Katalog

DÖRT 1977 ABSULCAKBAZ TURMAiy SELÇUK YAYLA FakirBAYKURT S9 Alran yiıriidıi. Serpil'le Güler, arkadan arkadan geliyorlardı. Pabııçiarını çıkanp elirta almışn Serpıl. Mehmet Aii de bozu!muştu iyice. Keşke sadece Altan çıksayd: yola. Nazmı'yle gider gelirdi. Gür. salianmıştı. Daha bunun döııüşü vardı bir de. «Donüşü kolay edenz. ah sıra ona gelse!.» Kız arkadaşlanmn arasma girdi. Kollarından çekerek yardım etrneyi düşündü. Ama çamedi, kendi şrüçleriyle yürümeleri daha iyiydi. Mehmet AH de kendi E'Kiriıgırıı tssırdı. Alran biraz idmanlıydı, fena değilcii yürüınesi. lç!çrinde bir Altan Nazmiye biraz ayak uydurabiüyordu. Gidip gidıp duruyorlardl ikisi. Ashnda cigerleri çatlayacak gitai açıyordu Aiian'ın. Bu kadar zor olduğunu bilmiyordu daga ;ıkmanın. Hiçbiri bilmiyordu. «B?n yanına yaklaşîım. Arenüler vurdular. Yaralıydı..» «Ah caraım...» «Haha haha!.» güldü Nazmi. «Bir jakla? da tanı bakalım! Bir yaklaş. «Ah camımıu görursün. Köoeginkinden daha iridir dişlen.. » B&şparm:ıy:y!a görrerme parmağını çengel yaptı: «Naah. 'böyle!;! Yürüdii üç adım önder, sonra Altan yetişsin diye duriu. «Sen hiçbirini görmemişsiıı sevdıgin hayvanlarm, ama scviyorsun. Canavar deme bana bir daha, olur mu?» «Niçin?» «Sevmem canavan...» Şaşarak baktı N'azmi'nin yiizüne. Bir şey drn>?rii Olsn.ra çabosı.'.ı harcayaic r ; yürüdü Tepeporen'e vardılar, orada beklediifr arkadaş'arını. «Saate bakıp söyleyim mi sana?» <;Bak sdyle!» diye saatini uzattı Altsn. «O şaatten değiıil. kendimmkindeen?» «Kandınin saatin var nv senin?» «\'ar tab:i; bak!» Sıyırdı kolunu. uzattı. Ama sast falan E6re:nedi Altan. Hemen agzına götürdu bıleğim. Isırdı ak dişleriyle. İkı yarım yuvarlak. saat canu gıbi bir halka oîuşturdu. Moranp kalmıştı diş yerleri. «Kaç?» cDörde çeyrek var..» Biraz durup sordu: «Doğru mu?» «Doğru sayıhr; beş dakika ilerü.» «Zararı yok! Geri olmasın da...» ttSana ne diyeceğimi biîemiyorum!» dedi, yeniden okşadı başını. '•• «Bana Itaptan (üyeceksin. Yaptıgtrr. uçatdarı süreoeğiın ya!.» ; oBır eşitsizlik var aramızda!.» diye soludu geldı Serpil. «Siz o'nden yüniytip bie yetişesiye dinleniyorsunnz. Sonra da, «Haydin haydin'.i) Biz yorgun, siz dinlenmiş!.» Bir suçlama ıdi bu° Karşılık vermedi Altan. Nazmi'nin önünde gereksiz tarnşmalardan sakınmahydı. Öyle bir havanın içindeydi şimdi. «Doğanın bağnnda bizim düşündüğümüzden daha pişmiş bu çocuk! Hiç de yozlaşmamış!» «Kaç gün oluyor Morsay'a geleli? Her giin beşer altışar kilonıetre yürüyüp Kara Sivri'ye doğnı inip çıksak idmanlamrdık! » d.°di Mehmet Ali. <;Een yapacağım bundan sonra..» dedi Serpil. «Once azdan başlamalı. Yavaş yavaş artırmalı.» Tepegörer.'den görünüyordu Sivri'nin başı. Oradaydı gözetleme kulesi ile barakası. Btr hesapça çok yakındı. Sesienseler duyulurdu. Bir, bilemedin ıki çabada varabiiirlerdi. Ama dağiarda bo^ıt bel:i olmuyordu. «Gidiyorsun gidiyorsım bitmiyor!» dedı Altan içinden. «Bir de dönüşü! Biz dönesiye Gülcan ölmüş olmasın?:! Birden takıldı kafasına. Bumbuz oldu. Rüzgâr da serteldi acımasızca. Üşüdü göğsü. Cipı dolanasıya Güloan'ın ölmüş olabiieceği dü.şüncesi dondurdu jTİreğini. «Haydin biraz açalım pergeüerü.» dedi har har. Kollar.nı kaldırıp bıraktı Serpil: «Ber, bittim'. Dah?. gınemem! Bunıı hıç düşür.memiştim. Bildiğimden daha zormuş j'apmak istediğimiz. İnsanları bir istege inandırmak zor. o isfege giden yokuşu tırmanmak ayrı zor! Bu zorlukları bilmıyormusuni. .» «Dunırsak hastn olurıız; bu da var!» «Rüzgâr serteidi!.)) dedı Mehmet Ali. «Yürüyelim madem..a ded: Altan. <:Başka çaremiz \ar mı?» dedi Serpil. «Y'Jrüyeceğiz.» N'ajmi cıddi cıddi bakıyordn: «Sizi görsn. yürünıeğe yeni ba.t'ıKtiın'.z. yok yok, emekliyorsursuz sar.acak. Hiç jürümez misınu şehirde?» (Jüldü Altan: «Bizim yürü\T.işler başkadır. Tandoğan Alar.ı \ardır. oradan Kurtuluş'a kadar. Toplu hald yilrürüz. Ceb?ci'ye sehncp çok s!ogr.n atarız. Halk sarkar pencerelerden. Yr.ni apartmaniarnaki Cebecı halkı demek istiyorum. Onlar da halktır dağii mi? Apartmanlarda oturuyorlar ama.. Halk türlü türlüdür!.» Bıraz düzlenir gibi oldu yokuş. Yıldlrımm yaraladığı ardıçların .irasından sridiyorlardı. Çamlar seyrelmişti. Dikili tel direklorıne de değraişti yıldınm. Değmedik ağaç bırakmamışü. Tsşlar sıvri sivri dikilmiş, ayrı bir orman oluşturmjştu. «Gcccleyin yürür bunlar!» ded: Nazmi. 'Fatma ninem söyIpr.ama ben lnanrr;am. Çok baknm. görmedim jürüdiiklerirj. «Hazretı peygnmbenn pskerleri bunlar!» der Patma ninem. Hazretı A'.ı Eî»nd:m;7. nö'r tçi dikmıs buraya. Sonra geüp alacakmış. nnutmuş. Bunlar da açlıkîan ölmüşler. Arenliler ekmek vern"m:> Harreîı peysamber de Arenlilere cez3 vprmış, köyün başm bir taş dikmiş. çok büyük bir kaya. «Kıpırdarsanız göçüıcce^.m! Hepır.izi rzcce*irn!» denıi?;. Hiçbir yere kıpırdayamaz Arer.hlcr! Ben inünmam. tâ Almanya'yî' gittller Fatma ninem ınarîir Fr.tn"n nınpm çok nıasal bilir. Sp.çmc rr,asf.l!ar .vani . » KEI »kjiin'n giilü Altan. hızını ar.kaciaslnrma gör? ayarlfdı. Trspln b:r;ırrir yüriinıeteri gerektiğine inanıyordu. İyıce y3klaşniîjlardı kuleje. 19 ORMAN ŞEFt f.VM'i1 hj ;p!ei.l<r k:m'.' dive bakıyorum. bir türlü ssçerniyoruıîT» drdı Fp.ima. <:Su öndeki bizinı Nazmi! Ama ötek:ler?.s Gelını Z?h:dp çıktı elinde bakraç. «Morsay'dan ögrencilsr jre'.ıyor! Dıır Necip'e haber vereyim..« dedi. İçeri girdi, çıkıştı kftcüsiiıa' S:ı s£zı bırnk da kapıya bak' Kızlı erkekii bir kürsm öğrencı gciiyor. S?f i u\anır şimdi ^ k a r d a . Gün battı. Datasıja oldu. Btriniz vın vın vın. biriniz hor hor hor. Batsın sizin fnbi or'.nrn'...» (DE\'AMI VAR) TARİHSEL UZLAŞMA îşçi sınıfı, ttalyan halkı re partimiz tarafından yaşanan bu deneyler, sosyaJizme giden yolun mücadeie stratejisınin seçimini şematik olarak barışçıl ve barışçıl olmayan ikiiemine indirgemek isteyen görüşlerin bıraz soyut bir nitelık taşıdıkîarmı doğrulamaktadır. Yıllardan beri İtalya'da gelişen toplumsal ve siyasal oiaylar. iç sa\aşa yol açmadıkları için banşçıl olaylardır. Ama bu oiaylar kana bulan mıştın çetin mücadelelere, agır bunahmlara ve çatışmalara. kakH: aksakhKlara tanık olmuşfur. Demek ki demokratik bir yol seçmek, toplumun kapitalizmden sosyalizme agır bir evrimle. sarsıntısız bir biçimde geçeceği ya nıigısma diişmek anlamuıa gelmemektedir. Demokratik yolu parlament«r yol olarak basite indirgeyen tammlama da öteden beri bize yanlıç gelmektedir. Biz parlamen toculuk hastalığın.a tutulmadık. ama antiparlaırıentoculuk hastalığına tutulanlar çok. Biz par!amentoyu sadece bugün için deSil. sosyalizme geçiş ve sosyali?, min kuruluş evreierinde de îtalyan siyasal yaşammın ana kurumlanndan biri sayıyoruz. Çün kü İtalya'da parlamentonun yenilenerek yeniden kuruluşu. her şeyden önce işçi sınıfınm ve emekçi kitlelerinin elde ettiği bir zaferdir. Demek ki parlamento. Lenin donominde olduâ'J gibi, baska ülkeîerde olabilereği gibi. sadece kapitalizm ve burjuva hükümeflerinin kötülüklerı• nin açıkiandığı, sosyalizm pro. pagandasının yapıldığı bir kürsü olarak değerlendirilip kullanılamaz. Parlamento italya'da aynı zamanda ve özellikle, i.şçi hareketı temsilcılerinin polirika ve yasama alanında kendi jririşimlerini geliştirip somutlaştırdıkları. ulusal politikanın yönlenmesini etkileraeje. yönetici işlemlerini belirtmeye çalıştıkları bir merkezdir. Parlamentonun görevini yerine getirebiimesi için, Togliatti'nin dediği gibi, gıttikçe artan bir biçimde «memleketin aynası olması» ve işçi hareketi partilerinin parlamenter doğrultusunun. kitlelerin mücadelesiyle, toplumda demokratik bir gücün gelişmesiyle. dev let yaşamının biitün kesimlerinde ve organlannda demokratik ve anayasal ilkelerin benimsenmesiyie u>umlu olması gerekir. Cumhuriyet ve anayasa için verdığimiz çeşitli savaşiar hep bu kesin doğrıütudan kaynaklanmıştır. Kadınlara oy hakkı tanınarak seçim hakkmın eksiksiz kılınması; nis.bi temsil ilkesinı orîadan kaldırma girişimine karşı çılcılması: yürütme organımn ve ekonomik. siyasal ve idarî gücün başka merkezlerinin engeüenıe ve etkısiz kılma girişimlerine karşı Meclislerin yetkilerinin savunulmast: parlamentoda temsil edilen bütün demokratik gtiçler arasında smırsız ve ayrıcalıksız özgür bir diyaiektii ilkesinin ve uygulamasınuı beninısenmesi bu savaşlara örnektir. Bölgelerin kurulması ve yerel kurumlann özerkliğine ve yetkilerıne uyulması için verdığirniz miicadele de aym doğrultuya uymaktadır. Demokratik stratejimizin oldukça önemli bir baçka yönü daha var. İşçi hareketinin, mücadelesini demokratik yasalhk sınırlan ıçinde tutma kararı, bir çsşit ujuşulcluğa düşmek, yasaları. devlet yapısını, organlarını demokratik anlarr.da köklü bir biçimde yenüeme yolunda sürekli çaba harcama görevimizi bir yana bırakmak anlamına gelmez. Başka ülkelennkinden önce, kendi deneylerimiz bizi ekonomik ve toplumsa! değişim mücadelesine. devietin bütün organlarmın ve giiçlerinin yenilerımes: mücadelesini ekleme zorunluğunu gözönünde bulundurmaya çağırmaktadır. Bu konudaki ÇRİışmalar ikı yönlüdür. İlkin bütün devlet örgütünde ve bu örgütîe çalışanlarda anayasa Enrico BERLiNGUER PARUMÎNIO İÎALYA'DAN AYNI ZAMANDA VE ÖZELLİKIE. İSCI HAREKETI TEMSiLCiLERiNiN POüTiKA VE YAJAMA ALANINDA KENDİ G!Rİ$İMLERİNİ 6fÜ$TiRiP SOMUTIAJTIRDIKLARI, ULUSAL POLİTİKANIN YÖNLENMESİNİ ETKİİEMEYE, YÖNETİO İJLEVLERİNi BELİRTMEYE ÇALIJIIKLARI BIK MERKEZDİR Parlamentoyu sadece bugün için değil, sosyalizme geçiş ve kuruluş evreierinde de siyasal yaşamın ana kurumlarından biri olarak görüyoruz ya bagîıhk ve saygı anlayısırım ve emekçi halkla yakmlaşnıa duy gularımn gittikçe yaygın bir biçimde benimsenmesi sağlanmalıdır. Bunun yanısıra sivil ve askerî kadrolann ve bütün devlct örgütünün demokratlaştınünası için somut önlemler almmalıdır. Bu eylem, toplumun demcsratik değişim sürecinin tek yönlü doğrulrjîar almaırsası ve b'.ı sürecüı içinde kalan sektörlerie, dışında k2lan ya da cephe almaya itilen sektörler arasında bir dengesizlik ortaya çıkmaması konusunda önemli ölçüde etkili olabilir. Böyle bir denaıesizlik çok önemli ve başansız'.ığa yol açabilecek b:r tehlikedir. Kısacası sosyalizme demokratik yoidan vanşm başansı işçi sınıfınm. uiusîararası ortamdan başka. her dururrda ve iıer an var olan somut gu'ç oranlannı dikkate alaraü seçimlerini yapmasma \e girişimlerini değerien dirmesine bağlıdır. Bunun gibi. degişimin bü'ün *opîumda yani ekonomide, devlet yapısında ve ltalyan Komünist Partisi'nin üon vıllardaki yenl yönclimleri gençlik hareketijle Ulşkilrrinin Içinde şiddet unsuru da genelleşmeye başladı. organlannda, çeşitii toplumsal ve siyasal gtiçlerin birleştirilmesi ve yönlendirilmesiyle karşılıkh ilişkilerinde belirlediği tepki ve karşı tepkileri de dikkate almak gerekir. Böylece, kuvvetler üişkisinin, ittifaklar politikasının. toplumsal değişimlerle, ekor.omık gelişme ve siyasal yöneliş sorunları arasmdaki ılişkilerin değerlendirilmesindeki ölçüler sorunu orta ya çıkmaktadir. Demokratik yolun r.e dümdüz, ne de zahmetsiz olduğunu gördük. Daha genel bir biçimde, işçi sınıfınm yol almasının mücadeie biçimleri ne olursa olsun. duraklamasız bir ilerleme olmadıjı söylenebilir. Bu ilerleme.de daima inişler çıkışlar vardır. Ilerleme evrelerini. elde edilen ka zançları pekıştirmenin sözkonusıı olduğu evreler, ya da bir bnz gunu önleyip kuvvetleri toparlayarak yeniden yol almaya elvenş li koşullan yaratmak için geri çekümeyi bilmenin sözkonusu ol duğu evreler izler. Bu kural işçi sınıfı muhalefette mücadeie ederken geçerli olduğu kadar, ik tidarı ele geçinüğinde ya da hükümete katıldığında da geçerli dir. Lenin şöyle der: «Saldırı biUmi ile çekilme bilimini öğrenme den zafere ulaşılamayacağını anlamak gerekir ve devrimci sınıf geçirdiği acı deneylerle bunu an lamayı ögrenmiştir.n Saldırı biliminde en gözü pek devrimcı önderlerden biri olan Lenin bile gerektiğinde geri çekilip durumu pekiştirerek. zaman kazanıp. bui"; dan kuvvetlenni yeniden örgiitlemek ve ilerlemeye geçmek için yaraılanmada aynı gözüpeklikle davranmıştır. Alman emperyaliz mi ile yapılan Brest Litovsk anlaşması ve içtekı kapitalist güçlerle yapıian uzlasma 'NEP yeni Ekonomi Politıkası) Lenin 'ın bu büyük ye'eneğinin belirgin ikı örr.eğidir. Lenin'in bu seçimlerı, karşı çıkrnaları dikkate almaksızm yaptıgını da unutmamak gerekır. Sov5et iktidannın kurtulmasır.a ve geleceğinin güvenlık bozulmasına yol açarken, öğrenci hareketi altma ahmasına kesin katkıda bulunan bu devrimci iki büyük olay. tekrarı olanaksız tarihsel koşullar içinde gerçekleştirilmiştir; ancak uzakgörürlük ve taktik ustalığı konusunda verdikleri ders canlılığmı konımaktadır. Devrimci bir gücün, belirü bir tarihsel ve toplumsal gerçeğin verilerini somut olarak değıştırmeye yönelik amacı, SEaece iradeciliğe \e emekçi kitlelerin en savaşçı bölümlerinin kendilifinden atıümlanna dayanılarak değil. fakat dövüşkenliği ve kararhlığı. sakınma ve manevra yeteneği ile birleştirerek gerçekleştiriiebilir. Devrimci hareketin strateji ve taktiğinin hareket noktası. kuvvetler arasmdaki dengenin doğru bir biçimde değerler.dirilmesi ve daha genel olarak, hiçbir ögeyi tek yanlı olarak küçümsemeden, uiusîararası ve ulusal durumun her yönünü bir bütün olarak rieğerlendirmek olmahdır. Sosyalizme demokratik yoldan geçiş bütün ekonomik ve toplumsal yapının, ulusal öeğerlerüı ve yönlendirici fikırlerin. iktidar ve onu temsil eden toplumsal güçler birlıği sisteminin, gittikçe gelişen bir biçimde değişmesidir. Bu degışim Italya'da antifaşıst Anayasa çer çevesi içinde gerçekJeşebiür. Kesin oîan bir şey varsa. o da Italya'da demokratik yoidan sağlamak istediğimiz genel değişimin, her aşamada hem kuvvete hem de benimsennıeye gereksınrae göstermesidır. Kuvvet sürekli uyanıklıkts, emekçi kitlelerin dövüşkenliginde, iktidarda olsun muhalefette olsun, özgürlüklere. demokratik haklara ve anayasal düzene karşı saldırı tertiplerini ve girişimlermi zamanında saptanıada ifadesini bulur. Bu vazgeçılmez gerekliliğin bilincinde olduğumuz için emekçi ve halk kitlelerini her türlü yanılsama ve aymazhğa karşı, sağ güçleriîi saldırgan amaçlarınm küçümsenmesine karşı, daima uyan:k tuttuk ve tutmaya devam edeoeğiz. Aynı zamanda demokrasi düşmanlarının da kendüenni tatlı hayaüere kaptırmamalanıu sağlamak zorundayız. Longo arkadaşın XIII. kongrede belirtiği glbi, serüven peşinde koşanlann, partımizin bundan önce en çetin ve zor koşullar aitmda yaprnış olduğu gibi, bütün haHcçı ve dernokratik güçlerı biıleşmeye davjt ederek. hangi alanda olursa olsun savaşmsyı ve kazanmayı başaracağını bilmeleri gerekir. Toplumun demokratik yrîdan kdklü değişimınde benımsenme kavramına kesin b;r anlam kazandırmak gerekir. Bu değışün İtalya'da sadece halkm büyük çoğunîuğımun devrimi olarak Eerçekleşebilır ve ancak bu koşul aitmda benımsenme vp kuv vet uyıımlu ve yenilmez bir gerçek olurlar. TPAO'dan Sanayicilere Duyııru Ortaklıfımız Petrol Sanayli ile ılglü rıer türlü ma'.Kaıç. yedek parça ve komple ünitelerin; yerlı ımkânlarls yaptırmak istemektedır. Sanayıc:!enmızm lmkân ve ,capasıteıen iij .apîoü?ce<!erı her türlü malzeme re teçhızaîi çok açık olarak aşağıdaki adrese bildirme!eri rca o!unur. Tü.kiye Petrollerı A.O. Makina ve îkmal Gnıbu Müdafaa Cad. 22 Bakanhklar ANKARA ÎLÂN Hatay Devlet Lretme Çıftliği Müdürlüğünden 1 Işletmemizde mevcut 200.000 Kg. Balyalı Extra Elyaî Tamuk 9T4.4C0 Kg. Standart 1, Ralyalı Elyaf Pamuk, S3.M8 Kg. Standart 2, Balyah Elyaf Paınuk ve 28.220 Kg. Linter Pamuk, açık arttırm asuretiyle satüscaktir. 2 Açık arttımıa «.6.1977 günü saat 14.30'da Çiftlik ldare binasmda Alım • Satım Komisyonu huzurunda yapılacaktır. 3 Bu işlere ait geçıci tenıinat 1.595.300.«• TL. olup, toplam miL'ıammen bedeh 21.128.180. TL.dır. 4 Iha!e ıle ilgiîi çartname D.O.Ç. Genel Müdüriiiğünden, Adana Ticaret Borsasmda. Antakya Teknik Ziraat Müdürlüğünde ve çiftbb merkezinde görülebilir. (Basın: 13r5 5531 (Basm: 13551) .¥32 YARIN. ITTIFAKLâS TİFFANY GARTH