25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet 2 OLA/IAR ve GÜRÜŞLER le, 11 aralık 1962'de Oslo'da yaptığı, Blllm ve Barif adlı konuşmasında Pauling, 1945'den berl, dünya barışı icin harcadığı çabaları, bütün ayrıntıları ile dile getirmişti. Pauling'in dünya barışına katkılarını, en yetkili kişi, Nobel Barış Komisyonu Başkanı Norveçli Gunner Jahn kapanış konuşmasında uzun uzadıya övdükten sonra, sözlerini şöyle bitirmişti: «Bügün hayatîa olanlar, Pauling'in dünya barışı İçin verdiği savaşın yüksek değerinl ve o'na neler borçlu olduklarını, henüz bütün önemlyle takdir etmekten acizdirler.» İ!k Sovyet hidrojen bombasının gelişmesinde, diğer iki Sovyet bılgini, L. D. Landau (19081968) ve I. J. Tamm (18951971) ile birllkte önemli katkıları olan ünlü Sovyet atom fizikçisl Andrel D. Saharov (1921 ), Sovyetler Birliğinde, insan haklarının ve fikir örgürlüklerinin kısıtlanmasma şiddetle karşı cıkmış ve bu yüzden Sovyet yöneticileriyle arasında, derln anlaşmozlıklar patlak vermişti. Saharov'un, dünya barışı için yaptığı etkin ve sürekll çabaları sonucu, 1975 yılı Nobel barış ödülüne, ülkesinln ilk temsilcisi olarak hak kazanması, o zamanlar bütün dünyada büyük bir ilgi ve biraz da şaşkınlık İle karşılanmıştı. Gerçekten 1962'de Birleşik Amerlkalı bir kimyacıdan sonra, 1975'te de bir Sovyet atom fizikçisinin, Nobel Barış Ödüllerini kazanmaları, bu ödüllerin o zamana kadar kimi devlet adamlarının ve kimi uluslararası derneklerln tekelinde bulunmasına alışmış dünya kamuoyunu şaşırtmıştı. Ancak, İlk bpkışta, biraz garip gibl görünen bu olay, aslında pek şaşırtıcı değildir; çünkü flzikçl ve kimyacıların, bilimsel amaçlarla ve yalnız Insanlık âleminln yücelmesl İçin yoptıkları keşiflerin, sorumsuz politikacılann ellerinde, dünyayı ne denli büyük felaketlere sürükleyeceğinl en iyi bilenler de, gene bu bilim adamlarıdır. Bu bakımdan dünya barışını korumak, hiç kuşkusuz, bilim adamlarının en önde gelen görevlerlnden biri olmalıdır. (1) Blllm Adamlarının Anılari: Cumhuriyet, 29 eylOI 1980. 3 EYLÜL 1981 Q unya barışını korumak, aslında yönetlmde bulunan devlet ve politika adamlarının, en başta gelen görevidir. Ama pratlkte, şımdiye kadar bunun tam tersl olmuş ve bütün büyük savaşlar, bu klşilerin çabalariyle patlak vermiştlr. Birinci ve ikinci Dünya Savaşları, bu yargının en canlı örnekleridir. öte yandan, dünya barışı için uğraşı veren bilim adamlarının çabaları da, kimi hallerde, geçici bir süre için olsa bile, dünyamızı büyük felaketlerden kurtarmıştır. Aslında dünya barışını korumak için, daha geçen yüzyılın başlarından beri, bütün dünyada çeşitli dernekler kurulmuştu. Bu derneklerin en eskisi, 1816'da İngiltere'de kurulan Barış Derneğl (Peace Soçiety)dir. Daha sonrakl yıllarda Birleşik Amerika'da Amerlka Barış Derneği (Ameriçan Peaae Society) ve Fransa'da Uluslararası Barış ve Bağımsızlık Birliği (Ligue International de \a Paix et de la Liberte) adlariyle kurulan bu derneklerin, dünya barışını korumada, önemll katkılan olmuştur. Geçen yüzyılın sonlarında, dünya barışı lcln bir yaşam boyu uğraşı verenler arasında, Avusturyalı kadın yazar Bertha Von Suttner"in (1843 1914), özel bir yeri vardır. Silahlar Aşağı (Die VVaffen Nieder) adlı romaniyle büyük ün kazanan Suttner, 1891'de Avusturya Barış Derneği'ni kurmuş, 1905'de de Nobel Barış Ödülüne layık görülmüştü. Öte yandan, 1892'de Alman Barış Derneğini kuran Alfred Hermann Fried (1864 1921), Onlü Alman tarihçisl Ludvvlg Ouidde (1858 1941), tanınmış Alman filozofu Fridrich VVilhelm Foerster (1869 1966), Vlyanalı hukuk profesörü HeInrlch Lammasch (1853 1920). Fransız sosyallstl Jean Jaures (1859 1914) ve Kızılhaç'ın kurucularından İsviçrell Henrl Dunant (18281910), dünya barış hareketlerinin öncüleri orasında yer alırlar. Bunlardan Fried, Ouidde ve Dunant, çeşitli yıllarda, Nobel Barış ödülünü de kazanmışlardı. Dlnamitl keşfeden ünlü Isveçll kimyacı Alfred Nobel de (1833 1896), dünya barışı IcJn ceşltll glrlşlmlerde bulunmuştur. Ancak D Bilim Adamları ve Dünya Barışı SORUMSUZ POLİTİKACILARIN ELLERÎNDE DÜNYANIN NE DENLÎ BÜYÜK FELÂKETLERE SÜRÜKLENDİĞÎNİ EN İYİ BİLENLER, KUŞKUSUZ BİLİM ADAMLARIDIR. Cumhuriyet Sahibi: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik T. A. Ş. adına NADİR NADİ Genel Yayın Müdürü HASAN CEMAL Müessese Müdüru EMİNE UŞAKLIGİL Yazı işleri Müdüru OKAY GÖNENSİN Basan ve Yayan: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. Cağaloğlu Türkocağı Cad. 39 41 Posto Kutusu: 246 İSTANBUL Tel: 20 97 03 BÜROLAR: • ANKARA: Konur Sokak 24/4 YENİŞEHİR Tel: 17 58 25 17 58 66, idare. 18 33 35 • İZMİR: Holit Ziya Bulvarı No: 65. Kat: 3. Tel: 25 47 09 13 12 30. • ADANA: Atatürk Caddesı, Türk Hava Kurumu I; Hanı. Kat 2. No: 13. Tel: 14550 19731 T A K V İM tmsak 4.39 Gflneş 6.26 3 ETLÜL 1981 öğle tkindl 13.13 16.53 Akşam Yatsı 19.40 21.15 Prof. Dr. Muvaffak SEYHAN o, dlnamltln korkunç tahrip gücünün, savaşçı ülkelerl ürküteceği ve böylece savaşların önüne geçiieceği kanısında idi. Nitekim bu konuda Suttner'e şunları söylemişti: «Benim dinamit fabrikalarım belki de, slzin düzenlediğiniz barış kongrelerinden daha etklll olarak savaşları önleyecektir. Günün birinde ikl ordu karşı karşıya gelip, kısa bir sürede bu korkunç silahlarla birbirlerini yok ettikler! zaman, bütün uygar üikeler dehşetten donakalacaklar ve karşılıklı silahsızlanma anlaşmasından başka çare kalmadığını göreceklerdir.» Ancak Nobel'in bu görüşleri, Birinci ve İkinci Dünya Savaşlarında hiç de geçerli olmamış, dünya milletleri birbirlerini yok etme çabalarını, açımasız bir biçimde sürdürmüşlerdir. Ikinc1 Dünya Savaşından sonra dünya barışı çok kez büyük tehlikelerle karşı karşıya kalmış, ancak bu tehlikeli dönemlerde, klml ünlü bilim adamları, barışı koruma uğrunda cesaretle öne atılmışlardır. Bu bilim adamları arasında, ünlü Alman kimyacısı Otto Hahn (1879 1968), tanınmış Birleşik Amerlkalı kimyacı Llnus Pauling (1901 • ) ve Sovyet Rusyalı atom flzikçisl Andrel D. Saharov (1921 ), en önde yer alırlar. Hahn'ın bu konudakl girişimlerinden, daha önce bu sütunlarda söz edilmişti (1). Çok üginc bir klşiliği olan Pauling'i ise, ülkemizde kimyacı ve fizikçilerin dışında tanıyan, belki de fazla olmayacağından, kendisl hakkında bazı bilgiler vermek yerinde olacaktır. Birleşik Amerika'nın Kaliforniya eyaletindekl Pasadena kentinde Kaliforniya Teknik Enstltüsü (California Institute of Technology) klmya profesörü olan bu büyük bilgin, 1954 yılında Nobel Klmya ödülünü kazanmıştı. Ancak daha sonrakl yıllarda, dünya bcrışına yaptığı büyük katkılar nedeniyle, Nobel tarlhlnde eşine rastlanmayan bir başarıya daha ulaştı ve 1962 yılı Nobel Barış Ödülüne de layık görüldü. Pauling, İkinci Dünya Savaşından sonra, Birleşik Amerika'nın hemen bütün eyoletlerindo ve ayrıca 25 yabancı ülkede dünya barışı konusunda 100'ü aşkın konferans vermiş ve bu arada, Savaşa Paydos (No more War) adıyle yayınladığı yapıtında da, bütün dünya ülkelerlni, savaş tehlikesine karşı uyarmıştı. Nobel barış ödülünün verllmesi vesllesly •*• 3 EYLÜL 1931 Vecihi Beyin Büyük Seyahati Tayyareci Veclhl Beyın Tayyara Cemlyetl adına Karadenlz havalisinde bir ziyaret ve propaganda seyahatine çıtoıası kararlaştırümıştı. Telgrafların verdikleri haberlere göre, Vecihi Bey dün Ankara'dan hareket etmistir. Tanınmış tayyarecimiz seyahati sırasında Gerede, Bo lu, ZongvUdak, Cide, Inebolu, Sinop, Patsa, Ordu, Ünye, Büyükliman, Sürmene, Of, Bize, GUmüşhane, Bayburt, Rtlit, Erzincan, Zora, Koçhisar, Yıldızlı, Sivas, Akdağ Madeni, Sun gurlu şehlr ve kasabalanna uğrayacaktır. îlk olarak Ankara'dan hareketle Gerede'ye lnen Vecihi Bey burada verdiği konferansta Türk Tayyare Cemiyeti'nin memlsket müdafaası için yaptığı kıymetli hizmetleri anla^ mış ve halkımızın bu cemiyete yardım etmekle bir vatan borcu yapmış Olacaklannı söylemiştir. İVET OKTAY AKBAL Hfl¥lil "Yurttas • • lcln Medenî Bilgiler, İZ ne Istiyoruz? lyl bir yurttaş yaratmak, çağın gereklerine, ulusunun niteliklerine, uygarlığın verilerine açık bir kişi... Bunun yolu nerden geçer? Din ve ahlak bilgileri edinmekten mi? Ne çabuk unuttuk: O8manlı İmparatorluğu yüzyıllar boyu yalnızca «din ve ohlak» öğrettl okullarında... Başka şey! Başka şey öğretmekten kaçındı. Varsa yoksa, öteki dünya, dinsel yaşam koşulları... Ne zaman ki teknik uygarlığın üstün sllahlarıyle. güçleriyle donatılmış din işlerinl yalnız tapınaklarda uygulayan Avrupa'nın lleri atılımları önünde boyuna yenildi, boyuna geriledi, sonunda o uygarlığın teknik ve düşünce ürünlerine kapılarını açmak zorunda kaldı. Atatürk Devriml ile de çağdaş uygarlığı, bilinje, kültüre, sanata, çağdaş yaşam koşullarına bir dönüş, bir bağlanış evresine glrdik... Zaman zaman gerilemelere karşın bugün yine bu yolda llerliyoruz. Düşe kalka, bir lleri bir geri gide gide, isteksizllkle. ya da coşkuyla, ama hep çağdaş uygarlığa doğru... Başka türlü yapılamaz zaten. Yapılırsa az gelişmişlik, tutsaklık zlncirınden kurtulamayan toplumlara döneriz yeniden... «Vatandaş İçin Medenl Bilgiler»... Bu, Mustafa Kemal Paşa'nın kendl el yazısıyla yazdığı bir kitaptır. Uzun süre okullarda ders kitabı olarak okutulmuştu. Son zamanlardaki «Din ve ahlâk bilgisl dersleri»nin zorunlu hale getirilmesl tartışmaları üzerine bu kitabı bir kez daha okudum, esklden aldığım notları Inceledim, şu kanıya vardım: Bu «yurttaşlık bilgisl» kitabını orta öğretimde haftada bir saat okutmak Türk gençlerlne gereken «yurttaşlık», dolayısıyle lyl bir ahlak edinmek, lyl bir İnsan olmak eğitiminl verecektir. Bu yapıttan kaynaklanan daha çağdaş ve daha genlş yenl bir ders kitabı da yazılabilir, ama dill sadeleştirllmek yoluyla «Vatandaş Içln Medenl Bilgiler» kitabı öğrencllere «lyl bir yurttaş» olmak koşullarını en lyl biçîmde kazandıracaktır. Sayın MGK üyelerinin, sayın Mllll Eğltim Bakanının bu konuya dikkatlerinl çekmek Isterlm. Atatürk'ün yazdığı bu kltaptan bir kac parçayı blrlikte okuyalım. İşte «din blrllği» konusu: «Din blrllğlnln de bir millet teşklllnde müesslr olduğunu söyleyenler vardır. Fakat blz, bizim gözümüzün önündekl Türk milletl tablosunda bunun okslnl görmekteyiz. Türkler, islâm dinlnl kabul etmeden evvel de büyük bir mlllet Idl. Bu dlnl kabul ettikten sonra bu din, ne Arapların, ne de aynı dinde bulunan Acemlerin ve ne de salrenln Türklerle blrleşlp bir millet teşkil etmelerlne teSlr etmedl. Bllakis Türk mllletlnln mllll bağlarını gevşettl, mllll hisierinl, milll heyecanını uyuşturdu. Bu pek tabll Idl. Çünkü Muhammed'in kurduğu dlnln gayesl bütün mllliyetlerln fevkinde, şamll bir ümmet slyasetl Idl. Türk milletl, mllll hissi, Insanl hisle düşünmekten zevk alır.» işte avlcdan özgürlüğü»; «Türklye'de hiç bir klmse flklrlerlnl zorla başkalarına kabul ettirmeye kalkışamaz ve böyle bir şeye müsaade edllemez. Artık samlml mutekitler, derin Iman sahipleri, hürriyetln lcaplarını öğrenmlş göriinüyorlar. Bütün bunlarla beraber din hürriyetine umumlyetle vicdan hürrlyetine karşı taassupsuzluk hosıl olmuş mudur? ...Taassupsuzluk o klmsede vardır kl vatandaşlarının veya herhangl bir insanin vicdanl Inanışlarına karşı hiç bir kin duymaz, bllakis hürmet eder. Hiç olmazsa başkalarımn kendisininklne uymayan Inanışlarını bilmemezlikten, duymamazlıktan gellr. Taassupsuzluk budur.» Mustafa Kemal Atatürk'ün el yazısıyla yazdığı ve 1932'de yayınlanan «Vata.ıdaş için Medenl Bilgiler» kitabı tüm okullarımıza «zorun'u ders» olarak konulmalıdır. Okunması gereken ve Türk gençliğine gerçekten yurtseverlik, Insanlık, uygarlık ve «ahlâk» bilgisi verecek kitap budur. Bunun gibi, klşiyl «insan» eden, çağının bilgisine, anlayışına ulaştıran yapıtlardır. Yine Atatürk'ün dedlği gibi «Millet Işlerinde her ferdln zihnl baş* lı başına faaliyette bulunması lazımdır». İlkokuldan liselere dek her sınıfa haftada İkl saat «Din Bilgisl» dersl koymak yerine Atatürk'ün yapıtlarını, en başta da «Vatandaş İçin Medeni Bilgiler» kitabını okutmak çağdaş uygarlığa yetişmek, onu aşmak isteyen ulusumuzun gelişmesinde cok daha yararlı olacaktır. Bunu bir kez daha söylemek tarih karşısında bir görevdir. B âkimlik mesleğinln önemlnl uzun uzadıya anlatmak gereksizdir. Yüksek Hâkimler Kurulu'nun kaldmlması ile. «hâkimlik» ve «hâklmler», yine gündeme geldl. Aslında. her zaman gündemdedir. Kaç yüzyıldan beri, hem de. Bugün' hâklmlerimizin eleştirildiklerini görüyoruz. Şu var kl, hâkimlerimizin yıllardır Içinde bulundukları gerçek durumu, onların sıkıntılarını, dertlerıni, sorunlarını görmezden gelerek yapılan değerlendirme ve eleştirilerin, çok yanlış olacağı açıktır. Hani, ayda 3040 bin lira glbl bir parayla, yılda yaklaşık bln tane dosyayla hak, adalet dağıtmak, kolay değildlr. H Hakimlerimiz 0 MADDİ OLANAKLAR, KUŞKUSUZ YALNIZ HAKİMLERE DEĞİL BÜTÜN PERSONELE ŞAĞLANMALI. ANCAK HAKİMLERİN DURUMU ÖNCELİKLE DÜZELTİLMEDEN ONLARI ELEŞTİRMEYE DE PEK HAKKMIZ OLMASA GEREK. Av. Osman KİPER lunan avukata bile hoş olmayan sözler eden, geç karar ya da hüküm yazan. bağırıp çağıran, usulü, yasayı, ictihadı bir yana bırakıp el yordamıyla dav ranan, yetersiz gerekçelerle tu tuklama kurumunu Işleten, para cezası ve ertelemeyle iigıll kuralları, hic bir haklı ve gerektiricl neden yok Iken, yalnızca yasadaki sözcükleri ylneleyerek sanığın aleyhine uygulayan, kendlslnl avukatların hiyerarşik üstü olarak gören, sanığın kişiliğine ve olaya bağ lı somut kanıtlar ve olgular bu lunmadığı halde, «takdlren ve teşdıden (şiddetlendirerek)» sözcüklerlnl bir sığınma llmanı sayan, dâva dosyasını yeterince okumadan duruşmaya çı kan hâkimler görülmüyor mu? Yargıtay'ın bozma kararlarına bir kez göz atılınca, bunlara rastlayabillyoruz. Gözlemlerimiz de olmuştur. Elbette bu örnekler az ve sınırlıdır. «Yiğidl öldür, hakkını ver» örneğl, gerçeklerl de kabul etmeliyiz. Yıllardır bu gerçekler dile getirilir. Ne var kl, somut çözümler getirildiğinl pek gör Yargı bağımsızlığı İle güven cesl, yalnızca hâkimlerlmizl IIgilendirmez. Herkesl ilgllendirir. Bağımsız ve güvencell bir hâklmln önünde hak aramak, yargılanmak, klşller İcin de bir güvencedlr. Gerçl, hâkimlerlmlzln arasında, böylesine bir bağımsızlığa ve güvenceye lâyık olmayan kötü örneklere rastlanmıyor mu? Sözgelimi, duruşmada sanığın ya da tanığın sözlerini kesen, onları azarlayan, öyle kl hak ve adaletin dağıtımında etkin rolü bu GOSTEBÎ Bir ayın seçkin ürünlerini sunan dergi SANATEDEBİYAT Bilgin ADALI Oktay AKBAL FahirAKSOY TaylanALTUC Melih Cevdet ANDAY Özcan ARCA Süha ARIN Engin AYCA İlhan BERK İlhan BİLGE UmurBUGAY Erol ÇANKAYA Cevat ÇAPAN SunguÇAPAN. SinanÇETİN Ferit EDGÜ Mengü ERTEL BurçakEVREN Şerif GÖREN NecatiGÜNGÖR VedatGÜNYOL TurhanGÜRKAN Doğan HIZLAN Nurettin İGCİ Selim İLERİ YaşarİLKSAVAŞ ÖzdemirİNCE Zeynep KARAFAKİOGIU ErhanKARAESMEN ÖmerKAVUR Erden KIRAL Onat KUTLAR ZiyaMETİN Murathan MUNGAN Fethi NACİ SeyvitNEZİR Ahmet OKTAY OğuzONARAN ZekiÖKTEN Mahmut Tali ÖNGÖREN Kemal ÖZER AliHabibÖZGENTÜRK Işıl ÖZGENTÜRK AtillâÖZKIRIMLI AdnanÖZYALCINER Vecdi SAYAR ZeyyatSELİMOGLU SennurSEZER Kâmi SUVEREN ErmanŞENER SalimŞENGİL HalukŞEVKET Türkan ŞORAY EmelCeylanTAMER SezerTANSUĞ İsmail UYAROĞLU Hilmi YAVUZ Erdoğan YILMAZ CanYÜCEl muş değlllz. Gazete kolleksiyonları karıştırılınca, eskiden verllen demeçlere bakılınca, nelerin vadolunduğunu, nelerin gerçekleştiğini anlayabillriz. Nelerdlr, o güç koşullar?... Diyelim ki, bir hâkim bir yere atandı. Ev bulunması gereklr. Bu, ne büyük bir derttlrl... Çeken bilirl... Adliye binaları, çoğu llçemlz de yetersizdir. Bir hâkim Içln bilimsel yayınları izlemek, içtihatları zamanında öğrenmek; ekmek, su denll önemli ve gereklidir. Oysa, Yargıtay Kararları Dergisi'n den, Adalet Bakanlığı'nca yayınlanan Adalet Derglsi'nden başka bir yayını İzlemek, coğu kez gerçekleşmez. öğretlye ve yargısal kararlara yer veren hukuk kitapları İse, artan maliyetler karşısında ateş pahasıdır. Geçim sıkıntısı Içinde bulunan bir hakimin kendisinl tümüyle Işine, dosyasına vermesi pek düşünülemez. Sıkıntı, üzüntü Içinde olan haklm yargılama yapamaz, denllmiştlr. Bu islam Hukuku'nun bir kuralıdır. Geçim sıkıntısı elbette yalnız hâkimler için söz konusu değildir. Kuşkusuz maddl olanaklar yalnız haklmlere değil, bütün personele sağlanma lıdır. Haklm, klml yerlerde kalem Işlerlyle de uğraşmak zorunda kalır. Bu da, apayrı bir gerçek tlr. Devletln temellerlnden bir tanesl, «yargodır. Yasama or ganına üye seçilenlere sağlanan akçalı olanaklar, hakımierlmlze de tanınmalıdır. «Yasa ma», devletin güçlerlnden, dayanaklarından blrl ise, «yargı» da, o denll önemll bir güç ve dayanaktır. Hakimin yaptığı Iş, mllletvekllinln yaptığı Iş ten daha az mı önemlldir? Böyle bir ayrımı haklı kılacak bir nedenl, ülkemizin koşulları karşısında pek yerinde bulamı yoruz Bu, kuşkusuz, tartışılabilir. Hakimliğl parasal yönden özenilir duruma getirmek, birçok sorunun, hakimlerden doğan yakınmaların, sulanmaları da, büyük oranda ortadan kaldırılacaktır. Eğer bu sorun çözüldükten sonra, yine de ya kınılan, sızlanılan noktaları sürdüren hâkimler varsa, o za man, yapılan eleştiriler, yakınmalar, sızlanmalar, yerden gö ğe değin haklı olur. Çünkü, öne sürülen özür, yanl olanakların azlığı gerekcesi ortadan kalkıyor. Devlet Başkanı Sayın Kenan Evren'in, hakimlerimizln durumlarını ciylleştireceğlz» sözlerinl sevinçle karşılıyoruz. Haber olarak gazetelerde okuduğumuz Hâkimler Kanunu ça lışmalarında hakimlerin parasal durumlarını iyileştiren hükümlare yer verileceği konusu da, sevindiricidir. Kuşkusuz, hakimlerle llglII tek sorun, parasal değildir. Ha klmln yetlşme ve eğltim blçlml, genel kültürü, meslekî bilgisi, yeniükleri Izlemesl, nezaketi, sabrı, uygar cesaretl, karar ya da hükümlerlnin yerindeliği, temlz vicdanının seslndetı başkasına kulak verme yr$l de, çok önemlldir. Bunları sağlayacak somut mekanizmanın kurulup işletilmesi elbette gereklldlr. Cünkü, bir hakim, yasanın ciânendiğini gözlemek le yetinerek yasayı uygulayan bir makino değildir. Hakim. adaletin gerçekleşmesı lcln, duygulu ve düsüncell bir oraç tır. B u vönden. hakim için «canlı yasa» denilebilir. Hakimin önündekl kisi (davacı. davalı. sanık, müdahil, malca 80'umlu olcın) de bir rakam yo ^a bosit ad değll, yaşayan ger cektlr. Bütun bunlar, soyııt dllekler yo da ''ıjişmler olmaktan cıkarılmalıdır Haydarpaşa Gan Ankara 2 (Telefonla) Sigorta şirketleri umumi harpte yanan Haydarpaşa gannm sigorta bedelini 6demekten kaçınmışlar, bunun üzerine Maliye VekaIeti bu şirketler hakkında dava açmıştı. Bundan son ra içlerinde muhtelif Alman, Türk, Avusturya, îtalyan va İngiliz kumpanyası bulunan ve adetlerl ona varan sigorta şirketleri Maliye Vekaletine müracaat etmlşler anlaşmazlığı sulhen halletmek arzusunda olduklannı söylemlşlerdir. GörUçmeler BOnucu ortaya çıkan proje Devlet Şurası ve vekiller heyetinden geçtikten sonra son şeklini almıj ve nihayet bugün sigorta kumpanyalan mümesseli ile Maliye mümessili Refik Bey taralından imzalanmıştır. tmzalanan mukaveleye göre, sigorta kumpanyalan mukavelenin yUrUrlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde Maliye Veka!etine 2.000.000 Türk Hralık sigorta bedell karşılığ] olmak Uzere 194.000 Ingillz lirası ödeyeceMerdir. Arikara'nın su ihtiyacı Anksn 2 (Teletonla) Ankara'nın su ihtiyacım temln için yapılacak yenl lnşaat 22.000 lira bedel ile mUhendls Gfüip Beye lhale olunmuştur. İnşsata derhal başlanacaktır. DUYURU Dr. Necdet ALACA KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM MÜTEHASSISI Almanya'dakl oalışmalanndan dönmüş ve hastalarını 1 EYLÜL 1981 tarihlnden itibaren kabule başlamıştır. TEL: 59 78 27 Ev : 58 47 95 T.S.K. SAĞLIK MESLEK LİSESİ GİRİŞ SINAV SONUÇLARI YEDEK ADAY LİSTESİ SIRA NO; ADAY ]VO: ADI SOYADI 00552 1 Gülay Yolav 00725 2 Gülten Eilgill 00314 3 Seher Ulu 00543 Nermin Yıldız 4 00467 5 Semra Dürgen 00281 6 Mefaret Ilıkan 7 00641 Yasemin Yurtçu 8 00727 Zeliha Ulaş 00652 9 H. Deniz Kalayçı 00754 10 Songül Akkuş 00506 U Gönül Koyun 00753 12 Müzeher Koyuncu 00669 13 Fatma Kurşun 14 O0502 Seval Sarılı 00244 15 Ayşegül Sarıkaya 00548 16 Aynur Sevinç 17 00539 Selma Ilımoğlu 18 00497 Gülfidan Kuyuracu 19 00615 Elmas Kogak 00350 20 Nurten Güzel 00549 21 Fevziye özar 22 00179 Dilek Çoker 23 00422 Necla Metin 24 00352 Nazlı Gül Çiçek 00200 25 Ayla Kutucu 26 00562 Seyma Uğuztımur 27 00201 Müsade Çeker 28 00582 Songül Berber 29 00740 Hatice Akbaş 30 00734 Tülin Akdemiz 31 00396 Hatice Tekeli 32 00614 Ayla Aliusta 33 00514 Havva Pazarcıklı 34 00403 Hülya Seçgen 35 00530 Mensure Menteş 36 00731 Selva Altmok 37 00381 Seher Türközü 38 00730 Belma Adalı 39 00330 Mehtap Özkul 40 00646 Fatma Kayırhra» 41 00269 Nilgün Aydın 42 00368 Halime Tekin 43 00239 Hürrıyet Ozgen 44 00354 Havva Hoştaş 45 00500 Ayten Toker 46 00387 Sevinç Almacı 47 00375 Pervin Küçükfırat 48 00565 Nurten Kayabaşı 49 00509 M. Handan Güneş 50 00756 Racia Mutlu NOT: Asil ve yedek adayların kayıt ve kabul İle ilgili yapacakları işlemlere ait tebligat posta Je adreslerine gönderilmiştir. Herhangi bir ri6denle bu tebligatı 31.8.1981 tarihine kadar aiamayan asil adayların hepsinin, yedek adayların ise baştan 10'ncu sıraya kadar olanların en geç 4 EYLÜL 1981 tarihine kadar Okul KomutanlıkJanna bizzat başvurmaları gereklidir. şür. öykü. deneme. inceleme. eleştiri, söyleşi. kıtap (anıtmalarıyla, AraGÜLER. Şahin KAYGUN. Enver ÖZKAHRAMAN fotoğraflarıyla, Mine GÖZEN, Gülsün KARAMUSTAFA, Sadık KARAMUSTAFA, ErhanYALVAÇ. Emin Çefin GİRGİN desenleriyle, Tan ORAL, CAN karikatürleriyle Mahmut Cuda'nın posteri Sinemaansiklopedisi eki GOSTEJEttde EYLÜL SAYISi Ç1KTI Bu tarihten sonraki mUracaatlar geçersız sayjlacakUr. L
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle