18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet 12 19 EKİM 1982 SUNUS: Türkiye Barolar Birliğt. 23 eylülde Danıama Meclisi'nden geçen 1982 Anayasa tasansına ilishin görüs ve eleştirilerini derleyip duyurmah omocıyto 23 ehim tarihlerinde Ankara'da olağanüstü genel kurul topladı. Barolar Birliği Olağanüstü Genel Kurulu. Anayasa hahkındaki görüşlerini açıklamayı «yurtseverliğinin ve görev bilincinin kaçınılmaz bir sonucu olarak» zarunlu gördüğünü bildirdi. Birlik, bu zorunluluğu özellikle taslağm dayandığı «devlet felsefesinin tutarsızlıgını» belirtmek açısından duyduğunu dile getirdt. Olağanüstü Cenel Kurul'un göruş ve eleştirilerini sunuyoruz. IH Tasarı, özgürlükçü hukuk devleti modelindentamamen uzaklasmıstır £ Tasarıda özgurlükler, bir ölçüde tahammül edilebilen, aslında gereksiz kurumlar gibi ele alınmış ve sadece iktidarm iznine bağlı hale getirilmiştir. 0 Yurttaşların siyasal faaliyeti beş yılda bir oy kullanmaya indirgenmiş, siyasetle sürekli olarak uğraşma yetkisi kimi cevrelerin tekeline bırakılmıştır. cak halkm özgür iradesiyle yürütülür. Bu iradeden kaynaklanmayan hıçbir otorite söz konusu olamaz. Halk adına devleti yönetecek temsilcilenn yetki alanlarmm ayrılması ve hıç değilse parlamenter demokrasilerde yasa yapan ve adalet dağıtan guçlere özel bir ağırlık tamnması gereği, tartışılmaz bir gerçektir. Tasarıda, değil anayasada, yasalarda hatta tüzüklerde bulunması gereken duzenlemelere yer verilmiştir. Bir yönetmelık veya genelgede yer alacak konuların, anayasa maddesi olarak getirilmesi, hukuk tekniği bilgısizliğınden, yasal sistem karmaşıklığından kaynaklanmamaktadır. Geniş ayrıntılara gırmiş olmanın esas amacı, geîecekte oluşacak milli iradeyi smırlamak ve siyasal iktidarlann elini kolunu bağlamaktır. Tasarı yüzyıllardır uygar dünyaca benimsenmiş bir rok ozgurlüğu çok aşın biçimde sınırlamış, hatta kimı ozgurlükleri büyuk kitleler için ortadan kaldırmıştır. Boylesine kısıtlı özgurluklerin tahribedilmemesinin güvencesi olan «oze dokunmama kuralmı da tanımadığı gibi, özgurluklerin ve dokunulmazhklann son güvencesi olan yargının bağımsızlığını yargıç güvencesini de yok ederek, özgürlukçu hukuk devleti modelinden Uemelinden) açıkca uzaklasmıstır. Sosyal devlet ve sosyal haklar ise, çeşitli somut hükumlerin getirdiği sınırlamalar ve yasaklamalarla yalnız kâğıt üstündeki birer kavram düzeyine düşürülmuştür. Özgürlükçü demokratik devlet ve dünya anlayışının bir toplumda gerçekleşebilmesinin ve kişinin her alandaki çıkarlarmın sağlanabilmesinin mantıksal koşulu, kuşkusuz halkin kendi kendisinl yönetmesi. yanl «Egemenliğin Ulusta olması»dır. Halk egemenliğinin gerçek yaşama yansımasının, kaçınılmaz gereği de. kışınm devlet yonetımine görüşlerini ve iradesıni belirterek surekli biçimde katılması ile olur. Yoksa, seçımlerden seçimlere oy verme durumunda bırakılan vatandaşın gerçek anlamı ile egemenlığin sahıbi olduğu asla iddia edılemez. Tasarı halkin temsilcilerinin yönetim alanmdaki yetkılerini Ataturk'un de ilân ettığı «egemenlık kayıtsız şartsız ulusundur* ilkesıne ters duşecek biçimde kısıtlanmış, doğrudan doğruya halkin seçmedıği organları çok daha ustun yetkılerle donatarak ulusal egemenlık ılkesinı zedeiemiştır. Anayasa'nın ancak dortte uç oyla değıştirilebileceginin öngorulmesi ise çoğunluğun vesayet altına alınmasının bir başka ornegıdir. Ayrıca kışınm uyesı olduğu örgutlerin, siyasal nıtelıkteki davranışlarına çeşitli yasaklamalar getırilerek yurttaşların her turlu siyasal faahyetleri beş yılda bir oy kullanma işlemine indirgenmiş; siyasetle sürekli olarak uğraşma yetkisi ancak ,ki aıı çevrelerin tekeline bırakılmıştır. Ataturk'un yalnız çağdaş uygarlık doğrultusunda hızh atılımlar gerçekleştirmek içın değil, aynı zamanda demokrasınin on koşulu saydığı için bağlandığı «lâıklik ılkesı»nden sapılmıştır. Boylece «hur düşunceli» kuşaklar yaratma amacı terkedilmış Ataturk devrimlerlne karşıt oluşumların tohumlan atılmıştır. Yine tasarıda erkler ayrılığında ağırlık, Atatürk'ün de benimsediği görüşe aykın olarak halk temsilcilerinden kurulu Meclis'ten aluııp halk tarafından seçilmeyen Yurutmenin başına verilmek suretiyle 1921 Anayasası'nın da gerislnde kalan dönemlere yönelinmiştirv Hele devlet yönetiminde en geniş yetkilerle donatılan bir kişiyi halk, ya da halkin temsılcilerınce seçilmeden, varsayımsal bir tercihle 7 yıl ıçm devletm başına getirmek gibi garip çözümlere yer verılmesi, bu Tasarı'mn hem «seçim» kavramının hem de demokrasınin vazgeçilmez öğesi olan siyasal partıleri ne kadar onemsız saydığuıın en açık göstergesidir. O TEMEL HAK VE ÖZGÛRLÜKLER Genel Kurulumuz, Temel Hak ve özgurlükler bakımmdan, Danışma Meclisi'nce kabul edilen Anayasa Tasansı'nı kaygı verici bulmaktadır. Çunkü, demokrasi kışi hak ve ozgurlükleri ile siyasal iktidar dengesinî doğru kurabilen bir düzendir. Boyle bir duzende «İnsanm, insan olarak t&şıdığı değer» onemle ele alınır ve anayasal güvencelere bağlanır. Demokrasilerde, Anayasalar ozgurlükleri vermez; sadece belirtmek ve belirlemekle yetinir. Kışmin temel haklarıyla toplumun ortak çıkarlarını dengede tutabılmek demokrasınin gorevidır Bir Anayasa bu ttengeyı kurarken onem sırasına o^en göstenr. Yani çok onem verılmesi gereken bir degen ıkıncı derecede onem verılmesı gereken bir degere feda edemiyecektir. Kısacası, demokrasiler ozgurlükleri kısmada böyle bır «binırı» kabul ederler. Eğer kısma sımrlı tutulmaz, değerier arasında doğru bır denge kurulmazsa, temel hak ve özgurluklerin anayasada yer almış olmasınin önemi kalmaz. Çunku bu durumda ozgürluklerı kuüanabılmek, siyasal iktidarm insafına bırakılmıs sayılır. Hak ve ozgurlükleri siyp.sal iktidarm takdirıne bırakmak ise demokrasi ile bağdaşmaz. Aynca, Anayasal özgurlükler, bunlara sağlanan yahut sağlanmayan guvencelerle ve Anayasa'da yer alan dığer kurum ve kurallarla bırlikte, bır anlam taşır. Tasanda, Türkiye'nin de ımzaladığı uluslararası belgeler olan Birleşmış Mılletler tnsan Hakları Evrensel Bildırgesi Avrupa însan Hakları Sozleşmpsi ve Helsınki Sonuç Belgesı'nde