25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cağımızm 30 TEMMUZ 1979 weo c Erol TOY CUMHURİYET ÜLTÜR, dedi^lmlz !nsan o&lunun g% lijme araca, ancak süreklüigiyle birikim yapar. Bilim ve teknik, b u birikimia yaşama geçirilmesinln somut sonuçlannı oluşturnr. Bazı kalıplasmalana ö^retisi ne derse desia, bir birikimde bu sürekîilik bulunmadıkça geçlci parıltılar olarak değerlendirüir. Geçici panltılaxın da önemi vardır elbet. Ama bunlar Do^u mistisizminin «ummi peygamberler» savına do&ruluk getiren bir olguyu da taşırlar. İşte Batı, yüzyıllar boyunca bunu yapmıştır. Kültur birikimine yadsınamaz katkjlarda bulunan lnsanlar bıle, bu «ummi peygamberlik» savına sanlmışlardır. Ne var kl, birikımin öncesizliği tartışılamayacağından, bana da bir kulp bulunmuştur. Bata gelismesinin temeli. afltik Yunan Felsefesine o» turtulmuş... VTe böyiece minnettar olunmak yeriae düşmanlığm rahatliğına erişilmiştir. Batı bilgeleri, doğrudan Uk ustalara baglanınca, tanh zincirinden bin yülık blr dönemi kopanp atmak kolajr olmuştur. Oysa durum hiç de böyiesine kolay degildir. Çuakü, bilgi, bilim ve teknik geliştikçe. birikimm kokenlerine inilmekte, her olgunun dunü yanna baglanabilmek zorunluluğuyla karşılaşılmaktadır. Batı bilimi de, kilisenin elınden kendini kurtardıkça, borcunu kabullenmeye donmüştür. Artık yuzyıhmızın başmdan bu yana. inkârcüık, yerini gerçegıa belirlenmesine bırakmıştır. lunus U LUSAL GONLER VE BAYRAMLAR, BIR ULUSUN BİREYLERİNİN YURTSEVER VE ULUSCU BİLİNCLERİNİ PEKİŞTİRiR. DEĞİŞİK ULUSLARIN ARASINDA ORTAKÜK KURAN ZAMAN BİRİMLERİ DE VARDIR. İÇINDE BULUNDUĞUMUZ RAMAZAN AYI GİBİ. RAMAZAN, TÜRK ULUSUNUN ÇESITLİ İSLAM ULUSLARI İLE AYN! ANDA, BİRLİKTE YAŞADIĞI BİR AY OLARAK BU ULUSLARLA TARİHSEL VE KULTÜREL BAĞLARIMIZI ANIMSATIR. BU YILIN RAMAZAN AYI. İRAN DEVRİMİNİN YOL ACTIĞ! VE öZELÜKLE BATIDA CİDDl KAYGI NSDENI OLARAK GOZLENEN ISLAM'VfiT UZERİNDE YOĞUN TARTIŞMALAR VAPILAN BİR DÖNEME DENK GELİYOR. GAZETEMİZ, BU OLGUYU GÖZÖNÖNDE TUTARAK. BU ÖZEL EKTE, BİR DÖNEMDE EMPERYALİZMİN YEDEK GUCU DİYE NİTELENEN AP/A 1980'LERE ULAŞTîĞIMIZ SU GUNLERDE DİNAMİK BİR ANTİEMPERYALİST AKIM OLARAK DİKKATİ CEKEN İSLAMİYET ÜZERİNE EĞİÜYOR. K BATI KULTÜRÜ VE BÎLİME İSLÂM'IN KATKISI Baü'nın örttüğü gerçek Daha, 1870lerde baslayaa bazı adlarta kimhkîerin! araştırma hevesi, şaşırtıcı ?onuçlar vermeye başlamıştır. Batı kultür birikiminde, Avicenna, Averoe, Rhozes, Algensus, Geber, Maimoides, Alhazen v.b. day« geçen pek çok adın bayrak gibi daJgalandırdığı bilimsel üstüniukier önunde saygıyla e^limek kaçmılmaz hale gehniştir. Bizim. Ibni Sina, İbal Rüşt, Razi, Harezmi. CabSr, İbnı Mejrmun, Heysem diys bildigimiz adlann latincASı oian. yukandAki sözcükler, pek çok şeyl yuzyüJarca gizlemeyi başarmıştır. Bilim ilerlemis fakat bu llerlemerdn teınelindeki gerçek, aşamamn görkeminde örtulmus tur. Gerçeğin yerine, kilisenin; «Istanbul Turkler taraıından almdıgı zamaa batıya kaçan Bızansh bilginlerın göturdükleri Yunan klasiicleri ile Ronesans uçvermiştir», savı geçerlık kazanmıştır. Ve bu öylesine yutturulmuş tur ki, ucundan kıyısından, birikimın kesin tilerle oluşmayaca&mı savlamaya ' kalkışanlar susturulmuştur. Oysa, gerçek bilim v» tekniğin ilerlemesıyle kendini kabul ettirmek tedir. Örnegin, 1950'ler sonrasının gundemine «Uzayın Fethi» girince, Ebu Reyhanul Biruni, X. yüzyılda gömuldüğü sanılan karanbğındaa apaydmlık çıkıvermiştir. Çünkü daha o yüzyılda, önculü Harezmi nin matematiğe Hınt sıfınru eklemekle geliştirdiğl cebiri, uzaya uygulayarak çok kesin hesaplar yaptığı ortaya çıkmıştır. Artık Birleşmij Milletler, omın için bir gtın düzenleyerek, bu Türk« gecikmiş hakkını verebilir. Venniştir de Salt bu olgu bile bize. birikimin »urekliliğindeki kaçımlmaz gerçegı göstermeye y» ter. Ancak, bir soyut duşunce bagnazlığından kurtulmak kosuluyla. O da, batının büyuk yutturmacası, «İslâmiyet, gerilemenin temel ned.enidir.» tezinden kuşkulanmaktır. Acaba öyle midir? öyle ise. Hristiyanlıgın Ortaçağ karanlıgmı ncyle yorumlayacagız? Ve artık günümüzde gerçeklik kazanmıj pek çok olguyu nasıl değerlendireceğiz? İşte bu sorulann bizi götüreceği bir tek gerçek vardır. Bilim, egemen sınıflar ondan yararlandığı surece ozgür gelişır. Zarar görmeye başladıkları anda da, özgürlügün yerini kurbanlar alarak, genlemeye başlar. Bu doğuda da, batıda da böyle olmuştur. Dinlerin araç olarak kullarulması ise, ayırunsız her yerde birbirinin benzerı halindedır. Bu gerçekten yola çıkıldıgında, «n önem* 11 tabu, kendiliğinden yıkılır. Ve tabu yıkıldığında, biîgi ortaya çıkar. Bunu en guzel biçimde değerlendiren batılılardan biri, deger li Fransız fizikçisi Pıerre Curie'dir. Curie, yüzyılımızm başında; «Endülüs'ten Wz« otuz kltap kaldı, atomu parçalayabildik. Eger yakılan bir milyon kitabın yansı kaimıj olsay dı, çoktan uzayda galeksiler arasmda geziyorduk,» diyordu.» Gerçekten de, Hulagu Bagdat Kütüphanesini yaktıktan sonra, kultür bırikiminln DÜRRİZADELER İLE RÎFAT EFENDlLER... U LUSAL Kurtuluş Savasımızda iki din adamı, fkl karsıt kJşJIUde tarıhe gecmişlerdlr. Bu adamlordan blrt, Şeyhu»tctâm Dürrizode Es Said'dlr. Oteki Ankara Müftüsü Rıtat 8 4 ralcci... Dürrizode, istanbul'un fetvocnnrdı: Her kim td mllllcldir, hem kim kl Işgal ordularına silah çeker, cehennemliktir ve katlf vaclptlr. MillicMer* korşı döğüşürken ölen müslümon, «ehlt soyılır cennetliktir. Ankara Muftüsü Rrfot «fondi Anodolu'nun fetvacısıydı: . Her kim kl, Işgol ordutanna karsı savaşır, her kim kJ bu yolda yur. du kurtarmok Içln canını verir, o kJsl, şehit ve cennetlik olur. İk| din odamının kimlBclermde somutlaşon iki akım, tüm İslâm dünyastnın ceUşkısini yansıtıyordu. Tanrının buyruklannı tarlh boyunca yorumiayanlar. Insanıordır. Şeyhulislâm, Papa, Piskopoe, İ«nam, Haham, Kardinal, HaHfe, Popaz ve başka niteliklerle dins«l alanda yetki sahibi olan kişller acabc kutsoi kitapların emirlerinl ve peygamberi*rin tutum ve davronışlorını nasıl yo* rumlamışlardır? Tanrıya erisemezsSn, ama ellnt uzatınca insana dokunursun. O Inson, teter Şeyhulislâm olsun, Ister Papa. toplumsal yasamın çatışmalanndan so yutlonamaz. Acaba bu çotışmalorda din odonn lanmn etkinliğl ne yanda oltnuştur? Sorunun yonıtı, bütün tarihl kapsar. Ulusal Kurtuluş Savaşımızda Cn ynpan İki din adamı do tüm tarihl kop sayan soruyo somut Mr yonıl getlrir. Böyiece, İslâmın, din odamlorınca bazen emperyallzmin yardakçılıği yolunda kullanıldığı, bazen de halkı dJrenmeye çağırdığı saptanır. Birincl Dünya Savasında Hcftfe eftıat ilân etmiş, tüm İslâm ümmettnf •avasa cogırmıştı. Ne oJdu? Meshur Lawrence, muslumonJığın «n koyu boi getertnde nasıl «tkinlik gosteretoildJ? Turfc ordularını arkodon vurmofc teı» müsluman şeyhler, ingilizlerle ışbırtıghn« girmediter mi? Osmonlı ordusunda Arap olayları varken ve Turklerle omuz omuza »avaşırken, nasıl yuruyordu «m p*ryalizmin siyaseti? Ve şimdl, Yas«r Arafat, •mperyaiiz/ne korşı çtkarken, «Hoin Sedat» emperyolızmle kucak ku cağa değil mi? Gerçek şudur kl, İslâm dOnyoenr da çıkar düzenlerınin egemenlori, çogtı zoman işbirlikçillk politikosını gutmüsledir. Ne var ki, •ömuruye ve emperyatizme karsı İslâm dünyasında dlre* rten yoksul halklarm müslümcm ofcna» dıklarını da kimse söyieyemez. Babıolinin fetvacısı ŞeyhüJlslâAi Dürrtzod» Es Soid... V* Millicilefin fetvocmı MuftO R»> tal efencfl. Her Iklsl de Tannnm rohmetin* kavuşmuş bulunuvor. Acaba honglsl eeheniMmctoT Ve hongisi cennette? Bu sorular, ötefcl dunyayı HglleadWr. Bu dünyodo ise sorunun yonıtını Anadolu halkı boğımsızlık savast lle vermlş, «Bu c«hennem, bu eenn«( blzlm» olmuştur. Eğer, Dürri2ade'nln fetvası g«c«rffilk kazanırsa, bugün Kurtuluy Savası •ehitliklerinl buldozerle dümdüz etm*k gerekir. Tarih göstermistfr W, İslâm adtfM ertaya cıkan coğu dünya odamı, ger* cekte bir sahtekârdır. Günümüzde çevrenlze baksonız, ömeklerinl bot boi g * rabillrsinlz. İklnd Dünya Savoşından •onra Turkiye, emperyallzme yenfden testim edilirken, Dümzodei*r büyuk çabalar gösterdiier. Ya Rıfat efendiler? Henâz onlan ortoiıkta yeterlne* goremlyoruz. •B görkemü hazineleıi Endülus kitaplıkîannda toplanmıştı. Ne var ki. Şarlman ve kardmali Zimenes bu konuda Hulâgu'dan geri kalmadığını isbatladı. Granada'nın, BaDurremle meydanmda, gunierce bir milyona yakın kitap yakıldı... Ve onlann alevinde Hristiyanhğva zaferi kutlandı. Oysa o birikim. yüz^llann çilesiyle olus muş ve insanhgın yüzyıllanmn karanlıgı, o kitaplann külleriyle örtülmuştu. Ancak günümüzde yerini bulan, baklalann gelişimi ise, tabularla yorumlanamayacak ölçüde sağ lamdır. Hulâgu ya da Şarlman'ın yaptıklannı. inkârcılık ya da yabancılasmayla surdurmek, gelişmeyı yadsımak demektir. Clkelerin ve toplumlann kendi özelliklerini değerlendırirkea, en onemli, kültur birikiminı. bilgi ve bilimın en gelişmiş nıtelıklenyle bileştirmeye bağhdır. Batı böyle yap mış, ustalanm inkâr ederek, bilgilerini kullanmıştır. Biz aynını yapmaya koşulu değiliz. Ancak, bütün ustalan ve sürekliliği ırdeleyerek katkıda bulunduğumuz zaman, so nuca ulaşacağımızı bilmeliyiz. dîlerine geçirecek fiîç'ıde benimseanek 2orun da kaldı... Kaîdı ya, oiayı salt bu yaaıyla almak yeterli mi? Batı'nm borçlu olduğu tslâm bilginleri Halife Memun, daha VIH yuzyıîuî sonlannda Beytul Hikmeyi, yanmda bir de rasathaneyle kurup, oluşturdugu çeviri kuruluyia Yunan klasiklerini arka arkaya çevirtmeye koştuktan sonra, hayranhk verici asamalann da temelleri atıldı... Beytul Hikme, daha IX. yüzyılda. çevirinin yanına. üretimi koymaya başlamıştı. Yukanda sözünü ettiğimiz Harzemli, Muhammed bin Musa el Harezmi'nin Arap rakamlarına Hint sıfırını eklemesi ile. birden doğu batı bileşiını yepyeni bir asamaya ulaşmıştır. Artık Biruni trigonometrik hesaplarla, onsekiz elementin özgül ağırhklannı bulab,lir. Dunya'nın kendı ekseni ve güneş çevr>=sinde döndüğunü tartışarak, bir derecelik en lem ve boyl&m hesaplannı yapabiîir. Ve Hayyem. hani şu rubaileriyle şai"ap tasını elmden düşurmeyen Ömer Hayyam. o hesau lara dayanarak, Celâli takvimini yapar. Bugun bızım kullandığımız Gregoryen takviınıne göre on kez daha az yanılan takvimini V© Hayyam'dan Uluğ Bey, Kadızade MUPH Çeîebi ve Ali Kuşçuya uzanan bir matematikçı ve uzay bılimci kuşagı. Galile ve Copernikus'tan çok önce, ustalannm tartıştığı biıtün sorunlan. rakamlann isbatıyla. «zeclerine» ya da «zec zeyilierine» geçiririer... Ma tematik ve f,zikle astronomi böyle bir hız alırken, en somut sonuçlar tıpta Ibni Sina iH alımr. Altı yüzyıl, dünya tıbbmın efendi; olan Sina, bilime gözlem ve deneyin zorur • luîuğunu koymuştur. Aristotales i diyaîektiğı bulduğu halde kullanmamakla suçlayan Sma, kendi gozlem ve deneylerinde aynı yön terai uygulayarak. aşaması Ebulkasım; (Ba tıhlar Albucasis der.) da. cerrahiye ulaşmı1)dır. Ve kendısinden iki yüzyıl sonra, batı m t teryalist felsefesinin babası sayılan Roge • Bacon, Sina'ya ve ardülanna dayanarak b limin başkoşulunun gozlem ve deney olduğa nu söyleyince, «nıüsluman olduğu suçlamt • sıyla.» onbeş yılla hülrüm giymiştir. Oysfe Bagdat okulunun daha doğu + batı bileşirrr ni yenice yaptığı yıllarda, Mansur'un, «Tanrı Benim«le başııu kurban vermesinden b;r yüzytl geçmeden, Arabi, «Tann'yı yaratan insandır.» savinı ortaya atıyordu. Farabi, bi limde metodculuğuıı öncülüğunu j'aparken bunca materyalizmin tepkisinin gelmeınesi olasızdır. Ve bu tepkj yine Bagdat okulunda doruğa erişmiştir. İhvanı Safa'nın sahiplendiği yeni atomculukla, Arabi ışık hı zının sest^n fazla olduğunu ve onun da «zer re» (atom) Ierden oluştugunu ileri sürerek oluşumu bır genel dengenin meydana getir diğini savlarken. Kaşani ve ardıllan, (k{ bun lann en önde gelenlerj Saint Augustin ve da ha sonra Descartes) hergeyin tanrıdan gel diğini ve onun sevgisiyle oluştugunu ispat lamaya çalışıyorardı. Bagdat okulunun bu materyalist ve idealist uçian, Endülüs'te, Gır (Arkotı 7. Sayfoda) İlahî komedya'yı kim yazdı?... Öyleyse. tarihten kopartılan yaprağı yerlne koymak bizim ilk ödevimiz olmalıdır. Bu nsdenle. İslâm altuı çağına bır göz atmak, nice ilgmç sonuçiarla karşüaşmaya eşdeğerdir.. İspanyol Orj'antalıstîerinden bin. 1940'larda bir tez yayınladı... Bu tezde, Dante'nin «İlâhi Komedya»sını, EbululaMaari'den kelimesi kelımesine çevirdiğini... Ancak, Italyan dilinin kuruluşunda yadsınamaz katkılan bulunduğunu, isbatladı... Dante, Bagdat' ta bulunmuş ve çok iyi arapça öğrenmişti... Maan ise, çevirmeninden üçyüz yıl önce ölmüştü. İlkin irkilip, bunu yalMilamaya çalısan batı, artık gerçegi, en ciddi ansiklope DoğuBatı sorunu ya da tarihi yeniden kurmak atı lcln, 18yy sonlanndan başlryarak tüm gecen yüzyıl boyunca eüregelip bu yuzyıla taşon bir sorun vardı odı.10 «Doğu Sorunuı denilen. fOsmanlı impa ratorluğunu ortadan kaldırınca nasıl paylaşa lım, ya da hangi bölgelere ayırıp sömürelimı tartışmasının ortaya çıkardığı blr sorundu bu. Buraya kadarı dünyanın coğu bölgesindo güncel olduğu icin kendt yakın tarlh derslerimlz ezberimizden cıkmış olsa da bize yabancı gelmeyen bir tartışma. özellikle «llerl cı»mizin, «gericiımizin dağarcığında bu surecl hemen dört dörtlük denklemierle açıklayocok nice tbilgıler» varken yaboncılık ne ke'ime. Ancak blr başka yabancılığıma var ki onun da hikâyesi şöylel B Dr. Erdal YAVUZ Batı, btetm yüzümüzden sorunlar lclrtde kıvranıp bırbirine düşerken biz de «hastalanmaya» başlamıştık. Batılılor geçen yüzyılda bize fhasta adam» derken paylaşacağı mlrası düşünüyordu. Biz biraz daha eskiye, tzaflyet» geçirmeye başladığımız sıralara dönellm. Osmanlı Devieti 17. yüzyıl sonlarınaan beti vurdugu yerden ses getiren Qücunö yltirmeye başlamıştır. Bunun nedenlerini araştırmoya başlayınca da, Nr/azl Berkes'in kltabında «Batı Sorunu» adını verdiği, deyim yerlndey se ckişılık sorunu» da denebilecek bunalım gündeme geliverir. Batı ilerlıyar oiz de gerlliyorsak onlar Qibi olmaya çalışahm, oıdumu zu oniann ordusuna benzeteüm gârüşuyle Is» girişiriz. Dursun yenicerilar, kurulsun Nizamı Cedit, yıkilsın yenıceriler gelsın Asakfri Monsureyl Muhammediye. gitsin sarık, kece külah gelsin fes. Olmadı. Batıdan uzman cağırıp onlorın eğitimini uygulayalım derken Batı'da oluşmuş kunjmları bizde de kurarsok sorunu cözeceğimızl sandık. Bütün bu toz duman icınde, (nesnel koşullorın olup olmodıflı sorunu üzerinde durmadan belirteilm) Osmanlı düşünenlerinin Batı"yı gâçlü kılan asrt gelişmeye, scnayi devrimi ve sonrasına, ağırtık vermşresı ılginctir. Yine ilgmo olan bır başka şey de karşı(Arkası 7. Soyfada)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle