Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHÜRlYET 24 Jubaf 1976 Bifc OUV cıüiVuR. Bu DtVlLTı'M ?öu >\ KwPAHfLI ÜÜÇ ÛNLÜVuR. ÇATlJMANlk İ OLUP BiTfNİ KAMU (3VUNA U KENDÎ t MECLİffEM AMEIE LEHİNE KAMUNLA£t>A6EÇEP. AMA DİYE SATTıĞl MAIA 2AM YAPAfL, AMtLE YıNf &ÜÇLUK ÇtfcEI*. Bu S£BEPLE;AMELEVİ ü Ü i Î JcANUN İ i3u ÖJCİ TUTUKIA MENİ&KIEIELEpTUTUKUTnH. KIARIMUAMU UNHUU2 VATAN DEDİLER Taîip APAYDIN lay Allah, tüfl~;~.i'an Bilâl'ı da köydeyken..; Dnu duydum. Çok acıdım be. Vay gâvur oğlu ?ok kötü savaştı Hamit, bi görsen ikl taraf da kırıldı. !>yleymiş he, duydum. Siz iyi kurtulmuşsunuas. Allmh iş. Keşke Kâzım da kurtulsaydı. iorma, ona çok acıdık, çok yandık, Jasıl oldu bu? ımut elini salladı. Zor konuşuyordu. Kısaca anlattı. iiperde yanıbaşırruzda vuruldu. Şu kaşının ucundan. H»lü. Hiç bir şey yapamadık. annı eğdiler. Hepisinin gözleri ıslandı. r ay be! Arslan gibi oğlan ha? dilini çıkarıp gözlerini sildi. Yüzü karanverdi. lötü haber verdiniz bana yavu. Ne edeceğiz şimdi? r apacak bir şey yok. Sabredeceğiz. tay Allah: !S almak için doğruldu. tavana baktı. [ele çücalım şöyle. Burası gürültülü. rı çıktılar. Ortalık kararmıştı. Bahar kokulu bir rüzgâr . Meydanda bir yere oturup sıgara yaktılar. Acüı acılı aaşladılar. 19 Dünyayı Güldüren Adam: ŞÂRLO Yüzyıllır önce me/dan soytarısının bastonu tacirleri ve jandarmaları hedef tuttuğu gibi, Charlie Chapin de ince bastonunu sömurucölere, faşizmın kanlı diktaförlüğüne karjı kaldırmıjtır. GRiGORİ KOZiNHEV (Sovyet Film Yönetmeni) Büyiik diktafor 1987, Charlie için hem dirüenme, hem de geleceğe sıkı bir hazı'rlık yılı olur. Para işlert tam bir düzene girmiştir. Son filmlerinin getirdiği büyük gelirler sayesinde kendisini güvenlik içinde hisettmektedir. Kansı ona ayak uydurabildiği sürece özel hayatı da düzenli yüriiyeoektir. Ama Paulette'in, Charlie'ye eşliK: etmekten öte bir amacı da vardır: Ünlü ve iyi bir oyuncu olmak! Cnarlie'nin filmlerindeki yardımcı rollerle gerçekleşecek birçey degildir bu.. O sıralarda çekim hazırlıkları yapılan RÜ^GAR GlBt GEÇTİ filminin baijrolünü elde etmek için girisimlerde bulunursa da, başaramaz. Charlie, gene kansıyla birlikte oynayacaklan yeni bir konu aramaktadır. Çeşitli tasanlar yapar, ama hepstnden bırer birer vazgeçer. Avrupa'mn üstünde kara bulutlar dolajmaktadır. Fasist cephe en BBjTİak jrıllannı jjjs^tnakta ve yavaş yavaç bir savaj. duzenme girmelrtedir. Adolph Hitler'in Nazi çetesi Almanya'ya tam egemen olmuş, bir yandan toplama kamplarım doldurmakta, bir yan dan da faşist Mussolıni ile dostluk gösterileri düzenlemektedir. İşte Charlie için somut bir konu. Antifaşist tavrını açıkça belirleyecek bu tasansını gerçekleştirmeye girişerek, BÜYÜK DİKTATÖR'ün senaryosunu yazar. Azgınlar cephesini güldürü yoluyla rezil edecektir. Haber ba sına yansıyınca, Almanya'nın Was hington Büyükelçisi ile Holly\vood Konsolosu filmin çevrilme sine engel olmak için santaja baş larlar. Bütün Amerikan filmlen nin Mihver Devletleri'nde yssaklanacagmı söylerler. ABD içindeki sağcı dernekler tehditler savurmaya koyulurlar. Amerikan Karşıtı Çalışmalan Araştırma Komitesi, Charlie'yi sorgııya çeker. Ama onu yıldırmayı başaramaz lar. 1938 arahk aymda filmini çe \'irmeğe başlar. BÜYÜK DİKTATÖE belki de her anlamda en büyük yapıtıdır. Yapımı iki buçuk yıldan fazla sürmüş, 3500 metrelik kopya için 150.000 metre negatif harcanmış, maJiyeti iki milyon dolan bulmuştur. Baştan sona konuşmalı ilk filmidir. Burada Şarlo tipi bir Yahudi berber kılığına sokul muştur. Aynca ikinci bir rol oynamaktadır. Tomanie diktatörü Adenoid Hynkel. Adolph Hitler'in ustaca bir karikatürüdür bu.. Nazi çetesinin öteki mensuplan Mussolini, Goebels, Göring... ben zer adlarla filmde canlandırılmış tır. İsterik jestlerle beyaz perdede yırtman diktatör Hynkel'in Yahudileri yoketme vc komşuiarım istilâ etme planları konunun temelini biçimlendirir. Bu arada diktatör'ün benzeri Yahudi berber. yanlışlıkla onun yerine geçince, ırkdaşlanna yardım eder. İstilâ edilen bir ülke halkına, na muslu lider olarak özgürlük söy levleri çekip yüreklere su serper. Savaş ateşleri Avrupa'yı sararken film 1940 ekiminde Amerika da gösterümeğe başlar.ır ve oUğanüstü başarı kazanır. Tab:î sag cı basın hemen saldınya geçer: «Komünist Chaplin!». «Bu ülkeden yabancıları atm!», «Chaplin Moskova'j'a!». Charlie. filmi rîışmda da p.ntifaşist tavrmı sürdürmektedir. Ziya METiN BÜYÜK DİTATORde Charlie, Henrr DanieUe ve J»ck Oakir (Mussolini karikatürü) 5ARL0'NUN BU FıLMı, AZGINLAR ABD'DE KOMiTESi CEPHESiNi DE BÜYÜK GÜLDÜRÜ YOLUYLA REZiL EDEN a Mahmut derin bir sessizliğe gömülmüştü. Atını tımar suyunu yeminı veriyor, günlük işlerini yapıyor, nöbetinl sonra yatağına uzanıp battaniyeyi başına çekiyordu. mu, düşünüyor mu, belli değildi. Içine kapanmıştı. :1i birkaç kere sordu: asta mısın yoksa Mamıt, ne oluyorsun böyle arkideş? ok bir şeyim, iyiyim. Uykum geliyor nedense. öyle uyku mu olur yavu? Kalk şöyle biraz gezelim. aklı bir derdin mi var, nedir? ok canım, derdim hepimizin derdi. Ne olacaksa olsa da, ış. Böyle boş durmak kötü şey. însarun caru sıkılıyor. akında gidecekmişiz, korkma. ıhi mi, nereye? yle duydum. Bizim tabur komutaru değişiyormuş. îhi mi. kim dedi? alk hele dolaşalım. Yakında çok şeyler olacak, haberin ilgilenmiyorsun. nut doğrulup yüzünü uğuşturdu: ?üenip de ne yapayım* Bize soracak değiller ya? ışarı çıktılar. Duru bir güneş ortalığı ısıtıyordu. Askerr diplerine oturmuş güneşleniyor, kendi aralannda koardı. 1lerde ahırın önünde atları dışan çıkarmışlardı. rtlan doru doru parlıyordu. ızim teğmenin izni bitmedi mi, niye gelmez acaba? !mem. Bir hafta izinliyim diyordu. Bir hafta oldu mu? du elbet. Oda mı gidiyor yoksa? Dk canım, gitse haberimiz olur. Bir • Allahaısmarladık» yle emme kimbilir... Belki acele yollayıverirler. Serün işi ne oldu? Onu verseler de öyle gitseler. nut elini salladı: oşver. önemli değil. Er olarak da görevimizl yapanz. endileri söyledi arkideş. Hakkm hem de. nut sözü değiştirdi: ;phede neler oluyor acaba? Bizi ne zaman götürecekler, nu. ıkında gideriz herhalde. Düşman gene toparlanıyormuş. nut ensesini kaşıdı. «Bu uyuşukluktan kurtulmazsak iş e düşündü. Muhakkak kurşunu yeriz bu sefer. Gözümü •um ağzına tükürdüğüm. Nasıi şey bu bilmemki...» ırıru geriye kıvırıp gerır.di. Uff... diye nefesini boşalttı. traş olmuş yüzüne kan doldu. Bıyıklan epey uzamıştı. şağı sarkıyordu. ıdan bir fayton göründü. Kıyıya çekilip yol verdiler. Galip başını uzatıp selâmladı; srhaba arkadaşlar! 50 teğmenim, hoş geldin. Biz de seni konuşuyorduk. saJdın, merak ettik. ıen Galip bir değışmişti. Yüzü gülüyordu. Faytond«n inip •ıktı. îldim işte. Nasılsınız, ne var ne yok? Bak babamla tan sizi. Bunlar benim erlerim baba. Savaşa birlikte gir. [an gibi dövüştüler. fesli şişmanca bir adamdı. aşallah maşallah... diye güldtl. Galip anlattı, hepinizi n. Aferim yavrular. Allah gücünüzü arttırsın. .ğol baba. Biz çok sevıyoruz Galip beyi. Onun sayesinıtafurullah. O da sizi çok seviyor. Allah hepinize yarsun. Asker arkadaşlığı gibi yoktur, bilirim. Birbirinisenetlenin. Yumruk gibi olun. Ondan sonra korlcmayın, înrsınız. ına binip gittiler. i adam. Başımızdan gitmese şu teğmen. Alıştık iyice. Î ya. Genç emme çok iyi doğrusu. Babası da iyi bakıbur komutammn gideceğini kimden duydun? >mın ikınci bolükte söylüyorlardı. Terti ediyormuş. mm, alay komutanı olacak tiemek. sun, hakkı. Biraz sert emme temiz adam. Hem de ateş geçti. 3i genden söylendi: ılnız o mu geçtı? Biz de geçtık. n de mi terfı edenektin? itüler. Hamdi kızardı. (DEVAMI VAR) YANKILAR SORGUYA UYANDIRDI. SAGCI ÇEKTi. SAGCI BASIN KAMPANYA DERNEKLER TEHDİTLER 5AVURURKEN, AMERİKAN KARJITI ÇALIŞMALARI ARAJTÎRMA DA CHARÜE'Yi «KOMÜNİST CHARLiE», «CHARUE MOSKOVA'YA» SINI SÜRDÜRÜYORDU. •>•*.:•+ • DIKTATOR, ŞARLO'NUN ANTÎFAŞİST TAVRINI BELÎRLEYEN ÖNEMLt BÎR YAPITTIR ABD henüz savaşa girmemiştir. Sokaktaki Amerikalı ise kesin olarak savaş karşıtıdır. 1941 tem muzunda New York'ta düzenlenen Nazi aleyhtarı bir mitinge, Charlie, Hollyvvood'dan telefon ederek sesiyle katılır. Oparlörler le yayılan söylevinde ikinci cephe nin açılmasını önerir. Aynı yılm ekim aymda Carnegie Hall'de dü zenlenen bir açık oturumda ikinci cephe çağrısım kendi âğzından yineler. Aradan iki ay geçme den, Amerika Brrleşik Devletleri, pek de hazırlıkh olmadan İkinci Dünya Savaşına katılacaktır. (7 arahk 1941). Bo$anma ve skandal Charlie'nin genç ve güzel eşi Taulette Goddard, ille de yıldız olmayı aklına koyduğundan kendi başına türlü girişimlerde bulunuyor, başka yapımcılann film lerinde önemli rol ler almayı başarıyordu. 19281940 arasmda Genç Kalpler (The Young in Heart), Kadmlar (The Womenj. Zafer Ordusu (North \Vest Mounted Police ı v.b. gibi filmler çevirmiş ve Büyük Diktatör'de oynadığı Har.nah rolüyle Hannah, Charlie'nin annesinin adı bütün Amerika'ya admı duyurmuştur. Paulette'in takındığı bağımsız tavır Charlie'yi kızdırıyordu. Üstelik gün günden sanatmda ustalaşan ve kültürü genışleyen bu zeki kadın, kocasıyle fikir tartışmalanna girisiyor, sert eleştiriler yapıyordu. O bir eş değil, bir sanat rakibiydi sanki. Bu böyle süremeyecekti.. Ve bir gece Charlie, kesin karannı açıkladı: Aynlmalan gerekiyordu. İşin boşanmaya kadar varacağını sanmamıştı Paulette. Kendisini elinden tutup yetiştiren kocasını seviyordu. Ama Charlie.. O sıralarda Joan Barry adlı bir kızla tamşmıştır. Aklını ona takmıştır. Yeni bir Paulette Goddard yetiştirmeyi düşünmege başlamıştır. Boşanma davası 1942 yazmda Meksika'da sonuçlandı. 250.000 dolar tazminat alan Paulette, hiç sesini çıkarmamayı yefledi. 1949 sonbahannda Joan Barry skandalı basmda geniş yer tutuyordu. Skandalın kahramanı Charlie'nin kızı yaşmda bir oyun cu adayıydı. Charlie, o yıl elliüç yaşına varmış ve yirmibeş milyon dolarlık bir servet edinmeyi başarmıştır. Yeni filmi için uygun bir konu araken Paul Vincent Caroll'ün yazdığı HAYAL VE MADDE adlı oyunu okuyup beğenmiştir. Çağdaşlaştırılmış bir Jeanne d'Arc öyküsüdür bu. Kendisinin rahip rolünde görü neceği bu filmde aynı ölçüde önemli olan genç kız rolünü oyna tacak yeni bir eleman aramakta dır. HolljT/rood partilerinden bi BÜYÜK DİKTATÖR Hitler karikatürii.. rinde onu, Joan Barry ile tamş tınrlar. Bu kızıl saçlı, yusyuvarlak yüzlü güzel kız, garsonluk yaptığı Detroit'ten kalkıp sinema başkentine gelmiş, kısa yoldan ün yapmayı planlamıştı. Charlie, her zamanki yöntemlerini uygulamaya başlar. önce kızı yetmişbeş aolar haftalıkla ya pımevine bağlar. Sonra da ünlü tiyatro adamı Max Reinhardfın dram derslerine parasını cebinden ödeyerek gönderir: «Tanınmamış oyuncularla film çevirmek ilkeme göre kendisine bir fırsat vermevi düşündüm. Ye tiştirmek için de uzun bir süre ugraştım. Çabalarım boşa gitti. Rolü oynamak için gereken yete neklerden yoksundu. Kararımı kendisine söylediğimde çok kız dı. Ağladı, bağırdı. bayıldı. Bu da doğaldı. Çünkü bütün umutları bir anda yıkılmıstı. Fakat mese le burada bitmedi. Birkaç gün sonra evime gelerek beni tabancayla tehdit etti. Polise bajvurmak zorunda kaidım.» (Mahkeme ifadesinden). Polis, Joan Barry'i doksan gün turukladıktan sonra kent sınırla rının dışına çıkarır. Charlie, o sıralarda başka bir genç kıza rastlamıştır. Yeni filmindeki rolü onsekiz yaşmdaki bu kıza vermeği düşündüfünden onu da dram dersleri alması için Max Reinhardt'a göndermiştir. Bu kızın adı Oona, soyadı da O'Neill idi. Bütün dünya kültür çevrelerlnin bildigi bir soyadı. Amerikanm ünlü oyun yaaarı Eugene O'Neill'in kızıydı Oona.. Oona daha küçükken annesiy le babası boşanmışlardı. Genç kız annesinin yanında, baba şefkatinden uzak büyümüştü. Tek merakı da edebiyattı. Film yaratıcısı Orson Welles'in evinde Charlie"yle tanıştıkları gün de en çok edebiyattan konuşmuşlardı. Ara sıra buluşmak için sözleştiler. Kısa zamanda biribirlerini sevdiler. Genç kız Charlie'nin evine gidip gelmege başladı. İşi epeyce ilerletmişlerdı. Charlie, dedikodulardan ne kadar korkuyorsa, Oona da o kadar umursamazlık içindeydi. Üstelik atlatılması gereken bir başka genç kızın, Joan Barry'nin varlıgmı biliyordu. 1943 yılının onaltı haziran günü Kaliforniya'nın Carpinteria ilçesinde Charlie ile Oona evlendiler. Charlie, heyecanlı genç bir damat gibi nikâh yüzüğüyle oynayıp duruyordu. Yetmişsekiz yaşındaki evlendirme memuru Linton P. Moore. Charlie'den daha heyecanlıydı. Hattâ sicil defterine «Chaplin. yerine «Chapman' yazacak kadar pusulayı şaşırmıştı. Oona, yırtıcı ve hüzünlü gü?el lığiyle bir sessizlik anıtıydı sanki... Ama ertesi gün iki yanlı bîr m yamet koptu. Kem Joan Barry cephesinden, hem de O'Neill cep hesinden.. Joan Barry, öcünü na sıl alacagını tasarlıyor, başına açıklama ustüne açıklama yapıyordu, O'Neil ise kızını evlftthktan reddetmeğe kadar götürüyord". işi. Baba O'Neill, Charlie'den sadece bir yaş büyüktü. Üstelik Charlie'nin çapkınlıklarla dolu geçmişmden, sol fikirlerinden nefret ediyordu. Kendisi epey sağcı bir dünya görüşüne sahipti. Ama hiç bir şey Oona'yı etkilemedı. Ne babasınm karşı koyması, ne de Barry skandalı. Charlie'nin karısı olmayı aklına koymuştu. Başka birsey beklemeden hepsine göğüs gerecekti. Joan Barry'nin tehditlerine aldırmayıp evlen meleri için Charlie'ye ısrar eden oydu. Nikâhtan sonra kendinl biraz huzura kavuşmuş hisseden Charlie, yeni bir konu bulup senaryosunu hazırlamaya koyulur. Kadın kasabı Landru olayından esinlenen bu öykünün ana fikrini Orson Welles vermiştir: MÖSYÖ VERDU.. Charlie, senaryoyu tamamlarken. Joan Barry de New York'ta bir kız çocuğu dünyaya getirir. <2 ekim 1943). Birkaç gün sonra da babalık davası açar. Ortalık gene kanşmıştır. Güngünden düşmanları çoğalan Char lie'ye dört bucaktan saldınlar başlar. Charlie onlara şu karsılıfı verir: «Madem ki dojuruyor, çocuğun bir babası da olacak. Ama bu baba ben değilim.» Bayan Barry'nin avukatı; «... Bay Chaplin'in yalancılığı bile kibarca değil. Mahalle karısı tavrıyla söylüyor yalanlarını. Kudurgan bir boğadır o.. Genç kızları baştan çıkarmayı meslek haline getirmiştir» diye demeçler veriyordu. Bir yıl kadar süren bu davanın aşamaları, Charlie'de derin iıler bırakmaktadır. Çevresindekı gaddarlık havası gittikçe yogunlaşmakta. aleyhinde bir sürü tanık çıkarak saçma sapan iddialarda bulunmaktadır. Tanıklardan biri, kimsenin giremediği Charlie'nin çalışma odasından o sıralarda garip bir şiveyle söylenen aşk ilânı cümleleri işittiğini açıklamıştır. Charlie, yargıca, HAYAL ve MADDE adlı oyunu filme çekmek istedigini, olaym İrlanda'da geçtiğini, oradaki rolüne îrlanda şivesiyle çalıştığını anlatmcaya kadar akla karayı seçer. Federal jüri önce Charlie'nin aleyhine karar verir. Fakat bayan Barry'nin çocuğunda yapılan kan muayenesi, babasınm o olmadı»ını kanıtlayınca beraat ettirilir. Bunun Uzerine kadın, Yargıtay'a başvurur. Bu kez kadınlardan kurulu bir jüri ortaya çıkar ve Charlie'yi, çocuğun hayat boyu bakım harcamalannı ödemeye mahkum eder. Kin kampanyası Kin kampanyası sürmektedir.. Vergi kaçakçılığı, ahlsk düşkünlüğü, Amerikan düşmanlığı.. Her kes birşey söylemektedir. MesleS daşlanndan hemen hiç kimsa Charlie'yi sa\nınmaz. Kimisi su sar, kimisi aleyhinde bulunur. Clark Gable «komünist» etiketini yapıştınr. King Vidor, Errol Flynn, Wallace Berry susmayı yeğlerler. Charlie'yi tutan birkaç kişi arasma ise yazar Ben Hecht de katılır: «Chaphn, rastladığım en temiz insandır. Yasadığı ülke deki zenginlere böylesine takılan ikinci bir kişi görmedim.» Bir süre sonra, Oona'nın akıllılığı ve uysallıfı sayesinde düşmanlık çığlıkları biraz durulmuş, Charlie'nin özel yaşamı düzene girmiştir. 1944 ekiminde ilk çocuk lan Geraldine'in doğumu ailenin mutlulugunu pekiştirir. Ama savaşın kara bulutları dağılmıştır. Lita'dan olan iki oğlu, Charles ile Sydney, askere alınarak Alman cephesine gönderilirler. Y A RI N: AMERİKA'YI IERKEDİJ DiSi BOND C ANA GEMf öbTÜEİJN SONRA R4 DÖKJÜN. G.AÇTH'I Ö FAICAT OINU CANU GofLl TORRÛ.I E3EÇ. OMUMCAMll l'STYyDESAN BEK1İVLE SAK. GELIVOE. BU SU ÇOK YAGMUB NEEEDEN MAN BELKİ BuEASl DA tStANDOGDUB.