24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 EKÎM 1982 Cumhuriye* Ifl Banker alacakları icin özel icra dairesi kuruldu ANKARA, (UBA) ödeme güçlüğü içinde bulunan bankerlerle ilgili olarak son çıkartılan kararname gereğl, banker borçlulannın tesbit ve takip işlemlerini yürütmek amacıyla özel îcra Dal resi kuruldu. Ankara Asllye 3. Ticaretı Mahkemesi Tasflye Kurulları Başkanlığı binasının Rlriş ka tında faaliyete geçen 5. îcra Dairesi'nde, simdlye ka «lar icra takibi için iİKİli dairelere gönderilmis banker borçlularına ilişkin dosyalar geri istenerek incelemeye tabi tutuluyor. YARGIC: BU DAVA BİR DEVRIN HESABIDIR (BaştaraTı 1. Sayfada) den bunun Uzerlne, bu karardan yeni haberdar olduğunu ancak İstanbul ıo. Asliye Ceza Mahkemesi'nde de avnı suçtan yargılandığını belirtti. îzmir 8. Sulh Ceza Mahkeme ei'nin karannm Cevher Özden'e tebliğ edilmesinden sonra, yerinl alan 10. Asliye Ceza Mahkemesinin duruşma haklml HUseyin Yücel, özden'ln karşılıksız çek vermek suretivle TCK'nun 503., «inancı kütüye kullanmak. gerekçeslyle de TCK'nun 508, 510 ve 522'ye 71,74,75 I 2 No'lu maddelerine muhalefetten yargılandığını bildirdi. Daha sonra yapılan kimlik saptamasında Cevher özden, 18 Mayıs 1933'de Sürmene'de dogdugunu, babasının adının Hamdi, annesinm admın ise Hatiee olduğunu belirterek adresini Kadıkby, Ciftehavuzlar Cemll Topuzlu Cad. 58/7 olarak tammladı. Tahsilinin ortaokul mezunu lise terk düzeyinde olduğunu bellrten Cevher Özden meslegini ise. «borsa bankprliği flrmalan ve inşaat firmalan yöneticiliei» olarak tammladı. Bundan sonra söz alan Hakim Hüseyin YUcel iddianamenin veriIdiSini kaydederek, Cev her Özden'den, «Iddlanamede yer alan filllerin belirli blr dekor icinde ve gilnün sartlanna Röre mütalaa edllebitmesl fcin sreçmlşi ve lş hayatı ile IİRİIİ konularda dojhımundan yurt dışma gidiçine kadar olan sttre ile ilgili yaşantısııu ve faaliyetlerinj kapsayan soruiar soracağını» belirterek doğumundan itıt»aren yaşam öyküsünü Ö2et lemesini istedl. Kastelli, yaşamını ve yaptıp lşleri genlş blr şekilde özetledi. VE KASTELLt... 1978'de Banker Kastelli Menkul Değerler, Ticaret AS'ni kurduğunu söyleyen Cevher Özden, bu şirketin kuruluş sermayesini tam olarak hatırlayamadığını ancak 500 bin lira ile I milyon lıra dolavında olduğunu ve îirketin kanuna göre bulunması gereken difter ortaklarinın aile bireylerlnden oluştuğunu kaydetti. «Srketin imza yetkisi yahuzca bendeydi» dıye konuşan özden, bürosuau 34 odayı yanyana klralayarak genişlettiğlm söyledi ve şöyle devam ettl: «İkinci kademede sermaye srtırımına Rittik. Tam rakauum hatırlamıyonım, ama sanıyorom 25 milyona çıkarmıştık kl, bu bilgiler benlra bufcüne kadarkl tüm sirketlerimle ilgili bilgllerin detayı Doğan Menküer'den sorulabilir. Sermaye artırımı konusundald teknik ayrıntıyi da bilmiyorum. Bu da 1981 yılındakl sanıyorum »ermayemizi 500 milyona çıkarmıs tık. Bu teknik çalısmayı gerçekleştfren Prof. Sslih 9 » n W den sorulabllirj» Hakimin imza yetkisiyle ilglII sorulanna, «Büyük değerlere imzayı atardık, ama dlger >9lemler için yetkiler »ube müdürlerine aittl» dive karsıllk veren Özden, tam olarak hatırla yamamakla birllkte bu şirketlnde 400'e yakın personel çalıstıgını belirtti. Banker Kastelli'nln 14 şube ve bir temsllcillkten oluştugunu kaydeden Ozden, duruşma haklminin sorusu Uzerine Banker Kastelli AŞ'nin kurulusundan önce 1977 'de Mentas"ı kurduSunu, Mentas'ın yüzde 40 hissesinin kendisine yüzde 60'mın çalışanlar ve halka ait olduğunu söyledi. özden bu girketin sermayesinin 25 milyon lira olduğunu belirtti. Daha sonra soru Uzerine «hatırlayablldltn» şirketleri hakkında biİKi veren Cevher Özden, «Hatırlayabildigim kadanyla diJer şirketler Bimtas. Kastel tn. saat, La Maison, Kastel Turlım, Sahtur Turizm, Yantas'an olusuy«rdu» dedi. Şirketlerinin yöneticüerl özcan özkan, Ahmet Akdoğan, Ertan Ördemlr ve Yılmaz Karakoynnlu hakkında da yetkller konusunda bilgi veren Cevher özden, birara Bimtaş'ın faaliyetini durdurduklarını ve bu şirketin menkul kıyrnetlerinin büyük çogunluğunu Banker Kastelli AŞ. tarafından alındığını belirtti ve daha sonra Bim taş'ın tekrar devreye sokulduğunu kaydetti. özden şöyle devam etti: «Banker Kastelli A$, Mentas ve Bimtas şirketleri müstakil çalışıyorlardı, ancak herhanRİ bir dnrumda Banker Kastelli AŞ. bu iki şlrkete para enjekslyon ederdl. Çekleri de yetkill olanlar imza ederdi. Bu Ilişkiler iki tiiccar nrasındald mflnasebetlrr crthivdl.» BANKALARLA İLtŞKt 1980 yılının nazlran ayında ilan edilen serbest faizlerden dolayj Banker Kastelli AŞ'nin bir sıkışıkhğa düştüğünU söyleyen özden, «Bu sıkışıklığı baı.kulardan alınış oldujumuz kredllerle s:idermi?tik. Teminat olarak faiz kuponu verlyorduk» dedi. Cevher Özden, 1 Temmuz 1980 de faizlerin açıklanmasından sonra kaostan çıktıklannı belirterek, «Aldığımız kredileri ödedik» diyerek şöyle devam etti: «llişkilerlmiz ayıu yılın sonlanna cloğru önce Mentaş'tan 1981 başlarında mevduat sertifikası satın almak bicimiyle gö. rüimeye başlar. 1981'in başlarında Banker Kastelli AŞ de devreye girdl. Biz banka sektörüne mahkum olmayacaktık. Sanayiye düşük faizll kredi. hal ka tasarnıfu karşısında yiiksek faiz verecektik. Amacunız bııydu. Talep o kadar arttı ki, şirketlerden tahvil ilıraç edebilmek zordu. Çünkü ber slrketin talıvilini dışa satmak güvenirlilik açısmdan zor olduğundan materyal sıkmtısına düştük. Biz hiçblr zaman banka sektörüne hizmet etmek isteme dik. Tahvil yok, hisse senedl yok. Mecburen bankaya gidip sertifika alıyorduk. 1981 yılının ilk aynı ayında bes mllyar liraül bir mevduat sertlfikaeı sa tuı alınmıştı. Mevduat seriifika sını giiçlü gören tasarruf sahibi, daha riyade bunu talep etmeye başladı. Arkadaşun alan banka ge* nel müdürleriyle durumu tartışırken mevduat sertifikası sat mak zorunda olduklarını btlmelerl nedenlyle ve peşin para ödeme kaydıyla aldığımız mevduat sertlfikalarınuı daha avan* tajlı olması nedeniyle artık bankalarla iç lçe girdlk. Bunu yaparken güçltt flrmaların tahvillerini istiyor, hiç kaçırmıyor alıyorduk. Her geçen ay ciromuzu artırıyorduk. Bu işi taksitle yaptığunıza göre banka yet kilileriyle de karşılıklı anlaşa rak fakat tarihlerinde ödenmek üzere ve tercih ettlkleri için çek ödeyerek bu minval üzerinde yUrünmüştUr. Sattığımı» sertldkalar ciro. muzun yüzde 85'ine tekabül edi yordu, bu da yüı milyar liralık bir rakamdı. 1981 yılının kasım ayında alınan blr kararla bankalann faizli mevdual sertifikası satamayacağı ve bu mevduat sertifikalarının da bankerler eliyle pazarlanamaya cağı beyan edllmiştl. Ancak bizim mevduat sertitikası alış satışlarımız baıı bankalann aradan çıkmasuıa rağmcn birkaç banka ile devam etmişti.» 1S81 SÜNU PANİĞI 1981 sonlarında «plyasada başgösteren panik» sonucunda Aralık ayının son 5 gününde şlr ketlerine «geri ödeme» için yoğun talepıer olduğunu belirten Cevher Özden, «Bunlaruı hepsi anında, blr dakika bile bekletilmeden verilmiştir. Ancak bu esnada bankalara bir borçlanma oldu» dedı. 1982 yılında büyük bankaların aradan çıkmasından sonra küçük bankalann mevduat sertilikalarını pazarlamaya basladıklarını belirten Özden, «Ama artık şarllan bu kez ban kalar deklere etmeye başladı. Vadeler daha kısaydı ve komis yonlar yüzde 15 azaltılmıştı.» şeklınde konuşarak şunları ekledi: «Banka sektöründen kurtulmak içiu başka materyaller üretmek için çalışmaya başladıkTürk Ticaret Kanunu'nun sınırlamış oiduğu tahvil ihraç et ıne yetklsinin artırılmamnt talep edecektlk. Ancak bunlarm hepsi büyük zaman isteyen organizasyonlardı. Nitekim yılın iüi ayında teşebbüse girişmiş, ama bir netice eide edememiştlk. NeUcede banka sektörünne hizmet etmeye devam edecektik. Bankalann kendl imkân ları da daralmıştl. Bizim yan kuruluşlanmıza kredi sağlamak suretlyle aldığımız naidtlerl mevduat s ertifikasına yatırıyorduk. Çeklerlmlz 9dendlkçe hesaplarımız kapanıyor. du. Artık top oalardaydı. lşl bu şekilde organize ederek çalışmaya başladık. 18 haziran 1982 tarihine kadar hiçbir bankaya borcumuz yok.» Özden, hakiminin bir sorusu uzerine, «çeklerin karşıhğuıı alan da biliyordu, veren de biliyordu» şeklinde konuştu. Tahvil İhraç eden sanayi kuruluşlan ile ılgılı ılışküerı anlatan özden, bu kuruluşlarla bır centilmenlik anlaşmasmdan sonra tahvillerl bankalar kanalıyla pazarladikİBrını belirtti. Tahvillerln paîarlanısı sıra smüa muşterı ve şırketierin şube uzmanlan arasındaki ilışkiler konusunda da ayrıntılı bilgi veren Cevher Özden, bu ilişküerdeki bütun teknik ay. rınhları genel koordinatör Xıl> nıaji Karakoyunlu. Banker Kastelli Genel Müdürü özcan Özkan, Mentaş Genel Müdürü Ahmet Akdoğan ve Bimtaş Genel Müdürü Ertan Özdemir ile Prof. Salih Şanver'den oluşan teknik grubun hazırladığını belirtti. Ö:tden, «Kapalı kapılar arkasmda herbaııgi bir Işlem yapılmamıştır. Bis bu aşamaya gelinceye kadar 56 teftiş (teçlv dik, ül haıiran tarihine kadar Iıerhangi bir şikâyet, aksama sö'zkonusu olamaz,» dedi. Kastellı, kesin olarak hatırlamarnakla birlikte Mentaş'ın B milyon, Banker Kastelli AŞ'nin da 100 milyon lira dolayında kâr ettiğini kaydetti, şöyle devam etti: «Bizim menkul değerler dışında para kabul etmemiz münı kün değildir. Ancak (x) bankanın sertifikasının durumunu sorar ve sertifika ya da tahville ilglU gerekli pazariamayı yapardık. Makbuz verildikten sonra çıkan sertifiks ya da tah vilin numarasım tasarrut sabibine bildirirdik.» YURT DIŞ1 TEMSİLClLİĞt Cevher Özden, Banker Kastelli A.Ş.'nm yurt dışında (Federal Almanya'da) bir tenısılciligi bulunduğunu kaydederek, yurt dışında çalışan işçilere döviz mukabili hesap aç)ldığını soyledı. Hesapların bankalarda açıldıgmı belirten Özden, «Tasarruf sahibi bankanın şubesüie pârasuu yatırır, karşıllğında belge verllirdi. Türkiye'ye intikal eden para ise döviz olarak değil, Türk parası olarak gönderilirdi. Biz yurt dı şından bir kuruşluk markıu suratını bile gÖrmedik. Eylem lerimizl de Yapı ve Kredi Ban. kası ile Akbank'ın Bahçekapı şubeleri kanalıyla ytirütürdük» dedi. YURT D1ŞINA ÇIKİS yurt dısına kaçışı konusunda şunları söyledi: «Bankalar Blrligl mevduat scıüfikalarının bankerler eliyle satılamayacağı kararını almıştı. Bb karan bana bir bankanın rnUdUr yardımcıcı telefonla bUdirmlştl. Bunu öfrenınce her tarafım buz kesilmişti. Teknik kadro ile toplanıp çare ler aramaya başladık. AncaU blr sonuç alamadık. Bu baberin duyulmasından sonra, müessesemicin rnüdür muavini yanıma geldi. 'Cevher Bey ne oluyor, Şişli subesl 130, başka şube 70 milyon çeknıeye başladı. Bir panik mi var?' diye sordu. Ben de Bankalar Birliğl'nin kararını kendisine söyiedim. Sorumlu olarak paniie kapılmıştım. Hiçbir yere uğramadan doğruca evime gittim. bşi me durumu bütün avrıntılarıy la anlattım. İçinde buluııduğum psikolojik durumu aniamış olacak ki bana EÜç vertneye çalışıyordu.» Banker Kastelli bu sırada nıg kırarak ağlamaya başladı ve, «Sayın haklm İZ vıldır mücadele ettim» dediği duyuldu. Kastelli'nin ağlamasını surdurmesi uzerine Mahkeme Başkanı, «Metin olacaksmız. Hayat daima inlşli, çıkışlıdlr Insanların varlıgı glder, Insanlığı kalır» dive konustu. Cevher özden, yargıcın bu sözleri Uzerine kendini toparladı ve şöyle devam etti: «Evde eşim bana güç vermeye çalışırken 'Ben bu işi artık bırakacağun' dedim. Diişünmem için çoçuklarunın ianına gideceğiml eşiıtıe söyiedim. Eşim buna karşı çıkarak 'Gltmt sonra kaçtt derler' dedi. Ancak içinde bulunduğum psikolojik durtım eçimin bu s<tzlerinl de|h?rlendlrmcnıl engelllyordu. Aslinda yurtdışına, Kaç mak için değil, İşi birakma koşullannı değerlendirmek için çıkmıştım. Yurt