27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet 2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 19 EKİM 1982 § İ I Anafartalarda, tarlhln kapınnı ardına kadar açıp da lçlne glrdlkten sonra karşısına çıkan herkesl yenmiştir. Sakarya ve Dumlupınar'da Yunan ordusu komutanlarınm kötü yazgılan da Mustafa Kemal Paşa'nm karşısına düşmüe olmalandır. 15 Ağustos 1921 günü Sivrlhlsarı lşgal eden ordularma Kral Konstantin, Bag komutan olarak, «Ankarayal» emrinl ver mlşti. Bu ordu 13 Eylül 1921 günü Sakarya ırmağmm doğusunda <yerin dibine gömüldü». Mustafa Kemal lse, «Gazi» oldu. 4 Hazlran 1922 günü Trakya Ordusu Komutanlığı'ndan, Küçükasya Orduları Başkomutanlığı'na atanan Yunan genera11 Hacıanestl, 11 Haziran 1922 günü Aryonda birliklerinl denetledikten sonra Izmir'de bir basm toplantısı yapıp, «BütUn cepheyl dolaştım, Mustafa Kemal adında blrlne rastlamadım» demiş. 26 Ağustos sabahı Kocatepeye çıkarken Mustafa Kemal' ln o düşünceli «Anıt Fotoğrafını» çeken fotoğrafçı, O'nun hafif haflf mmldandığını duyarmış: «Hadi bakalım Hacıanestl, hadl bakalım Hacıanestl...» Oysa Hacıanestl dört gün önce Küçükasya Orduları Başkomutanlığı'ndan alınmış, yerlne I. Yunan Kolordusu Komutanı Nikolaos Trikopis getirilmişti. Mustafa Kemal Paşa bu değişikliği henüz bilmiyordu. Hattâ General Trlkopisln kendlsl bile Küçükasya Orduları Başkomutanlığı' na atanmış olduğunu, ancak, 3 Eylül 1922 günü, esir olarak huzuruna çıkanldığında Mustafa Kemal Paşa'dan öğrenecekti. O sırada Küçükasya ordusu muharebe meydanlarını dolduran ölüler, Ankara'ya doğ ru akan sonu gelmez tutsak (eslr) kafilolerl, blllnçslzce kaçan bozgun artıkların dan lbaretti. Hacıanestl 28 Kasım 1922 günü, Yunan ordusunun yenilglslne neden olma suçu lle Atlna'da ölüm cezasına çarptırıldl. Kral Konstantin ise, 27 Eylül 1922 günü tahtmı bırakıp Atina'dan kaçtı. ••• Yunan Ordusu lle blrllkte, yurt dışında ve yurt içinde, hattâ Büyük Millet Meclisl İçinde kimler, kimler yenilmedi kl, Mustafa Kemal'in karşısında! O'nu bir za manlar <asl> sayan tstanbul hükümeti 0. Herkes Yenildi! GERÇEK ATATÜRKÇÜLÜK SÜREKLİ İLERLEMEKTÎR, ATATÜRK'TE KALMAK DEĞİL, ATATÜRK'Ü AŞMAK DEMEKTİR. «CUMHURİYETt BtZ KURDUK, ONU YAŞATACAK VE YÜKSELTECEK SİZSİNİZ» DİYEN O DEĞİL MLDİR? , Hüsnü A. GÖKSEL Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesl blle Büyük Zafer üzerlne Mustafa Kemal Paşa'ya 10 Eylül 1922 günü gönderdiğl kutlama telgrafında «Kumandanı besâletunvan» deyimini kullanıyordu. Yanl «Kahraman Unvanlı Kumandan>. Gazl Mustafa Kemal muharebe meydanlarından öyle zaferlerle geçip gelmiştl ki, Halifenin eteğine tutunmağa çalışan birkaç kişiden sonra kimse O'nun karşısma açıkça düşman olarak çıkmak cesaretini gösteremedi. Şeyh Sait isyam, Menemen Olayı ve benzerlerl Gazinin kigiliğine değil, genç Türkiye Cumhuriyeti'nin canına kasteden ve karşılığı da can la ödenen olaylardır. Atatürk'ün ölümünden sonra, hattâ hemen sonra, Ö"nun ilkelerine ve doğrudan klşiliğine saldırılar filizlenmeğe başladı. Zamanla filizler yeşerdl. Atatürk 11keleri politika pazarına sürüldü. Laiklik önce çeşitli yorumlarla, sonra da doğrudan yıpratılmaya çalışıldı. O kadar ki, Mustafa Kemal Paşa'nm otuz yü önce «Hi lafet kalkacaktır» diye gürlediğl Büyük Millet Meclisi kürsüsünde, «Slz o kadar güçlüsünüz ki, lstersenlz Hllafetl bile gerl getirirslnlz» deneblldi. Ama güçleri yetmedl. Onlar da yenlldiler. Sonra yeni bir dönem geldi: Açıktan açığa Atatürk düşmanlığı dönemi. Yine özellikle laiklik ilkesine saldırılıyordu. Gericillğin, Atatürk düşmanlıgının adı, <Mil liyetçllüc», «Mukaddesatçılık» oldu. O, «çakır gözlü deccal> idi. Adı bile çok görüldü. O kim oluyordu da Ttirklerin «Atası» oluyordu. «O'nun babası bile belli değil»dl. Ve... «Padişahımız, Büyük Hakan Abdttlhamlt Han Hazretleri...... 12 Eylül sabahı bu laflar bıçakla kesillverdl. Bir daha yenlldiler. O sabah herkes tAtatürkçü» keslllvermlşti. •** Kısa süre sonra, pusuda, yeni btr tür Atatürkçülük başladı. Bu, «Korku Atattirkçülüğü», ya da «Atatürk Dalkavuklugu» İdi. Gerçek Atatürkçü klmdlr, klm değlldir anlaşümaz oldu. Bir sllre her masanın üstüne bir AtatUrk büstü koyup, kamyonlarda Atatürk büstlerl taşımakla «AtatUrk Totemctliği» yapıldı. Daha sonraları «Slogan AtatürkçUlüğü» aldı yürUdü. «Atatürk ilkeleri doğrultusunda» deyince her sey çözümlenmlş oluyordu. Atatürk ilkeleri doğrultusunda, Osmanlıcaya kapılar açıldı, özgürlük, hürriyet; devrim, lnkılap oldu. Sanki TUrk Dll Kurumu 12 Temmuz 1932'de «Mustafa Kemal Paşa'nın direktifi lle» kurulraamıştı. Sanki 1 Şubat 1933 günü ezan ve kametin TUrkçe okunması nedeni lle Bursa'da Ulu Cami'den baslayıp Vilâyet Konağı önünde biten olaylar üzerine, «Meselenin mahlyetl din değll, dildir. Kat'l olarak blllnmelldlr ki, TUrk mlllettaln mllli dlll ve mllll benllği bütün hayatında haklm ve esas kalacaktır» diyen O değildir. O değlldlr, TUrk Dil Kurultaylarına. Türk Dil Kurumu toplantılarına başkanhk eden. «Ülkeslni, yUksek Istiklâllnl korumasını bllen TUrk milletl, dllini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır> dlyen de O değildir. Okullara Eorunlu din dersi konız: «Atatürk İlkeleri doğrultusunda»... Üniver «ltelerl tek tlp ve istediğlmiz tipte insan yetiştirme fabrikası yaparız: «Atatürk ilkeleri doğrultusunda»... Cumhurbaşkanı'na, Cumhurbaşkanı Iken, Atatürk'ün sahlp olmadığı yetkileri veririz: «Atatürk ilkeleri doğrultusunda»... ••• öyle, «ananelerine bağlı Türk milleti» filan gibi demeçlerle Atatürkçülüğe yeni yorumlar getirilemez. öteye beriye çekerek yeni doğrultular da verilemez Atatürk çülüğe. Onun tek ve değişmez bir doğrultusu vardır. 1 Eylül 1922 günü Ordularına Akdenizi gösterlp «1leri» emrinl veren par mak, 29 Eklm 1933 günU bu doğrultuyu TUrk ulusuna açıkça göstermiştlr: «Çağdaş uygarlık düzeyinin üstüne çıkmak». Evet, Atatürkçülük demek, TUrk Ülusu olarak, çağdaş uygarlık dUzeyinln üstüne çıkmak demektir. Bunun için de, önce «çağdaş uygarlık düzeyi»nln ne olduğunu öğrentnek, bilmek özümlemek gerekir. Olur olmaz yere, yok «Ytizüncü Yıl», yok, «Yüz blrinci Yıl» yazmakla, olur olmaz bahçelere, havuzlara, çlmleri bile olmayan futbol alanianna, «AtatUrk» adını vermekle Atatürkçülük olmaz. Uygarlık her gün ilerlediğl içln «Çağdaş uygarlık düzeyi» de her gün değişmektedir. Türk ulusu olarak çağdaş uygarlık düzeyinin Us tüne çıktiğımızda o düzey «Çağdaş uygarlık düzeyl» olacak, onun da Ustüne çıkmak İçin yeni çaba harcamamız gerekecektlr. Oörülüyor ki, Atatürkçülük durağan olmayıp, süreklı olarak Uerlemek, yükseimek, çağm ötesine ulaşmaya çalışmaktır. öyle olmasaydı Atatürkçülük 10 Kasım 1938'de durmak demek olurdu. Şu halde gerçek Atatürkçülük AtatUrk'te kalmak değil, Atatürk'ü aşmak demektir «Cumhu rlyetl biz kurduk, onu yaşatacak ve yükseltecek sizslnlz» diyen O değll mldlr?. O değil midlr? «Yüksel Türk, senln içln yüksekllğln smırı yoktur» dlyen? Atatürk'ün karşısına çıkan herkes yenlldl. Hangl amaç, hangl yorumla olursa olsun yenlldl. Bundan sonra da yenllecektir. O'nun 19 Eklm 1925 günü Konya öğretmenler Blrllğl'nde dediği glbi «Zaman bütün gerçekleri, en gerl olanlara dahi anlatacaktır.» Cagdaş Hukuk ve Milli İrade..,, smanlıca'dan Türkçe'ye ulu&al egemenllk dly» çevrilen «milli irade» ilkesinin bilimselliği tartışmalıdır ancak tarihsel boyutlarda işlevl söa götürmez. Milli irade, mllll haklmiyet, ya da ulusal egemenlik, 1789 Fransız devrimiyle tarihin gündemine glrmietir; vaftiz babası da Jean Jacques Roueseau'dur. Fransız burjuva devrimcileri «egemenlik tacını kralm başından ahp ulusun başma koymak için» ulusal egemenlik felsefesini anayasal ilkeye dönüştürdüler. Benzeri olay, Türkiye'nin ulusal demokratik devriminde gerçekleşmiştir. Padişah'ın iradesl yerine ulusal egemenliğl oturtan Gazi Mustafa Kemal Paşa'dır: « Haklmiyet kayıtsız şartsız milletindir.» Ne var ki «ulusal egemenlik» ile «slyasal iktidar» arasındaki ayrımı da gözden kaçırmamak gerekir. Hukuk kitaplarına bakılırsa «siyasal iktidar» ulusal egemenllğln sahibi değil, «zilyed»ldir; ulus adına ancak kullanma yetkilerini yürütmektedir. • Ne var kl iş burada noktalanmıyor. Çağdaş dünyada «milli irade» sınırsız mıdır? Anayasamıza bakalım: «Egemenlik kayıtsıı «artsus milletindir» ama hiçbir güç Türkiye'nin laik cumhuriyet devlet biçimini değiştiremez. 1950'lerde Başbakan Adnan Menderes, Demokrat Parti Meclis Grubuna §öyle seslenmlşti: « Slz Isterseniz bilafetl bile gerl getlrebillrsinlzj» Eğer egemenlik kayıtsız şartsız ulusun İse ve ulus, padişahlığı gerl getirmek isterse ne yapacağız? Iran'a bir göz atalım. Şahlığı deviren bir halk eylemi sonucunda ne oldu? Bugün tran'da geçerli olan rejimin «milli irade» kuramına göre yadsınması zordur. Buna karşın İran'da çağdaş hukukun geçerli olduğunu söylemek olası mı? Türkiye çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmak lstlyorsa «çağdaş hukuk»un ilke ve kurallarına saygı duymak zorundadır. Şu ya da bu yöntemlerle ulusal egemenliği çağdaş hukuktan saptırmaya çalışmak büyük sakıncaları lçeren bir politikadır. Çağdaş hukuk nedir? Bu sorunun yanıtını Türkiye, «tnsan Hakları Sözleşmesi»ne imzasını atmakla vermlş bulunuyor. «Helslnkİ Sonuç Belgesi»nde de Türkiye'nin onayı vardır. Çağdaş hukukun kurallarını madde madde benimsemek zorunluğunu yadsıyan düzenlerin Ülkeye dirlik, topluma güvence getirmesi olanaksızdır. • Danışma Mecllsi'nin hazırladığı Anayasa tasarısında ne mllli irade ilkesine uyulmuştur; ne de çağdaş hukuka saygı gösterilmiştir. «Milll irade» kuramma göre ancak halkça seçilmiş bir siyasal iktidar, egemenlik yetkilerinln «zilyedl» olabilir. Oysa Danışma Meclisi Anayasa tasarısmda seçim yönteml tartısmalar yaratacak sorumsuz bir cumhurbaşkanma slyasal İktidar yetkileri verilmektedlr. Çağdaş hukuk llkelerlne göre İnsan Haklan Sözleşmesinde yerini almış bütün demokratlk hakların benimsenmesi gerekir. Danışma Meclisl Anayasa Tasarısmda temel hakların özü çiğnenmiş ve demokratik özgürlükler hiçlenmlştir. • Bütün bu söyledlklerimiz «kâgıt fizerindekı sözler» gibl görünebüir. Ancak k&ğıt Uzerindekl sözler, tarihte sınanmış ve yaşamda denetlenmlş gerçekleri dile getirlyorsa Ustünde durmanın yaran vardır. Akülı kişiler her bugünün bir yarını olacağım düşünecek kadar sağduyu ile lçli dışlı olmak zorundadırlar. O c/cıplosmcı H BurhanİARFAD İ4 (bkurlardan... Türk dilindeki yanlışlar Türk Dlll, özellikle TDK'nın ön cülüğünde sadeleşlp annarak zen ginleşirken, bir yandan da bir takım çevrelerce blllnçli ya da blllnçslz olarak çelmelenmekte ve bazı olumsuz yönlere itilmek istenmektedir. Bu yazıda «Yapmak» yardımcı fiill Uzerlnde durmak lstiyorum. TDK Büyük Türkçe Sözlüğüne göre, yapmak flilinin karşısında on maddelik ayrıntılı bir yanıt var. Onuncu madde, ayrıca A'dan Z'ye kadar başlıklarla «yapmakla» oluean blleşik fiillerl gösterlyor. «Yap mak» blrçok blleşik flilln meydana gelmesine neden olunca, ls kanşıyor. Türkçe sözlüklerin göstermedl ğl yeni bir takım sözler ortaya çıkıyor. Bu kötü uygulamalar, TRT ve dlğer yayın araçlarıyla nem de nasü üreyip yaygınlaşıyor. îşte alın size «yıkama yapmak, konuşma yapmak, bekleme yapmak, geçis yapmak, lş bırakımı yapmak, çıkış yapmak, gübreleme yapmak, yükleme yapmak, sergl yapmak..» (bu örnekler TV, radyo ve gazetelerden alınmıştır). Bunlar kötü ve yanlış uygulamalardır. Bunların bileşik fill halinde söylenmeslne zaten gerek de yoktur. Hangi eylem yapılacak, o mastan diğer fiiller gibl çekmek yeterlldir. Konuşma yapmak yerine, konuşmak, konuştum, konuştu.. Hele hergün gözlerimlz önünde durup duran şu traflk levhalarına ne demek: (Dolmuş lndlrme bindirme yerl, bekleme yapılmaz). «Bekleme yapmak» diye bir bileşik fiil var mı? Burada «beklenilmez» demek gerekir. Söz buraya gelmlşken PTTnln posta pulu sattırdığı dükkânlara konan «Posta puln satıcıbğı» levhalanna da değinmek yerinde olur. Pul satan kişl «satıcı» yanl meslek sahibi, o işl yapan kişidir, «satıcıdır», «satıcılık» değildir. Bu yanlışlığın düzeltilmesi gerekir. Sabahattin KÖMÜBCÜOĞLU Bostancı / tSTANBUL lerde ylne uğradım, hala karsıdan yanıt alamadıklannı söylediler. Sorun bu kadar hayati iken bu tel'in nasıl yerlne ulaşmadıgını sor mak bile hafif kalmaz mı, bunun sorumlusu kim olacak? Kaybolan taahhütlü mektuplar içln ödenen para buna da ödenecek mi? Tel'in zamamnda yerine ulaşamaması yüzünden 200 Km.'lik yol gidip gelmek zorunda kaldım. Bu yüzden maddl ve manevl sıkıntıya katlandım. Bu zaranmı kim karşılayacak? Üstelik emelül bir ögretmen olarak benim duruznum zaten belll. PTrnin bu tür ihmallori yüzunden mağduriyetier artA önemsenmez mi oldu? Zararunuı hem maddl, hem de manevl olduğu göz önune ahnırsa, herhalde lşm öneml anlaşılır. Murat SARPKAYA Emekli ögretmen ÜSKÜDAR Orta 3. sınıflar Itkrkçe kltabında yer alan «Atatürk'ün Nutku»nun açıklaması bazı kitaplarda var bazılann da yok. ögretmen ödev vermlş, çocuklar kitaplannda bulamamışlar. Arastırdık. kitabı satın aldıgımız yerde bize, «Banm hatamymi8, bu nedenle bir kısım kltaplar lptal edllmls, ama daha önce piyasaya verllenler oldu» dediler. ögretmen ödevlnl yapamayan öğrencileri cezalandınnış. Ellerine cetvelle vurmuş (!) Peki, kitap basımlannda hata yapanlara ne olacak? Paşabahçe'den bir okuyucu Kaleci irkada bıraktığımız yaz aylannda dunya haritasmda pek çok savaşlar toplumlarda büyük patlamalar. uluslar arasında kanlı boğuşmaiar oJdu. IranIrak savaşı, Ortadoğu'da ÎsrailArap bo» ğuşması, Beyrut'ta onbinlerce insamn çoluk çocuk, genç ve yaşlı bakılmadan öldürülmesi, Asyanın ve Afrika'nın yeni kurulmuş ülkelerindo yönetimlerin gilah zoruyla el değiştirmeleri, Latin Amsrika ulkelerinde Insanhk dışı boğazlaşmalar. «ivi] yönetimlerin yerini alan cuntalar birblrini izledi. A Ve bütün bunlar olup biterken, MM dunya futbol çampiyonası ÎEpanya'da haftalar boyu mllr yonlarca Insanı televizyon ekranına çektl ve herşeyi unutturuverdi. Maçı sunan TVciler haftalarca bagırıp çağırarak, ahlayıp oflayarak maç görüntülerini seslendirdiler. Laün Amerika'nın, îtalyanlann, Sovyeüerin, Almanlarm pek çok futbolcusunun adları milyonlan ve milyonları heyecandan heyecana sürükledi. Maçları sunanlan «Sardelli, Eder, Bjoanek. Jonas, Hrubesch, Utbarsky Krankl Hintermayer Prohoschka Conzilie, Stillicke Rummenigge, Schumacher. GenüU, Grazianı, Antonionı. Maradona. gengelyev ftobson, Breitoer Forster...» diye. yırtındılar, gırtlak paraladılar, hatta kiml anlarda saçlannı baslannı yoldular. Bütün bunlar geride kaldı. Fakat tartısmalar ve yankılar bir süre daha hatırlandı. Avusturya • Fe> deral Almanya maçının danışıklı döğüş olduğu kolay kolay unutulmayacak. 1982 Dünya Futbol Şampiyonasını krallar. Cumhurbaşkanlan ve Bagbakanlar izledi Bütün bunlar, halklann Ugisini başka yerlere çekmek, toplum gerilim ve patlamalannı c~ yalamalarla gecıktirmek eğilimlnin Roma tmparatorlugu arenalarından bu yana pek az degiştiglni göstermeî mi?.. Nazi Almanyasının baskıcı yönetlmlnl gençler a» çısuıdan değerlendiren Avusturyalı yazar Ödon Von Horvath'ın Allahsız Gençlik romamnda bir bölüm çok ilginçtir. «Kaleci» başlıgını taşıyan bu bölumde, bir çocuğun futbol tutkusu anlatılır. Şu parçayı birlikte okuyalım. Baba bizi sokak kapısında bekliyordu, Blnuc daha küçülmuş gibiydi. Yavaş bir seslet «Hiç kendinde degil.» dedi. «Yanında hekim var. Fakat rica ederim, girsenize.. Ah, bay kaleci, size öyle borçluyum kl geldiğiniz için..> Oda yan karanlıktı. Hasta çocuk karyolada yabyordu. Yüzü kıpkırmızıydı. Iri kıyun kaled çekingen duruyordu. Ana, yatagin üzerine eğilerekı «Helnrlch.» dedi •Bak, kaleci geldi.» Oğlan. gozlerin) actı ve kaledyi farkedlnceı «YaşasınN diye gülümsedL Kaleclt «Benl görmek istemlşsln, Işte geldlm..» dedi. Oğlan: «tngilizlere karşı ne zaman oynıyorsunuz?» diye sordu. Kaleclı Bunu kimsenin bildiği yok..» dedL •Sanırım daha önce tskoçlarla oynıyacağız..» «Anlat. Anlat.» Kaled anlattı. Ünlfl yengilerden, boşyere yenilgilerden sözaçtı, Sonra kalktı iki sandalye aldı. Bunlarla bir kale ortaya getirdi. Açıklamalar yaparak anlattı. Kaleci bütün bunları anlatırken küçük Heinrlch, dudaklannda mutlu, sakin ve huzur dolu bir gülümseyişle uyuyjverdi Cenaze törenj bir çarşamba günü öğleden sonra saat bir buçukta yapıldL Mart güneşi vardı. Paskalyaya az kalmışü. Açık mezarın çevresinde tepimiz toplanmıştık. Bütün sınıf» yinnibeş öğrencinin hepsi, buradaydı.. Mezara çiçekler bırakılmıştı. Sanyeşll Mr çelenkteı Kaleciden son selaml» yazısı göze çarpıyordu. «Kaleciden son selam» sloganı geçerliğini yltirmediği sürece boiazlaşmalar. soykırımlan, silah yanşlan sirecek. Zaharoftan Kaşıkçı'ya kişilerin doymakbilmezliği uğrunda # Ödenmeyen senetler yüzünden alacaklarımız sürüncemede kalıyor Biz kücük esnaflar resmen dolandınlıyoruz. Blzden senetle alış veriş eden müşterilerin çogu kasıtlı olarak senetlerl ödemiyorlar. Pro testo olan aenetleri lcraya vermemizl, lcra yoluyle alacaklarımızın eenelerce sürüncemede bırakılmasmı planhyorlar. Dolaylı dolandıncılık aldı yürü dü. Ekonomik bunalım halkın ahlakmı günden güne tahrıp etmektedir. Büyük holdlnglerl, slrketlerl ve bankerleri, Maliye tle Merkez Bankası kurtanrken, 'Sizin haliniz nedlr» diye bize soran yok. Biz yüklü krediler lstemiyoruz. Ancak protesto olan senetlerimizin ödenmesinde devletin caydma gücünü bekliyoruz. Bunun içinde. eskiyen borçlar kanunu ile ticaret kanunlannm et kinliği kalmıyan hükümlerinln değiştirilmesi. kişi ahlakı ile esnaf güvencesinin korunması zorunludur. Mühtm KABADAY1 MUDANYA Milli Eğitimin 2 açıklaması Milll Eğitim Bakanhgı Genel Sekreterliğl'nln açıklamalan: • 15.9.1982 tarihll «Başvuracak makam anyoruz» başhklı yazıya açıklama* «Okurunuz Ekrem YERDELEN'in durumu incelenmiştir. Temel eğitim 2. kademe okullan ile dlğer ortaöferetlm kurumlarinda, Edebiyat, Matematik 2, Fizlk, Kimya, Blyolojı, îngüızce, Fransızca. Almanca, Müzik, Beden Eğitımi, Din Bilgisi Felsefe ve Besim Iş branşlannda öğretmene lhtiyaç duyuiduğu. lsteklilerin 20 eylül 1082 tarihine kadar muracaatta buiunabılecekleıi konusu 25.8.1982 tarihinde Bakanlıgımızca kamuoyuna duyurulmuştur. Adı geçenin, Bakanhğımızca zaman zaman kamuoyuna yapılan Eiçıklamalara göre hareket etmesi gerekmektedlr.» • 23.9.1982 tarihll «tstanbul Milli Eğitim'de bir görevli» baçlıkh yazıya açıklama: «Kayıtlarımızın incelenmesi scnucunda tstanbul ilinde Süleyman Gürbüz TÜRKER adında kadrolu olarak görev yapan bir Milll Eğitim Müdür Yardımcısı'nın bulunmadığı anlasUmıştır.» Cumhuriyet Sahibi: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. adına NADİR NADİ Cenel Yaym Müdürü Müessese Müdürü Yazı Ijleri Müdürü HASAN CEMAL EMİNE UŞAKLIGİL OKAYGÖNENSİN • Yazı îşlerî Müdür Yardımcısı......»..AHMET KORULSAN Habef Merkezi Müdürü YALÇIN BAYER Mizanpaj Yönetmeni , ALİ ACAR TEMSİLCİLER • •ANKARA î • İZMİR : • ADANA :........................ SERVİ8 ŞEFLERİ • YALÇIN DOĞAN HİKMET ÇETİNKAYA MEHMET MERCAN # Toplumda kayıtsizlık Toplumda özellikle bugünün gençliğinde bir yozlaşma, kayıtsızlık, ilgisizlik, bencillik aldı başını yürüyor. Bugünün gençliğinde beliren bu başkaldırıcıhğın. kopuk luğun nedenini, kuşkusuz topluma kan veren, toplumun temeline des tek olan eğitim ve öğretim düze yinde aramalıyız. Bu kuşağm insanlan ne yazıb ki, geçmişinden kopmuş, burtnüne llgisiz kalmış ve geleceğe umut bağlayamaz olmuştur. Neden suç eğitim düzeninde olmasm? Emine MÜFTÜOĞLV Istanbul Haberleri:Selahattin CÜLERDış Haberfer: Ergun BALCI . Ekonomi: Osman ULACAY Yurt Haberleri. Barbaros CENÇAK Kültür: Aydın EMEÇ Magazin: Yalçın PEKŞEN Düzeltme: Konur ERTOP Araştırma; ŞahinALPAY BUROLAR * Konur Sokak No. 24/4 Yenl»eh!r ANKARA Tel: 17 58 2517 58 66 Idare: 18 33 35 Hallt Zlya Bulvarı No: 65/3 İZMİR Tel: 25 47 09131230 Atalürk Caddesi, T.H.K Tel: 14 55019 731 BatanveYayan: CUMHURİYET Matbaaoılıkve GazetecllikT.A.Ş. Türkocağı Cad. 39/41, CağaloğluİSTANBUL P.K.: 246 Istanbul, Tel: 20 97 03 (5hat) TAKVtM ,9R K t M t9g2 İMSAK 5.32 GÜNEŞ 7.14 ÖĞLE 12.59 İKİNDİ 16.00 AKŞAM 18.23 YATSI 19.54 Işhanı Kal2/13 ADANA # İslahiye'ye ben gittim geldlm telgraf hâlâ gitmedi Yüksek okullara kayıt yaptorabihnenin koşullarından blri de, öğrend adayının askerlikle llişiğinin olmaması gerekir Bu nedenle oğlum için askerlikle ilişkisi olup olmadıgı Üsküdar Askerlik Şubesi'nce 31.8.1982 tarih ve 840 sayılı yazı ile Üsküdar PTTslnden tslahiye As kerlik Şubesi'ne normal cevaplı tel ile soruldu. Bana Üsküdar PTT si 31.8.1982 tarih ve 3438 alındı mak buzunu verdi. Ancak yanıtın gecik. mesi üzerine. işin öneminden dolayı 9.9.1982'de tslahiye'ye gittim. tslahiye Askerlik Şubesi kendilerine böyle bir tel'in gelmediğini söylediler. Aynı anda tslahiye PTT'sine uğ radım. görevliler. uzun bir araştırmadan sonra 9.9.1982 tarihine kadar kendilerine Üsküdar çıkışlı hiç bir tel gelmediğini söylediler. 13.91982'de Üsküdar PTT Mü durune uğradım. Elimdeki makbuzu göstererek tel'in tslahiye'ye u laşmadıgım söyledim. Gördüğüm karşılık lse serttl. tsranm üzerlne PTT Müdürü ilgili memuru çagırdı, memur da bana üç gün sonra gel. sonucu söy leyelim» dedi Üç gün sonra ugradun sonuç yok. Daha sonrakl gun* • Okul ve çöplük içiçe Fatih ilçesi, Nişanca Mehmet Paşa Cad. üzerinde Ahmet Rasim Ortaokulu karşısında Nişanca Hkokulu ve köşede çocuk parkı, bltişiğinde ca.mii vardır. Bu çevrede yaşayan sorumsuz kişiler, gözbebeğimiz, kıvancımız öğrencilerünizin sağlıklarım hiçe sayarak her sabah çöplerini sokağa döktüklerinden bü yük yığınlar oluşmakta ve iğrenç kokulan, görüntüleri bir yana karasinek üretmektedirler. tlgilllenn, çocuklarımızm ve çalışanlarımızm sağlıklannı tehdit eden bu durumla ivedi ilgilenmelerini bekliyor durumu bilgilerinize sunuyoruz. Ahmet Rasim Ortaokulu Türhçe Oğretmeni Ayşem YÜCEKUTLU # Hastalık ve fşten çıkarma • Hatah kitaptan ev ödevi veriliyor Ilk ve orta okullardaki «Türk çe» kitaplan konusundaki haberlnl zi ilgiyle okuduk Vatandaşlar kitap beklerken kitaplann neden piyasaya verllmediğinl öğrenebildik Bizlm de bu konuda tanık olduğumuz durum şöyl* 1 ekim 1982 günlü «Cumhuriyet»te «îşi ile bağdasmayan hastalığa yakalanan işçi bildirimsız işten atılacak» başlığı ile ANKA Ajansmın bir haberi yaymlanmıstır Bu haberde sözü edilen Vargıtay kararı 1475 sayılı yasanın 16. maddesinin (B) bendinde tşçlnin işi lle tjağdaşmayan bir hastalığa tutulduğu lakdlrde lş akdinin bildirlmslz feshedile»bileceğini ve bu takdirde kıdem tazminatına hak kazanacajtını hükme bağlıyor Bu duruma çöre. İşçi taratmdan 16. maddenın (B) fıkrasi eeregince iş akdini thbarsi7 fesheden işçive Yargıtay kararı lle tazminat ödenmesi haberinın başlığı (işj ile bagdaşmayan hastalığa yakalanan işçi bildirimsiz İşten atılacak) şeklinde olmaması lazım gelir. .... N. B. İSTANBÜL 1 Bu işe ait şartnameler Müessesemizden veya Sirkeci'deki s.'ci Vakıfhan altındaki İrtibat Büromuzdan temln edilecektir. 2 Teklifler 22.101S82 saat 16.00'ya kadar Müessesemizin Beykoz'daki Muhaberat Şefligi'ne kapalı zarfla verilecektir. 3 Müessesemlz dilediği miktarda almakta veya alıp almamakta serbesttir. SÜMERBANK DERÎ VE KUNDUR SANAYtt MÜESSESESİ (Basın: 22909) 0881 Kapalı teklif almak suretîyle 3 ton lepton bordo ve 3 ton lepton bravn veya muadilleri satınalınacaktır
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle