18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 EKİM 1982 Cumhuriyet 9 Calısanlar... Sorulan..> Sorunlan... 5.000 IŞ GÜNÜ DOLUNCA: SORU: îmtfden 197S'e kadar Sosyal Slgortalara primim ödenmeh turetiyle özel 8ektöre bağlı iş yerinde çahfUm. Bu süre 1.612 gün tutuyar. 1 fubat 1975'de d* özel sahtördehl ityerimden ayrddım. Halen o tarihten bu yana devlet memuru olarak çahşıyorum. Bu sürelerimin toplamı da 13 yıl tutuyor. Görevimden ayrıhp yeniden SSKya bağh bir işyerine geçsem Emekli Sandı ğı'na bağlı olarah çalıştığım süreler dahil oimah üzere toplam 5.000 iş günü dolunca emekli olabüir miyim? YANIT: SSK'dan emekli olabilmek lçin yanbzca 5.000 gün prim ödemiş olmak yeterli değildir. Bunun yanı sıra da sigortalıhk başlangıcının üzerinden kadın slgortahlar lçin en az 20 yıl erkek slgortahlar lçin do en az 25 yıl geçmesl gereklr. Slzin sigortalılık baslangıcımz 1970'dir ve bir kadın sigortalı olarak da 20 yılın dolduğu 1990 yılında ya da 1985'de 50 yaşınızı dolduruyorsanız. 15 yıllık sigortalılık süresi içinde 3.600 günden fazla prim ödemiş bir kadın slgortalı olarak emekliliğinizi istiyebilir v« emekli olabilirslniz. S. EStM tSTANBUL komiser (Bastarab 12. sayfsd») diğl öğrenlldi. Haktanda gıyabi tutuklama karan verilen işkenceci komiser mu avinl Mustafa Haskıns, 22 Şubattan bu yana aranıyor. Askerl Yargıtay 4. Dalresl Mnstafa Haskırıs, hakkındakl mahkumiyet karanra onaylarken, Zeynel Abldin Ceylan'm komiser muavlnl Mustafa Haskmş'a tesllm edllene kadar sağlam olduğunun bellrlendlğl kaydedlldi. Askeri Yargıtay'm onama kararında olay lçin şu değerlendlrme yapüdı: «Sanık, maktule Işkence nygulamadığını savunurken önce sapasaglam oldugunu belirttikten 3 gün son ra Sorga Haklmlne ba defa (..blraz bltkin vaziyette oldugunu) ifade gayretl lçerlsine girdlğt görülmektedir. Yaşanılan 12 Eylttl »ncesl dönemlnde çeşitll anar şi odaklannı yıkmayı amaç ladıklan demokrasinin en bttyfik faziletlerinden blrisi de kişinin bak ve bzgürlük lerine saygılı olmasıdır. Nl teklm Anayasal bir bnyruk olarak klmseye eziyet ve iskence yapılamayacagı hükmflne Anayasa'da yer verllmlstlr. Suça ve suçluyu î LAN BETOGLU 2'NCt SULH HTJKUK HAKİMLÎĞÎNDEN Antalya • Aksekl, YarpUz köyü, 058.02, Cilt: 22, Sayfa: 46, Kütük Sıra No: NUfusta kayıtlı, Bayram Kızı Asiye'den doğma, 1963 D.iu Cennet Kara, hastalığı sebebiyle, MJCnun 355. maddesi uyannca hacır alttna alınmasına, vasi olarak kendisine, babası Bayram Kara 25.8.1982. Tarih ve 1982/919. Esas 1982/818. sayılı karan lla vasi tayin edilmlştir. Koyfiyet ilan olunur. 17.9.1982. (Basın: 10938 m ZAYİ: Tıp Fakültesl Morfoloji binası 1. kısım Unlverslta konutlan 1. kısım 1nfS* lftr i işinin % 40 keşif artışı lçin kaM temlnat olarak Çukurova Üniversitesi Rektörlügü'ne ve. rüen Yapı ve Kredi Bankası Adana Merkez Şubesinden alın ma 1.135.000, TL.İÜC 20.''.977 Rün ve 3851/98443 sayüı mektuba ait avnivat esham tahvilat alındı makbuzu zayi olmuştur. Hükümsüzdür. MEVMÎT HAMZAOĞLU tnj. MOt. • Şişli Tekel Satış Deposu'ndan aldıgım Tekel fatura defterini kaybetüm. Geçersizdir. Cevat BARLAK • A.Ü. Veterlner Fakültesl'nden aldığım şebekeml kaybettlm. Hükümsüzdür. Gazanfer TOKLU • A.O. Veterlner Fakültesi'nden aldığım şebekeml kaybettlm. Hükümsüzdtir. Ergtin METE • Matematik öğretmeal oranıyor. 52 25 37. • ÎTÜMMF Elektronik Bölümü'nden 25.7.1975 tarih 4930 sayılı aldığım Geçici Çıkış Belgeml kaybettim. Hükümsüzdür. Orhan ALPTÜRK • Nüfus cüzdanımı kaybettlm. Hükümsüzdür. Vedat METVA ortaya cıkarmada emnlyet görevlileri yasalann kendilerlne verdlği yetkllerln sınırlan lçerlslnde kalmak zorondadırlar. Sorgolama ve kovusturma asamasmda yargının yerlne geçilemeyecegi gibl, yasama ve yürütme gücünün takdlr ve tnfaz yetkllerl de kullanılamaz. Demokrasinin antlde mokratlk rejlmlere üstflnlttğfi kanan badntlan Içerlsinde kahnmasını kama görevlllerl de dahll olmak üzere faerkese bir ödev olarak benlmsetmlş olmasıdır. Bn nedenledir ki, mahkemece sanığın yasalan cigneyerek sorgolanmasım yap tığı sanık Zeynel Abldin Ceylan'a iskence ytparak ölümflne yol açtığını elveris.II dellllere dayanarak ka bnl ile mahkumiyeti yolunda karar tesls etmeslnde ya saya aykırt bir yön görülmemistlr.% (Basterafı 1. Sayfada) tasm mağdur olmasını önleyeceğün» dediğl kaydedlldi. «HATIR ALACAKLABI» Cevher özden'ln. slrketlerlnln yetkilileriyle yaptığı görüşmelerde özellikle «batır alacaklan» üzerlnde durduğu ve bu alacakların hangilerinin tahsil edildlği, borcunu halen ödememiş olanlardan da hangilerinin «deme yapacagına söz verdiği konusunda bilgl istödlği ögrenildL özden'in «hatır alacaklar», herhangl bir belgeye da yanmadan bazı büyük Is çev releri ile «lyi HişkilerU sırasında «elden ödediği» paraları kapsıyor. «Dostluğa» da yanan günlük ve aylık karşılıklı para alışverişi şeklin de oluşan, tutarı «milyarlarla» ifade edilen bu tür parasal ilişkller sonucunda Kastelli'ye borçlanan büyük is çevrelerlnden bazılarının Cevher özden'in î s tanbul'a getirllmesinin bemen ardından ödeme yaptığı bellrtilirken. bir kısmımn süre talebinde bulundu ğu, bir kısmmdan da henüz «sesseda çıkmadığu kaydedildi. Banker ANKABA, (Cumhuriyet Bürosu) Meslek Yüksek Okulu mezunlannm llsans düzeyinde öğretim yapan fakülte ve yüksek okullara geçişlerlnin düzenlenmesl için uygulama yönetmeliği hazırlanıyor. YÖK bir süre önce aldığı kararla Meslek Yüksek Okulu mezunlannm yüzde 10'unun başarı ortalamalarınm yüzde 70'in üstünde olması koşuluyla meslekleri ile ilglli bir dalda lisans programlarma kaydolabileceklerine karar vermişti. Ancak bu karar üzerine ünlversltelere başvuran Mes lek Yüksek Okulları'ndan daha öncekl yıllarda mezun olmuş kişilere, uygulamanın nasıl yapılacağmın henüz belirlenmediğl belirtllmişti. Kararm uygulama şekll, hazırlanan yönetmelik İle belll olacak. Meslek Yüksek Okulları'nm eski mezunlarının da bu haktan yararlanıp yararlanmayacakları konusu uygulama yönetmeliğiyle açıklığa kavugacak. t Meslek yüksek okullarından üniversiteye gecis icin • •• yönetmelik hazırlanıyor Batan Italyan kosteri seyir güvenliğine engel degil İstanbul Haber Servlsi îstanbul Boğazı'nda Roınen baadıralı «Lotru» silebi İle çarpi9> tıktan sonra 23 eylülde Sıvriada açıklarında batan Italyan kosteri «Errennin seyir güvenhliğina engel olmadığı ve istenirse gemı yükünün ne olduğunu araştırmak üzere ambara girllebilecegl belirlendi. Kaza ile Jlgill soruştunnayi sUrdüren Üsküdar Cumhuriyet Savcılığı'nın istemi üzerine Ku aey Deniz Saha Komutanlıgı'n ca kosterin battıgı yer saptanarak dalgıç indirildi. Sivriada açıklarında 110 feet (33,5 metre) derinllkte olduğu belirlenen Italyan kosterinin yara aldığı iskele tarafından yana yatık biçimde dlpte durduğu. bellrlendi. Ambarlannda 1500 ton parafin bulunduğunun bildirilmesine karşı ttalyan kaptanın yara aldıktan sonra yardım b'nerilerini ısrarla geri çevinnesı, gemide kaçak yük bulunabileceği şüphssine yol açmıştı. Geminin yerinin belirlemnesl ve goründUğü yere kadar dalgıç indirilraesjnden sonra Savcılığın istemi üzerine geminin ambarlarma glrilebileceği belirtildi. (Baştarafı 1. sayfada) Atatürk'ün Elyazılan> başlıklı kitabın son bölümüne eklemlştir. Bu kltabı okuyanlar, Atatürk'ün gerçek düsOncelerinl kendl elyazısından öğrenme olanağını bulmaktadırlar. Sayın Afet İnan'a yaptığı bu tarihsel görev nedeni İle ne kadar teşekkür edilse azdır. 1930 yılmda hazırlanan bu kitap, 1980'lerde canlılığını, geçerliğlni ve değerini bakmız nasıl koruyor?... Atatürk, 1930'larda şöyle yazıyor: Artık bugün demokrasi fikri, datana yükselen bir denizi andırmaktadır. Ylrmlnci asır, birçok müstebit hükümetlerin, bu deniıde bogulduğunu görmüştür. Rus çarhğı, Osmanlı Padisahlığı ve hilafeti, Almanya ve AvusturyaAfacaristen Imparatorlukları bunlarm başlıcalanndandır... (S. 399). Bu satırlan okuduktan sonra, Atatürk'ün su görüşlerine eğilelim: Hükümetin, mahdut insanlann, sınıflann eltnde bulunması dahl millet mevcudiyetinin asla kabul edemeyecegl bir keyfiyettir. BUtün milletlerln, ekseriyetle, devlet idaresine mani olan bir (oligarsl) usulü de bir «ümrenin, kendl menfaatlerini temin lçin umum millete ait baklmlyetl gaspUn baska bir sey değüdir™ (S. 416) Ulus egemenllğinl böyle tanımlayan Atatürk, «Bolşevik Nazariyeleri» adını veriği MarksistLe nlnist slstemi şöyle özetlemektedlr: Bolsevik nazarıyesinin, Busya'da tatbik olunan sekline bakanm: Bütün Rus milleti içinden, amele, deniz ve kara kuvvetlerinden ibaret bir ekalliyet, iktisadi esaslara müstenit komünist partisi namı altında birleşerek bir diktatörlük meydana getirmlslerdlr.. (S. 42021) Atatürk, komünlzml eleştirdikten sonra «Halk hukümeti adını verdiği cumhuriyet yönetiminin, bütttn Türklye balkına şamil, millet'in umumt menfaatlerinl alakadar eden» bir partiye dayandığını söylemektedir. Ollgarşlk yönetimlerin tümünü suçlayan Atatürk, demokratik ülkelerde kamuoyu oluşumunu şöyle anlatmaktadır: Milli haklmiyet esasına müstenit temsili bir hükumette efkârı umumiye bUyük bir rol oynar. Matbuat ve içtlma hürriyetleri olmadan ve nnyıır^ ait işler hakkında geniş bir tenkit sahası bırakılmadan efkân umomiye vazlfesini ifa edemez. MUU hakimiyet ve temsili hükümet fikrinin yayıhnası ve yükselmesl ancak efkârı umumiyenln faaüyeti ile mümkündür... (47778). ... Hükümet, tavır ve hareketini tanzim için, efkân umumiyeye ehemmlyet verince, efkân umumiye teşkilâtlanır. Efkân umumiyenin daüna, istifade olunabllecek hazır bir halde buiunabilmesl, onun bir teskilâta malik olması ile mümkündür. Bu teşkilât, serbest tenkit ve münakasa sahasıdır. Bu saha daima açık olmalı ve daüna mütenevvi (çeşitll) fiklrlerle beslenmelidir. Bu ise matbuatın gayretl ve menfaati umumiyetlnin yeniden yenlye münakasa edilmesi ile olur. Efkân umumiyenin carl olduğu bir memlekette, gazeteler intişar etmese ahali, gaskın ve çılgın bir hale gelir... (s. 485). Atatürk, kamuoyunun serbestçe oluşumunda yayın organlarının öneminl vurguladıktan sonra bakınız basın özgürlüğünü nasıl savunuyor: Matbuat serbestisinden meydana gelecek fenalıklan. ortadan kaldıracak mttessir vasıta, asla mazide olduğu gibi matbuat httrrlyetinl bağlayan bağlar değildir. Bilakis, matbuat hürrlyetlndeö tevellüt edecek (doğacak) mahsurlarm lzale (glderme, yok etrne) vasıtası yine binnefis (kendi, kendisl) matbHat hürriyetidir... (s. 494). Atatürk, basın özgurlüğünün «matbuatın para İle satın aunabllmesi, beynelmilel yüksek para alemlnln matbuat üzerindeki gizli teslrl veyahut sadece ecnebi devletin tahsisatı mesturelerinin (örtülü ödeneklerinin) tesiri» gibl sakmcalar taşıyablleceğinl kaydettikten sonra bu lnancını dile getlriyor: Herseyln açık olması sayesinde hüsnüniyetfn inklsaf edeceğine ve hayatl meseleler üzerlnde httsnttnlyet sahibl insanlann daima ekseriyet teşkil edeceklerlnl kabul etmek muvafık (uygun) olur. Çünktt her zaman dunyanın yansını, bir zaman dunyanın hepsini aldatmak mümkttndttr. Fakat bütün dunyayı her zaman aldatmak mttmkün deflldir.. Tecrübe gttstermlstlr kl, herşeyi söylemekten insanlan menetmek asla mümkttn değUdir... (s. 490). Atatürk'ün bu öz düşüncelerlnl, Anayasa Tasarısmda basın özgürlüğü İle ilgill, zoralımlı, elkoymalı maddeler kaleme alanlara, blrer yıidırım telgraf gibi çeklyoruz. GÖZLEM ARCAYÜREK 3; H3 (Baştantı 1. Sayfada) Son günlerin çoğu gözden kaçan aynntüı haberlerini değerlendirdiğimizde Ankara'yı belirli bir noktaya getirmeh için birçok koldan devinime geçildiği anlaşılmahtadır. SİSAV toplantmnm Amerikan 82inci Hava Indirme Tümeni'nin NATO manevralan nedeniyle Trah ya'ya indiği günlerde düzen lenmesi de kuşkusuz raslantı sayüamaz. Bununla birükte «Türkiye nin Basra Körfezi'ne yönelik bir sıçrama tahtası ve Ortadoğu'da Amerikan jandannası» gibi kullamlmasına karşı ulusal kuvvetlerimizin ve kamuoyunun duyarlı bulunduğunu da göru. yoruz. NATO bir savunma paktıdır ve sınırlan beüidir. Bu paktı sınırlan dtfina taşırarah Türkiye'yi tslam dünyasına karşı bir saldm çıkışımn trampleni olarah kullanmak «Kuzey Atlantik Antlaşması>nın statusüne ters düşer. Bu ters düşüş, Türkiye'nin dış ekonomih iîişhilerini geliştirdiği Islam ülkelerine de ters düşüş anlamına gelmehtedir. Amerikan Kongresi'nin Türklye'ye yönelih askeri yardımlan makaslayıp kuşa çevirme süreci Vaşington'da yaşanırhen Amerihalı Amiral Crowe'un Türk basıruna, demeç verip «Türk askeri tek sözle mükemmel» diye honuşması, (bir gerçeği dile getirse bile) ağzımıza bir parmah bal çalarak Türkiye'deki yönetimle kamuoyunu çocuh yerine koymah yanılgısmı içermektedir. Amiral Crowe Trahya'da yapılan manevra nedeniyle konuşmasında «Ortadoğu'da ve Körfez ülkelerinde gelişen son olaylara ve Sovyet müdahalesine anında karşı koyabilecek güçteyiz, tatbikatta bunu gördüm» demiştir. Trakya'dakl tatbikatta Ba» ra Körfezi'ni gündeme getirmeh gaf mıdır, pot mudur. yoksa biünçli bir politika mıdır? Bu demecin İran, Irah, Libya ve benzeri İslam ülkelerindehi yorumlar\ ne olacaktır? Düşünmey» değer. Trahya'da yapılan NATO tatbikatımn adı «Kararhlık Gösterisi.dir. Oyle aanıyoruz hi TürkiVt'nin tslarn dünyasına har tı Vafington ve İsrail'in stratejileri uyannca sıçrama tahtası gibi hullanılmanna harsı Ankara'da «kararhlık» sürmektedir. Çünkü tslam devletlerinin dışında Basra Körfezi'ne ilişkin bir kararm Türkiye'de verilmesi ve ülhemizin bu yolda kullamlması akıl dışı bir politika olacaktır. Türkiye, NATO'ya bu amaçla m» girmiştir? icirk (Baştarafı 1. Sayfada) Mumcu, Cüneyt Arcayürek, Şü!c ran Ketenci ve Varlık Özmenek konuşmacı olarak katıldılar. DENGE Panel yöneticisi Gazetecilik ve Halkla îliskiler Yüksek Oku iu öğretim görevlisi Mahmut Tall önçören, paneli açarken demokratik anayasalarda bir toplumda ekonomik güce sahıp tüm sınıflann arasında bir denge sağlanmaya ve özellikle işçi smıfına haklarmın verilmesıne çalışılmakta olduğunu ifade etti. MUMCU'VÜN KONUŞMASI Anayasa'mn basın özgürlüğü ile ilgili düzenlemelennin çagın gerisinde olduğunu vurgulayan Ugur Mumcu, konuşması sırasmda özetle şu görüşlere yer verdi: «20'nci yihyıbn ilk baçlannda yapılan dttzenlemelerde sansüre yer verUmekteydi. Sansür Aldıkaçtt'nuı slsteminden iiç aşama daha lleridedir. Çünktt sansurde istenmeyen yaa yayınlannuyor. Bu yüzden yazı sahibl cezalandınlnuyordu. Şim di ise, hem yazı sahibi cezalandmhyor hem de basımevine el konuluyor. Aldıkaçtı'nın düşünce sistemi ileriye doğru değil, geriye doğru işliyor. Şlmdillk kendisi 1876. anayasasımn gerislndedir. Kendisine 20'nci yüzyıh biiirmekte olduğumuzu hatırlatmak isterim. Aldıkaçtı'nm bn uslubn ve hn kok anlayısı İle anayasa değll, kirs sözlesmesi bile yapması güçtürj» DİKTATÖRLÜKLER BtLE Tasannın basının hür olduğu nu, sansur edllemeyeceğini mad de baslığı olarak söylemesine karşılık, basının sansüre bağlandıgım, hür olarak görev yapmasını önleyecek maddeler de içerdiğini anlatan Cüneyt Arcayürek, panelde özetle şöyle konuştu: «Yayuüanacak eserlerin, gazetelerin dağıtımını engellcmeye yönellk bükümler getirmek, hele bu lşlerin mahkeme karan oimaksızın kimin tarafından uygulanacağıru belirtmeden anayasa maddesi haline getirmek demokratik hür basın snlayışı İle asla bağdaşmayacak tır. biçürlükçü demokratik ül. keler bir yana, güntimüzün totallter diktatörlükleri dahl ana yasalannda Aldıkaçtı anayasa. sında olduğu gibi açık şekllde basın httrriyetine karşı durum almaya cesaret edememislerdlr.» KETENCfNtN KONUŞMABI Şükran Ketenci, Basın Ozgürlüğü'ne getirilen sınırlamaların, sansürü aratacak boyutlarda olduğunu belirterek, şunlan söyledi: «Demokratik bir anayasa hanrlamadan yola çıkılarak bazırlanan taslak öncelikje temel hak ve örçürlükler, işçi ve çahşanlann haktan. basın özğüriüp bölümlerinde sadece görttnfimti kortanna kaygısı ile kurum ve haklars yer venniştir. özfinde bütün fcurumlar, getirilen düzenlemelerle işlevlerinl yapamaz duruma getirilmiştlr. HakIBF îmiittniip.rtın» büle geünişür. Varlık özmenek, Anayasa tasansının tek yanlı bir ideolojik bslge olduğunu ifade ettiği konuşmasında şöyle dedi: «Anayasa tasansı, Türklye'. nin 1960lardan bu yana içine girdiği ve henüz küçumseneme jecek ülçülere ulaşüan sanayiles me birikimini ve toplnmsal gelişmesini (renlemeyi, hatta geri ye çevirmeyi amaçlayan bh* belge nitellğindedir. Türkiye toplumunn tekrar «köle» toplumuna çevirme hedef ve özlemleri 20'ncl yüzyıbn sonlannda daha başka formfile edilemezdi. Yeni anayasa hazuv lıklan Ue Türklye'ye önerilen kökü dışarda «sanayileşmeyi bı rak, tanma yönel» tavsiye ve dayatmalarımn birbiri ile çakıs ması çok anlamlıdır.» Danîmarkalı (Baştarafı 1. Sayfarta) ısrar ederek demeç almadığmı söyledigl öğrenildi. Jan Stage'ye demeç vep* diği iddiasıvla 54 gün tutuklu kalan Bülent Ecevit. 1 nu maralı Askeri Mahkemede sorgusu yapılırken demeç vermediğini söylemiş ve Sta ge'nin ifadesini avukatlan aracılığıyla askeri mahkemeye sunmuştu. Dunımu inceleyen Sıkıyönetim Komutanlığı l numaralı Askeri Mahkemesi, Danimarkalı gazeteci Stage'nm bir kez de Danimarka adll makamlan önünde ifade ver mesini kararlaştırmış ve 7 haziran S82 günü konuya ilişkin bir talimat yazmıştı. Askeri Mahkeme'nin talimatı uyannca 2 eylül 1982 günü Kopenhag Asliye Hukuk Mahkemesi'nde şahît olarak dinlenen Jan Stage demeç almadığını yineledi. Bülent Ecevit halen Der Spiegel'e yazı yazdıgı ve Hollanda televlzyonuna demeç verdiği gerekçesiyle çarptınldığı mahkumiyet ne deniyle Ankara Kapalı ceza^ evinrie tutuklu bulunuvor. Âmerikalı (Baştarafı 1. Sayfada) yaşayan kadmlara yardımcı olunacak. Suni döllenmeyi kabul eden kadmlar, sağlık muayenesinden geçirildikten sonra, kataloğdan. spermini alacaklan, erkeğin boyunu, kilosunu ırk ve kan grubunu saptayacaklar. Erkek ise, doğacak çocugun üzerindeki bütün yasal haklanndan vaz geçmiş olacak. Feministlerin Sperm kası kurmaya kalkışma üsertoe erkeklerin «sev me hakkımız elünizden alınıyor» diye tepkl gösterebilecekleri uzmanlarca belirtillyor. Bilindîgi gibi buna benzer uygulama, feministler tarafm dan uygulanmasa da, îngilta re'de yapıhyor. özel yöntemle saklanan sperm lerle, çocuk isteyen ancak erkeğl kısir olan kadınlar döllendiriliyorlar. özgür sendlkal düzenin kalmadığı bir dttzenlemede gerçek demokrasiden söz etmek olası değildir. Basın özgürlüğüne ge. tirilen sınırlamalar ise, sansürü aratacak boyutlardadır. Hlç değilse sansurde nelerin yasak olduğu açıkca bellidir.» Son yılda (Bsştanfı 12. «ayrada) değll, îşçlnln son bir yıl içinde aldığı zam tutannı 365'e böl mek suretiyle tesbit etraek leabeder. Yttzde 25 zamtnın bir gü ııe fsabet eden miktarı böylece bulundukian sonra bunu asü ücrete ilave etmek, 7,5 kat sınırlatna sözkonusu olduğu taktirde, bu husus da gözönünde tutulmak suretiyle ödenecek tüm kıdem tazmlnatını bulmak ve bundan ödenen tenzll edilerek aradakl farka hiikmetmek gerekir.» Devlet her öğrencinin (Baştarafı 1. Sayfada) panslyonculuk yapmak isteyen ailelerin yanlanna yerleştirllecek» dedi. «Universiteyi kazanan her öğ renciye kalacak yer bulacağız diye bir kural yok. Ekonomik gttcü olan okur» diyen Bakan'a öğrenci temsilcileri «Peki biz ne olacağız? Okullarınuzı bırakmak zorunda kauyomz. Bir yandaa herkes okusun diye okullann kapasitelerini artınyor sunuz, bir yandan okuyanlan yurtlardan atarak okumaJannı engelliyorsunuz. Ukumak için sokaklarda mı fcal»irtr> dediler. Daha sonra diğer öğrencilerin kendisiyle görüsme isteğinl kabul eden Bakan Ozgül, «tm> tiban dönemlnde yer sorununuz olmayacak, ama ondan son rast için hepîuize yer bulaca» ğuna söz verenıem. Sizlere hak veriyorum. Ama devletin olanaklan bu kadar. Bundan sonrası beui de aşar» dedi. DERSHANCSI P I• ÇftStâ&BBJ" KADIKÖY DERSANESi • O'üniverîsiteye girmek için" f A (Bsştarafı Sporda) mada ve kademede basanlı. eakin oyunu ilo güven veriyor. Hava toplanndaki zayıflıgı v» çabuklujunun eksikllği en büyük dezevantajı. Ataklara katılması olumlu. M. Eksi: Ülkemlzln yeUştirdlgl nadir futbolcul&rdan. Ancak ıstenildiği Kadar oyuna kendisini vormiyor. Yavaş oynamayı tercih ediyor. Hava toplarında uzun boyuna karşın arzu edilen etkinlıkte değil... Ataklara katılması ve sert şutlarım kullandığı zaman takımınm kadenirn değiştirecek kadar etkln. Ne var ki bu yeteneğiru as kullanıyor. Sonucu etkileyecek bir futbolcu. Ziya: Takımınm orta alandan forvetln arasına en lyi kansan, gol yerlerinde bulunmayı çok iyi bilen ve bindirmelerle kanat ataklannda etkm ve çok orta yapan basanlı bir futbolcu. Ancak Ziya'da blraz güçsUzluk var. Bunu da attığında *nirfT>"""i en etkili süahlarından bırisJ oiur... Rıza: Özellikla lizik kapasitesi ve basit oyu nu ile takımınm en güçlü aciamı. Ancak sürekli savunmada kademeye girmesi istendiğinden ataklarda arzu edilen etklnlikte olarnıyor. Oysa orta ve şutları Ue de sonucu etkiliyebilır. Rakip takımın en tehlikeU oyuncularıru etklsız hale getirmede başarılı. B. Haluk: Ülkemızde futbolu en atallı oynayan, oyunun yönünü ço kiyi değiştiren futbol culardan birisi. Atak ve savunmada ettdn. Hava toplarında basanlı ve şutör. BugunkU formu Ue takımınm en iyi sonucu etkileyen adaK. Haluk: Bir türltt gerçek futbolunu gösteremeyen bir futbolcu. Süratli oynama arzusu gerçek oyununu telaşla kanştırdığı için etkiliyor. Taraftann da hakkında hemen tepki göstermesi K. Haluk'un arzu edilen futbolunu etkiliyor. Gününde olursa şutlan ve ortaian Ue üonucu etkiler. A. Kemal: Futbolunun son senelerlnj lzle> digimlz bu futbclcu çok formda. Karşı atakanlayışında çok iyi bir sprinter. Çabuk ve sert oyununu basit anlayısı ile bUtunleştırdiğinde sahada bUyüyor. Sonucu etkiliyecek bir sılah. Necdet: Kendinl oyuna veremeyen bu çok yetenekii sprinter futbolcu da Besiktaş'ın en etküi siMhı... Tribünleri dinlemez ve iyi niyetli bir gününde olursa takımınm en etkili futbolcularmdan biri oluyor. O da A. Kemal gibi karşı etak anlayışında çok güçlü bir futbolcu. En önemli eksiğl savunma anlayışının eksikliği... Bora: Hava toplarında etkin bu çok iyi nlyetli futbolcu arzu ettiği ortaian bulamadıgı için oyuna çabuk kusüyor. Taraftarm da ona karşı anlayışü olması halinde çok sayıda orta anlayısı taşıyan Beşiktaş'ta sonucu etkiler. Sinan. Son neslin en iyilerinden olacak. Henüz çok genç. KuvveUi fiziği ve yürekli tutbolu Ue sahada rahat bir genç. Hasan: Bu da genç takundan j tişen ve geçen yıl Beykoz'da başaru oyunlar cıkaran akıllı ve teknik bir genç. En büyük kusuru çabuk oynamaması ve hava üstUnlüğünün ytersfzliği.. Ancak uzuo yıllar Beşiktaş'a yararh olacak. Süleyman: Dzun bir sakatlıktan yeni kurtuldu. Çabukluğu ve ikUi mUcadelelerdeki us tünlüğü yanmda ataklarda sonucu etki'eyen sert şutlan ile takımma yararh bir genç futbolcu . Flkret: Uzun süren sakathklardan sonra yeniden kişUiğini bulmaya çahşa.ı büyük yetenek. BESİKTAS BJr türlü gerçek oyununu futbolseverlere gösteremedi. Ani ve zanf çalımJarının sonunda ve barmanlayarak rakibini ekarte ettikten sonra orta ve şutlan Ue oyunu etkiliyor... Serdar: Türk futbolunun Karadenlzflen yetiştirdlği büyük îutbolcu. Ancak ayağuun kırümasmdan sonra yeniden eski gücünü bulması ve cesaretini kazanması için zaman ve sabıra ihtiyacı var. nu... İUM Mdv: « Bda DekJfiilır tiBüa •vr^Hodri Meydan sinemdlâr, galeriler, tiyatrolar SAÜHACAR RESİMSERGİSİ 14ekim4kasım1982 VAU KOMCl CAOLPMAJ H NlS»NTA5lIST»min. ^LEVENT KIRCA TİYATROŞÜ T r KenterTiyatrosu'nda 4 •URART SANAT GALERİSt AVNİ ARBAŞ RESİM SERGİSİ 7ekim28ekim1982 Abd Ipckçi Cad. 21 Nişantajı Utanbul Tei: 480326 J CAVİTATMACA RESİM SERGİSİ 23EYLÜL16EKİM1982 Mim Kcnul Olu Cad. Ikizlct Apt. ı SamtGakrisi , C U M A U J KARMA RESİM SERGİSİ 728£KİWİ962 NJn»tty«C«<l.No.44/2 Etılwl»lınbulT«l:M1»35 U/3 Nlf.nU, İıunbul Teh 40 22 82 Mustafa EsirkuşNedimGürmır Nuri İyemKayıhan Keskinok TESVİKİYE CAD.I«o.131WİŞAWTA$llSTAMBUt T»l.»78743 721 Ekim 1982 (Baştarafı Sporda) Cenu Hzik glicü çok fazla. Sol ayagı çok kuvvetli, ancak attığı şutlar isabetıı ve dengeıi değil. En basit pozısyonlar lçin çok bUyUk kuvvet harcıyor. Kademeye girdiği zaman kafa, sını kaldınp isabetlı yerlere pas veremiyor. Bu* gune kadar alabilecegi not 6. Müjdat: Takımın en canh ve cesur oyuncusu. Büyük klâs olmamasına karşın verilen görevi kusursuz uygulayan bir oyuncu. Oyuna 80. dakika konsantre olabiliyor. Tam bir taktlk adamı. Bugüne kadar 8 ııot alır. Osman: İdeal bir orta saha oyuncusu. Kıvrak, çabuk, iyi çalım yapan ve şut atabilen bir futbolcu. Ancak ofansif futbolu daha çok seviyor. Topu ayağına aldığı zaman, ancadaşlan, gereken boş ysrlere kaçsalar, Osman, dana da etkili olabüır. Bugüne Kadar oynadığı oyundan 8 alır. Arlf: Takımm en iyi futbol bılen bir oyuncusu. Ancak somıca gitmiyor. Sadece şık hareketler yapmaktan hoşlanıyor. Futbolu daıia zıyade kendisi için oynuyor SÜrati az, kafa toplarında zayıf. Bugüne kadar ancak 6 alır. Selçuk: Gelmış geçmiş kanat adamlaruun en iyilerinden kısa mesafede çok çabuk ve değişik bir ça'ım atma tarzı var. Ancak takımın yUkUnü 90 dakika çekebilecek kondisyonda değil. Formda bir F Barıçe, Selçuk'la berabtır çok şeyier kazanır. Bugüne kadar oynadığı oyun dan 8 alır. Bahtiyan Fizikman kuvvetli. Kafa şutlan, ayak şutlarından daha isabetli. Ancak sinirleri ayaklarına engel oluyor. Sürati az. Bu futbolcunun basanlı olması için kafasmdan her şeyi s:lip sadece futbolu düşünmesi gereKir. Alabıleceği not 4. Begoviç. Yaşlı, sürati az. Ancak son aerece mücadeleci. Hele kalçası üe nasmım ratıatça ekarte etmesi, her futbolcuda olmayan bir yetenek. Ama yamnda ıkinci bir santrfor oynatm1 gerekir. Alabilecegi not 6. özcan: Kuvvetli şut atabilen verilen görcvl yerine getirmeye çal'şan bir futbolcu. Henua bir klâsı yok. Üzennde durulursa iyi orta saha adamı olabüir Alabilecegi not 5 Bulgar Mehmet: Topa iyi vurabilen bü futbolcu, çabuk ancak cekıngen ve mücadeleci değil. Bugün için iyi bir orta saha oyuncusu değıl, başka yerde denenmesi gerekir. Ancak 4 alabilir. Güngür: :Bir görev adarnı, Klas bir futbolcu deŞil. Hırslı, havadan gelen toplara haıum. Rakiplerf^in verkaolarını önlemede retersiz. Bugüne dek 6 numaralık futbol oynadı. Mustafa îyi bir sağ kanat adamı olabüir. Ancık genellikie rakibinin solundan geçmek ıstiyor. Zranan zaman crtaya kaçarak »ol ayağı 1 ile fcaleye isabstli şut atamıyo . Soldan gelen toplarda da kafaya çıkmıyor. Şimdiye kadar oynadığı maçlarda aldığı not 6 FENERBAHCE •
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle