Katalog

Cumhuriyet 12 23 EKİM 1982 180 sanıklı Dev Yol Erzurum Kars davası Üc öğrencinin kacırılıp ikisinin öldürülmesinin sanıgıydı 16 sanık icîn idam istenîyor Haber Merkezi Erzurum ve Kars'da faaliyet gos teren vasadışı DEV Yol örgutune mensup 180 kişi hak icında, 9. Kolordu ve Erzurum Ağrı Kars Artvin îlleri Sıkıyönetim Komutanlığı 2 Nolu Askeri Mahkemesi'nde kamu davası açıldı. 16 sanık için idam cezası isteniyor. Askeri Savcılıkça hazırla nan iddianamede, Anayasal düzeni zorla değiştirmeye teşebbüs etmek, suça feran iştirak etmek. bu amaçla ya sa dışı örgüt oluşturmak. ör gut adına gasp, mesken kur şunlama, patlayıcı madde atma, bildiri dağıtma yazı yazma ve pankart asma e y lemlerinde bulunmak, ateşli silah bulundurmak, patlayıcı madde bulundurma, cü rüm işleyenleri gizlemek. örgüt mensuplanna yardım etmek suçlarından sanık 180 kişiden 16'sı hakkında ölüm cezası istendi. Diğer sanıklar hakkında ise 3 ila 15 yıl arasında değişen çeşifli hapis cezaları talep edildi. Askeri Savcılıkça hazırla nan iddianamede aynca sanıklardan 76'sı hakkında da kcğuşturmava yer olmadığı belirtildi. DİYARBAKIR Sıkıyönetim Komutanlığı 1 No'lu Askeri Mahkemesi'nde. yasadışı KUK davasında tutuklu olarak yargılanan sa nık M. Emin Kardeş'in tah liyesi mahkeme heyetince kararlaştırıldı. Ancak Kardeş, tahliye kararının hemen ardından, bu kez yasa dışı Turkiye Kürdistani Demokrat Partisi davasından tutuklandı. Sanığm yeni da vada 141/1'den 13 yıl hapsi isteniyor. Yine Sıkıyönetim Komutanlığı 1 No'lu Askeri Mahkemesi'nde görülen Demokratik Kültür Derneği ve Dev rimci Halk Kültür Derneği davasında tutuksuz yargılanan TÜMDer Şube Başkanı M. Salih Demirkan ile Leyla Kahraman, dünkü du ruşmada sorgularından son ra tutuklandılar ; • Yasadışı PKK örgütü SiirtBatmanMardin Di yarbakır grubu sanıklannın duruşmasma Diyarbakır 2 No'lu Askeri Mahkemesi'nde devam edildi Sanıklara tevsii tahkikat (yeniden inceleme) isteyip istemedikle ri soruldu, sanıklann büyük bölümü bövlı» bir talepleri(Arkası 9. Sayfada) Cengiz Ayhan 'a ömür boyu hapis verildi Silahh sağ eylemci Cengiz Ayhan mahkemede «Bana bir komplo hazırhyorlar. Ben öldiirmedim. Aym ceza verilirse kendimi öldürüriim» dedi. tstanbul Haber Servisi Hakkındaki idam kararı ıtıraflan nedeniyle Askerı Yargıtay tarafından bozulan silahh sağ eylemci Cengiz Ayhan Istanbul Sıkıyönetim Komutanlığı 1 Numaralı Askeri Mahkemesi'nce ömür boyu hapis cezasına çarp tınldı. Cengiz Ayhan'ı ilk olarak adam öldürmeye azmettirmek suçundan idam cezasma çarptıran mahkeme bu kararını sanığın «olaydaki durumunu» gbzönünde bulundurarak ömür bovu hapis cezasına çevirdı. Cengiz Ayhan 4 ekim 1978 tarihınde Taksım Sarıyer sefermı yapan belediye otobüsünden iki arkadaşıyla birlikte kaçırdığı İTÜ öğrencisi Suat Koçer ile Haluk Tandoğan'ı öldürmek. lise öğrencisi Sercan Bilgiser'i varalamak suçundan avnı mahkeme tarafmdan idam cezasma çarptınlmıstl. Daha sonra Cengiz Avhatı As keri Yargıtay'a 8 savfahk bir dilekçe vazarak üç öğrencinin vi dikkate alarak sanık hakkın kaçırılması olayını planlayanla da verilen idam kararmı bozrm İstanbul Ülkü Ocakları Baş muştu. Cengiz Ayhan'm avnı mahkekanı Abdtfllah Kederoğlu ile Ulkü Tek Ikinci Başkanı Kemal mede yeniden yargılanmaya Ata. öldürme eylemını gerçek baslanmasmdan sonra, tamk leştirenlerm Ülkücü Işçıler Der olarak dınlenen ve olavdan vaneği Baskanı Ali Bilir ile Us ralı kurtulan Sercan Bilgiser, kudar Bolge Temsilcısı Behçet Cengiz Ayhan'm olava karıştıKederoğlu olduğunu, olayın ay ğım iddia ettiği kişileri tamdmlığa çıkmaması icin kendısi madığmı söylemişti. ni istanbul Ülkü Ocakları IkınAYNI CEZA VERtÜRSE ci Baskanı Mustafa Polat, Mus KENDİMİ ÖUDÜRÜRÜM tafa Kıvılcun ve Tevfik AğanDünkü duruşmada Cengiz Ay soy'un tehdit ettiğinı. cezaevin han mahkemeden avukatı ile de de ÜskUdar Ulkü Ocakları görüşmek için izın istedi. Mah. Baskanı Hasan Y/eşildağ ile Ali kemenin bu konuda karar verBilir'm kendısine ıskence vap mesıni beklemeden duruşma sa tıklarını ıddir etmisti Askerı lonundan çıkmak ısteven Ayiıan Yargıtay 2. Daıresı bu dilekçe guvenlik kuvvetlerınce yerıne oturtuldu. Ayhan avukatı ile goruşme istemmde ısrar etti. Kararın açıklanmasmdan once çok sınirh olan ve konuşur ken zorluk çeken Cengiz Ayhan. şunlan söyledi: «Bana bir komplo hazırhyorlar. Ben öldürmedim. Aynı ceza verilirse kendimi öidürürüm. Uç buçuk yıldır cezaevingörmek kalıyor. Bu molekül lerden bir ya da ikisini. de deyim. Allahın üzerine yemin ederim ki, ben yapmadım. nemek için seçeceğiz.» dıAdun İbozot değil. Kirkor deyor. ğil. Ben öldürmedim. Olayın Benzodiazepine. herkesin azmettiricisi olarak yargılanıbildiği Valium, Librium'un yorum. Hastayım, bana aynı ce. zamn verilmesinl istemlyorum. dahil olduğu sakinleştirici ilaç grubunun adı. Librium' Eğer bana ceza verillrse Türk un, araştırmalardan umut adaletine leke siirülmüş olakesildiği bir anda, elde ka cak» Mahkeme Cengiz Ayhan'm bu lan son molekülün maymun ve kaplanlarda olumlu etkı son sözlerinden sonra sanık göstermesiyle bulunuşu. sa hakkında, «Birden çok kişivi nldürmeleri için başkalarını azkinleştirici ilaçlar için bir mettirmek suçundan hareketipatlama olmuştu. »20 yılda, ııe uyan TCK'nun 64/2. maddebu aileden 3 bin molekül de si delaletiyle 450/5. maddesi nedik. Aşağı yukan sürekli fereğince ölüm cezası ile cezaaynı şeyi elde ettik. Yalnıss landırılmasına, sanık lehine ca sıkıntı üzerinde etki gös TCK'nun 59. maddesinin uyguterecek bir ilaç bulmak için laması eiheti İle bu cezanın bunları ayırabilmek olanak mUebbeden ağır hapis cezasısızdı. Alıcılann bulunuşu na çevrihnesine» karar veril(Arkası 9. Sayfada) dığini açıkladı. Sinir hastalıklarına karsı çok etkili bir molekül saptandı Dış Haberler Servisl 30 yıl önce akıl hastalıklarının tedavisinde devrim yaratacak iki önemli olay olmuştu. Ilki 1952 yılmda sinir yatıştıncı ilaçlann bulunuşu ve bunu izleyen 2 yıl içinde knz giderici ilaçlann kullanıma girişi. Böylece çok sayıda hasta psikiyatri kliniklerinden çıkabilmış, en şiddetli krizler hafiflelilebilmişti. Le Matin gazetesinde çıkan bir yazıya göre o zamanlardan beri hiçbir büyük ilerleme kaydedilmedi. Bu alanda ilerleme nereden gelecek? Belki de 30 yıl önceki gibi rastlantıdan. «Ne mi anyoruz? Uyumaksızm sıkıntıyı yok eden sakinleştiriciler İnsanlar et kinliklerinden, dikkatlerinden hiçbir şey kaybetme'tsizin, otomobil kullanmadan vazgeçmeksizin sıkıntılannı dağıtmak istiyorlar. Beyindeki özel alıcıların, yani ila cı çeken ufak yapılann bulunuşu araştırmayı akılcı te mellere oturttu.» Bu alanda ki araştırmalann ne amaca yönelik olduğu ve bulundu ğu düzeyi bu biçimde açıklıyor Hoffmann Laroche fırmasının araştırma grubu. Grubun Başkanı Profesor VVilley Haefely çalışmalarm umut verici olduğunu belirterek «30 kadar Benzodiazepin maddemiz var. Bu benzodiazepinler hayvanda yalnızca sıkıntı üstünde etken oluyor. Şimdi geriye insanda da aynı olup olmadığını «BANACJ/^ M• \l I II I I ı»l '• gencinbelediye otobüsiinden kaçmlıp, ikisinin öldürülmesi olayında suça azmettirmekten yargılanan Cengiz Ayhan, duruşması sırasında çok sinirliydi. Konuşmakta güçlük çektiğini söyleyen Ayhan, «Yemin ederim ki, ben yapmadım. Bana ceza verilirse adalete İeke sürülmüş olur», dedi. (Fotoğraf: Deniz TEZTEL) İki kişiye bir mezar Mezarhklar Müdürlüğü yetkilileri bu olayın ilk kez olmadığını bu tip durumlarda tarafları karşı karşıya getirerek uzlaştırmaya çalıştıklarını belirttiler. tstanbul Haber Servisi Bayramın ilk günü sabah erkenden kalktınız. Çoluğu çocuğu toplayıp bir aile büyüğünün mezarını ziyarete gittiniz. Her zaman ziyaret ettiğiniz yerde bir başkasının mezarınm bulun duğunu gorseniz ne yaparsınız?. «Ne yapacağııtıızı şaşırdık kardeşim. Seker Bayramında eşimin dedesi olan Ali Rıza Ispahi'nin mezarını ziyarete geldiğimizde, mezar, başına diktiğimiz taş ile birlikte yerli yerinde duruyordu. Kurban Bayramında geldik, aynı yerde başka bir mezarla karşılaştık. Bu şahıs bizim dedemiz değil.» Elinde dedesi İçin almış olduğu mezar yerinin tapusu ve makbuzu ile feala kalan Ziya Sezer böyle diyor. Sezer ilk iş olarak kendllerinin diktirdiği taşı aramış, ama bulamamış. Bunun üzerine mezarhk def terindeki kayıtlan kontrol etmiş. Şaşkınlığı kat kat artmış. Ziya Sezer ile birlikte Kasımpaşa Zındanarkası mezarlığına glttik. Mezariık defterinl açarak dedesinln kaydını bulduk: «Ali Rıza Ispahi, ftlüm/ 12.4.1980, Gömülmp/13.4. 1980, Ölüm Nedeni/K«lp yetmezliği, Defin Rulısitı/ 1002 Fatih 13.4.1980». Bu kadar açık kayıtlara rağ men, Zindankapı mezarlığında «Ada 4»de olması ge reken 864 No.'lu mezar bulunamıyor» Ne Ziya Sezerın, ne mezarlık gorevlilerinin ne de Mezarlıklar Müdürlüğü memurlarının aramaları sonuç verdi. Buna karşılık kayıtlar bir başka ilginç noktayı ortaya koyuyor: Birdenbire ortaya çıkıveren, taşının üze nnde «Mehmet Şevket Ayzıl D. 1313, Ö. 3.3.1969» yazan mezar yerıne ilışkin, defterlerde hiçbir kayıt yok. Mezarlık defterindeki kayıtların fotoğrafının çekilmesine izin vermeyen gö revlij(e bakılırsa, Mehmet Şevket Ayzıt'ın mezarınm çevres' « yor. Oysa mezar çevresindeki betonun yeni kurumuş olduğu besbelli. Mezar çevresinin yaptırılması için izın alınması gerektiği halde, kaydı bulunmayan bu mezar yerinin çevresinin nasıl olup da yaptırıldığı bilinmiyor. Mezarlıklar Müdürlüğü yetkilileri bu olayın ilk kez olmadığını belirterek şu bil giyi verdiler: «îstanbul'da Zincirlikuyu Mezarlığı dışında hiçbir mezarlıkta par sel yoktur. Bu nedenle mezar yeri alındiktan sonra hemen etrafının yaptırılması ve bir baş taşı konması gerekiyor.. Aksi takdirde mezarlarm üzerindeki kabarıklık zamanla kayboluyor. Vatandaş mezarm etrafmı yaptırmazsa, bir süre sonra bizim orada bir ölü olup olmadığını tesbit olanağımız kalmıyor. Biz mezarlıklarda yaptığımız tesbitlerle altında ölü olmadığına kanaat getirdiğimiz yerleri yenl öliilere veriyoruz.» Kasımpaşa Zindanarkası mezarlığmda Ziya Sezer'in dedesinin yerinde yatan şahsın, mezarJık defterlnde kaydmın ol . maması üzerine ise ystküiler: «Mezar taşı oraya başka yerden getirilmiş olabilir» dediler. Bu tip durumlarda llglli tarafları karşı karşıya getirerek uzlaştırmaya çalıştıklarım söyleyen Mezarlıklar Müdürlüğü yetkilileri, basit bir çözüm bulmuşlar. (Arkası 9. Sayfada) Turizmden caydık mı? Kentlerdeki ç tesisler işlıani, kıvılardakiler tesis oldu ^ Turistlerin gelmesi için THY'de yapılan indirim turistlerin gelmesini baltaladı. Celâl BAŞLANGIÇ gat Tusan, 170 odalı Çeşme Motel ve Urla Büyük Otel. Turizmle ilgıli herkesin İZMİR Önceleri her büyük umutlarla beklediği turızm sezonuna «bu yıl tu 16 mart 1982 tarih ve 2631 rizın patlayacak» gibismden sayılı Turizmi Teşvık Yasaparlak umutlarla girerdik. smda ise. yukarıdaki olguyu Ancak yıllardır turizmı soy onleyici hiçbir onlem alınlemelde patlatamadık. Bu maması bırçok kışıyı «Daha günlerde ise, bir turizm se sonra ne olur?» sorusunu zonu bitmeden, diğerinden düşünmeye yoneltti. Ege Sefazla bir şey beklenmemesı yahat Acentaları Derneği söyleniyor. Başkanı Ergun Göksan, bu Son on yıl içinde turizm konuda şunları söylüyor;, alanında hiçbir ciddi yatı«Kamuya açık dinlenme rım yapılmazken, elde olan ve konaklama diye, kıyıyı turistik tesisler de amaçları alıp belirli bir zümrenin yadışında kullanıhyor. Istan rarlanacağı yatırım türübul'un merkezinde bazı tu nün sürmesini istemiyoruz. ristik tesisler işhanı olur Eğer bir tesis sahibi turizm ken, Pamukbank, PTT, Et den vazgeçmişse tesisin Tuve Balık Kurumu, Türk Pet rizm Bankası'na devredilrolleri Anonim Ortaklığı mesi gerekir.» banka ve kamu kuruluşlarıKooperatif ve siteler seknm dinlenme tesisi ile eği linde yapılan dinlenme tetim kampı olan turistik te sislerini «Uluslararası tusislerin adları ve yatak ka rizme açılması gereken yerpasiteleri şöyle: lerin çarçur edilmesi» şek224 yatakh Gümüldür Sul linde niteleyen Göksan. «Utan Otel, 220 yataklı Çeşme luslararası turizme açılması (Arkası 9. Sayfada) Turteş, 80 yataklı Manav NATO'nun benzinini calarken yangın cıkardılar SİtRT (THA) Batman ilçe si yakınlarındaki petrol balıs Kuafor Tonv C u\ * 1ın B >ı tik NATO tesislerine ait boru hattı vana kuyusundan benzin çaldıklan ve yangın çıkardıkları öne sürülen iki kişi gözaltına almdı. 9 Olay, Güvenlık Kuvvetlerine yapılan bir ihbar sonucu anlaşıldı. İhbarı değerlendiren guvenlik kuvvetleri, petrol balistik NATO tesıslerıne ait boru Magazin Servisi Rohattı vana kuyusunda çıkan Yüksek yangını büyümeden kısa sürede ma'da bulunan kontrol altına alaraK söndürdü. Kuaförler Akademisi (KOSOiay yerinde yapılan araştırma MESS)'nin 34 kişiden oluda 5 adet 200 litrelik benzin do şan öğretim kadrosu tstan lu pfestik bıdon ile kuyunun kı bul'da toplanarak 1983 saç rılan vanası bulundu. Bu ara modasını açıkladı. Akadeda vananm bulunduğu binanın kapısmın kırılarak benzin ça minin en ünlü kuaförü sa^ Iındığı belirlendi. Soruşturma yılan Tony Guy'un verdiği yı dsrinleştıren guvenlik kuvvot bilgiye göre, bu yıl yaratıleri, olayla ılgilı görülen Beh lan moda «Aslan Başı» adıcet Bilik ile Şahin Bağrıyanık nı taşıyor. 1983 yılından iadmdaki köylüleri gözaltına al tibaren Türk kadınlan da dı. Soruşturma devam ediyor. dahil tüm dünya kadınlan • «aslan gibi» görünecekler. «Hem ziyaret, hem ticam lism II Ivan manken üzerinde gösterirken, berberler kendislni dikkatle izliyordu. Roma Yüksek Kuaförler Akademisi üyeleri Istanbul'da toplandı 1983 de hanımlar 'aslangibi, görünecek ret» görünümünde bir gezl düzenleyen ttalyan berberler, kaldıkları Etap Marmara Oteli'nde bir yandan bilimsel çalışmalannı yürü türken, bir yandan da İstanbul'u gezdiler. Önceki gece otelin kuaför salonunda düzenlenen bir konferansta da yeni mo da açıklandı. Kuaför Tony Guy, Doriana ve Zoradana adlı ttalyan mankenler üzerinde yeni saç modasınm nasıl uygulanacağmı gösterdi. Önce saçları koyu kızıla boyanan mankenler, Tony Guy'un saçlarını kesmesinden ve taramasından sonra gerçekten iki güzel aslana benzedüer. Tony Guy ve akademlnin diğer ilgililerinin yaptığı açıklamaya göre, bu yıl saç renklerl de büyük ölçüde değişiyor. Yenl moda renkler «platin, koyu siyah ve koyu kızıl» olarak açıklandı. Tony Guy'un verdiği bilgiye göre, «Aslan Başı» modası, bir süreden berl Avru pa'yı kasıp kavuran «Punk» modası ile büyük benzerlik ler taşıyor. Özellikle saçlarm ön taraftan görüşünün «Punk» modasından fazla bir farkı yok. Bu bölümde saçlar iyice kısaltılıyor ve dik görünecek şekilde taranıyor. Arka bölümde ise saçlar olabildiğince uzun bı rakılıp, neredeyse bir aslan* yelesi görünümüne sokuluyor. Zaten yenl saç modası admı da bu görünümden kazanıyor. Tunus lcisleri Bakanı yarın Ankara'ya geliyor Balıkcılar Derneği Başkanı sorunları olduğunu söylüyor TGS, gazeteci Bediz Doğanırı saldırıya uğramasını kınadı • DOĞAN'I HASTANELtK ETTlĞt ÖNE SÜRÜLEN KAYA ÇtLİNGİROĞLU VE ARKADAŞLARI DELİL YETERStZLtĞtNDEN SERBEST BIRAKILDI tstanbul Haber Servisi Türkiye GazetecUer Sendikası istanbul Şubesi Hafta Sonu Ga zetesi muhabiri Bediz Doğan'm dövülmesi olayını kınadı. Açıklamada, Bediz Doğan'ın görevini yaptığı sırada hastanelik edildiği belirtilerek, «Kaba kuvvete dayanarak basm mensubunu susturma yöntemlerinin heniiz terkedllmenüş ol ması, gelişme ve çağdaşlaşma yolundaki ülkemizde sosyal bir yaradır» denilerek şöyle devam edildi: «Bu son olay basm camlanu zı olduğu kadar, kamuoyumuzu ve görevlüeri de ciddi bir biçimde düşündürmelidlr. Kaldı ki basın mensuplanmızln gö revîerini yerine getirme özgür lüğü ve can güvenliği meselesi yasa koyuculann gündemine ciddi bir biçimde gelmeli. görev sırasında saldırıya uğrayan (Arkası 9. Sayfada) ANKARA, <a.a.) Tunus îç işleri Bakanı Driss Gulga, İçiş leri Bakanı Selahattin Cetiner' in resmi davetlisi olarak pazar günü. Ankara'ya geliyor. Tunus Içişleri Bakanı Guiga, Ankara'da MGK üyesi ve Jandarma Genel Komutam Orgene ral Sedat Celasun ve Başbakan Bttlend Ulusu tarafmdan kabui edilecek. Konuk Bakan, aynca,, Milli Savunma Bakanı lîmit Haluk Bayülken ile görüşecek. İçişleri Bakanı Selahattin Çe tlner ile Tunus tçişleri Bakanı Guiga yapacaklan görüşmelerde, bakanlıklanm ilgilendiren konularda görüş alış verişinde bulunacaklar. Konuk Bakan, omıruna düzenlenecek çeşitii tatbikat ve brifmglere de katıla cak. Tunus tçişleri Bakanı Driss Guiga, Ankara'daki temaslarmdan sonra 27 ekım çarşamba günü Istanbul'a gidecek. Ko nuk Bakan tstanbul'daki t«?mas ve incelemelermden sonra, 30 ekim cumartesi guntt TUrkiye'den aynlacalc "Denize açılamayan balıkcılar balığın kıyılara gelmesini bekliyorlar,, Dernek Başkanı Kemal Yarar, dünyamn her yerinde denize kıyısı olan ülkelerin balıkçıları koruduklanm, ülkemizde yardım bile yapılmadığı görüşünü savunuyor. tstanbul Haber Servisi Balık tam mevsiminde... Halde lüferin tanesi 50, kofananın tanesi 100 lira... Belediye tanzim satış yaparak halka ucuz balık sağbyor... Balığı bolca ve ucuza alanlar memnun, ya satanlar?... Satanlar da tutanlar da dertli... Satanlar, balık çoğaldıkça flyatlann düşmesinden, yakıtin pahalı olnaasından. kasa fiyatlannm yükseküğinden. sattıklan balığa Belediye ve komisyoncularca kesilen üyattan yakmdılar. Balıltçılar, «Bu işin asıl üreticisi biziz, bizim sorunlanmıza sayfalar yetmez» dediler. Balıkcılar Derneği Başkanı Kemal Yarar, «En büyük sorunumuz mazot fiyatları. Dünyamn her yerinde denize kıyısı olan Ulkeler bahkçılarını korurlar. Yakıt ve diğer malzemeler yarı yarıya daha ncuza verilir. Bizde korumayı bırafcıa, yardım bile yapılmıyor. En ufak motor, 10 ton mazot a* lır, bu mlktar en fazla üç günâe biter. Mazotun litresl 57 lira. Böylece balıkcılar denize açılamıyor, balığm kıyılara gelmesini bekliyorlar. Bu da üretimi kısırlaştırıyor» dedi. Bunun yamsıra ağ ve çelik halat sorunları olduğunu belirten Yarar, Türkiye'de imal edilen balık ağı ve çelik halatm kalitesiz olduğunu. dışardan daha kalitellsini ithal cdene kadar balık mevsiminin gectiğini ve yeterli üretimi sp^layamadıklanm söyledi. Büyük güçlüklerle denize açılacak mazotu. ağı, halatı bulan balıkçılann ürünleri yerinde ve zamanında değerlendiremediklerine değinen Yarar, «Ürtnleri değ rlendirmek için hal blnası yetersiz. Üç motor aynı anda geldiği zaman ne bauklar rahat indiriliyor, ne de lyi sergilenmediği için gerçek değerine satılabiliyor. Yeni halin bir an önce bltlrilip oraya taşınmamız gerekiyor. Burada kaldığrmız müddetçe babk gerektiği gibi değerlenemez ve çoğu ziyan olur» şeklinde konuştu. Mevzuat ve liman sorunlarmın da olduğunu anlatan Balıkcılar Derneği Başkanı Kemal Yarar, Sinop ve Samsun Liman Müdürlüklerinin balık avlama sürelerini 24 saat olarak belirlediklerini. bu sür e içinde limana dönmeyen motorlann ara çık* masım yasakladıklannı belir terek, «Gerekçe olarak ka(Arkan 9. Sayfada)