belırlenen temel hak ve ozgurluklere yer verilmiş gözukulmektedir. Ancak, bu hak ve özgurlükler için böyle sınırlamalar getirilmiştir ki. hak ve özgürlüğün özü ortadan kaldınlmıştır. Üstelik bu sınırlama ve hatta durdurma yetkileri siyasal iktiuann ısteğine bırakılmıştır. Oysa. bir ülkedeki rejimin niteliği, o ülke Anayasası'nın kendi rejimıne koyduğu addan değil, Anayasa ile getirilen düzenlemeden çıkarılır. Reiimi belirleyen öğelerin başında, kişi ile devlet ilişkilerinin çözüm şekli gelir. * .. 1% ANA İLKELER însanoğlunun yüzyıllar boyu verdiği mücadeleler sonucunda ulaştığı göruş; onurlu bir varhk olan insanm, devletin bile el uzatamıyacağı bazı özgurlükler ve dokunulmazhklann sağladığı bir toplum yaşamında mutlu olabileceği, devletin varlık nedeninin de kişinin özgürlük ve guvenliğinden geçen mutluluğunu sağlamaktan ibaret olduğu yolundadır. Bu düşünce; çağımızda ister Doğal Hukuk înancına, isterse sadece gerçekçi ve deneyimci bir yaklaşıma dayandırılsın tüm uygar dünyanın benimsediği ortak birinançtır. Bugöruşten hareket etmeyen kişiyi amaçdeğil, araç, devleti ise amaç sayan «devlet felsefesi» ve ona dayanan bir anayasal düzen yönetimin etiketi ne olursa olsun, isterse demokrasi olsun topluma sadece açık ya da kapah dikta rejimi getirir. Tasanda ise. kişinin amaç oluşu ve özgürlüklerinin onun mutluluğunun vazgeçilmez koşulunu oluşturduğu gerçeği benimsenmemiş, özgurlükler bir ölçüde tahammül edilebilen aslmda gereksiz kurumlar gibi ele alınmış ve sadece iktidarm iznine bağlı hale getıriimiştir. Çağdaş çoğulcu demokraside, kişiye güvenlik sağlamanın yanında, onun özgürlüklerinin güvencesi olan Hukuk Devleti (Hukuka bağlı devlet) anlayışı, rejimin vazgeçilmez bir ögesi, sosyal devlet anlayışınm gerektirdiği. kişiye asgarı gönençi (refahı) ve çahşma olanağını garanti eden haklar ve kurumlar da, hem ozgürlüklerin hem de güvenliğin doğal uzantısı sayılmıştır. Güvenlik, özgürlük ve gönenç, birbirinden ayrılmaz bir üçgendir. Hukuk Devleti ilke ve kurumlarmın bu üçgeni guvenceye bağladığı çoğulcu çağdaş demokraside. yonetim, an SURECEK Ispanyol halkı seçimlere darbe girisiminin gölgesinde giriyor Nilgün CERRAHOĞLU MADRİD Son komplonun adını «Cervantes Operasyonu» koymuşlardı. Hanı olayın kahramaniarı da ünlü yazarm Oon Kişot'unu hatırlatmıyor değü. Ispanya'nın «yeni darbecileri» bu sefer Madrıd üzerine yü rüyüp şehri izole etmek, önemARALABl AÇIK FKÖ lideri Arafat ile Suriye Devlet Başkanı Hafız Esad'm arali bakanlıkları, haberleşme arag suua çok bozuk oldugn bildlrlliyor. tki liderin çok kez blraraya gelnüş olmaları da lannı ve en önemllsl de Kral'*'s aradaki buzlan erltemedi. , sa ın sarayını ele ^eçirmek peşuv deydiler. Madnd'in ele geçirUmesiyle îspanya'non gerisınin de askert ayaklanmaya katılacağı duşunulmuştü. İspanyol ordusunun kaçta kaçı darbe taraftan? Bu sorunun cevabı tam olarak bılmtaşıyan Filistin ulusal Konsey raretll günlerinde, 11 haziran' miyor. Orduda yüksek rütbeli Dıs Haberler Servtsl Suaskerlerin sayısı 40 bini buluriye, artık açık açık Yaser Ara toplantısının Tunus'ta yapüma da Suriye'nin ateşkesi kabul yor. tstatistikler ise bu grusma çauşüıyor. edip FKÖ kuvvetlerini îsrail fat'a karşı tavır alıyor. Bir sü FKÖ lideri Arafafın Suriye Önunde yalnız bırakmasıyla i bun yuzde 5'inin «demokratik reden beri siyasl gözlemcilerin dikkatlerini çekmekte olan bu rejimine olumsuz tavrı Ordün' yice derinleşti. Nitekim, FKÖ rejime kesinlikle» karsı oldugellşme, geçtiğimiz hafta Suri de bir Filistin Kurtuluş Ordu lideri Yaser Arafat, Batı Bey ğunu ortaya koyuyor. Fakat bu ye Enformasyon Bakanı ve hü s( birliği önunde yaptığı bir rufu terkettiğinde önce Ati arada «kararsızlaru» sayısı bır kümet sözcüsU Abmet tsken konuşmada daha da açığa çık na'ya daha sonra Tunus'a gi türlü tam olarak belirlenemider Ahmet'in buyuk yankılar tı. Arafat, burada, şöyl e ko derek yani Şatn'a gitmeyerek yor ve bu kesimin oldukça büuyandıran bir açıklamasıyla nuştu: «Bazı ulkeler tıpkı Ukin Hafız Esad'a karşı tavrını bel yük bir grup oluşturduğu tahmin ediliyor. de olduğu gibi, iMnci Fez Do U etU. belirgınleşti. Son olaya adı kansan asker International Herald Tribu ruğunu da engellemeye çalıştıSuriy» FKÖ aynuğının açıne gazetesinln bu konudaM ha lar. Ama basaramadılar ve ğa vurulduğu Ahmet Îskender sayısmı, bu çevrelere yakm berinde Suriye Enformasyon Fez'de birlesik bir Arap tavn Ahmet'in basın toplantısında olanlar 100 olarak veriyor. SiBakanı Ahmet îskender Ah sağlandı.ı yaptığı önemli açıklamalar In vil kaynaklar ise isimlerin en Biluıdiği gibi, geçen yüki ilk ternational Herald Tribune ta az 300 civannda olduğundan met Suriye'nin Ortadoğu posöz ediyor. Oysa simdiye kalitikasına Uişkin geniş bilgiler Fez Dorugu, Suriye'nin engelle rafından şöyle sıralandı: verdiği basın toplantısında mesi nedeniyle dagılmıştı. * Suriye, Fez doruğunda ka dar tutuklananlann savısı ise FKÖ Uderi Yaser Arafat'ı suç £ Güvensizlik bul edilen plânın Arap ülkele 3. Isin aritmetiğine pek akıl lamaktan kaçuımadı. Hafız Erinin tsrail'l bir devlet olarak erdirmek mümkün olmuyor. Arafat İle Suriyeliler arasın sonuçta tanıma hükmünü getir KesinUkle bdlinen bir konu, bu sad'm görüşlerini yansıttığını hissettirerek konuşan Ahmet daki güvensizlik LUbnan'da dlğinln farkındadır ve kararın seferki darbe teşebbüsünün alt düzeydeki subaylar ve yarbayîskender, Arafafın Kral Hüse 1975 • 76 yıllarındaki ıç savaşa bu bölümünü onayhyor. yln U e FKO adına görüşeme dek uzamyor. Suriye, bu sa Suriye, hava savunma sls lar tarafından planlandıgı. vaşta FKO ve Lübnanlı mütte yeceğini söyledi, iiklerine karşı Hristiyan Falan teminin Amerikan yapısı tsraSuriye hükümet sözcUsU, Jistleri desteklemişti. Suriye 11 uçaklan ve füzesavarlara o % Yine Del Bosch «Blz, hiç kimsenln tek başına desteğindeki Hristiyan milisler ranla modasının geçmiş olduile Tejero Filisttn sorunu üzerlnde konuş Tel Zaatar katliamını gerçek ğunu kabul ediyor. SovyeUer Son olayın ilham kaynağı İse, nıa Uakkınm bulunmadığını sa lestlrmişlerdi. Birliği şimdl Suriye'nin yas ay vunuyoruz» diyerek Arafafın lannda Lübnan'datd savasta yi 23 şubat 1981 darbe KirişimiTaraflar arasındaki güvensizFllistin davası Uzerindekı otori lik, Israil'in Beyrut'ta başlattirdiği uçaklan v« tanklan ye nin arkasındaki «beyin» (eskl) generai Milans del Bosch ve tesine de meydan okudu. Ga tığı LUbnan saldınsmın en ha nillyor. (eski) yarbay Tejero. Bu arazetecilerin kendisine Hafız Eda Cervantes'in Don Kisof u sad Ue Arafat arasındaki ilişki kadar meşhur olan bu iki «kalerin kötü olduğu yolundakl rakter», 30 yü hapis cezası yehaberlerin doğru olup olmadığını sormalan üzerine, Abmet melerine rağmen, mahkumiyetIsk«nder, «FKÖ Yürütme Knlerini son derecede «rabat» rulu Ue Uişkilerlmizi esas alısartlar altında sUrduruyorlardı. yorıız, Aratat'la değil» karşılığı İspanya'nın lüks mobilya manı verdl. Ahmet îskender Ahğazası ArteEspana «bücreleri» met, devamla, «Yaser Arafat döşemiş, emirlerine birer teleFKÖ Yürütme Kuruhı*nun bas fon verilmiş, aktüaliteyi yatonkanıdır ama ondan yetki alma dan izleyebılmeleri icin de odadıkça onun adına konuşamaz. lanna renkli televizvonlar konHiç kimsenin bir konsansüse muştu. Tejero'nun gündeortala dayanmadan Fllistin sorumı üma 30 z^yaretçi kabul ettığı, zerinde konuşmaya ve davranİspanyol basınında bir yıldan maya lıakkı yoktur» dedi. beri konu ediliyordu. Iş buraSuriye Enformasyon Bakanı' da da kalmıyor, hayranlann, nın bu sözleri, Hafız Esad rebu iki eski askere zaman zajlminin FKÖ yürütme Kurulu man deniz mahsulleri. şampanüyelerinin bir kısmını denetleyalar gönderdiklerl de başkentdiği ya da desteklediği, Arafat' te dolaşan söylentiler arasına karşı muhalefet yaratmak isdaydı. Kendilerine böyle bır tediği ya da muhaliflerl destek «ambiyans» temin edilince, dar lediği biçiminde yorumlandl. be taraftan olan subaylarla ilişkl kuran Bosch ve Tejero, & FKÖ'nün tavrı anlaşüan ikinci bir komplo FKÖ SözcUsU Mahmnt Labaplanlamalarında bit mahsur < 'di, Ahmet îskender'in sözleri madığı hissine kapıldılar. Nite' üzerine bir tepki göstermekten kun son ele geçirilen bilgiler kaçındı. Bununla birlikte, Arabu kanıyı destekliyor. Bu bilgifat ile Hafız Esad arasında be lere göre 27 ekim icin hazırlalirgin bir çatlak bulunup bunan olaym, 23 şubat 1981 darbe iunmadığı yolundaki bir soruteşebbüsünün devamı olduğu, yu «Blrçoh kişiyle sorunlananlaşüdı. mız var» diyerek, lma yoluyla «evetı biçimde yanıtlamış ol# Olay nasıl du. PKÖ Uderi İle Suriye arasmortaya çıktı daki ayrüık FKÖ yetkilllerinin Olay nasıl ortaya çıkti? ÜM\ Filisbn Parlamentosu sayılan rlnden bir hafta gecmesine FilisUn Dlusal Konseyi toplanrağmen bu konu tamamen aybsının Şam'da toplanmaman dınlığa kavuşmu* değil. Tutukiçin gttsterdtkleri çabalarla da lanan Uç subayın bir sUredlr dikkati çekiyor. Filistin Ulusal takip edlldiği biliniyor. Bir Konsey toplantılan bugüne dek versiyuna göre sskerl stzll poŞam'da yapüırdı. PKÖ'nUn ge1İ8 komployu haztrlayan askerlecekteki politikasımn belirlenlerin faanka kasalannoa duran mesi bakımından büyük önem ) «Cervantes Operasyonu» adı verilen darbe girişimi ortaya çıkarılana dek 28 ekimde yapılacak seçimleri Sosyalistlerin kazanması bekleniyordu. Şimdi, işler karıştı. ) Politik yaşamda hissedilen ordunun ağırlığı karşısında İspanyollar iki soru üzerinde düşünmek zorunda: İspanya sosyalist bir hükümetle yönetilmeye hazır mı? İspanyol ordusu .sosyalist yönetimi kabul e d e r o u ? gizli dökUmanlara el koyuyor. Diğer bir versiyona KÖre ise bir askeri ajanm tutuklanan askerlerden birini Milans del Bosch'un bulunduğu hapishanenin dışında, içerde ücisi görüşmeye devam ederken, 4 saat beklediği anlaşılıyor. Çıkışta görüşmeyi yapan (varbayın) araba bagajına «üç telel'on rehberi kalınhğında» belüeler koyması, ajamn dikkatini çekiyor. Sözkonusu yarbay dökümanlanyla birlikte derhal hükümet merkezine götürülüyor. Başbakan Calvo Sotelo, Milli Savunma Bakanı ve Kuvvet Komutanlanvla birlikte belgelerî mceleyince olaym ciddiligi ortaya çıkıvor. Bunun üzerine ilk etap ta 3 subay tutuklanıyor. Milans del Bosch, Madrid'dekl «hücresinden» aunarak Endülüs'e Rönderilirken, Tefero da helikopterlerle Cartegena'ya gönderiliyor. Bu arada ülkede panik yaratmamak icin Kral ve ileri gelen hUkUmet erkanmın progranunda bir değişikUk yapılmıyor. Olayın hemen arkasından Sa vunma Bakanı Oliart durumun kontrol altına almdığını bıldınyor. Hafta ıçinde ıse, ülkede günlük yaşam normal seyrinı takıp ediyor. Yapılan kapsamh hazırhklardan, bu kez rıskin 23 şubat 198ı gırl şımine nazaran çok daha bü yuk olduğu anlaşılıyor. Içişlerı Bakanı Roson'un yaptıgı son açıklatnalara göre bu se fer olaym arkasında sivil güçlerin desteğinın olduğu ele ge çırilen dosyalardan kesinlikle oğrenilmış bulunuyor. Söz konusu sivil güçler arasında İspanyol faşistlerinin Uderı Blas pınar'm ve Giron gibi zengin, bazı eski Frankocu bakanlarm adı geçiyor. Bu arada ele geçirilen bir fotoğraf, İspanyol Faşist Partl (Fuerza Nueva) lideri Blas Pınar'ı, tu tuklanan yarbayla birlikte Suriye, Yaser Arafat ın FKÖ liderliğine meydan okuyor 1 Madrid havaalanında ttalyan Faşıst Partısi lideri Giorgio Al mirante'yi karşılamaya geldıs leri anda belgeliyor. Kamuoyu şundı soruşturma nın tutuklanan üç subay düzeyinde kalmamasım, olayuı tamamen aydmlatılmasmı istıyor. Resmi kaynaklarm sürekli olarak yıneledikleri husus, İspanyol ordusunun büyük bir kısmının Kral'a ve De mokratik Anayasa'ya sahip ol duğu. Tabü bu açıklamalar, sık sık ortaya çıkan îspanyol «dar becl»lerinin varlıgını yadsıma ya yetmiyor. Cervantes Operasyonunun gizli askeri polis tarafından ortaya çıkanlmış olması. ba zı kesimlerce askerlerin çoğunluğunun demokrasiye olan bağlılıklarının bır delili olarak gösteriliyor. Ispanya'da 1977'den bu yana kücuklü büyüklü 7 askeri darbe girisiminin ortaya çıkartıldığı duşünülecek olursa, boylesine iyimser yorumlarda bulunmak pek kolay olmuyor. rariarda «asker ne d e » düşüncesmin politikaya hakim ol duğu görülüyor. Kamuoyu, politik yaşamda hissedilen ordunun bu a^ırlı ğmı, darbe girişimlerinı artık neredeyse umursamazlığr ya kın bir sakinlikle karşüjyor. Son olayda da görüldUp gibi, parti liderieri bile orduyla kar şı karşıya gelen bir tutum 1çinde Dulmak istemiyorlar ken dilerini. Fazla tepki göstermekten çekiniyorlar. Bu da İspanya da, şimdiye kadar Fe lipe Gonzalez'in yaptığı gibi, son derece hoşgörülü ve ılımlı bir muhalefet polltikası izlen mesine yol açıyor. Şimdiye kadar sürprizsla ge çen seçım kampanyası ise, bıraz karışmış durumda. «Darbe» hikâyesı ortaya atılan3 kadar seçimleri Sosyalistlerin kazanacağı ve böy lelikle îspanyol tarihinde yeni bir sayfa açılması bekleniyordu. Kamuoyu yoklamalannın verdiği sonuçlar, siyasi parti liderlerinin beklentUeri hep bu yoldaydı. Oysa ekim başında patlak veren olaylar çeşitli yorumlara yol açmaya başladı. 28 ekune kadar ömerinde olan zaman süresince, İspanyollar ortaya çıkan iki soru üzerinde iyice düşunmek zorunda: İspanya sosyalist bir hükümetle idare edilmeye hazır mı?.. İspanyol ordusu sosvalist bir tdareyi ka bul etmek arzusunda mı?» & İşler karıştı 0 îspanya'mn beş yıllık genç demokratik yaşammda «ordu» politik yaşamın önemli bir un suru olmaya devam ediyor. 40 yıllık Franko rejünl boyunca Ulkeye hükmeden ordu, birden bire anayasanın illanı ile (1978) damokrat olmak zorunda kalmayı pek hazmedemiyor. Daha da önemlisi Franco dönemi nin subaylan hâla işbaşuıda devam ediyor. Belli başlı ka Ordunun ağırlığı Kafaoğlu: Kıdem tazminatının asgari ücretle ilişkisi kesilecek Maliye Bakanı yüzde 6,5 kalkınma hızuıın işsizliği ortadan kaldıracağını söyledi. ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Maliye Bakanı Adnan Başer Kafaoğlu, Bütçe Plan Komisyonu'nda üyelerin yonelttikleri çeşitli sorulan yanıtladı. Kıdem tazminatınm asgari Ucretle bağımlılığının sa bıt tutulmaması ilkesınm benımsendiğini belirten Kafaoğlu, «katsayı arttıkça kıdem tazminatma dortte bir oranuv olsaydı, fist derecelerdeki meda yansıtılacak. Katsayı 62 o murlar daha fazla ücret, alt lunca memur emekli ikramiye derecelerdeki memurlar daha si ile işçl kıdem tazminatlan duşük ücret alacaklardı. Emek birleşecektir» dedi. h ikramiyeleri de katsayı ile Oğrenıldığine göre, Maliye artmaktadır. Bu nedenle arttıBakanı Adnan Başer Kafaoğ rılması düşüpülmüyor. Memur lu, bütçenin tümu üzerındeki emekli gösterge rakamlannda gorüşmelerin tamamlanmasın bır değişiklik olacaktır, yüz dan sonra üyelerin yönelttik. de 20 net artışı sağlamak için. leri 70 kadar sorunun büyük Işçi emekli ücretlerinde de bölümüne yanıt verdi. Bakan yuzde 20 net artış sağlanabazı sorulara yazılı yanıt vereceğini belırtirken, bazüarını UYÜ9I SAGLAYAMAYAN da karşılıksız bıraktı. 1ŞLETMELER Bütçe politikasımn istihdama Folitika esasları değiştirüme etkisıne ılışkın bır soruyu şöy den sürdürulecektir. Ancak le yanıtladı: programa uyum sağlayatna«Her yü 1 müyon işsidn iş yan işletmeier sorunu vardır. sizler ordusuna katıldığı söy Bazı büyük işletmelerin uyum leııiyor. Halbuki 500 bin yeni suzluğu söz konusu olmuştur. iş isteyen söz konusu. 1983 yı Bu buyük işletmeier 1979'da lında bunlardan :.()(( binine içer kuruluşlarını tamamlayarak ta de iş bulunabilecek. 1U0170 bin aliyete geçmiş işletmelerdir. kadarı dış ülkelere gidecek. Bu Kur farklan ve yüksek faiz durumda 1983de 130 bin işsiz nedeniyle ödeme güçluğüyle olacağı düşünülebilir. Yüzde karşılaşmışlardır. Daha önce «,5'luk kallanma hızı sağlaıı Imrultnuş olanlar sıkıntıyı ko dığı takdirde işsizlik sorunu lay atlatmışlardır. özellikle kesin çözume bağlanır. Ancak sermaye pıyasası kuruluşlan u şu anda yüzde 4,8'in üzerinde yumda güçlük çekmişlerdir.» bir kalkınma hiMym ulaşmaya Bankerler konusundakı soru imkan yok. Enflasyon gözönü ya Kafaoğlu «bız sertifika ve ne alınırsa..j» tahville para a) an bankerlerin Ekim 1982 îtibariyle devietın durumuna müdahale ettik. Ön293 milyar borcu olduğunu a lemler aldık. Diğerlerinta ne çıklayan Kafaoğlu, müteahhıt kadar para top'adıklanru tas alacaklılannm 51,5, işçi alacak fiye kurullan beliıliyor. Bu be lıların 2;6 üreticl alacaklıların liriendıkten sonra soruna çöda 11,6 milyar lira olduğunu züm getirilecek. Mevduat ser bildirdi. Vergi konusunda da tifikasmda halka borçlanan «Emlak Vergısrain yeni düzen bankadır. Bunlan saptamak lenme biçimıyle itirazsız kabvJ kolaydır. Piyasa bankerine edilmesi durumunun olduğu*» borçlu bizatihi bankerin ken söylendi. Bu konuda Damştay' disidir. Bunu saptamak vakit a gidilebilecektİD) diyen Kafa alıyor. » oğlu, katsayısınm neden 34 ol Konut açığmdan çok konut dnttu «orusunu şbyle yanıt yetersizliği olduğuna dikkati ladı: çeken Maliye Bakanı, Türki«Katsayı yüzde 20 net zam ye'de hiç kimsenin çadırlarda gstirmekteâir. ESer katsayı 38 . yasamadıguıı söyledi. gençBgi ne diyor Yüksek öğrenim gençliği ne diyor? • Ferhat Arıkan (Yıldız Uni. Işık Elektrik Bölümü: • Yök'ün aldığı kararlar hukuk ve adalet kavramlarını hıçe sayıyor. Az kaldı, belki de dünyada ılk kez, haziranda sınıf geçen öğrenci iki ay sonra sınıfta kalacaktı. Okula girdiğimizde bize okulun. yonetmeliğiru anlatıp bu kurallara göre okuyacaksuna denmişti, sonra YÖK bizi bu kurallara göre okudufumuz için cezalandırmaya kalktı. • AU Şahin (1Ü Hukuk Fak.): YÖK gençliğe kıymaya kalktı. öğrenim yapmak hepimizin hakkıdır, belli bir zümrenin değü. Çalışmak ve okumaktan daha onurlu bir şey olabilir mi? Son sınıftan birkaç dersi olan biz hukuk öğrencileri, bir an önce okulumuzu bitirip hukukçu açığınm kapatılmasına katkıda mı bulunmalıyız, yoksa atüıp atılmamayı mı düşünmeliyia. • Adil Denizli (Hacettepe Uni. Müh. Fak.): Sorunlanmız yetmiyormuş gibi bir de YÖK'ün aküna estikçe aldığı kararlar çıktı. Yeni geleceklere yer mi açmak istiyorlar? YÖK'teki profesörler o kararlan suf öğrenciye eziyet olsun diye mi aldüar? • Muharrem Yıldınm (ÇÜ. îkt. ve td. I Jmler Fak.): Binlerce öğrencinin okuduğu Adana'da bir tane dahi yurt yok. Otel köşelerinde, güneş girmeyen evlerde yarı aç yan tok ancak bu kadar başarı sağlayabiliriz. o kararlan alırken hiç bunları dusundUnUz mü acaba. Sayın Doğramaoıt
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle