Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
> Sahibi: Cumhuriyet Matbaacüık ve Gazetecilîk T.A.Ş adına NADİR NADİ ) Genel Yayın Müdürii OKTAY KUKTBOKE • Sorumlu Yazı îşleri Müdürii: ÇETt.N ÖZBAYRAK TELGRAF ve CL'MHUR.YEI MJCKTUt aöresı: İSTANBL'L BASIN AFTLAK YASASINA ıJVMAVl rAAHHÜT EUEB * Posıa r>.utusu. tstanbui No: 246 Teleronlar: 22 42 S O 22 42 96 t Basan ve Yayan: CUMHURrYET Mstbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş Cağaloğlu, Halkevi Sok. No: 39 41 • BLKOLAK: AnKan. Ataturk Huivan Veneı Apt Yenışehır Tei: 177477 255701 • tZMÎK Halıt Zıya Bulvan No: 6â Kat 3, Tel: 131230 124709 • AJJANA Atatürk Cad. Uğurlu Pasaj. Tei: 14550 19731 22 42 97 22 42 9S 22 42 9S Ülke «rupıanna ve ağırlıetna göre uca* farıo okuvucu tarafından aynca ödenlr... ABONE vr İLÂN AYLAK: 12 h 3 1 YurtlÇ) : 4411 iHl 135 45 Yurtdısı S)90 495 247.50 82.50 Başlılc 2 3 4, 5 6 ÖIUID Nışan Yavır Kayıp (MAKTU> ... .„ ... .. ı» «e ı Sayta <Sant1mi) ... „ . . llt Savt» (Santırni) . ... ... ... .. l * Meviia resfiRRUı (5 Sannml) . «< Nlkâh Evlenmp OoSıım . „ „ . . . . O» Havsrı (KKLtMEStl ^ „ ». (KELÎMESİ) , .„ l 31 OCAK 1976 İkindi Ögle Güneş 15.07 7.11 12.27 Yatsı Imsak Akşam 18.58 5.31 17.24 T A K V iM KATÎLLEKİN BAŞINDA sözlerine şöyle devam etmiştir: «Sayın Demirel'in gerçekleri nasıl bilmezîikten geldiği daha lyi arüaşılsın diye, bu örnekleri hep Meclis de, Sayın Demirel'in kulakları dibinde yapümış konuşmalarımdan seçtim. Şimdi sayın Demirel'e düşen bir görev vardır: Bugüne kadar sagın şiddet eylemcilerini bu açık. lıkla kınayan bir tek söz söylemişse kamuoyuna açıklamalıdır. Ben, sayın Demirel'i, Başbakan olduğu yıllar boyunca, şiddet eylemine kalkışanlara, siyasal nedenlerle silâh kullananlara karşı ayrım gözetmeksizin durum almağa çağırdım. Fakat bu çağrıma bir karşılık alamadım. Tersine kendisi, yeniden Başbakan olabilmek uğrunda, sağın şiddet eylemcilerine sığındı. (Baştarafı l. «aTfad») hükümet partisiyle işbirliği halin de militan sağlamak olduğıınu gösteren bir belgeyf de açıklıyorum» demiş ve Ülkücü Işçiler Derneği Başkanlığmdan MHP tl Başkanlıklarına gönderilen 9 ara lık 1975 tarihli yazının fotokopisi ni basm mensuplarına dağıtmıştır. Yazı şöyledir: (Baştarafı l savfadal «MHP İl Başkanlığına n; dört yanı çevrill bir evde buDiyarbakır Askerliğini yapmış ortaokul lunanları güvenlik kuvvetlerinin ve lise mezunu? tam şuurlu, mi bomba ile iınha etmesi gibi tulitan yetişmiş ülküdaşlarımız tum ve davranışlar; çağınıız hudan en az 10 (on) kişilik bir lis kuk devletinde ve Cumhuriyet tenin teşkilâtımıza gönderilmesi, devletinin yasalannda yoktur. çünkü yakında İskenderun Demir Şimdi deıuokratik diyalog kur Çelik Müessesesine işçi alınacak maktan çok, polemik yapmava tır. Bize isimleri verilen bu ülkü meraklı tutucu basm veya politl daşların, işe glrmesinde yardım kacılar diyebilirler ki: «Anarşist cı olunacaktır. İsimleri yazılan leri mi savunuyorsunuz?» bu ülküdaşlann gazeteleri dikHayır. anarşistleri savunmuyokatle takıp ederek imtihan günü ruz. İster sağdan olsun, ister solbelirtilir beürtilmez en az... gün elan olsun, ister gerillacı, ister ko «Aftan yararlanma» önce teşkilâtımıza uğramaları, mando olsun, ister adi ganffster, aynca, bu ülküdaşlarımızı kolay Ister yolkesen olsun; yasa dışına Adalet Partisi Genel Başkanı, lıkla tanıyabilmemiz için açık çıkan hiç kimseyi savunmuyoruz. ştddet eylemlerini afdan yararlakünüğinin belirtilmesi ve bilhas Savunduğumuz hukuk devletidir, nan solcuların çıkardığını iddia sa gazetede verilecek ilâna göre yasalardır, toplum düzenidir; bir ediyor. Biz affı, yüreklerde buruk hareket etmelerini bildiririz. İçLşIeri Bakanının devlet adamı luk bırakan adaletsizlikleri ve Türk milliyetçiliğinin mefküre gibi konuşmasıdır dileğimiz. kardeş kavgalarmı sona erdirsinin gün geçtikçe yücelip yüksel Türkiye'yl yabancı ülkelerin, mek, demokrasiye dönüşün tamesinı yüce Allah'tan dileriz. duşmanlannın. ve batı dünyasıdını herkese birden duyurmalc Tanrı Türk'ü korusun ve yü nın gözleri önüne sürekli insan amacıyla çıkardık. Bu amacımıza celtsın. avına çıkılmış bir toplum gibi da ulaştık. Cumhuriyet Halk Par Ülkücü İşçiler Dernegl Isken. sergilemeye kimsenln hakkı yoktisi hükümetteyken bir tek kanlı derun Şube Başkanlığı.» tur. Kıbrıs konusunda hasım ta olay olmadı, şiddet eylemleri yü «Demirel, htrekete geçecek midir!» rafın eline propaganda malzeme zünden tek bir yurttaşımız ölme Ecevit, yukandaki mektubu si vermek için Doğu Anadoiu'da di. Ne gençler ne de polisler, bek okuduktan sonra sözlerini şöyle kanlı olaylar üretimini pompala çiler kurşunlandı. Jandarmalara mak aymazlığından kurtulmak tamamlamışür; saldınlmadı. • Böylece, bir süre önce Izmir' gerckir. •Bu jözleri Millef Meclisind» deki Tariş fabrikasında, birkaç ••* gün önce de yine bazı Tariş işçısöylemiştim» lerinin öncülüğü ile Ege Üniversitesinde çıkarılan kanlı olayTürkiye'de şiddet eylemlerinm larm, zaman zaman İskenderun' jniden başlaması, sayın Demida yer alan çatışmaların nasıl il'in yeniden Başbakan olma (B»»tarafı I. tayfad») düzenlendigi, Seydişehir'de işçiVresine kapıldığı günlere rastlere ve muhendislere yöneltilen yüz'ün karakolda yediği dayak r. «Rastlar» diyorum ama bu saldınlann da bu türlü oyunlar sonunda öldüğünü öne sürerek, \ r rastlantı değildir. Yeni hüküsonucu olduğu, yeni kanıtlara Cahit Şenyüz'ün dövülerek ka\ îtin temelindeki cephe anlayırakola götürüldüğünün bir çok kavuşmuş oluyor. ,ü ın ve cephe kışkırtıcılığınm Bu durumda, Cumhuriyet Hü tanığı bulundugunu söylemişler* doğal sonucudur. Cephe harekekümetinin Başkanı, bir kayma dir. Suçlamalara göre Şenyüz, tiyle birlikte kışkırtmalar ve salkamın gösterdiği devlet sorum karakola götürüldükten sonra, dırılar başladığından beri. biz, lulugunu gösterebilecek midir? arkadaşları durumu ağabeysine banş çağrıları yaptık. Gençlere, bildirmişlerdir. Ağabeyi karako silâhlı saldırı karşısında bile, Devlet işlerine müdahale etmeye, la geldiğinde ise kardeşinin has kamu kuruluşlanna şiddet eysilâha ve şiddete başvurmamalalemcisi sağlamaya kalkışan der taneye götüıülmek üzere oldurı için sürekli uyarılarda bulunnek hakkındaki gerekli işleml ğunu görmüş ve kendisini aladuk. rak İlkyardım Hastanesine göbaşlatabilecek midir? Fakat Demirel Hükümetinden Bir tedhişçi dernek ve onun türmüştür. aldıkları güç ve destekle aylarHastaneye kaldırıldığı andan la işbirliği halindeki bir hüküdır kışkırtmalannı sürdürenler, met partisi eliyle kamu kuruluş ölümüne kadar komada olan Ca sonunda Malatya olayımn çıkalarına zorbalar, .militanlar yer hit Şenyüz'ün sorgusu yapılama bileceği bir ortama ülkemizin yeleştirilmesine alet olanlardan he mıştır. Bu arada ailesi görgü ta niden sürüklenmesine yol açtılar. sap soracak mıdır? Bu dernek nıkları ile birlikte Savcılığa baş CHP Hükumetiyle Türk topluve ljenzeri kunıluşlarla yakın iliş vurmuştur. munda gelişmeye başlayan demok. Savcüık olayla ilgili soruşturkisirii saklamayan ve onlara güratik barış ve güvenlik ortamı venlik kuvvetlerinin yardımcısı mayı genişletmek için, doktor yıkıldıktan sonra, Malatya'daki olma görevini verdiğini Meclis raporlannın gelmesini beklemekgibi gözü kararmış bazı tedhiştedir. kürsüsünden açıklamış bulunan çiler de yeniden ortaya çıktıbir parti lideriyle hükümet orPolisin açıklaması lar j> taklığını bozabilecek midir? «Kıjkırtıcı ajanlar» öte yandan, Cahit Şenyüz'ün Bunların cevabını bekliyorum. Yurttaşlanmız, havada kalan, dövüldüğü öne sürülen Samat Ecevit, yaz ayları boyunca yer yer .Halklar» edebiyatıyla CHP kanıta dayanmayan, percekleri ya Karakolu ve Fatih Emniyet toplantılar^nın engeilenmek is tersine çeviren suçlamalardan da Amirlıji yetkilileri Cahit 4 Şensavunrnajardan da usanrnjsfcif .ar yüz'jöı'birkaç yerde faîlâ miktenttigjni, ttu kijilerin iıUkümetl karşılamıda bulamadıklarını, an tık. Başbakana, Jcesin ve a e j k , ^ tarâa aİkol aldığını, bu nedenle cak CHP'nin direnmesi sonucu rülar yönelttim. Bunlarai Derni karakola götürüldügünü ve aletkisiz kaldıklarını belirttikten rel'ce cevaplar değil, kaçamak kol komasına girdiği için hassonra «Aralarında kışkırtıcı ajan cevaplar degil, açık ve kesin ce taneye kaldırıldığım, arkadaşları nın olayı tahrif ederek siyasi gö lar olduğundan kuşku duym3dı vaplar bekliyorum.» CHP Genel Başkanı, Türktş rünüm kazandırdıklannı söyleğımız bu gibi kimselerle bizi tuzafa düşürme heves ve tertiple ve DİSK yöneticileriyle yaptıfı mişlerdir. ri böylece sonuçsuz kaldı» de görüşmelerin hangi aşamada geAnnes! bekledi liştiğini soran bir gazeteciye. «Te miştir. maslanmız devam ediyor. UmaCahit Şenyüz'ün İlkyardım Has CHP Genel Başkanı bu konuda nm ki önümüzdeki günlerde o tanesinde tedavi gördüğü 5 gün sözlerini şöyle sürdürmüştür: lumlu bir sonuç elde ederiz» kar lük süre içinde, annesi ve kar«Eger yaz ayları boyunca, s» şılığını vermiştir. deşleri üe arkadaşları sürekli çim kampanyası süresince, solcu hastane kapısında beklemişler, görüntüsü altmda ülke bütünlühastanın durumunun ağır olma günü ulusal birliği sarsmaya kalsı nederd ile yanına sokulmamış kışanlara karşı da bazı sağcı örgütlerin saldırı ve kışkırtmaları(Baştarafı 5. Sayfada) lardır. Bu arada hastalıgın nede na karşı da bizimki kadar kesin masmı kendisine söyledigim, ken ni ile ilgili olarak, daha önceki bir davramşı, demokratık hu disi de bana hak verdiği halde olaylarda geniş açıklamalar yapan ilgili doktorlar ve görevlile kuk kuralları ve insanlık ölçüleri yine de bırakamadı okulu. Çok içınde hükümet de izlemiş olsay seviyordu çünkü öğrencilerini de, rin, Şenyüz ile ilgili bilgi isten dı bugün öyleleri, polis, beKçi arkadaşlarını da. Hastanede ken diğinde hiçbir açıklama yapmavuracak kadar cesaret kazanmış disini ziyareti yasakladıklannda maları ve basm mensupları ile olmazlardı ve kanlı çatışmalar ol «Söyle, arkadaşlarımı bıraksın görüşmekten kaçınmaları dikka madan ülkemizde barış ve güvfcn lar, ben onları seviyorum» dedi ti çekmiştir. lık sağlanırdı.» bana. Ama arkadaşları da onu ne denli sevdiklerini hastalığı sı•Katilierin desteği..» rasında da sonraki günlerinde de «Başbakamn bilmezîikten ssldi kanıtladılar. Olağanüstü bir ça BİR ALMAN 6i bir gerçek daha var» diyen ba göstererek onu bir dakika bile yalnız bırakmadılar, mutlu et GAZETECiSi Ecevit, konuşmasına şöyle devam tiler onu son günlerinde de. Yaletmiştir: «Aftan yararlanan şiddet ey nız kara günlerini değil, serinç KOMANDOLARIN li günlerini de paylaşmışlardı. lemcisi katilierin başında bazı Sergisindeki başarısı kendisinden Ülkü Ocaklılar gelir. Bunlardan adam öldürdüğü için 24 yıla mah. çok onlara kıvanç vermişti. On SALDIRISINA kum olmuş bir genç, 1975 nisa lar da seviyorlardı onu gerçekten. Bunu görmem öteden beri UĞRADI nmdan beri, yani Demirel'in Baş bakan oluşundan beri, Ülkü Ocak, doğruluğuna inandığım bir kanımı pekiştirdi benim: Seven, AVKARA, (ANKA) Batı ları Genel Başkanıdır. Ülkü Osevmesini bilen, sevilir de. Sa Almanya radyosu için bir incecaklarının eski genel başkanlarm dan biri de, yine aftan yararla natçı olmamn da sanırım temel leme yaprnak üzere Türkiye'ye koşulu; sevgi. gelmiş bulunan yazar ve gazenan bir katildir. Adalet Partisi teci Jurgen Roth, Atatürk ÖğrenGenel Başkanı, aftan yararlanmış ci Yurdu'nu işgalleri altında bubu katilierin destegi ile hükümet lunduran komandoların silâhlı etmektedir. Türkiye onun için ve tekmeli saldınsına uğramışyeniden kardeş kanına bulanmıştır.» (Baştarafı J. savfada) tır. Ecevit konuşmasına şöyle d»Daha önce de birkaç kez Türkurulması birbuçuk ay ertelenrrıiş vam etmiştir: olmaktadır. Zira Pazartest günü kiye'ye gelen ve 1971 ara rejimi «Şimdi sayın Demirel'den so Cumhuriyet Senatosunda. 197F nıa olaylarına ilişkin olarak Almanruyorum: li yılı bütçesinin görüşülmesi baş ya'da «Dostumuz Türkiye veya Benim solcu geçinen bazı şid layacak ve bu süre içinde TLMM' Batı Hürriyeti tçin Yapılan tşdet eylemcileri için söyledikleri nin birleşik olarak toplanması ola kenceler. başlıklı bir kitabı yami Ü'kü Ocaklı, katiller için söy naksızlaşacaktır. yınlanmış olan Jurgen Roth, dün liyebilecek midir? Sol tedhişçi olCHP'lilerin ad okunarak jokla sabah Atatürk Öğrenci Yurdu'duğu açıUananlara uygulanan ka ma yapılmasmı istedikleri Pirle nun önunden geçerken ansızın darını da değil, demokratik huşik Toplantıya AP'den yalnızca etrafmı a!an üç kişı tarafından kuk devletinin gereği olan tedZonguldak Milletvekili Sabati Ata tekmeîenmiştir. birleri onlara uygulatabilecek mi man ile Ahmet Nihat Akın'ın kaGazeteci, İngilizce konuşarak dir? Böylelerinin dernekleriyls tıldıkları görülmüştür. Grup Baş bir turist gibi şehri gezmekte partisinin veya hükümette bukanvekili Oğuz Aygün de vokla olduğunu söylemiş. korrandolar lunan herhangi bir partinın veya mada bulunmuş, bağımsızlardan buna reğmen kendisini sorguya kişinin ilgisi olmadığını ya da kal Mehmet Ali Arsan ve Kııbilay çekmeye başlamıslardır. Bu aramadığım açıklayabilecek midır? İmer ile görüştükten sonra salon da kısa süre içinde cevresini bir Başbakan olabilmek uğrunda, ka dan aynlmıştır. grup komando alrmş ve kendisi tillerin yönettiği derneklerin kon Dün Meclis kulislerinde 12 Mart yurdun içine götürülmek istengrelerine çiçekler ve başarı dileıt dönemi Sıkıyönetim Komııtanla miştir. Ancak gitmemekte direleri gönderdiği için Tiirk ulusun rından, AP'li Faik Türün'un donince tabanca ile tehdit ediledan ve çocuklarını yitirmiş ana laşması da dikkat çekmiştir. Tü rek derhal jnırdun yakınmdan larla babalardan bir kez olsun rün'ün Demirel ile görüştüğü söy uzaklaşması isaret edilmiştir. özür dileyecek midir? Bu dernek lentileri çıkmıştır. Yazar ve gazeteci Jurgen Roth, lerin uydusu olan bir Adalet Par Birleşik Toplantınm AP'nin entiliyi Miiiî Eğitim Bakanlığından gellemesi yüzünden yap'.lan.aması olaydan sonra Alman Büyükelalabilecek midir?» üzerine bir basın toplantıaı dü çiliğine başvurarak, gezmek ve zenleyen DP grup başkanvekilleri bu arada bir görev yapmak üze«Cinayel jebekesi..» Ö^°r Ölçmen ve MehmPt Aliın re geldiği Türkiye'de canını güsoy, Demirel'in. yeni milletvekil genlik altmda hissetmediginl, bu Ecevit bu arada Ermenek Kay leri transfer edebilmek için süre durumun Türk Hükümeti nezdinmakamının, ülkü Ocaklannın kazandığını söylemişlerdir. de protesto edilmesini istemiştir. kendilerini devletin yerine koyarak iş bulmak için sürdürdükleri çabalara karşı çıkan genelgesi Istanbul Üniversitesi Fizik Asistanlanndan arkadaşımız üzerinde durmuş, bu oyunun bir Çetin Ankan'ın kardeşi, A.D.MM.A. 3. sınıf öŞrencilerinden, çok ilçede düzenlenmekte olduğu nu kaydettikten sonra, «Yenişehir'de, Ermenek'te Türkiye'nin her yerinde sayısı günden güne artan işsizier bulundugunu biliyo bir öğrenci ölümünü protesto amacıyla düzenlenen yürüyüş ruz. Domokratik sosyal lıukuk sırasmda vurularak öldürülmüştür. devletinin görevi. onlara devlet Arkadaşımıza. ailesine ve tüm yurttaslara başsağlığı dieliyle. İş ve İşçı Bulma Kurumu ler, bu tür ölümlere yol açanları lânetleriz. aracılığıyla iş bulmaktır. İşsizleri bir cinayet şebekesine teslim ÇJSUJMA İRKADASLARI etmek değil... Yapümakta olanm bir siyasal cinayet şebekesine bir OLAVLARIN ARDlNDAKt DEMİREL (BastaraTı I sarradn I Eıbnstaki (Baştarafı 1. sayfada) genel yetkıler tanımaktauır Örneğin Kongre, bu gibi satış.an veto edebüecek, sözıeşmeierı, ım zalanmış olsa dtıhi îoshedebiiecek veya sevkiyatın durdurulması için emir verebilecektir. Teklife eklenen bir başka madde ise, insan haklarına saygı göstermeyen ülkelere yarıiım yasaklanmakta ve Irk, cinsiyet ve din esasına göre Amerikan vatandaşlanna karşı farklı muamele uygulayan ülkelere de yardımın dur durulmasmı öngörmektedir. Teklifle Angola'ya her türlü yardım da yasaklanmıştır. Buna göre Angola'ya yapılacak Amerikan yardımı mutlak surette Kongrenin onayından geçecektir. Komisyon, destek yardımı diye bilinen ekonomik yardımda da büyük kısıntılar yapmıştır. Suriye için istenen ödenek 90 milyon dolardan 50 milyon dolara indirilirken İsrail'e 15 milyon dolar kısmtı ile 725 milyon dolar, Mısır'a 5 milyon dolar kısıntı Û ile 700 milyon dolar ve Ürdün'e de 10 milyon dolar indirim ile 67 milyon dolar verilmesi kararlaştırılmıştır. Komisyon aynca Portekiz'e 50 milyon dolar verilmesini tavsiye etmiştir. Yunanistan'a yapılacak ekonomik yardım ise. hiçbir ındirim yapılmaksızın 65 milyon dolar olarak saptanmıştır. Bu ülkeye 25 milyon dolarlık askerî malzeme de hibe olarak verilocektir. Komisyonda kabul edilen teklif, Amerika'nın dıs silâh satışlannı kesin bir denetim altına almaktadır. TeklU bire karsı 13 oyla kabul edilmis. aleyhte tek oyu askeri yardıma muhalefeti ile tanınan Montana senatörü Mike Mansfield kullanmıştır. Yabancı ülkelere yardım için kabul edilen miktar. BaşKan Forrl yönetiminın istediği ödenekten 404 milyon dolar daha azdır. En büyük kısıntı. hibe şeklindekı askerl yardım faslından vapılmıştır. komisyon ABD dıs yardım programlanna en geç 1977 yıluida son verilmesini de karara bagla mıştır. Humphrey, teklifin önümtedeki hafta içinde Senato Genel Kurulunda görüşülecejrini sandıeını belirtmiştir. • (aa) Pendik açıklarında I Baştarafı 1. sayfada) yüzerek gozden kaybolmuştur. Korsan tekne bu nedenle kontrolsüı kalmış, sağa sola yalpalamağa başlamıştır. Güçlükle durdurulan teknede daha sonra, Mehmet Sarı, Hüseyin Karaduman, Abdl İnal ve Muammer Tansever yakalanmışlardır. DEĞERi BEŞ MİLYON Jandarmadan yapılan açıklamaya göre «Geco» marka mermllerin gizli piyasa değerinin beş milyon lira olduğu öğrenilmiştır. Bulgaristan'dan kimliği saptanamayan silâh ve mermi kaçakçısı büyük patronlardan birı tarafından yüklendiği belirtilen mermileri Tuzla'da kimlerin teslim alacağı saptanamamıştır. Motor kaptanı ve tayfalar, mermileri Tuzla önlerinde verilecek parolaya göre teslim edeceklerinı. kaçakçılıkla ügüerınin bulunmadıgını, malın ne olduğunu da pek bilmediklerini, navlun karşılığı taşımacılık yaptıklarını ıddia etmişlerdir. Gözaltma alınan sanıkların İstanbul'da kimlerle ilişkıli olduklannı araştıran jandarraa UgilUeri, kaçakçılığın büyük patronunu aradıklaruıı söylemişlerdir. 6ERÇEK aYMSZLIK sen sayın Cumhurbaşkanının yetkilerini siyasî partiler tayin etmez. Cumhurbaşkam devletin başı olarak yerı, yetkisi Anayasada gösterilmiş ve bu esas üzerinden Körev yapar. Yalnız. icra ile olan Cumhurbaşkam rnünasebetlerinden birtakım sürtüşmeler olabilmiştir. Bu sürtüşmeleri ortadan kaldırmak bakımından ve kamuoyunda birtflkım yanlış anlamlara son verniek bakımından sayın CumhurbaşKanı. kararnamelerin hangilerinin imzalanması, hangilerinin Curnhurbaşkanının ona yma ihtiyaç göstermediği hususundaki tereddütlerini hükümete bildirmiştir. Hükümet meseleyı tetkik etmektedir. Bunu, TRT ile ilgili olarak bir tartışma dolayısiyle siyasi partilerin başkan'anna da göndermiştir. Hükümetin hangi kararlan Cumhurbaşkam tarafından onaylanacak, han gilerinin onaylanmaya ihtiyacı yoktur... Esasen kanunlarda öa değişik ifadeler var. Bir kısmında Bakanlar Kurulunca kararıav tırılır deniyor, bir kısmında Bakanlar Kurulunca atanır, Cumhurbaşkam taraiından onanır deniyor. Bunlan izale etmek lizımdır.» fltalay: (Baştarah 1. sayfada) kmlığı ceKinmeden ifade edilmek te, ortaklık ilkeleri, sermaye ve teknolojiye farklı, imüyazlı ımkânlann saglanması çabasıyla modern kapitülasyon hazırlığı görülmektedir» demiştir. İki hafta önce Türkiye AET Karma Parlamento Komisyonu Türk heyetinin Lüksemburg'da bir ara toplantıya katıldığını hatırlatan CHP Kars Senatörü Sırrı Atalay, AET konusunda halkm temel tercihlerine başvurulmadıgmı, oysa tam üyelik konusunda Ingiltere ve Norveç'in halkın oyundan hareket ettiğini belirtmiş ve şöyle demiştir: «Demokratik düzenin onur verici kuralı ülkenin önemli sorunlarının halkm bilgisi içinde ve rızasına göre çözüm getirilmesidir. AET ile ilişkilerimizin önem taşıdıgı bir sırada bu ilişkilerin hangi düzeyde ve nasıl yürütüldügünden ne halkın, ne de Parlamentonun bilgisi vardır. Ankara anlaşması bir çerçeve getiriyordu. Asıl ilişkilere yön ve recek, ortaklığa girişimizin hazırlığı, karşılıklı yarar ve yükümlülüklerimizin tanzimi mali protokol idi. Oysa mali protokol hangi koşullar içinde kabul edildi, bilinmiyor.» AET konusunda iş adamlarmm tutumunu da eleştiren Atalay, işçilerin serbest dolaşımı, sosyal güvenlikleri, dış ticaret açığı konularma değindiklerini, tarımdan söz etmediklerini ileri sürmüştür. İKV'NİN GÖRÜŞÜ İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) Genel Sekreteri Prof. Dr. Vural Savaş dün düzenlediği basın toplantısında Türkiye AET ilişkilerine değinerek «Bu ilişkiler AET' nin kuruluş amacmdan sapması, verdigi söze sadık kalmaması ve eski sömürü alışkanlıklarma yeniden sahip çıkması nedeniyle darboğaza girmiştirıt demiştir. Savaş, AET'nin yürüttügü Akdeniz politikası nedeniyle Türkiye'ye tanınmış ödünlerin de deterini yitirdiğini kaydederek Türkiye'nin yeni görüşmelerde daha sert tutum izlemesini istemiştir. Bu arada Akdeniz ülkelerinin ürünlerini değerlendırme açısîndan ortak ihracat strate.jisi hazırlamalarım öneren Prof. Vural Savaş AET ile ilişkilerin son 12 yılda TUrkiye'nin dış rekabete açılma stratejisinde önemli dpgişiklikler yarattığını bildirmiştir. Prof. Savaş aynca AET ülkelerindeki Türk işçilerinin ençok kayınlan ülke işçileri statüsüne kavuşturulmasını, bu önşartların kabulü halinde katma protokol ve tamamlayıcı protokolun yeniden ele alınarak 1976 yılı koşullarına uydurulmasını ya da yeni bir snlaşmayla değiştirilmesini önermiştir. Katuyı »runu Kamu personellne zam yapılmayışım, bu arada katsayının da arttırılmayışıru soran bir gazeteciye Başbakan Demirel şöyle konuşmuştur: •Katsayı 9 olarak uygulanıyor. Katsayının bir artmış olması 15. derecedekl memura 93 llra getlrir. Birinci derecedeki memura da 495 lira getirir. Katsayıyı blr arttırmak suretiyle, hemen hemen altı vüz bini küçük memur sayılan, 700 bini küçük memur sayılabilecek olan devlet memurlarına bir ferahlık getırebılm» imkânı yoktur. Kaldı ki, katsayıyı bir arttırdığınız zaman dışardaki fiyatlar, psikolojik sebeplerle bu katsayının küçük memura getirdiği ayda 93 lirayı bir günün içinde silip süpürecek şekilde degişmektedir. Biz katsa>ı arttırmaktan çok bilhassa küçük memuru kollayacak geçim lndirimi ve başka yollar vasıtasiyle küçük memurun hayat pahalılıgı, geçim sıkıntısı karjısındaki izdırabmı azaltmanın yollarını arayacağız. Bu hususta kesin kararlıyıs.» Bir gazeteci Başbakana «Katsa yınm bir yükseltilmesi ile 4 milyar llra gerektiğini söylediniz, asgari geçim indiriml yükseltilirse bu rakam 8 milyara çıkacak. Bunu nasıl karşılayacaksınız» biçiminde soru yöneltinc« Demirel şunlan söylemiştir: 'Asgari geçim indirimlni çeşitli şekilde yapmak. Sarih bir şekilde yapmak mümkundür. Ve daha çok tabanda gelir dağılımını düzeltmek. tabanda iktisaden guçsüz kesimlere gelir aktarmak suretiyle yapılabilir. Böyle herkese değil de. daha çok sıkıntı içinde bulunan kitlelere bir tatbikat yapılacaktır.^ Olayların önlenmesi konusunda görüşlerini soran bir gazeteciye de Başbakan şu cevabı vermiştir: • 1974 affı ile devlete karşı çıkmış olanlar. yeniden serbest kalmışlardır. Malatya hadiseleri bunu göstermiştir. Zeytinbumu hadisesi de bunu Röstermiştir. Pazarcık hadisesinin altmda da bu vardır. Binaenaleyh anarşide, terörizm de teerübe kazanmış olanlar, devletten yal«sıra h ı r t j n m s o lanlar. yine devletin kâf$ısrna geçmek memleketi rahatsız etmek istemektedirler. Devletin polisine. bekçisine, landarmasma kıırşun atabilmek resaretlni ken disinde bulabiliyorlar.» Avrupa Konseyi (Baştararı 1. *avfsdal de çözülmesi gerektiğini söylemiştir. Makarios'un, tüm Kıbrıslıların başkanı olduğu ıddiasına karşı Güneş, «Kuzey Irlanda'da bir katolik, ya da protestan bir din adamının çıkıp da tüm İrlandalıları temsil ediyorum diyemeyeceği gibi, Makarios'un da tüm Kıbrıslıların başkanı olamayacağını» söylemiştir. Güneş, Türk ve Yunan devlet adamlannın iki ülke arasında elzem olan işbirliği ve anlaşma or tamını bir an önce gerçekleştirmek çabalarının başarıya ulas masını temenni etmiştir. «Güneşe yakm Akdeniz halklan olarak Türk ve Yunanlılann Iskandinavlara Kiyasıa deha sıcak kanlı olduklarını da» hatırlatan Güneş, Viyana'da başlayacak toplumlararası görüşme lerin olumlu yola girmesini umdugunu ve «Kıbrıs'ta sönmeye başlayan ateşin körüklenmemesi gerektiğine» inandıgım eklemiştir. Turan Güneş, burada konuşan parlamenterlerin «Seçmenlerine selâm» göndermek umuduyla konuşmamalan isteğüıde de bulunmuştur. Ege lorunları ve Kıbrıs Yunan parlamenterlert başka nı olarak konuşan Dışişleri Bakan Yardımcısı Stavropulos, çözümUn Kıbrıslılar arasında aranıp bulunmasına inandığını, Yunanistan'ın kimseden bir talepte bulunmadığın1, Atina'da başlaya cak Balkan Konferansı calışmalanrun da bölgede barış ve işbir liğini istemesinin bır delili olduğunu söylemiştir. Stavropuİos, hafta ttonunda. Bern'de Türk ve Yunanlılar arasında Ege sorunu konusunda baş layacak görüşmelerden önce vap mış olduğu bu konuşm*sıt!da «Yunanistan icin Ege probleminin bulunmadıgını, Türkıys'nm ise Ege denizinin havalaımda, Ustünde ve altında haıcıar aradığııîr» •nerf'sürmüştür; Tü.fkiye*nJh kıta sahanlığı konusunda da talep ve iddialan bulunduğunu ekleyen Stavropulos, Kıbrıs KO^us'.ında ise , •Türkiye'nin adayı istilâ etmesinden sonra Kıbrıs'ın Bî.i'e başvurmasının olağan oldugunu» söylemiştir. Yunan Bakan Yardımcısı, Türk hukümetinin kendi iç sorunlarını çözdükten sonra bu sorunun da çözümüne daha kolaylıkla yaklaşılabilecegine inandıgı nı eklemiştir. Stavropulos. Kcnseyin gelecek oturumuna kadar Kıbrıs sorununun çözülmüs olma sını temenni etmiştir. Söz alan Türk milletvekilleinden AP'li Oral Karaosnıanoğiu, Kıbrıslı Eumlann uuruıiiunu »no men niteliğinde gösterıp polu.'k; amaç ve propagandaya kullandıjını ve göçmen sayısının abartıldıgun belirtmiştir. Baguniiz Senatör tsmail îlhan ise, Makarios'un toplumlararası '»örüşmcieri sürekli olarak baltalayıp sorunu BM'e göndermek taktiğini kullan dığını hatırlatmıştnr. Karaıek raporu Avusturyalı sosyalist milletvekili Karasek bu amaçla iki kez Kıbıs'a gitmiş, aynca Ankara ve Atina'ya da ugrayarak ilgililerle yerinde görüşmeler vapmıştır. Franz Karasek'in 30 sayfalık raporuna dayanarak hazırlanan va dün oy çogunluğu ile onnylanan karar tasarısında, «bagımsız va egemen. toprak bütünlüğünü garantileyen, asker ve silâhtan arınmış bir devletin içinde Türk ve Rumların siyasal yaşsmiannı sag layabilecek toplumlararası «rv rüşmelere devam etnıeleri için çağrıda» bulunulmaktadır Rapor da aynca, Türkiye ile Yunanistan'ın da toplumlararası görüşmelerin başarıya ulaşması için pirişilen çabalan destekl?rr.eieri istenilmektedir. Denkla; n Klerides çağrılıyor Karasek kendisi ile vaptıgırmz özel konuşmada, Avrupa Konseyinin Denktaş ile Klerides'i davet edecegini açıklamıştır Kara^Ric iki Hderin büyük bir olasılıkla SiViyana'da bu daveti vanuriiını ve iki liderin büyük bir olasılıkla Si yasal Komisyonun Mart ayındani Paris toplantısına katılacaklannı da eklemiştir. Turan Güneş ise, sorulanmıza karşılık bu karar tasansında. iki taraf için ne zararlı. ne de ^ararlı bir şey bulunmadıgını, Parlamenterlerin ise polemikten kaçınmalarının olumlu olduğunu söylemiştir. Güneş, kıta sahanlıfı ve Ege konusunda Stavropulos'un konusmasını «yapi(;ı gizlememiştir. Karakolda Moskova ve Helsinki'den gelen uyarılar üzerine, bu iki başkente gidecek elçilerin kararnameleri imzalandı ANKARA, (ANKA) Yeni Moskovi BUsükelçjsi N^rnıkYol ga'mn 20 şubatta Moskova'da, Helsinki Elçisi Yalçın Kurtbay'ın 5 şubatta Finlandiya'da bulunması için diplomatik yoldan yapılan uyanlar sonunda. bu el çilerin atanmaları ile ilgili karar nameler imzalanmış, önceki akşam da Cumhurbaşkam tarafındsn onaylanmıştır. Moskova'da 25 şubatta Sovyet Komünist Partisinin büjTik kongresi yapılacağı için Büyükel çi Namık Yolga'nın itimatnamesi ni sunmak ve Sovyet devlet adamlan ile görüşmek üzere 20 şubatta Moskova'da bulunması istenmiştir. Öte yandan. Finlandi ya Devlet Başkanı Kekkonen de, 6 şubatta 10 günlük bir tatile çıkacağını, Türkiye Büyükelçisini bu tatilden önce aynı gün sabah 10.30'da kabul edecegini bildirmiştir. Bu haberler üzerine kararnameleri hazırlanan büyükelçi liklerin şubatın ilk günlerinde Ankara'dan aynlacaklan bildirilmektedir. A LTIN Cumhuriyet Reşat Hamit Aziz Napolyon İngiliz 24 Ayar 22 Ayar 18 Ayar 14 Ayar 8 Ayar 550 1030 660 560 660 «75 77.40 70.75 58.00 45.20 25.70 Gösteri yapan (Baştarafı 1. sayfada) Müdürii Hasan Durmazel, bu sözlerin aynen zapta gecirilmssini istemiştir. Bu istek üzerine duruşma Kâkimi Ahmet Selim Teymur. «Zapta geçilecek kelimeleri ben takdir ederim.» deyince, duruşma salonunda bulunan olay tanıgı 21 polisle birlikte 2. Şube Müdürü Hasan Durmazel, salonu topluca terketmişlerdir. Tanık polislerin topluca r&hkeme salonunu terküimesi üzerine duruşma hakimi Ahmet Selim Teymur, «Mahkemanın manevî şahsiyetinin tahkir edildiğini» bildirerek, 21 polis hakkmda tahkikat açılmasmı istemiştir. Trabzon Cumhuriyet Başsavcısı Ercüment Güder de, dün akşam 21 polisi Adliyeye çağırcnış ve ifa desini almaya başlamıştır. San:k polisler daha sonra malıkemeye çıkarılmışlar ve duruvma geç saatlere kadar sürmüşvür. AÇIKLAMA YAPILMAD1 Duruşmamn bitiminden sonra hiçbir açıklama yapunıamışnr. Bilgisine başvurduğumtız Trabzon Emniyet Müdürii Kemal Serhttlı, «Kalp krizi geçirdiği için svinde istirahatta bulundugunu ve olaylardan bil?isi bulunmadığmı» söylemiştir. VLKÜ OCAKLARI DERNEGİ ARANDI Manisa'ya bağlı Demirci ilçesinde, güvenlik kuvvetleri, Ülkü Ocaklan Derneğinde yaptıkları aramada çok sayıda sustalı bıçak ve suç âletleri bulmuştur. Polis. 7 kişiyi gözaltına almıştır. Gözaltma alınan Ülkücüler şunlardır: Ali Yağm (Dernek Başkanı), Fecep Akyol. Hasan Açıl, N. Ali Aksoy, Ali Çakır ve Cavit Saygılı. ANKARADA Ankara'da da 1. ve 2. Şube ekiplerinin yaptıklan geniş çaptaki arama taramada 16 adet tabanca, 7 adet bıçak ve 1 adet ateşe hazır patlayıcı madde ele geçirilmiştir. Polis, 30 kişiyi göz altma almıştır. Eardeşinin 553 1050 670 570 670 700 77.50 71.00 58.10 45.30 25.80 (Baştarafı 1. sayfada) halk, hana kadar kovalamış, soy guncu iki öğrenci han'da birbirlerinden ayrılarak ayrı istikâmet lerdeki kapılardan kaçmaya çahş mışlardır. Soyguncuları izleyen vatandaşlardan bir gurup, Kemal Torun'u Karakabir istıkâmetine doğru kaçarken yakalamayı başarmış ve polise teslim etmişierdir. Diğer sanık Hamza Köse ise, elinde tabanca olduğu için peşine düşen vatandaşları tehdit ede rek paralarla beraber olay yerinden uzaklaşmıştır. Ancak sanık, Suriye smırı yakınlarındaki Oğuzeli ilçesinde 113 bin lira ve suç aleti tabanca ile ele geçirilmiştir. TV'NİN HABERİ Soygun olayı ile ilgili haber TV' nin 20'deki «Haberler» programın da verilmiştir. Ancak haberde soyguncuların İmam Ilatip Okulu öğrencisi olduklan belirtilrrıeyerek «Soyguncuların öğrenci olduklan tesbit edildi» cümlesi ile yetinilmiştir. Gaziantep'te EDEBiYAT DERSLERİ (Baştarafı 5. Sayfada) olur! Bugünkü uygulama İçinde edebiyat dersleri, öğrencilerl edebiyattan, sanattan soğutmaya yaramaktadır ancak... ADNAN BİNYAZAR Soruda sayıp döktüklerinizin hiç birini gerçekleştirmez bugünkü edebiyat dersleri. Şunun için gerçekleştirmez: Uygulanan yöntem daha çok ezberciliğe özendirir. Nitekim okullarda da ezberci öğrenciler başanlı sayılır genellikle. Oysa «ezber bılmenin bilmek olmadığı». eğitimin temel kuralıdır. özellikle de edebiyat derslerinin bundan kaçınması gerekir. Ömegtn düşüncede bir açılım yaratmayan, öğrenciyi duygusal bir zenginliğin içine sokmayan edebiyat, bir begenl düzeyi de yaratamaz. Oysa edebiyat, bir beSeni diizeyi yaratmakla kalmaz. yeni befenilerin doğmasını da gerçekleştirir. Özünde yaratıcılık vardır. Okuma sevgisi de. güzelliklpri seze seze, düşünceleri yaşaya yasaya gelişir. İnsan okudukça çaŞının gerçeklerini kavrar. Ama bu dersler okumayı gerçekleştirmediği sürece, ögrenci, çağının değer yargılanm kavrayamaz. Kavrayamadığı ölçüde ilkel kalır. Bunu ancak eleştirel bir kafayla. bir beğeni düzeyiyle yenebilir öğrenci. Ama edebiyat ogretimi, eleştirel bir kafa kazandırmayı bir yana bırakm, böyle bir kafavı köreltmeye vöneliktir ne yazık ki.. Sürülen. tayılan öğretmenlerin kimliklerini arastınn. heo bundan yana olduklannı söreceksiniz. Ne ki ftğrenciler, baskıcı, ezberci bu eSitim anlayışına da karşı çıkıyorlar. Öğretmenleri. anababaları aşıyorlar. Cağdaş bir duyarlık. eleştirel bir kafa yaratmak. böyle bir kafayı çağa egemen kılmak tçin. gençler. okulu, oku) dışında açtılar. Ögrenciüklerini. ögretmenliklerini kendileri yapıyorlar. Kurulu düzenin çıkarcı profesörleri. kapıkıılu anlayışmdaki öğretmenler, geri kafah analarbabalar anlasalar, gençler büyük ders verivorlar onlara. Ama, böyle giderse daha uzun sürece de anlamayacaklar. flPÜler Kıbrıs'tan (Baştararı 1. <*aTfada) Banş harekâtmdan bu yana, çeşitli tarihleröe, hava indirme tugayı, komando tugayı ve anfibik alay muhabere grubu olmak üzere. Kıbrıs'tan 10.000 kişilik bir kuvvet. eğitim maksadıyle çekilmiş, böylece son çekileceklerle birlikte bu mevcut 12.000'e ulaşmıştır. Halen Ada'da kalan birilklerimiz Kıbrıs Türk Federe Devleti' nin emniyet ve güvenlıjir.'.. başarı ile devam ettirecek bir kuvvette bulunmaktadır. ı Baştarafı l. savfada) bırakılmıştır. Tutuklananlar şun lardır: Ahmet Tana Işık f Hukuk Fakültesi mezunu), Bilâl Dal (İTÜ öğrencisi), Selâhattin Topçu (İTÜ öğrencisi), Kemal Akarçay (İTÜ öğrencisi), Derviş Güneş fİşçi), Erkan Sürer (Ankara DMMA öğrencisi), Emine Pirim (Ankara DMMA öğrencisi). KEŞtF YAPILDI Öte yandan olayla ilgili soruş turmayı yürüten Toplum Suçlan Bürosu, dün öğleden sonra kan lı çatışmanın geçtigi yerde keşif yapmıştır. Bu arada. Toplum Suçlan Bürosu Savcıları Muhittin Cenkdağ ve Şerafettin Yazıcı. çatışmada görev alan polisle rin listesinin Emniyet Müdürlü ğünce henüz kendilerine verilmediğini bildirmişlerdir. OPERATÖR DR. Metin Ankan'ın TAHSIN SARAÇ Sonucun olumsuzluğu ortada. Ne söylense dofrusu jereksiz. Edebiyat dersleri öbür derslerin çoğu çibi öğrencilen edebiyattan ve her türlü güzellikten soğutmak, tiksindirmek için ne serekse onu çok iyi yapıyor, bir de yaşam boyu robot kalmaya varsıH kişiler yetiştiriyor. Öğretim sistemi eleştirel bir kafa kazanchrsaydı bugünkü gangsterler demokrasisi olur muydu ortada? Bugtlnkü dünya treninin son vagonlanndan biri olur muydu ülkemiz. bun.^a olanak ve niteliklerine karşın? Okullarımız diplomah kapıkuüan vetiştirmeyi amaçlıyor, çağdaş duyarlık ve davranışlı aydınıar dpgil. Bizde kendisini kurtaranlar, okullardaki koşullandırmalardan yakasır.ı sıyırmayı her nasılsa becerebilenler, Rişiliklerini veniden fuğîa tuğla örüp kuranlardır. Gerisi okul kurbanı mutsuzlarrtır.. AZİZ Ç Ö L ORTOPKü! VE TRAVMA'HlbOJÎ MÜTfc'HASSISI (KınK KemiK ve mafsal hastalıklan) Usmanbe?, Halaskârgaz] Cad »»/l Sedef Apt Tei : 47 47 93 BİR ROMANIN DÜŞÜNDÜRDÜKLERI (Baştarafı 5. Sayfada) öğrenimini Galatasaray'da tamamladığını söyleyince (sf. 152) boşlukta kalır. Öğretmenlik yapmıştır. Doğrudur, inandırıcıdır. Daha ilk tutuklanmasında poliste iki tokat yiyüıce çözülüvermış. başka kişilerin tutuklanmasına yol açmıştır. Doğrudur ama eksiktir. Çünkü başkalarının tutuklanmasına neden olduğu için kendisini didiklediği, kurcaladığı bunca sayfada cezaevine gönderdiklerinin acısmı yaşadığı görülmez. En Önemlisı kendisine polis dendiği için. intlhar etmesi de ınandırıcı değildir. Çünkü daha Günsel'lf tanıştığı ilk geceden sonra. şunlan geçırir katasından•Onların bütün çevresı. «Günsel'in devrimci çevresıbenl tanır zaten. Sorduysa HERSEYİ anlstmıslardır Durumu SÜPHELİ bile demişlerdir belki de. Bu herifler bayılırlar ona buna pislik atmaya.» 'sf 66) Bu korkuyla devrimcl çörünüçlü» kizla ilışki kurmaktan çekinen Kensn. daha ışin ba?ır.da. belli bir çevrenin gnzünde giiverilır bir ki?i nlmadığını b;lmektedir. Aynca kızdıoı, kujkulandığı zaman, kendısı de arkadaşı Rasim için aynı güvensizliği belirtmekte (62, 87, 384i, kafası kızdığı zaman GUnsel'e bile şöyle bağırabilmektedir. «Budalanm bin Kenan. Kandırmaktan kolay ne var. Canım istedi mi teyzenin konuklan olur, ağbinin işçi kardeşleri olur, POLİSLER olur. Kenan yutar nasıl olsa.» (370> Demek ki, bilinçaltı hazırlıklıdır duruma. 64. sayfada içinden geçirdiği gibi. ya Pis herifler... diyerek aldırmaması ya da Günsel'i yitırmemek için savunu olanaklan araması en doğal yoldur. Öte yanctan, suçlama karşısınüa Günsel'in de tavn ınandırıcı değildir. Günsel de Kenan konusunda uyanlmıştır daha önce. Ağabevi. eski sosyalist Hasan'if öğütlerin) dinlerken şöyle sorar: "Sfiz gelimi Kenan' dan da mı kuşkulanaraSımV. Sonra Kenan İçin d^ «bırşeyler söylendiği» sanısına kapılarak düşünür. «Pıı herifler, dillerı nasıl varır? Ne oislikler yığılmış bizim kilerde de.» <344>. «Ker tutuklanmada bir dünya dP aian çıkar aralanndfin» dive <*skı sosviiıstlere kızaf f345>. «bu aSnbevim cip öiçüyü kaçınyor bazan» diye ağbisine bile içerler. (346) Aynca onun da sevgilisi gibi, değişik nedenlerle kimi arkadaşlarından kuşkulandığı oimuştur (sf. 381ı Bu durumda, çevresıne bağlılığı bilinen eenç kızm sevgilisi polislikle suçlanıncs va aldırmaması va da ileri sürtilen çerekçeleri nemen çoğu Konuyu danıştıklan, eski sosvaltst Baba'va eötürerek aörüşünü a)ması en doğal voldur. GUnsel bunu vapmamış. ancak Kenan'la ilişkisint kestikten sonra konuyu Bgba'va götürmüş. tutumuvla «intihıır olavına» vol açmıştır. tkincil olaylann ortava Konıışu ISP daha da »şematiktir Yazar'ın Kpnan'ı vaçatmak vpnne Kenan'dan vararlanaraR. .bei'anatta bulunmak ıstegı vol açar buna. Öteki Kişıler de avnı nedenrtpn ötiiri) vaşarlık kazanamazlar. Kep romancının amacına dogru ıtilen •piyon.lar eibtdirler. Romanda. ıç içe sokulan avnntılar içinde. çeşitl) vesüeler varatılıp. işçi sınıfının. sosyalist Kişılenn özeüıkle tufuklamalarda tşkence eörrlüklen halde KOnusmayan kisilprin ve .devrimcı genç kız»ın nasıi konduğu ayrı bir yazı konusudur. Metin AR1KAN