23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2: r"an 1£73 YEDÎ ADÂLET BAKANI, HAKİM ADAYLARI İÇİN STAJ AKADEMİSI KURULACAGINI AÇIKLADI ANKARA Adalet Bakanı îsmail Müftüoğlu, mahkemelenn ;ş hacminin çok yüklü olusu netieniyle Ankara'da bir Staj Akademisinln kurulacagım açıklamışAdalet Bakanlığında başlajan sempozyum nedeniyle 17 hâkim adayına yaptığı konuşmada, «Bakanlığımızda ılk defa yaptığımız ve bundan sonra devamını diledığimiz ye faydalı olacağına inan dığımız toplantılann sizlere kazandıracagı bilgileri ve uygulama ym üişkin konulan. staj sırasmda vermek temel ilkemizdir» demis, şunlan eklemiştir: «Bu bakımd&n, göreve başladıktan sonra Bakanlık yetkilileri lle yaptığımız ilk toplantılartar. • GEREKLİ YASANIN ÇIKMASIYLA GERÇEKLEŞTİRİLECEK AKADEMÎ'DE STAJ DÖNEMİNtN DAHA ÎYÎ DEĞERLEÎsTECEĞÎ BELİRTİLÎYOR. lanmızın her yönden donanmış olarak görevlerıne başlamalan. mümkun olabilecektır.» Bakan, Staj Akadermsi açılma sının bir yasa işi olduğunu kay dettiği konusmasmda daha önce hazırlanan Hâkimler ve Savcılar Kanun tasansınm ıse meclisİTden bir türlü geçirilemediğini ek lemlştir. Bakan Müftüoğlu daha sonre sunlan söylemıstir: da stajın daha verimli ve faydalı olabümesini nasü sağlıyabilece ğimiz hususu, en önemli problem lerimizden biri olarak ele alınmıstır. Üzerinde yapılan çalışmalar, mahkemelerimizin iş hacminin çok yuklü oluşu gözönünde tutularak Ankara'da bir Staj Akademisinin kurulmasını zorunlu kılmıstır. Bu sayede arzu edilen serlyed» v» ölçtlde bir staj yapılması ve staj sonrasmda uygulamaya geçen genç mestakd&j «Bakanlığımızm sı?!ere faycalı olacak oıitün ünıtelennin yetkıiilerı sızlerle gorüşecek. kanunlarm ve bılhsssa Usül Kannnlannın Bakanlığa verdigi görevlerle ılgıli kazaî çahsmalardaki iş birliğinin sağlanması. vatandaş şıkâyet ve tr epierının en kısa sürede sonuçl^ndınln.ası suretıyle ^uratlı tecpllı ed°r, adaletm muessır kılmrr.asınc'a. mahkemeler rieîn sta.ılannız sırasında gorup öğrenmeniz mümkür. oİEmavan husu?lnr açık!in?eaktır Bunun yanjnda Cıım"nıırıy?t Spvrîlarır.ın idari ve mali jnrevlprinde karşılasabıiecklpn güclükler ve bunların ifasında faydalanacaklan kaynaklar etraflıca izah edilerek yeterli bilci verilecektir.» fa.a.) TARTIŞMA Üört başlı cephe Günümüzün sorunlannı ve de yaratılan bunalımlan doğru değerlendirmek ıçın, sorunların kökenindekı ana belirleyıcı faktörleri lyı saptamak gerekir. Bilimsel düşünce bunu zorunlu kılıyor «Bir süreçte birkaç çelişme varsa bunlardan sadece bir tanesı baş ve etldleyıci rolü oynar, gen ka lanı ikinci derecede bir yer tutar.» 14 eklm seçimlerinde parça lanan sermaye sımfı r e onlann politik uzantısı sağcı par tiler boylannın ölçüsünü aldılar. O zaman üzgün ve kızgm olan Demirel «Millet bize mu halefet görevinı verdi» diyerek, kırgınlığmı dı'.e getirdi. Hükümeti kjrma girişımleri urun zaman sonuçsuz kaldı. Sonunda Sosyal Demok'at CHP ile renkli Anadolu İslâmcı Partisi M S.P. tarihi yanıİEi koaJisyonunu kıırdular. İç \e dış koşullann agır ortammda Sosyal Demokrat l:der Ecevit'ın iyl niyetü ve açık polit:kasiyle özgürlükçu demnkrasıye soyut adımlar atılmaya başlandı. Kıbrıs bans harekatı, basta Saym Süleym^n Dem:rel olmak üzere. Feyzioglu, Türkeş. hatta renkli Erbakan'ı rahatsız ef*i. Cür.kü başan Ecevit'e mal edilecek, onlann balonları sönecekti. Kıta Sahanlıgı, haşha5 sorunu, yabancı petrol şirketlerine kar$ı olan halkcı mllliyetçi tavır, şimdiki Milliyetçi Cephecilerl telâşlandırdı. Eğer basan iç politikada halkçı devrimci girişimlerle pekiştirilirse, sermaye sınıfı ve onlann temsilcılerinın hali nice olurdu? Yeni bır dpğerlendırme yapılmalı. hatalar dü7eltilmelivdi. Halkın mırleştirmeye ^'sladıfı Ecevit'e şımdi komün't divemıyorlardı ama komünistleri affetti diyerek onun mitle<îmesmi önlemeye çahsıvorlardı. Bozbevli'nin Kıbrıs nlavlan sırasmdaki tutarlı politıkası oru sağrı politikacilann onüne itiyordu. CHP • MSP koalisyonu vıkıltnca seçıme gitmeyi sö'e alacak cesareı gös'e remedı Savın Bo7bevli. Cünkü sermayp smıfırın aâababala r ı ılerde u?ravara''lan zararların sorıımlısu olarai: Omı fııtarak lardı. O da smıfıra ıhanet eriemezdi. e'niedı de Tutiım ve durumımu Demırel'e ?öre syarlnma poMtikasıns firtnee, son sörU Demireî'i destekleven Degerier söylecîi. O 7aman pazarlama politika ahlakırdan vakınmah hic bir i^e varamadı. Ş'.mdı durum değısmıs. seçım Ecevit'in is^ek tekelinden çıkıp. MC dörtlü tekeline pirmiştir. Ortam ve koşullar ilerde vasama'anna oîanak saglarsa. kı bunu yapacak'.an yatınmlardan anlamava çalısacaklardır. o zaman seçime gitmek (ücraat»tan ivı olacaktır. Eğer boyle bir ortam yaratılamaz^a. sola karşı olduklan için soz hazır; komünıstîer blzi calıs'irmıyor. vatan elden gidıvor, dıye btitün ılerıri kurulus lara ve kısilere saldırmaya başlayacaklardır Istihbarat kaynaklannın «Devletin istihbarat ka>Tiaklarırdan tisrünM olduğunu iddia edenler de kendilerinden olduguna göre. kalıyor bir de vunıcu güç, o da ha7ir. O zaman cephe milliyetçilen tum köprü başlannı tutmaya cahşırlar, ve de Türkiye «Nurlu ufuklara» Demirelsiz gitmeye başlar! Geri kalmış Türkiye'nin sorunlannı. işbirhkçi sermayenın dört başlı cephesi çok daha agırlaçtıracaktır. Bu agırhgı tüm Türk halkı çekecektir. Su bir gerçek ki, geri kalmış Ulkeleri geri kalmış yöntemler ve geri kalmış kafalar kurtaramaz. Ahmet tNCE YALOVA Kamu görevlileri birleşmeli ÜUcemizde bugün, bır milyona vakın kamu Sörevlısı vardır. Memur diye isimlendırilen b\ı ınsanlan, Türkçe sozlük şöyle tanımlamaktadır: «Daha çok kaialarıyla çalısan görevliler.» Batılı ulkelerde «beyar yakalı işçiler» denen kamu gorevlileri, tüm demokratik haklannı alrmslar, va samlarını istenilen bir düzeye getirmısle'dır Bız de ise bu kesım, bugün magdurdur. Ne ton'u sozlesme yauabihrler. ne de serdika hakları var dır. Demokrası, çalıştıranlar kadar, çalısanlara da brgütlenme rakkını vermektedir. Batılı kamu göravlilerine bu özgarlükler verüırken. bizdekilere verilmiş olanlann bile ahp götünilme^i tam bir çelfikı yaratma^tadır. Demokrası an cak kurpllsn ile ışletilirse demokrası olıır. Kol emekçilerimize verilmiş olan demokratik haklar memnun edîcldır. Ama, kafa emekç:lermi de mağdur ermek üzücüdür. Bu haksızlık giderilmeli, demokrssi. kurallan ile ışletilmehdir iHak verilmez alınırs divor atalanmız. E1.beîte «beyaz yakau ışçiler» de demokratik haklarını alacaklar. Hem de demokratik ugraşı vere vere alacaklar Nirekım. bunun en somuf orneklerinı Kamu Personelinın büvijk bir ke:ırru olan. onlann öncülüğünü \Tioan oğretmenlerünız vermislerdir. 1945"ere dek dağınık olan ögretmen örgütleri. bundan sonra toparlanarak büyük bir federasyon haline gelmislerrlir. 19G3 vılmda Ankara'ria vaptıklan vunivjşte ezilmi"?hklerını dile getirrr.işlerdır. ÖSretmenlerimızır. ikinci büyük dönemi TÖS zamanlandır. Bu sıralardn jer yer mitm?.ler. yapılmi':. \uruviı« ler olmuştur. En büyük vüriivüs 19fl9 yılında Ankara'da yapılmıştır t'lkemizm drrt tarrj'ından gelen öğreTnenler. bnce b.r açık hava nııtıngı tertip etmıjlerdır Bu mıtınsde demn.<ratik haklar dile getırılmıs, arkabindanrtaAn kara sokaklannda onbin'ev jT.ınmiislerc'ır. TOS donemmin ikinci büvük olayı. genel oğretmen ooykotudur. Bu demokratik eyleme 100 binin uzennae oğretmen katılrmstır. Böylece kendı sorunlannı ciıit getirirken. ülke sonınlannı da serci'.emlslenlir öğrermenlenrr.ızın gırismlş oîduklan demotc ratık hak u^rasılan. esemen eüçler tarafından t.er zaman <;ert bu şekılde karşılanmıştır. Demokrasiyı bır sennpve demokrasisi olarak kabul pden bu gücler. en sonunda balyoz hareketi ıle bır cecpde 3500 ögretmeni hapıshanelere doldurmııslardır. Ama ujraşı dıırmamıştır. Atatürk'ün «Yeni nesi1 sizın eseriniz olacaktır» cetlıfi msnnlar bu kez. TOBDER çatısı altında toülararak. ülk» capmda eftıtim uvgıılaması vapmıslardır. Bunun en somut örneğı 15 şubat 1975'rlekı fi7 ı'de bırden sürdürülmüş olan kaprh salon toplantılarıdır Demokrasmin özürde. sermaye ile birlikt« emeğin de örgü'lenmesi vardır. Emeğe crgutlenme hakkı vermıven bır demokrası, demokrası olmaktan U73ktır. «Kafalanyla çalışan» ın«anlar da emekjıdirler. Grevît sendika onlann h'kk;dır «Birlikten dirlik dojam dıvor atilarımız. Onun için, tüm kamu görevlilerı önce bır öreüt olmalıdırlar. Ondan sonra da demoltratık hakların alınısında ufras vermelidirler. CaS. örgiit çafıdır. Örsütstız 100 bin msandan, orcpiflü vüz insan daha çı'ıcl'idür. Tüm kamu corpvlileri önce bu hıhnre varmalıdırlar. A*1TÎ valvarma vakarma dönemi çok efrilerde kalmı^tır. Mebus avlamak, bptçan tavlam?k seçer \ol degıldir. Dune göre bueıin. karru «rörevli'prınm vapaTiı daha knKioTır. Bu dunırn her gecen eim de kolüvo »ıdeoektir. Burun tek ko«s'ilu. ör?iH!enrrfk d«"moV:rptik baskı ?rnbu oln.sktır. Bunu vapamsdıklan silrece de ezılmeve devam edeceklerdir. Mükremin TEKİN Doçent Adnan Benk Kültür Bakanhğı Damşma Kurulu'ndan istiia etti îstanbul Cniversitesi Edebiyat Fakultesi öğretira üyesi Doç. Dr. Adnan Benk, Demirel Hükümetının programında yer alan dilimızle ilgıli görüşlere katılmadığını belirterek, Kültür Bakanlığı Danışma Kurulu üyehğinden istıfa ettiğini bildirmistir. Istifasmı Kültür Bakanlığı Tanıtma ve Yayunlar Dairesi Başkanlığına gonderen Doç. Benk, • Sayın Demirel hükumetinin programında yer alan «dili ikılikten kurtarmak», «dili zenginleştirmek» ve «mılliyetçi kültür> g:bi kavramlann, ilk bakışta olumlu bir doğrultuda görunmelerine karşın ne gıbi alt anlamlar taşıdıklan kolaylıkla anlaşüıyor. Sözii edılen ikiliğin dıl devrimine karşı kullanılacağı, dil zenginliğının açık seçıkliğe karşı bulanık sozcükleri hortlatmakla sağlanacağı. milliyetçi kültür kavramının ıse düşünce özgürlüğünü kısıtlama biçiminde yorumlanacağı besbelli. Gerçi. dili ve kültürü bugünkü ge lişme doğrultusundan saptırmak hiçbir yonetimin buyrultularına kalmamıştır. Ama bu gerçek, bırakınız bilim adamlığım, bir ytırt taş olarak bılim ve çağdışı bir gırijıme katılmam için yeterli bir etken değildir.» demistir. İLKOKULLAR HALK OYUNLARI ŞENLiCi... Istanbul Milll Eğitim Müdürlüğü'nün düzenlediğı 8. İlkoktıllar Halk Oyunları Şenliği dün Spor ve Sergi Sarayı'nda baslamıştır. Şenliğin yarı fınaılerı 31 nisan 1 mayıs tarihlerinde yapılacaktır. 2 mayıs salı günü ise finaller yapüacak ve derece alan ekiplere armağanlar verilecektir. Fotoğrafta: bu yü ilk kez doğrudan İstanbul Mıili Eğitim Mudurlufü'nde düzenlenen 8. Ilkokullar Halk O>"unları Senliği'ne katılan bir ekıp gosteri sırasmda görülÜ5'or(Fotofraf: İbrahim KOSFOĞLV) BU BİR SAVAŞ HÜKÜMETİDİR AP. MSP, CGP ve MHP'nin oluşturduğu anti demokraük hükümet, iç ve dış düşmanlara '!> kjrşı bir savaş hükümeüdir. 27 Maj'is devrimmden bu yana kurulan en gerici Demirel Hükümetidır. Anayasa Devrimiyle iktidardarı düşürülen yasallığını yitınrns bir partinin devamı olduğu saym Başbakan Demirel'ce gururlanarak söylenen AP. kendisinden daha nşırı sağda olan gözü dönmüş, özde Cumhuriyete, layiküğe ve Atatürk devrim ve ilkelerine karşı olan yobaslarla oluşturduğu hükümetin yapacağı her türlü icraatten sorumludur. Tarih bunun hesabını soracakür. Çağımızın en güçlü. tüm halklarm nefretini kazanmış bir ülkenin emperyalist çıkarları doğrultusunda bir politika izleyeceklerini açık açık söylüyorlar. Ama her »eyden önce emperyalizmin Vietnamda uğradığı yenilgiyi göz önüne alsınlar. Demirel Hükumetinin içte irieyeceği politikanm 12 Mart Erim Kükümetlerinin izlediği politikanm altında olacağım scylemek için iyimser olmak gerekir biraz. Hükümet programmda da bu açık açık belırtilıyor. İlk yapacakları sey, komünist dıye tanımladıkları bir avuç yurtsever gençliğin üstüne demir ökçelerle gıtmek olacaktır.. Kitaplar toplanacak, tutukevle ri yurtsever gençlerle, ilerici aydınlarla, devrimci işçılorle doldurulacaktır. İşçi sınıfınm bünyesinde bütünleştiği sendikalar patronlann hirmetine zorlanacak, işçilerimizin. köylülerimizin köleleştirilmesi için elden gelen her şey yapılacaktır. Kısaca tüm anti fasist öğelere. kurtıluşlara karşı bir baskı, işkence, terör, kıyım mekanizması uygulanacaktır. Bütün bu iddiaları geçmişteki tecrübelere dayanarak ileri sürmemiz yeter ve artar. Her seyden önce kurulan hükümetin özü bütün bu gerçekleri açıkça yansıtmaktadır. Faşizmin kan lı dişleri kendini göstermeye baslamıştır. Daha hükümet güvenoyu almadan «gün, bizim gün» diyerek önune gelene kudurmuş gibi saldıran faşist komandoların tezgâhladığı kanlı oyımlar hükümetin özünü belirliyor Dış politikada izlenecek yolla iç politikada izlenecek yolun arasında pek büyük ayncalık olmayacağmı gene hüküırıetin özünden anlamak olanak dışı değildir. cMillî biriik», «miüî çıkar», «savaş sanayiı» gibi şövenist sözlerle halkımızın dinsel ve ulusal duyguları sömürülecektir. Kıbrıs sorunu, son günlerde gene kamuojunun dikkatlerini üzerine çeken Ege sorunu güncelliğini korumaktadır. Emperyalist öğeler Türk Yunan üiçkilerini bozmak ve savaşa kışkırtmak için hanl hanl çalışıyorlar. Bugünkü hükümetin böyle bir kışkırtmaya alet olmayacağmı kim temin edebilir? Ge ri kalmı» devletler arasında en küçük anlaşmazlıkları büyüterek, savaş ortamını hazırlayan emperyalistlerin kendi çıkarlan için milyonlarca insanın ölümünü hiçe saydıklan yadsınamaz bir gerçektir. Bu açıdan baküdığında Amerikan emperyalizmi ve büyük bir devlet olma sevdasında olan Fransız emperyalizminin Türk Yunan ilişkilerinde önemli rol oynayacaklan kesindir. Kendi çıkarlannı savunan hükümetleri savaja itmek hiç de kolay olmayacaktır. Ama saym Demirel Hükumetinin böyle bir karar alırken tarihi göz önün» getirerek hareket etmesi ve doğacak her türlü sorumlulugu üstlenmesi gerekir.. Ve iyi bilinma Udir ki kimsenin halkımızı böyle karanlık ve emperyalist bir savaşa itmeye hakkı yoktur. Eğer böy'e bir gelijme soz konusu olursa halkımız bunun hesabını mutlaka soracaktır: bu, böylece bilinmelidir. Yaşar Şahln PAZAR . RtZE Egemenlik kimin? Dünya ekonomik konjonktürü içinde Türkiye, adına üçuncü dünva denilen az gelışmış ülkeler toplulujunun bır dilimıdır. Görünüse bakılırsa, vani btçimsel olarak karmaşı!c bır dünvada yasıvomz: Bır yandan ezılen haHtlann bağımsızlıfc ve demokrasi savaşımı. öte vandan uluslararası tekelcı kapıtaüzTnln bu savasımı kırma, bölme ve dagıtma ugıaşı Türkiye ekonomik ve siyv sal bakımdan tam bağımsızlığını kazanamamış geri kalmış bir Ulkedır. Bu ülkede: îstıhdam yetersizliği ve düzensizlığl vardır. Gizli ve açık issizlik sonu nereye varacağı ölçümlenemiyecek boyutiara varmıçtır. Smır kapılannın açılması durumunda Türkiye nüfusumın yânya^ inebilecegi ve yurttaşlanaıızın çöpçülük. lâgımcüık pahasın» canmı yurt dışına atacağı denü büyük bir lşsizlik ve açlıfc kortusu yardır. bu Mr. ülusal gelirin ¥« 33'ünu Türkiye nütusunun • 11 alırken, « ' • 67'sini nüfusun * 99"u al0 ' A makta ve ulusal gellrin Uleşlmindeld gerçek sosyal adaletsizligi. sömürüvü. düzensizligl belgelemekte, kanıtlamaktadır, bu ikt. Salt emperyalizmin «daha fazla kâm ve sörnürü felsef»sine uygun, ulusal kaHonmaya hiçbir yardımı olmayan montaj ve tüketim Banayüne dogru tstahlı bir gldl? var, bu Uç. Efitim sorunu tam bir mekeş, halkın okuma • ya» ma gibi çagımızda ilkel sayılacak bir sorunu blle çözümlenememistir. Nüfusun V» 451 okuryazar degildir Eğitim «a eşitsizliğindeki dengesizlik ulusumuzu empervalizmin kölelert durırmuna düşürücü gerileme Içindedir. bu dört. Yol, su. feöprü, kanal, okul, elektrik gibi altyapt sorunlanmız giderek açmaza glren bir çizei izlemektedir, bu beş. tsçiler. köylüler, memurlar, Bğretmenler, dar gelirliler yannı güvenceye alma sorununu unutmuş, bugün ölme kaygısına, bir saat sonrasmı yaşayabilme uğrasma dUşmüştür, bu alö. Bır de bu Ulkede su v a r Demokrası. Demokrasi «Halkın Yönetimisdir. Bir de SÖB var unutulmayacak: Egemenlik kayıtsız, koşulsuz ulusuodur. Yani pazarlıksız, kesin. Halkın yönetim) gerçek iken ve egemenlik ulusun iken karanIıklardan çıkanlan ve halkın tepesine tndırilmek tstenea serraayenin kanlı diktası, fa$izm tertiplerini düzenleyenler kraı? Egemenlilt ömin, egemenllğı kullanmaya kalkışanlar kim? Alâattin SÖNMEZ AKYAZI TÜRKİYE'NİN DIŞ TİCARET AÇIGI HIZLA BÜYÜYOR ÎTHALATIMIZ^ BU YILIN ÎLK 4 AYINDA 91 MtLYON DOLARA YÜKSELİRKEN İHRACAT 23 MtLYONDA KALDf ANKARA, (ANKA) Son haftası ıçınde bulunduğumuz nisan ayımn ilk yansı itıbanyle düzenlenen ithalât ihracat ve döviz gelir gider tablolarına göre, Türkiye'nin serbest dolar sahası ile Avnıpa para anla^ması sahasına yaptığı ihracat ve ithalât sonucu diN ticaret açığımız, geçen yılın ocak nısan ayı ilk iki haftası dönernine gore yüzde fi28,2 artarak 848'9 mılyon dolara çıkmıştır. Ocak 14 nisan dönemi içinde yapılan ithalât, geçen yılın aynı donemıne gore yuzde 82'6 oranında artmış, ıhracat ıse yuzde 34,2 oranında azalmışnr. Işçi dovızlenndeki azalış yuzde 3,5'tır. 1975 yılı nısan ayının 4'u ile 14'ü arasında ithalâtımız 91 nıilyon, üıracatımız 23 mılyon. işçi dövizleri ise 6 mılyon dolar olmuştur. 1974 yılı nisan ayının 6'sı ıle 13'ü arasında ise ithalât 60, ırracat 50, ışçı .doyiîlerı ise 9 mılyon dolar TBMM marksizm leninizm in PJan ideolojik ve politik düsmanı: Komısyonu maoizm • bulgar blimler akademisinin cagdas toplumsal kuramlar enstitüsu • macaristan uluslararası ilisküer enstitüsu • alman sos>3list biriik partisi merkez komitesine bagh toplumsal bilimler enstitüsu • polon>a birleşik işg partisi merkez komitesine bag!ı marksizmleninizm'in temel sorunlan enstitüsu • sov>'etler biıiigi komünist partisi merkez komitesine baglı marksizmleninizm enstitüsu • so\yet sosyalist cumhuri>etler biriı0 bifimler akademisine baglı uzak dogu enstitübu • çekoslavakya komünist partisi merkez komitesine baglı leninizm enstitüsu b i l i m işçileri elbırlıgivle hazırlanmıştır. öncü kitabevi eıt . . C4J. H». a Cl£tf*tWB!'A»ıSiJl Ocak nisan dönemleri itibariyle yapılan karşılaştırmaya göre, ithalâttaki deger olarak artış büyük otanlarla devam ederken, miktar olaıak azaltma olraakta ve ihracatta ise hcın mık'Ur, hem, de değer olarak azalma devam etmektedir. Diğer dö\ız gelirleriraiz deki yuzde 593 oranmdaki artışa rağmen geçen yü. bılgi alınan bu dönemde. 308,2 mılyon dolar olan doviz gelirlerine karşıhk bu yıl 276.4 milyon dolar dövz kaybımız olmuştur. Devlet borçlan ve diğer doviz giderleıi üe birlikte, geçen yılın 130.3 milyonîuk döviz kazancına karşın bu yılın toplam 550.9 milyon doîarhk zararla nisan ayının ortasına gelinmiş bulunulmaktadır. Uluslararası Para Fonundan alınan döviz kredi ANKARA, (ANKA) 12 ve leri hesaba katılmazsa 14.4.1975 ta 11 sayüı Kanım gücündeki karar rihine göre brüt rezervlerimiz 1 milyar dolar sevıyesine inmiş bu namelerin görüşülmesine imkân lunmaktadır. Geçen yılın aynı sağlayacak pıan komisyonunun yeni üye adayları bellı olmuştur. dönemindeki 2.188.3 milyon dolara göre brüt rezervlerindeki kayıp Plan Komisyonunda iktıdar grup larından AP, MSP ve ba#ımsi2i yüzde 115 dolaylarında olmaktaların 22 Uyesi, muhalefetten ıse dır. CHP ve DP'li 13 üye bulunmaktadır. Millet Meclisl Genel Kurulunda bugün çoğıınluk sağla Zincirkıran nırsa plan komisyonu üyeleri okunarak ve oylama vapüacak bugün "Gazete tır. Memurlarla ilgili 12 ve TRT Genel Müdtirü tsmail Cemit ü reklamlarının gılı 11 sayılı karamameler ise ancak perşembe günü genel ku ekonomik rulda ele alırjabilecektir. üye adayları bellı oldu Aday listeleri Mıllet Meclisi Genel Kurul o nayına sunulacak olan plan komisyonu aday listesinde AP'den 16 üye bulunmaktadır. AP'li üyeler şunlardır: Turgut Toker, îsmet Sezgin, Turgut Yücel, Ali thsan Balım, îbrahim Göktepe, Mustafa Parlar, Hayrettin Nakiboğlu, Sedat Akay, İlhan Ersoy, Ahmet Karaslan, Hitaıi Okçu, Haydar Özalp, Bflâl Taranoğlu, Doğan Kltaplı. Vahit Bozatlı ve Ömer Çakıroflu. MSPTı beş üye ise Abdurrahman Cnsal, Hasan Boz, Cemal Cebecı, Gündüz Sevilgen ve Hu seyin Abbas'tır. Komısyonun CHP'li üye adaylarınm isimlerl şöyledir: Şükrü Koç. Hüdai Oral, Orhan Yılmai, Ali Ne.ıat Ölçen. Metin Tüzün, Coşkun Karagözoğlu, Cemal Okjay, Mehmet Delikaya, Hakkı Gökçe, Ahmet Durakog lu ve Yılmaz Alpaslan. DP'den Etem Kılıçoğlu ve öler Ölçmen. Komısyon üyesi ola I rak bildirilmıştir. Bir bagunsız üve, ovlama yspıldıktan soara bir vazs ile ıstenecektir. Cumhuriypt 261*5 ACl KAYB1MIZ Merhurn Ahmet ve Zehra Şanoğlu'nun evlatları, HajTİye Şanoğlu'nun eşi, Hayriye Sırel Nuriye Özdilek Sıtkı ve Erael Şanoğlu Nadire Yıldız'ın ağabeyleri, Nuri Adviye Okay, Kadıye Ihsan Emekli, Fahri Özdilek, lluzaffer Necdet Erdem, Celal Munteha Sirel. Cumhur Ahmet Taner Yıldız'ın dayıları. Remzi Şanoğlu'nun amcası, Kadriye Sanal, Ümıt Sule Şanal. Nerıman Mevzat Kızıltan, Ferıhan, Mustafa Günerinin enisteleri, Beyoğlu 8. Noterligi Başkâtibi hayatımızdaki önemi, konulu bir konferans verecek Sabri ŞANOĞLU ani bir rahatsızlık sonunda 28.4.1975 günü Hakkın rahmetine kavuşmuştur Cenazesi 29 4.1375 salı günü Aksaray Valide Camiınde kılınacak öğle namazın'qan sonra KozJu mezarlığındaki aüe kabrisıanmda toprağa venlecektir. Tanrı rahmet eylesin. AtLESİ Cumhuriyet 2613 İstanbul Üniversitesi tşleüne Fakultesi İşletme tktisadi Enstitüsu tarafından "Üniversite Iş hayatı Işbirhği Progıamı» çerçevesinde duzen'.cnen 1975 yılı konferanslarından sekızincisi. Günaydın Gazetesi Genel Yaym Müdürü ve Başyazarı Necatı Zıncırkııan tdiafından bugün verilecekür. • Gaze.e Reklamlarının Ekonomik Havatımızdakı Öncmi> konusundaki konferans, Istanbul Üniversitesi Işletme İktisadı Ensütusünde 14.30'da verilecektir. Öğretimde demokratik seçme Demokratik topiumlarda, kişi hak ve hürr:yetlerı, demokratik ve yasal güvencelerle pratıkte değer kazanır. Antldemokratlk kaıaı,ar, kurallar ve yasalarla, demokratik hak \e czcurlükler savunulamaz, gerçekleştirilemez Demokrası ıle vonetüen ulkelerde, yone. tım, tüm bireylere açıktır. Aksi halde, demokrd'l, şozde. kâğıt uzerınde, yapmaclk, gostermelik olarak kalır, bıçimsel olur. Sözde demokrasi, ıöz»de ise «oligarşi» ortaya çıkar. Sorun, toplunı bireylerinin, kitlelerin, tum sosyal sınıf ve tabakalann, yönetime k»tılma sorunudur. Demokratik toplumlsrda. sos ;. al sınıf ve tabakalar, yönetimcfe söz sahibi ohr.alıdırlar. Örnegin: öğretmenler kendi vör.etıcilerini, kendileri seçmelidirler. öiretmenietırv, kendı ydneticilerini seçmelerı, onlann en demokratik ve doğal haklarıdır. DemokraM nın özü, halkın kendı kendini yönetmesi dem?k olduguna gofe, öğretmenlerin de kendi kendilerini yönetmeleri kaçınılmazdır. Bugün, ulkemizde. ögretmenlerirı yöneticilerini »öyle bır dü^ünelim bakalım. Kimlerdir bunlar? Nasıl ;etirilır!er o makamlar8, koltuklara? Nası! ıcraat vaparlsr?... Önce ilköğretimrfeki y6netlcilerl ele *lalım: tlkokul müdürleri puanlamayla atanmak tad'r. Diyelîm ki, bir okulun müdürlük kadrosu boş. Bu haber, o bölgedekl öğretmenlere ılköeretim müdürliigünce duyurulur. Dilekı;e vcren öğretmenler arasından, en yüksek r nııanı alan, ü t vonticilerce, âmirlerce mu'.ur olarak Ltanır bı s koltuğa Bu yol s a | lı'<lı ve de demokratik bir yol değildir Çoiu kez, üst voneticiler ve mevcut düzenm ısJ\ rukçyluğunu. saksakçılıfını vapan âmirler, kendı kafa yapılann8 uygun duşen kuk* U ojretmenleri puanlamada kazandırırlar Tt oku.ıın başına, öğretmenlerin tepesine dikcrler. Secilen okul mücTürü, artık kendisinl •«çen âmirlçrinin dümen suyunda gider ve gitmek zorunda kalır. Boylesme antidemokratık yöntemle ısbajına getinlen müdür, ."n.üdürlükten çok, sıvasJ iktidarın Disşalıgııı, ajanlığmı yapar ve çok oğretmen arkadaşı da bu yüzden ışinden, aşından eder.» Orta öğretlme gelince: İlköğretimın kademelerınde robot gibi, kuklacasına görev ya pan müdürierın atanma yöntemi, ortaöğretlmde de vardır. Işe adam dejil. adama 13 zihnıyetı güdülür. tlerici, demokratik, îaylk bir egitlm, ancak, Atatürkçü. ılericl ve bilinçli öğretmenlerin yönetime getırilmeleriyle gerçekleştinlecektlr. Bunun İçin de ön koşul, öğretmenlerin kendj yöneticilerini demokratik seçim yoluyla, kerdilerinın seçme özgürlügüne ka. vuşmalarıdır Okul müdürü mü seçılecek? Bunu o okulda görev yapan ögretmenleı bır araya gelerek, kendı Içlennden birinl, demokratik kural ve nızamlar çerçevesınde. seç çalışan öğretmenlerln olusturacağı bir çenel kurulda, seçmek gerekir Adaylar göstenllr. gizli oy ve açık tasnifle, ö^retmenler âmirlik yapacak kişıyi, kendı aralanndan tayln et' rr.15 olurlar. Ctıllî Eöitim Müdürüne gelince: Bunun seçimini ise, Vilâjet çapında görev yapan tüm öğretmenlerin temsilcilertnden olu» şan büyük genej kurul yapmahdır Bu sekıU de öğretmenler de yönefime katılmıs olurlar Yöneticılerle öğretmenler arasınöakı tlışkller, dıyaloçlar. daha demoterafjk ve sagUklı bir ni'elık kazanır TÖBDER'M ö5retmenler. bunun örneğinl Ordu'nun Turnova tlçesınrie ve Pamandd&'da vcrdıleı Kendi yönetİLiIerlnl demokratik jroUa sectiler ü l k e i ı z ıT«kl tum apıetmeo'erin, •yönetlcüerlmızi tfodln^ «eç'.iiıi» kampaı. ,asına k:rtı!mal»r;nı önerlrU. Flkret KIUNÇ . ögretmen n"el" •" •' '"Mj'm miHı'irtini] '1e ilçede TGS ile ANKA Ajansı arasında toplu sözleşme imzalandı ACI KAYBIM1Z D&irernizın Başkâübi, dürüst, faziletli, vazifejinas insan olgun OKURLARIMIZA DUYURU TARTIŞMA KÖŞEMÎZDE YER ALMASI ÎSTENEN YAZILARIN 300 KELIME DOLAYLARTNDA OLMAS1. KAGIDIN BtB YÜZÜNE MÜMKÜNSE DAKTİLOYLA YAZILMASI, DEGILSE OKUNAKLI OLMASINA OZEN GÖSTERtLMESI GEREKMEKTEDtR. SAYGILARIMIZLA DÜYURÜRÜZ» Sabri ŞANOĞLU ebediyete intıkal etm.ştir. Cenazesi 29.4.1975 salı günü Aksaray Valide Camıinde kılınacak öğle namazından sonra Kozlu tnezarlığında toprağa verilecektir. Tanriıian rahmet aılesine sabır dileriz. BEYOĞLU 8. NOTERLİGİ ANKARA r ü r k n e Gazeteeüer Sendikası ıle AXKA Aıan•t arasında bir süredenben deAksigorta'da Yftm etmekle olan toplu İş EOÎleşmesl gorüşmelerı anlaşma işçiler yarın ile sonuçlanmıştır Toplu sözleşmevle A;ans men greve başlayacak »uplarının ucretlerıne yüzde 15 ilâ 45 arasmda zam yapılmıştır Türkiye Banka Sigorta Büro İşüte yandan, ANKA Ajansı çileri Sendikası iBankIş) Ak j ntn kuruluşunun uçuncü yıldobank'in kuruluşu Aksigorta A.Ş. I numu de dun kutlar.mıştır Çeişyerinde yanndan itibaren grev ı şıfii ea/etp\e. verlı ve vabancı uygulamasına başlayacaktır. Bank | basın ve radvo tcuruluşlarına İş Sendikası yetkılıleri, işverenin j servıs yapaıı ANKA Ajansının toplu sözleşme imzalamaya yanaş üçüncü kurulu? yıjdonümü ve madığım, bu arada baskı ve tehtoplu sözleşmenin ımzalanması ditlerle işçileri sendikadan ayırnedeulyle dün Ankara Palas'ta rnavfl pfılıstıpını snvlpmisîerdir. bir •Bren diizenlenmıstir. (a a )
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle