28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Sahibi: Cumhunyet Matbaacılık ve Gaıetecilık T.A.fcj adına NADİB NADt Genel Yayın Müdürü ORTAV KCRTBÖKE sorumıu Yazı îşlerl Müdürü: ÇETtN ÖZBAYRAK Basan ve Yayan: CUMHCRrYBT Matbaacıhk ve Gaıetecüik T.A.Ş Cagaloğlu, H&Utert Sofc. No: 3 9 4 1 TELÜRAf ve MEKTUP adresl: CUMHUKIYET ÎSTANBUI* Posta Kutusu: tstanbul No: 246 Telefonlar: tl VI M K 42 »6 2242S7Z24ZSSZ242H CUMHURlYtT vş * A * TASASBJA IAAHHÜT EUER • BCROLAR: Ankar» AtatuiB Buivan Yenet Apt. Yenışeftır Tei: 177477 2557U1 • 1ZM1R Halıt Zıya Buivan No: 65, Kat 3, Tei: 13123U lU'ıVi • ADANA Ataıürk Cad. Uğurlu PasaJ, TeU 14550 19731 ABONC *« VUkS AYLAR: 12 « 1 1 Yurtiçi : 5 Q 270 125 İS 4 Yurtdısu 990 495 247.50 R2.50 tilke gruplanna ve afırljğın» Röre uçalt larfcı olcuyucu tarafından aynca odenir... ölüro Mevua rese&kUı (5 Santıml) W> Ntsan NtKatı Kvlenme Doguna ~ *S0 YayiD Havan (KKLİMESİ) ^. *^Kayıp (KELlMESt) Bajlık (MAKTU) ... „ «. 1 » Ura J S «e 1. Sayta (SasUml) IW 4, S, 8 Sayî» (Santtml) ... 140 21 ŞUBAT 19^6 Guneş öğle İkindl 6.48 12.28 1557 Akşam Yatsı îmsak 5.09 17.50 19.2V TAKViM BATİ ALMAN (Bastarah 1. sayfada) bir soruya karchk olarak ordunun elektronik ihalesinde teklifte bulunduğunu söylemif, 1972 yılında kıdemli albay olarak kendi isteğiyle emekli olduktan sonra (Kılıç firmasOnı emeklüik ikramiyesiyle kurduğunu, başında ulaştırma işlerini düsündüğünü belirtmiş, •Benim gibi emekli havacı arkadaslarımla çalışınm. Bu arada bir mümessillik aldık. Diğer bazı îirmalann aracüığıyle birkaç mürnessillik daha aldık. Amerikan Elektronik teçhizatı imal eden Sadders firması, RockvreU firması, Columbus Aircraft eğitim tayyareleri üe ilgili kısmın mümessilliklerini aldık. Büâhare Air Metal mümessili oldum» demiştir. Emekll Albay Erginbaş, Amerikan Sanders lirmasmdan müsavirlik ücreti olarak ayda bin dolar aldığını, bürosunu bu parsyla çevirmekte olduğunu kaydetmiş, firmasında emckli subaylarırt çalıstığına değinilmesi toerine de yu yanıtı vermiştir: «Böyle bir işin bir emekli subay tarafından yürütülmesi bir Rum, bir Yahudi, bir Ermeni tarafmdan yürütülmesinden daha doğru olur kanaatindeyim. Çünkü emekli subay, bütün ömrünce hassasiyetle korudugu millt menfaatlere uyeun davramr. Biz C471erle senelerce uçtuk. Na olduklannı, öıeUiklerini çok iyi biliris. Bütün bunlann yerine yenileri tteçirilirken bu yeni \vneler bulunması gerektiğini çok iyi bilir v« yalana sapmadan söyleriz.» Emekli albay Erginbas, bu konularda büyük paralar döndüğünün. ortaya birçok ıddia atüdığının hatırlatılması üzerine de, «Ben şimdiye kadar hiçbir sey satmış değilim. Bu memlekeUe dürüst insanlar eicmek yiyemiyecek mi? Hayanmda yalan söylemis insan deftilim. Hayatımda rüşvet vermedim. Ümidimi de yitirmiş degilim. Ergeç namuslu insanlar kazanacaktır. Ama sonunda bu ümidim gerçekleşmezse bir köye çekilip muhtarlık yap mayı düşünüyorum» deraiş, rüv vet konusuna değinirken. gübreden traktöre kadar hiçbir işin parmak oynatılmadan yürümeyişinden yakınmı$tır. Öte yandan. Enginbaş'ın verdiÜ bilgiye göre, AirMetal mühendislerince projesi hazırlanan AMC111 uçaklarının TUrkiye'de imali konusunda Türk Hava Kuv vttleriyle 25 şubat 1975'de t«nasa geçümiş, firma yetkilileri, Hava Kuvvetlerinin ijmiyle Kayseri Hava îkmâl Bakırtı Merkezini incelemişler, Millî Savunma Bakanhtı. bu görüşmeler ve uzman ların görüşleri ışıgında, bu uçak lann Türkiyede imali konusunu olumlu karşılamıştır. Aym tip 16 uçak arasında uygun bulunan AMClll'ler için. diger firmalarla birlikte, AirMetal de şartnamesini vermiş ve beklemeye baş lamıştır. Erginbaş, henüı; TUrkiye'deki hiçbir resmî makam ile anlaşma imzalanmadı^ını kesin bir dille belirtmiştir. . Firma temsilcisi Ereinba?, bu uçaklann denenmediji yolundaki söylentilerin doğru olrnadığını, .uçaklann mükemmelliğini her i^eyden önce elektronik beyin test •îerinln ortaya çıkardığuu. uçaklarda kullamlan PrattVThitney motorlanyla milyonlarca »aat uçuş yapüdıg^nı, iniş t»kıtnlan dahil tüm aksamın halen bir çok •uçakta başanyla kullanıldıfcını '. savunmuştur. Erginbaş, AMC111 •uçaklannm özelliklerini »nlfttırJten, bu uçaklann paraşütçü ata (bilecegini, elektronik uçak olanüc kuUaıulabüeceğini, hasta nakledip ünans çekebilecegini, ÖMİ uçak, "kargo uçağı ve yolcu uçajf olaT*k kullanüabilecegini söylemiştir Erginbaş. uçağın ilk yıldan •Itibaren yüzde 75 yerli imaUlt olabileceğirıi de savunmuştur. o (Bsştarafı 1. Soyguncular bankanm veıneglnde bulunan 19.500 lirayı aldıktan sonra dişarı çıkarken, kutu içinde bir cismi kapıya bırakmışlar, «Bizi yakalamak veya yakalatmak istemeyin» demişlerdir. •Yıkılayın» Soyguncular bankayı terkederken, bazı yurttaşîar içerde ilginç bir olaym olduğunu görmüşlerdir. Banka kapısından çıkan soy gunculann hemen ardından ftrlayan veznedar Şerif Çakıcı «Yakalayın soyguncular kaçıyor» diye bagırmıştır. Bankanm yamndaki «Arda» eczanesinde kalfalık yapan 17 yaşmdaki Selim Ünlüoğlu, elinde silâh bulunan soyguncunun üzerine gitmek istemiş tir. Soyguncu arka. arkaya ateş etmejje başlamış, Selim Ünlüoğlu aldıgı iki kurşun yarasmdan »onra olay yerinde ölmüştür. Panik bıjlıror Banka soygunu, arkasından i?lenen cinayet ve arka arkaya üç kisinin yaralanması çevrede bü yük bir paniğin çıkmasma yol açmı?tır. Kurtuluş Caddesinde araçlanm bırakıp kaçanlarla, apartıman kaoılarını kilitleyenler oimuştur. •önumüzde durmayın> diye bağınp. durmadan ate» eden soygunculann ara sokaklardan birine daldıklan ve orada bekleyen bir araca silâh zoru ile binerek, Dolapdere, Kasımpaşa yönüne kaçtıkîan baıı tanıklar tarafmdan öne sürülmüştür. Eczacı kalfasınm vurulmasından sonra silâhlı kişileri yakalamak lsteyen, Sarıyer Emniyet Amirliğinde görevli bekçi 1946 dogum lu İrfan Turan da kann boşluğundan iki kurşun yarası almış ve koma halinde Şisli Cocuk Has tanesine götürülerek tedavi altına. alınmi'îtır. Bir banka Kıbrıs görüşmeleri rilmektedir. Görüşmelerden sonra gerek •Waldheim, gerek Denktaş ve Klerides'in yaptıklan açıklamaların çelişkili olması dikkat çekmıştir. Denktas, gazetecilere yaptı?ı »çıklamada «Toprak ve Anayasal konularda yararlı, yapıcı ve yarduncı görüşmeler yapılmı$tır. Viyana'da büjTik bir olasıhkla Mayıs'ta yeni bir toplantı olacaktır» derken, kendisiyle daha sonra yaptığımız özel görüşmede ise, «Bu kez görüşmelerin beürli bir gündem içinde yapümasının olum lu bir adun aayılacağını, ele alınan, öne sürülen jcörüşlerin ı«e müzakereye açık olmasımn üa olumlu olduğunu» kaydetmiştır. Denktaş avnca, Kierides'in harita getirmediEİni, insancıl sorunların bu arada göçmen sorunlannın Klerides tarafmdan söz konusu edildiğinde «Leflcose'de görüşürüz» karşılıgını verdigini açıklamıştır. Klerides de, Razetecilere îU »çıklamayı yapmıştır: «Temel konularda ilerleme kaydedildiğini söylemek erk^ndir. Lefkoşe'de komitelerin kurulması nı kabul etmiş deSilim. Denktaş' jn görüşlerine tam cevabımı yarın (bugiin'» vereceğim. Herhangi bir öneride bulunmadım. insancıl konularda görüs teatismde bulunduk. Topraksal konulardan başka merkezl hükümetm görev ve yetkileri ile niteliğini de gözden geçirdik. Bir çözüm sös konusu olursa, bunun nihaî sekli üzerinde konuşmak da henüı erkendir.» BM Genel Sekreteri Wal4hsim İse. görüşmeler konusunda şöylo konusmuştur. «5. Viyana görüşmeleri yann (bugün) bitecek ve ortak bildirt yayınlanacak. Görüşmelerin nifeİifci hakkında ayrmtılara îirmek istemiyorum. Yann (bujrüni beklenen anlaşma olursa, bu görüsmelere yardımcı oldu denilsb'lecektir. Kaldı ki. hiç kimse buradan bir çözüm çıkmasını bek(Bıştarafı 1. ssyfad») lemiyordu. Ancak bundan sonraki dönüm için zemin hazırlandıgı söylenebilecektir. Taraflar yann (bugün) belirli spesifik komıları müzakere etmeyeceklerdir. Kendi başkentleri ile temas etmeleri için yanna (bugünet kadar izin istemişlerdir.» Yorumlar Türk çevrelerine göre, 5. tur Viyana görüşmelerinin Brüksei anlaşması çerçevesi içinde tutulması olumlu sayılmaktadır. Gözlemcilerin üzerinde durduğu bir konu da, Klerides'in «topraksal konular için Letkoşe'de komite kurulmasını kabul etmedim. demesine karşüık, Türk çevrelerince komitelere gö rev verilmesini kabul ettiği yolundaki israrlı söylentilerdir. Ay m kaynaklara göre, bu konuda kesin bir anlaşmaya varılmadan önce Lefkoşede, taraflar, temaslanna ve belge teatisine devam edeceklerdir. Bu çahsmalann da mayısta yapılması beklenen 6. Viyana görüşmelerinden önce gerçekleştirilmesi söz konusudur. Görüşmelerin dördüncü günü nü Özetleyerek değerlendirmeye çalışan gözlemciler, şu noktaları vurgulamaktadırlar: • Klerides henüz bir öneri getirmemiştir, • Toplsntılar bugün tamamlanacaktır, • Klerides, Denktaş'a cevabım veya önerilerini bugün vereceğini söylemiştir. • Waldheim. son gün önemli konulara değinilmeyeceğini belirtmiştir. Kıbns'taki BM özel temsilcisi nin siyasal ve hukuksal danışmanı Remy George, dün împertal ve Bristol otellerl arasında mekik dokuyarak Denktaş ve Klerldesle görüşmeler yaptmştır. Dünkü toplantıdan önce Klerides Waldheim. sonra Kle rides Denktaş arasında bir gö ıüsme yapılmış, daha sonra d» üçü bir araya gelmiştir. Bu arada basta ABD ve îngi liz Dışişleri Bakanlıkları özel temsilcüerinin, Denktaş ve Kle rides'i otellerinde ziyaret ederek görüşmeler yaptıklan öğrenilmiştir. Viyana 'daki bazı ya bancı Büyükelçilerin de, top, lumlararası görüşmeleri yakından izledikleri de bilinmektedir. Ote yandan tnçiltere Dışişleri Bakanı James Callaghan, Viyar^' da sürdürülen 5. dönem toplumlararası görüsmelerin basarısızlıkla sonuçlanma«ı halinde sorunun Türkiye ile Yunanistan tara{mdan çözümlenmesi si. söylemiştir. Rum çevrelerine yakın kaynaklsr. Klerides'in adadakı Rum göçmenlerinin dunımu il« ilgili idAialannı son güne bıraktıgını belirtmektedirler. Rum temsilcisi nin, Raul Denktaş'm bu konudaki tepkilerinl önlemek. amacıyUbilinen iddialannı son güne bıraktıgı anlasılmaktadiT. Kıbrıs Rum tarafının açık ve belirli öneriler getirmekten kaçınmasuıa rmgmen, Karpas bölgesind* GriVM'UI köyü olan Trikomo Mortu ile Ms.ru* bölgesinde yüs bine yatan Rumu yerlestirmek ımscını güttükleri öne sürülmektedir. pmıvRi * vvı Hfts^v OLAYLAR1N ARDINDAKİ İngiliz Lisesindeki (e t «aTf««l»> dürün görevine iadesi isteğinin söz konusu olamıyacağıni belirterek şöyle demiştir: tBakanhk, ailelerin isteği üzerine yaptığı incelemede İngiliz Müdürün görevine dönmesinin söz konusu oiamıyacağı ka rarını vermiştir. Bu karar, tarafımdan îngiliz yönetimine teb liğ edilmiştir. Bir başka müdür ya da vekil müdür bulmaları ge rekiyor.» tO gun utediler Öğrenci ailelerinin okuldaki öğretmen açığının kapatılması yo lundaki isteği üzerine İngiliz yö netimi, bu isteği karşılamak zo runda olduklannı kabul etmisler, ailelerden 10 günlük bir süre istemişlerdir. îngiliz yönetimi ya İngiliz müdürün uzaklaştı rılmasını protesto için derslere girmeyen öğretmenlerin derse gir melerinin sağlanacağmı ya da îngiltere'den başka öğretmen ge tirileceğini ailelere bildirmiş, an cak yeni bir müdür atanmıyacağı belirtilerek, özetle şu açıklameyı yapmıştır: «Eski müdür D. A. Kirkvord, casusluk gibi çok ağır bir suçlama altında bırakılmıştır. Müdürü savunmak bizim görevimiz dir. Bu nedenle konu iki Ulke nin, dışişleri arasında görüşüle cektir. Bu arada biz de Türk mü dür için uygulanan yönteme baş •vuracağız, bir müdür vekili atayacağız. Aynca eski müdürün görevine iadesi için Türk Danıştay'ında dava açacağu.» «&or«imi yaptım» öte yandan, halen İstanbut Gö ğüs Cerrahisi Merkezinde tedavi altında olan Türk Müdür Mus tafa Yücel, îngiliz müdürün casuslukla suçlannnası ile bir ilişkisi olmadığmı söylemiş. okulun Türk müdUrü olarak sade ce görevini yaptığını belirt«relc jöyle konuşmuştur: «Bu benim şahsi meselem değildir. Muhbirlikle suçlandım. Oy sa ben Türk müdür olarak sadec* görevim icabı olan işlemleri yaptım. Konu t«nim gücümün çok üstündedir. İngili» mtidüriin işlediği suçlar vardır. Bu da ispat edilmiştir. Tür kiye'de yasalar vardır. İngilis yö netimi Öğrencilerin dunımunu öne sürerek baskı yapmaktadır. Eski müdür görevinden alınan ne ilk ne de son müdürdur. Su çu, Türk yetküi makamlannm kararlan ile saptanmıştır. Istifa ettigim halde sonradan çalışmam konusuna gelince, bu be nim değil Türk MilH Eğitim Bakanlığının karandır. Görevde kalmam istenmiştir.» GERÇEK Ege'de manevralar (Bast&rafı 1. savfada) çellşkilerl vumuşatmak için tösterilen çabalar (eretince sonoç vermlyor. Olumsuzlağun öneroli bir kaynajı, kuşkusuz ABD'de de bulunmaktadır. Tarih boyuoca çesitU nedenlerle hep Yunanistan m yanında yer almıs bulunan ABD nin bu tntumundan İç ve dıs koşuUar nedeniyle vasreçmesi de kolay olmayaeaktır. Nitekim KonRre'deki son (tellşmeler bu {rnrüşii kanıtlamaktadır. Son yıllar süresinde Türkiye'ye silâh ambarsosu uyjtnlayarak Yunanistan'ı destekleven Washin)rton'a karşı Ankara'nuı politikası !se kısır, çekineen. VPtersizdir. Oysa lamanın, siyasal ve askersel denceri Türktye aleyhine degiştlrdiginl bllmekte yarar vardır. Onümüzdeki günlerin Ece'nin iki yakaaındakt «Diiaman möttefiklftr» İçin yenl cerllimlpr yaratacajh anlaşilmaktadır. Türk Silâhlı Kuvvetlerinin Eee'de yapacaçı olağan askerî matıevralar Ynnanistan'ı tedlrfin etmektedir. Atlna, Ece'yt öylesine Yunan fö lü saymaktadır ki. TiirUye'nln hu denizdeki doğal haklarım kullsnması büe NATO içinde cerrinlik T»r»t*cak bir konn gibi «i»irilmektedir. Ne yank kt. Türkiye'nin lcinde cephele«me politikası somv cu gerçfk ulusal çıkarlara efilecek dlkkatlrr dağümaktadır. Öv1* fförunfiyor ki. cephrteşme stratejisl bUinrll ya da hilinçsiz olarak uyırulanan, bu amaca yöneHk bir eylemdir. Yoksa bfiy&k An •orunlan bulıman Türkiye gibt bir ülkede an» muhalefetin desteeini almadan dı$ politikada *1ı11 pazarhklars «rlren bir cephe ikttdan dttalmatemezdl. Yanlif anlaiilmt} Istanbul Valisi Namık Kemal Şentürk. görevine dönm» si söz konusu olmıyan Ingjlis müdürün sınır dışı edilip edilmeyeceği yolundaki bir soru üterine, İngiliz Müdürün sadece çalışma izninin iptal edildiğini, Milli Eğitim Bakanlığının ladece müdürlük görevine devam etmemesi yolunda bir karar aldığını. konunun casuslukla ilişkili olmadığını söylemiş, «GÖTevi ne son verilmesi karan geçen yü emniyet görevlüeri tarsfından yanlış anlaşılmış ve Tür kiye'yi terk etmesi istenmiştir. Sonradan biz bu yanlışlığı düzelttik. İngiliz müdür diğer yabancı uyruklulann Türkiye'de bu lunmalan ile ilgili tüm haklardan yararlanabiliT» demiîtir. Gelecık jorunu İngiliı yönetiminin, İneili* mü dür ile ilgili karann geri almma sını ve istifa etmiş olan Mustafa Yücel'in istifasının Bakanlık tarafmdan onaylanmasını saglamak amacı ile sürdürdügü pasif dlreniş sonucunda, blrinct ders yılında öğrenciler birçok dersi öğretmensiz geçirmişler, ikinci ders yılında ise dört în giliz öğretmenin derslere girmemesi ile büsbütün egitimsiz duruma düşmüşlerdir. Bu ara da, îngiltere'den okula gelen pa rasal yardım da yıllar içinde azalarak önemli bütçe açıklarına neden oimuştur. Öğrenci aileleri nin yaptıklan toplantıda belirtil diğine göre bu yılki okulun bütçe açığı 920 bin liradır. Gelecek yıl ise halen 9000 lira olan yıllık ögrenci ücretlerinin 12 bin liraya kadar çıkarılması halinde dahi bütçe açığı en az 720 bin lira civannda olacaktır. Sorunlanna çözüm arayan ftf renci aileleri. okulda bugün «inatlaşma» haline dönen uyuşma» lığtn çözülmesi halinde dahi. gelecekte para ve öğretmen sorununun çözülemeyeceğini belirterek, okula sürekli gelir sağlanabilmesi için sağlam girişimlerde bulunulmast gerektifcl ni savunmuşlanlır. Aileler, İngilizlerin okulu kspatmalan olasılığı karşısında, okulun vakıf biçiminde yönetilecek bir Türk koleji haline getirilebüecegTai öne sUrmektedirler. Bir İtalyan »şadamı, Lockheed'den rüşvet aldığı iddiasıyla tutuklandı ' tSVÎÇRE, PRENS BERNARD'LA İLGİLİ SORUŞTURMA Diğer iki yıralı Olay yerinde banka soysruncularımn kaçmalarını engellemek isterken yaralanan iki klçlnin isimleri şöyledir: Yalçm Cetin 37 yaşmda, Türk Hava Yollannda teknisyen. Kurşun yarası sağ blleginden. Necat Tokay, 3« ya»mda. kurçun yarası sağ ayagından. îleililer, bekçinin y»T«sımn aftır oldugunu, ameliy&ttan sonrs da henür kornadan çıkamadığım •öylemişlerdir. Polh lerttfhırmnı Olay yerinde soruşturmayı yftreten asayis subesi müdürü Yılmaz Çapın, «Verilen eskal üzerine ba*ı izler üzerindeyi*. Ancak soygun için şimdiden yorum yapmak doğru olmaz» demiştir. Bir yandan asayiş şubesi, soygun ve cinayet somşturması yaparken bir y*nd»n da çevrede «iya»i poîis det«ktifleri kendi yönlerinden araştırrnaya girisrüişlerdir. Soygunun adi bir soygun olduftu vey» ideoloiik yönünün bulunup bulurımadıtının kısa bir soruy turrrla sonucu saptanacagr iljrtlilerce üade olunmuştur. Millî Güvenlik Kurulu toplandı ANKARA, (Cumhtrriyet MillS Güvenlik Kurulunun dün Cumhurba8karunın baskanlıgındft yapılan aylık olağan toplantısında. son bir ay içindeki iç ve dış olaylardaki geüşmeler gözden geçirilmiştir. Saat 15'de başlayan ve saat 19.10'a kad»r süren MUH Güvenlik Kurulu toplantısına, Millî Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliğinin açıklamasma göre, Başbakan Süleyman Demirel, Genelkurmay Başkanı, Başb»kan Yardımcılan, Kurul üyesi Bakanlar, Kuvvet Komutanları ve Millt Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri katılmışlardır. ••• Diyanet Btitçesi (Bactarah 1. sayfada) Ege'de bir ki ülke bir ya varmadı, henüz. Onun için d« biz kendimizi gayet tabii ki makuliyet sınırlan içerisınde ve hak, lüık prensıbıne dayanarak serbest sayam birçok seylerde. Soru Amerika'nın son aldığı bir karar var, kongreye iletilmek üzere. Bu karar üzerine hükümetimizin görüşü nedir? ' Cevap Umanm bu karar fcon greden sartsız olarak ıslab. edilnüş olarak bir şarta tabi olmadan geçer. Bizim aradığunız an» bargonun tümü ile kalkmasıdır. Ambargo düşmanlıkUr. Aslında Birleşik Amerika KongTesinın TUrkiye'ye ambargo tatbilt etınelt için hiç bir haklı sebebi de yoktur. Ambargo hiç bir maksada da hianet etmez. Sadece uzunca «üredlr dost olan iki memleketin arasını açar. Türkiye'ye haksızük sayara, düşmanlık sayaro ambargoyu. Umarız ki Birleşık Amerika Kongresi, Senatosunda aklı selim hakim olsun ve 29 memlekete siUh satan Birleşik Amerikanın seneleTce en yatan dostu olan Türkiye'ye karşı böyle hasmane bir tavır içinde bulunm&sı son bulsun. Soru CHP Genel Başkanı sinn sonılara başka türlü cevap verdiğinizi iddia ediyor, bu konuda ne dersiniz? Ç&nş Herşeyi cevaplandırdım. Yenilen yenilise doymaz. Herşey cevaplanmıştır. CHP Genel Başkanı büyük bir kara kazan kurmuş içini kara boya ile doldurmuş, eüne bir fırça almıs kara boyayı önüne gelene sürmektedir. Bu bir yere varmaz. Yalanla, dolanla, siyaset yapılamaz. Hükünıetleri tahkir ederek kvşileri, kişüerin namus ve şerefine hücum ederek şikâyet yapılamaz. Memleketin meselelerini biliyorsa gelsin karsınuz» bu bir... Ikincisi: Bir takım tertiplerle, bir takım sahteçüik iddialan ile ve bir takun yalanlarla bu yere varmak mümkün değildir. Hükümet istedigi belgeyi kendisi yapmak hakkına haizken baska birisinin belgesini niye değtşttrmek ihtiyacını duysun. Binaenaleyh bütün iddialan bir balon gibi sönmüştür. Onun telâşı içerisindedir ve hükümet devirme, hükümeti yıkma arzulan hiç olmazsa İddia ettiği gün geTçekleşmiştir. Bunun hırçınlığı öfkeh kızgıntığı lçerisindedır. Söylediğimiz herşeyi yanlış anlamıştır ve gerçckleri de anlamamakta ısrar etmektedir. Suç atar, filanca suçludur der, onun için haltime lalan lüzum yoktur. Sadece onun söylediği şey bir kanundur, kanun kuvvetindedir. Kendisi öyle zanneder. Sanıyorum ki, bu öfkesi bu hırçınlıgı geçinceye kadar Türk siyaseti bir takım sıkıntılann içersinde olacaktır. Türk siyasetini rayından çıkartmak Istemektedir. CHP Genel Başkanı. Ama biz buna fır sat vermeyeceğiz. Biz memleketin her meselesine sahlbiz, her seyin cevabını biliyoruı, her şeyin cevabını verdik, veririK, o anlamıyorsa bias ne yapalım. R.ÜSVET VERDÎĞÎ ÖNB SÜRÜLDÜ.. ROMA İtalyan avukat ve işadamı Vittorio Antonelli, Amerikan Lockheed uçak şirketinden rüşvet aldtğı iddiasıyla Roma Sav cüığında yapılan soruşturmadan sonra .tutUManmısttr. îtalya'daki İki küçük şirkette yönetim kurulu üyeliğinde de bulunan Vittorio Antonelli, Lockheed skand&lının açığa çıkmasından bu yana iüc tutuklanan kisidir. Antonelli'nin rutuklanma nedenl açıklanmamıştır. Boma S&vcüığı aynca başka bir avukat ve bir işadanu hakkmda da tutuklama karan çıkart mıs, ancak bu kişiler bulunamanusür. Yetkililer Roma'da aranan diğer iki Lockheed sanığmın yurt dışına kaçmıs olabileceğinl Boylemişlerdir. Dün tutuklanan Vittorio AntorttUİ'nin yönetim kunılunda buluaduğu sirketlerin İtalyan Silâh lı Kuvvetîeri ve Lockheed sirketi ile bîr süreden beri ilişki içinde olduğu da gelen haberler arasındadır. Lockheed şirketinin îtelya'da «JağıtUğı iddia edilen rüsvetlert eorusturmakla görevli Roma'daki komisyon, iki ttalyan generalinin bu şirketten rüşvet almu; ola bilecegini öne sürmüştür. Bu iki general Lockheed şirketinin imal etüfci 14C130 uçaklannın ttalyaya satışı sırasında rüşvet almakla suçlanmaktadır. Hollanda Kraliçesi Juliana'urn efi Prens Bemard'ın Am«rikan Lockheed uçak firma•mdan rtişvtt aldıgı yolundakl iddiaları İsviçre'de soruşturmak üzere Hollanda Hükümeti tarafından İsviçre resmi makamlanna yapılan başvurunun reddedlldifi bildirilmektedir. îsviçre Hükümet yetkilileri böyle bir soruşturmanın ülkedekl yasalar uyannca olanaksır oldujunu belirtmişler ve üç kişililt bir Hollanda resmi komisyonunun İsviçre'de soruştumna yaparnayacağvnı Bcrn'deki Hollanda Büyükelçiligine bildirmislerdir. Hollanda Hükümeti bu konudaki b&şvurusunda, Prens Bernardın Lockheed uçak şirketinden rüşvet aldığı ıddialanm soruşturacak hükümet komisyonunun jirketin tsviçre'de yaşayan eski yönetieüeriyle görüşmelen:.i ıstemişti. Bu »rada ABD Senatosu Bankacılık Komisyonu Baskanı William Proxmire, Ford yönetimini ve ösellikle Maliye Bakanı Wıllianı Simon'u bu büyük »kandalı örtbas etmekle suçlanuş ve Lockheed'in yabancı ülkelerde kimlere ne kadar rüşvet dağıttıgırun kesinlikle açıklanması yolun daki istemini tekrarlamıştır, Maliye Bakaru Simonun, dağıtılan rüşvetin bir dölsümünvin yapılması için Lockheed'i baskı altında tutamıyacağını söylemeginden sonra basın mensuplanyla konujan Proxmire, şirketin rüşvet verdiŞİ yabancı devlet adamları ile siyasl partüerin adlannın açıklanmasında ısrar ettiğini ve Lockheed'in bankalara olan borcunvm ödenmesi için de kesin bir ödeme çizelgesi saptanmasına çalışacajını söylenüştir. Öte yandan Lockheed'in 1973 ve 1974 yıllannda, yabancı bir devlet adamma 8.7 rculyon dolarlık «yasalara aykın» bir ödeme vaotıSı açıklanmıstır. AçıklamaJ Bankı müdürü Olaydan sonra Türkiye îş B«n kası Kurtuluş Subesl MüdürU Gürfcut Giriz. soypın oUyını şöyle snlatmıştır: «Saat 15.10 sıralannd» b»ntau dan içeri üç kişl rirdi. Birden silahlanm çektiler. Bankada kim seyi kıpırdatmayacak »ekilde hepimizi silâh tehdidinde Wtular. Kasadan naralan alarak kaçtılar. Soyguncular bankadan dışan çık tıktan sonra «iHh sesîeri duyduk. Sonradan öğrendik ki, bankadan dışan çıkhklannda dört kişi soygunculan durdurmak istemij, soyguncular onlar» ateş açmış. Ben hasta olduğum için dışan çıkamadım.» Beytnfta 1. kocuimusror. Bu &r*da Curohurbaşkam adına Genel Sek r««r tie bir üeni* yaveri, B M bakan Süleyman Demirel, Anayasa Mahkemesi B««k«nı Kâni Vama, ana muhalefet psrtısi Genel Başkanı Bülent Ecevit, Millet Meclisi BaşkanvekiU M«n duh Ekşi, Cumhuriyet Senatosu Ba$kanvekili Macit Zeren üe Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Ko muüuüan, Kordiplomatik, yabancı misyon şefleri. Dısişlerl B». kanlıgı mensuplan yerlerini »lmıstır. Hav» Kuvvetlerl tören bölümünden oluçan bir takım önde olmak üzere arkasından askeri bando, çelenkler ve Okt»r Cirit'üı ailesinin ilk sıralan olus^ turdugu konvoy. saat 11.15'te Bakanlıklar caddesi yoluyla Maltepe Camiine getirilen Oktar Cirit'in cenazesi bur»da hazırlsnan bir katatalka konulmustur. Buradaki dinl törenden sonra Cirit'in cenazesi bir başka top arabasvna konularak Etimes»rut Askeri Havaalanma getirilmiştir. Etimesgut Havaalanında askert bir uçaga yerleştirilen Oktar Cirit'in tabutu saat 13.45't© Istanbul'a jbnderilmiştir. Askeri ucaga. Cirit'in eşl. annesi, babası, k»Tde»leri ile çoK sayıda akrabası da binmiştir. îstanbul'da Ysşilköy Askeri Havaalanında ikinci bir tören düzenlenmiş ve Zincirlikuyu Mezar lığınd» topraga verilmistir. İdaıi yaıgı 1. yet ettiğini ve onun deneüminden kaçtığını söylemiş, «Gönl lüyor ki memleketimiıde siyaaal son.unl\ıluk işlememektedir. Henüz görevini ihmal eden yasama orgamnı, agır baskı altına alarak harekete geçirecek bir kamuoyu oluşmamıştır. Bu nedenle siyasal sorumluluğa daha fazla güvenmemek gerektiği or tadadır» şeklinde konuşmuştur. «îdarl yargı kararlarınm uygvılanması konulu sempozyumda büdiriler üzerinde konusan Siyasal Biîgiler Fakültesi Anayasa profesörlerinden Bahri Savcı, «İdari yargı kararlannm uygulanmasma yanaşmayanlar, ulusal egemenlik görüşünün mo dern anlamına ihanet etmiş olur lar» demiştir. îdari yargı k«rarlarımn uygulanması sorununun salt bir hukuk sorunu olmadığını ve bunun altında *i" yasal rejim emelinin yattıgını belirten Savcı, konuşmasmı «Öy le sürdürmüştür: «îdari yargı kararlarını uygu lamıvan memuru koruyan, ya da bi2zat bu karan uygulamayan bakan veya hükümeti parîamentonun düşürmesi gerekir. ÇÜnkü idari yargı kararlannm uygulanması zorunu, Parlamentonun da omuzlan üzerindedir. En sonunda, kamuoyunun uygulayacağı bir demokratik müeyyide vardır: Bu idari yargı kararlarını uygulamayan ve uygulatmayan hükümet gibi, parlamento gtbi (yani parlamento içindeki bir grup gibi) bütün kuruluşlan, bizz&t kamuoyunun demokratik yollarla tasfiye etmesidîr. Bu gibi ürtddarlara bir demokraside ulusunda tahammül etmemesl veci besi vardır. Böyle iktidariara bir demokraside, bizzat ulusun lkinci bir «riza» vermetnest yüküm lülüğü vardır. Ulusun bu yüküm lülüğü algıladığı Ulkelerde İdari yargı kararlannm uygulsnmama sı sonmu, ağırlıgını yltirir, vahim olmaktan çıkar.» Bursa Barosunun düzenledigl sempozyuma Anayasa Mahkeme si Başkanı, Askeri Yargıtay Baş kanı, Başbakan, CHP Genel Baş kanı ve eski TRT Genel Müdürü Nevaat Yalçmtas birer başan telgrafı göndermişlerdir. TRT eski düdürlerinöen. İsmaü Cem' e izledigi sempozyum» <&& B«mard Dünyayı (BafUrstı 4. Pilmde basrolleri son kerte »evimli yüzlü, yedi yasında bir oğlan çocuğuyla paylasmıştır. Kısa sürede büyük üne erişen Jackie Coogan'la. Charlie, oyuncu aileden gelen bu vumurcaga Los Angeles'de bir müzikholde rastlamış, yeteneklerini hemen görrnüştür. O sırada dört yaslarında olan Coogan'a, 1919'da cevirdigi «Bir Günün Beylifti» (A Day's Pleasure) filmindeki *1 çocuk. rolünd«n birini 0Tn*ömştır. «Yumurcak» tilml boyunca, çocugun taslarla kırdığı pencerel»ri onaran Charlie. Londra'da eeçen yoksul çocukluk gunlerinin birçok bölUmünü sen»ryoya yerleştirmiştir. Gerçekçi bölümlerle, rüya. sahnelerini içiçe kaps»yan degişik bir denemeydl bu. First National firması yetkilileri ilk özel gösterimde seyrettüüeri zaman hiç begenmemişlerdi. Hat ta bu ydzden Charlie ile aralaruıda önemli bir para tartısması çıkmıçtu. Charlie, kafasina koyar, ftlmlerini alıp Avrupa'ya (rtdecek, orada kendi smi tanıtacak ve yanıldıklarını gösterecektir. O yılın mayısında (1921) Charlie, annesini ABD'ye aldırmak için özel yaamanı Tom Harrington'u İngiltere'ye Röndv~rdi. Bayan Hannah Hill. Sanu Monija' ya yerleçtirildt. Sonra da ker'jsi bir vapura atlayıp, plansnı u?gulamak üzere Avrupa'nm yolu"" tllttU. Doğuma gîden ebe, îkiz çocuk doğurdu İZMİT îanit'e baglı Bahçecik bucağında Saadet Erdoğan adındaki bir ebe, do|um yaptvrmak ıçın bir hastasına gittiği sırada kendist iki» çocuk dünyaya getirmiştir. Dogumu yaklaştığı halde görevine devam eden Belediye ebesi 1 4 Salı günü başlayan Kıbnii» İlgili toplumlararası görüşmelerin bugün biteceği açıklanırken, Kafka'nın Satosunu andıran ünlü Hoîburg Sarayı salon ve ko ridorlannda koşuşan gaıeteciler bilmece, bulmaca yöntemleri ile «dunımu» anl&maya çalışmaktadırlar. Görüsmeleri «Denetleyen» Wald heim'i. ya da Denktaş ile Klerides'i gizli toplantılardan sonra aynalı vals salonunda sıkıştırmayı başaran basın temsilcileri top ladıklan «Bilgileri» birleştirmeye, ya da bir tngiliz gazetecisinin dediği gibi «Pıızzle» veya «Semantik»le oynama çabasındadırlar. «Denkt&ş şunu söyledigine gö re, Klerides'in bu eümlesine eklersek Waldheim'in verdiŞi bilgilerden de şu «onuç çıkabilir» diye spekülâsyon, tahminler denizinde yüzen meslekdaşlar için Raul Denktaş da bize «Doğrusu sizin işiniz de çok zor» demiştir. Danktıj'ın dtntKl Bu arada Rauf Denktaş, Atina Televizyonuna bir demeç vererek Karamanlis yönetimirun Kıbrıs sorununa bir çözüm getirümesine ilişkin çabalara yardımcı olabilecegini söylemiştir. Denktaş demecinde ö«eUe soyle konuşmuştur: «Atina'nın Kıbrıs sonımınu çözümleme çabalarında bize yardım cı olabüeceği hususunda ciddl bir inancım vardır. Başbakan Karamanlis il« Averof. 1959 yıbnda ikı toplulufa dayalı bir çözümü kabul etmek cesaretini göstermişler. Türkiye ile müzakerelere oturarak, sorunj çok kı sa bir süre içerisinde çözümlemişlerdi. Ancak onlann vardığı çözüm, daha sonra Başpiskopos Makarios ile aiılaşan öteki Yunan hukümetleri tarafından bozulmuştu. Eminirn ki şimdi Atina'da iktidarda bulunan eski ekip, kısa. kürede bir çörüJne varm»mıt iyiniyetle yardımcı olabilir.» tg« mantvratan Anadolu Ajansının Atina'dan büdirdiğine göre, Yunan gazeteleri, Türk deniz ve hava kuv vetlerinin : , şubatta Dogu Ege' de yapacağı ortak manevralarla ilgili çeşitli iddialarda bulunmak Wdır. Yunan basını, «Türk gazetele rinin tehditlerinin> ışıgında bu manevralan, Türkiye'nin, îge konusundaki görüşlerini Yuna nistan'a kabul ettirmek ve Yu nanistan'daki Amerikan üslerinin geleceğine ilişkin ABD Yunan görüşlerini etkilemek için kullamldığı bir baskı aracı olarak nitelemektedir. Yunsnistan'daki Amerikan üslerinin geleceğine ilişkin ABD Yunan görüşmelerinin üçüncü dönemi sona ermiş ve taraflar şimdiye kadar yapılan vermiçtir. APli Toksarı konuşmasında CHP'nin Hıristiyanlara verdiji dlnî özgürlüğünü Müslümanlara tanımadığını, Kur'an okuyanlan hapishanıelerde çürüttütünü iddia etnıis «CHP, Rus Anayasasmdaki din düşmanhgı maddesini Türkiye'de tatbik et> miştir. CHP iomünizme tarla hazırlamış, bu tohumun ekilme, sine ve yesermesine yardımcı oU muştur» demlçtir. (Bastarah 1. aayfada) CHP Grup Başkanveküt Hayrettin Uysal sataşma oldugu ge d Dünya Savaşına kadar «ürda. rikçesiyle söz almış, bu arada «Marksist Edebiyatvın vakıldıtıCHP'lilar ile APIiler arasında nı seyreden S bin Münihli öprensert tartısmalar çıkmıştır, Tar atj« .i O M U M I S >«rio dİTordu: tışmalarm yatışmasmdan sonra «Alman dfitmani kltaplan yakan konuşan Uysal. CHP'nin komü bu ates, kalplerinizde 4e vataa nizmi hiç bir zaman benimsemetntaftnrson.» digini ve yeşennesine zemin hazırlamadıtını belirtmiş «EJer Kitaphklardan toplamlarak yaböyle olsaydı söz ettigi tarlalar kılan ve sonradan bulundumbaı» da bunun gibi bitkiler yetismes m yasakUnan Mtaplar araamda di» şeklinde konuşmuştur. Thomas ve Heinrich Maoh. LiUysal'ın bu söcleri üzerin» AP on Fenchtwanser, Jakop W»»1:1er tepki göstermislerdir. AP sermann, Sfarfan Zweig, Erich Grup Baakanvekili Oğuz Aygün, Maria R«marqae. Walter BatheBasİcan Hnncıoglu'nun «Başkan nau. Albert Einstein, Attred lık dirayetmi kuUanamadıimı» Kerr ve Hog« Proasae gtbi unlö öne sürerek Uysal'ın Toksan'yı Alman edeblyatçı, Oloıof ve b)lbitkiye benıetmesini kınamıştır. ginlertain yaprtlan vsrdı. Taba». Diyanet İşleri Baskanlıgı büt cı yazar ve Mlslnlfrden yapıtlaçesi Üzerine MSP Grubu adına n yakalanlar »rasmda ise rfönlar konuşan ömer LUtfi Zararsız, bolunuyordu: Jack London, Vp> Türkiye'de devletin dine müda ton Sınclllr, Helen Keller. M»rhalesinin önlenmediğini ilerl garct Sancer, H.G. WeUs, Freud. sürerek, «Artık kimseye inanç Glde, Zola, Ptoust. 1935 yılı «ove ibadetinden ötürü zulmedil b»tında Adolf Hitlerin Atanan. memelidir. Devlete silah çeken ya'da yaaak eUigl UUpUrdan lerle, tesbih çekenlere aym mua meydana fettrllen Wr Amerikan mele yapılmarnaUdır» demiştir. Utaplığı Brooklvn'deki Jewish Bos bulunan imam kadrolannın doldurulmasını ve Cumhur Onter'de profesör Einstein tabaşkaru tarafından veto edilen ratiiMİan acıldı. Açış konosmayasanuı bir an önce yeniden ele sında Einstein ba Mtaplardan alınmasun isteyen Zararsız, tele çoğvnun Almanva'da vasaklanvizyon ve radyoda din yaymları ma»ınd»ld «btrieik nedenln onna geniş ölçüde yer verilmesi Isrdaki insancıl nitelik> otduğunu «Netret ve düsmanhk öırrigerektigini savunmuştur. ne kuruUn her toplnmun çötc. DP adına konuşan Hilmi Türk meslnin kaçınilmazlıtmı çünkü men ise. Türkiye'de «şeriat»ın insan ruhundaki olnmsut rtkileyanlış anlasıldığını iddia etmiş, rln bir kere oluşup (iiçlendikten «Yüzde 99'u müslüman olan bir sonra Ister lnteme» sünlök ya> ülkede şeriat hükümleri öğretil şamd» da patlak verecefini» bemelidir. Nasıl üniversitelerde lirtti. Hltler, Nazi rejimtnln 5Roma hukuku oktınuyorsa, şeriat zöiHİe 8xsnr düşüncerl vok ethükümleri de okullarda okutul mek »macını tasıyan kiUp döymalıdır» demiştir. Diyanet İşleri manhğını ötretmen Iken akll Başkanı LütfU Doğan'a sert bir dengesizlifinden Stürü Isinden dille çatan Türkmen, daha son atalan Nazl Komandmu Bernra şunları soylemiştir: hart RnKt'u Eüitim Bakanı yaps«Diyanet İşleri yalan va iftira rak eğitim karumlarını da bu ile ufcraşıyor, sahte raporlar dü bakanın ellyle yiirftttâ. zenüyor, adam atlatıyor. Başına sank sararak sosyete toplantılaKomando Bakan «Millî devlet* nnda ve kokteyillerde görünen ideolojisine aykın özgür düşünbaşkan ne zaman değişürüecek ce, aanat ve bilimi açıklıyan kitir? Bu adamın kararnamesi 7 taplann Nazi rejimlnin ilketeriaydan beri Demirel'in masasm ne aykın ahlâk ve »ile deferleda bekliyor. TRT kararnamesine rinl yıkmaya yönelik olduğn geağırlığını koyarak çıkartan De rekçeaiyle, bütün oku] kiUplıkmirel, Diyanet İşlerinin ifletiyle l»rınd»n toplatılmasını safladı. oynayan bu adamın kararname Kiiltür yasamına deli tömleffi si konusunda neden Comhurbaç giydirilen Almanya'da Niıi idekanıru ikna etmiyor.» olojisi ile kosullatultnlan çocaklar» delikanlı Taalanna eelditleVakıflar bıHq«i rinde Uradour, Varsova Gettosu ve AuschwHı'de o inanılmaE Eiroteln, Millet Mecüsinde Vakıflar Ge vah»e( yapbrüabildl. nel Müdürlüğü Bütçesinin görü Jewlsb Onter'de vaptıtı konosşülmesi sırasında ise CHP Gru mada hakb çıknustı. bu adına konuşan Çonım MilletOsgür dnşönce ve onnn en etvekili Etem Eken MSP Genel Başkanı Necmettin Erbakan'm kili açtklama aracı olan kitap kızkardeşinin eşi olan Osman Ça d&şmanı niıtlerin yıkılınaamdan taklı'nın Vakıflar Genel Mü otos yıl «onrm Türkiyede Millldürlüğüne getirilmesinden son retçt Cephe adı altında olusan ra bu kuruluşun MSP'lilerin siyasal Iktidarın yönetimlnde 12 karargahı haline dönüştügünü ve Mart fafteml lle en yüksek düzeyasalara uyulmayarak yolsıozluk ye ulasan kitap düşmanlığı yeniden kemllni söatermete baslalar yapıldığım öne sürmüştür. Genel Müdür Catakh'nın istanbul'da Nakşibendi tarikatınm şey hi olduğunu da öne süren Etem Eken, Vakıflar Genel Müdürlügünün gayesindeıı saptırüdıfemı, öğrenci yurdu müdürlüklerine MSP <Ba«tarafı 1. sarfada) yanlısı kişiler getirildiğini ve devlet bütçesinden ayrılan ödenek lâstiklerine de yüzde 15 zam almıştır. Good Year ile Pirellilerle alınan tarikat kitaplannın bu yurtlarda kalan öğrencilere nin ise, Fiyat Kontrol Komitesidağıtıldığînı söylemiştir. ne başvurmadığmdan mamulleri Eleştirileri cevaplandıran Dev ne zam yapmadığı bellrtilmiştir. let Bakanı Hasan Aksay, «Layikli Ancak her iki lâstik fabrikasının da, Uniroyal'ın aldığı zamdan ği din işleri ile devlet işleri diye ayn ayn tarif etmek yanlıştır.» sonra hemen Fiyat Kontrol Kodîmiştir. Layikliği tanımlayan bir mitesine başvurduklan belirtil tasarının gerekli oldugunu söyle mektedir. Bu iki fabrikanm yet yen bakan. Avasofya'mn ib«rtet« kilileri, kendi mrnnltnindt <le iki hafta için aynt artışın olabile KİTAP YAKMA mısttr. ÜUtenln Vültur olaştaran lstanbul'un Caialo|lu semtinde Üniversite ve Adltye Sarayı yakınmda halka dönült ferçekçi yazarların yapitlann» satan Öncü KlUbevi yaküdı. Binlerce kitap kiil durumuna Ketirildi. Bu yanfindan tasa bir süre önce de MiUi Etltim Bakanı 16 EUm 1875 Urihinde yayınladığı bir cenel«e Ue lnganlıiuı kültur re dusftnce ötcürlüjünü olusturan ünlft Türk ve yabancı Ta»rUrdan Mllllyetcl Cepne ideolojisine ter» d«»enlerin yapıtlannı okol T* «mt Wtapbklanndan «E|1tlm malsenieleri börosunda yokedilmek Iteere toplattlmasını emrlndekl bnrokratlardan Istemekteydl. Bakan* g&re bu yapıtUr «Millt etittme, »blâka, aUe ve toplum deferlerine aykındır». Genelsede aynca amaçian «Knruln düM«l yüonak» olan yftntemt bell) yararlarm yapttlarnun Tftrk çocaklatm» ofcn talnmnasi icta jörevUler nj«nl maktadır. Böyleoe Nisüerin knl ytt kadar once nytnladddan ki Up kıymumn bir Örneği milliyet çl cephe yönetiminde 197S Ttirk) yealnde aanneye konmalc W*a mektedir. Bakanın geneicett 1S* rine förevlilerce toplanaa Wta| Urda yer alan yapıtlar 11e Nii lerin yukanda açıkladığunı» U tecinde sapUnanlar arasmd» benıerllk Uetnçtir. ölçüler I«e tıp* tıp , Franco'nun s&ğlı|uda Upanj kiupçı vitrlnlerinl snsleyen I taplar bUe MiUî Eğitim Bakaı nin çenelgesi üzerine yasaklan kitaplar arasında bulunmaktad Mark» ve Sartre'm yapıtlan bi. Ülkemizdeld yönetimln yflı tâğü kitap düşmanlığını aad Millî Eğitim Bakanlıiınuı «w gesiyle başlayan toplamalar suurlı jönnek kuşkusuz ki j lış olur. yürürluktekl Sıkıyi tim Yasasının kiUp toplama nosonda hiçbir ölçü «aptamı yönetlme Unıdığı sınırsı» klnin 12 Mart dönemlnde ı kullmnıltiiRi herktscc btltnr tedlr. Sıkıvönetütı rejiml t sinde zsman zaman duvnı yasak Ritaplar listesindekl y lar yalnn kitaplıklardan kisllenn evlrrindeki raflarda le toplatılmış. korlrnya kaj lar bo kitaplsn yalonak denize atmak biçlmlerinde etmlşlerdlr. KIUp bo u'jrn da nvuştttruen madde vera fflW (tuç araeı olarak b«sın TRT'de vayınlanan duynr kamnoynna blldlrtlmiştlr. RÜn de adll uygulamada A Hnl'nln Adalet Baksnı Ro hanrlatarak vürurHiH kc 1934 İtalyan ceza yasısındaı ceza yasaüina 193«'larda ak H2. madıtpde vazıtı »uçu o da£u Iddlasivla vargılama mnın Anavısava ters dflşe lıj Torumo sonucu ftztrur ceyt apıklav»n kitsp topb •arecelmektedir. Dün fa«rf«tler tsrafındar dıjtı belll olan Onctt Klı de rfirkiye Yazarlar Seti nin bssiatttti vasat eyleı lerlmlzin altında imzasıı lundntn aluslsrarası tnv tan antl&smalaruıa ve A nunn demokratik tlkele kın olarak filke çapınd; dışı yollarla eidfrek yoj rılan kitap kivımına kar bir proteato nlteüğlndet Türk YatarUn, h»kl«r yazarUnna sahip çıktij dirde Mtap ve Azgnr düşmanianmn lasa bir t de ortadan sillneceklerb »e ktıslra dnymamalıdır< Biı lastik fabrikası
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle