27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet 8 11 KASIM 1982 lında piyade İse plyade, top çu ise topçu dairestne bağlı. Öyleyse kurmaylann kıtaya atamalarını biz yapmalıyız.> Ve bu yöntem be nlmsendi, prensip karan alındı. Ne yazık ki senin tayinini artık ben yapamıyorum, plyade dalresi yapıyor, Plyade dairesl de yaptığı planda benl Sivas'a vermiş. Işte o sıralarda Orgeneral Şahap Gürler değişmlş. yerlne Orgeneral Zekal Okan gelmlş. masasma oturur oturmaz bu prensip kararını bilmediğinden: Erkan Şubesi Müdürünü çağınn, demlş. Bizim Yarbay odaya glrmiş. Zekal Okan: Yaz, demiş: fllan Albay Davutpaşa'dakl Zırhlı Alay Komutanlıgına, filan Albay Kartal Maltepesindekl Zırhlı Alay Komutanlıgına. Bu iki Zırhlı Tugay'a komutan verilmeyecek. (bu «albaylar aynı zamanda hem alay komutanı, hem tugay komutan vekili olacaklar» anlamına gellr): hemen yaz getlr. Bizim yarbay hiç sestnl çıkarmamış, yenl durumu anlatmamış. emir almış ya, gelmiş hemen yazmış. «Genel Kurmay tkind Başkanı'nın emri» deyince herkes hemen parafe etmiş Yalnız dostum yarbay tki albayın altına blr üçüncü albay daha vazmış: «Cemal Madanoglu Alemdag'daki 32 Aiav Komutanlıgına...» tkincl Başkan bak madan imzayı basmış. ¥ARIN: Orgeneral Şahap Gürler değismis, yerine Orgeneral Zekâi Okan gelmis 25ankırı'dan Ankara' ya, döndüğümde albayların açıkgözlerınin Kore kuyru ğuna girmiş olduklarını benjm de Sivas'taki Alaya verllmemin kesinllk kazandığıru öğrendim. Yarbaya dedim ki: "Amma da adamla ahbap olmuşum yahuL Başkanmm odası karşıl'kIıdır. îkisi arasında genig blr salon vardır. Bu salonda sandalyeler dizilidir. tşi olanlar oturup sıra beklerler. Önce Kurmay Başkanına girllir, evrak parafe ettlrlllr; oradan çıkılır; komutanın odasınagirilir; ko mutana imza ettirllir. Bu lşlerde generaller ayrıcalıkhdır; gelirler sıra beklemeden işlerinl görürler. Personelcilerle harekatçılar da ayncalıklıdır. Ben Harekât Şubesi Müdüru olduğuma göre önemli Işleri kendim imzaya çıkanyorum; blr açıklatna gerekirse kendim yapayım diye... önemli olmayan lglerî Şu Ç Âlemdağı'nda 32. Alay Komutanlıgına atandım bemdekl kurmaylar İmzaya çıkarırlar. Ne var kl ben bekleme salonuna geldlğimde ayrıcalığımdan yararlanmam. Soranm: En son sıra kimde? Blrlsi elinl kaldınr: Bende.. Otururum blr yere, benden önce sırası olanı gözetlerim; çünkü ondan son ra sıra bana gelecek. Bu arada bir yarbayla tamştım. Her gittiğimde oturur. tonuşuyor, söyleşiyoruz: ama ben bu yarbayın klm olduğunu bilmlyorum. Aramızda bir yakınlık doğdu. Ama blr ay kadar sonra Sivas'a değil, îstanbul Alem dağ'da 32'nci Alay KomutanJığına atandım. Bu işln nasıl olduğunu araştırdım ve... Ve kimin yaptığını anladım. Kara kuvvetlerinde Kuvvet Komutaıu ile Kurmay # Bizim Yarbay meğer neymîş? Blr gün yarbay dedl ki: Yahu sen benl seviyorsun... Evet. Ben de senl seviyorum. Belll, dedim, ne zaman buraya gelsem oturup yarenlik edlyor, söyleşiyoruz; birbirimizl anyoruz. Yarbay: Zaten sen buraya geldiğin zaman benimkiler he men bana haber verlrler. tatlı tatlı anlattığın tçin işim olsa da kalkıp gelirim. Bunu bilmiyordum. Ha, dedim, iyi... Ama ben sana birşey söyllyeyim mi? Söyle dedim. Sen benim klm olduğumu bilmiyorsun. Bilmiyorum, dedim. Yarbayım, dlyorsun ge çiyorsun; ben slzln erkân şubesi müdürüyüm. (Kurmay General Masası). O «ben sizin erkân şubesi müdürüyüm> deyince, ben: Ooo dedim, amma adamla ahbap olmuşum ya hu? Sonra: Bana bak dedim. ben kıtaya çıkıyorum haberin olsun, beni ister Hopa'ya, ister Borçka'ya ata! Hakkari'ye ata! Nereye atarsan ata. Yer seçmiyorum. En kötü yere giderim; yalnız bağımsız yer olsun. Başımda tümen komutanı olmasın. tnşaatı olmayan, bağımsız olan en kötü yer neresi ise benl oraya ver. Yahu herkes senln gljl olsa dedi, ama bunları boşuna söylüyorsun, Neden? Prensip kararı alındı. Eskiden kurmaylann kıtaya atamalarını bizim şubeden yapardık. Fakat Sınıf Daireleri toplantıda karşı çıktılar. Dediler ki, «kurmaylık uzmanlık igldlr. Kur may görevlerine atamada kurmay şubesi. kurmaylarm yeteneklerine göre, yetiştikleri bran$lara göre atamaları yapar: haklıdır. Ama bunların kıta hizmetine, komutanlıklarına. tabur komutanhklarına çıktıkları zaman uzmanlıkian sözkonusu değil. Bunlar as Alemdağı'nda çakşmalarımız... POLİTİKA VE ÖTESİ Blr büinmeyenll denklemler vardır ya, ber gördüğümde onu, denklemlerin X'ine benzetirim. Hem onsuz olmayacak, hem de bilinmiyecek... Asmahmescit'in görkemli yıllarında, baba ve anne sağlığında kiralanmıs bır evde hâlâ oturur. Gerçi buraiar ev olarak oturulmaktan çıkmış, han, otel, büro, işyeri olmuştur. Nedense onun oturduğu apartmanı elleyen çıkmamıştır. Kışm ısınmaz, yazın sular akmaz, gecelerl elektrikler kesilir, gündüzleri gürültüden durulmaz ama, ne yapsın o, orada oturmak zorundadır. Yıllardır, arada bir rasladığımda, «Ev arıyorum, sizin orajarda kiralık blr yer var nn?» diye sorar, gene de bır türlü ayrılamaz. Hele günümüzde artık hiç ayrılamaz, bir göz oturacak damaltı ateş pahasınadır. Gayri müslim olduğunu bilirdim de, hangisindendir, Rum mu, Ermeni mi diye sormazdım. Çok sonra öğrendim ki Muscvi imiş. Babasının varlıkh doneminde çok iyi blr eğitim görmüş. İlkin, Pransızca, Almanca, tngllizce gibi dilleri ana dUi gibi bilir. îspanyolca, îtalyanca, Rusça, hatta bunların yanmda birkaç yabancı dil daha arkadan gelir. Hukuk, iktisat, edebiyat okumuştur. İsviçre, Almanya, Fransa, İngiltere, Amerika'da bulunmuştur. Bulunma da değil okullarda okumuştur. Ya mastır, ya da doktora yaptığını kendl değil, yakmlan söyler. Ağzmızdan bir sözcük çıkmaya görsün. bunun kökenini. hangl dilden gelip, hangi dile geçtlğini, zaman içinde ne kılıklara büründüğünü bülbül gibt söyler. Üstünün başınm hırpanillğine bakanları, sarhoşluğunu kaldıramayanları, şöyle bir hafife aldıklarmda. bilgisl, geniş kültürü ile alaşağı eder. Tanıdığımda böylesi dökülmemis, kendini kapıp koyvermemişti. Elinde, avucunda da bir şeyler vardı. Noterlerde yeminli çevirmenlik, firmalar arasındaki anlaşmaları bir yabancı dilden. ötekine çevirmek. Resml Gazete'de yayımlanan sirkülerlerl yüzünden okuyarak tüccarlara anlatmak başlıca işlerindendi. Oldukça da geçimlnl sağlıyor. durumunu koruyabiliyordu. Bir dönemde ticaret biraz aksayıp el değiştirince. bu gibi işlerin ardı kesildi. Birkaç dil bildiğinden gazetelerde iş buldu. Ancak harcadığı zamanla, aldığı ücretl birbirine vurdu Meyhanede Unutulanlar ğunda sömürüldüğünü anladığmdan bu iglerde çok dayanamadı, uzun bir stire işten işe zıpladı, durdu. «Aruan, bana bir iş!.j> dedlğinde bir gazeteye girmesine aracı olurdum. Bir de bakardım, birkaç gün sonra haber veremeden çekip gitmiş. «Niye böyle yapıyorsun?» diye sorduğumda, «Ben hayvan mıyım, bu kadar paraya insan çalıştırılır mı?» der, haklı çıkardı. «Pekl, blz hayvan mıyız ki çahşıyoruz?» diyemezdim, haklıydı. Blr başınaydı, başkasına sorumluluğu yoktu, fiyakayı, raconu böyle koyuyordu. Her gün içerdi. Asmalımescifte olacak da içmiyecek miydi? Sabahtan başladığı halde sarhoş olurdu diyemiyeceğim, kendine özgü bir ölçüsü vardı. Yemeklerine de dikkat ederdi. Yoksulluğuna karşm her önüne konan aburcuburu yemezdi. Havadan nem kapar, kendine bakardı. Kalm kazaklarını, takkesini, soğuğa dayanıklı çizmelerini üstünden eksik etnıezdi. Onun yerine başka birisî, böyle durumlarda, kendini koruyamaz, insan içine çıkamaz olurdu. Oysa, o, her yönü bilindiği halde, her parah ve varlıklı masada itibar görürdü. Masanm eevresinde dolanırken, «Buyurun!..» diyenler nerede ise, bazı günler sıraya girerlerdi. Bunu bildiğinden kendi de her çagrıya uymazdı. Çağrılar arasında birlni. ötekine yeğlerdi. Tünel'den başlıyarak Taksim'e değln Istiklal Caddesinin önünde, ardmda ne kadar yapı varsa kökenini, kinıe ait olduğunu, anhasını minhasını bilirdi. Şu yapı mı? Bilmem ne vakfınmdır, şu cemaatmdır. Şu dükkân mi, şu banka mı? Onun yerinde vaktiyle şu pastane. şu kuyumcu, şu kürkçü vardı. Yeni yetme şair ve yazarları değil. Sait Faik'leri. Orhan Veli'leri, Suavi Koçer'leri, Şehir Tiyatrosu artistlerini, ressamlan teker teker tanırdı. Hangl meyhanede, hangi köşede. hangi masada otururlar, harf şaşırmadan sayar. dökerdi. Geeende gördüm, karaclğer yorgunluğundan olacak, oturduğu masada uyukluyordu. Arada bir içkisinden bir yudum alsa bile, fazla konuşmuyor, bir gece önce kimin kiminle dalaştığını şehvetle anlatamıyordu. Meyhanelerin bir gece öncekl haberlerl ondan sorulurdu. (5O yıoncE ı Limana giriş usulü Karadeniz Boğazı'ndaki fenerlerden itibaren Kavaklar hizasına kadar klavuzsuz gelen gemilerin, ayni vaziyette Büyükdero önlerine kadar gelmeleri dahi mümkün olduğundan sisli, puslu havalardan maada diğer ^amanlarda klavuzların Büyükdere'de genailere ginnelennde bir mahzur bulunmadıgıntn, Jktisat Vekâletiııin iş'' arından anlaşılması üzerine, Karad&i niz'den gelen gemilerin sıhhî kontrollan yapılmazdan evvel içlerine klavuzların girmeleri hakkmda, akdemce, verilmişş olan selâhiyet, futma, sis ve pus ile kaza gibi haller mustesna olmak şartıle, kaldınlarak, BüyuKdere Sahil Sıhhiye Idaresince, sıhhî muameleleri yapıldıktan sonra, mezkur gerrulere klavuzlarm girmeleri usulü konulmuştur. Ancak; Çanakkale Boğazmdan gelen gemilerden: Transit maksadile îstanbul limanmda durup, nhtımlara va şamandıralara bağlanacak ve demirlenecek gemilerin, sıhhi muameleleri ıtmam edilmezden evvel; ve transit olarak yollanna devam ederKen Boğaziçi'ni geçmek üzere klavuz almak îstiyen transit gemilerin, evvelce olduğu gibi, içlerine klavuz kaptanlan serbestçe girebileceklerdir. rı 11 KASIM 1932 ELEKTRONİK MÜHENDİSLERİ ARANIYOR Analitik ciha?larm elektronik servîs ve bakımmda yetiştirilmek üzere Ingilizce bilen. seyahat etmeye müsait tercihan askerliğini yapmış, ELEKTRONİK MÜHENDİSLERİ alınacaktır. N terzihanesindo çalışıyor. Biten bir elbiseyi sahibine göturüp parasını almağa memur edilen Monik, kapısım çaldığı evde yemeğe alakonuluyor. Niçin? Şunun için ki sofradakilerin adedi 13 kişidir. Bu ise meş'um bir rakamdır. Bir on dörcüncü lâzım. Onu da tesadüf gönderiyor Monik'in oraya ne şerait altında geldiğıni bilmiyen bir Amerika'h bu genç ve güzel kıza âşık oluyor. Filtnin mabadi terzihanede geçiyor. Monik orada işçi olduğunu gizliyerek bir müş tert sıfatmı takmıriat istiy^f."" Ameh1" ka'h vaziyeti hissedlyor ve bir macera' perest kadının tuzağına düştüğünü zannettiği için kaçıp gidiyor. Fakat neticede mes'ele anlaşıhyor ve Monik kendisine yalnız bir gece geçirmek mukadder olduğunu zannettiği cennette ebediyyen kahyor. Anny Ondra çocukça hareketleri, güzel gözleri ve bax;aklan, tatlı tebessümleri, İslâv kırması, Fransızcasile bu peri masalını iyi canlandırıyor. Mükâlemeler, dekorlar ve musiKi de güzeldir. ÎNDEMAŞ. Kumrular Sok. Noı 26 Demirtepe / ANKARA. Tel.t 30 1162301163 ELEMAN Belll bir eğitimden geçirilerek, satış servisimizin çeşitli kademelerinde görevlendirilmek üzere kültürlu, insiyatif sahibi ve sosyal yanı güçlü; 1 Satış servis şefi adayları, 2 Satış servisinde yeteneğine uygun görev yapabilecek elemanlar, 3 Satış servisinde yardımcı görev üstlenecek elemanlar ARANMAKTADIR. B1LGE Valikonağı Cad. Not 11 HarbJye 48 22 04 48 22 05 ^gününilanlar»J Tesekkür Antalya'da Ketsel ve civan köylüleri namına Ahmet Hamdi efendiden aldığımız bir mektupta senelerdir su altında bulunan iki yüz bin küsur d o nüm araziyi kurutmak üzere faaliyete başlamaya saik olan Nafıa Müsteşan Atıf. Antalya Su îşleri Müdürü Halil. Antalya Valisi Hazım Beylere ve rüfekasile diğer alakadar zevata bühassa teşekkürlerinin iblağma gazetemizin tavassutu rica edilmektedir. ÖLÜM Sevgili eşim ve sevgilî babamız; Saglık ve Sosyal Yardım Bakanlığı Tefüş Kurulu eski başkanlanndan; SİNEMALAR: # «Cennette bir gece» Artistik'te «Cennette bir gece» de Anny Ondra'nın diğer filmleri gibî eğlencelidır. Reıisör Carl Lamac, Çekoslovakyaiı bu şirin artistten çok iyi istifade etmiştir. «Cennette Bir Gece» filmde cereyan edon maceranm tam hakikatine uygundur. Öyleya ey hiç birinizi tanımadığım, bilmediğim genç kız karilerim. Siz Monik'in yerinde olsaydınız kendinizi o geceyi cennette geçirmiş farzetmez miydiniz? Çünkü Monik alelade bir gece bekçisının evlâtlığıdır. Büyük bir kadın Dr. Orhan Ayatayı yitirdik: Cenazesi bugün (11 Kasıtn Perşembe) öğle namazında Kadıköy Osmanağa Camii'nden kaldırılacaktır. EŞİ : Nuran AYATA OĞLU : Oğuz AYATA • 48 14 7J Sicil nolu ehliyetımı yitirdim. Hükümsüzdür. Hasan HüsnU ABDLLLAHOGLU Fuat saç suyu Yeni ve daha mükemmel olarak piyasaya çıkanlmıştır. Saçlann dökülmesini durdurur. Kepekleri kaybeder. Dökülen saçlann yerine yenisini getirir ve sıklaştınr. Eczanelerde ve ecza depolarmda arayınız. • 3$ YU 812 Anadol kamyonete aıt ruhsatımı yitirdim. Hükümsüzdur. Kâmü ABDULLJİHOĞLU BILIMSEL DEVRİMLERİN YAPISI Thomas S. Kuhn "Düşünce tarihinin en köklü değerierinden biri olan 'ilerleme' düşOncesini sorgulayan bir çalışma..," TARIHTE NELER OLDÜ Gordon Childe "ilk insan topluluklarının ve eski uygarlıkların ekonomik, toplumsal ve kültürel tarihi..." Arslan BaşerKafaoğlu "Türk toplumundaki orta gelir gruplannı derinden sarsan bir olayın perde arkasını sergileyen bir kitap..." Genişletilmiş 2. BASKI BANKERLER VE KASTELLİ OLAY1 SİLAH, RÜŞVET VE SÖMÜRCİ Arslan BaşerKafaoğlu "Silah şîrketlerinin devletlerle ilişkilerinin komisyoncu'lar tarafından nasıl kurulduğuna ve 'rüşvef mekanizmasının nasıl çalıştığına değinen bir çalışma..." CİİCUI Başmusahip Sokak Talas Han No:302 CağaloğluİSTANBÜL Genel,Dağıtım Cem May Babıali Cad. Sihhiye Ap. No:19 CagaloğluISTANBÜL Mİ POYRAZOĞLU KORHAN ABAY TİYATROSU UĞUR MUMCU İMZA GÜNÜ Taksim Etap Marmara Otell'nde FRANSIZCA DUY GÖR KONUS Dönem: 3 kasım 1982 31 ocak 1983 Kayıtlar başladı ve 3 kasıma kadar devam edecektir. Sevgili annemiz; FEHIME ATES Kasım 1982 günü kaybettik Acımız sonsuzdur Cenazesine gelen. telefon veya telgrafla acımızı paylaşan tüm dost ve akrabalara şükranlarımızı sunanz. KlZh OZCAN OĞLU: ÎBRAHİM 8 GİŞE SORUMLUSU BAYAN ARIYOR Müracaat: 17.00 20.00 arası 47 36 34 TÜYAP Kitap Fuan'nda 13 Kasım 1882 Saat 14.00 19.30 arası Fransız Kültür Merkezi Zlya Gökalp Cad. No: 15, TeL: 1712 68.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle