Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ı ne IOPK ı ımes; • msır aa yenı Dir zengın sınır aogau |9 MmeriKö ud suu KAHİRE The New York Times gazetesinin büdirdiğine göre, son iki yü içinde Mısır'da yenı bir zengın smıf ortaya çıkmıştır. Devlete ait küçük bir fabrikada yönetici olan bir Mısırlının, aylık kirası 38 dolar olan apartman katını yabancüar 1.150 dolara kiralaması ve ithal maiı giysilerle donatılmış bir butık açması da, bu yöndeki gelişmeye gösterilebilecek tipik bir örnektir. Mısır basınmda, hatta Ulusal Meclis'tekı bazı tartışmalarda bu yeni zengınler smıfı içın «yağlı kedıler», «yani paşalar> gibi deyimler kullanılmaktadır. Hatta bir yazar bunları «kıtır kıtır kesmek gerekir> demiştir. The New York Tımes gazetesinin Kahire muhabirinin belirttiğine göre, Mısır'da bu yeni sınıf, Devlet Eaşkanı Enver Sedat'ın yabancı kapitalistlerin ülkede geniş yatırım yapmalarını sağlamak için izlemeye başladığı yeni liberal ekonomik politikanm bir yan ürünüdür. Ancak, rejim bu yenı ekonomik politikanm yaratabileceği olumsuz etkileri giderebilmek için bir hazırlık yapmamışt:r. Gazete, çeşitli MLSır gazetelerinin yayınlanna ve siyaset adamlannın sözlerine dayanarak, halen bu ülkede 500 'den çok milyonerin bulunduğunu öne sürmektedir. Kahire'dekı genış zenginler topluluğu, büyuk emlâk sahipleri ve spekülatörlerden oluşmaktadır. Bu topluluğun önemli bir bölümü ise Mısırlı defil, dığer petrol üreticisi zengin ülkelerden gelen Araplardır. Inşaata elverişü bir arsası ya da bir evi, apartmanı bulunan her Mısırlı, bir zengin adayıdır. Ömeğin 1973 yüında metrekaresi 50 dolara satılan bir arsa, bu günlerde metrekaresi 1.000 dolara alıcı bulabilmektedir. Ellerinde çok miktarda dövia bulunanlar ıse bununla ithalât yapmakta ve büyük kârlar elde etmektedirler. İki yü önce çıkanlan bır yasa, herhangi bir kışinin dış ülkelerden, dövizi nereden bulduğunu kanıtlamasına gerek olmadan 12.000 dolara kadar mal getirebileceğini öngörmektedır. The Xew York Times, «özel dış ticaret yoluyla zengin olmanın» Mısır'daki uygulamasını anlatırken, yukarda ömek verilen 45 yaşmdaki fabrika müdürünün zenginleşme sürecini ayrıntıh biçimde sergilemektedir. Soz konusu kişi, ilk atılımını, Uç yıl kadar önce Israü savaşının ardından yapmısür. haline getıren 5 0 0 bin kişi var nin Doğu Yakasmda otel hırsızlığı yaparun yılUk geün ıse 100 bin dolar dolaylanndadır. Cepten para cuzdanı aşıran basit hırsızlarla, dükkânlardan eşya çalanlann yılda en az 15 bin dolar ile 20 bin dolar arasında para kazandıklan belirtilmiştır. Suç işleyenlerin 19Î5 yılında ABD hükümetine toplam 97 mılyar dolara (yaklaşık olarak 1,5 tirilyon» mal olduklan belirtilmektedir. Oysa bu rakkam 1970 yılında 51 milyar dolar ve 1974 yılında 89 milyar dolar olarak saptanmıştır. 1975 yılındaki 97 milyar doların 65 milyarı suç işleyenlerin bu yolla sağladıkları yasa dışı kazançtır. Bir Ekonomı Enstitüsünün araştırmasına göre örgütlenmiş suç çeteleri ABD'nin büyük firmalan olan General Motors, Exxon ve Sear şirketle ısıenıcyı I MISIR BASININDA. HATTA ULUSAL MECLİTEKi BAZI TARTIŞMALARDA BU YENi ZENGıN SINIFTAN «YAĞLI KEDiliR», •YENİ PAJALAR. DiYE SÖZ EDiLiYOR. YENİ ZENGıNLER TOPLULUĞU, BÜYÜK EMLÂK SAHiPLERi VE SPAKÜLÂTÖRLERDEN LiRTiLiYOR. OLUS.U E YOR, SAYILARININ İSE 500'Ü AJTIĞI B MISIR DEVIET BAS.KAMI ENVER SEDAT THE NEW YORK TiMES GAZETESİNE GORE BAS.KAM SEDAT, BÂTILI ZENGİN İ5ADAMIARIHIN MISIR'DA GENİŞ YATIRIMUR YAPABiLMELERiHİ SA6UMAK AMACIYIA BİR LiBERAL EKONOMİ POliTiKA İZLEMEYE BAJLADI. "MISIR'DAKi YENi ZENGİN SINIF, SEDAT'IN LiBERAL EKONOMi POLiTıKASININ YAN ÜRÜNÜ olağan, gündelik bir olay niteliği kazanmıştır. The New York Times'in incelemesine gore geleceğın «yağh kedilerinden> bir bölümü de Mısır bürokrasınm «Labirentleri» içinde güçlük çeken yabancı işadamlannın danışmanlığı, kılavuzluğunu yapan kişilerden oluşmaktadır. Mısır'da, bu yeni zenginlerin en belirgin simgesi de Mercedes marka otomobildir. Bazı ailelerde ise, aile reisinin Mercedes'i dışında karısı ve çocuklan için de spor Amerikan otomobili alınmaktadır. Iktisatçılar, Mısır'a her ay özel kullanım için 4 bin otomobilin ıthal edildiğini belirtmektedırler. Bir Avrupa otomobilmin getırdiği harcama da ayda 60 dolardan a* olmamaktadır; bu 60 dolar da, üniversiteden yeni mezun bir gencin ilk ise başladığında aldığı Ucrettıı. (Dıs Haberler Servisl) \VASHİNGTON Amerika Birleşik Devletler: nde suç ışlemeyi meslek naline getinp, bu yoldan geçmıim sağlayan 500 öın kışinin bulunduğu bildinlmektedir Amerikan güvenlık yetkilıleri tarafından bu konuda yapıian açıklamada ülkede suç ışleme cranının hızla arttığı ve kentlerde yaşayan her üç kısiden ikısmin kumar oynadığı belirtilmiştır. ABD Devlet Araştırma Bürosu Başkanı Kelley, .Amerıka'da bır çok kişi suç işlemeyı meslek olarak kabul etmekte ve tanı gün çalışarak geçimlerinı bu yolla sağlamaktadır. Suç ışleyerek geçinmeyı kabul edenler bu yolla üstelik epeyce kâr sağlamaktadırlar» demiştir. U.S. News and Wor!d Report dergisinin bildirdiğine gore, resmi istatistikler ve suç işleyenler üzerinde yapılan son araştırmalar Kelley'in kanısını doğrulamaktadır. US News'daki yaa şöyle devam ediyor: «Günümüzde soyguncu ve hırsız gibi adi suçlular bile geçinebıleceklerinden daha fazla para kazanmaktadırlar. Yasa dışı kumar oynayan ve oynatanlar, uyuşturucu madde satanlar ve büyük soygun yapanlar bu yolla epeyce kazanç sağlamaktadırlar. Suç işleme çetelerinin liderlerinm ıse büyük servet sahibi olduklan belirtilmektedir. Suç işleyerek hayatlannı kazananlann yılda 15 bin dolar ile (yaklaşık olarak 225 bin Türk Lirası) 165 bin dolar (2.5 milyon Türk Lirası) arasmda gelirleri olduklan saptanmıştır. Bütün bu gelirler hükümete bildirilmediği için her türlü vergiden muaftır. Yılda vergisiz 25 bin dolarlık bir gelir, 36 bin dolarlık vergilendirilmiş gelire eşdeğerdir. Suç işleyerek geçimlerini saglayanlar için en büyük rLsk yakalanıp hapis ya da para cezasma çarptırümaktır. Resmi kaynaklann bildirdiğine göre, ABD'de suç ışleyen her beş kişiden ancak biri yakalanmaktadır. Örneğin, hırsızlık yapanlardan °/ol9'u ve motorlu araç çalanlardan ancak ool5'i yakalanmaktadır. ABD'de suç işleyerek para kazananlarla llgili bir kitap yayınlanmıştır. Suç îşleyerek Kazanılan Paralar> adlı kitabın yazan Thomas Plate Miaml yoluyla uyuşturucu madde getiren bir kişinm plda 165 bin dolar net kazanç sağladığım açıklamıştır. Aynı kitaba göre New York suç çetesinin her üyesi yılda 125 bin dolar kazanmaktadır, ABD' Resmi kaynaklara göre, ABD'de suç işleyen her beş kişiden ancak biri yakalanıyor rinin kazançlanndan daha fazla gelir geüren büyük işler yapmaktadırlar. Yetkililerin «örgütlü suç çetesi lideri> diye tammladıkları Meyer Lansky kumar. yanş, uyuşturucu madde işınden 300 milyon dolarlık bir imparatorluk kurmuştur. Işlediği suçlara karşılık sadece üç ay 16 gün hapıste yatan Lansky, şimdi serbest olarak dolaşmaktadır. Yakalanıp cezaya çarptınlma olasılığı en çok yarım gün çalışan hırsızlar için vardır. Profesyonel olarak suç işleyenleri yasalara karşı gelirken daha emin yollan seçmektedirler. Bu nedenle yetkililerin belirttiğine göre, profesyonel olarak suç işleyenlerin ancak on2'sinin tutuklanıp hapıs yatmalan söz konusudur.» (Dış Haberler Servisi) • AYLIĞI 4 0 0 DOIAR OLAN ORÎA DÖZEYDEKİ BİR DEVLET GOREVLiSiNiN BiR GE' CEDE 2 BiN DOLAR HARCAYARAK HAVYARLI, ŞAMPANYALI BiR PARTi VERMESi MISIR'DA DA ARTIK OUGAN SAYILIYOR. BM'DE OYLAR GEÇİM ZORLUĞU NEDENİYLE SATILMIŞ VEW TORK Son günlerde oesitll rüşvet olaylannın ardarda ortaya çıkması, başka bir tür rüşvetin de yeniden söz konusu olmasına yol açmıştır. Bu ilgınç rüşvet olayı, bir süre önce çeşitli diplomatlar tarafından açıklanmış olan, Büieşmiş Milletler Genel Kurulunda para karşıhğı oyların satılmasıdır. Birleşmis Milletler'dekl bu değişik ticaretin kahramanlarınm ise bazı yoksul Oçüncü Dünya ülkelerinın öelegasyonları ile zengin petrol üreticileri oldugu söylenmektedır. Yine söylendiğıne göre. önemli konudaki bır oylamada bir oyun fiyatı 68 bin dolara ulaşırken, daha önemsiz oylamalarda fiyatlar 500 ile 4 bin dolar arasında değışmektedir. Kanada'da yayımlanan Toronto Star gazetesinin New York muhabirinin yorumuna göre. yoksul ülkelenn delegasyonlannın bu tür bır ticarete gırişmelerinin nedeni, heyet olarak bu pahalı Amerikan kentınde geçün zorluğu çekmeleri. Gazete bu yargısınm kanıtı olarak da, BM'de görev yapan ve adı belirtılmeyen bir diplomatın sözlerini aktarmaktadır: «Bırleşmiş Milletler üyeleri arasında bagımsızlıklarını yeni kazanmış ve nüfuslan 500.100 hatta 60 bin kişıyi geçmeyen devletler var. Tümü de, burada bir delegasyon bulundurmalannın önemli oldugu kanısındalar. Ancak petrol kuyuları olmayanlarm çoğu da kıralarını zar zor ödüyorlar. . «Bu nedenle, oyların yönü devletin temel çıkarlanna pek fazla ters düşmedıkçe, hükümetler de temsılcilertnin bu tutumlanna göz yumuyorlar.» Toronto Star'ın muhabirine göre. bir keresinde de, bır küçük ulkenin Başbakanı böyle bir anlaşmaya gırmiş, uıun tartısmalardan sonra ülkesmin delegasyonunu lstediği biçimde oy kullanmaya ikna etmiş, ancak oylamadan sonra anlastıgı para kendisıne ödenmemış. Bu arada. olaydan bügısi olan bütün diplomatlsnn ABD ile Sovyetlerm kesinlikle böyle bir ticarete girmediklerini söyledikleri de bildiriliyor. Ancak, Toronto Star'ın muhabiri, bu konuda görüşme yaptığı bütün diplomatlann işin önemli bir yönU üzennde fikir birliği içinde olduklaruıı belirtiyor: Oy satın alma yoluyla herhangi bir zengin devleün, bir karan istediği yönde değiştirmesi olanaksızdır ve oylar, genellikle çoğunlukları güçlendirmek amacıyla satın alın maktadır. Bu arada, bazı diplomatlann bu ticaretin çok olağan ve günlük bir iş oldugu, bır ahlâk sorunu yapılmaması gerektiği görüşünde olduklan belirtiliyor. " (Dış Haberler Serrisi) 'Angola'da Batı yanlısı örgütler terkettikleri kentleri yakıp yıkıyorlar,, • ANGOLA'DAKi iÇ SAVAS.I YERiNDE İZLEYEN NEWSWEEK MUHABiRi, ÜLKEDEKi YAJAM KOŞULLARININ ÇOK GÜÇ OLDUGUNU. BATI YANLISI ÖRGİİTLERıN SAVAŞI KAYBETTiKLERi KENTLERDEN ÇEKiURKEN, BU BÖLGELERDEKi MPLA YANLISI SiViL İNSANLARI DA ESiR ALARAK BERABERLERiNDE GÖTÜRDÜKLERiNi BELiRTiYOR. Angola'daki savaşı yerinde izleyen Newsweek muhabiri Loren Jenkins gozlemlerini şöyle anlatıyor: «Angola iç savaşının modern bir düzeyde olduğunu anlamak ıçın çok gezmeniz gerekmez. 1976 yümın Angola'sı 1960 yıllarınm Kongosundan çok farklı. Yüksek savanjarın arasında uzanan karayolu ve eşeklerin bulunduğu koruluklar cepheye gitmek üzere yola çıkan askeri araçlarla dolu. Sovyet yapımı T54 tıpi tanklar yollarda uzun konvoylar oluşturmakta. Bu konvoylarda köprü yapımma yardımcı olacak malzemelerde görülüyor. Küba askeri müfrezeleri klasik anlamda pusu kurmanın tam tersi olarak yol kenalarma dizilmiş duruyorlar. Portekiz dilini bflenler için İspanyolcam bana epeyce yararlı oluyor. Salinas kentindeki Queve Irmağının yakınına varınca hem karada hem de suda ılerliyen araçların yapım amacını ıyice anlıyabiliyorsunuz. Bu Queve Irmağı yakın bir zamana kadar Güney Afrikalı askerlerin en önemli savunma hattı idi. Güney Afrikalı askerler geri çekilmek zorunda kaluıca yollan ve Irmak Uzerindeki köprüyü uçurup gitmişler. Kübalı askerler askeri malzemeleruı Irmağın karşı tarafına tasınmasına yardım edecek bir köprüyü hemen yapmışlar. Ana yoldan aynlıp Atlantik kıyılanna ya da Neve Redondo'ya yöneunce yine bir köprü yıkıntısıyla kanşılastırn. Ailesini mütevazi bir eve tasıdıktan sonra, ayda 38 dolara oturduğu evi, bır yabancı diplomata 400 dolara klralamış, böylece ayda 362 dolarlık bir kân garanti etmiştır. Bir yıl sonra ise kirayı iki katına çıkarmayı başarmış, son olarak da zengin bir Arapla ayda 1.150 dolara anlasmıştır. Bu yöntemi sayesinde Kahire'nin önemli merkezlerinden Zamalek'te garajlı bir ev almıs ve yakın zamana kadar hıç bir ticaret deneyimi bulunmayan kansına. tek giysinin bazen 500 dolara satıldığı bir butık açmıştır. Butiğin müşterileri de çoğunlukla, Mısır'a gezmeye gelen zengin Araplardır. The New York Times, bu kişinin şimdi de Nil layıstndaki dev apartmanlardan birinl satın almaya hazırlandığını yazmaktadır. Mısır'da, yabancılara çok yüksek fiyatlarla kiralanmış evlerin sayısının 30 bin kadar olduğu da belirtilmektedir. Mısır'da zenginlerın luzl* çogalma»ınm yol açan etkenlerden birinin de büyük toprak »ahiplerinin ve yeni mağazalarm devlete hiç vergi ödememeleri oldugu Amerikalı gazeted Henry Tanner tarafından belirtılmektedir. Yukardaki fabrika müdürünün ise Devlete verdiği tek vergi, ayda 600 dolar olan müdürîük maaşının küçük bir bölümüdür. The New York Times, bu kisinin «Sedat iktidan türü» bir «yaglı kedi» oldugu kadar, «Nasır iktidan türü» bir yüksek bürokrat olduğunu söylemekte ve bunun dayanağı olarak birçok Mısırlı zenginin bugünkü pozisyonlannı Nasır döneminde elde etmeye başladıklannı, yüksek devlet görevlerine o dönemde getirilmiş olduklarını göstermektedır. Gazeteye göre, bu kişüer, Sedat'ın liberalleşme döneminde ortaya çıkan fırsatlardan yararlanma olanagım, daha önceden gerekli hazırhklan tamamlamış olmalanyla sağlamışlardır. Ülkedeki büyük çapta vergi kaçakçılığı, kimilerine göre Nasır döneminde çıkarılmış olan ve yılda 25 bin dolan aşan gelirlenn yuzde 95 oranmda vergüenmesmi öngören yasadan gelmektedir. Bu yasa yüzünden kims» gelir beyanında bulunmamaktadır. Mısırlı yetkililer, gerçekçi olmadıgı öne sürülen ve zenginlerin gelirlerini gizlemelerine yol açan bu yasanın değişürilmesi için çalışmalar yapıldığmı bir süre önce açıklatmşlardır. Mısır'daki bu yeni zenginler smıfı, büyük çaptaki lüks tüketimiyle de dikkati çekmektedir. Ömeğin, aylığı 400 dolar olan, orta düzeydekl bir devlet görevlisinin, 2 bin dolar harcayarak hsvyarlı şampanyah bir partl vermesi Mısır'da "NİXON ÇİN'E GİTMEKLE FORD'A İHANET EDİYOR,, PolitiV göziemciitr, Nixon'un Pekin'i liyaretinin ford'u güç dunımda bırakıcaği ve bikanltk seçimlerindekl rakibi Ronald Reagan'ın •km«ğiM Y«9 süreceğl göfü}uiKtel»r. itichard Mıon'ın Çln rijartti Amerika'nıtı llbersl çevrelerinde sert tepküere >ol açmıştır. «tnternatlonal Herald Trlbune» gaıetesl razarlarından Jos«ph Kraft, Niıon'ın Çin'e gltmekle Baskan Ford'u çok güç dunımda bırakacağuu vr Watergate skandalında kendislnl affetmis olan Ford a ihanet ettiflni Ueri sürmektedir. Yazı şöyle devam ediyor: Nucon'm Çin gezisl Ford'a zarar Termekten ve Amerikan halkını kızdırmaktan başka bir ise yaramayacaktır. Dış politika açısından gezi hıç bir değişikliğe yol açmayacaktır. îç politikada ıse Baskan Ford'u güç durumda bırakacak ve Cumhuriyetçi Parti'deki bölünmeyi derinleştirecektır. Çin'İH dananıjı önce Çinlilerin davranışı üzerinde durmak gerekir. Çin Sovyet sınınndaki çarpısmalardan bu yana Pekin yöneticileri ABD ve Batı Avrupa'yı Moskova'ya karşı düşmanca bir ittifak içinde birleştırmeye çalışmaktadırlar. Çin'ın istediği, Batı bloku ile Moskova'run arasının gerginleşmesidir. Çmliler bu amaçla Sovyetlerin batı smırında askeri yıgınak yaptıgını ileri surmekte ve batınm büyük bir tehlike ile karşı karşıya bulunduğunu iddıa etmektedirler. Pekın yöneticileri yine aynı amaçla Batının muhalefetteki muhafazakâr liderlerine büyuk rağbet göstermişlerdir. Zıra Çinlilere göre bu lıderler batıda ilktidarda bulunan hükümetlerden daha fazla Sovyet aleyhtarıdırlar. Nıtekim, Federal Almanya'nın tutucu politikacısı Eıristiyan Sosyal Birliği Partisi Lideri Franz Joser Strauss, Pekin'e davet edihniş ve büyük törenlerle karşılanmıştır. Pek}n yöneticileri, böylece Federal Almanya'da Willy Brandt'uı Sosyal Demokrat Partisinin Moskova'ya karşı fazla <yumuşak> bir siyaset izlediğini göstermek istemişlerdir. Aynı şekilde Ingiltere'nin muhafazakâr lideri Edward Heath de, Pekin'de gosterisli biçimde karşılanmıştır. Watergate skandalının Amerika'da yarattığı olumsuz etkiden haberleri olmayan Çinliler şimdi de Nücon'ı Pekin'e davet ederek, Ford'un Moskova'ya karşı izlediği politikayı onaylamadıklarını ve fazla <yumuşak> bulunduklannı belirtmek istıyorlar. Aslmda Çinliler Nixon 1974'te isöfa edeliberl onu Pekin'e davet etmek istediklerini söyleyegelmişlerdir. Bu bakrmdan davet yeni bir haber değıldir. Yeni olan, Nixon'ın bu daveti kabul etmesidir. Aynca davetin zamanlanması da çok ilginçtir. Gezi pazar günü başlayacaktır; Yani Nixon'ın 1972'de Çin'e yaptığı ziyaretin dördüncü yıldönümünde ve New Hampshire ön seçunlerinden iki gün önce. Yanlıj heup Pekin yöneticiIeTinin hesapları çok yanlıştır. Zıra, önemli dış politika konularında Nixon bugün artık hiç birşey yapamaz. Kendisi tamamen gözden düşmüş ve haysiyetinı yıtirmiş bir adamdır. Hiç bir ciddi Amerikan lideri artık Nucon'ı dinlemez ve onun tarafından etkilenmez. Ama Nixon'ın bu gezisi tutucu Cumhuriyetçileril one sürdükleri bir iddianın kuvvetlenmesine yol açacaktır. Bu iddıaya göre, Baskan Ford Sovyetler'e karşı fazla yumuşamıs ve bir denge unsuru olan Çin'i ihmal etmiştir. Oysa bu gerçek değildir. Aslında Ford'un Vladivostok zirvesinde Sovyetlerden koparmayı başardığı ödünleri, Nucon hiç bir zaman kopartamamıştır. Ne var ki, bu gerçekler halk tarafından bılınmez. Ford'un rakiplert Ronald Reagan ve John Connaly, kuşkusuz Nbcon'ın gezisuıi Ford'a karşı büyük bir propaganda unsuru olarak kullanacaklardır. Bu oluşum ise Ford'un durumunu güçleştirecektir. Böyle bir ortamda Cumhuriyetçi Partide, Ford ile Reagan'ın adaylıkları konusunda bir çıkmaz başgösterebilir. Bu oluşum da, kenarda bekleyen John Connally'nin işine yarayacaktır. Zaten Nixon her zaman kendisinden sonra John Connally'nin baskan olmasını isterdi. Nixon belki bu istegine kavuşacaktır. Ama şu noktayı belirtmek gerekir ki, Nixon Çin'e gitmekle Ford'a karşı en büyük ihanetl gerçekleştirmiştir. Oysa, Ford. onu Watergate skandahndakl rolünden ötürii affetmekle, Nixon'a en büyük iyiliği yapmıştı. (Oış Haberler Serrisi) Sürekli alınan alkolün erkek cinsiyet hormonlarını oldurduğu öne sürüldü NEW YORK Bir'.eşik Amerika'da yapuan Ubbi araşUrmalar, sürekli ahnan aıkolün erkek cınnyet hormonlanm oldürdüğünü ortaya koymu$tur. ATashrmalar.n sor.uçlarına göre. karaciğerin alkolui etkisiyle jazla miktarda i/raz eltiği enjim, erkek cinsiyet hormcmu olan testosteronu öldürmektedir. Karaağenn alkolün etkisi alünda ijraz ettiği enjiro miktart, tesıosterona öldürmeye yeterli miktaıdan bej kat daha jazladn. Kew York Times gazetesinin bildirdiğine göre bu Konuda, Sevı York'ta <ı\f(. Smai School of Medicine» tıp fakıütesinde yapılan denemede gönüllü tej erkek 4 hafta süreyle her gün yarım lıtre viski içmislerdir. Bu gimüllü beş kişiden ikisi alkohk. diğer üç ise normal araliklarla alkol alan kişıler olarak seçümişlerdir. Bu araştırmaya katüan bes gönkllü, deney batlamadan önce 10 gün süreyle *ı;ç alkol almamıslar. deneyin iifc bsj aununde ise aynı j/ıyecekleri yem'şlerdir. Bu deneyin daha sonraki i:ün]erinde doktorlar bes gönuHüden zaman zaman kan alarak çeşitli tahliller 2/apmışlardır. Bu tahlü sonuçlarma gore karaciğer.n erkek cinsiyet hormonu testoaieronu öldürücü enzimden bol mtk'arda ijraz ettiği. buna karşıhk vuaıdun testosteron hormonu ifrazvıda bır Jazlalık oimndıât BATI ALMANYA'DAKİ YABANCI İŞÇİLER lsv»ç'in en yüksek tirajlı sabah gazelesi DAGENS NYETHER'de Tbomaı Mic helsen itnzajıyla yayınlanan ve Batı Almanya'daki yabancı işçilerln durumunu inceleyen yazıyı okurlarımıza sunuyoruz: clşsizlik baş gösterdiğinde Batı Alman resmi makamları, yabancı bir işçinin, issiz bir Alman tarafından yapılabilecek iste çalısmasmı önlemekte ve yabancı işcileri ülkelerine göndermekte. Ekonominîn iyi olduğu zamanlarda da yabancı işçiler bir yedek endüstri ordusunu oiuşturarak çalısma olanakları bulmaktalar. Bir Batı Alman ile teneke kesme makinasında çalışıyordum. İşveren çalıştığımız makinayı kullanmaktan cayınca, Batı Alman'ı bir başka kısma aldı, beni de işten atiı, diyor Dortmund'da çalıjan Türk ijçilerinden Murat Bicen. Batı Almanlar'a htrşeyde öncelik lanındığından bu işe hlç sasmadım, hem umudum da yoktu. Degişik uluslardan oluşan yabancı isçilerce de doğrulanan bu durum Batı Almanya'da yaşayan yabancı işçilerin günlük yasantılarının bir parçası olmuş. Yabancı işçi olarak çok çalışmak zorunda olmalarına karşın, gene de ilk önce işten atılanlar yabancı işçiler oluyor. Ve işverenlerin bu konudaki uygulamaları Batı Alman yasa ve yönetmeliklerine de uygun. Bu konuda bir örnek olarak kimliğinin açıklanmasını lıtemeyen ve bu yıl Batı Almanya'dan ayrılmak zorunda bırakılan bir Türk Işçlsini flosterebiliriı. Onunla Dortmund'daki Türkdanıs'da karşılaştım. Işsiz olmakla birlikte Wattenscheid'deki bir metal firmasından yardımcı Işçi olarak ise alınma konusunda söz almıştı. Ama Bochum'dakl İş ve Işçi Bulma Kurumu cHayır» demekte. «Calışma izni a,»man. Ve çalışma iznl olmayan biri de birkaç ay içinde Batı Almanya'dan ayrılmak zorunda. «1976nın Angola'«ı, 1960ların Kongosundau çok farklı.j» Wovo Redondo kentinin biraz dışına çıkınca MPLA ve batı yanhsı örgütler arasuıdaki büyük savaşuı yapüdıgı bölge görülüyor. Burada birkaç yıkık, dökük araç da bulunuyor. Kentin kıyı kesiminde bulunan değirmenlert Güney Airika Bırliklen kenti terk etmeden önce yakıp yıkmış. Novo Redondo kenti bir harabe kent görünümü içinde. Novo Redondo kenti bir zamanlar 10 bin nüfuslu önemli bır limandı. Şimdi ıse boş evden dordü boşaltılmış, yağmadan sonra kalan bir kaç parça mal mülk kalmış. Novo Redondo kentinı alan MPLA komutanı Joao Manuel «Buralarda hâlâ bulunan düşmanlanmızın peşindeyiz. Karşımızda uzunca bır süre dayananmıyorlar savaşı terk edıyorlar» diyor. Bölgede ekonomi bütünüyle çöküntü içinde. Yakıt hemen hemen yok. hele yolda sivil trafiğe hiç rastlanmıyorsunuz diyebilirim. Bolgede yiyecek kıtlığı var. Novo Redondo kentinde kalan 1.000 kışı ya balıkla, ya da civar bölgelerden getırilen mısır koçanlanyla besleniyorlar. Luanda yönetimini destekleyen biri cKurtanldık ama hâlâ açız» diyor. Novo Redondo kentindeki yaşam koşulları bugün güç, ama eskı yönetıciler zamanında daha da güçmüş. MPLA DU kenti ele geçınneden önce, kaybedeceklerinı anlayan batı yanlısı ör gütler kenti yağma etmişler. MPLAIı bir yönetici tKentte bizi destekleyen herkesi esir almışlar, hatta şüphelendiklerini bile götürmüşler.» diye anlatıyor. El emekçisi Neto ise «Bazılannı vurdular, bazılarını da ellerinı kollarıru arkadan bağlayıp ırmafa attılar» diyoı Kentte kalan halkın belirttiğine göre. kent yöneticisi Güney Afrikalı kumandan bir Keresınde Portekizli bankerin hayatmı kurtarmış. Portekizh banker kasasını açmak istemeyince Güney Afrikalılar kendisinl öldürmek istemişler. Banker kaçmış ve batı yanlısı örgütler 500 bin dolarını ele geçirmişlerdir.» ÖNCELİK İ j ve işçi Bulma Kurumu bu konuda neden chayır» dediğini şöyle açıklamakta: «Batı Alman ve AET ülkeleri işçileri arasında VVattenscheid'de Türk'e önerilen işi yapabilecek işsizler bulunmakta.» İş Kanununun 19. maddesine göre, cyabancı işçilerin işe alınması, işsiz Almanlar veya onlarla eş haklara sahip olan diğer işçilerin çalışma olataklarını zorlatacak şekilde olmamaııı gerekir. Yani Batı Alman ve AET ülkeleri işçilerine bu konuda öncelik tanınmış. Yalnız yabancı işçilerin Almanlarca yapılabilecejt işleri yapmaları önlenmemekte, resmi makamlar Batı Alman ve onlarla eş haklara sahip olanlarm işe alınabilmeleri için, diğer yabancı işçilerin işine son bile vermekteler. Orneğin yabancı isçinin çalışma iznini bir Batı Alman'a iş sağlayabilmek için uzatmamaktalar. bölgelerde oturmanın yasak oldugu bildirilmekte: Yalnızca Turk arkadaşların Işlen arılmalarını anlamıyorum, diyor 11 yıldan beri Batı Almanya'da oluran Celal Yılmaz. Celâl ailesine Almanya'da iş bulamadığından Türkiye'de bırakmak zorunda kalmış. Bundan bir süre önce Hösch'deki bir çelik fabrikasında çalışan diğer 30 Türk işçisi ile birlikte işten atılmış olup işsizlik kasasından aldığı yardımla yaşamakta. Ve her gun bir işyerinden diğerine giderek kendine iş aramakta. Celâl Yılmaz'ın çalışma izni bir yıllık. Bu izin bitmeden kendine bir iş bulup daha birkaç yıl çalışmak Istiyor, emeklilik hakkını alabilmek için. Vallaha anlamıyorum bu işleri. İş olduğu halde adamı işten atıyorlar. Bu da Almanlar'ın politikası olsa gerek. Ve işin düşündürücü yani Türk işçilerine her zaman en kötü işlerin verilmesi. ALMANYA'DA iJSiZLİK Batı Almanya'da işsizlik rekor bir düzeye erişmis olup, 1958'den bu yana en yüksek düzeye ulaşmıştır. 1,2 milyon kişi ya da çalışan nüfusun yüzde 5,3'u işsizdir. Bunun dışında yaklaşık oiarak 750 bin kişiye de zorunlu olarak kısaltılmış iş saat leri uygulanmaktadır. Almanlar'ın yabancı işçilere karşı uyguladığı katı tutumun temelinde konjonktür ve işsizlik yatmaktadır. Ve yabancı işçilerin ülkelerine dönmcye zorlanmasının Batı Alman ekonomisi için çok yararlı oldugu belirtilmektedir. Geçen yıl yabancı işçilerin yüzde 1'i ülkelerine dönerken, Almanya'daki yabancı işçi sayısı 4 milyona düşmüştür. Yabancı işçiler arasındakl işsizlik Almanlar arasındaki işsizlikten daha fazla olup, yabancı işçilerin yüzde 4,1'ünü oluşturmaktadır.» (DIŞ HABERLER SERVİSİ) JANSSIZUK VVattenscheid'de işbaşı yapamayan Türk işçisi gerçekten şanssız. Çünkü Batı Almanya'ya geleli yalnız dört yıl olmus. Oysa S yıl veya daha fazla sure ile Almanya'da kal mış olan yabancılar için boyle katı uygulamalar soz konusu değil. Batı Almanların çalışmak istemediği bazı iş kolları için resmi makamlar çalışma izni vermekte. Maden ocakları, balık ve konserve endüstrisi, linyit ocakları, otel ve lokantalar yabancı işçilerin kolaylıkla çalışma izni alabildiği iş kolları arasında. Oturma izni alan yabancıların istedikleri yere yerleşememeleri de bir başka »orun. Pasaportlarına izin damgası vurulurken, ellerine tutuşturulan kırmızı bir kâğıtta Mannheim, Sluttgart, Münih, Nürnberg v* Frankfurt gibi ctıka basa dolmuşı olan EYLEME GEÇEN FRANSIZ HOSTESLERi, AiR FRANCE UÇAĞINI YOLUNDAN SAPTIRDILAR PARİS Geçtiğimiz hafta içinde. Rıo de Janeiro Paris seferini yapmakta olan Air France Havayollarına aıt bır Boemg707 uçağı, hostes ve kabin görevlileri tarafından yolundan saptırılarak Dakar'a indirilmiştir. Uçak personelinin bu eyleminin, sendika tarafından verilen talimat üzerine gerçekleştirildiği bildinlmektedir. Uçağm Dakar'a inmesi nedeniyle, yolcular Paris'e 7 saatlik bir gecıkmeyle ulaşabilmişlcrdir. Air France Havayollan Genel Müdürü, şirketin önemli niteüklerinden bıri olan «iyî hizmet» ilkesini zedelediğini öne sürdüğü bu olayı «çok vahim» olarak nitelemiş ve personelin °o 95'uıin sendıkanın talimatına uymadığını söylemiştir. Sendika ise, uçakta varlıkları her şeyden önce güvenlik gerekçesine dayanan bir personelin verebileceği en uzun hinnet suresinin 12 s»at olabileceüni belirtmlştir. IIVl Uıhavl» C«iw1al\