dısına çıktıktan sonra hakkımda tutuklama karan çıkınca bir daha geri dönemedim.» Kastelli, kendl kuruluşları ko nusunda bilgi verirken, Mahkeme Başkanı araya girdi ve, «KlkıJdıystmz, ara verelim», de cü. Ancak Banker Kastelli sor gusuna devam edeceğini bildıre rek, şöyle konuştu: «Her seye cevap vermek tsttyorum... Aklanmak istiyorum..» HİSARBANK ÇEKLERt Duruşma yargıcı iddianamede Hisarbank'a 2 milyar liralıfc çek verildiği'nin iddia edil dığini belirtti ve bu konuda Cevher ÖKlen'den açıklama ıs tedi. özden'in bu çeklerin bankadan alınan krediler ve dolayısıyla mevduat sertifikası karşüığı verildiğinl söylemesı uzerine duruşma yargıcı. bu davanın Kastelli veya EDsarbank davası olmadığını belir terek «Bu b«sap bir devrin hesabıdır. Hukuku lauballleştlren blr devrin hesabıdır» dedi. Cevher Özden mevduat sertl flkalanmn bankerler ell ile pazarlanmasmın engenenmesin den sonra küçük bankalar ile ilişki kurduğunu belirterek Hisarbank'a verilen 2 milyar liralık çeklerin nasıl verildlği ni şu şekilde anlattı: «Banker Kastelli Menkul De gerler Tlcaret A. Ş.'nin dışında kl yan kuruluşlan Mentas, Blm taş, Kastelli inşaat gibi kuruIuşlann imkardarı ve ban iş kuruluşlannın imkanlan ile Hisarbank'tan 2 mllyar liralık bir kredlnin almması imkanı sağlandı. Hisarbank yetki Illerl ile yapılan anlaşma sonucu bu kredi ahndı. Bu kre diyl bu kuruluşlar Kastelli Menkul Değerler Ticaret A. Ş. ye aktardılar. Kastelli Menkul Değerlrr Ticaret A. Ş. dc akta nlan kredi ile Hisarbank'tan mevduat sertifikası alacak ve bunu pazarlayacaktı. Bu şekil de aunan mevduat sertifikala rınm karşüığı olarak Hisarbankuı açtıgı 2 mllyar liralık kredi için kredi açılan şirketlerden aldığı teminat yok tu. Anoak ben Hisarbank'a te minat olsun diye 29 adet 2 milyar liralık çek verdlm» Hisarbank Genel MtidUrU Ahmet Demir ile vardıkları anlaşma sonucu her is güntl sonunda Hisarbank'a 100 milyon lira ödediğini bildiren Kastelli, Hisarbank'ın 6 haziran 1382 tarihınde başlatmış oldu ğu Bankacılık Kampanyası nedenivle işlerinin aksadığmı belirtti. Ahmet Demir ile yapılan ko nuşma sonunöa Kastelii bu tarihten ıtıbaıen günde 70 mil yon lira ödemeye başladıklarmı ve bu arada Hisarbank yetki lilerinden Ahmet Kozanoğlu ile de gorüştüğünü söyledi. 4 Kozanoğlu !e bu konuda bir protokol da imzaladıklannı vur gulayan Ka^tejiı «liu 7u nıil yon liranın 50 milyon lirasım da Ortadoğu Iktlsat Ban kasıııa aldığımız başka mev dımt «ertitiknlnn lle ilgili ola rak ödedik» dedi. 14 haziran ;ıe 18 haziran 1982 tarihine kadar muntazam ödeme yaptıklarını belirten Cev her Özden tBen yurt dısına kaçmış değilim. Evvelce de anlattıtım glbi kuruluşlann içi ne dilşttiğU ünücü şartlar için de paniğe kapıldım, ctrafı duya maz hııle Eeldim. Bu nedenle b( raz dinlenip, kendimi toparlajıp tasfiye^i yapabilmek amacıyla dmlenmeye gittim. Bu gidişim de yanlış değerlendirildi» dedi. Duruşma yargıcının Cevher Özden'e hizmet nedeniyle ei" niyeti Ruistimal ettiğini bildir mesi üzerıne Kastelli, «Banker Kastelli Menkul Değerler Ticaret A. Ş. Ue Mentaş A. Ş. kera Blntas A. Ş. kuruluşlan itlbariyle menkul değerler alım ve satımını vaparlar. Bu kuruluşlar da 1978'den 1982'ye kadar zaman zaman Ticaret Bakanlı ğı ve Maliye Bakanlığı Müfet tişleri tarafından denetlenmişlerdir. Teftiş edenler bizi in celerken çalışmamın görmüş ve bunun eksik bir tarafın» ve ya hatalı bir yönünü milşahade etmemişlerdir» şeklinde konuş tu. Cevher Özden menkul değer almak isteyen tasarruf sahip lerinin istedlklerl serMflkayı veya tahvili aldığını belirtti. Daha sonra duruşma yargıcı davaya bugün saat 14.00'de de vam edıleceğinl bildirerek Cev her özden'in hazırlık Bafhasm da ifadesl olmadığını söyledi, özden'in avükatı Çetln Özek mahkemeye 15 sayfalık btr dl lekçe verdl. özek, dllekçenin içerlglnl dahft sonrakl duruşma safhasında izah edeceğini bellrtti. Mahkeme Çetın özek t«rafındau verilen dilekçenin lddla makamınca okunup incelenm» slne ve gelecek oturumda dllekçe hakkında lddla makamı. nm görüşUnll bildirmestne ka rar vererek duruşmayı bugün saat 14.00'e erteledl. Alman eyolet ÇaSışma Etakanı Türk işcilerini geri yollamada iki ülkenin de anlasması gerekir Haber Merkezi Federal Almanya Baden Wurtenberg eyaletl Çalışma Bakanı Dietmar Schler, Ulkesindeki yeni hükümetin yabancı işçller konus'inda ızleyeceği tutumun Türkiye'ye yanlış intikal etUrildiğinı söyledi. Konuk Bakan, «Geri gündermede iki ülkenin de anlaşması gerekir» dedı. Ankara'ya önceki gün gelen Schler, dün Çalışma Bakanı Turhan Esener, Türktş Genel Başkanı Şevket Yılmaz ve Türkiye îşveren Sendıkalan Konfederasyonu Genel Sekreteri Rafet lbrahimoğ< lu lle ayrı ayrı Rörüştü. Türk Iş Genel Başkam ijev ket Yümaz, Schler'in Türkiye'ye gelmesımn Türk . Alman dostluğunun bir tezahürü olduğunu bildirdi. Sch. ler de şunları söyledi: aAIman hükümetı, bütün yabancıları Içine alan tek blr yabancı polltlkası gütme kararındadır. Türkiye'ye bu konnda yanlı» ve ekslk bllgiler aktarıldı. Halk arsBinda heyecan uyandırmada çikarlan olanlann parmaklan var bıı yanlış ve ekstkllkte. Bu nedenle slzlere şim dly e kadar Izledlğimta ve bundan sonra irieyeceğiml* politfka hakkında bilgi vereceğinı. Türk işçllerinin geri gonde rilmesi konusund» alınacak kararlar iki ülkenin de üzerinde anlaşacağı bir cözflmU lçerecektlr. Size hükümetlmizin yabancılar poUtlkamnı anlatacağım. Sonra sizlertn düşünce ve eleştirilerinizi alacagım. tki ülke arasındakl uzun dostlukların devamı içln anlayış içinde karşılıklı görüşme en iyl çdzümdür.» (Baştarafı 1. Sayfada)" sektörün Uerl gelenleri, hep devletleştlrme İstiyor, lar. Hayırdır lnsallah! Blzler, oldum olası, Atfttürk'ün «devletçlllk IIkeslnl» savunuruz. Atatütk devletçlliğlnlrı Marksist uygulamalarla bir llgisl olmadığını ama liberal kapltallst sisteme de hlç benzemedlğinl yazar, dururuz. Bunları yazdığımız İçln, gecelerl, özel sektör masalarına meze tabakları glbi yerleşen sağcı ve yağcı kalemler tarafından komünistllk, Markslstllk, Lenlnistlık gibl.suçlamalarla karşılagırız. Karşılaşırız ama blr de ne görelim, özel ve güzel sektör, 24 Ocak kararlarımn meyvelerinin devşirildiği günlerde, blrdenbire hızlı devletleştirmecl olmaz mı? Hay Allah! Sizi gidi özel sektör Marksistlerl, slzi gldl hür teşebbüs komünistlerl, sizi^gldi 24 Ocak Leninistleri sizü... Bu olgudan hemen bir, sonuç çıkaralım: Demek ki, her devletleştlrme karan, komünistllk sonucu değildir. Marksist Leninlst olunmadan da devletleştlrme kararı ahnabllir.'Yok eğer, her devletçi uygulama, bizlm 24 Ocakçıların sandığı gibi, komünistliğin ta kendisi ise «Asil Çellk operasyonuna» ne ad vereceğiz? Bunlar blzim başımızın etlni yediler: Atatürk devletçillği dedlk, komünlst dedller; planlı devletçilik dedik; vay, Marksist Leninist'ler diye üzerimize saldırdılar; bu 24 Ocak kararlarmm sonu felakettir dedik; yıkıcı cereyan diye esip, savurdular. Bu bankerler batacak, sıra özel bankalara gelecek diye yırtındık; tutun, yakalaym diye ihbarlar çıkardılar... Şimdi de kehdilerl devletleştirmecl oldular. Batan özel sektöre gelsin devlet yardımı.. Batan özel bankaya, dayansın Merkez Bankası fonlan.. Çöken inşaat sektörü mü? Devlet özel müteahhitlere keseslni âçsın.. Yurt dışmda, «ödeme güçlüğü» içlndekl holdingler ml; yetişsin devlet • imdatlanna! Ne o efendini? özel ve güzel sektör öncülüğünde kalkmma yarışındayız.. sahte dışsatımlar, Merkez Bankası'ndan çekilip, bankerlere yatırılan dışsatım kredileri de cabası... Özel ve güzel sektöre, kimler bu devletleştirme flkrinl aşıhyorsa, hepsinl, hemen yakalamalı, «sosyal bir smıfın» durup dururken, «öteki sosyal sınıflar üzertnde tahakküm» kurma suçundan peşpeşe davalar açmalıdır. Markılstllğln bu kadftrı, «millt bUnjremlze» aykırıdır. Isleyen demir ışıldar, devletlestlrilen «Asll Çelik» parlar ama; bu kadarı da biraz fazla oluyor. Marksistliğin de komünistliğin de blr sımrı vardır efendlm. Elbette bir ölçüsü, bir smın vardır. özel sektör Markslstliği Anayasa'ya tastamam uygun, baskalarının bu yoldakl düsüncelerl, Ceza Yasası'na düpedüz aykırıdır. Anlaşıldı nu efendlm? GÖZLEM 1 186 idamlı Ankara (Baatenfı 1. 8»yfada) nlyle sanık yakınlanndan 300 kadarı duruşma salonuna gire» bUdi. Saat 09.00 sıralannda avukatlar ve dlnleyiciler duruş m» salonuna aluıdılar. Duruşma nın başlamaamdan önce bir gö revli, duruçma başladıgı zaman mahkeme heyetinin dlkkatinl dağıtacak biçimde fotoğraf çekilmemesi ve mahkeme heyeti salona girerken herkesln ayağa kalkması konusunda uyarıda bulundu. Saat 09.25 sıralannda mahkeme heyeti yerini aldı. 9 kişilik mahkeme neyetinde görev alan yargıç ve savcılardan 6'sı sivll hukukçulardan oluşuyordu. Yargı yerinde Başkan Tuğgeneral î a ş a r Selamoğlu, duruşma yargıcı Ekrem Çelenk (sivil), yargıç fjemsettin Bllglç (sivil), yargıç Tuncer Büyük Kaymakcı (Bivil), yargıo yüzbası Fevzi Uğur'dan, iddia makamınm ise savcılar Binbası Osman Şimşek lle sivil savcılardan Akın öncttl, Mustafa Uğur, Arlf Gflndoğdu Ourses'den oluştuğu görüldü. BAŞKAN ÜVARDl Mahkeme heyetinin yerlnl almasından sonra sanıklann yok lamasına başlandı. Bu sırada sanıklann duruşma salonunda iddianamedeld sanık sırasına göre oturtulmadıklan lzlendi. Mahkeme Başkanı Tuğgeneral Yaşar Selamoğlu, salonda şapkayla oturan dinleyicilerin şapkalanm cıkarmalannı ıstedi. Bu arada bazı sanıklann Ankara Kapalı Cezaevinde olmalan nedenl lle duruşmaya getirllmediklerl izlendi. Bu sırada Başkan SelamojJluYmn «Hanımefendl, siz orada çlklet mi çlğniyorsunuz?» diyerek bir dinleyiciyi uyardıgı duyuldu. Duruşma salonunda çok sayıda yerll ve yabancı basın mensubu da yer aldı. Bu arada F. Almanya, «Cumhuriyetçl Avukatlar Derneğune bağlı Gerda Trautmann ve 3 arkadaşının da durusmayı lzledikleri göruldU. Alman avukatlan n Türkiye'deki ceza davalannı lslemek ve bu konudakl izlenimlerinl hazırlamak üzere dernek yönetim kurulu tarafından görevlendirildikleri anlaşıldı. Sanıklann yoklaması sırasın da Hayrl Han adlı sanığın 19mi okununca dinleyici sırasında bulunan yaşh bir bayan ayağa kalkarak «oğlum Ankara' da olmadığı için ben geldlm. Bir şirketin pazarlamasında ça lışıyor. Bir hafta içerisinde ge lir» dedi. Sanıklardan Ali Çak mak'ın ismi okununca da yine dinleyiciler sırasmdan birinin ayağa kalktığı ve «buradayım» dediği izlendi. Bunun uzerine yargıç Çelenk, kayıtlardan Ali Çakmak'ın baba ve ana adıru buldu ve «Yusuf oğlu Elif'den olma Ali Çakmak mısın?» dedi. Dinleyici sırasındaki Ali Çakmak «evet» yanıtını verince sanık sırasına oturması istendi. Yine yoklama yapılırken Şahin Tortopoğln adı okununca sanık sırasındaki btr kişi, «buradayım adun Emin Tortopoğln» dedi. Yargıç Ekrem Çelenk, kayıtlan inceledik ten sonra, Emin Tr topo^'u dl ye bir sanık olmaaığını beli> terek, dinleyici sırasına geçme sini istedi. Duruşma salonunda 40 kadar dolayında savunma avukatının bulunduğu izlendi. Savunma avukatlanndari bazılayor. 'Münlr Tüfekçibaşı, Nevzat Helvacı, Adnan Pekdem, Mehmet Atlkcan, Rahmi Mavioğlu, Cavit Bozkurt, Ertan Timur, Remzi Şlrln, Savaş Köker, Mehmet Yanık, îbrahlm Acan, Ibrahim Tezan, Keşat Saün, Şükrtt GUnel, tsmall Sami Çak mak, Tahlr Tolunay, Ahmet Atak, Raif Çakır, Kâzun Bayraktar, Mebdl Bektaş, Sadettin Üçüncüoğlu, Sedat Çftkıcı, Emin Değer, Şenal Sanhan, Munarrem Uğurlu, Çetin Tekdoğan, HüsnU öndül, Hüseyin Avnl Altay, Ali CJçek, Rıfat Inal, Müfit Yanmaz, Kemal Yü cel, Mustafa öser, Ata Giritll, Bülent Uzer, AKSİNÎ SÖYLEYEN VABSA Kimlik yoklamalarının tamamlanmasından sonra duruşma yargıcı Ekrem Çelenk, «Yalnız kanun ve vlcdanımızdan emir alan bir mahkemeyiz. Aksini söyleyen varsa müf teridir. Mahkeme takdirine gir meniz menfaatınız lcabıdır. Ge ceü gündttzlü günde 1215 saat çaüşük. Kanuna dayalı muhakeme usuUerine uymazsamz sorumluluk hareketi yapana ait olur» biçiminde konuştu. Daha sonra sanıklann kimllklerinln saptanmasma başlandı. Yoklamalarm saat 10.47'de tamamlanmasından sonra duruşmaya kısa blr ara verildl. Aradan sonra sanıklann kimlik saptamasına başlandı. Klm lik saptamalan sırasmda sanıklardan Ali Akgün, mesleğinin ne olduğu sorusuna «devrimciyün» yanıtını verdi. Sanık Akgün, daha önce bir kaçakçılık davasından dört yıl hapse mahkum olduğunu söyle dl. Sanıklardan Nedlm Soylu da, mesleğı konusundakl soruyu «Devrimcl • Yol'cuyum» şelc linde yamtladı. Sanık Soylu, Adana Sikıyönetlm Komutanlığı (2) numaralı Askeri Mahkemesindekl bir dava nedeniyle ölüm cezasına çarptınldığını belirtti. Sanık Bünyamln tnan da, yl ne klmlik saptaması sırasmda mesleğinin devrimci olduğunu söyledi. Duruşmanın öğleye ka darkl aşamasında 50 dolayında sanığın kimlik saptaması yapıl dı. öğleden sonra da sanıklann kimllklerinin saptanmasma de. vam edildi. Sanıklar. saat 16.15 sıralannda duruşmaya ara verilmesinden önce duruşmaya gelirken sigaralannı yanlarında getirmelerine izin verümediğini belirterek, bu konuda mahkemenin karar almasını istediler. Ancak, duruşma yargıcı Ekrem Çelenk, mahkemenin bu konuda karar alamayacagını kaydederek, konuyu ilgili yerlere ile» teceklerini söyledi. Devrimci • Yol Davası duruşmasının pazartesi, carşamba, cuma günleri olmak üzere haftada üç gün yapüacagı öğrenildi. Bu arada, cuma eünü yapılacak Ankara TKP Davası duruşmasınm da (1) Numaralı Askeri Mahkemesi'nin büyük salonunda yapılacağı belirt.Udi. Sanıklann kimlik saptanması sırasmda duruşma yargıcı Ekrem Çelenk, «Tutukluluk sanığın mahkum olması demek değildir. Tutukiuğun ne olacağım bir Allah bilir» biçiminde konuştu. 201. sanıgm kimlik saptanmasının tamamlanmasm dan sonra duruşma saat 18.30'da bitti. Duruşmaya yann do Banker Kastelli daha sonra Güclü başladı (Baştarafı 1. Sayfada) rell de lzlediler. Durusmayı izleyenler arnsında, Özden'in avu katlanndan Metln Öcer lle Tuğran Atlı da yer aldı. Cevher Özden'in sanık sandalyesine oturtuünasından sonra, izl«yicller arasındaki ağabeyisl Enver Üzden ağlamaya başladı. Ancak koyu bır gözlük takan Enver özden'in gözyaşlannı çevresindekilerden gizlemek lstediği görüldü. Bu sırada Enver Özden'i, Cevher özden'ln büyük üvey oğlu Cemü Bahadır teselli etti. Cevher özden rnahkemeye mahkumlara glydlrilen tek tip, roavi pantalon ve bir ceketten oluşan kıyafetle geldi. Sorulara kendinden emln tavırlar içinde cevap veren Özden, yurt dışına gitmeye karar verişlni anlatırken hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlayınca, haklmin, «metin olacaksmız, Iıayat daima Ihlşli çıkışlıdır. lnsanların varlığı glder jnsanlığı kalır» şeklindekl yaklaşımı, Öz den'in kendini toparlamasını sagladı. Bu sırada üvey oğullan ile durusmayı izleyen ağabeylerinin de gözlerinin dolduğu gözlendi. 7 saaUik duruşma sırasmda, her oturuşunda pantalonunun Utüsunün bozulmaması için »sen gösteren Cevher Özden'in Mahkeme Basksaı'na nitap ederken, «efendim», «entredersiniz», «başüstüne» kelimelerini kullandığı gözlendi. Duruşma sona ererken Özden'in avukatı Çetin Özek Mah keme Heyeti'ne 15 saylalık bir dilekçe sundu. Alman bilgiye göre, Özek, dilekçesinde, «Özden'e isnad edilen fiillerin suç teşkil ettiği konusunda kuvvet11 bir belirti bulunmadığuu» kaydetti ve tutukluluk halinin devamında yarar olmadığını savundu. Dilekçede, Cevher Özden'in ödeme guçlüğünUn kendi kusuru olmadığı savunulurken, sorunun o günkü sermaye piyasasınuı yapısından kaynaklandıgı üade edildi. Mahkemenin ara karan gereğince tutuklu olarak yargılanılmasına devam edilecek olan özden'in dolandıncılıkla suçlandığı «karşüıksız çek verme» fiillnin tstanbul Bankası ve Hisarbank'a verdiği çeklerden kaynaklandığı öğrenildi. Ancak gerelc İstanbul Bankası' nın gerekse Hisarbank'ın bu çeklere «karşüıksız» damgasıişlemini ujgulamadığı, edinllen bilgiler arasmda!.. Papandreu (Baştarah 1. Sayfada) Ota yandan, Kıbrıs Rum. Yönetimi Başkanı Spiros Kipriyanu Atina'da Yuna nistan Ba$bakanı Andreas Papandreu ile görüştü, Amerika dönüşü Atina'ya uğrayan Klprlyanu, Yunan Başbakanmft Newyork'ta BM Genel Kurul toplantı sı ile Amerika'da yaptığı çeşttli toplantı ve görüşme ler hakkında bilgl verdi. DENKTAŞ Bu arada New York'ta bulunan KTFD Baskanı Ra uf Denktaş Kıbrıs Türk Cemiyetini ziyareti sırasm da yaptığı konuşmada Rum lann sürekli olarak sllahlanrnaya devam etmeleri hallnde bundan pişman ola caklarını söyledi. Kıbrıs sorunu konusunda bilgi veren Denktaç, Rum tara fınm Kıbns davasını Türk lerle ortaklık esası üzeri ne sonuçlandırmak niyetle rinden kusku duyulduğu nu bildirdi. Secmen listeleri perşembe günü askıya çıkarılıyor ANKARA (UBA) 7 kasım pazar günü yapılacak Anayasa halk oylamasında esas alınacak seçmen listeleri 31 ekim perşembe gtinU son itirazlar için askıya çıkanlacak. Iisteler 25 ekim pazartesi gününe kadar asJnda kalacak ve yurttaşlar bu sttre içersinde tlçe Seçlm kurullanna itiraz edebilecek ler. Seçmenlertn nangl sandıkta oy kullanacağını gösteren bilgi ösleri de özel görevlilerce ev ev dağıtılacak. Bilgi fişlerl oylama sırasmda klmlik yerine geçmeyecek. Yurttaslar 7 fcasım günü klmliklertal göstererek oylanru kullanabüecekler. İki trafik kazasında iki kişi öldü İstanbul Haber Seıriıl Beşikta» ve Bakırköy Semt lerinde önceki gün meydana gelen trafik kazalannda iki kişi öldü, bir Mşi de yaralan dı. Folls, Beşikta» Barbaros Bulvarmda meydana gelen ka eada 34 TH 254 plakalı otomobil'in çarptığı Yasemin özkan adındaki 5 yaşlarmdaki çocuğun hayatım kaybettiğini annesi Etmas Özkan'ın ağır şekilde yaralandığını bildirdi. Bakırköy Sitesi yakınlarında ki ikinci trafik kazasında da plakası belirlenemeyen bir oto mobilin çarptığı Ali Eratik (65) adlı kişinin öldüğü öğrenlldl. ANKARA (ANKA) îmar Iskan Bakanlığı tarafm dan düzenlenen II İmar MUdürleri ve Belediye îmar yet kilileri eğitim çalışmalan Ankara'da başladı. Kurslar 50'şer kişilik gruplar halinde yapılacak ve 56 kez yinelenecek Topıantıyı bir konuşmayla açan İmar ve tskân Bakanı Ahmet Samsunlu, taşra teşkilatmın yalnız bırakılmayacağını ve bu amaçla taşraya atamalann başlatıldığını belirterek, bazı teknik elemanlann taşraya gitmek tstemediklerinl, ancak bu ıstemln kendilerlne bağlı olmadığını ve taşraya tayinlerin başlatıldı ğını kaydetti. Sarnsunlu, konuşmasında taşrayı desteklemek için yapüacak olan tayintere uymayanlann yerine genç, dinamik, taydalı elemanlartn alınabileceğini belirterek konuşmasını şöyle sürriürdü: «Hakkari IHnde tl tmar Mttdürlilğu 2 yıllık meslek yflkseb okulu mezunu tarafından tdare edilmektedir. Buna karşm tstanbul'da 300' e yakın mühendis vardır. Bu adaletsiz dağıhma son vereceğiz ve taşr a kesüülk<e terkedilraeyecektlr.» Samsunlu: Tasraya tayinleri baslattık Şeker $irketi davasına devam edildi Bankanız kânnı sizinle pa^laşıyor ıraı? ANKARA, (Cumhutiyet Büro8u) «1980 yılmda gereksiz yere seker^Khal ederek hazlueyi zaram' soktukları» iddlasıyla Türkiye Şeker Fabrikalan Genel MUdUrU Aydın Arat ve 18 arkadaşının yarRüanmalarına devam edildi. Ankara 1. Asliye Ceza Mahkemesinde dün yapılan duruşmada bilirkişl raporunun Belmediği görüldü. Duruşma Inceleme ye gönderllen dosya ile İlgili bilirkişi lnceleme raporunun gennemesi nedeniyle ilerl bir güne ertelendl. ÎNGİLİZCE dersleri verilir. Tel: 47 78 49 ULUS1ARARASI • Fatih Askerlik Subesinden aldığım sağlık fişimi kaybettim. Hükümsüzdür. MUKAT ŞAHAK nmn isimleri şöyle sıralanı .vam edilecek. m
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle