03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
U CUHHURİYET 24 Jukıi 197$ B lr ülkede, fdari uyuşmazhklan çözmede en yuksek Idaıi Yargı mercn olan ust mahkemenın, Anayasadan aldığı yetkıye dayanarak, hukumete: «Dur' SaJcm uygulama'» dedığını hukumet. hem de Anayasanın açık buyruguna karşm «durmaz ve uygular» ıse o ulkerie «hukuk devletı» kavramından, «Özeurlukçu demokrasi'iden en az soz etmek hakkı elberte sıyasal ıktıdann olmak gerekır. OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Geçmıştekı uzucu uygulamalar ve bu uvgulamalann ıdare hayatımızda ynrattığı guven sarsınhlan yetısmıyormuş gıbı, Mıllı Cephe ıktıdarınm, TRT Genel Mudurlugu sorununa bılerek: ınguladığı yaklaşım bıçımı de Turkıy»'yı bu tur tılke olma smırına yaklaştırmıştır. Yalnız arada bır fark var: «Hukuk devletı» ve «Hurrıyetçi demokrası» deyımlerıni blzde en çok kullanan bızzat ıktıdann başıdır. Kısılen ve klşılıklerı tartışma dışı tutmak kaydıjle, hukukun saygınlıgına Karşı duyulan hazımsızlıgın urunü saydığımız bu çatışmayı, guııcellığını yıtırmemiş bır sorunun gelışme surecıne uygulayarak mcelemek ve bu arada bazı goziemlerımızı ortaya koymak ıstıyoruz. Arnmsanacağı tızere TRT Genel MüdurluŞüne. onceki ıktıdar donemınde bir atama yapıl. ınıştı Bu atamanm usulsuzluğu, ya da isabetsızlığı one surulerek surekl' vakınrnalar <e eleştirıler olmuştur ama usulsuzluk yargı yolundan ıspatlanamamış, ısaeetsızlık ıse, daha sonrakl TRT yayın programlarımn eskjlerı aratır oJmaları ıle geçerlığım yıtırmîştir. Üzücü Kilitlenme ve Kişiler Celil GÜRKAN «Yürütme organlan. mahkeme kararlanna uymak zorundadır'» hukmune karşın hukumet, Anayasanın bu emredıcı hükmünu dıkkate almadan, daha dofrusu dıkkate almava değer bulmadığından, tasarrufunda dırenmış, fakat bır sure sonra, meşruıyetı ciddi tartışma konusu halıne gelen sayın Genel Mudür gorevınden ıstıf* etmıştır Bu ıslıfa, sağduyu sahiplerının guzunde, nıç değılse dış gorünusu kurtaracak hatalı bır hukumet tasarrufundan donuş için bir fırsat olarak değerlendırılmıs olmasma rağmen ve sorunun hukuksal nıtelığinde de herhangı bır degışıklık vuku bulmadığı halde iktıdar. aynı yontemı uygulayarak bır ıkıncı genel mudur atamış, ilk genel mudürun basvurusu üzerıne Damştay, bu tasarrufun da yürütülmesini durdurmuş, daha doğrusu durdunılması karanm vermıştır. Boylece bır Anayasa Kurumu olan TRT'Genel Mudurluğu konusunda YARGI ı!e YÜBÜTME apacık şeKilde bırbırıne ters dıişmüşlerdır. Yurutme organı olan hukumrt, yaptığı tasprrufun yasal olduğu ve göreve «etirdığı ıkı genel mudürun meşnılugu ıddıasındadır. îdari yargı mercıi oıan Danıstay ıse hükümptın «Görevden alma» karaıını yasa dışı bulmakta ve genel müdurlülc gorevınden boşalma olmadığını htikme bağlamaktadır. Her ıkı tarafın da kararından donuş ıçın bır egılım gösterme tutumunu sürdurduğu gorulüyor. Oncekı kararlanndan caymak Yuksek Maiıkemeden beklenemıyeceğıne ve beklenmemesi de gerektıgıne gore durumunu koşulıara gore ayarlamak hukumete düşmektedir. Anayasa koyucu, MahKeme kararlanna uymayacaıt bır yurutmenm varolabıleceğını düşünmedığı ıçın sorun, nıç degılse şimd:hk surup gıden bır IDARt ve HUKUKI KİLİTLENME dunımu yaratmış bulunmaktadır. Iktıdar yenılemesıne yol açacak bır erken seçım dîiîünulmedığı takdırde kı mevcut belırtıler dana çok bunu gosteriyor, bu cıddi bunalım çiKmazından kurtulma umudu, sadece kamuovunun, hukukun egemenlı&ı vnnunde ağırlığını c ı d d ı olarak koyması koşuluna bağlı kalmaktadır Hil boyle olunra, kamu oyunda bir ölçude ağırlıgı oîan ve bu nedenle kamuoyunu, sıyasal tercıhını hukukun eeemenlıgı yonunde gostermeye sevkedecek etkınlığe sahıp bulunan klşı, kurum ve orgııtlerın, dzvranışlarının ozel bır önem kaıanması doğaldır. TRT Düzenlenmesi Ülkenın çozüm bekleyen nice önemll sorun. lan dururken, koalısyon protokolunde < T T ısH lahatı.na baş koşede yer veren MC ıktıdarı, ışbaşına geldıkten sonra. kararname yoıuyle TRT Genel Mudurunü görevden almış, bır başka Genel Mudur atamıştır. Boylece, sanki başkaca derdı olmayan memleketın başına yeni ve muzmın bır dert sarılrruştır. Bu hukumet tasarrufundan mağdur olduğuna inanan tarafın açtığı davada Damştay, once yurütmeyı durdurma kararı verrruş. daha sonra da Genel Müdürluk görevının hukuken bos olmadığını, bınaenaleyh yenı atamanın geçersızlığini hukme bağlamıstır. Yargmın bu açık, seçık durum almasma ve Anayasanın: hazin Durum Ama ne hazindır ki, bu ttlr kişılerin, kurum ve orgütlerin davraruşlarında aksi yonde garıp çelışkıler gorülmektedir. Örnefın, sırası geldığınde bu ve bundan öncekı iktıdarlan, Danıstay kararlanna uymamakla, yasa hukümlerini tarafsız şekılde uygulamamakla suçlayan, Hukukun egemenlığınin şampıyonluğunu yapan bır kısım slyasal parti lıderlen, mesleki ve seııdıkal orgut ve kuruluşların sommlu başlan, aynı Danışta yın, göreve getırilmesini hukuk dışı bulup ilân ettığı, bu nedenle de hukukî sratusu askıda olan bır sayın kışıye, hukuken kadük olmuş gorevınde tebrik ve başarı dıleklermı sunmak içm zıyaret kuyruğuna gırmektedırler. Oysa kı kanımızca bu "davranış. ülkemızde YARGI ile YL'RUTME arasındaki bu uzucu çatışmada. istemeseler de Yt'RUTME'nın yanmda ve HUKUK'un karşısında yer almı= olmalanmn itıraz gotürmez kanıtıdır. Unutrr.amak gerekır kı, uluslararası ilışkılerde de ke"=ın bır kural vardır: Bır ulkede, Hukumet darbesı, ayaklanma veya ihtılâl yoluyle bır rejım değisıklığı \oiku bulduğu takdırde, diğer devletler. yenı rejımı, ancak o ulke üzerındekı kontrol ve egemenlığını fnlen (de facto) ve hukuken (de jure) kurduğuna kesın kanaat getırdiklerı 7aman tanırlar ve tanımanın formahtelerını uyanlarlar Oysa kı, ınceleme konusu aldığımız TRT sorununda. sıtem ettığımız ki?i!erce tanınan zât, liilî (de facto) bir Genel Mudurdur; hukuki (de jure) değil . Çarşaf kadar Danıştav kararı ortada dururken zaten bu ıkıncısını ıddıa edecek sağduyu sahıbi de düşunulemez. özgurlukcu demokrası, hukuk devletı, kanun geçerliği, yargı kararlanna savgı havarıliğı yapacaksınız; ama fıılî statuyü hukuki statüye yeğ bulup arzıtebrikat edeceksinız. Ülkemız bu tur ooortunızme artık dovmuştur. Hele ıç pohtıka dalgalanmalarının dışında kalmalarına alışık oidtıgtımuz ve bunda da buvuk ısabet görduğumuz SilîhJı Kuvvetlerimızin üst komuta kademelerindeki gbrevlılennin. en az TRT kadar onemlı otPkı Anayasa] kuruluşlarda veya Idari örgutlerdekı görev deSısıkhklerınde esırger gorılnduklen zıyaret ve tebnk formalıtelerını, boyle<sıne tartısmalı bır atamanm konusu ve hedefı olan. ustelık de, ulusça çok duvarlıhk gosterdığımız ATATURK konusunda, saglıklı icraatını en azından engel'eyecek nıtelıktekı bâzı goruş ve beyanlann szhıbı olduğu tevaturu ortada dolasan ve henıiz ınandırıcı şekılde yalanlanmamış bulunan bır savın kışive karşı ıvedılıkle ve tıtızlıkle verıne Eetırme egılımf gbstermelerinı, hıç değılse zamana uygun düşer ısabetlı bır davran:ş olarak maalesef değerlendiremiyecefız. Özellikle, Televizvonun, DanışUv kararmın ılân edıldjği ayni haber programında bu tür zıyaretlere aıt goruntulerın de ekranda yer almasının kamu oyunda yaratabılecegı haklı t«reddutler ortada ıken . Emekli ile Emekçi avın Kemal Erdem 13 suhat çünü bu köşede çıkan vaznı kesmiş tükenmez kalemle >anma bır not duşerek >ollanıış: «Sayın İlhan Selçuk, Yazılannızı devamlı okurum. Bu fıkramza bırkaç kelıme ekJedım. Eğer uygun bulursanız, bundan sonrakı yazılarmızda bızlerı de unutmazsınız. En derın savçılarımla » Söz konusu fıkranın ilfili bülunuınü biriikte bir daha okursak Savın Kemal Erdem'in derdini anlavabiliriz. Okurumıııı vazıya kattıjı sözler, parantez içinde bejaz harflerle dizilmiştir: «40 milyonluk bir ülkede yaşıyornz. tşçinin, memurun, kövlünün femeklinini azbuçuk jözüniin açıldıçı bir toplıunıız 1376 iiikede siva^al e?emenliği elinde tutan partiler. halk vığınlarımn isteklerini karsılamakta çaresizdirler. Sivasal bunalım bu noktada baslamaktadır. Kapitalıst kalkınma volunu veğlemiş Türkiye'de üretim aksıyor. topallıyor tşçi. memur, kihlü, (emekli dortlu«unun> ısteklcrine yetmiyor egemen çevrelerin olanakları Işçl toplu »dzleşmeTle ücretini artıracak: memur (VP emeklıl maasının artırılmasını Istevecek; tarım ürünlerimn taban fivatları kövlü kesiminin taleplerine denk dÜRerek: dı«arıva bağımlı fabrikaların çarkljrını clondürmek için petrolden baslayarak her tür hammadde için doviz saâlanacak; artan niifusa i? bultnak ve ürctimi artırmak Km >atırımlar duzeji jukscltile. cek Ne yapsın bu nrtamda shasal iktidar?» • Kısacası Saıın Erdem: Biz emeklileri unutmaym.. diyor. l nutmamak serek kıışkusu/; ama çoğu zaman untılulur emekliler Çünku isçi: sendikal örçülleriyle erev ve toplu sÖ7İesme haklarnla \asamın göbeğindedır. Hemur; dernekler kurarak orçiitlenme\e. sesini du>urma\a f,alışmaktariır. Seçim sandıgında kövlünün aC'irlıjı hiiMik olduğundan, tarım ürünleri fi>at1an her vıl gıındemdedir. Emfkliler, ise çatışnıanm dışına düşmııs gorünıirler. Hem sayılan azdır, hem örgiitlü ve aktif mücaclele e\lemine teçememlşlerdir. İçinde vasadıçımız kapitalıst toplum dfizeni Ise giiçlünün zavıfı ezdiçi bir orman ^asası çibidir. \aslanmıs emeklivl adamdan «saymak erdemi, insafsız eeemen sınıflann sözlüğünde \oktur Emekli, acımasız bir rarkın dişlılen arasında ezilir. Çünkü bozuk düzende yaşam kavgası «altta kalanın canl çıksın» ilkesine göre kuruludur. Kişiler. birbirini dirsekliyerek, ezerek. iteliyerek çıkarlarmı korumava çabalarlar. İhtiyarlığın eşiğinde toplumun dısına duşmeye mahkumdur emekli Tüm değer varRilan parasal güç üstüne kurulu bir çajfi yaşıyoruz. Paran oldu mu: hırsız. rüşvetçi, namussuz olsan da savırımui. Paran olmadı mı, suratına bakmaz kimse . Yeşil banknotların kokusuna alan, ya da ren* ttai KÖren: yerlere değin eğilerek hizmet sunar: Buvurun beyefendi. emriniz? Ya üstünbaşın eskimi?, pabuçlann yıpranrnış, şapkanm ren;i atmıssa: >e istiyorsun babalık? Yaşadığımız toplum, parasal değer yargılan üstüne kn. rulduçundan emeklinin ezilmesi, horlanması, ^azfilaşır. Her. kes isbilir olamadığından çıkarsal düzenin vönetim kurulu arpalıklannı a\arlı\amaz. Herkes hayali mobilya ticareti yapamaz. Her emekliden bu tür açıkgözlülüğü bekliyemeviz. S Belediyeler İçin Bakanhk Necdet ÖZKAN BELEDtYE BAŞKANI elediyeler demokraslmmn oloştnrduğu kamusa! kuruluş. lardandır. Türkiyede irUi ufaklı 1600ü aşkın beledlyemizin tabında eş. üst vapıda ayrıcalıklı dertleri %ardır. Bunlar yüJann umursamazlığı, yılların adam sendeciliği ile çeriye atıldığı için artık bir çoğunun çözfim noktasını kaybettiği de bir serçekür. Ne var ki. bu sorunlann üstüne Rereğince gidilmediği, bn gorunlar havada bırakıldığı sürece her geçen gün ülke, lnsanlanmızın yaşaması için bıkkınhk verecek bir atmosfer meydana getirmektedir. Zorunluk nerededir: Belediye sorunlarının çöıülmrslnde ana sorun bence politiktfr. Hükiimetlcr Belediye sorunlann» poütik jaklaşımlar içinde bakmaktadırlar. Oysa kanun koyucu Belediyeleri halkın serbest seçimi ile oluştuımuş ama seçim aşamasından sonra politika japmasmı yasaklamıştır. Kanun koyucu burada son derece haklı nedenlere dayanmıştır. Beldede yaşayan insanlann her ellerini attıklarında karşılastıklan bir çalışmanın orüne politika indirmenin gereği yoktur. Kanun koyucu buradan hareket edince ortaya halk idaresinin ülkenıızdeki en somut biçimi olan Beledijelerin politikadan arındırılmış modeli ortava çıkmıştır. Sonuçta hükümetle Belediyeler arasındaki politik llişkl yüzevde bırakılımştir. ' l'üttmizde gördüğümüz lıükümet örnekleri Belediyelere kanun ko\ucunun tam aksine sıirell politik yaklaşımlar içinde bakmışlardır. Yaklaşım bu olunca Beledıveler ister istemez politikaya bağımlı hizmet gdtiirebilme orantısı, ister istemez politik bir odaklaşmaya dayanmıştır. Hükümetler sijasi bolünmenin aksiyonundan Belediyeleri özümleyince ortaya hükümet açısından «bizden olan, bizden olmayan» Belediyeler çıknuş ve bizden olana hukumet elüıi uzatnuş, bizden olmayanı adeta baltalar olmuş. Günümuzde uzağa gitmeden yakınımızda bu anlayışın örnekleri vardır. Belediyeler serbest halk oylaması ile iş başına gelmişler ama tum davranışlarında bağımsızlık elde edememişlerdir. Bu elbette mumkün de değildir. Bunun olaMüğı yoktur da. Beledıyeler bir bütün içinde hükümetin, daha da öte yasalann emrindedirler. Bu doğaldır. Ama hükümetler de jasaların emrındedirler. Ve bu da doğaldır. Rurada Beledivelerin denetimi hükümetin elindedir. Yani icranın denetiminde bir icra organıdır. Peki hükümet kimin denetimindedir? Elbet o da yasalann. Anavasalarda boşluklar varsa bu boşluklardan yararlanma noktası yakalamış olan hükümettır. Yararlanan hükümettir. Bizden olmayana tufan anlayışı içinde hükümetler Belediyeyt bırakın jardımı, çalışmalarını durdurucu olmaktadırlar. Çünkü bizden olmayan Belediye Başkanının örgütünün başarısını o ydrede hükümet kendi partisinın seçim şansı ile orantılı görmektedir. Bu elbet bizim gibi; demokrasimn siyasi partilerin tümünde yerleşmemiş olduğu ülke örneğidir . Biz uyfulamanın içinde olaniar, bir çareyi önermekte sayısız yarar buluvoruz. Belediyelerin ortak sorunlan artık kendi olanakları ile çözülme noktasını kaybetmiş, hükümetin, giderek devletin sorunu haline gelmiştir. Bu konuların çozülmeslnde hükümlerin bir odak noktasında oturması için biz uygulamanın içinde olaniar BlR BELEDİYELER BAKANLIĞI OLLŞ TL'RULMASININ savısız yararlar sağla\acağından umutluyuz. Ne olacaktır? Oncelikle hükümet çuhsmaları içinde Beledhelerin sorunlan bir sandaiye ile meşruluk kazanacak, hükümette Belediyeler bir üyelik elde edeceklerdir. Bu bakanlığın yükleneceği sorumluiuk ortak dertlere ortak çözümler getirecek Belediyelerin sorunlan hükümette yansıyacak, programlaşacak \e bir koordinasyona girecektlr. Bu koordinasyon sonucu oluŞ3cak islerde de hükümet dırekt sommlu olacak, Belediyenin basarısmdan ürkmeyecek, hatta bundan kamuoyunda yararlanacaktır da. Ama bir hususun altını çizmekte yarar \ardır ki, Belediyeler Bakanlığı Beledh'elerin bugünkü dzerklifini yok etmeyerek, Belediylerin serbest halk iradcsiyle oluşmuş kurumlaşmasını zedelememelidir. Ekonomi Bilimi ve Kalkınma ecen yazımızda (Cumhunyet 3 şubat 1976) ekonomi bılımının uzun surelı amaçlara agır lık vermesı geregını belırtmıstılt. Aslında ekonomi fızık, biyoioıı, sosyoloji gıbı bır bılim de dejıldır. Yer yer ekonomi bilimi deyımini kullanırsak, bu alışılan bır tenmı kullanarak kafalan da daha çok karıştırmamalc ıçın olacaktır. Yoksa hele Keynesci ve kısa sureli çoıümlere dayalı ekonomi bılım degıl, bılgı dalı olma onurunu da yıtırmek uzeredır. Ekonomi bugun dertlere çare aramaktan çok, dertlerin oluşum ve gelışımını izleyen «anlatıcı» bır bıl gı dalı olarak kalmıştır. Bunu soyut satırlarla degil, somut omeklerle belirleyelım. Tur kıye'de denır kı, enflasyon yapıl masm sakın. Enflasyona gıdılırse ıç fıyatlar yukselince ıhracat zor laşır, ıthalat daha karlı olur. Dış tıcaret açığı alışılmamış boyutlara jükselınce ıç fıyat artıslan da ha da artar, gelır dağılımı daha da bozulur. Kısaca ekonorrii bır çıkmaza gırer. Bu nedenle fıyat endekslerı ılgıyle ızlemr. Oysa enflasyon dertlerin nedeni değıl, bunyesel bozuklukların birer sonucudur. Turkıye'de enflasyon vardır ve kaçınılamaz. Çunku Türkiye'de enflasyon durdumiıydu, bır çok ışletme ayakta kalamaz. Turkiye'de ıktıdarlar ne Kadar enflasyona karşıyız deseler, yıne de enflasyona gıtme zorunda kalırlar. Ancak ıkı halde, bırincısı tanmsal ürün bol ise. ikmcisı borçlanıp bol ıthalat yapılmışsa, ortaya çıkan mal bolluğu ile fıyat artış hızı eksik olur. Yani Turkıye'de asıl olan enflasyondur Bunu onlemenın yolu da «enflasyon yapmıyacagım» dıyerek yapay ve yuzeyden önlemlere gırmek değıl, ulusal ekonomının sağlıksız yapısuıın uzun surelı bır tedavıye sokulmasıdır. Zamanımız ekonomıstleri hep bırın cı yani parasal olaylar grubu ıle uğraşıp, yapısal bozukluklan ikın cı plana attıkları için ekonomık yapımız hep enflasyonıst gıdış ıçmde kıvranıa durur. Buna çare aranmaz. Çtınkü bulunacak 'areler, «enflasyonu durduracagız» de mek, boyle nutuk çekmekten çok daha zordur. Okuyucularımıza ha ber verelım, olavlar bizi kativyen yalanlamıvacaktır Turkıve'de toptan eşya fıyatı endeksleri ne kadar duyarsız da olsa, her yıl fıyat artışlarını en az "o 10 ora G BiR ÜLKE BıR ÇOK ŞEYr KAYBEDEBıLıR, AMA, 0 ÜLKE EĞER ÜRETıM BıLGıSıNDE USTÜNSE, KISA SUREDE ULUSLARARA5I YARIŞTA ÖNE GEÇEBıLıR. Ü.RETıMi BıLMENıN ADI İSE TBCNOLOJıdır. B Arslan Başer KAFAOĞLU nında gösterecektir. Geçınme en n yaşatmaya harcanır. Milvonerdekslerındekı yıllık yükseliş ıse ler türer, çoğalır ama ulus yahıç bır zaman • 15'ın altına ın nnından guvenlı olamaz. Fabrı« meyecektır. Çunkü boyle olmaz kalar artar ama kaynaklar tükesa, verımsız kurulmuş bır çok en mr, bu sağlıksız üretim binmledustri kuruluşu batar. Ortahk n ulusun elındekinı avucundakiışsızlıkten kırıhr. nı alır goturur, Ustelik de dışarıBuradan başka bır noktaya ge ya yıgmla borçlanılır. Ekonomi lelım. Bakarsınız bır iktidar, çarpıtıldıkça bu olumsuz gıdiş de «Ben fıyatları tuttum» dıye ovuhızlanır. Şımdi şu soru sorulabinur. Inanmayın. Fiyatlar belkı az lır Pekıyı Mılli Gelır artışı olçu yukselmıştır. Ama bu büyük borc olmayacaksa kalkınmamn olçılsü lanmalara malolmuştur. Ya da ne olacaktır1 Buna vereceğımiı havalar çok ıyı gitmıştir de bu yanıtlar şunlardır: , sayede fıyat artıslan ıhmlı kaljEkonomınin verdif! sonuçttr, mışür. Buradan b« dıvecegız kı, kendmden daha eski^öaJi&, po: ekonomi «hastahklı bırbünyene tıf bilımlerıne aykırı olmamahyapıyor, ne edıyor» uğraşısından dır. Örneğın aralarında 1000 mıl çok. «sağlam bır ekonomik yapı olan ıkı lıman arasında taşıma nasıl kurulabılır» ugraşısına gir gemi ile değıl de kamyon ile yamelıdır. Yoksa saglıklı olmayışl pılıyorsa, bu ekonomı ıflâh olbır veri olarak alıp orada voresel bazı başarıları alkışlamak ba maz. Çünku ekonomık politika fi zı başansızlıklan kınamak. bilim zık kanunlanna aykırı düşecek sel olmaktan uzak bır davraruş kadar toplumun yapısını, ekonomık önceliklerı çarpıtmıştır. «Na tır. yapalım kamyonla daha ucuz oluTurkiye'de büyıik ölçıide enf yor?» kanıtı fizık kanunlan önıinlasvon sayesınde yaşayan üretım de geçerli olamaz ve sadece bır bırımleri vardır. Bunun bir anla şey kanıtlanmış olur: Ekonominm mı da şudur: Hızlı kalkınma vıl ne kadar çarpıtıldığı. Boylesıne lannda bunlann sayısı da artacaktır. Yani ekonomınin çarpıklıkları. kalkınma hızıyla dogru orantılı şekılde artacaktır. Bunun bır anlamı da anormal hızlı kalkınma yıllannda ekonominm anormal çarpıklıklara uğramasıdır. Boyle bır kalkınma halka mutluluk vermez. Gelır dağılımı daha da bozulur. Ttiketim eftilimı, dış tlcaret açığı daha da artar Eğer boyle bır kalkınma ıste Şırketimizin 20. Olağan Genel nıvorsa, buna kalkınma denebılirse bızım bır divecegımız olmaz. Kurul toplantjsı, aşağıdaki gundeBoyle kalkınma hızı eksık olsıın. ıni goruşmek uzere 26 Mart 1976 Bunu oven bır ekonomı de eksıkc Cuma gunu saat 11.00 de Jstanbulolsun. da Sirkeci, Yeni Postane varsısı O hâlde ekonomi bilgl disipliKredi Hanı Kat. 3 de yapılacaktır m olarak mıllt gelir artjşlarını ızlemekle kalırsa, onun esıri olur1975 Çalışmayılma aıtiîilânço, sa bır ıstatistik degerlendirme dı3câr ve zarar hesabı ile Yonetım sıplininden ıleri gidemez. OlaJCurulu ve Denetçiler raporları da naklar saglıklı bir ekonomi kurma yenne, hastahklı kuruluşlaSayın Ortaklarımızın toplantıdan çarpık ekonomilerde mlHI artışları mutlululc degıl bunalım ya da iflâg getinr. 1950 lerin hızlı kalkınma yılları (!) 1958 morataryumunu (j'ani altoklılarla anlaşıp borçları erteletmeyı), 1965'ler sonrasının kalkınma yılları (') ıse 1970 devalüasyon ve sıyasal bunalımını getirmiştir. Ikinci bır olçU. Ulke varlığınm kalkınma var denıldigi yıllarda ne kazamp ne kaybettiği olmahdır. Bir ülkenin dışarıya borçlan. bağhhğı artmış, doğal zengınhklerı COrman, yer ve denıı serveti) tükenme yolunda ise o ulkede ekonomi polıüka»ı dojru yoldadır denemez. Aslında ulkeleri ileri götüren tek başına ne doğal kaynalc, ne nüfus olanakları, ne de elindeki dış ülkelere ait hisse senetleridir. Bır ülke hıçbır önemli doğsl kaynaga sahip olmayabilir (Japonya gibi) sağlam bir kalkmma, büyüD^^clundadır. Bir Ulke bütün •'sanayi tesislerıni bir * feltitetle (Batı Almanyagıbi) 5îr"kaç yılda kendme barıs koşullan dıkte edenlere ulaşabilır. Buna karşılık bir ülke 100 yılda bmktirdiği serveti. beş on yılda yıyip biürebılır (Ingıltere gibi). Bu ilerleme ve gerilemelera bakınca şunu görürüz: Blr ulke birçok şeyi kaybedebılir. ama o ulke eğer üretim bügisinde üstün ise, kısa zamanda uluslararası yarışta öne geçebılir. Üretimı bilm*mn adı ıse teknolojidır. Gelecek hafta teknolojide üerlemeyi anlatacağız. Emekli güzel bir sözcuktür. Emek'ten çelir. Çağdaş dümada insan çabşablldiğince emekçldir; çalv şamadığı zaman emekli olur. Emekli. emekçinin yaşlanmışıdır. Eğer bir toplumda emekçi sivasal iktidara geçerek emek düzenini kuramazsa, emekli de ezilmeve mahkumdur. Sdzün kısası, emekçivle emeklinin çıkarlan bir yöndedir. İşte bunun içtndir ki emekçivle bütünleşmeye yönelmelidir emekli; emeğe dönük bir siyasal iktidarın kuruünası için çaba harcamalıdır. Bir ömür bovu topluma emek vermiş insanın. ters bir \dnelişe geçmesl zaten tüm hayatını vadsıması demektir. Emeğe değil sermayeve dönük siyasal İktidarlann, emekçivle biriikte emekHyl de ezmesl ve sönıurmesi doğaldır. Bu nedenle. tüm cmeklllrtfci almterin* dönük demokratik düzenin kumlmasına çaba harcamaları Idfisel ve to^lumsal kurtuluşuD.iilricik çare*idir. r t m j i t V , • V EFAT Eskl KÜTAHYA Milletvekillerinden ANADOLU ECZA DEPOSU ve SELÂKATTÎN KtTTMAN ECZAıVESI sahıbi ECZACI İSTANBUL PORSELEN SANAYİİ A.S. YÖNETİM KURULUNDAN: SELAHATTİN KUTMAN yakalandığı menhus hastalıktan kurtulamıyarak 23 2.1976 pazartesı sabaha karşı vefat etmiştır. Cenazesi 24.2.1976 salı gu.iü bgle namazını muteakıp KADIKOY OSMANAĞA Camıınden alınarak KABACAAHMET'tekı aıle kabristaruna defnedılecektir. Mevlâ rahmet ejlesır Eşi, eriâdı ve yeğenl, damadi ve torunlan Cumhuriyet 1458 ^IIIMIIIIIIIIIIIIIIIIIIllllllllllillllIllllllllllllllllllllllimilllllHIIIIIIHIU TEŞEKKÜK Yıllardır sağlıgımla yakından ılgilenen ve bu seferki rahatsızlığımda da bana destek olup, sağlığuna kavuşmamı sağlayan degerli insan saym ağabeyim, Edıme Tıp Fakultesı Dekanı Prof. Dr. ACI BiR KAYIP 15 gun önce aynı adreste ancele. melerine hazır iulundurulacaktır îlân olunur. GÜNDEM: 1 1975 Yıh faaîiyet ve hesapları hakkmda îdare Meclisi ve De. netçıler raporlarının okunmasi ve kabul edilraesi, 2 Şirketin 31.12.1975 tarihı Itibarile yılhl: bilânçosu, kârve zarar h~' Voınm "tetkık ve kabulu, îdare JMeclısiÜyelerinın. ve DeHetçüerin ıbra ediirneleri, 3 îdare Meclisîndpn ayrılmış olan âki iıya yerine, Anasozleşmenın 20. ınacld5cina uyularak seçilmiş bulunan. S. Remni Ormanct âle S. Şevket Bilgm'ınseçilme2erinia Kurulun onayina sunulması, 4 Anasözleşrneırîn 20. anaddesi gereğmce İdareMeclisiUyelıkJerıve 32. madiesi gereğmcede Denetçiler için seçımyapılması. 5 ünasözleşmenin 29. maddesine gore Idare Meclisi Uyelerine 36. maddesine göre Denetçilere verılecek ödsneknev'i vemikdar'arınm tesbıtı, 6 Türk TicaretKanununun334ve 335. ve Anasözleşmenin 27/c maddelerıne göre İdare Meclisi Uyelerine ticaret ve şirket konusuna giren işleri yapabilmeleri ıçın. ızin verılmesı. 7 Ortaklann dilekleri, kapanış. Belediyeler Bakanlığı bugüne değin oluşan yeni bakanlıklar gibi sivasal bölünmelerden oluşan suni bakanhklar olmayacak tam aksine şartların oluşturduğu ülke ile organik bir bağ kurmuş bakanlık olacaktır. BELEDİYELER BAKANLIĞI konusunda tüm konu Ue ilgili olaniar bu görüşü geliştirmeli, oluşturmalı ve saglıklı bir biçimde bu amaç gerçekleştirilmelidir. Kanımca Belediyeler Bakanlığı artık kentlerde yaşayan tüm insanlann, kentlerden kaçma noktasma gelmiş insanlann ortak sorunudur. Bu sorunun arkasında kentleşınenin sağlığı ve milyonlann esenliği yatmaktadır. Merhume Rahime Tuzun ve merhum Nafiz Tüzün'un oğlu, merhum Nafız Tuzun'ün babası. Faik Tüzün'un b*bası. Sema Tuzun'ün eşi, Dr. Halim Tuzün, Jale Tüzün, Av. Osman Zeki Tuzun'un ağabeylen merhum Av. Faık Yuce'nm yeğeni, ÇOCUK MUTH. DR. SUAT VURAL 5 beyefendi ıle Doç. Dr. SiNA EMRE = S = beyefendıye gosterdıkleri candan alâkadan dolayı teşekkur ve şükranlanmı sunanm. SEVİM E S = VECDÎ TÜZÜN 23 2 1976 tarıhınde ani bır kalp krızi netıcesinde hakkın rahmetıne kavuşmuştur Cenazesı 24 2 1976 salı gunu Ikındı namazına Şışlı Camıınden kaldırılarak Ferıkoy aıle kabnstanına defnedılecektir. Allah rahmet eyiesın A î LESt •TİIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIHIIIIIIIIIIIIIMMIIIIIIIIMIIIMIIIIIIIlİ (Cumhuriyet: 1467) İ Türkiye Yazarlar Sendikası Üyeleri Kirli eUerin yaktığı TEŞEKKÜR Rahatsızlığımı teşhıs edıp, amelıyatımı yaparak sağlığıma kavuşmamı sağlayan Çerrahpaşa Tıp Fskültesı Doğum Kadm Hastalıkları Klınığı Dırektdrü, buyük ınsan Prof. Dr. | E = E E a ÖNCÜ KITABEVI,, B UGÜ N yararına kitaplarını imzahyor MAHMUT MAKAL, KEMAL SÜLKER, ADNAN ÖZYALÇINER, ATAOL BEHRAMOGLU, NiHAT BEHRAM, HAŞMETZEYBEK, FETHi SAVAŞÇI, MEHMET EMiN BOZARSLAN, AYDIN HATiBOGLU. Saat: 1118 aresmda Cağaloglu Babıâli Cad. No: 8'deki öncü Kıtabevi'nde sızler) bekliyor. KITABEVt VE KÎTAP YAKARAK DEVRlMCÎ DÜŞÜNCENtN GELİŞMESI ÖNLENEMEZ! TÜRKtYE YAZA1LAR SENDtKASI Çok iyi ingilizce bilen SEKRETER ARANIYOR Ücret tatminkârdır. Şahsen veya telefonla başvurulması Rüknettin TÖZÜM ( beyefendıye, Müt. Dr. E Güzin SERiM hanımefendi ıle Müdavım Dr. Feridun Aksu. Narkozitör Dr. YUcel ÜTUGEN, Narkozitör Dr. Bora AYKAÇ, Servıs Drlan Dr. Vildan OCAK, Dr. Gönül ÖZStPAHI, Dr. Mehmet ŞAHIN. Ameliyat Hemşıresı Sabıha Üzkaynakçı. Servıs Ebe • Hemşıresı Alis Pabuçyan. Hemşire Hatıce Eser'e ve Meliha hanımın şahsında personele teşekkür ve şükranlarımı sunarım. SEVİM (Cumhunyet 1468) l E = = E E E s E E VİKTOR BALİ VE ORT. KOLL. ŞT». Fermeneciler 50, Karaköy İstanbul Tel: 49 89 3049 87 21 44 46 32 Ilâncülk: 5354 1464 ilâneıhk: 3356 1464 f
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle