18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhurıyet 2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER kımmdan Atatürk'ün uzerinde durduğu en önemli bir ilke de, ülkede şeriat ögreniminin kaldınlması ve Hin<n dünya işlerine ve özellikle politikaya kanştınlmaması Ükeslydi. Laiklik ilkesi herkesin dinsel inanışlarmda özgür olması demektir ki, bunun birinci koşulu eğitim kurumlarmda zorunlu din derslerinin bulumamasıdır. Türkiye gibi zaman zaman mezhep aynhklarının hcrtladığı ve çok kanlı çatışmalara neden olduğu bir ülkede okullara zorunlu din derslerinin konulması, ulusal bütünlüğü.sarsacak tohumlarm atılması demektir. Ne yazık ki Danışma Meclisi'nden çıkan tasan bu tarihsel ve toplumsal gerçeği gözardı ederek. Atatürk'ün layiklik ilkesini de yıkmıştır. Atatürk Büyük Söylev'inin sonunda, birkaç sayfa içinde Türkiye Cumhuriyeti'nde 1924/1925'te çağdaş doğrultuda gerçekleştirilendevrimin ve 1926'da kabul edihniş olan Türk Yurttaşlar Yasası'nın (Medeni Kanun'un) «Takriri Sukun Kanunu»nun (Dirlik ve Düzenliği Sağlama Yasası'nın) yürürlükte olduğu zamana rastlamasmı özellikle belirtir. Demek ki O, iç isyanlar üzerine Meclisçe kabul edilen olaganüstü bir yasanın çağdaş Türkiye'nin kurulması yönünde uygulandığmı özellikle ve açıkça vurgulamaktadır. Çünkü şeriat kurallannı, yani dinsel hukuku uygulamadan kaldırıp onun yerine bazı değişikliklerle îsviçre'den alman laik Yurttaşlar Yasası'nı koymak o dönemde çok büyük bir Devrim» niteliğinde idi. Halkm ve aydınlann büyük çogunluğu «Bu gâvur yasası bizim yapımıza uymaz» diyordu Gerçekten de bundan 56 yıl önce Medeni Kanun kurallan bizim toplumumuz için. «bol» hem de çok bo] nitelik taşıyordu. Bugün ise. halkımız bu laik ve çağdaş yasanın uygulanışma çoktan alıştı Demek ki yasalar, Atatürk'ün deyimiyle «Muasır medeniyet seviyesi» (çağdaş uygarlık düzeyi) çerçevesinde oldukça, Türk halkı onu benimseyip uygulamakta güçlük çekmiyor. 27 Mayıs 1961 Anayasası bu düzeyde idi Ama Türkiye'de anarşinin oluş;na^iı dp iı onu geregi gibi uygulamayanla değil doğrudan doğruya Anayasa sorumlu tutuldu. Atatürk, az önce belirttiğimiz gibi, olaganüstü dönem yasalanndan, Türkiye'de çağdaş ve ilerlemeye açık. bir ortam yaratmak, devlette laiklik ilkesini her bakımdan yerleştirmek için yararlanmıştı. Bu günkü olaganüstü ortamda ise eğer Anayasa tasansı Danışma Meclisi'nden çıktığı gibi yasalaşır ve kesinlik kazanırsa Atatürk ilkelerinin birer birer silinip yok edilivae ve Atatürk Cumhuriyeti'nin büsbütün başka bir biçim ahşına tanık olacağız demektir ki, bunun tarihsel sorumluluğu ve tehlikesi de, en az 12 Eylül müdahalesinin yapıldığı günde yüklenilen sorumluluk ve göze alman tehlike kadar büyük olacaktır. Sonunun hayırlı ohnasmı dileyelim. 10 EKİM 1982 emokrasi Sayın Devlet Başkam'nın dediği gibi elbette herkesln her istediğini yapabileceği blr rejlm demek degildir. Öyle bir rejim hukuk devleti reiiınl do olamaz. Çünkü hukuk. kaba çizgileriyle, toplumu düzenleyen yazıh ve yazısız kuralların tümü demektir. Bunun gerekliliğini hukuk öğrenimine ilk başlayanlara anlatabilmek için, Fransız düşünürlerinden Bossuet'nin şu sözleri öğretilir: «Hukuk düzeni olmayan yerde herkes başınabuyruk ve herkesin başınabuyruk olduğu yerde de herkes köle olur.» Bu nedenledir ki demokrasi, bir yanda özgurlük düzeni, öte yanda ise hukuka bağhlık düzenidir. Demokrasi «Herkesin her istediğini yapabileceği» bir karışıklık ortamı olmadığı gibi tek kişinin ya da birkaç kişinin egemenlik dizginini elinde tutarak, hiç bir sorumluluk taşıınadan her istediğini yapabileceği bir reiim de değıldir. Bir süre önce çıkan bir yazımda: «Bugün devleti yönetenler 45 milyonluk Türk Ulusu'nun uzun süre kapalı bir kışla disiplini içinde yönetilemeyeceğini bildikleri için anarşi ortamırun yok edilmesinden sonra demokrasiye geçileceğini açıklamışlardır» demiştim. Aldanmışım. Çünkü Danışxna Meclisi'nden çıkan tasan Türk Ulusu'nun, aduıa «Anayasa» denilen bu tasan ile kapalı bir kışla disiplini içinde yaşatılmasını öngörüyor ve «icrayı kuvvetlendirelim» derken Devlet Başkam'na 1876 Anayasası'ndan beri hiç bir Anayasa'da görülmemiş clan yetkiler veriyor. Bu yetkilerin ileride ne gibi rejimlere dönüşebileceğini düşünmek bile insanı ürpertiyor. D Demokrasiye Geçilirken Hıfzı Veldet VELİDEDEOÖLU için anarşi. içsavas boyutlanna uzanmış ve müdahale bu nedenle zorunlu olmuştur Demokrasimizin bir süre için askıya alınmasının nedeni işte budur. O halde yeni açılacak demokrasi döneminde bu deneyimden ders almak gerekir. Demokrasiye geçişteki ikinci soruna gelince: Olaganüstü durumdan olağan duruma yani demokrasiye geçerken, askeri müdahalede bulunanlann hukuksal güvenlikleri sorununu çözecek ve sağlama bağlayacak bazı kurallann konulması doğaldır. Ama bunu yaparken Anayasal görünümlü bir askeri rejimin temeli atılırsa, ülkenin geleceği bakımmdan bunun tehlikeleri. şimdiden kestirilemeyecek kadar büyük olur Çünkü böyle bir düzenleme, silahh kuvvetleri politikanın ortasına atmak demektir; orduyu politize etmek demektir. Nasıl ki üniversitelerde akademik kariyere asistan olarak adun atan her gencin yülarca çalışarak ileride ulaşmak istediği hedef «doçentlik». «profesörlük» ve kendi dalmda kürsü veya bölüm başkanlığı ise Harbiye'yi bitirip subay ve Harp Akademisi'ni bitirip Kurmay olan her genç rütbelinin hedefi de yıllarca çalışarak yüksek rütbelere ve sonunda Genelkurmay Başkanhğı'na ulaşmaktır. Bu doğaldır ve bir haktır. Ama ordu mensuplan tümüyle politize olursa. her Genelkurmay Başkanı'nm hedefi de •Cumhurbaşkanı olmak» noktasmda odaklaşır. O zaman yıllarca önce bir kez daha yazdığıtn gibi Cumhurbaşkanlığı makamı Genelkurmay Başkanlığı'ndan sonra bir terfi makamı durumuna gelir Böylece politize olmuş bir ordunun savaş güç ve yeteneği zayıflar. Hele çevresi Türk Ulusu'na pek de dost olmayan devletlerle sanlmış ülkemizde bu durumun yaratacağı tehlike «korkunç» sözcüğüyle bile anlatılamaz. Bu nedenledir ki Atatürk, Cumhuriyet'in ilanından kısa bir süre sonra ordu ile politikayı birbirinden ayırmış ve bunu Türkiye Cumhuriyeti'nin temel ilkesi durumuna getirmişti Çünkü O, Türk tarihini, Yeniçeriler'in, Osmanlı Devleti'nin çöküş dönemindeM uğursuz rolünü; orduya karışan politika yüzünden Rumeli'yi yitirdiğimizi ve Birind Dünya Savaşı'na yine bu yüzden girdiğimizi çok iyi biliyordu. Ordunun politikaya kanşmaması demek devletin varlığının içte tehlikeye girmesi durumunda silahh kuvvetlerin ellerini kavuşturup duruma seyirci kalması demek değildir. Bir yeteneksizler, beceriksizler ya da hainler şebekesinin devleti çökertmesi dummuyla karşı karşıya gelindiğinde ordu elbette görevini yapacak ve yurdu çöküntüden kurtaracaktır. bu onun görevidir. Böyle bir durumda müdahale edenlerin eüvencesi, halkin şükran dolu yüregidir. Müdahale edenler. olaganüstü yetkilerle yönetim başında kalmasalar da, halkin sevgi ve minnet dolu kucağmda yerlerini aldıklan gibi, tarihin en şerefli yapraklannda da yer alırlar. Ordunun politize olmasının büyük tehlikelerinden biri de, silahh kuvvetler içinde gizli cuntalarm oluşması ve birbirini lzleyen müdahalelere yol açılmasıdır. Günev Amerika'nm adları «cumhuriyet» olan birçok ülkesinde bu durum, geçen yüzyıldan beri yaşanmaktadır. Bu konuda daha başka kanıt vermeyi gereksiz bulurum. Böyle yıkıcı. tehlikeli ve uğursuz bir durumu önlemenin tek yolu. ülkemizae scn yüzyıldan beri demokrasi yolunda oloukça deneyim görmüş olan halkımızı en geniş ölcüde yönetime ortak edecek, ülke sorunlannı ona anlatıp benimseterek topyekün kalkmma yolunu bulacak bir yöntemde saklıdır ki, bu da Batı'nm, özgürlükçü, çoğulcu çağdaş demokrasi topluluğuna katılmaktır. Atatürk'ün amacı ve ülküsü bu yolda idi. 1P22 yılmdan beri halkı bu yönde hazırlıyordu. Gumhuriyet Halk Partisi'ni kurmadan önce çıktığı uzun yurt gezisindeki konuşmalan hep bu doğrultuda olmuştu. O'nun döneminde de, şerlatçı yobazlann ve dış düşmanlann kışkırtması İle Doğu'da birkaç kez, kimisi içsavaş boyutlanna varan. başkaldırmalar oldu ve bunlar devleti aylarca uğraştırdı. Din sömürüsüne başlamış olan Terakkiperver Cumhuriyet Partisi de bu yüzden kapatıldi; tstikl&l Mahkemeleri kuruldu; ama Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni kapatıp onun bütün yetkilerini Atatürk'e vermek, başta Mustafa Kemal olmak üzere kimsenin aklına gelmedl Ulusal tarihimizde Meclis kapatılmadan kendi yetküerinin Mustafa Kemal Paşa'ya verilmesi olayına bir tek kez raslanır k<, o da. bilindiği gibi, Sakarya Savaşı sırasında olmuş ve kısa sürmüştür. Bu yetkiyi O'na veren yasa birkaç saat içinde değil, TBMM'nde yapılan birkaç günlük görüşme ve şiddetli tartışmalar sonunda kabul edilmiştir. O meclis, yani birind Türkiye Büyük Millet Meclisi, kendi içinde demokrasiyi en geniş biçimde gerçekleştirmiş olan bir meclis idi. Devletin saglamlıgı ve sürekliliği ba Cumhuriyet Sahibi: Cumhuriyet Mâtbaacılık ve GazetecHik T.A.Ş.adına NADİRNADİ Cenel Yayın Müdürü ^M........ HASAN CEMAL MüesseseMüdürü M EMİNEUŞAKLIGİL Yazı işleri Müdürü ««... OKAY GÖNENSİN • Yazı işleri Müdür Yardımcısı..........AHMET KORULSAN Haber Merkezi Müdürü YALÇIN BAYER Mizanpaj Yönetmeni ALİ ACAR TEMSILCJLER • • ANKARA : • İZMİR : • ADANA :.... SERVİS ŞEFLERİ * YALÇIN DOĞAN HİKMET ÇETİNKAYA MEHMETMERCAN Istanbul Haberleri rSelahattin GÜLER Dış Haberler } Ergun BALCI Ekonomı: Osman ULAGAYYurt Haberleri Barbaros GENÇAK Kültür: Aydın EMEÇ . Magazın Yalçın PEKSEN Düzeltme: Konur ERTOP . Araştırma; ŞahinALPAY BÜROLAR * KonurSokak No. 24/4 Yenlşehtr ANKARA' Tel:17 58 2517 58 66ldare:18 33 35 Halil Ziya Bulvarı No: 6 5 / 3 İZMİR Tel: 25 47 09131230 Atatürk Caddesl, T.H.K Işhanı Kat 2/13 ADANA Tel: 14 55019 731 Basan v» Yayan: CUMHURİYET Mâtbaacılık ve GaîTetecllikT.A.Ş. Türkocaâı Cad. 39/41, CağaloğluİSTANBUL P.K.246Istanbul, Tel: 20 97(13(^1^" Evet bir askeri müdahaleden sonra demokrasiye geçiş döneminde: 1) O müdahalenin nedeni. 2) Müdahaleyi yapanlann demokrasiye geçişten sonraki durumlan, çok önemli iki sorun oluşturur. Bu sorunlar görmezlikten gelinemez. Otoriter bir müdahale rejiminden birdenbire ve hiç bir önlem almaksızın özgürlükçü rejime geçilirse, müdahaleyi zorunlu kılan anarşik ortamın yeniden hortlaması olasılığı hiç bir zaman gözden uzak tutulmamalıdır. Ama böyle bir duruma olanâk tanımamanm yo]u. devlette tek kişi egemenliginin kurulmaB: olmayıp, ileride çıkması olası bulunan anarşinin üzerine halkla birlikte gitmenin ortamım yaratmak olmalıdır. Nitekim çağdaş Batı demokrasilerinde bütün siyasal partiler anarşi ve teröre kesinlikle karşı çıkma noktasmda birleşmişlerdir. Herhangi bir parti şu veya bu yoldaki anarşiye kargı çıkmak için «milis kuvvetleri» veya «komando bırlikleri» gibi örgütler kurma giriçimine geçmemiştir. Çünkü anarşik durumlara son vermek bir partinin işi değil, dogrudan doğruya devleün görevidir. 12 Eylül müdahalesinden önce devleti yönetenler bu noktada yanılgıya düşmüs olduklan TAKVtM . 10EKİM1982 İMSAK GÜNEŞ ÖĞLE İKİNDİ AKŞAM YATSI 5.22 7.03 13.01 16.11 18.38 20.08 ACHM1 a Cto lisdiler... , mofematik zevklidir ADM2 Derslerlnize ve üniveraitsye zevkli bfrhazırlık için ^ •" ^ i d [ŞTEFIRSATr * ^ " Mc3*8motık^bnima Dzı &SS OKTAY AKBAL Nükleer Bir ŞaYiaşm ALrdmdan... (pi^basm.., MÎLLtyET ^BURDUR, KONUŞMAS. Teoman Erel 7 ektm tarihll yazısmda Devlet Başkanı'nın Burdur konuşmasındaki «Hayır» kampaLnyasını kınayıcı sözlerinin, amacımn çok ötesinde değerlendirilmesi ihtimaU üzerine duyduğu kaygıyı dlle getiriyor: «IJygunsnı İbtlmaller' Uadesini knllsnırken tesbit ettiğbniz somnt bir bazırhga değil, tahminlere, endişelere ve daha önce yaşannuş bazı tecrübelere dayanıyoruı Bn kayıtla bir kaç thttma] önıeğinl sunmakta yarar görüyoruz: 1 Anayasanın halkoylamasına sunnlnıası hakkındakl yenl kannn, 293 sayılı seçlmlerin temel hükümleri hak kudakl kanundaki bazı yasaklann bu defa dikkate alınmayacağını hfikme bağlamıstır. Böylece hangi seçmen tarafından atıldığı işaretle belli cdilmiş oylann da geçerlı sayılması imkânı ortaya çıkmıştır. Bazı kiiçük yerlerde işgüzar devlet görevllleri bundan yararlanarak, olumsuz oy kulianacağından şüphe ettikleri seçmenlere, 'imzalı evet oyunu sayımda görmezsem...' diye gereksiz zorlamalar yapabilirler. Bu bakımdan yeni çıkanlan yasanın, Işaretli oyu geçersiz kılacak şekllde değiştirilmesi iyi olacaktır. 2 Halk arasında oy pusnlalanmn içlne koyulacağı zarfların çeffaflık derecesi hararetli şekllde konuşulmaktadır. Zarflann içindeld oyun renginj belli etmeyecek kadar kalın olması esastır. Bu esasa da riayet edilecektir. Ama yine de titiz davranüması için hatırlatıyornz. 3 1961 Anayasası'nın oylanmasmda, yaygın olmamakla beraber, tarmızı renkli hayır oylarmın bu kez hayır rengi maviclir gistli oy kullanılması İçin duzenlenen hflcre ve odalara bazen hiç konulmadığı görülmüştü. Ya Kapı önUndeki adam havaya uçmus, tjuharlaçmış, blr anda yanmış gltmiş, külU bile yok, ama vUcudunun gölgesi kapının eşiğinde duruyor. Gölgesini dunyada bırakmış yok olurken... tki bin ton gücündeki atom borabası Hiroşima'nın tepesinde patlar patlamaz olmuş bu... "Banş Müzesi'n} gezerken gördüm, kitaplarda okudum. Gölge uzun zaman çıkmamış kapı eşiğlnden. Blr flaşın yanıp sönmesi gibi bombanın patlaması da adamın gölgesini saptamıs.. Unesoo'nun yayınladığı «Dttnyaya Acılan Fencere: Görüş» dergisinde bir yazı okudum. 'Savaşa karşı yetkin bir bildiri' başlığım taşıyor. Nükleer silablann kullamlmasınm insan yaşamı ve sağlığı üzeıindeki etküerini iı> delemek için dUnyanm çeşitli ülkelerinden 14 uzman Papalık Bilim Akademisi baskanı Prof. Carlos Cbagas başkanlığında Vatikan'da toplanmışlar ve şu karara varmışlar: Nükleer silahlann ne kadar tehlikeli sonuçlar verebileceğl gerçeği henüz yeterinde bilinmemekte, daha doğrusu dtlnya insanlan bunun bllincine ulaşmış g6runmemoktedir. Bir nükleer savaşta hiç kuşkusuz milyonlarca insan ölecek, yeryüzü bir yıkıntıya dönecektir, ama yine de milyonlarca insan sağ kalacaktır. Ama savaştan sonra dunyada neler olacaktır, sağ kalanlan bekleyen tehlikeler nelerdir? Bu ilginç ve yaşamsal önsm taşıyan bildiriyi birllkte okuyalım. «Nükleer blr savaştan yengiyle çıkılabileceğin] ve savaş ertesinde yaşanun eskisi gibi sürebileceğini savunan yakın tarihll bildiriler tıbbi gerçeklerl onutmuşlardır. Nükleer savaşlar ölüm, hastalık ve acı saçacaklar, bu koşullar altmda tıbbi müdahaleler çok yetersiz kalacaktır.. Bu gerçeğin halklara ve yöneticilere açık seçik anJatılması, sllahlanma yanşının durdnrulmasına ve uygarlığunızın sonunu getlrebilecek bir salgının önlenmesine katkıda bnlunabiilr.» Bir nükleer savaşta, iki milyonluk bir kente atılacak 1 milyon tonluk bir nükleer bomba 180 km. kare ölçeğinde bir arazide 250 bin kişinin ölümüne, en az 500 bin kişinin yaralanmasına neden olacaktır tki milyonluk bir kentte 500 bin yaralıya sağlanacak tıbbi yardım olanakları nedir? Bu uzmanlara göre her 100 yaralıdan ancak biri tedavi görebilecektlr NUkleer bombalamada kaç hastanenin, kaç yatağın, kaç hekim ve hemşlrenin sağ kalacağı da belU olmadığmdan 500 bin yaralı da i«ter lstemez ölUme bırakılmış olacaktır. Hem de büyük ve korkunç acılar çeke ç e k e . Bildiri şöyle sürüyor: «Tıbbi yardımm yeterslzligi yanıklann tedavislnde iyice ortaya çıbacaktır. Benzin deposu patlayan blr aabadan ağir yanıklaria kurtul*bilen ve Boston hastanesine yatınlan 20 yaşındakj bir gencin durunıunu ele alaum. Hastaya tedavi boynnca 140 lltre dondurulmuş plasma, 147 Utre dondurulmuş alyuvar, 180 milimetre trombosit ve 180 mililitre albumln verllmlş, yapıl»D 6 operasyonla vücudunnn yüzde 80'lik beslmine yayılan yaralar kapatümaya çabşünuş, sürekli olarak suni solunnm aygıtın» bağlanmışür. Dünyanın en gelişmiş hbbl kurnluşUnndan birinin gösterdiği bn oJağanüstö özene karşın, hasta kazadan 33 gün sonra Sbnttştür. Doktorlar hastanın yaralannın Hlroşlma knrbanlannda sörülen yaralarU karşUaşUnlacak kadar derin oldugunu belirtmlşlerdlr. Boston'dald hastanelerin kapasitesi bn türden 40 bastayı aynı anda babıma alacak güçte dejlldir.» Bir de az gelişmiş Ulkeleri düşünürsek, oralardaki hastane koşullannın yetersizliğini hesaba katarsak 2 mil yonluk bir kentte sağ kalabilen 500 bin yaralımn da blr süre sonra tcurbanlaı arasına katılacağına keain bir gözle batanak gerekir Bildiride yer alan şu satırlan ibretle okumak gerekir: «Gelecekte böyle blr saldından «ag kurtalanlar çıksa bile cekilecek acılar henzersiı olacaktır tletlşlm kurabllme, besin ve su sağlayabllme gflçleşecek, İlk çnnlerde radyasynn tehlikesi yüzünden yardım istemek İçin sığınaklan terketmek olanaksız hale gelecek, toplumsal çözülme mlsll çöriilmemiş bir dfi zeye varacaktır.» VaMkan'da foplanan 14 uzmanın blldirisl çu Itesin yargıyla bitlyor: «Nttkleer bir savaşın önlenme»! yaşam sal bir sorun taşımıtktadır Hekimlere düşen (çörev ger çekleri açıklamfktır. Bizler bo gerçek'erden söa etmez•ek kendi kendimize ve uygarlığımız» iiutnet etmiş oluruzj» da bol bol evet oyunun yanroda hnt seçmen lçdn bir tek hayır oyu yerlefüriUyordn. Bu durum secmenl kullanacağı oyun renglnln taabtt *uüvoe&,z endişesine itebiliyordu.» Teoman Erel 12 EylUl yönetiminin bu tip işgüzarhklara bilereK ve isteye* rek ortam hazırlayacağını dUşunmedlği ni belirterek ihmallere de yol açılmamasmı diliyor. GÜNEŞ TRT'NİN TUTUMU Halkoylamasmın saglıku bir ortam içinde yapümasının gereğine işaret eden îsmaii Cem, 7 ekim tarihli yassısında TRT'nin konuyla ilgili tutumunu eleştiriyor. 70 sayılı MGK karan gereğince «Halkin vereceği oyun nasıl olması hususunda etki yapacak herhangi blr telklnde bulunmanın» mtimkun olamayacağmı hatırlatan Cem yazısında şu bilgilere yer veriyor: «Gazetembs Araştınna Servisfnce dün verilen bir haberde, TRT'nin kamuoyu yoklaması şeklinde vatandaşın Anayasa tasansı hakkındakl görüşlerinl aldığı', bu işlem sırasında 'Anayasa tasansını eleştircnler hakkında ne dU şünüyorsunuz' şeklindeki bir anket so rusunun da vatandaşa yöneltttdiğf, *bu program için yapümış ilk çekimlerin iptal edilerek yenisinin çekimine başlandığı, dtlzenlenecek 3 açık oturuma gazetecilerin alınmaması' karan verll diği, belîrtilmektedir.» Bu haberleri TRTnin Anayasa tasansı konusunda bu güne kadarkl tutumu ve TRT yasası açısmdan ele alan îsmail Cem özetle şu noktalara dikkati çeklyor: «1 TRT yasası, haber programlantun ve yorumiann karşıt görüşlerl içine alacak şekllde hanrlanmasını a2 Radyo • televbsyon çok sayıda Insana yönelttiğ) sorulara alacağı cevaplar arasında bir seçme yaparak, ör neğin SO tane, *Bu taslak çok lyidlr dlyenî ve' S tane *bu taslak kötüdür' * diyenl ekrana geörebülr; böylece ka* '^flHny utatt tarafsı^ lılçlıııde oluştunuflt1 ya değil şartlamaya ve saptırmaya yönelebUir. 3 'Anayasa taslagım eleştirenleı hakkında ne düşllnüyorsunuz' mealln deU bir sorunun sorolabihıılş olması şimdlden düşündurücüdür. 4 öngörühnüş açık oturumlardan gazetecilerln Szenle dışlanması, aynca döşündüriicüdürj. Cem, bu kaygılannda haksız çıkma dileğinde olduğunu da sözlerine ekliyor. MtMÇMfrTMAT ADIM İLAN MatematikNbtdınna D'Zİ HÜRRİYET SADİ IRMAK Oktay Ekşi 6 ekim tarihli yazısmda Danışma Meclisi başkanlığına yeniden seçilen Sadl Irmak'ı tebrik edlyor. Seçimlerde her zaman «en lyi» lerin seçilmeyecegini, ama seçilenlerln o ortamda «en lyi» olarak görülenler olduğunu bellrten, Ekşi, Sadı Irmak' m olurrüu puanlar toplayışının neden lerini şöyle anlatıyor: «Sayın Irmak'ın puaolarmın asıl yOkseldlği dönem, kendislnln Danışma Meclisi Başkanj sıfatıyla vitrlnde fazla görünmemeyi tercih ettiği dönemdir. Daha açık blr Uadeyle Sayın Irmak, Anayasa tasansının Genel Kurul' daki görüşraeleri sırasında bu görüşmelerl yönetmeye kalkışmayarak, son derece lsabetli bir karar vermiştir. Ve bu sayede üyeler nezdindeki itibarını koruyabilmiştir.» Oktay Ekşi, Sadi Irmak'ın son zamanlarda önüne gelene demeç vermemek «Sözlerinin tartışma konusu olması ihtimalini» de ortadan kaldırdığını sözlerine ekliyor Ekşi, nerede kamuoyu önüne çıkılacağıns nelerin söylenlp nelerden söz edilmeyeceğini belirleyebilmenin de «önemli bir meziyet» olduğunu belirtiyor. ADIM Lise3, MatematıkLise3kitabının yazarlarındanD.ÇOKERtarafından hazırlandı.ADIMLİseViDoç.Dr.O.özer, ADIM Lise2'yi ise Yrd.Doç.K.TAŞhazırladı. Doç.Dr.TalatTUNCER herüçdizinln testleri nı ve örnek çözüm lerlni düzenledl. Istemeveyazışmaadresi: ARAŞTIRMA EĞİTİM EKİN YAYINLARI P.K.315SirkeciIstanbul A I.T.Ü. MAKİNA FAKÜLTESt DEKANLIĞINDAN Ayazağa kampüsünde bulunan Motorlar ve Taşıtlar Araştırma Merkezi için, tahmini bedeli 5.800.000 TL. olan Taşıt ve Tekerlek Tecrube Donanımının, temel kızak ve kapaklarınm yapım İşi, kapalı zarfla teklif almarak 2547 sayılı kanuna göre ihaleye cıkarılınıştır. Teknik ve tdarl Şartname Fakültemlz Ayniyat Muhasipliği'nde görulebilir. İsteklilerin 20.101982 günü saat 17.00'e kadar tekliflerinl vermeleri duyurulur. TÜRKİYE MUHASEBE UZMANLARI DERNEĞI'NİN 40. KURULUS YILDÖNÜMÜ BÜYÜK BALOSU dış basın... LE MONDE NATO'NIN STRATEJİSİ NATCya üye 16 ülkenin Dısişleri Bakanlan geçen hafta sonu bir kez daha, Kanada'da, biraraya geldiler. BM Genel Kurul çalışmalan için New Y/ork' ta bulunan Dısişleri Bakanlan, Genel Kurul gündemindeki konulan, bu kez Kanada'da, ittifak çerçevesi içinde degerlendirme fırsatı buidular. Doğu bloku Ue iUşkilerde NATO'nun izleyeceği strateji uzerinde ne düşünülmesi gerektiğini gelecek günlerın belirleyeceğini yazan Le Monde, konu hakkında daha sonra özetle şöyle bir yorum yaptı: «Bu stratejlnin içinde şluı dilerde doğal gaz born hattı tartışma8i vardır ve bu henüz çözülmüş değildir. Kanada toplantısında Unaltılar 'görüş ayrılıklanna ortak blr çözOm aratnak' konusunu tartışmaktan başka blr şey yapmadılar. ABD ile Avrupab mütteflklerl arasında mevcut olan blr başka sorun da askerl strateji. ABD'nin bu KonudakJ dUşüncesl NATO Avrupa tnüttefik Kuvvetlerı Başkomutanı Amerikalı General Rogers'ın ağzından 30 eylfilde dökülmüştür. Amerikalı generale göre, Yaşlı Kıta, dikkattnl klasik silahh füzeler Gzerinde yoğıınlaştırmalldır. Çünkü buolann görevi, Varşova Paktı kuv* vetlerinin gerl cephelerinl vnrmaktır. Atom ve taktik silahlar İse, yok edilmeyecek ve saklanacaktır. Sovyetler'ln blr nttkleer saldıruma karşılık verilmesi için». îeşil Alternatif Uste'nin şu anda SPD He yapılan görüşmelerin son turunda suçu SFD'ye atıp erken seçime gltmel son derece yanlıştır.» 15 Ekim 1982 Cuma günü saat 20.0001.00 arası SHERATON OTELl Balo Salonu'nda yapılacaktıt Üye ve meslektaşlanmızm davetiyeleri Dernek Mer> kezi'nden temin etmeleri saygıyla duyurulur. YÖNETIM KURULU Müracaat Telefon: 48 42 27 47 48 18 TAGESZEİTUNG DABLY TELEGRAPH SOSYAL DEMOKRATYESİL İSBİRÜĞİ İSPANYA'DA DARBE GİRİŞİMİ Londra'da yayırJanan «Daily Telceraph» gazetesi, îspanya'dakl uarbe glrişimini önemsemlyor. Gazeteye göre, Ispanya'da Franco yanhsı Falanjistler artık Ispanya'nm gevmişini yeniden canlandıramayacak durumda. Gazetede çıkan yorum şöyle devam eüiyor: «Franco'nun sagcı iktldanndan demokraslye S^çlş sanıldığından daha kolay oldu. Ancak slmdi merkez koallsyonun dağılması, bazı subaylar arasında tehlikeli bir egilime yol açmış görünüyor. Bunlar, solun zaferini önlemeye çalışıyor. Bu gelişimden yakınmak İçin ille de sosyallst olmak gerekmez. Ancak sağcılann tiim gövd^ gösterilerine rağmen tspanya'nm geçmişi canlanmıyor. Solcular paniğe kapdmadan Önce, 'Fuerza Nueva' (Yenl Güç) ün, yani Franco'nun FalanJ partlsinin mirasçılanmn son seçimlerde oylann yalnız yüzde 2'sinl elde ettiğinl hctırla* Jl Batı Berlin'de yayınlanan Pederal Alman solcu «Tagesz^itung» Hamburg'da Yeşiller ile Sosyal Demokratlar arasında süren görüşmelere üişkln bir yazısında, Yeşiller'in siyasi ilkelerlni eıe alıyor. Sosyal Demokratlann para tabanında herkes tercihinı yeniden yapraaya yönelirken, uzlaşmaz Dir tavnn Sosyal Demokratlan birliğe zorıayaca ğına dikkat çeken yazı şöyle devam ediyon «Hamburg'dakl Sosyal Demokrat azuılık bükümetini destekleme görüşmelerl başaruızlığa ağrama tehlikesi karşmndayken, 9 maddellk programı temel abnanın doğru olup otcıadığı kuşkulu görünüyor. Hamburg limanımn genlşletilmemesi, Flbe ırmağmdakirlenmeye karşı önlemler Inışkusıu birer Okedir. Ancak, bn Ukelerde SPD'yi dlze Ketfrmeye çahşmak başka, bunlan önümüzdeki yıllarda ulaşılacak slya1 hedener olarak kavranuk baska.. 400 TON ERDEMİR MAMÜLÜ DKP 1X1200X2400 MM 'LİK SAC SATILACAKTIR Şartnamesi bedelsiz olarak aşağıdakl adreslerden alınabilir 1 İSKENDERUN'da Müessesemlz Tlcaret Müdurlügu. 2 ÎSTANBUL'da Sirkeci Yalı Köşkü Cad Yalı Köşkü Han Kat: 4 5'deki Mümessilligimiz. 3 ANKARA'da Küçükesat Büklüm Sok. Not 22'deki Genel Müdürlüğümüz. İSTEKÜ\ERÎN şartnamemiz esaslarına göre h»zırlayacaklan 82/ (1X1200X2400 mm. saç) no'ttl dosyayla ilgilidir Meşruhatlı kapalı teklif mektuplannı geçici teminatlanyla birlikte en geç 3.101982 gunü saat 14.00'e kadar Müessesemiz Muhaberat Servisinda bulundurmalan ilân olunur. (Basm: 22237) 6620
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle