19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
• Sahibi: Cumhurıyet Matbaacılık ve Cazeteciliic T.A.Ş. adma NADİR NADt • Genel Yayın Müdürü: ORTA* KURTBORK • Sorumlu Yan lsleri Müdürü : ÇBTİN ÖZBAYKAK • Basan ve Yayan: CLMHURtYET Matbaacıuk ve Gazetecilik T. A. Ş. Cagaloğlu, Halkevi Sk. No. 3941 TELGRAF ve MEKTUP adresi: CUMHÜRtl'ET ISTANBUL Posts Kutusu: Istanbu] No.: 248 Teletonlar: 22 42 90 23 43 M 2 2 4 2 9 7 2 2 4 2 8 8 2 2 42 »9 * BUKOLAKl ANKASA AUtlir» Bulvan Xen«r ApV Yenlşehir, Tel.: 177477 2557U1 • I. MtK HbiH /ıva Bulvart No. 65. Kat 3, Tel.: 3123U 247U9 • GÜNEY Ulerl: A U t ü r k Cad. Uğurlu Pasaj, T e t : 1455019731 r»ıIAJHJI I D T V C T BASTV AHI.AK TAAHHÜT V / U l V i n U n l 1 C l (JYMAYI TAAH KDEK ABONE ve tLÂN Jfurt ıçl 12 Aylüt 0 • 3 > 1 • 180 90. 30. 36Ü. Yan dışı Wu. 315.157 .50 S2JbO Başlık (Maktu) > . . . . 66ü Ur» 2 3 ve t. Sayfa (Samimi) . „ . > . 140 4., s., 6. Sayla (SamtmJ) „ ^ ı2u ölüm. Mevlıd Tesefckür (6 Santim) ^ „ »X. Nl»an, NUcsh Kvlcnme. üatum . . . „ a a Yayın Hayatı : Keumesl) „. ... • Kayıp ( Kelımesi) S SAY1S1 100 KURÜŞ (Baştarafı I. sav(arta) disinin kuvveth olduğu gıbi bir düşüncesi varsa bunu çok yanhş degerlendirdiğmi belirterek, Ege sorununun çözürnünde anahtarın Türkiye'nin elinde bulunduğunu söylemiştir. Görüşmeler sırasmda bır konuşma yapan AP Bitlis senatörü Kâmran Inan, Türkiye'nin, özellikle Avrupadaki gelışmeier konusunda daha hareketlı olma sını istemiş ve Avrupa iîe bütünleşecek şekilds davranılması gerektiğini söylemiştir. İnan bu arada, Kıbrıs savaşını örnek gös tererek Türkiye'ain diş propagandadakı yetersizlıği üzerınde durrnuş ve bu durumun haklı davaların anlatılmaması gibi çok önemli bır konudaii yeter sizliği ortaya çıkardığını biidirmiştir. APli senatör ayrıca Dışışleri Bakanlığı örgütündeki ak saklıklara değinerek, bir yenıden düzenleme yapılmak gerek tığirii söylemiştir. Tabiî senatör Ahmet Yıldız da Türk Yunan ılişkilerine değınerek Karamanlis'm dahi megalo idea'dan vazgeçmediğini, bu nun Yunanlılann Türkiye üzerindeki niyetlerinı belirtmesi ba kımından ilginç bir örnek oidu gunu, Yunanıstan'ın Türkiye'ye bir darbe vurabilmek için sürekli uygun bır zaman koiladığını, Fener Patrikhanesı de dahil Türk Yunan ılişkilerine çok dikkat ediknesi gerektigini dile getirmiştir. DP'li özer Ölçrnen, Ortakpazarın Türkiyenin aleyhioe işler bir tuturna girdiğini, Türkiyenin ortak üye olmasına rağmen Ortakpazar üyelerinin Türkiye'ye üçün cü ülke muamelesi yaptıklarıru söylemiştir. Dışişleri eski Bakanı Turan Güneş: «İngUız üslerinde Türklerin serbest bırakılmalarının sağlanma sı, Kıbrıs meselesine yeni ufuklar açacak nitelikte siyasî tnahıyettedir» demiştir. Turan Güneş, Ortadoğudaki ge lişmeleri dlkkatle izlemek ve Tür kiyenin rnüttefıki Amerika, kenar bölge ülkeleriyle de üişkilerine dikkat etmes» gerektiğini sözlerine eklemiştir. gili bir soruyu cevaplandınrken, «Kıbns'ta müzakereler vardır ama Makarios muhatabımız değildir. Makarios rnüzakereyi de engelleyememiştir. Makarios'a rağ men İngiliz üslerindeki Türkler serbest bırakılmışlardır. Neticede Makarios şimdi ABD ve İngiltere İle mücadele içindedir. Bu durumda Türklerin bırakılmalarına karşı çıkan ve sonunda ABD ile İngiltere ile üçlü bir mücadeleye girmek zorunda kalan Makarios'un başarısının derecesi nedir, Türkleri serbest bırakmayı sağlamakla bizim başarımızın derecesi nedir? Durum ortadadır» demiştir. Esenbel Magosa'nın Rumlara verileceğine ilişkin söylentilerle ve bu arada Brüksel'de iiân edilenin dışında gizli anlaşmalar olduğu yolundaki haberleri yalanlamış, «Magosa Türk kontrolünde kalacaktır. Müzakere ister başanlı ister başarısız olsun Magosa limanı dünya trafiğine açılacaktır. Elden gitmesi söz konusu değildir» demiştir. pekiştirilmesı oıüugu» ue.ıı'H mekte, «Bütün Rumlardan destek ve şefkât bekleyen örgUtun parulerüstü ve üyelerinin tüm partıierden olustuğus öne suroliüektedir. Ote yandan, «Enosis» mücad» lesini koordinasyon komitesı dı şında, tüm Rum sıyasaj partıierin temsilcileri ve Klendes'ın üs katıldığı Rum Ulusal Konseyı, Makarios'un başkanlıgında ük toplantısını yapmış, Kıbns soranundakl gelişmeleri ve Ingiüere hükümetinin, mülteci Türklerle ilgili karannı gözden as&nm? tir. 4 i saat süren toplantıda, îngiltere'nin karannın Biriesmış Milletler nezdinde şikâyet edilmesi kararla^ın'mıştir. Kıbns'ta sayfada) (Ba^tarafı l. IHastarafı 1. u v f a d a l Kanlı topraklar üzerinde (Bastarafı L sayfada) doğumlu Ali Kahraman, yıne Kemberli köyünden Halil oğlu 1936 doğumlu Kejjan Sevgili, Fej hine Köyünden Ali oğlu 1932 doğumlu Übeyt Çardak. Kemberli köyünden Haiil oğlu Hamit Dıkmen ve daha niceleri, para ödeyenlerin peşlerine takılmışlardı. kimi atlı, kimı yaya... Matla köjünde okul yoktuı Bebeler, on kilometre öıedeki Kemberli köyüne giderler posta aracıyla, on liraya.. Büyüs Kemberii'ye. Pikap, sabah kızlj erkeklı bebeleri toplar, doluşurlar sümükierini çeke çeke pıkaba.. Matla ile Kemberli'mn aıasında adı yol olan teker izieri vardır. arazi vitesli araç zor sö ker çamurlan, çok zorlanırsa, benim aracım gibi devrilmesine ramak kahr.. Sonra akşama doner bebeler, kızlı, erkekli.. «Bekkârdı Şahan.. BindokU7^ yüz kıryeddi dogimli, anası ve dul bacisi ile oturir idi..» Şagâh oğlu Şahan Erkel:'in kardeşi Mehmet Erkek'e de dev let 115 dönüm toprak venniş, anlatıyor: «Sennede ne verir? Bi bakasın, hiçbi şey gelmiyo Geldi*i zaman mı? Geldiği zaman çük çok şeyimiz çıkıyo ancak, masrafımıza.. Ekin iyi olduğu zaman kaç para mı geçer elime? Anca masrafımıza çıkar . Tahmin? Tahmin, ee, çok çok beş bin lirra verir.. Şahan'ın da toprağı yüzonbeş dönnümdi.. Hazıne verdi. Benden ayridir.» Sonra «O» günü anlatmaya basladı • «Ben ogün (cızırtılar) ... Kaç gün evvel bir subbay gelmı*ti.. Dedi ( ) geçmediler... Suriye'ye.» «Şahan da burda mıydı o zaman?» «Şahan burdaydı.. Şehre giımiş, nereye gitmiş.. Bir gün haber geldi kı Şahan Suriye'ye ?itmiş.. Ben de ava çıkmıştım..» «Ne avı yaparsınız?» «Ceylan avvu. Heye, Ceylan avı.. Ben ava çıktığım zaman, bi baktıın ki akşamleyin bir kurşun sesi geldi. Kurşun sesi geldiği zaman. birar sonra baktım yagu çağirirler.. Aguii ahuui çağtrirler. (bir ses: yanı, imdat> baktım, arapça çağirir. arap dili çağirirler. bi baktım ısık çıktı. dört beş ı?ık bir yerde anniden şey. meydana geldiler... Baktim ki bena ya kin... Yine çağirir... Baktim çağirir, teslum... teslum.. Tesilum...» <Tesüm diyorlar yani?» ' «Teslim diye, çağirirler.. Tesilum tesilum tesilum çağirdikleri zaman, ben de heman geriye kaç tım tabi Suriye sınırı bize yskın dır, Gümüşsuyu'nun oraya kaçtım, sabahleyin haber geldi ki bu hadise olmiş.. • * • Sayım özerk Türk loneıımi, Ozerk Türk Bölgesi sınırları ıçınde önümüzdekı pazar günü sabah sn at 04.3Udan ıtibaren bütün feaza ve Köylerı kapsayan bütün Do. gelerde sokağa çıkma yasagı uy gulamaya karer vermiştır Ayru gün ıstatıstiK oılgılert dsr lemek amacıyla görevli memuılar, evlerı ayaret edecek ve e.ı vanter tespiti yapılacaktır. Sayım sırasında Jıerkesin evlerinde kalması ıst«nmı» ve yapılacaa «jıat envanter çalışmalanrun toplumSEI çıkarlar açısınoan gerekli oidugu ttade edılmıştır. 26 ocas pazar günü Adana reıevızyonu bu nedenle saat 13.30'dan lT'ye kadar Kıbns tçın özel bır yajia yapacaktn Ecevit'e (Kaştararı ı < yeni bir anayasa düzeni getirilmesi gereğıne inandığı takdirde Kıbrıs Türk devletinin ilânı gereklidir.» «Başkardık sistemi uygulanmasından edinilen tecriibeler ışıgında parlamenter rejimin toplum bünyesine daha uygun olduğu kanısjndayız. Ancak, daha uygun baska bir sistem önerildiği takdirde yasama mec lisi bunun da açıklıkla görüşül mesine taraftardır.» Devlet sistemi Fatlamalar Yeni düzene geçiş cBu konuda ıkl seçenek akla gelmektedir. Söyle ki: a) Bugünkü yasama mecllsinin hem cioğal yasama görevlni sürdürmesi, hem de yeni Anayasa taslagıru kabul edip halk oyuna sunması. Bu şık tercih edil diği takdirde yeni Anayasa düzeni jrürürlüğe girinceye kadar geçecek dönemde yürütme organında gerekli ve yeterlı islfthat yapılması lüzumuna Yasama Mec lisi inanmaktadır. b) Bugünkü Yasama Meclislnin yeni kişilerle takviye edilerek Kurucu Meclis halini alması ve yeni Anayasa taslağını kabul etme ve halk oyuna sunma yetkısine ek olarak yasama görevini de yüklenmesi. Bu seçeneğin kabul edilmesl, yürütme organı statüsünde degişiklik yapüması, Devlet ve HUkümet Başkanlığı fonksiyonlannın aynlması, Hükümet Başkanının Kurucu Meclis içinden Dev let Başkanınca atanarak kabine kurması ve güvenoyuna baş vur ması şartına baflı olmalıdır. Bu seçeaeklsrden herhangi blrinin benimsenmesı halinde, temel kurullarda yapılması gerekecek degişiklik, Yasama Meclisi tasarrufuyla olmalıdır.» TürkYunan ilişkileri Dışişleri Bakanı Melih Esenbel özellikle Türk Yunan ilişkileri üzerinde durarak şunları söylemiş tir: Biz şlmdi Kıbns'ta bir netice almak istiyoruz. Bu demek değildir ki, Türk Yunan ilişkikri ele alınmayacak. Ancak Kıbrıs ile Ege'yi ve dolayısıyle hu konudaki Türk Yunan ilişkılerini ayn ayrı mütalâa etmek gerekir.. Birisinden fedakârhk yapıp diğerinde kazancı sağlamak düşünülemez. Ba.^ı Batı üikelerı bize bu yolda telkinde bulunmuşlardır, ama bun lar kabul edilmemiştir. Ege'de behemehal dinamik bir pohtika takip etmemiz gerekir. 1923 lerin şartları başkaydl, bugünkü şartlar çok başkadır. Tür kiye artlk büyümüştür. Enerjik da\ ranmak lâzım gelir derken bundan kastimiz, orduyu derhal harekete geçirıp adaları alalım, demek değildir. Ege'de ekonomik ç.kar sağlamak lâzımdlr. Yunan lılar araştırma yapsalar da yaprr.?.salar da biz bunu yapacsğız. Politikamız, Yunanistan'ın yaptıklanna tepki gostermek değil, re'sen hareket etmek olmalıdır. Egeyle llgill gelişmelerden kimsenin kuşkusu olmasın. Zamanı gelince Ege'de araştlrmalar yapılacaktır. Yunanıstan'ın tutumundan endi?e etmemek ge rekir. Türkiye çok kuvvetlidir. Eğer Yunanistan kendi çıkarttığı söylentiye kendisl de inanırsa bu çok hesapsız bir davranış olur. Ümit ediyoruz kl, Yunanistan bundan ders alacaktır. Yunanistanla meselelerimiz bıtmiş değildir, bunu açıkça söylüyoruz. Ve ilişkilerdeki rfegişikîik fiili neticeyle elde edilebilir. Bunun anahtan bizim elimizdedir. Sonuç bızim hareketliliğımiz, çabalarımız neticesinde elde edüecektir. Bskan, Makarios'un Ada'ys dönü?ünün engellenememesiyle il Öte yandan Amerikan Esso petrol şirketinin Lefkose'deki bürolanna karşı önceki gece bom bayla saldırıda bulunulmuştur. Bumbanın patlaması can kaybuıa yol açmamışsa da, bürolarda önemli hasar meydana gelmiştir. Bu arada, Larnaka'daki bir Ame rikan okulunda da bomba patlamıştır. ABD Dışişleri Bakanlığı Güney Avrupa Dairesi Müdürü William Eagleton dün Kıbns'a gelerek, resmi deyimle «bir inceleme gezısine» başlamıştır. Eagleton dün, Adaya daha önce dönen ABD'nin Lefkoşe Büyükelçisi WilUam Cravrfordla birlikte, Baş piskopos Makarios'u ziyaret etmiştir. Büyükelçi, Adaya dönüşün den sonra Makarios 'la ilk defa görüşmektedir. GörUşmeden sonra herhangi bir açıklama yapılmamıştır. Eagleton*un, Lefkoşe'den sonra Ankara ve Atina'yı, daha sonra da Londra'yı ziyaret edeceği büdirilmiştir. Atina'da gösteriler Güneydeki Türkler ATİNA Kıbns'lı Rum öğrenciler, tngiltere Büyükelçiligi önünde göst«rilere devam etmek tedir. Büyükelçilik önünde bıra kılan pankartlardan birinde, Kissinger'in fotoğrafları altında «Bu adam, 4000 kişinin katüi olarak aranıyor» cümlesi yeralmaktadır. Öğrenciler, Büyükelçilik önündeki gösterilerine süresiz olarak devam edeceklerini söylemek teoirler. • O sırada.. O sırada... O sıralarda neier oluyordu accp? Yasa tlısı iş yapan, aç insanlar, başkalannr çalıçan BÎMniar, bu arada nafakalarmı doğrultanlar ne yapıyorlardı acep, nasıl bir can telaşına düşmüşlerdi acep? (...) kö yünden, (...> hâlâ o anın korku sunu yaşayarak konuştu: «Korkuyonız...» «Neden korkuyorsunuz?» «Vallahi korkuyonız..» • Neden korkuyorsunuz yahu? Söylej'in ki iş çıksın meydana, bu zulüm bitsin.» «Efendim. buraya asker gelirse bize topliyor koyyun gibi topliyor. ne yapalim?» • Size söyleyen oldu mu lan, bu mevzudan konuşmayacaksınız, ge len olursa konuşmayacaksınız. eğer konufursanız size şöyle yaparız, böle yaparız diyen oldu mu? Onu de bana? Diyen oldu mu? Kendiliğinizden mi çıkarıyor sunuz?» Bir ses: • Efendim. biı buraya geldik. on gün evvimize gelmedik» «Tamam.. Her vukuatta böyle olur, tamam.. Yalnız size tenbih ettiler mi kimseye konuşmayacak sınız?» •Aynı hadise günü »u devriye var ya, sekkiz cemse bir cip devriye çenıber düzdiler, çenber sltinda aldılar.. Ev be ev ariyirler... Biz ne edeyik?» • Siz de korktunuz, gittiniz?» Bir ses: • Şimdi efendim, esasen biz hadise barabar gelen ben geldim..» • Gel kardeş. sen şöle yanıma gel... «Beyefendi, esasen bizzim burada çok korkuyoruz. şeyden, hu duttan çok korkuyoruz..» • Hudut kaç kilometr» buradan?. «Hudut burdan en aşağı kırkHeş kilometre vardir. Yalnız bundan bir hafta evvel benim kendi koyunum...» Sınırdan kırkbef kilometre uzaklıktaki yasak bolüm değildir başına gelenieri anlattı.. «Amma ben kırkbeş kilometre kırk kilometrenin beyanname şey etmez ki.. Bu bennim malım. aynı devletin malıdır» Yann herhangi bir muharebe çıksın. benim malım acaba devlet almaz mıdır? Almasalar bu sene dahi bu sene bizim muhtarhğımızdan ondört bin lirra şeye yardun, Kırbısa yardım oldi, her devre biz hükü metin Snündeyiz, yok, siz vatandaş değilsiniz... Siz gavursiniz.. Siz burada gavursiniz vatandas. değilsiniz, onun için çok bize ha karet yapıyorlar, yanl burda bize çok hakaretin altindayiz.. Bunun için arkadaşlar o kedar anlatamaz lar yani...» Bir ses: «Yani bu oturuşta belki bir iki hadisenln içerisinde üç bıle var. zorla mı insan konuşturur. Konuş mazlar..» Pek anlamadığım bir dilden konuşmalar, zaman zaman seıtle sen» Neler oluyordu o an, o can pazarında? ölüm korkusu bedenlerl sardıgında? Sonra anlatıldı: «... Biz Suriye'deydik. Biz gfildiğimiz gün gündüzdü. Baktım Tüem'den bir ayna bize vurir... Yani, Türkiye. Suriye koyü. Av na vurlrler.. Ordan bize lsar»»t verir.. Biz de dedik, yahu ordnn bize lşaret verirler.. Hele bir bakak ne işareti? Yalınız ben git medim, ikl t&ne oradan birisi şimdi (...) de. birisi Suriye'de. Baktılar 'B) bi de (H) bir de (MJC) (Bunlar pazarlıkçı, jandarmanın yakınlan ve rehberler) iki jandarma barabarlar. Neyso, gittik oraya, baktık (H) (M) bi de (M) üç candarma onlarla barabar, üç candarma bir çavuş. (Ne habar dedik,) (M) decir (Yol varsa biz geleceğiz..) Vaı la, dedi, (Yol var. ama kend mzı ayarlayın hazırlayın yüklt?ri tutun akşam biz emrinlzde geliriz.) Peki. Biz gittik, yükümlM) yükledik, hazırlığımız atımızı yü* iedik, bazı sırtımıza yükledik. Geldik baktım, bunlar candar malarla barabar, merhaba, no; beş.. Biz de dedik, (... eger ..., ... emrindedir, biz gelirik, onlar emir vermesseler biz gelmeyecez..) dedi <Yav ... emrindedir.» dedi gardaşım, ... nın emrindedir, bir de assubay şimdi gelir.) Baktık o da geldi, bızle yaya geldilc, ikki Uç kilometre geçtik bakuh, bir cemse gelir. Dedik, («M» bah cemse gelir..) diyir. (Cerase gelmek bişşey olrnaz) dedik, (Yahu kardeş, sen bize söylemedira mesele, Diz; söylemedin gelir gelmez, ama budur, cemse geliy..) Baktık nu sefer cemse bize ateş açtılar.. (M...) Dedik, (Cemse bize ateş açiy.. Sen başımızda ne filim çe virdin, bu nassıl olur?) dedi, fYav bişey olmaz.) Baktık bu sefer iki cemse ordan geldi. önümüzdeki cemse ışşık söndürmüş, arkadaki cemseye ışıgı yakmış... Dedik, (Bak, M.. burdan da İki tane geliy.. Bu nassıl oliy, basımızda nasıl filim çevirdiniz?) Sonra baktı bize, dedi, (uıan Araplar... kaçın . ) E... nere kaçan? Yani adam ayaktan cemseyi kurtara olur mu? Kurtulmaz. Biz at sahıbı atımıza bindik, o sırtuıda kalanlar teslim oldudular..» «Kaç kişiydi onlar?» «Sekiz fcişL.» «Onlar teslim oldular.. Yalnı* sekkiz kişiden bir kişl, arkaya cemse var ya. ben gözümie gördüm, elini kaldırdı, artık cemse bastı mı, mermile mi vurduuuu nasil etti, bilmiyorum.. Hem ışıkla gördüm, hem çağirir, ba*irir yani, bize yakindır. çagırir. (Tesluuum... Tesluuuuum . ) Çaği rir. Biz atımıza bindik kaçtık.. Sonra dedik, (Buraya biraz durak mı? Hele arkamızda nassıl olur, onlan teslim olduJar, yarın sabah gene teslim edecegiz, gelip soruylar, filan benim arkadaşım, sabaha asker gelir bi» zi de götürür. neyse yarım saat sonra silâh sesi geldi.. Ne otua mermi, ne kırk mermi, ne yü» mermi .. Ne ikkiyüz merm;... Yakılır. Çok yani.. Biz kaçtık, geldlk eve, dedik evde durmayak, durmadak. gittik. ikl gün rnü, baktık radyo dedi sekkiz otuzalt* yük mü böle ne söyledi radyoda... Yanl iyice anlamadım yükler...» OLAYLARIN ARDINDAKİ Hayati önemde ilâçlar (Bastarafı ı sayfada) öte yandan THA bir haberinde, Başbakan Sadi Irmak'ın ön ceki gün tstanbul'daki incelemeleri sırasında bu konuyla ilişkin bir soruyu cevaplarken, eczacnların tutumunu yerdiğini ve bir direnişe hazırlandıklan haberini, «Bence ileri gitmeseler iyi olur Hepsi birer parfümeri dükkânına döndü» dediğini belirtmistir. yana geliştiğini belirtmiş, SagUk ve Sosyal Yardım Bakaniigının yetersizliğini öne sürmüştür. Eczacıbaşı bu konuda şöyle demiştir: «Sağlık hizmetlerinin sosyal niteliği nerkesce kabul edilmekle beraber bu somn'un ele alınış biçüni özellikle son dönemlerda çok bilinçsiz ve olumsuz seyre^ miştir. Sorunu bir tüm olarak ele alma yerine toplumu kuşkuya iten davran:şlara gidilmiştir. Sağ lık Bakanhğımıa üretimi 23 mil yan bulan bir sanayi kolunu adedi 4000'e yaklasan bir eczac:h:t düzenini ekonomik bakımdan yönetecek durumdan çok uzaktır.» 6ERÇEK (Bastaratı ı. ssytadal formu öyküsü nzun bir eeçmi şe dayanır. Bu yoldaki çirişimler. her seferinde tutucn çevrelerin direnmesiyle karşılaşarah vozlaştınlmıştır. Kamuoyunun bu konuda duyarlı davranması, pecmişin dencyleri nedeniyiedlr. Şimdi de siyasal itrtldar dejtişimlerine eöre. aynı tutucn çevrelerin tarfhsel rollerini oynamak istemelerini tabii cörmek çereldr. Reform uypılamasının başında bulunan Savın ProfesBr Saim Kendîr. bu çerçefl belirtmiştir. Olayın sevinilecek yani. Irmak Hükümetinin de bu alanda çerekli duyarlılıçı çöstererek konuva hemen eğilmesidlr. Bundan sonrakt olusumlan da ksmnoyu dikkatle izlevecektir. Urfs'ya reformu uvjrnlamak üzere frönderilmls kadrolaruı yalruc bırakılmasına. va da degiştirilmeslne 1975 Türkiye'sinde olanak vermemek rerekiyor. Zamma rağmen Bilindıgi gibi, Saglık ve Sosyal Yardım Bakanlığı bir süre önce ilâç üreticilerinin istemi üzerine piyasada hayati önem taşıyan 1400 kadar üâcın fiyatına mali vetlerdekı yükseliş gerekçesiyle yüzde 30 dolaymda zam yap mış, ancak bu arada eczanelerin brüt yüzde 25 olan kâr oranını bu ilâçlar için yüzde 20've lndirmiştir. Bakanlıgm bu (cararı eo zane sahiplerinin tepkisine yol açmış, eczacılar zam gören bu ilâçlan satmama yolunda boykota başlamışlardır. Boykot nedeniyle üreticiler de bu ilâçlann üretimını kısmışlardır. Ancak bu kez Bakanlık olaya karışmış ve üreticılerın bu ilâçlar üzerinde eski Uretim düzeyini korumadıkları takdirde ruhsatlarmın ıptal edilecegtnı bildlrmiştir. Bakanlığın bu bildiriml Üzerine ötrçofc ilâç firması zamma rağmen eski fiyattan satış /apmayı kabullenmişler. hatta veni fiyatı göstertr biçimde bastı rdıklan ambalat kutulan Uzerine bant cekerek eski fiya^a dnnmüslerdir. Irmak: «Eczaneler parfümeri dükkânına döndü» Başbakan Sadi Irmak, Istanbul'da önceki günkü ıncelemeleri sırasında, ilâç sorunuyla da ilgilenmiş. hayati önem taşıyan birçok ilâcın bulunmamast korvusunda eczacıları suçlamıştır. THA'nm bu konudaki haberine göre. Başbakan, eczacıların yeni bir direnişe geçeceâl yolundaki haberler üzerine iB<=n ce ileri gitmeseler iyi olur. Hepsi birer parfümeri dükkânına ••* Onuk: «aa 'nın yayınını kesmesi haünde TRT, ABD menşeli tek ajansa dayanarak haber verme zorunda kalacak» ANKARA Anadolu Ajansı Genel Müdürü Attiiâ Onuk, «a a'nın servislerinı kesmesi, TRT yayınlannda zaaf doğurur» demiştir. a a Genel Müdürü Onuk, gazetecilerin, bazı gazetelerde, TRT yetkililerine atfen, «a.a'nın servisini kesmesinin TRT yayınlannda bir zaaf doğurmayacağı» yolunda yer alan haberlerle ilgili olarak yönelttiği sorulan üzerine, a.a'nın dünyanın başlıca dört büyük ajansından üçünün haberlerini Türkiye de zapt ve yayın hakkına sahip bir haber müessesesi olduğunu hatırlatmış. a a'nın yayınını kes mesi halinde, TRT'nin Türk mil letlne sadece bir tek özel ajans ile Amerikan menşeli tek ajansa dayanarak haber verme durumunda kalacağını söylemiştir. Demir, haklı bulmuyor Sağlık ve Sosva] Yardım Bakanı Dr. Kemal Demir de, TBMM Bütçe Ksrma Komisvonunda bakanlığa yöne'.tilen eleş tirileri cevaplandırırken. eczacıların direnişini haklı bulmadıklannı hatırlatmış, bu komıdartl gelişmelerin yakından izlencfiğini bildirerek, «Halkımıza. ;htiyacı olan hayati ilâç'arı ulaştırmada eörevimi^i yerine getireceğimiz tabiidir» demiştir. Karşı boykot öte yandan, ilâç üreticilerinin kendi istemleriyle zam almaianna rağmen yine eski fiyat üzerinden satış vapmalan, ilgili çevrelerde yeni söylentilerin dolaşmasına yol açmıştır Üreticilerin kulağına kadar giden ıddialarda U reticiler eski fiyata razı olduklarına göre Bakanlıkça fiyatların yeniden tndirilmesinin gözden ge çirüecegi ilerı sUrUlmüştür. Bu iddialar karşısında tlâç Ureticilerinin de zamlı fiyatlan ttorumak ve zamlı flyatlar Uzerinden satışın saglanması yolunda aralarında dayanışma kurduklan ve protokol hazırladıklan belirtilmektedir. tlâç Ureticilerınce nazırlandıgı öne sürülen prtokola göre protokola imza atan fıic oir üretici ilflcım zamlı fivattan aşagi satamavacaktır. Eger bu nedenle her hangi bir fîrma. depocu veys eczacılar rarafmdan bovkota uftrarsa diger Uretlciler de o depo ve eczaneiert boyk>t edeceklerdlr Protokola İmza attığı halde dayanısmaya katılmayan üreticiler cezalandmlacaktır. llaç üretlcilerince gizll olarak hazırlandığı iddia edilen protokolun dayanışmaya uymayanla«alandınlma«B* ı İlişkin lesi şöytedjrî*,', "•'• «Müşterek hareket ve taahhütlere aykın hareket eden mümzi imalâtçı firma; 2. maddedeki taahhüdüne aykın şartlarla sattığı emtianın miktar ve değeri ne olursa olsun, 1974 yılı cirosunun yüzde 0^'ini tasminat ve cezaî şart olarak boykot edilmiş (yani eczacı veya depocular tarafından boykot edilmiş) imalStçı mümzi firmaya ödeyecebtir. Boykota uğramış mümzi imalâtçı birden faz la ise, işbu cezaî şart bunlar ara sında e c it olarak bölüşülecektir. Bu seki'de 2. maddeye aykınlığı hakem kararı ile sabit olan bir mümzi firma; bu davranışını tekrarlarsa, ödeyeceği cezai şart 1974 cirosunun yüzde 5'i olacaktır.» Protokolda hakem saptanmasının adı geçen, ve tüm İlâç imalatçılannı içeren iki kuıuluşun yönetim kurullannca birer kişi olarak seçileceğl, bu iki hakemin üçüncüyü seçmesi, anlaşmazlık halinde İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı tarafından secilmesi öngörülmüştür. BM Heyetinin (Baştarafı 1. saylada) rek Türkiye'de yetiştirilen haşhaşm istenilen nitelikleri taşımadığını, bundan dolayı da Türkiye' nin yeni eins haşhaş ekimine geç mesı gerektiğini ileri sürmüştür. Ayrıca kunılması düşünülen alkoloid fabrikasının da halen yetistirilmekte olan haşhaşı iyi ışlcyemiyeceeini öne süren B. M. he yetine. Türkiye kesin bir cevap vermemiş, ancak ilk anda böyle bir öneriyi kabul etmeyerpk konunun ineeleneceğini bildirmişBu cevap B. M. heyetini tatmin etmemiş, derhal yeni cins haşhaşa geçilmesinde direnmişler, ancsk yi ne de bir sonuç alamamıslardır. Heyete verilen bilgi Toplantılarda B. M. hçyetine yapılan açıklamalara göre, hj yılın haşhgş üretiminin tamamı Toprak Mahsulleri Ofisi tarafından sEtın alınacak ve üretici hiç bir stkilde kapsülleri çizmiyecektir. Urünüo depolanması, sevkı ve pazariamasi yine TMO'nce gerçek leştiriiecektir. Bu arada, BM. heyetinin bir^ büiyle çelişen önerilerde bulunması dikkati çekmiştir. Heyet bir yandan haşhaşın depolanmadan dogrudan ihracını önermiş, öte yapdan uluslararası pazarlamada herhangi bir yardımda bulunamayacaklannı belirtmistir. Pazarlama ve depolama tartısma konusu olmuş. bunun üzerine toplantıya katılan bir Türk üye «Daha önce söz verilen kcnularda yardım yapmadığı takdirde, haşhaşla ilgili hiçbir bilgi verilmeyecektir. Türkiye böyle bir zorunluluk duymamaktadır» demiştir. Haşhaşın dogrudan devlet tarafından satın alınaeağı, ancak herhangi bir kaçakçüığın önlenmesi ve kaçakçılık kaynağmın Türkiye mi. yoksa başka bir ülke mi oldugunun saptanmasmda, uluslararası narkotik büro elemanlannın Türkiye ile işbirliği yapması üzerinde durulmuş ve bu konuda anlaşmaya varılmıstır. IŞÇI «Ş ; w açıldı Müfettişleri İstanbul Grup Başkanlığı ile Nasaş Alüminyum Sanayi ve Ticarcti A.Ş. tarafmdan ortaklaşa düzçnlenen «îşçi Sağlı gı ve İsgüvenliği Semineri» 20 ocak 1975 pazaıtesi günü yapıIsn açıîışı takiben başlamıştır. Calısma Bakanlığı İşgüvenHği Müfcttişîeri İstanbul Grup Başkanlığın'dan 15 müfettiş ile Millet lernrası Çalışma Teskilâtı'nın Bakaniık nezdindeki bir uzmanı ve Nrsaş yöneticilerinden 5 yetkilinin katıldığı seminer. toplam ola rak 45 saat sürecek, seminer bölü müne 45 formen ve eşdeğer personel; sempozyum çalışmalarına da üst kademe yöneticilerinden 25 kişi katılacaktır. Sempozyum, bölümler halinde ve belirli tarihlerde 26 aralık 1975'e kadar sürecektir. Programda işçi sağlığı ve işgüvenliğiyle il gili tüzük ve yönetmelikler, yabancı ülkelerde bu konuda çahşan kuruluşlar, teknik isgüvenliği ve işçi sağlığı konuları, işçi sağ lığı ve isgüvenliği eğitimi geniş şekilde işlenecektir. Y A R I N: TESLİM OLAN SEKİZ KİŞİNÎN ÖYKÜSÜ.. «Yasama meclisi güneyde bulunan kardeşlerimiz özgür Türk bölgesine gelmeden siyasal bir çözüm kabul edilmemesi ve top lumlararasl veya devletlerarası görüşmelerde esasa miıteallik konuların ele allnmaması gerektiği görüşündedir. Meelis güney deki soydaşlarımızın kuzeye alınmasına öncelik ve müstaceliyet verilmesl geregine inanır.» «Meclis, iskân ve rehabilitasyon sorununun güneyli kardeşlerimize öncelik verilmesi şartı ve bütün toplum nazarı ıtıbara alınmak kaydıyla, sosyal adalet ilkelerı çerçevesinde halli gerektiğine inanır.» Kıbrıs'tan 1668 soydaşımız daha Adana'ya getirildi ADANA, (Cumhnriyet Güney lUeri Bürosu) Agratur üssün de bulunan Kıbnslı soydaşlarımızdan 1668'i daha dün, THY'nın «Adana» ve «Diyarbakır» uçaklarının yaptıkları 10 sefer sonunda Adana'ya getirilmişlerdir. Böylece, beş gün içind'e Kıbns'tan getirilen Türklerin sayısı 4.349'a yükselmiştir. Dün gelenler Iskenderun. Ceyhan ve Adana'ya yerleştirilmiştir. o Kamu koruluşları (Bastararı 1. uylada ı tadır Bu açığın 25 milyan yatırım programından ve 6 milyart da 1975 yılı için öngörülen zararlardan ılen gelmektedir. Yeni kararnamede, 1975 yılında zarar etmesl programlanan kamu Kuruluşlarının başında Toprak Mah^ullerl Ofisı ver almakladır. Geçen yıl 1 milyar 395 milyon lıra zarar eden bu Kurumun bu yllkı tararının 1 milyar 89u milvon lirava çıkması planianmıştır Geçen yıl ?15 milvon lira larar eden Türkiye Kbmür İşlftmeleri. 1975 yılında, 1 milyar 7Wl milyon lira zarar edecektır. TKİ'nin zararındaki artış oranı yüzde yüzü aşmaktadır. Geçen yıl zarar eden kamu isletmeieri listesinde ikincl sırayı tutan Devlet Demıryolları, bu vıj 1 milyar 382 mllyon lira ile üçüncü sıraya eeçmiştir. Demîryollarının zaranndakl artış 479 milyon lira olacaktır 1974 yılında 1IJ2 milyon lira ile kâr eden kuruluşlar arasmda yer alan Türkiye Şeker Pabrikalan bu yı] 776 milyon liralık zararla en çok rarar eden Isjetmeler »• rssına girecektir Yeni kararname yine geçen yıl kâr eden TRT i'e THY işletmesinı bu yıi zarar etmesı öngörülen işletmeler grubuna sokmakfarfır Sümerbank, TEK. Petkim. Türkiye Demir Çelik, Ziraî Donatım. geçen yıl olduğu gibi 1975 yılında da kâr edeceklerdir. Ancak kârh kuruluşlarm kârlan top lamı zararla çalışan kuruluşlarm zararları toplamını aştlğı için 1975 yılı net zarar toplamı 5 milyar 987 milyon lirada kalmıştır. Yasama yetkisi «Yeni düzene geçise kadar yü rütme organın k'jvvetler ayrıl:eı ilkesine uyması ve yasama alamna müdahaleden kaçınması zorunludur.» Ulnslararası (Bastararı 1. sayfada) Kıbrıs bölüraü Dördüncü sorunun lnşilizceden tam çevirisl aynen jöyledir: «1974 yılındaki Kıbrıs operasyonu ile ilgili harcamaların Merkezı Hükümet Bütçesi üzerindeki etltisi ne olmuştur? Barış tahvlllerinın operasyonun giderlerinj ne öiçüde kar;ilama 5i beklenmektedir ve şlmdiye kadar bu tahvıllerden ne miktarda satllmıştır? 1974 mali yılı bütçesi açığını sınırlamak için hangi tedijirler ahnmıstır?» Uluslararası Para Konu'nun (IMF) hazırlayarak Türk Hükü metine gönderdiği ve Pon kurul'jş yasasına göre cevaplandırı!masını istedifi 44 sorudan hiçbirisinde bir eylem belirtilerek bu öiçüde ayrıntılı bilgı gerekli görülmemijtir. Kıhrıs Ban? Harekâtının mali ydnüne Fon'un göstermış olduğu dikkat «ilginç» olarak nitelenmiştir. Para Fonu'nun 44 sorudan olu san yazısında, tartmsal fiyat politikası, yatırım stratejisl, Ortakpazar'la tlışkiler, dış ticareı rejimi, llberasyon ve kota sistemi, bütçe açıklan, Ocretler ve çalı$ms dflzeyine degin birçok konuda bılgl Istenmektedir. [Konn ile Ufrlll dl|er aynntılı haberlmiz 10. sayfamızdadır.l tLÂN IST. ASLİYt 3. HUKUK HAKlMLtâİNDEN: (Sayı: 973/984) Asım Altıok tarafından da valı Nlran Ataman aleyhlne açılan nez'i vel&yet davasın da: Nişantaşı Valı Konağı Cad desl, No. 62/7 sayıda mukim davalı Niran Ataman'ın tebligatı rağmen bulunmadıSı ve polisçe de bulunmadı£ın dan bu kerre tebligatın galete ile illnen vapılmasına lcarar verilmıştir Duruşmanın bırakıldiRi 13/3/1975 «ünü saat lUJÜ'da tfuruşmaya gelmenlz veya sUI temsilen bır vekil ç5ndermeniz lüzıımu tebllg yerine kaim olm«k üzere Han olunur. (Basın: 487/554) Bozbeyli Bozbeyli, demecinde eskı Cumhurbaşkanlarından Olâl Ba>ar'm DP Genel Başkanı olma teklifini reddettiği ve kendisi gibi arkadaşlannm da DP saflanna katılmayacaklanna ilişkin haberleri de yalanlamış; af yasası çıktıktan sonra yetkili kurulların da eski DP'lilerin partiye çağnlarak görev verilmesi yolunda alınan ksran Bayar'a Hettiklerinl eklemiş, «Kendisi de bu davetimize çok sevindi, çok memnun olduğunu belirtti. Biz de blze söy leöiklerinden çok memnun olduk. Ziyadesiyle sevlndik. Ancak sayın Bayar. «Size söylediklerimi kamuoyuna ben söyleyeceğım. Ben açıklayacağım, slz söylemeyin» dedi. Ben kendilerine verdiflm söz nedeniyle bu sözlerle ilgili olarak bir açıklama yapamıyorum. Bayar arkadaş lan ile bir toplantı yapmak lstediğini ve bu toplantıdan sonra bu konuda bir açıklama yapacagını söyledi demlştir. Bozbeyli, eski DP Mllletveklllerinin DP'ye geçip geçmemelerinin kendi büecekleri bir iş olduğunu söylemiş, Milliyetçi Cephe'nin Demirel'i kurtarmak için kuruJduğu nu sözlerine eklemlştir. (Bsstsrarı t. t»»fıd») Yüzbinden (Kastarafı 1 tayfaı. ı) © llkokuı ögreımenlerine roaaşlarımn varısı, orta derecoıl o Kut ogretmenlerıne m a a s ^ ı n m yuzde 4O'ı kadaı egıtim tazmin*tı verilmelıdir. Bayan ıikokul ögretmenıerı VT; 20, erıcek ögretmenler 25 yıi ıçerısinde tsterlerse ernekü oiab:l meidirler. (3) Intibaklarda ögretmenleruı uğradıklan tıaksızhklar en kısa zamanda düzeltümelidır (§) Ilkokul öğretmenlen de 10. dereceden işe başlamalı »e birıncı dereceye kadar yükseimelldlrler. (6) Ögretmenler Yardımlaşma Kurumu en kısa zamanda kurulmalıdır. (7) Ögretmenlert yetişUrmelt İçin Bakanlık tarafından der yıl yaz aylannda hizmet içi t u r s i a n açılmalıdır. (8) Yüksek öğreüme devam eden öğretmen çocruklanna feredl ve burs saglanılmalıdırj Piyasadan kalkan ilâçlar öte yandan üreticilerin dayanışma protokollerinin piyasada uygulamaya başladığı öne sürülerek birçok üretici firmarun zam lı ilâçlan almayan depoculara di ğer ilâçlan da satmadığı belirtilmiştir. Ancak ilâç üreticileriyle, eczacılar ve Sağlık Bakanlığı arasmda uzun süredir devam eden sürtüşme dogrudan dogruya halkı etkilemiş hayati önem taşıyan bir çok İlâç piyasadan kalkmıştır. Bu ilâçlann başında şeker hastalarınca kullanüan ensülin ile kalp hastalanmn son kurtancısı olarak nitelenen trinitrin gelmektedir. Aynca kan kaybı ve ameliyatlarda kullanılan serumlar. kalp hastahklannda kullanı lan digital türevleri, tifo ve ateşli hastalıMara karşı devamlcetine sımfları, tüberküloz'a karşı etionide sınıfı, agrı kesici olan novalgine sınıfı, iltihaplı mafsal romatizması için kullanılan antro fen aınıfı ilaçlar da piyasada bulunmaz olmuştur. Diger yandan bu ilâçlara eş değerlerinin de son üretici dayanışması redeniyle plyasadan çekilme yolunda olduğu iddia edilmiştir. îlgililer soruna çözüm bulunamadığr takdlrde Türkiyeyi sağlık açısından büyük tehllkelerin beklediğini söylemişlerdlr. 300 firma başvurdu BM. heyetinin (rörüşmelere getirdigi ikinci ana konu kurulacak alkoloid fabrikasına ilişkindir. Belirtildigine göre, bu konuda üçyüz firma şlmdiden fabrika yapımı için başvurmuş bulunmaktadır. Mart aymda fabrikanın fizibiüt* raporlan hazırlanmış olacaktır. BM. heyeti fabrikanm mutlaka yabancı bir firma tarafından yapılması gerektiğini savunmuşlar ve ayrıca «îhale şartnamesine devletin firma ile işletme ortaklığı yapması» yolunda bir madde de konul masını önermişlerdir. tleri sürdükleri gerekçeye göre. bu koşullar yerine getirilmediği takdirde fabrikanm Ureteceği alkoloid ürünleri uluslararası standartlara uygun olmayacaktır. Ancak, bu istem de geri çevrilmiştir. rUro lsteklere Türkiye olumlu cevap vermemiş, Blrleşmiş Milletler heyeti Üyelerinin toplantılarda bu nedenle zaman zaman slnirlendikleri dikkati çekmiştir. Heyet yardım önerileri ile geldiğini, ancak istekleri kabul edilirse Türkiye'ye yardım yapılabileceğini bildirmiştir. Birleşmiş Milletler heyeti ile yapılan göriişmelerin önümüzdeki günlerde Bakanlar Kuruluna gelmesi beklenmektedir. Milli Eğitim (Ba«tarafı 1. «ayrada) tlm maddelerinin speküla?yor.u na konu olmadan sağlanmasına önem verileceŞtini söylemiştir. Cillov, spekülâtif fiyat artışlarını önlemek amacıyla bir stok rcjimi kurulmasını zorunlu gör duklerini de «öylemiştir. Tartışıhyor Öte yandan Milii Eğitim Bakanlığı bütçesinin Bütçe Karma Komisyonunda önceki gün usulsüz olarak oyianarak kabul edil diği ve bu açıdan geçerliliginin tarrışıldığı biîdirilmektedir. Verilen 90"a yakın önergenin kabul edilmeslyle Bakanlık ve bagll kuruluşlar bütçeleri 100 mllyon lira civannda artmış. üniverslteler İle İTİ Akademileri bütçelerine yapılan ekler Ise 250 milyon l'.rayı b.iîmuştur. Sadece ÎTÜ bütçesi için arttırma önerge si verilmemiştir. Komisyonun CHPTi Uyelerinden hiçbiri arttıncı, ya da eksütici herhangi bir öneride bulunmamı?, oylamalara da katılmamıştır. Oturumun sonlarında Komisyon da hiçbir CHPIi Uye kalmamış tır. Hukukl prosedüre göre, verikr her önerge Üzerinde ilgili Bak? nın ve DPT'nin görüşü alınmak tadır. Eğer verilen önerge cari harc?maya iiişkinse Maliye Baka nının da bilgisine başvurulmaktadır. öneınli olan nokta, hukui açısından önergelerin teker tekor okunmasından sonra, ilglll kişiîe rin her bir önerge hakkında tek tek görüşünün alınmasıdır Oysa. verilen önergeler toptan t > kunmus re ek ödeneklerle ilg:!ı jörüs'.er de toplu olarak slınm"; tır. Yetkiiiler, işte bu noktada «usul hatası yapıldığını bildirmek te ve bütçenin aslında gegarctz olduğunu, kabul edilmiş sayılamayacagım» beUrtmekt»dixler. 1975 finansman ihtiyacı 31 milyar Zarar olarak ortaya çıkan işletme açıklarına ek olarak kamu girişimleri devam eden v« yent yatırımları içinde finansman ihti yaciyle karşı karsıya bulunmaktadır. Bu (ekilde 1975 yılı toplam finansman ihtiyacı 31 milyar olarak saptanmıştır. Bu açığı kapat mak için Devlet Yatının Banka sı kamu girişimlerine 5 milyar 1 1 ralık kredi açacaktır. Devlet Ya tırım Bankası, bu krediyi Memur Yardımlaşma Kurumu, Emekli Sandığı ve Sosyal Sigortalar Kurumu'nun kaynaklarını kullanarak sağlayacaktır. Bunun dıjında bütçeden 9 milyar liralık aktarma ö'ngörülmektedir. TÜRK SPASTtK CUCUKLAR Bîrleşellm eert sekab çocukl»nıniı içirj rehabilltasyon merkezı kuraiım. Kadıköy. Halit&fr Cad.. No:», Telefon: 37 55 89 VEFAT Merhum Mustafa Mutlu ve merhume Fatma Mutlu'nun kızlan, Prof. Zeki Mesud Alsan'm sevgili eşi, Avukat Necip Alsan'ın annesl. Prof. Asım Mutlu ve Güzin Özkoray'ın ablalan ve Semiha Mutlu'nun görümcesi, Akif özkoray*ın baldın, Neclâ Tarcan ve İnci OTBIbı'nin teyzeleri, ve Belkıs Mutlu. Aykut Mutlu'nun halalan. Milliyetçi Cephe «MiUiyetçi Cephe»yi oluşturan 4 siyasal sag partinin liderleri dün beşinci kez yeniden bir araya gel mişlerdir. Toplantıda bugüne kaİ5.T yapılan çahşmaların gözden îeçirildiği, parlamentonun işler nle getirildiği. bütçe çıkarılması jiçin çalışmalar yapıldığı bildıril'mıştir. Toplantıdan sonra bir a;ıklama yapan AP Genel Başkanı Süleyman Demirel, güvenoyu ılaeak bir hükümetin görev baîina gelmesi için parlamento arit aetiğinin ortada bulundugunu ve yeni b1r değerlendirme yapmak »erektigini söylemiştir. Demirel önümü^ıieki hafta içinde Millet Meclisi Başkanlıgma seçim sistemi ve s<"cim lttlfakı kurulabılme si konulannda bir yass dnerısi vereceklerini de açıklamıştır. Eczacılar bugün yürüyor Sıdıkn Şeref ALSAN Hanımefendi 21 ocak ıy/5 günü Hakkın rahmetine ka\uşmuştur. Cenazesi 23 ocak perşembe günü öğle namazını müteakip Teşvikiye Camiinden kaldınlarak Zincirlikuyu m«zarlığına defnedilecektir. AİLESİ Cen Ajans: 888560 Bu arada eczacılar. üreticller arasmda düzenlenen dayanışmaya karsı ve kendilerinln kâr o(Baştarafı 1. cayfada) ranlannm yeniden dürenlenmesi için bugün tstanbul'da bir top Bu görüşlerden sonra Bayar lantı ve yürüyüş yapacaklardır. kendi görüşünü ve düşünüşünü 1. Bölge İstanbul Eczacı Odası açıklayacaktır. Celâl Bayar'ın açış konuşmabünyeslndeki direniş ve eylem komitesi tarafından hazırlanan sında, birlikte hareket etmenin toplantı saat 00.30'da Şişli'de bir faydalan üzerinde duracagı, andügün salonunda yapılacaktır. cak bundan kaçınanlann da kıDaha sonra. yurdun çeşitll yerle nanmaması görüşünde olduğu ilerinden gelmiş olan eczacılar, Tak ri sürtilmektedir. Bayar, 305 eski Demokrat Parsim'e kadar bir yürüyüş yapatiliye davetiye göndermiştir. Ancaklardır. cak davetiye gönderilen 70 kadar Diğer yandan İ.Ü. îşletme Fa partili tstanbul dışındadır. Şu kültesi tarafından düzenlenen bir anda 205 eski DP'li toplantıya gekonferansta «İlâç Sorunu ve A lecegini bildirmiştir. ra'*ırma» konulu bir tebliğ sunan Toplantıdan sonrs alınan lcarar Ec«cıbaşı Holding Yönetim Kıı bir blldiri 11e acıklanacak, seçlrulu Başkanı Neiat P. Ecıacıbaş! lecek sozcü esk) partililer adına ilâç sanayiinin 1950 yüından bu açıklama yapacaktır. Eski DP'liler
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle