. T C T m ı m Banksaı ABANTOTHİ CumıPaur • Sekiz senelik kaldırım paraşı alınacak TL. TU. Yeniden yapılan kaldınm ve lâğım masraflannın yansı ahaliden alınacağı ve kanun da 340 tarihinden itıbaren muteber bulundugu için Belediye merkez vo şuabat fen heyetleri tarafından bu tarihten beri yeni olarak yapılan kaldırım ve lâğımlann birer listesi tesbit edilmektedir. Bu liateler nihayet yirmi güne kadar hazırlanarak. muhasebeye verilecek ve tahsilât için tedbirler ahnmağa başlanacaktır. Özel otobu&tum yemekler, Ortur ıkrarnlan servıs ve Viergıler f latlanmıza dah,ldır BAR BAROS BULVARl }$!S BEŞIKTAŞ Td 6110 74 612281 61 «2 26 tl» 26105 Huzurbnde BirTati Deniz Lokanta ve Kebap Salonu Biz döner iskender ve kebap çeşitlerinde iddialıyız. Bahçekapı Yalı Köşkü Cad. No. 5 EMINONÜ ÎLAN KADIKÖY 4. SULH HUKUK HAKİMLİĞİ'NDEN Esas No> 1981 / 1158 Davacı Zahide Günvar vekili Av. M. İhsan Ertem tarafından açılan Veraset davasmın yapılan yargılamasında: îzmir ili, Hatav Gadde si Umut Apt'm No: 81/ 5'de ikamet ettıği bildirilen muris Mustafa Karaşahin'in eşı Nazıfe Ka raşahin'in tum aramalara rağmen adresi tesbit edilemediğinden yar gılama gunü olan 23 12. 1982 günu saat 11.20'de yargılamada hazır bulunması bulunmadığı takdirde murisi ve eşi Mustafa Karaşahin'in mi rasından Mülkiyet hakkmı tercih etmiş sayılacağuıa karar verilecegi meçruhath davetiye verme kaim olmak' üzere Uan olun'ur. 16 11.1982 (Basin: 12064) 7717 (günün aanbrı) # Kongorilla Vahşi hayvaıdann can sıkıcı mınltılannı, yabani şarkılannı, ulumala, rmı, samiahıraş bağınşlannı ve hay : kınşlannı «Kongorilla» filmi: i e dinliyeceksiniz. Bu meçhul destani safhayı tanıtmak için tam iki sene sarfı me sai .edilmiştir. # Makine muafiyeti Ankara'dan verilen malumata göre teşviki sanayi kanunundan lstifade eden fabrikalann getirteceği makineler için muafiyetin tekrar ihdası hakkında kuvvetli bir cereyan başlamıştır. 0 Dünyada 25 milyon işsiz var! " # Hamamcılara Altı ay zarfında Avrupa'daki işsiz adedinin yanm milyon kadar azaldığı söylenmektedir. Son istatistiklere göre de bugünkü işsiz adedinin mecmuu 25 milyondur. İşsiz kesafeti en ziyade Almanya Hamamcılara lazım ve odundan %60 nispetinde kazanç temin eden ye nî usul samovarlan imal ve yerlerine vazederim. Samsun, Çarşamba ve Ordu'da tecrübesi çok yapılmış ve muvaffaki>et görülmüştür. Galata'da 123 No'lu Balkanika otelinde Malo usta» (tLAN) tSTANBUL ÎCRA TETKÎK MERCİÎ HAKÎMLİGINDEN HakımlığimiBS konkordato teklıfmde bulunan istanbul, Fincancılar cad desi Nasuhıye sokak No: 2'de mukım ve kumaş ticareti yapan Çalcır Kumaş SUleyman Çakır ve Kâmil Ercan'ın talepleri fcabul fedılerek 12.11.1982 tanh nden başlamak üzere Merciin 982/2168 esas ve ve 982/1688 sayılı kararı ıte İKİ AYLINK KONKOR DATO MEHLt VEPtLMİŞ TÎB. tşbu rrehil kararının Ua nı tarihinden itibaren her alacaklının yedi gün içmde bır dllekçe ile merciimize itiraz edebileceği ilân olunur. 15.111982 (Basın: 12068 7689)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle