25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet 8 3 EYLÜL TKPML Partizan iddianamesi Savcı: Örgütün Ankara Komitesi 1978'de kuruldu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Aralannda ODTÜ yardımcı profesörlerinden Bilgen Arif Bilginin de bulunduğu 39 sanıklı Türkiye Katnünist Partisl / Marksist Leninlst (Partizan TKP/ML) davasmm Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı (3) Numaralı Askeri Mahkemesinde 18 ağustosta oktman iddianamesinde, örgütün Ankara îl Komitesınin haziran 1978'de kurulduğu ve ilk örgütlenmenin semt, memur, gençlik ve çevre iller olarak saptandığı öno sürüldü. îddıanamede, sanıklann 19791980 yıllannda «Türldye Cumhnriyetl Anayasasıru tamamen zorla değiştirmeye teşebbfis etmek ve bu suça ferl olarak lştlrak etmek, 6136 Sayıh Kanuna muhalefet etmek, patlayıcı madde bulundurmak, konuta patlayıcı madde atmak, konut kurşunlamak, faill belli olmayacak şekîlde S adam öldürmek ve öldürmeye teşebbüs, görevli memura hakaret Te tehdit» suçlarını işledikleri iddia edildi. îddianamede TCK'nun 146/1. maddcsi uyarınea ölünı cezasına çarptınlmalan iste, nen 14 samğın adlan şöyle: 1 «Ömer Doğrnel, Bilgen ArU Bilgin (ODTÜ yardımcı profesörlerinden), Fatma Bilgin, Zeynel Demirel, Muhammet Sanı tlhan, Hasan Cebat, Muharrem Karakoç, Rıza özen, Hfiseyin Gtireş, Mustafa Dengiz, Celal Çetin, Mehnıet Hanoğlu, All Güner, Folat Guneşdoğmuş, Yüksel Aras.» İddianamede, 22 sanığın TCK. 146/1. maddesi uyannca 5 lle 15 yıl arasmda ağı rhapis cezasına çarptınlmalan, 3 sanığın da çeşıtli hapis cezalarma çarptlnlmalan istemlnde bulunuldu. 15 sanık hakkında da kovuştumıaya yer olmadığı belirtildi. Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Savcılığınca hazırlanan iddianamede, Partizan hakkında açılan başka bir davanın iddianamesinde örgütün Eörüslerine ilişkin bilgi verildiği vurgulanarak sanıklann bu görüşler doğmltusunda eylemler yaptıklan ileri sUrüldü. tddianamede sanıklann yaptıklan eylemler ayn ayn anlatıldı. Askeri Savcüığm haznrladıgı iddianamede sanıklara yöneltilen suçlar özetle şöyle: şek örgütlenmesi nedeniyle bu partiden aynldığı, Safra Köy Halk Evine devam ettiğl sırada Mustafa isımli bir şahsın Ibrahim Kaypakkaya lle ilgili yayınlar getirip okuduğu, sanığı bu siyaset doğrultusunda eğittiği anlaşıldı. Sanığa llerıci Madenîş Sendikası adına Kardeş Elektrik adlı fabrikada örgütlenme yapması söylendiği, fabrikada örgütlenerek grev karan aldıkları, sanığın dışarıdan grer sorumluluğunu yüriıttUğü, îstanbul'da Topkapı'da Gemak, Berec, Kale Kilit, Ulzel, Safraköy'de Uğurlu, Kardeş Elektrik, Sancak TU1, Kadıköy'de Elka grevlerine katıldığı 1978 yılı çubat ayında Mustafa'nın, sanığı Ayhan isimli bır şahısla tanıştınldığı anlaşıldı. «FÎŞ DOLDTJRUP ÜYE OLDtl» Ayhan'm sanığa Türkiye Komünist Partisi Marksist Lenlnist'in konferansının yapıldığını ve kendisinın partiye üye oldugunu söyledi ve sanığa profesyonel devrimci olarak calışıp paTtiye üye olup olmayacağını söyledıği ve sanığa kabul etmesi üzerıne bir fiş verdiği, sanığın fişi doldurup Aynan'a vererek parti üyelığine girdıği, Ayhan isimli şahsın sanığa Ankara ilinde görev verdığıni şifreli randevu ile Ankara'da Sinan isimli şahısla buluşacağuu ve örffütsel çahşma yaparak Ankara îl Komiteaini oluşturma görevinin verildiği, 1978 yıh 8 haziranında bu görevle başladığı ilk örKütlenmeyi işçi. memur, gençlik ve çevre iller olarak tesbıt edildiği, örgütlenme için Ayhan ve Sinanla birlikte üçlü toplantılar yapıldığı ilk planda iki semt grubu tarafından örgütlenma yapılmasının tesbit edildığı, semtler, a) Tuzluçayır kesimi NATO yolu, Abidinpaşa, Akdere, Sevranbağlan, Bağcılar, b) Yenimahalle (Demetevler, Piyangotepe, încirli, Altındağ, Hüseyıngazi) bu semtler içerisindeki işçilerle bağ kuruldukça onların çalıştığı işyerleriyle de bağ kurulmuş olacağı, «emtlerdeki arkadaşlardan askeri alanda fcullanılmak üzere yetenekli olanlar biraraya getirilip askeri komiteler oluşturulacağı, önce setntr ler üst komitesi kurulduğu, komitenin sanık, Sinan ve Sinanin karısı Hoca'dan oluştugu, Hoca'nın Tunceli iline gitmesi nedeniyle komitenin dağıldığı, sanık ömer'in tekrar üst komite kurma çalısmalanna başladığı ve neticede Ayşe Sim Bilgin'in sorumluluğuna Tuzluçayır, Seyranbağları, NATO yolu, Akdere, bu bolgede esas ağırlığının Şinntepe, Ege Mahallesi, Akdere, îmar îskân Evleri verılerek örgütlenmelerin yapıldığı, Kıvırcıfc Muammer Sanı îlhan'm sorumluluğuna, Ufuktepe, Yenimahalle, Esertepe, Esmer'in sorumluluk bölgesine ise de Altmdağ, Yenidoğan, Siteler, HUseyingazi, Gülveren ve çevresindeikl semtlerin bağlandıgı, çevre iller sorumluluğuna Mehmet Atilla Ertan'ın getirildiği, sorumluluk sahasına Kayseri, Nevşehir, Niğde, Kırşehir, Çorum, Konya Ereğlisinin bağlandıgı anlaşıldı. Başbakan Bulend Ulusu, îstanbul Belediye sı'ni zıyaretı sırasmda Belediye Başkanı Korgeneral Ecmel Kutay v« Valı Nevzat Ayaz üe birlikte... (Foto: Ender ERKEK) sergiSeyecek ANKARA (d.a.) 2. Doinya Savaşı sırasmda Trakya'dan kaçırılarak emanet altma alınan Zıraat Bankası'na aıt 800 sandık Kutahya'da bulundu. îstanbul ve Trakya bolgesinde kı merkez ve şubelere aıt 93 yıllık vevmıye, kasa ve talımat defterlerı ile çeşıtli belgeler Kutahya'dan Ankara'ya getırüdı. Zırat Bankası Genel Müdürü Rahmı Önen, Ikınci Dunya Savaşı sırasmda, emanete alınan defterîenn ve belgelerin bulun masının bankanın geçmışını ta nıtmak bakımından çok anlam lı olduğunu soyledı. Kütahya'dan getırılen 93 yıllık yüzlerce defter ve belge, değerlendirıldikten sonra, Ziraat Ban kası Genel Mudurlügü Şerel Salonu'nda açılacak muzede ser gilenecek. Başbakan Ulusu, sorunları hakkında bügi aldı îstanbul Haber Servisi Üç gündur tstanbul'da bulunan Başbakan Bülend Ulusu, dün uçakla Ankara'ya döndu. tstanbul'da bulunduğu sırada ılgilılerden kentin sorunlarma ilişkin bilgi alan Baş bakan Ulusu, dün sabah da İstanbul Belediye Başkanı Korgeneral Ecmel Kutay'ı ziyaret etti. îstanbul Valisi Nevzat Ayaz ile birlikte Belediye'ye giden Başbakan Bülend Ulusu, yeni görevi nedeniyle Korgeneral Kutay'ı kutladı ve Belediye çalısmalanna ilişkin bilgi aldı. Başbakan' ın, Belediya Başkanı'na Bakanlar Kurulu'nca kabul edilen ve MGK'ne sunulacak Sukanıt yasa tasansı hakkında bilgi verdiği de öğrönildi. Başbakan Bülend Ulusu, dün aynca Kültür Bakanlığı Basma Yazı ve Resimleri Derleme Müdürluğü'nü de ziyaret ederek, 29 Ekim'de açı lacak 100. Yıl Ataturk tl Halk Kütüpharlesi hakkında bilgi aldı. Beyazıt'ta tanhi Şimkeşhane de bulunan Basma Yazı ve Resimleri Derleme Müdurlüğü'nün restore edilen binasını gezen Başbakan Ulusu daha sonra Çemberlitaş'taki Türkiye Muallimler Birliği'ni de ziyaret ede rek yetkihlerle gurüştü. Öte yandan Be lediye Başkanı Korgeneral Ecmel Kutay ile Kuzey Denız Saha Komutanı Koramiral Doğan Toktamış dun Valı Ayaz'a ayn ayn nezaket zıyaretinde bulundular. TSİP İÇERİSİNDE ÇALIŞT1 «Sanık Ömer Doğruel: (Kod adı Kısa). TKP/ML Partizan örgütünün Batı Anadolu Bölge Komitesi üyesi ve Ankara tl Komitesi Siyasi Sorumlusu olup 1975 yıllarında aşın sol devrimci fikirlere sempati duymaya başladığı, Türkiye Sosyalist îşçi Partisi'ne Uye olmamakla beraber bu parti içerisinde aktif çalışmalarda bulunduğu, Küçükçekmece Lisesinde okuduğu yıllarda okul içinde Türkiye îşçi Partisi doğrultusunda faaliyette bulunduğu ve kendisine okulda devrimcilerin sorumluluğu görevinin Uzun Mehmet kod isimll şahıs taralından I verildiği 1976 yümda Turidye îşçi Partisinin disiplinsizligi. gev M. E. B. Müsteşarı Cemil Biren: ASKERİ KOMİTE Gölbaşı kesimine çaiU*nin îstanbul yolundaM fabrikalar bölümü Gözaük kod adlı şahsın sorumluluğuna verildiğine, askeri komite kurulduğu ve bu komiteye Dost (Muharrem Karakoç), Şapkalı (Hüseyın GUreş), işçi (Rıza özen), girdiği ve bu şahîslann askeri komite sorumlusu olarak Muhammer Sanı îlhan'a bağlandıklan anlaşıldı. Örgütün gelir kaynaklannın esas olarak bağışlar vo parti aidatlan olduğu, örgüt adına yapüan çeşitli soygunlardan elde edilen paralann örgüt gelirlerinde önemli bir yer tuttuğu, örgüte gelir getirmesi için açılan Çiçek KitabcTİ'nin gelir getırmediği, Altındağ Belediye mutemed soygununda 780 bin lira, benzinlik soygunundan 30 bin lira, îstanbul'da Partizan örgütünün yaptığı 16 milyonluk soygundan Ankara örgütüne 300 bin lira gönderildiği anlaşıldı. îddianamde daha sonra sanıklarla ilgili bılgi veriliyor. Arif Bilgin (Amerikalı): TÖBDER'e devam ederken tanıştığı ömer Doğruel'in teşvUdyle girdiği Partızan'ın memur aydın komitesi ve rnali işler sorumlusu. Izmir Caddesinde Tugaç Han'da Çiçek Kitabevini işletti, memuriyeti dolayısıyla işletme hakkrnı Mahmut Nejat Çenesiz'e devretti. Kitapevini açarken Îstanbul'da örgütten 350 bin lira aldı. ömer Doğruel'e bağlı olarak çalıştığı örgütün rnali işlerini düzenlediği, kendisine bağlı olan elemanlara görev vererek örgtttün Anayasal düzeni K>rla değiştirme eylamlerine asli fail olarak iştirak etüği anlaşüdı. Fatma BUgin (Ellf): Ankara Tuzluçayır, Akdere, Şirintepe, Ege Mahallesi ve îmar îskân Evleri sorumlusu. Partizan Örgütu için makbuzla para toplayıp Bacı isimli kıza verdi. Zeynel Demlrel (Pehllvan): TMO'nde çalışırken TÜMDER'e üye olduğu, Almanya'da çalışan halasının oğlu Mustafa Seçkın'in tesir ve telkinıyle Partizan sıyasetiyle ılgilendi. iddianamede, sanıklann 3 kişiyı oldürdükleri, 3 kasıyi yaraladıklan ev kurşunladiklan ve çeşıtlı eylemler yaptıklan goruşü savunuldu. Ortaöğretim çağındakilerin e 7 0 i öğrenim desı kalıyor tSTANBUL (THA) Boğaziçi Üniversitesinde başlayan «8. Çıraklık Karulu» toplantısı na dün de devam edildi. Millı Eğıtım Bakanlığı yetküüeri Îstanbul ilinin çıraklık eğitimı kapsamına alınması ile ilgili olarak Îstanbul'un bu uygulamaya hazır olmadığını savunurken Esnaf ve Sanatkârlar Derneği üyeleri ve TUrklş 1. Bolge Temsilcisi Ismail Topkar «Îstanbul ilinin yasa kapsamına alınması gerektiğine inandıklarını» belirttiler. Mılli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Cemil Biren orta öğre• YÖNEYLEM KONGRESİ İSTANBUL'DA BAŞLADI. time gitmesi gereken yaş grubunun yüzde 70'ınin öğretim dışında kaldığını belirterek «Amacımız bu gençlcri eğitmek tir» dedi. îstanbul Esnaf ve Sanatkarlar Derneği Başkanı Hüsnü Çı nar ise «tstanbul'da çıraklık merkezi olarak 6 bölgenin kurulması yeterslzdir. Çeşitll yer lerde eğitim merkezl açmak ye rine belirlt bir merkez tabsis edilmclidir» dedi ve Sultanahmet Cezaevinin eğitim merkezi olarak kullanılmasını önerdi. YÖNEYLEM KONGRESt Îstanbul İsletme Pakültesı ve Marmara Bılimsel ve Endüstriyel Araştırma Enstitüsü tarafından Îstanbul Sanayi Odasmm da katkılanyla düzenle nen «Yöneylem Araştırması 7. Ulusal Kongresi» çalışmaları na başladı. Kongreye konuk olarak katılan Sanayi ve Tek noloji Bakanı $ahap Kocatopcu yöneylem araştırmalannın onemini topluma kabul ettirmek gerektiğini söyledi. tstanbul Haber Servisi Deniz Astsubay Hazırlama Okulu'ndan mezun olan öğrencilere dün düzenlenen törenle diplomalan verildi. Astsubay Çavuş rütbesi ile Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na katılan mezunlar adına yapılan konuşmada, «Atatürk Ukeleri doğrultusunda, vatanın ve milletin mut luluğu içln çalışılacagı» belirtildi. Okul Komutanı Güverte Albay Nephan Ardana yaptığı ko nuşmadan sonra mezun olan öğrencilere diplomalan ve derece alan öğrencılere de ödülleri verildi. Okul birincisi tarafmdan yaş kütüğüne dönem pla ketinin çakılması ile süren tören öğrencilerin geçıt toreni ile sona erdi. DENİZ ASTSUBAY OKULU MEZUNLARI DİPLOMA ALDI POLIT1KA VE ÖTESİ Mehmed Kernal Düşünmeyi Bilmiyoruz Bugunlerde bıldiğin, ettiğin, tanıdıgın değilse pek yarenlik edilmiyor. Ben de bizim komşu il© fırsat düştüğünde yarenlik ediyorum. Ne olsa, alü aydır birbirlmizi tamyoruz, aynı apartmanda oturuyoruz. Bizdm buraya Eminönü AkaÜar, dört otobus işliyor, başkası yok. Bunlardan birini kacırdığımızda tepedeki durağa kadar yüruyoruz. l$te bu otobüs kaçırmalan, duraga doğru yürümelerde bizim komşu ile veriyoruz yarenliğin gozüne... Geçenlerde durup dururken bana sordu: 'Gazetecisiniz, siz bilirsinız, halk ne düşünuyor bana söyler misiniz?..» Hoppala, duraladım. Adımlarını seyrelterek. sorusunun yanıtını gene kendi verdi: 'Halk hiç bir şey düfünmez» dedi «Efendim!..» 'Halk, hiç bir zaman toplu olarah düfunmez. Hele bizim halkımız düşunmez. Nasıl elbisesini terziye diktirir, kundurasını başkasına onarttırırsa, düşünmeyi başkalanna bırdkmıştır, düşunmez. «Demek öyle...» Sert sert konuştu: 'Evet efendim, öyledir.ı "Hakhınız vor.» «Neden buhranlar (bunalunlarV olttyor bu memlekette?» 'Neden oluyor?» «Halk düşünmeyi baskasına bıraktıgı için.» «Evet.» «Halk mevsimine göro her öğün bir portakal, bir salkım üzüm, bir dilinı kavun, karpuz yese...» 'Yemiyor mu?* «Yemez.» «N'po/7» «Sabahları bir bardak sttt içtnez, bir rafadan yumurta kaşıklamaz.» «Öyla mi?* «Evet, böyle olunca da düşunmez. önce halkı düşünmeye alıştıracaksınız. Kendi yerine başkalannın düşünmesi ahşkanlığından kurtaretcaksımz. Kendisi, kendisi içindüşüneoek...» 'Nasıl olacak bu iş?* «Yumurta yiyecek, süt içecek, ögMeri portakal yiyecek, kavun, karpuz yiyecek, bir salkım üzüm didikleyecek... Burnı yaparsa düşünecek...» Komşunun bu coşkusu karşısında susuyordum. Suskunluğumu gördükçe, bilgiç adamların davranı51 içinde kabanyordu. «Vo, böyledir gazetecl bey...» diyordu. 'Ben de daha neler var. Bizim buyüh peder düşünen bir adamdı. Neden düşünürdü? Çünhü her sabah bir yumurta yer, sütle balı karıştırır kaşıklardı. Çok duşünürdü. Çok duşündüğü için de çok yaşamadı. Başı türlü dertîere girdi. Serbest Fırka çıktığında oraya yazıldı, olmadı. Ardından Demokrat Parti'ye girdi, olmadı. Neden olmadı? Ttuşünen adamdı. Düşüncelerine harşı çıkamadıklan için harcadilar. Bizim büyüh peder düşüncelerini habul ettiremedıği için sonunda kahnndan öidü.» «Düşünmek de iyi değil öyleyse?» Dalgın dalgın yüzüme bakti: 'Hem çok iyidir, hem çoh kötü.» Bu kez ben yan korkarak sordum: «Siz efendim, hani yiyiyor musunuz?* *Ne yiyiyorum?' «Şey efendim, sabahları bal. sut, yumurta falan...» Gözlerini açta: «Hoyır...» dedi. «Neden?» 'Varıhyor mu yumurtamn, balm, sutun yanına? Aldığımız ne ki? Bu parayla bunlar ahnabilir mi? Ben memur emeklisiyim... Üç ayda elime haç para geçer bilir misin?» •Bilmiyorum.» 'Bilmezsin tafoii... Düşünmüyorsun hi... Siz gazeteciler biz ne yeriz, ne içeriz, nasıl yaşarız yazmazsınız fet...» «Ben yazmazsam arkadaşlar yazıyor.» 'Gerçeği yazmazlar.; «Neden?» 'Çünhü duşünmezler, Duşunmeye altşmamıjlardır.» Yokuşu brmandıik. İlk otobüs Taksim'di, ben atladını. O Be^iktaş'a gidecekti, ikinciyi bekledi. Başı yerde düşünüp duruyor gibi geldi bana... ANKARA, (ANKA) Asya ve Afrika'daki ülkelerden 39"unun Sanayi Bakanları 13 eylül de îstanbul'da bır araya geliyor. îstanbul'da 17 eylüle kadar surecek olan «Bblgesel Sanayi Işbirlıği Toplantısı»na katılacak olan Bakanlar bu Ulkelerin sanayi ürünlerinin bölgesel işbirliği çerçevesinde değerlendl rumesini ele alacaklar. 39 SANAYİ BAKANI ÎSTANBUL'DA TOPLANACAK Kocatopcu: Komple motor ithalatı yasaklanacak ANKARA, (ANKA) Sanayl ve Teknolojl Bakanı Şahap Ko catopçu, dün otomotiv sanayi yetkilılerl lle yapılan bır toplantıda, tKomple motor İthalatı yasaklanacaktır» dedi. Bakan, parca motor ithalatının da kısıtmalara tabl tutulacağını bellrtti.' Sanayi BaKanlığı'nda yapılan toplantıda, kamuya aıt TÜMOSAN Fabrlkası'na özel traktör yapımcısı fırmaların ortak olmalan için tartışma acıldı. Bu konuda ikîncl bir top lantının, ekim ayı ortalarında yapılması öngörüldü TÜMOSAN'ın Konya Disel Motorları Fabrikası halen mon ta| üretlmj aşamasında bulunuyor. Türkiye'nm en büyük özel traktor üretıclsi lk| flrmasından blrl olan Türk traktörün kullandığı Flat motorlarının monta|ını yapan fabrikada bu yıl 2.500 adet motor üretilmesl bekleniyor. Fabrikanın, montaj aşamasındakı kapasıte sı ise yılda 25 bin adedi buluyor Dünku toplantıda, motor İthalatının yasaklanacağına dık kat ceken Sanayi v e Teknoloii Bakanı Kocatopcu, traktör yapımcısı butün kuruluşları, TÜMOSAN'ın motorlarını kullanmak için uyarlama çalışmaları yapmaya ve yatırıma ortak olmaya çağırdı. «SORUN YARATIR» Topkıntıya katılan özel kuruluşların temsılcilerl, ortaklık çağnsımn beraberinde bir çok sorunlar getlrdiğine dlkkat ce kerek, görüşlerinl ANKA muha birine şöyle acıkladılar: «Konya Dızel Motorlan Fab rikası'nın, alt yapısı, Inşaat iş lerl ve monta| atölyesi İçin bu güne aeğln 1 mllyar lira dolayında bir harcama yaDilmış bulunuyor. Fabrikada, montal aşamasından normal üretlme geçllmeslnin öngörüldüğüne göre, yatırımın toplam tutarı 10 mllyar llrayı aşacaktır. Bu Işe, yatırım ıcln 5 milyar lira dolayında bir özkaynak gereksinlmi doğurmaktadır, Halen traktör üretimiyle uğraşan 9 firmanin bütününün ortaklık katkısı sağlansa bll e bu flnansman gereksinlmlnin karşılanması mümkün değlldir. Bu nedenle dsvletin yardımının boyutları açıklık kazanmalıdır.» UZMANLARIN GÖRÜŞÜ Devlet Planlama Teşkılatı'nda gorev yapmakta olan motor sanayiı ile ilgili uzmanlar ise, 1982 yılı bütçesl ve yatırım programı çalışmalarının başladığına dıkkat cekerek, Konya Motor Fabrikası'na özel keslm kuruluşlannın ortaklığının bu dönemde tartışmaya açılmış olmasının yatırımı gecıktıreceğinl savunuyorlar. Uz monlara göre, özel sektörden ortaklık çerçevesinde ne kadar katkı geleceğinln bir süre daha askıda kalmasının doğal so nucunun, TÜMOSAN'ın yatırımı İçin bütçe ve yatırım programında yeterll kaynak ayırılması olacağını vurguluyor lar Bu durumda, yatırım için 1982 yılının da yitirileceği hatırlatılıyor. özel sektörün ortaklığı tartışmaları çerçevesinde, yatırım için 1982 yılının da, yitlrilmesınin, fabrikanın halen ulaşılmış bulunan monta| aşamasında kalması tehlikesıni de getıreceğıne dıkkat çekllıyor. Benzer bir durum, TÜMOSAN' ın Aksaray kamyon motorlan fabrikası İçin de söz konusu. GÜN BATARKEN SALDIRIYA GEÇEN SİVRİSİNEKLER ÇEVRE EVLERDE YAŞAYANLARLA ARİIK İÇLİ, DIŞLI ÖLMUŞLAR 4 29 YAŞIN ÜSTÜNDEKİLER DÖVİZ KARŞILİĞI ASKERLİK HAKKINDAN YARARLANAMADI ANKARA, (ANKA) Yurt dışında çalışan işçilerin belli miktarda dövız ödeyerek askerliklenni 2 ayda tamamlamalanna olanak sağlanrnasına karşın bu haktan bir defaya mahsus olarak yararlanacak 29 yaş ve üstündekılerin ilgili yö netmeliğin Konsolosluklara geç ulaşması nedeniyle hak kaybına uğradıklan belirtildi. Edinilen bilgilere göre, hafc kaybına uğrayanlann başvurularmın çoğalması üzerine, askeri işkolunda faaliyet gösteren Türkîş'e bağlı Türk Harp İş Sendikası konuyu Milli GUvenlik Konseyi'ne bir yanl ile yansıtarak, işçilerin magdu riyetlerinin önlenmesi istendl., «tstanbul'u dlnHyomm göz lerlm kapah...» demiş Orhan Veli. Yaşasaydı, Istanbul'u burnu tıkalı dinlerdi herhal de. Çöpü, kanalizasyonu, kent içindeki deri imalatçılan, mezbahaları ile bir kokular be'.desi durumuna gelen îstanbul'un bazı semtlerinden geçerken burun tıkamak zo> runlu oluyor artık. Oysa, pis kokulann kapladığı semtler bir zamanlar îstanbul'un en güzel yerleriymiş. Kokular beldesindeki gezinin ilk durağı Kadıköy... Kalamış Koyu'ndan Kuşdi11 Deresi'ne giriyoruz. Kıyıdaki köşk ve konaklann iskelelerine sandaUar bağlanmış. Küçük çocuklar kıyının sığ sularında serinlemeye ça lışıyor. Bir balıkçı mercan avı için dereden karides top luyor kepçesı ile. îlarya, kefal, istavrit, izmarit tutmuşlar az önce. Kuşdili çayınndaki gazinodan tatlı bir müzık sesi geliyor. Halız Burha yıne bir gazel söylüyor. Sandallar çarpışmamak için ağır ağır geçiyorlar, içindekıler çakır keylt şarkı soylüyorlar... 57 yaşındaki Dursun Köseoğlu, geçmiş yıllan anlatırken Kuşdili Deresi'ni bbyle anımsıyordu. Doğup büyüdüğü ve sandalcılık yaptığı dere kıyısından karşıki eski bir binayı gösterip «Büyflk IUşit Pasa'nra Köskünden kala kala bn harem bölümü kaldı» diyor. Mehmet Ali Paşa, Sait Alman Paşa, Galatasaraylı ayı Burhan, Maliye müfettişi Nurettin beyin köşkleri konakları sıralamrmış dere kıyısmda. Ve bugün öylesine değişmiş ki Kuşdili Deresi, adını büe bataklığa gömmüş ve Kurbağalı Dere olmuş. Kanalizasyonların dereve boşaltılma<îi ile çoğalan kurbağalar derenın admı değiştirmıs ler. Değiştirmişler ama Hasanpaşa'daki gazhanenin zehirli artıklanna dayanamayıp terketmişler dereyi. Ar Sol kıyıdakl kuçuk bina, Buyuk Reşit Paşa'nın köşkünün harem bolümüymüş. Kurbağaiıdere'nin adı Kuşdilideresl olduğu zamanlar kıyısını köşk ve konaklar süslermiş... Kurbağalıdere'de artık kurbağalar yaşayamıyor Kurbağaüdere'nin kokusunu kısaca «insan plsliğinln kokusuna yakm bir koku» şeklinde tanımlıyorlar. Temmuz ve ağustos aylannda en kokulu günlerini yaşayan Kurbağalıdere'nin 4 metrelik dertnliğinin 50 santime kadar inmesi, genişliğinin 5 metre daralması içindeki pis liği anlamaya yetiyor. Küçük bitkiler arasmda kaybol muş iskeleleri göstererek «eskiden bunlar derenin için deydi» diyorlar. Çamura sap lanıp Uzerinde otlarm bittiği sandallar bile var kıyıda.. îçinde hiçbır canlıyı barın dırmayan derenin çevresindeki sivrisineklerin sayısı ise belki de mjlyonları buluyor. GUn batarken saldınya geçen sivrisinekler çevre evlerde yaşayanlarla artık içli dış lı olmuşlar... Moda ve Kalamış koyunu da pisliğe bulaştıran Kurbağalıdere'nin eskilerinden bir bahkçı Atatürk'ün Kalamış koyunu çok sevdigini anlatıyor: «Moda Deniz Kulübüne geldlği zamanlar mutlaka Kuşdili deresine de gelir ve derede motor gezintisi yapardı. Bir keresinde tran Şahı'nı da getirmlşti bnraya. Derenin temiz tutnlmasına ve buradakl sandalcılann korunmasını bilhassa kendisi em> retmlşti.. Hey eidi günler hey...» YARIN: KAZLIÇESME'NİN BATAKHANELERt islanbul Deniz SOM tık Kurbağaiıdere'de kurbağalar büe yaşamıyor. En eski adıyla Kuşdili, eski adıyla Kurbağalı yeni adıyla da «Boklu» Derenin sı yahla koyu kahverengi arasındaki bulanık suyu «fokurdayarak» Kalamış koyuna akıyor. Yüzlerce küçük hava kabarcıklan dıpte vengeçlenn yaşadığı izlenimini veriyor önceleri. Tek hücreli canlılann bile yasamadığı de renin lokurdaması dipteki pislıklerin «tebahhur» etmesinden kaynaklanıyormuş. He le bir de sandal geçince fokurdama daha da artıyor ve derenin Unlü kokusu yayüdıkça yayılıyor... «Biz abştık artık kokuya» dıyor Dursun Köseoğlu «Ama temiz bir yerden gelenler hemen burunlanna mendil kapatıyorlar. Genizlerine kaçan kokudan kimisinin mldesi bulamyor, kimisi hapşm Kokulu yor..j»
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle