Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET 4 MZİRAN 1977 0 0 K IJ Z S ANAT EDEBIYAT 1977 VEDİTEFE ŞÎİR ARMAGANIÎfl «AGITLAR VE TtTrKÜLER» KİTABIYLA KAZANAN GfLTEN AKIX. ŞİtRt VE YA5AMI UZERİNE SORULARIMIZl YANITLADI. • YaşamiTiıza koşut şiir gellşimintıi anlatir mısınız? Otuz yıldır şiir yazarım. yırmıbeş yıldır da yayınhyorum. I!k yazdıklarımdar. bu yana. şiirlerimin ortak özelligi. gerçekierden. olguiardan kaynaklanmasıdır. Öncelerı bem riaha çok ksndı yaşamım ıleılendiriyordu. Gözlerim içime çevrikti. «Rüzşâr Saati», «Kestim Kara Saçlarımı», «Sığöa» adh kUaplarımda bu özel. öznel bakış açısının sonuçları görüiür. Ancak belirtümesi gereken çok önemii bir nokta var: Benim bütün çabam. kendi iç gerçeklenmden de yola çıksam, ol&bildiğincs çok ınsanı ilgilendiren ortak özleri seçmek. O özlerin iki çarpı ikimn dört etmesı gibi nesnel, pçık oimaması. dılde ve biçimde de bır golgp.lemeyı gerektirıyordu. 1560 öncestnde hız'.a yaslandık. Gerek kpnöi yaşamımda, gerekse toplumun yaşamında çok önetn li değisnvîler. gclişmeler oîdu. Bır yandan deney birıkırken, öîe yandan bilgi biriktı. Şürlerimin kor.usu. özü biçimi de değişikiiğe uğradı. Oz, bireysc'.den çok toplumcu oiur.ca dil de yalırüaştı. Osmaniı dönemınden Cumhunyet dönemine nasıl bıçakla kesılrr.ış gibi jrecilmemışss, ulusumuzda b:r alt bırikim r.asıl sürup gidiyorsa. benim şiir yaşajnımda da öyle oldu. İlk çp.lı^ma'.arımdan hep yarariandım. Dıli kullanmada, kursruda bir ustalığa varma çabası kesiksiz sürüü Edebiyat dışmda, başındanberı çok renkü çok hareketJi bir yaşKmım o!du. Çocuklujum, iüc gençlığim ikmcı dünya savaşının orta halli ve yoksul halk üstünde estırdiğı hrtmalar içinde geçti. Onsekiz yaşmdaydım, bır yandan okuyup öt3 yandan geçim derdlne düştüğümde. O gün bu gündür çakşınm. Bir parça avukat. daha çok dev let görevlisı, en çok da oğretmen oîdıun. Anıa hep vekılliklc. Beş çocuğum var. Gösiermelik bir eş, bir ana olmayı hiç düşünmedim. Neyı ki yaytım, bütün yuregunle, Dedenınils, içte.nliğımie yapum. Ya^amnndakı bu riolgunluktan doygunıuktan şiirım çok yarsrlancii. Oğıetn.enlişımı de. avukatlıgıiT.ı da öğretmek, yol göstermek değil yalnız, oğrennıek, yoi sormak ıçın kuilandım. Eşımin yönetıcilik görevı nedenıyle Anadolu'yu dolaştık. Çok ılçe değiştirdik. Bu da bir sanatçı içm büyük şans. Şimdi tek kaygunı zarnan azlıgı. Artık yaşlanıyorum, istiyoruın kı büyük birıkimım dEha çok, daha uzun soluklu şiirlerc destanlara dönüşsün. «Kırmızı Karanfü», «Maraşuı ve Ökkeşin Desıan»!, «Ağıtlar ve Türküleraden sonra vardıgım «Sryrr.n» sanıyorum amaçladıfım jıirc en çok yykJaran oluyor. O Dil üstüne clüşünılükleriniz? Türk Dtii. büyük anlatım üianakları taştyan ger çckten zcngin bır dil. Bea, Türk Dıli derken ya!ııi2 yazın dılını düşünmüyorum. Asıl üstünde duımak ıstedığinı, konuşma dilimız, Bu dil henüz saklı bır gömü gibi. Değil ışienmek, henüz ortaya çjkarılmadı bıle. ı.Yaşar Kemal, Falur Baykurt ve ö*üki bır iki adı sakh tutarak konuşuyorum > Türk Dü Kurumu çahşnıaları usul usul sonuçlanıyor. Dilcilerimızın çalışmalarınm verimlerı ortaya çıkrıkça cdebıyatımızın solugu artacak. Her yazar, her ozan kendi dılinı kurmak ıçın, bir diicı gibi, ılk ÇHİı^maları yapar. Cabarnızın dil çalışmalarına katkısı, dil uzmanlarmın çali5.rna;anyla etkiieşınce. ş.iir de d;l de yükselır. Yurtiun hemen her bölgesini tanımak. du hzelhklerini bilmek, sonra da Türk Dil Kunımunda derlenıe kolunda çalışmak benim ıçin gerçekten büyük şans oldu. • Şiirlnizin dayandığı düşünce tenıcll, seçtiğinir gcleneh neriir? Onccîeri iazla belirli olmayan. 19631961 yıllarm dan bu yana şurlerimde açıkça behren. yazılanmda üstünde dıuduğuın bir düşüncenın. sanar. özclhkle eüe'oıyat temeiimiz: oluşturmasm: diledim hep. Bu düşunce kısaca şdyle özetlenebilir: Türk toplumcu edebiyatımn, şiirinin kökenı, haik edebiyatımız, şiırımizdir, ötekı folklor ürünleridir. Konumuz, halkın hayatı ve onun bir parçası oiarak kendi hayatımız ve yaşadıgımız gerçekler, oigıı'ardır. Amacımız, halkımızda var olan öz ve bıçuni. diyalcktik olarak yükseltmek, şiırımızı yiık seltirken, halkın yaşamının ve yaşam biçimlcrinın yüksslnıcsıne yardmı etmektır. Ajnklayacağımız şeyler, kuruluk, salt kıtaba bağlılık, yoz bıçım. bayagı duygululuk ve yadırgı dildir. One çıkaracî:k!anmız ise. umut gelıştınci. gonül volu açıcı, yaşamla uyuşan, ondan çıkmış bir diışiınce bütünselliği, yalm ama yoz olmayan bır dil ve biçim. Osmanlının son dönenıinde ve Cumhuriyet dd:ıeniınde edebıyatımızda zaıııan îaman haİKÇı dîyebıleceğimız çıKişıar olrr.uştur. Ama faşist baskılarm doğurdugv. çckingcnlık. sol biiinç eksilvliği. yasak!ar yasaİMr toplumcu şur izlennın yol biçireine dö nüfmesi..i engellemiçtir. (Nazım'm büyük şiıri üstüne soyloyrcekicnmiz saklıdır.) Burda. Batıdakı edebıyatm ve edebiyat geleneğinin bıiyük etiusını. oaskısım urrttmamak gercr:;r. Korkmuştjr nznn kendi kendisı olmaktan. Öneminı, Botı naliplarına girmckle tanıtlaır.aya çalışmışlır. Konri] sar.at yaşamımd?r; büiyorr.m. lf>6n yılı Türk Di) Kımımu ödü'ünü ahnea, b;r tek nsdenle çok sevindim. t'stümdpn yük kalkmış g;bı oldı.1. Ayd'r.iar katmda değerim tanıtlanmıştı. Ond?n «onrn c°^ r^hat flavrnnciım. Şiire başlarken ç?!dTtpk r»s.rak tasıdıS'mı dah.i bir cesur ^rmâ (lia..ağı D'.ıld'.ım. Okudunı. yaşadım yazdtm. Spli!*',]mıır daha da •»cnlsierecegini umuvnrıım. Halkın «olıtŞııntm gonişîernesine kiî'kıda bulunarafımı da Brnim t;ibi vn7.aıılarla biriikte. Bizmı akın i ı:n'z. kuraımmı?. kokii, şiirimİ7 gibi tarih içindp bır akımdır, kuramriır. Moda closildir. GPİip geçrnp.veck. îreli'iip deŞişpeck. Hayatla birlikte. tVüzbirinci Çicek» oiîun adı. TÜRK TOPLUMCU ŞİİRİNİN KÖKENİ HALK EDEBİYATI VE ŞIİRİDİR,, ÖÜ ÖLÜMÜNÜN 30. YILINDA KÖY ROMANINiN ONCULERiNDEN EBUBEKİR HAZIM TEPEYRAN Konur ERTOP dır. Küîük Paja romanı Orta Anadolu'n'in yoksul bir köyünün yaşanîısıu ^ergilpr. Orada anîatılanlann pek çogıı Ebubekir Hazım'ın doğup yetiştifi N":ğde'nir, ve "örelerir.ın verdiğı gözlemlerie beslenmiçtir. Küçük Paçada bır köylü çocugunun îstanbui'da bir paşa konağına retirilen anasıyla birlikte geçici bir süre guzel günler yaşayıp köyüne geri fönderılişi ve buradaki etin yaçama koşullan ortasmda ölürne sürükler.işi anlatılır. Serüven köyün yaşama güçlükler.ni, köy insaninın çilelerini, köy sorunîannı somut bır:...de caıılar.dırmak'adır: Her yı! köylüden .Hnan ağır yol vergis:. vergi ödeyempyecek kadar yoksul olaniarm yollarda glin?s altında aç susuz çahçtır.imaları. okulsuz köyde b:r köşeye yığılm:? tabu'lann ysnıba^ındî üçbeş çocugun dermeçatma öğrenim gormesi, köylünün ha5ta!ıktan kırılması. koylüntuı haklannı adaiet organm:n korumakîan uzak kalışı. uzak cephelerde kan dökmeye itüen Anadolu ınsHnının kendi toprağında nratiu olama\TM. . Romanr/ anlatılan serüveni ku*ataxı sert gerçeklerdir. Yazar romamnı öncelikie bu gerçekleri ortaya koymas için ka'.eme i.ldığını açıklamaktadır. Küçüi Pa«anm önsözünde. «Bu hayal ürünü .oman: o acı>;!ı ievhaların hatjn ıçin yazrürn» der. Eunlsrın en önce söylenmest gerekenlerden anca'< bazıları olduğunu belitir; tümü anlarılacak olsa Süyısız ciltler dolacagır.ı, vazanı.ı da okuyar.m da üzüntüden bitkin dUşeteğini, onların g^ne tukenmeyeccglni hatırîatır. Bizde Köy Romanı diye adlandmlan ve köy kesıminin gerçeklerini, köy insanımızın sorunlanru konu edinen roman hareketi, 1950'lerden sonra 20 ul kadar edebiyatımıza egsmen olmuş, başanlı ürünler vermiştir. Bu hareketin oluşma ve gellşmei.inde Köy Enstırülü ve köy kökenii yazarlar kuşağınm. sanatımızda gelişen toplumcu ve gerçekçi akımın büjük payı vardır. Köy romancılarıınız köyün yaşantısım namuslu bir tutumla yanstıriarken köyün sorun'anm da dikkatü, saeduyulu bir gözlemci oiarak dile getirmişlerr'^. İk;rsei Dünya Savaşmdan sonra köy kesim: in.'anımızı kuçaan topiumsal sorunlar da, top . rrıüikiyeti. makineleşen tarırmn yarattığı işgücü aç'.gı nbi konularda köy yazarları bilimsel araşnncüara, iktisatçıl?.ra, toplumbilimcılere de nnculük etmişler, gerçekİPrimizi onlardan önce kavramış ve yansıtmışlardır. KÖY ROMANINİN ÖNCÜIERİ Bu ^rmi yıiiık donemin yazarlan, röntemlerinı biraz da el yorriamıyla bulniuş sayılmalıdır. Gerçeklerin ve sorunlann birikîtni sanki bütün bu dönenı boyunca, ortaya konmak için edebıyatı zorlamış ve yönlendirmiştir. Ancak hareketitı daha ör.ce de yetlsmış ve dnnernlerıne göre hiç de başansız sayılamayacak başka sahipîeri yok değüdir. Karabibik yazan Nab:zadc Nâzım gibi Küçük Paşa r/azarı Ecubek:r Haztm Tepeyran da bu dncülerdendır. 90 Yll SONRA... Küçük Paşanın an'.attiğı serüvenin uzerlnden 30 yıi geçmiştir. T'irkıye'nin toplum yapısında. iıısanımızın yasantısında oüyük değişıklikler doğmuş. yeni yaçam düzen: yeni sorunlar yarafmıst:r. Köy binmi .oplumsaı ve ekonomik yapı bakımmdan kök'.ü değişmeler pösteriTiiştir. Ancak tpj köy romanında anlatı'.an çevrenin degışmeyen yanlan ds kalm?ştır. B^n'ar öre.:i farklilaşrnalar Tüzünden daha büjoik çe'r.şmsler dp yaratma':radır. Küçük Paşayı bugünün okuyucusu da bu bakımdan dikkatle okumalıdır. TAJRADAN YETİ^EN 05MANLI AYDINI Ebj'oekır Hazım, Küçük Faşa'yı ılit Türk romanının yajimından ancak 42 yı! ionra yazmıştır. Edebıyatıımz için roman türü hâlâ ger.ç bir türdür ve gözönünde tuttuğu örnekicr halâ Batı örnekleridır. Üsteîik Ebubekir Hâzım Batı hayran:. bireycı aydıniar edebiyatı Edebiyatıcedide lıareketiniıı ıçınden gelmektedır. Les Fleurs Degenarees» dıye Fransızca Dir şıır kıtabı hazırlamijtır. Yıkıhşın eşiğindekı Osmaniı Devietınin Valilsrinder. vs Dahilıye Nazırlanr.dandır, Osnıani VP Mecidi murassa n:şanları sa;iib:rtir... Ar.csk ülkücü kişiliği ve U2görusü ona doğrunun, lıaklının yanmda 5'er kazandıracaktır. Böylece o. ışgal İstanbul'unda, kapısmda tngiliz askerın nöbete durduğu Kürt Mustafa Dıvanıharbinde «Kuvayı Milliye adı altmda çıkanlan fitne ve fesadın tertipçl ve teşvikçilerlnden olduğu» gerekçesiyle idama mahkum edilmesine kadar varan bir serüvenin içirıde ver alacaktır. Oimanlı btirokratı kimligini aşarak Anadolu'ya geçecek, yeni Türkiyenin ynnetici kadrosu içinde %ali ve miUeuekıli olarak görev üstlenecektir... 1S&4'IP Ni|de'de dogdu. Ruştle öpreniminden sonra hâtipükle başladığı memurluk havatmıla valiliğe kadar yükseldi. Bursa \alisi ve Dahilive Nâzırı ikfıı, Milli Miıcadele've yardınıından «tnlııyı. tstanhul Divanıharbince idama mahkum fdilmiş. sonr^.dan CPTŞISI müpbhet Uiirear çevrümisti Milli Mücadrlr'nin zafprinden snnrs tckrar vali vp Niğdp millcivctrfli oldu a öldü EBUBEKİR HAZİM TEPEYRAN 4DIYLA YîtiNMEMEU! Ebubekir Hazımın yapıtı edebiyat t»rihl»rlnrte ?öyle bir anılır. Dı»kat çekıc» romanmı okumus olan aydınlarırmzın sayısı ıvıden ı%iye azri'.r. 1910'da eski narflerle yayuılanan kitabın ikir.ci basımı 1947'de jldukça gîlişipnL'c! biçimds yapılmı.«:ır. Yapıtı tecrübcsi? sayılacak bır yazar kısaltarak sadeleştirmiştir. Metnin özcnh bir sade'.eştirmeyle eksi.<sız olarak bugünün okurıcu5una sunulması gerekmektedir. Boyle bir çaba herkesfen nrtce yararın tonınn Oktay Akbal'dan beklenmelidir. Onun düzenleyîp sunacagı bir va^ m edp.bıvatımi7:ın tazc soluk kazanmış yeni bir baçarısı olacaktır... GÜLTEN AKIN Yozçat'ln riogdtı. Ankara t'nirersltesl Hııkuk Fakültrsi nl hitirdt. Öğıptmrnlik ve avukatlık yaptı. ijiındi Türk Dil Kurumu'nda çalışıjor. Ebubekir Hazım'ın soni ediimeye defer bir kny romaninın yajarı oluşunda ta^rsdan yetısmiş, taşrada görev yapmış olı «uıın payı var Ct Şimdiki yoksulluklarla sonsuza dek yaşayacağırnı düşünmek bile korkunç,, JorsrLuis Bf>rgf» biıde ancak vazınla vakından IİRİl^nenlerin tanıdıkları I.atin Amerikalı bir yazar. «Babcl Kitaplığı» artlı va pTtının Fransızca'ya çrvrilip yavınlanısı dolansivle Odilp Barnn • Supcrvipllp'in bu ö^giin yazarla yaptığı söyleşiji sunuyoruz. S. Hakkınızda yazılan yazı ya da kitaplar Ilgini2i çeker mi'; B. Hayır, asla. S. Başka bir yaşamın varlığına inanır mısınız'.' H. Hayır. başka bir yaşamın varjğına ınan ır.am. Kederü oiduğum zaman, yakınna yokolup pidpceğımi düşür.erck avunurum. Bırılerı çıkıp da ijeni öbür dünyayla korkutmaya kalktı. beni rahat bırakmaiannı söylerim, çünkü her şeyin sor.a preceğini düşünmek beni ınutiu eder. Borges adlı bırinm, Arjantinde, şımdiki yoksulluklarla sıinsuza dok ya5a>"acağını dUşünmelc bile korkunçtur. Kesin bir ölüm bekliyor, umuyorum. S. NedPn VV'hitman gibi bir ozan bunca üginizi çekiyor? öylesine ayrısmız ki ondan... R. Jşte bu yüzden ilgımi çekiyor. Genellik]p. oeği.şik şeyler ilgimızı çeker. Aynca ben, WhitmEiVa öykünerek başladım yazarlığa. Gençler, isın başında, mutlak birine öykünürler. S. Nobel ödüîü'nü kazanan Saul Bellow hakkında ne dü^ünüyorsunuz? B. Tanımıyorum, ilguni çekmıyor. Nobel'l Malraus'va ya da Jorge Guilien'e vermelerinl yejlerdım. S. Sizden de sık sık Nobel adayı diye söz edilir. B. Eır Nobel adayı olarak ölmek isterim. Sijjuli o kadar çok sözü ediliyor ki. zaten almış Eibiyim. Bu ödüle layık oldugumu sanmıyorum. Isveç Akademisi üyeleri de büyük bir coşkunlukla bu kanımı paylasıyorlar. Bir ödülün bunca önemli onu verenlerınse böylesme önemsiz olmaları çok garip doğrusu. Hiç bir Akademi üyesinin adını anımsıyor musurmz? S. Dilin yazmda en önemii öge oldugu kanısmda mısınız? B. Sözcükleri severım. onlan incelemsys bayılıyonım. ama onların ötesinde başka bir şsyın bulundugımu ummak isterim dogTusu. Söyley5 bjçimi önemlidir elbet ama en önemîi şeyin bu olmadıSmı sanıyorum. Elimizde bu savı dogru'.avan kanrlar var. Ben öteden beri. yazınm öZUTIÜJI kâğıda geçırilen şeyde değil. düşlenen. tasarlanan $eyde olduğuna inandım Zihinde canlandırılan seyfn kâğıda aktanlmasıysa çok öze! bir bilim gerektirîyor. S. Esir.'e, bilinçdışı dünjanın icat ettiği bu seyc mi inarursınız. yoksa insanın yazınsal japıtı u^raşa didine kurması. uzerinde çalısması, kesip oyma5i gerektiğıne mi"1 B. tkisinin de gerekli olduğunu fanıyorum Yazınsal yapıtın araç ve gereçlerini elde ettikten sonra. o'.ırup iberir.de çaiışmak. kesıp oymak gerekir. Ama yazarm bu araç ve gereçlere yüzd? >ü2 egemen olduğunu da sanmıyorum. nerden ve nasıl geldiklerini bilmez. Onlan çekip çevirmek istiyorsa, egemen olmaya da, fazla çözümlemey?. aynştırmaya da kalkmamalıdır. Yazınsal harr. madde bir gizemdir, yazar onu böylece ele alıp çözümlemelıdir. S. Cin çarpmış biri gibi yani? B. Freud'cular yazmanm bilinçdışı sorunlarımızın yiiceltılnıesi. su yüzüne çıkartılması oiduğunu söylüyorlardı. Bunu demek, gizemı çözmüyor. Çok şükür, çızeın eldeğmemış olarak. oldu ğu gıbi orada duruyor. Gerçekte yazar. japıtının hanımadesinin kaynağı konusunda pck az şey bılir. Büse, yapıtın en iyi eleştirmeni kendisi olurdu, oysa yoktur böyle bir örnek. Buna karşılık. bu işı ufraş seçrniş eleştirmenler gerçek yaratıcı edımi tammadjkları için, yazmı birtakım niteleme sıfatîannı indirgeyebilir. her şeyın yerli yerine konduğu minicik çekmeceler yaratabilirler. Örnegin ben. Cervantes'in hiç bir zaman Don Quijote'nin imlemiyle, neyi gösterdiŞiyle ılgilenmedigıne înanırım; aXlı fikri kitabını yazınaktaydı çünkü. Cevirm: Bertan ONARAN YARIN oinmün adamlanns Dur divorur yann.. Olümün artamlannı Durduruyoruz yann. Kardeşler, 3rkada? vetlml»rî Aıınlar, ıızak Anadolıınun analan tşçilpr. temel direkleri fatnikalarm Köylüler toprağın garibanlan. Olümün adamlarına dur divoruı yarm Öliimün adamlarını dnrduroyoruz yann. Vüx yıi süren jecpler gibldtr bn Yüz yıllık sıçramaya gpbcdir bu \rtık ne 141, ne 142. ne zuliim.ne işkence Sökmüyor biliucimize ralanları. filümiin adamlanna riur diynruz rann Olümün adamlarını durdunıjonıı yann. Şükran KITIDAKUL FOIOS ÜYELERİNİN «YALNIZLIK. KONULU İLK FOTOĞRAF SERGİSİ BEYOĞLU İSOSEM GAIERİSİNDE 8 HAZİRAN AK5AMINA KADAR GEZİLEBİLİR. YUKARIÛA, ERSİN ALOK'UN SERCİLENEN FOTOĞRAFLARINDAN BİRİNİ GORÜYORSUNUZ. SONUCU GÖRMEK İCİN pnnıırnı cörmrk için i?in f.n çok gozlrriıııi hormonım dumanrtan OeceİEri tpleviz\onda çıiriinpn adamdan Valan hahprdpn. kötü filmlerden. Palgin aclırmııı atm3 kaldırımdan Her kalabalığa karışma Once sağ kalnıan eerekli bilİTorsıın Tanıklık ynpihilmek irin duruşmada. Snnunu görmFk tçin yalanın Bir rrayısı kana hıılayanlarm Anayı yavrın.aıı avıranların Gcrdükierini, büdiklerini unutma. Zakhos PAPAZAHARÎU t Berin TAŞAN Nazım Hikmet: " Yurdumun insanlarının tarihini yazmak istedim,, Etnolog Zakho» Papazahaıiu, 1961 yılında Nâzım Hikmet Paris'e CPİdiğinde kendisiyle bir konuşma vapmiî. Bugüne dek biçbir yerde vanmlanmayan bu kısa konuşmayı, büyük çairimizi ondrirdüncü ölüm yıldbnümünde saygıyla anarak, aşağida sunuyorum. NEDtM GÜRSEL Bnrünlerrte Fransırcaya çp\rllen yeni ldtahını; (Söıkouusu kitap «Memleketimden Insan Manzaralan»nın bir bölümünü oluşturan «Şu 1941 Yılında•> otmaü, N. Gürsell şürle düzyazı arasında yeralıvor. Doğa edcbiyatına özırü bazi geleneksel anlatım tek nlklerinden yararlandınız mı? Biçim: belirleyen Içeriktir. Insanların, yurdumun insanlarınuı tarihini yazarak yirminci yüzyıl tarihinden bir kesit vermek ıstedim. Bence bu isteginı, ancsk sözettiğiniz biçimiyle gerçekleşebılir, okur taratmdan anlaşılab;linirdi. Bu biçime varmak için doğu anlatım tekniklerinden de yararlandım. Ama hiçbir zaman yapıtıma olduğu gibi aktarmadım geleneğt Slzce. Ana<ir>]u iopragindan kaynakiandığı sd.rlenen Homeros destanlanyla şiirlnizin kök saldığı halk edebiyatı arasında bir vakınhk kurnlabilir ml? Elbette. Bakın bu süreklilik göıüşünden ne anladığunı belirteyını. Baştan beri okunmak için yazıyordum. An^a Anadolu'ya geçince şiirlerimi halky.ı öniinde doğradan doğruya okuyabileceğimi düşündüm. Bir gun ha'.km çogınlukta olduğu kalabalık bir kahvede masamn üstüne çıkap şiir okudum. Coşan haik birbinne gırdi, derken büyük bır kavga çıktı kahveöe Sovyetier Birliği'nden dönüşte müzik yanı ağır basan şiirler yazdım. Daha sonra, hapisteyken. biı kiş:yle konusarak da bü;un insanhga seslenebilecegimi anladım. Bir giîn saz şairine şiirlerimi okudum. Saz şairi beni fazla geveze bulduğunu söyledı. Böylece yalınlığın önemini kavrayabildim. O zamandan beri de mümkün olabildiği kadar yalın ve özlü yazmaja çalışıyoruiü. Yalonda yayımlayacağmı unıriuğum yeni şiirlerim var. Dünyaııın dört bir yanında yolculıık yapıyorum. tzlenimleritni. geleneks»l destanlanmız kadiar incelikle do'u bazı röportaj şnrlerde dile eetireceğim. Eğer sesim guzel oJsaydı, amacıma dognıdan ulasmak için şiirlerimi kendım bestcleyip. kendim söylerdim. Türk Te Yuııan jilrlerlnln ortak geleceğine ina musımuzV Her Ud jakınlaşmada şiir etkln bir yol oynayabilir mi? Hiç kuşkusuz evet. örneğin modern Türk sairleriyle Ritsos arasında büyük benzerlikler \*ar. Halk lanmız için hava gibi. ekmek ve tuz gibi ş:ir de vazgeçilmez bir çey. Özellikle de türkülü şiirler. Şairlerimiz halkm anlayacağı biçimae yazmalılar. Yalanla örtüJmüş, elsaneler ardma gizlenmış gerçekle n bulup ortaya çıkarark. halka doğrujTj göstermsLler. Her soruya. her «neden» ve <ınasıl»a yamt aramalılar Politik savaşıma doğrudan lstı!an şairlcrdrn ml, yoksa kendilerini l>u sorunon üstünde göretıler den mi vanasınızV Şair rnavi alevlerin oynaîtığı bir ateşe dalar gibi politik savaşımın içine dalmahdır. Bilinçle ya d% bılinçsiz olsun, toplurnsal tavır almamış bir şair tannrnyorum. Bence her şiir poiitık bir edimdir. llrtidardaki politikacılarıu birhirine düşman cttikleri insanlar şair 1ve sanatçüann çabasırla birarada vaşaTabilirler mi ? Ber.ce günümüzde şair ve sanstçılara riuşen en önemii görevlerderı biri de bu ulküyü gerçekieştırmek olmalıdır.