Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
İKİ aşbakan Demirel 12 Mart günü Cumhurbaşkanı ile yaptıgı görüşmeden sonra gazetecilerın sorularını cevapladı. Bu arada miversite olaylannın önlenememesinden kım lOrumlu olduğu şeklindeki bir soruya karşı dü.uncelerini açıkladı. Başbakan bu konuda ünıersıteler ve fakülteler ybnetıcilerini suçladı. lukümetin ünıversitelere el koyabileceğinl haırlattı. Kendi üniversite özerkliği anlayışını oraya koydu. Sözünün sonunda da bir dilekte >ulundu. «Hükümetin hangi görevi yapmasını stıyorlarsa herkes söylesin. Bugün üniversiteerin okunur hale gelmesi için, Hükümet şunu apsın desinler, yapayım» dedi. Gençler arasındaki olaylar hoş görü ile karjı lanabılecek öğrencı olaylan olmaktan çoklan çıkmıştır. Gen;!er öldürülmektedır. Oldürülenler, sıyasal eğilımlerı ne olursa olsun, bu vatanın çocuk larıdır. Bizim çocuklanmızdır. Gençlerin ölüleri üzerine basa basa siyasal amaçlara ulaşmak polıtikası çok veballı bir iştir. Hükümet üvelerı yargı yerlerindeki şu sözlerı akıllarmdan çıkarmamalıdırlâr. Adalet mülkun temelidir. Bu sözler sadece yargıçlara söyletn>ış defild'.r. Hükümetler için de bir uyandır. Hükümetler de adil olrnak zorundadırlsr. CUHHURlYtT 20 M.H \ f t t B OLAYLAR VE GÖRÜŞLER f'dh K 3 «iiii Üniversiteye El Koymak Prof. Ümit DOĞANAY tılmak d» vardır. Bu nedenle belli ölçüde siyasal iktidara ortaktırlar. HUkümet bu ortaklığa saygılı olmak durumundadır. Üniversitelere saygı anayasal bir zorunluktur. Başbakan Demirel kamuoyurju yanıltmamalıdır. Ünıversiteler, suçların ve suçlulann ünıversite binalannda ve eklentılerinde kovuşturulmasına hiçbır zaman karşı çıkmamışlarcır. Karşı çıkılan hükümetin ünıversıte ozerklığini zedeler bıçımde kötü uygulamalarıdır. Üniversitelerde can ve maj güvenliği yoksa, üniversitelerde gençler öldürülüyor, yaralanıyor, sılahlı baskınlar oluyorsa, suçlar işlenıyorsa. suçlann faillerı bulunmuyorsa, yakalanarak adalete teslim edilmiyorsa bundan üniversite ve fakülteler organları sorumlu tutulamaz. Sorumlu bu görevler kendisine verilmis olan, fakat »örevinı yapmayan hükumettir. Sorumluluğu başkalannm sırtına yüklemek çok basit bir iştir. Hükümet bu tutumdan vazgeçmelidir. NAFİLEDÎR... omandolar dün yine ortalığı allak bullak ettiler. Gazetelerin yazdiğına göre 18 günde 13'ü ağır 124 öğrenci yaralanmış, 2 öğrenci öldürülmüştür. Polisin kilit noktalarına yerleştirilmiş Cepheciierle kontrgeriila'nın ve CİA'nın gölgesi vurmaktadır tüm kanlı olaylara... Öğretim kurumlan ve öğrenci vurtları terör altında yaşamakta. vaşatılmaktadır. Eli zincMi. tabancalı komando çeteleri. fllimlerdeki saldırganhk sahnelerini zevkle uy(tulamakta, serbestçe taklit etmektedlrler, çünkü pollsln önemli noktalanna getirilmiş Cephecilerin hlmayeslndedlrler. Solcu gençlerde, şiddete karşı siddetle karşılık vermek güdüleri yavaş yavaş gelismeye başlamıştır. Zaten islenen de budur. Türkîve Iç ve dıs koşullar açısmdan sola dogru itilirken. gerektifri an içerde bir çatısma veya patlama teırahlıyacak ortamı oluşturmak CtA'nın planlaması Içinde vardır. Bu planlama Cephe'nin de Işine geliyor. Ortaklığa söyle bir göz atın: Başbakan Süleynıan Demirel, Ticaret Bakanı HalU Başol, Maliye Bakanı Ereenekon; Mobilya Yolsuzlujhı olayma karışmışlar... Gümrük ve Tekel Bakanı Orhan Oztrak, Cocuk Esirseme Kurumu'mı ilçilendiren yolsuzluklara bulaşmış... Milli Savunma Bakanı Melen, Lockheed rüşvet olavinı örtbas etmek için demeçler vermiş... Dışişleri Bakanı ÇağiayangH'in İse normal bir rejimde yerinde durması olası deçil... Başbakan Yardımcısı Türkeş, üç milletvekilli ve iki Bakanlı bir partinin başmda ve komandoların Başbuğu... Böyle bir ortakhk. hem yolsuzlnklan örtbaş etmek, hem Türkiye deki Amerikan üsleri üstüne Vaşlngtonia pazarlık etmek durumunda... Komandolann saldırganlıçı ne ölçüde artar. kamuoyunun gözleri cinayetlere ne ölçürie çevrilirse; Cepheciler o ölçüde rahat bir nefes alabilecekler. 18 günde 13ü ağır 124 öğrenci yaralanır, İki öğrenci öldürülür, komandolar ortalığı allakbullak eder. Cephe Iktidarı ne yasa ne de hukuk dinler. ve bir kalemde 26 bin Sosval Sigortalar işçisl memur sayılıp hakları ellerinden alınırken. Bay thsan Sabri Çağlayandl de ana muhalefet partisl lideri Sayın Bülent Ecevit'e çlderek Amerikalüarl» yapılan üs pazarlığında CHP'nln destek olmasını Istlyor. Ne akıl degil mi! Süleyman Demirel'in planı belli: Bir yandan yeni dış borçlara vnnelerek. vadesi gelen borçlan da erteleyerek 1976'yı kazasız helasıt atlatıp 1977'yi bulmak; bir yandan üs pazarlığında Amerika'ya yeni koşu 1larla bağlanmak... Bfivlece bir süre daha iktidarda kalarak. hem kendlsinl, hem çevresini kurtarmak. Bu yolda ıcizll pasarhklar sürüvor. N> atıp ne veıivoruz? Belli değil... An» belli olan şudur: CHP Genel Baskanı Crevit. Cephe'ntn içerde veya dışarda hiçbir girişimine «evet» demiyecekiir. ISSOIerde. lH«1arda Türldye'vi Amerikan rüdümüne baflıyan anlaşmalar Meclinten teçirilmişti. Slmdl Ameıikancı Cephe Ikrldan yine (riıli pararlıklar Içinde... Ama bütttn bu pazarlıklann sonuçlan. Bü\ük Mlllet Meclisinde Urtışılıp konuşulmadan. sonuca baelanmadan, ana muhalefetin cözünden kaçınlarak gerçeklestirilemez. Çünkü lS7«1erin Türklve'sinde vaşıyoruz. tsçfler Bğrenciler öldürülür; olağan ürtii mahkemeler isletilir; yasalar ayaklar altında çiğnenir: devletin WHt noktalanna Cepheciier eetirilir; mahalle komiserinden bocak müdürüne. müfettişten müsteşara defin her yere partizanlar yerleştirilir; aydınlar gSzaltına alınır; Işçiler memur yapıiır: dolmuş bekleyen genç vurulur; Başbakanm yeğeni tutuklanır; Başbakan yerinde otnrur: komando «aldırganhfı sürer; mahkeme kararlan çiğnenir; her çareye başvurulahilir. Nafiledir... Balk uyanışı diye birşey vardır Türkiye'de; ve bu halk nyanifinın örırütieri de vardır. Kapalı kapüar ardında yapılan bütün hesaplar giin ışıfına çıkınca ceıi tepen Mrer •il&h olacaktır. Ölmekten korkmıyan ve çağdaş Insan gibi yaaamak için herseyi göze alanlann yiğınlaştığı bir ülke dflserine vanyor Ttirkiye... Cephe ortaklığınm bütön planlan tflAa edecektir. Çünkü Türkiye, Cephe ortaklıgı flbi bir İktidara layık olacak ölçüde geri degildir. Tfirldve'nin bngünkü iktidan dünün iktidandır: TttrMye'nin bugünkü muhalefeti yannın iktidandır. Bn tkM arasındaki fark, onurla onursuzluk gibi zıt ve çarpıcı renk tor .taşıyoi' * , Bu yazıda Başbakan Demirel'ın ısteğini yeine getirmeye çalışacafız. Ancak önerilerimıze :eçmeden bir noktayı açıklığa kavuşturmak isıyoruz. Başbakan Demirel «herkes. ten üniver•ıteler konusunda sadece Hükümetin yapmasi ;ereken görev ve işlerin neler oldugunu sornaktadır. Kükümetin yapmaması gereken işleri .ormamıştır. Oysa bu konuda Hükümetin yapnaması gereken işler de vardır. Belki bunlan 3aşbakan Demirel bilmektedir. Bu nedenle jizlere sormamıştır. Ama kamuoyu yapılmaması rereken işleri de bilmek isteyecektir. Hem ya>ılması gerekeni öğrenmek yanmda, yapümama.1 gerekenleri hatırlamakta yarar vardır. El Koymak Başbakan Demirel konusmasında hükümetin üniversitelere el koyabilecegınden söz etmıştir. Bu sozlerın bir uvarı mı, tehdit rni, yoksa üniversitele re karsı sürdüriilen politikanın son perdesi mi olduğu pek anlaşılmıyor. Bu konuda hükümetin gözden uzak tutmaması gereken çok önemli noktalar vardır. 197i yılmda Anayasada yapılan değişiklikle hukümete üniversits ve fakültelere el koymak yetkisi verilmiştır. Üniversiteler Kanununun 69. maddesinde de hükümetin, bu yetkisini hangi durumlarda kullanabileceftı gösterilmıştir. Ancak bu hüküm Anayasa Mahkemesı tarafından iptal edilmıştir. Gerçi hüküm şu anda yürurlüktedir. Fakat hükümetin iptal edilmiş bir hükme dayanması tartışmalara neden olacaktır. El kovmak ağır bir yaptınmdır. Bu nedenle tiniversiteler her ne sebeple olursa olsun el koymayı benimsemiveceklerdır. Üniversite Iktidar ilısîcileri belki de bir daha kolay kolay düzeltilemiyecek derecede bozulacaktır. Üniversitelere el koymak için hükümetin dayanacağı nedenler. hükümetin görevlerini yapmamasının sonuçlandır. Kendi yarattığı nedenlere dayanarak hükümetin üniversıteleri kapatması, suçu üniversitelere yüklemek olacaktır. Bunu hiç kimse kabul etmıyecektır. Türk halkı basit siyasal oyunlar için üniversitelerinin tahrip edümesın» herhalde müsaade etmiyecektir. Son olarak üniversite hakkında kötü emeller besleyenlere bir uyanmız olacaktır. Üniversite duvarlan da cami duvarlan gıbi kutsaldır. Özerklik Engeli Üniversıtelenn anayasal görevleri yanında başkaca görevleri de vardır. Bu görevler 1750 sayılı Üniversiteler Kanununun 3. maddesmde sayılmıştır. Üniversite ve fakülte organlarının görev ve yetkileri de yasanm çeşitli maddelerinde gösterilmıştir. Bu maddelerde üniversite ve fakülteler organlarına özellikle rektörlere ve dekanlara üniversitedeki insanları ve üniversite mallannı saldınlara karşı korumak görevi verilmemiştır. Bu görev hukümete aıttir. Bütün devlet dairelennde olduğu gıbi üniversitelerde de can ve mal güvenliğini hükümet sağlayacaktır. Üniversitelerde işlenen âdi suçlann faülerinl takip etmek, yakalamak ve adalete teslim etmek, de üniversite ve fakülteler organlarının görevi degildir. Bu görev de hukümete aittır. Başka türlü de olamaz. Başbakan Demırel'in ıleri sürdügü gibi özerklık hükümetin bu görevini yapmasına engel dogildir. Anayasada açık hüküm vardır: «... Bu özerklik üniversite binalannda ve eklentilerinde suçların ve suçlulann kovuşturulmasına engel olamaz» demektedir 120. maddede Anayasa. Jniversiteye Saygı Her şeyden önce Hükümet üniversitelere carşı uyguladığı politikadan vazgeçmelidir. AP lükümetlerinin politikalan devamlı olarak üni'ersıteleri yıpratmak ve ünıversiteleri kamulyunfla küçük düşürmek olmuştur. Milliyetçl ""ephe Hükümeti de bu politikayı izlemektedir. 3u polıtıka değiştırılmelidir. Üniversiteler Devlet'in temel kuruluşlannlandır. Tanhimizin her döneminde memleketin oplumsal ve siyasal yaşamında yerleri olmuşur. Siyasal hayata katılmışlar, çok önemli goevler yapmışlardır. Bu tarıhı gehşmeye uygun )larak ünıversiteler 1961 Anayasası ile devlet r apısında özerk kamu kuruluşlan olarak yererini almışlardır. Gbrevler üstlenmişlerdir. Gö•evleri arasında anayasal düzenin kurulmasım .ağlamak ve anayasal düzenin korunmasına ka Tarafsızlık Hükümet görevini yapmahdır. Üniversitelerde can ve mal güvenliğıni saglamalı. gençlerin öldürülmesine engel olmalıdır. Suçların faillerinı, katilleri yakalamalı adalete teslim etmelidır. Ancak hükümet bu yasal görevlerını yenne getinrken taraf tutmamalıdır. Özellikle öjfrencıler arasındaki düsünce ve görüş ayrılıklarından dogan olaylardan partizanca çıkarlar sağlamaya kalkmamalıdır. Devletin güvenhk kuvvetlerini gruplardan birinl korur bıcimde kullanmamalıdır. Bu, Orman Yasasıdır... 3KTAY AKBAL Evet Hayır HACIBEKTAŞ GÜVERClNl! ezopotamyt'yı, ya da dünyayı su kapladıgında. Nuh Peygamber bütün canlılardan ikişer tane alır gemisme. Bir süre su yUzünde kalır. Sonra sellerin, sulann çekilip çekilmedifini anlamak için güvercın uçurur. öyle anlaşılıyor ki Nuh' tan bu yana güvercin, kurtuluşun, mutluluğun, insancıüıgın, bansm simgesi, (sembolü) oluyor. Neden bır başka kuş uçurmayıp güvercin uçurduğu da kesinkes bilinmiyor. Karga uçursaydı güvercin ölçüsünde «evimli bir kuş olur muydu bugün? Bunca yüz yıllardır sevimsizliği üstüne koşullanmışız, «sevimli olurdu» diyemeviz. Ne var ki güvercin bir çok yönleriyle insanlara çok yakın gelir, benzerlıkler taşır. Bir kez çöpçall yemez, temizdir. kapıp kaçırmaz. kargaysa kapıp kaçırıcıdır. Başkalannın emeginı yiyici bir kuştur. Güvercin'in evlerimizin çatısına sıgınması da bize ayn bir yakınlığıdır. M ir de resml vardı gazetede, MHP lideri Tiirkes'in elini sıkıyordu. Ylrmi yıldır MHP'ye hizmet eden bir küçük esnaf. Siirekli para yardımı yapmış, örgütte çalışmış. iki kez de miUetvekili adavı olmuş!.. Böyle bir kişi oğullannı da etkiler elliet. Onlann da MHP'nin «ülkücölerl» arasında yer almasını Ister. Ama o ülkücüler sokak ortasında oşlunn, lise öğrencisi Ata Vıldınm'ı tabancayla vuruyorlar güpesündüz. Cenazeye bile sahip çıkamıyor Yddının ailesi. Kaçmverijorlar cenazpyi. Arabanın önüne geçip yatıvnrlar. olmııyor. Yüdırım aile«i, baba kardeş, hepsi korkunç bir acıyla «arsdıyorlar. Nedir bu? tnamlnıaı t>ir şey olmuştur. genç Ata ülkücüler tarafından öldüriilmüştür, ıma nrtada suçlu yoktıır .. Şimdi baba Yıldınm'ın MHP lideri Türkeş'e ki »ynı zatnanda İ I iktidannın önde gelen bir sorumlusudur çektiğl VC ?u telgrafı dikkatle okuyalım: «Size bu telgrafı. yıllarını MHP'je vermiş bir üye olarak irğil, yiireği kan atlayan bir baba olarak çckiyorum. On yedl vaşındaki öğrenci canım oğlum Ata Yıldırım, cuma ciinü okul ioniısü Abidinpaşa ülkü ocaklılarınca pusuya düşürültnek sureti>le alnından kurşunla vurularak öldürüldü. Bu acı altmıj ıa«ındaki bir babaya yetmiyormus çibi, cenaresi de polisler ta. rafından ben ve bütün aile fertleri coplanmak sıııetiyle kaçırıllı. Dini bir tören bile yapılamadı. Abidinpaşa'da öç lisenln îrasına kurulmuş Ülkü Ocakları Derneği'nin başka aıle ocakarı sönmrden kapatılmasını, oğlumun katillerinin adalete teslimini ve ccnazenin iadesini arzederim.» B MEZHEP ÇATIŞMALARI YOIUNDA KI$KIRTICI DAVRANIJLAR, DİN DERSlERi ADI ALTINDA İNANÇ ZORUMALARI BEKTAJi • ALEVi KESiMiNi TEDiRGIN ETMEKTEDiR. DEVLETiN DiKKATLE ECıLMESi GEREKEN BiR KONU BU. Ümit KAFTANCIOĞLU Ali'nin de aksamdan sabaha yiye> cegi yoxtur. Atatürk, ezilmış ulus lann kurtarılmasından yanadır. Mezhep çatışmasına karşıdır. İnanç özürlügUne saygılıdır. Ali de erilmise el kaldırmaz. Mezopotamya'nın ürünlerine el koymuş, ticareti tekele almış Vahudi kalelerini yıkar. Atatürk, entrikalar çeviriei, karanlık işler yürütücü degildir. Bugün bir Ustün yetenek olarak tanıtılan, tanımlanan politik dolamb*ç]aj^ gırmez, «ffkUr, dürtfitfBr7'rterttır. Arî'rrfff uttelık Bir iktidar böyle bir durumda ne yapar? Diyeceksinlz, MC ise hiçbir şey yapmaz! Hatta birkaç çün geçmeden yeniden bir Renç, birkaç genç yine aynı kanlı kişllerce öldürülür, >ine bir $ey yapmaz. Yapmaz, çünkü yapamaz... Nasıi yapsın ki «devlete yardımcı güçler» MC iktidannın dayandıfcı temellerdir. Lç miUetvekili ile Bakanlar Kurulunda iki sandalye almasın» şaşmayın. MCve Mecliste oy sağlamak için değil bu. Bay Türkeş'in vurucu gücünü kendi buyruğunda kullanmanın rahatlığı. dır o iki sandalyeyi üç kişilik parti çrupcuçuna kazandıran... O zaman akan sular durur. Açık açık suçlarlar, katilleri ner> deyse elleriyle gösterirler, yine de MC birşey yapmaz... Neydi Ata Yıldırımın ölümüne. öldürüimesine yol açan neden? «Davadan rru dönmiiştü» genç liseli? Işin içyiizünü bilmi>oruz daha. Babası MHP'nin koyıı bir yanhsıydı. Böyle bir babanın oğlunu sokak ortasında alnından vurarak öldürmrk kolay kolay çözulme>ecek bir iştir. Soruşturma başlamışsa. sürdürülmekteyse, yakında sonuçlanır, kamuovu da bu konuda aydınla. nır. Yine soracaksınız bana. bunca cinayetin bangi biri gereği gibi aydınlandı, kaç suçlu cezalandırıldı? Evet, MC iktidarınca, yani bir yıldır isler hep böyle sürüp gidivor. Katiller bilinse de, parmakla çösterilse de yakalananuyor. yargılanaıpıyor, cezalan> dınlamıyor. Bu garip hosgOri} karsısında bir takım zorbalar, kendini bilmezler büsbütün coşuvor, laşkırtılıyor, yeni yeni suçlara nerdeyse itiliyor... MHP'li baba, bu partinin iki ket adayı olmus baba suçlnlan eliyle Rösteriyor: Abidinpaşa Ülkü Ocaklan Derneil... Üc lise arasında yer alan bir örgüt Bay Yıldınm'a göre suç işlemiş, ya da işletmiş. Kendi partisinin, kendi yandaşlannın suçlu olduğunu söyleyen bir baba kamuovuna uyanyor. «banka aile ocakları sönmeden bu ocaklar kapatılsın» dlyor. Yalnız Ankara'da defil, yurdun dört bir yanında bu «orakolardan kara dumanlar tütüyor. Milliyelçilik, Türkçüiük, kutsalcılık adına en kötu işler yapılırken liderler susuyoriar, ya da suçlan başkasının sır. tına atmakta yarışıyorlar. Ama MHP'li eski miUetvekili adayı bir babanın oğlu öldüriilmüş ve Bay Türkeş'in ocakçılan kamuoyu önünde suçlandırılmıştır. Baba, «Ofclum Ülkü Ocaklılarca pusuya düşüruldü» derken boşuna konuşmuyor, bir bildlği var. Şimdi bu olayın üstüne gidilmeyecek mi? Cenaıe nasıi zor kullanılarak kaçınldı, aile dövüldü ise. bu suçlamalar da hasır altı mi edilecek? O acüı baba ve kardeşler bu kez bir takım zorbaların gözdağlan, korkutmaları ile susturalmak mı istenecek? Ata Yıldınm'ın öldürülmesi olayı da öteki öldürülmeler gibi unutulup gidecek mi? Muhalefet partileri bu kanlı işlerin hesabını istemeyecek mi? Hatta MC içindeki sağduyu sahipleri, hatta hatta MHP içindeki cinayetlere karşı kişiler bu kanlı olaylara «artık yeter, bu kadar da olmaz» demeyecekler mi? Orman Yasasının uygulandığı bir toplumda her yurttas kendinl savunmak için silâhlanıp da mı dolaşacak sokaklarda? Bay Demirpl'in «Böyük mü böyük» Türklyesine böyle kanlı yollardan mı gidilecek?.. Bütün bu cinayetler unutulup gitmez. Bütün bu acılı analar, babalar, kardeşler ezilemez, sindirilemez. Türkiye bir aşiret desrildir, Türki\e Orman Yasalarına kendini kaptıracak insanlarm ülkesi degildir, Türkiye zorbaların, kendinl bilmezlerin sürgit egremen olacajı bir toprak degildir. Eski Yunanlılar da güvercin uçurma işıne katılmışlardır. Atina çağının törenlerinde güvercine rastlıyoruz. Iştar, Aphrodite. ruhu; kuş olarak benımsiyorlar. Isa, havarilerine «yılan gibi akıllı. güvercin gibi saf olunuz» der. Ecevif Giımcini Nuh'tan, antik çaglardan, Atina'dan. Isa'dan, Hacıbektaş'tan bu yana gelen. uçan güvercin Kcevit'in omuzundan bir daha uçtu. Bolluk, bereket. Insanla Tann"nın, insanla topragın, insanla insanın banşı anlamına gelen güvercin uçurma işi. güvercin inanısı; Alevi Bektaşi kesimi için oldukça anlamlıydı, onlara çok lyi bir mektup ulaştmyordu. Bu mektup en kısa süre lçinde Alevi Bektaşi kesiminin vanılmadığını belirtiyordu. Daha tnönü Ecevit çatışmasmda Alevi Bektaşi kesimi yerini almış, Ecevit'i desteklemişti. Ecevit'in desteklenmesinde önem li bir etken de Inönü'nün kisillğiydi. Alevi Bektaşi kesimi AtaturîCü çok sevmiş, çok begenmis, ugruna kanını dökmüş, ayaklannın altına kilim, hasır olmuştu. tnönü için bunun tersi söz komısuvdu. tnönü'ye tek bir Alevi oy vermemişti, hiç bir dönemde. Ecevit'in înönü'yü altederek parti liderliğine yükselişi Alevi Bektaşi kesimi için ayn bir fcazanç. ayn bir başan, ayn bir anlam taşıyordu. ÇUnkü o da dev rımci ve mezhep çatısmalarına karşıydı. Seçim öncesi konuşma Hıcıb«Mi} Güvtrciııi tnanç, iman, din gibi soyut kavramlara yaslandırılan, aslında somut bir çıkış olan AlevilikBektaşilik yolunda (tarikatında). guvercine rastlıyonız. Osmanlı ümmett çıkışlarına karsı Hacıbek taş'm Baba tshakla ortak başkaldırışı, daha sonra Kalenderllerin sık sık kıpırdamasıyle bu somut hareketi perçinler, belirler. Yenilige, devrime, sol düşünceye yatkınlıgıyle tanınan Alevî Bektaşi kesimi: Hacıbektaş'm Anadolu"ya güvercin kıhğında geldigine inanır. Böylece güvercin simgesi antik çaglardan beıi sürüp geliyor. Alevi . Bektaşi kesiminin Ata. rürk'e sahip çıkmalan, onun arkasında hemen toplanmalan sözünü ettiğimiz kesimin bilime, insanl davranışa, bağımsızlığa, emperj'alizme, kapitalizme karsı oluşlannın en kesin belgesıdir. Alevî Bektaşi kesimi, Atatürk'ü, Hz. Ali gibi benimsemişlerdir. Atatürk. Anadolu'ya gejtiginde bütün varlıgı sırtındaki giysidir. lan, seçim sırası konuşmalan, Başbakan olduktan sonraki tutumu, konuşmalan, Alevi Bektaşi kesimini geniş ölçüde sevmdirmişti. Dillerde dolasan, agızlarda söylenen; Ecevit'in Hacıbektas olarak dogdugu. Ali gıbi açık, mert, dürüst, Hacıbektaş gibi bilgili, Atatürk gibi ezi>nden yana olduguydu. Bu yüzden genis çapta dettek gördü Alevi kesiminden. 1973 seçimlerinde Ecevit, Alevi Bektaşi kesiminin oylannın yüzde seksen beşini alm?stır. Omırnjndan güvercin unus^obnası Alevileri çok dasevîndîrmiı, «yânılmadık» demişlerdir. Alevi Bektaşi kesimi bilımden, açıklıktan, yenilikten. devrimden, gelişmeden yanadır. Entrikayı sevmez, başaramaz, yapmaz, yapamaz. Maddeci bir kesim olmasına karşılık. birkaç elde mal birikimini istemez. Alevi Bektaşi kesimi. Gazap Üzüm leri'nin yazarı gibi dUşunür: «Mal birkaç elde birikirse, çogunluk aç kalırsa, o birkaç el kesilir, yok edilir. O birkaç el, malı elinde tutmak iç(n barkıya başlar. Baskı; baskı altmda kalanlan daha çok kenetlendırir » Ecevit, konuşmalannda, Başbakanlıgında bu önemli goruşe, bu çağdaş düşünceye uygiin davranmıştır. Nitekim, avdm krsimin Ecevit arkuında. Ecevit paralelinde olması, böylece suçlanması. sUrUlmeai, kıyılması bu neden ledir. Çünkü, Ecevit, her aydının, her aklı eren kişinin. her uluaal kururn ve kuruluşım çafdaş düşüncesine ters düımedi. Aydınlarla, kurumlarla birlık olmak sevdasıyla davrandıgını da ileri sürmüyoruz. «Akıl için yol birdir» gerçegl, Alevi • Bektaşi kesimini, aydını, okumuşu, bılimsel yolu, çagdas yolu seçenleri Ecevit arkasında birleştirdi. Bu duruma kızanlar ise simdi su yola saptı: Bir yandan Kur'an kurslan, ÎmamHatip Okullan açüırken bir yandan bütün okullara konan din dersi saptırıldı. Lâyik Cumhuriyet yönetiminde, demokratik Türkiye'de AleviBektaşı çocuklan zorla din egitimine tabi tutulmaktadır. AleviBektaşi köylerine camiler yapılmakta, sünni imamlar atanmaktadır. tnanç özgürlügü yok edilmekte, mezhep çatışması tah rikçüiği yapılmakta. Yüzlerc* yıldır cammın önünden geçmeyen bir kesım zorla camiye sokulmaktadır. Bazı söylentiler dolaşıyor ortalıkta; CÎA'nın «Aleviliği yok etmek gerekli» biçiminde tavsiyeleri olduğu dillerde dolaşıyor. CÎA buna da mı el attı dersiniz! GSvMdn Goklftrd* Ecevit'in uçurduğu güvercinin göklerden inmedigini ılen sürüyor Alevıler. Bektaşiler. Efer gü. vercm inerse Ecevit gene Başbakan olacakmış... Böjlece, önümüzdeki segimlerde Ecevit'in arkasında daha bir güçlü aydın kesım, biraz efsane, bıraz gerçek kanşımı AleviBektaşi oylan birikmektedir. Kuşku yok ki, Ecevit, adına bu oylar. Sursanuiu g«lı%«rak înjti lizev ö :r«n<il«.;j«dl buc» S f l t l a SnstıtüstinOo în K i Atatürk;ü ve Nazım Hikmet'i bilen kültürlü sarhos gtblslzcM kendi k«ndi'»<jr FOIMO İNGİLİZCE ALMANCAFRANSIZCA olabıllrsinız UCKETSİZ BROSO» BTEYİNİZ FONO m«ktupla ÖÛretlm kurumu no. 3O7 oımanb«y Istanbultal: 48 «11A 46 4116 48 41115 •OrON DOMT* VE TOKK MİLlT EfilTtMİNİH UTGUUDlfil TOtlTEM HASTAŞ VEFAT Merhum Mehmet Sakıp Sanul ve merhııme Faika Sanul' un oglu, Dr. Ali Rıza Sanul, merhume Aliye Aliçe ve Sabite Tok'un kardeşleri merhume Aliye îfakat Samıl'un eşi Gülen ve Sırrı Tiryakioğlu'nun sevgili babalan Atiye, Cüneyt Günak'ın büyük babalan, Cenk Günak'ın dedesi Dr. Amran Sanul, Dr. Paika Artan'ın amcaları, Yıldız ve Esin Aliçe'nin dayıları, Uzunoğlu, Durukan, Göknart ve Akömer ailelerinin eniştelerı Devlet Deniz Yollarmdan emekli, iyi insan, îsmail Kemal Sanul 19.3.1976 cuma günü vefat etmistir. Cenazesi 20.3.1976 cumartesi öfele namazını müteakip Şişli Camiinden kaldınlarak Feriköy aile kabrıstanına dcfnolunaoaktır. E\XÂTLARI Cumhuriyet 2218 öğretim ve Saglık Kurumlan A.O. ortaklanna 1975 yıh Genel Kurul toplantısında haklannızm korunmasını istiyorsanız aşağıdaki şahıslara, temsil edilmenizi temin maksadıyla vekâletnamenizi (Bir hisseyi bile) gönderiniz. Aynca, istenildiğinde temsil yetkisi formu adreslerinize gönderilecektir. Prof. Naci Ayral • ErgÜn Besimoğlu L. O. Ksraşin Adres: P.K. 199 Yenişehir • An kara. Cumhuriyet 2219 MUHASEBESTENÛOAKTflO Türkkaya Ataö\r'e yolda rastladı. Türkkaya Ataöv anlatı\'or: (Ajans: /2206) HASRET yarın BİR KERE DAHA SELAM MIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIMIIIIIIIIMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIıllllllllMII'i: MENKUL MAL SATIŞI ILÂNI 1975/1M» Bir borçtan dolayı mahcuzolup, satılmasma karar verilen 30.1.1976 tarihiı Hacız tutanağında karşılannda cins, evsaf ve muhammen kıynıetlen yaalı olan (1) adet 3.10x5.70 metre ebadmda tümü 17.67 M2, 5 mm. camları ile birlikte çıft kanat kapısı ile (4935) lıra kıymetli. Aliminyum çer. çeve cam ve kapılan ve (1; adet 7.50 M2. 4 mm. camı üe 2.50X3.00 metre ebadında (1562) lira kıymetli Aliminyum çerçeve ve kapısız ara bölme çerçevesi, (2) adet 2,50X3.00 metre ebadlı 4 mm. tik camları ile Onbeş metrekarelik (3950) lira kıymetli Aliminyum çerçeve, (1) adet çift Kişilik beyaz Uzerine kahverengi formika divansız ve somyas« (250) lira kıymetli tahta karyola, (4) adet Beyaz Uzerine kahverengi sökük vaziyette (200) lira kıymetli tahta dolap kapagı, ki ceman (9) parcadan ibaret (10897.00) lira muhammen kıymetli menkul mallar 5.4.1976 günü saat 11 • 11.30'da Yalova Hamam Sokak No: 5'de satılacaktır. O gün mahcuz mallara sürülen pey muhammen taymetin %75'ini bulmadıği ve alıcı çıkmadığı suretde, Satıs ikinci açık artttrma günil olan 7.4.1976 günü aym yer ve saatierde encok pey sürene ihalesi icra kılmacaktır. Satış peşin para ile olup, isteyene 150 kuruşluk posta puhı mukabilinde şartname ömegi pöndertleeektir. Tellaliye resml, ıhale pullan, teslim masrailan alıcıya aittir. Talip olanlann, sataş gün ve saatlerinde, saUş yerin, de nazır bulunmalan. 11in olunur. TEŞEKKÜR ( jj E Z Kızımız Feriha Afşar (AYÇIL)'m sıhhatini doğumuna kadar büyük titizlikle takip edıp alâkasıru esırgemıyen, hâzık ve buyük ınsan; Sayin Dr. 5 Ş 5 Ş VATAN (Cumhuriyet: 2213 ATATÜRK ÜNIVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜNDEN Üniversitemız Tıp Fakültosi Anestezıyoloji Kürsüsü için asistan ve Temel Bılimler ve Yabancı Dıller Yüksek Okuluna da ımtıhanla ( Halil ONULTAN'a I = E = = = E E = bızlere yavruyu kazandıran tıbbın tecrübeli hekimleri: Saym Or. Çercis DEGtRMENCt Sayın Or. Nalme SÜREKÇt Sayın Dr. Saniye GİRtT'e, Zeynep Kamil Hastahanesi 2. kar, hemşire, bebek bakıa ve personelıne ıçten gelen şükranlanmızı arzederiz. AYÇIL AFŞAR AÎLESt S = = 5 ~ s = Daktilogral ahnacaktır Başmtidürlü^ümüz Gavrettepe Servislennde çahstırümak Uzere 3 adet boş Daktılo kadrolannırı doldurulmasım temınen 25.3.1976 günü saat 14.00'de yapılacak sınav Ue yeteri kadar eleman alınacaktır. Ayaftıdakl şartlan taşıyanlann en geç 24.3.1976 «?ünü mesal bitimine kadar NUfus Cüzdanı. Diplorna ve bir adet 10togral İle birlikte Gavrettepe Yıldız Posta Cad<5esin«JeW Personel Servisımize şahsen müracaatlan llân olunur. İSTANBUL TELEFON BASMÜDÜRLÜGÜ 9ARTLAR : 1 Ortaokul veya tlkokul mezunu olmak. (Ortaokul mezunlan tercih edilir). 3 18 raşından küçük, 35 vaşmdan Mlvük olmsnMlt' 3 AskerlıJrini vapmıs olmak (Erkekler icln) 4 10 parmak seri dsktflo bilmek (Kurs mezunu olmalo* Okutman Alınacaktır Isteklilerin suıav tarihinden iki gün önce Rektörlügümüze basvunnalan duyurulur. Kadro Sınar Sayısı derecesi günâ Tıp Fakültesi : Anesteziyoloji 2 10 31J.197>. Temel Bilimler ve Yabancı Dille* Yüksek Okulu : Almanca. Fransızca, îngillzre; bu dallara birer okutman alınacaktır. Mevcut kadrolar 210. derece; 18. derecedir. iımııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııuııiMiımıııııınıııın