27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET YENÎ YIL EKÎ 1 Ocak 1975 1974 yılında sinema Geçtiğimiz yılda sinema olayına genel bır bakışla, Turk sinemasından başlayalım . 1974 de sinemamızda çeşitli alanlarda meydana gelen bellibaşh olaylan inceleyerek en önemli 10 tanesini saptadık. Bu jilkı ıncelememızi bu yonteme göre yapalım. 1 1974 yılında sınemamıza damgasını vuran en önemli olay, ekonomik bunalımdı. Seyırci sayısı hızla azalıyor, özellikle T\" nin getirdığı yeni seçenek, sınemamızm en sadık ızleyıcılerım bile salonlardan çekip alıyordu. Bu seyırciyi yeniden karan'.ık salonlara çekmek, geçen yılda film yapımcılarmın bellibaşü dü şüncesi oldu. Bunun için, Çin filmlerine ozenen karate, teakwon do kurdelâlan, seks ve şiddeti en bayağı biçimde kullanan sömürü filmlen aldı, ytirüdü. Yılın eonuna geldığimiz şu günlerde, seyircınin «komedi»lere rağbet ettiğirıi saptayan filmciler, son bir umutla bu türden seri halinde filmler yapmaya koyulduiar. Bunalımdan gerçekten «iyi fılmler» yaparak çıkma çabalan gorüldüyse de. azınhkta. kaldı. Bu çaba'ann bellibaşlılan, L. Akad' ın «Düğün», Surpyya Duru'nun «Bedrana», Atıf Yılmaz'ın «Kuma», Feyzi Tuna'nın «Kızgın Tot> rak», Orhan Elmas'ın «Kanh Deniz», ömer Kavur'un «Yatık Eaıine» filmleri olarak sayüabilır. Savas'ın başroller. Orçun Sonat ve Yıldız Kenter'ın yardımcı roller, Akad'ın yönetmen, Sadık Şendü'in senaryocu, Enver Burç kın'ın gdruntü yönetmenı, Yılmaz Duru'nun ıse müzık dallarında ödül aldığını, sırası gelmiş ken hatırlatalım. lübfl tarafından yeniden başlatılması önemli bir olaydı. tzmir'de yeni kurulan Izmir Sinema ve Kültür Derneği'nin, 1975 nısanmda bir bağımsız sinema şenliği düzenleyeceği haberi, bu ginşimlere eklendi. Atillâ DORSAY senliginde ngl pBrrtü. Tahran fılm şenlıgıne, ıkısi çagrılı olmak Uzere («Agıt» ve «Oönüş») 16 Türk filmi katıldı. Pariste Henri Langloıs'nin düıenledigi «Uluslararası Sinematekler Günü»nde ise 4 Türk filrni yeraldı. lışı; Sinematek'te özellikle Polonya, Hint, Yugoslav sinemalaıı toplu göstenlerı; Tiirk Fılm Ar şivı'nin yaz aylarında başlattığı sinema kursları ve «sansürsuz fılmler» gosterisi (Roma, Satıricon, Amenca America); Eskişehir Î.T.LA.'nin audiovisuel yontemlerle öğretime geçmesi ve gelecek yıl bir «Sinema ve TVEnstıtüsü» kurma hazırlıklann» başlaması; 1975 Balkan L'llteleri Sinema Senliği'nin Ttirkıye'de yapılacağının açıklanması ve bır komite kurularak çalışmaya öaşiaması; Yedinci Sanat sütunlannda başlatılan ve birhavli tatsız aşamalar gösteren Vedat TürkalıNıjat Özon polemiği... BÖLÜK PÖRÇÜK ANILAR NADlfi NADİ Sendikalaşma B Geçen yıl sinemamızda baş gösteren sendikalaşma eylemi de, sinema ışçilerinin sorunlarının çözümienmesi ve emeklerine sahıp çıkmaları yönünde atılmış olumlu bır adım o!du. FilmSen ve Kültürİş'e, ilk fılm isçıleri sendıkası olup, faaüyetini sürdürememiş oîan Sıneİş de katıhnca sendıkalar uçleşti. B'i durum karşısında işverenler de durmadı. Ümıt Ctku'nun ismi var, cısmi yok kuruluşlarına karşı. Türk Filmcilen Dernegi ve FiDeKo adlı 2 örgut daha kuraldu. Devrimci örgütlenme 8 Geçen yılın bir diğer önemli olayı, devrimci bazı kuruluşların kendi aralarmda birleşmeleriydı. Önce T.M.G.T.'de bır Sinema Merkezi kuruldu, sonra Yedinci S3nat dergisı, Yeşilçam dışı ürünlerin yurt ölçüsünde gösterisinı yapmak üzere bır «Gezginci fılm gösten eki bı» içm girişimde bulundu Sonra da, îzmir Sinema ve Kültür Derneği, B.Ü.S.K.. Taşkesti sı nemacıları, bağımsız smemacılar, Yedinci Sanat ve Gerçek Sı nema dergilpri bır araya gelerek bir «Devrimci Sinema C?phesi>> kurduklannı açıkladılar. Bu birleşmenin önümüzdeki günlerde yapabilecekleri, beklenmeğe değerdi. Hatiften bir ses Eğer, sanki içıne doğmuş gıbi, Sam«t <^ğa tık Bayar, ağırbaşlı edasıyle ortsda rturuyoroğlu önlemeseydı, Refık Koraltan'ın beyaz ın du üag 2erı«ınde Koraltan. >oı ^ni'lııae MentılâU dıye nitelemekten pek hoiıandı^ı 14 Ma flerei», onun d» bıraı gensinde Knprulu yer alyıs seçımlerı belki de ulusal oa»:amıarımız sra mışlardı. Protoıtoldan pek haberi olmavan klsında yer alacak ve bız DU bavramı her faide mı milletvekillerı Favar'dan «onra Koraltan'ı 27 Mayıs 1960 vılma kadar resmı>n en iz on kez ca Menderesi ve Köpnilü'vü de kutlamava kutlamak zorunda bırakılacaktık davramyor, salon traflSinl aksatıvorlardı Bavar'ın avaklarına kapanırcasına iki büklurn TBMM. dokuzuncu dönem acılıs eiılenlere, elinl öpmeye davrananlara da rastkatılmak Ü7ere eskı Mecln bmas'n<< Tirıvo'duk lanıyorrfu. Ankara Palas'ın oniındekı merrner basamit'iıar Meclis'ın dış gırış lcapısınaan Istasvonfl ve Clus Potograf flâslannın jimsek çaktıgl salonmeydanına dogru sağlı sollu azanar kaldırımlar rian çıkarken bı^z tedirgindim galiba. tıklım tıklım halkla doluvdu. Rahmetı; Pekcr'ın bır °ün nasılsa boş bulunup «kasnetjiler» »özcüğuyle azımsar göründügıi kalabalık orada eerçekten bir bayram havası vasıvordu o gün Muhalefet yı'.ları boyunca daha zwsde ciüle nciaşan, her ugradığı yerde antıdemok'atık kü.nunSıra tutanaklann onaylanması islemine gflince lardan dert yanan, partısı ıktidıra sehnce halk beklenmedık bir olay, ^eclis'te saatlerce süren hızmetinde bır devlet düzenı kuTuiacaiını uar gece yarılarma kadar uzayan tartışmalara yol açtızan idareye mutlaka son venlrreg.nı vaatfpden tı. Asİmda bu daha ziyade basit bir usul meselesin yeni Cumhurbaskanı adayı Celâl Bavar o siın de den ibaret olmalıvdı. Nitekim ise ükin o açıdan Meclıs'e cıple s?lecek denıyordu ve hdlk Rfndı seçtiğı vekillerın! bağrına basrrirfk üzere bırbi başlanmıstı. Knmisyondan gplen raporlsr okunıınnı cğnercesine onların gececeâı volu doldur yor. bssksnın kabul edenler etmeyenler, sonısu ıi7erine eller kalkıyor. saym üyelerin milletvekılmuştu. likleri gerçekleşmis oluvordu. Halide Edip Adıvar ortamızoa, Eamet AğaSebati Ataman'la ileili rtıtanak okunHuğu zaoğlu ve ben görevlı nöbetçılerin bulundugu dış g:riş kapısından geçmiş esas b'.naya aojTU vü man ortalık karısü. Zongulriak'da CHP adayı olarak ruyorduk. f^rtalıktakı bavram oavisından faz seçime gıren Sebati Ataman'ın durumu bıraz ba$kaydı. Yeler savıda ov karanan DP'l, bir aday san laca duygulanmış olacak Halidn tdıu: dıklar açlmadan az önce fazla hovpcana kapılmıs 14 Mayısı millt bayram ilan etmelı! dedi. nrackta vefat etmisti. Oy savısma Eore onu hemen 1 Samet flnune bakıyordu ve düsüncei eöriınü CTTP'li Ataman izliyordtı S'mdi bu arkadaş vefat vnrdu. Ünlü romsncımm k:rmak ^le'iıeven bır »rinnin vrrine otnma'ıV olarak milİPtvekillıâine hak SP>: tonuyla: «Durun bakalım actıeve gelrrez kazanıyor muydu. yoksa Zongıı'dakta bır kı;i Runu ılende cluşünürüz!» gıbıioıden oır $p\ ler ıçın secimleri venilemek mı gerekecektı "ıkhmda sovley»rek onun duygusal heyecanııu vatıstırvanlış kalmadıvsa tutanakları incelpm? knmısyonu mava çalıştı. Meclis Genel Kuruluna bu ikinci çözümü öneriyor du. Meclıs toplantı salonunda esen hava d'sarıBır tartışmadır başladı. Çoeu hukukçu olan vı aratmavscvik derecede bır coskur.luk ennıntüsu içindeydi. 1789 Fransasının «Jeu de paume mslletvekillerımiz arka arkaya kürsuye çıkıyor, bı andı» toplantısıyla ılçılı. çafrı^ımiar» «urıihie hmsel açıdan sorunu aydınlarmaya çalışıyorlsrdi. niyordu ınsan ıster istemez. Tanıdık ranın.îdık Sovlemeve gerek vok ki. zaten sayıca pek azalmıs çoğu mılletvekıllen bırbırlerıyle sarnnaş dolaş hulunan CHPHIer A'aman'ı savunuyorlardı. DPl' kucaklaşıyor. opüşüyor, karşıhklı sevırçle* ve ler arasında da trk tul: onu desteklevenler bulunkutlamalar ugultu halinde koca saıorun tiva makla berabe'r. salonda p^en hava Ataman hesabına nına doğru yükselıyordu. ö n sualarda DP ıieri hıç de umut verici görünmüvordu. gelenlerı göze çarpıyordu. Nihayet 5on olarak Sebati Ataman kürfüye çıkî?te heybetli g ö v d e s ı v l e Refık tı. O da hukuk nkıımus'u. Koltuâunun altma sikıs Koraltan 1 en çok kucaklaşanıaıdan bın ovnu). tırdığı bir sürii ksra kaplı kitabı önüne serdi. Bas 15te elmde tesbıhi Fuat Köprülü. ışte f evzı 1 üt lariı kontnmava Arada bir kitaplan karıştırarak fü Karaosmanoğlu. ıçte Refik Sevkct tnce 'ste ifaretled'Çİ sahifelerden bSKimler okuyor. vefat nteşli sövlevlenvlp DP kongrelerınde ne^rın ık edenin verine kendisinin milletvekilı seçümesi ge••.dnnna MırRbeau varı meydan o!:uyan Sltkı Yır reğinı ispatlamava çalı?ıvo'du Telâssız. düzgün Bır calı, ijte DP nin tek tuk .cadın mılletvekillerm dil'e komışııvordu AToman Falanca. falanca proden Na7İı Tlabar ve derece aercce ünti azr.an, frsörlpr ne demı^'cr. hir tsktm h»İBPleiP «iayanahıç tanınrpamıslann ezıri bir çogunluk tp.>kıl rak. DP çoğıınlıığumı kazanma çabası içinde pek ettijjı başkaian. bellı ptmek«zm kımı 7^nıan bılımı bır vana bırakıp Ctan?aç yaradılışh olduğumdan ön sıralnrda politıkaya kavıvor. tııtanaeı onavlanırf» venı iki yerlsşmeys cesaret edemedim. Zaten oraları ka dara yarar saBİavacagım. hatta ileride DP saflaıma pışılmış. iki kişilik bır sırava üç dört kışi van katılabilecpâini ustalıkla belli edıyordu. yana sıkışmıştı. Arkalara doğrı uî&nd:m. DınAma DP coeunluğıı kös dinlemistı. Ne hukuka. leyici localarının altma rastlavan bır »ere yıkış ne man'ığa. ne de politikava metelik verdiöı yoktım oturdum. Yanımda gozlüklu, tombulca be tıı. Ataman'm rntan^eı reddedilcii ve adamcağız ge n:m gibi utanpaç halli biri vardı. Tanışfık Adı ce yansma doğru yorgun argın, yemk bır haldc Mehmet Engınun. Hukukçuymuş, uzun vıllar var evır.e dondü. gıçlık yaprnıs. Sindi DP Edırne Mııletvekili olaMeclis"»e alman o red karannın haktan, hukuk riİG ilkkez ppiitıka bayatına atıı^yormuş. lan, adaletten cok bır oc alma hevesıne dayandığı Bız Mrhmet Enginün'le kesik He*ıfc bir fiwa" besbelliydi. 1946 seçimlerinden sonra CHP çoğımket konusmasım surdürürken en v<*sl 1 üve oıaluğu ds hcnzer kosııllnı altınna Zpkı R17J) STVTPI'rak bajkanlık kursüsune çıkan Husevm Cdhıt Yalçın, bu bavram havasmdan n:ç ae hoslanma in tutanağını reddetmemiş mıydi. O zaman CHP'li dığmt belh eden k:sa bır kaç sözle oîurumu aç lerce ilerı sürülen gerekçe. subay OIHUBU halde Spotı ve milletvekıllerini and içmeye çağırarak. bu relın ulusal kurtuluş savasına katılmamtş buluntoplantıvla hıç bır ügısi vokmuşçasına eline masıydı. B T veteriner subayı olan Zeki Rıza. Anadolu'ya geçia nrduya katılmaktan=a (stanliul'da In aldığı bir kitabı dikkatle okumava kovuldu giliz ı«gal ku\"vellpri futbol takımlarına gil armayı Kâtibin İI sırasına cöre çagırdığı milletve daha uvgun mu bııln^u'tıı? Rshmetlı arkadaşım kıllfrı birer birer kursüye gelerek and 1çuor, dan sonraları dinledım: Evet o mütareke yıllann unlu kisller ünlerine yakısır biçimde hafif. or da İstanbul'da kalmış. İngılızlere bır havli gnl atta ya da şiddetli alkışlarla selâmlanıyordu. m:=. ama avnı zamanria Anadolu'ya sılâh ve cephane kaçırılma=ı konu^unrla ranla başla çalışmıstı. Hem aradan çeyrck yiizyıl gibi ko'skoca bir zaman parçası akıp geçmış. Zeki Rız» Mılli Takım Kaptan O ara tuha" bir olay'.a karşıla^tık. Idare â lıŞına yükselmı^. devlct büvüklprinden sık sık ilmirlerinden ikifi bizden yana seğlrterek b'.raz tifatlar görmüs bir adamdı. Sırf karşı tarafa geçti btemizde oturan iki kisiyi yakaladıkları gibi dive ona kıznıak 'bunu Celâl Bayar'ın hatın ıçın yapmıstı> DP'yi bir mitletvekilliğinden yokfun bıİte kaka dîşan çıkardılar. küçuk dusurücü Ne oluyoruz? Ne var? derken iş snla=ıldı. rakmak hırsı içinde böylesine Bu iki adam milletvekilı cîeğillermiş. Ya özen davTanıslara kalkışmak yakısık alır mıydı? 1930 seçimlerinde Zeki Rıza yine tftanbul'dan ti sonucu, va da «nasıl olsa bizi ayırdedemezler» düşüncesivle salona glrlp halk'm seçtiği ve yine DP adayı olaak milletvekilliğini kazandı gerçek milletvekillerinin yanına yerlesmısler. ve bu kez hiç bir CHP'li onun tutanağma dil uzat Benim şaştığım, çoğunun birbirini tarvımadığı mak cesaretini gösteremedi. büyuk bir kalabalık arasından idare âmirlerinin o iki sahte milletvekilini seçebilmis olmaIarıydı. Bir süre sonra Sebati Ataman, riurumunu tiüAma simdi diişüniivorum: Sahte milletvekilleri dısan çıkanlırken hatiften bir ses kulağı zeltti. Samet Ağaoğlu'nun yakın arkadaşı :m;s. tlkin onu Muğla valiliğine atadılar. Bir uğradıtrımma gelse de: da ziyaretine gittim. Bağımsız olduğıımu bildiğin cDur bakahm. bunda şaşacak bır çey den benimle temkinli konuşuyor, ama hâlinden yok. Hele bir on yıl bekle. Böyle sahtelerinin de memnun görünüyordu. 1954 seçimlerinde muradına gil, resmen seçilmiş milletvekillerinden vüz erdi, DP"ye geçerek bir yerierden milletvekilliğini lercesinin paketlenip Harp Okuluna yerleşti kazandı. Sonradan galiba bakan da o!du ve nihayet rildiğini göreceksin!» deseydi daha çok $aş Yassiada'yı boyladı. maz mıydım?.. Ataman'la ilgili o tutanak reddi olayı u^ünden O zaman evet şasardım, hem de çok ?aşar, bir süre geçince. zaten pek zayıf durumda bulunan belki hayretten küçük diliml de yutabilirdim. CHP saflannda bir iki kopma daha görüldü AtaAma yıllar geçtikçe bu ses hafiften değil, türk devrinin başlagmcmda şiddetli muhaliflerin •vicdanlann derininden duyulur oldu. Güm den biri olduğu halde sonralan ateşli bir Ballc Par bür gümbür ötüyordu bu ses ve kimseja şa tili kesilen Feridun Fikri Düsünsel, DP iktidara ge çince yavas yavas o yana doğru yalpa vurmaya bas şırtmıyordu. ladı. Bir trün kendî arkada^larınm ve bütün MecSadece bir kı?ım yönetıcıler takımının ku üsin önünde yeni Basbakan Menderes"i işaret edelaklan tıkalıvdı. Duymuyorlar ya da duymak rek: istemiyorlardı sesi. Gözlerinde Atatürk'ün sulelerini gSrüyorum! diye yüksek sesle kur yapmaktan çekinmedi. Bu bir insana hiç de şeref vermeyecek bir davra Andiçme ve seçim lşlemleri tamamlandıktan nıştı. ama bir nedeni vardı. Nihat Erim'den öğrensonra yeni Curr.hurbaşkanınl kutlama törenine diğime söre. rmıhalefet vıllarında Diisünsel olduksıra geldL Az bir gecıkme ile yukan kata çık ça sıkıntı çekmişti. CHP"ye niçin girdiğini sordutım. Milletvekillerı kuvruâa girmişler, tören sa ğunda bir çün Erim'in kula£ına e&ilprek: lonunda yer alan Bavartn önünden geçmeye Ben bundan böyle artık yamalı pppuçla do hazırlanıyorlarriı. Vakit öldürmek İçin korı bşmaya niyetli değUim! demiş. kestirip atmıştı. dorda dolasırken nasılsa elim camekânlı bır ileride Düsünsel gibi düşünen, hatta ondan da kapıya değdı. Elimin değmesiyle de kapı ardına kadar âdeta kenrfiüğinden açılıverdi. Bir oteye geçerek politikayı kisisel bir geçim araeı. bir nüfuz ticareti yerine koyan pek çok kimse göreden karçımda Ismet Inönü'yü gördüm. Eski cektik. Basbakan Şemsettin Günaltay, bir tesrifat nazırı aceleciliği ile kapıyl daha önce karşı taZaman zaman aklım takılır bu dertten nasü raftan açmış, ceketinin düğmelenni ilikleverek kurtuluruz diye sorarım kendi kendime. genel başkanına yol gösteriyordu. Koyu renkli Sanırım hastalıjm kfikü ancak halkın uyanıklı givsileri içinde înönü'nün o gün telâslı ve heyecanlı bir hali vardı. Yanakları pembe pembe ğı sayesinde kazmabilecektir. Secmen kimi seçtiğikızarmıştı. Hangi yöne doğru vürüyeceginl 05 ni. niçin seçtiğini iyi bilirse halkı temsil etmek renmek için Günaltay*! tzlivordu. Pasayı görür ıddiasını taşıyan politikacı da davranıslarmı ona görmez hiçbir olumlu davranısta bulunmak?ıgöre ayarlamak gerefini duyacaktır elbet zın, sanki hoşlanmadığım bir adam karşıma çık mıs gibi hemen yüz eeri ettim, onlan «rkada HaUcın sürekli denetiminden yoksım bulunan bırakarak. ellerim cebimde, koridorda dolaş ülkelerde siyasal ahlâkı kurmak ve korumak olamaya basladım. Gerçi Inönü benl tantmazdı. Onunla hiçbir zaman böylesine burun buruna naksız kalacalrtır gibime geliyor. Tek tek kişilerin gelmemistim. Vaktiyle babama yaptıklanndan özel çabalanyle nasıl basarıva ulasabiüriz? Basın ötürii, kırgınlık mı, kızgınlık mı desem, tçim ' yazacak. parti içi ve parti dısı Srgütler uyade karmaşık duygular vardı Paşaya karşı. Say nık bulunacak. vatandaş kendi temsileisinin davgtsız tutumum bu nedenden 1leri gellyordu. Oy ranışlannı boylece yakından tzleyecektir. sa tnönü kim olduğumdan bile habersizdi. «Beyaz ihtilâl.in cosknnluk gunlerinde Sıtkı Davranışımın yanhşlıgım zamanla anlayacaktım. Her hangi bir vatandaş olarak tsmet Inö Yırcau bu denetim geregini pek eüzel dile setirmiş nü'yü «elâmlamam, ona vol vermem klşiligı •eerektiğinde basm yatsk odalanmıza da aöz atame daha yakışır bir hareket olacaktı. bilir diyerek devlet yönetiminde sö? sahibi kimse lerin öze! yassnnlanna bile sınır çizilebdlecefini or taya kovmuçtu. '. Dergi, kitap canhlığı 10 Dergl, kitap canlılıgı da geçen yıl sinemamızda dıkkati çekti. Yedinci Sanat ve Gerç*k Sinema varlıklarını sürdürdüler. Yedinci Sanat'ın yaptığı bır soruşturmayla «Bütün zamanların en ıyı 10 Türk filminnı seçmesi ılgi uyandırdı. «Çağdaş Sinema» adiı yeni bir kuramsaj sınems dergisı yayıma başladı. Yılmaı Güney üzerine Altan Yalçın, Agâh Ozgüç, Ayhan Bardakçrnın kitaplan, Türkân Şoray Uzerine yıne Özgüç'ün kıtaplan .vas'imlandı. Yıl sonuna doğru ıse, Sinematek yayımlarından «4 Yonetmenle Konuşmalar» ve T. Fılm Arşıvi yayımlarından «Haremrte 4 Kadın senaryosu» çıktı. Dünya sineması Sinemamızda yogun geçen bu yılın yamnda. dünya sinpmasnta pek kısa ve toplu bir oakış atalım. Ölenlerin arasında, «;arkıcıoyuncu Bobby Darin, sayısız fıhnde ve bu arada TVdekı «Tatlı Cadı»da anne rolünde ovnamış Agnes Moorehead, 2 açıksözler'in hayatta kalmış sonuncusu Bud Abbott. ünlü yazar / yönetmen Marcel Paçnol. ünlü Amerıkan ya pımcısı Samuel Goldwyn, karakter oyuncusu Donald Crı^p, çeşıt Ii filmlere müziğinı kaımii buiu nan tanınmı? caz müzısy?nı Duke Eliington. Fransız komiğı Francis Blanche, ve sırayla gıden 3 ünlü yönetmen: Vittorio de Sıca, Pietro Germi, Anatole Lıtvak. Ş«nlikler. . En Unlüsü Cannes. Birincilik. «Conversatıon»ia Francis Ford Coppo'ıa'nın. özel ödjller «1001 Gece Masalları» (Pa«o lini), «Kuzenım Appelica» 1 Carlos Saura», O>uncular: Jack Nıcholson ve Marie Jo«pe Nat. Charles Boyer'ye de bır 07?! ödül. Uluslsrarası Basm Birli£i ödülü. \Verner Fassbınder'ın (Alman) «Hepsınin adı Ah'ydi» ve Robert Bresson'un «Lancelot du Lac»ı. Berlin: Altın Ayı. Ted Kotchetf in «Duddy Kra\vitz'in Çıraklıâı». Ayrıca çeşitli filmlere, daha çok siyasal bir dençeyı sürdurnıek için verilen jüri bzel ödüllpri Krakovv kısafilm şenliginrte büyük ödül, «Ada» adîı rtus filmi. Avorıaz fantastik sinema ş»n lığinde, Richard Fleischer'in «Sov lent Green». Ravenna Sanat ve Deney sineması senliğinde. Polonya'lı Zanussi'nin «Aydınlanma» fılmi. Çeşili ödüllerın en Unlüsü olan Oscar, bu yıl «The Sting» ve yonetmeni George Roy Hill, ovun rulardan Jack Lemmon ve Glenda Jarkson. yardımcı o>Tincu o'arak John Houseman ve Tatum O'N'eal. yabancı film olarak öa Truffaut'nun «Amerikan Gece>:i«. Ayrıca Henri Langioıs ve Groucho Marx'a özel ödüller. Fransız Eleştirmenler Birlığinın fıdülleri: «Amerikan Gecesi» ve Kenneth Loach'un «Family Life». T ean Vigo ödülü: «tTn homme qui dort» (Bernard Pue^sanne), Louis Delluc ödülü' «L'Horloger de St Paul» (Bernard Tavernier), Raoul I>vj f ödülü: «Lacombe Lucien» (Louis Mallet. Fransız sineması büyük ödülü: «Projection Privee» (François Leterrıer). Hollywood yabancı basm ödülü: «Exorcıst» ve yonetmeni Wllliam Friedkın. Londra eleştirmenler ödulü: «Oh Lucky Man» (Lindsay Andesını. yabancı sinemadan: ><Çığiık ve Fısıltılar» 1 Ingmar Bergman) ve «Burjuvazınin Gizli Çekıcilıgın (Luis BunueP. Yılın dünya smemasmdakı rtığer önemli olaylan arasında. Oaskı rejimlerinde diğer aydmlar gıbi sinemacıların da başına gelen. ler önemli yer tutuyor. Şili'de uzun süre eziyet gören ve bazıla nnın âkıbeti bilinmeyen oirçok sinemacının yanında, tran'da da Kermatullah Danekyan'ın ıdamı, herjerde protesto edildi. Paris'te ilk kez yapıian bir «Super 8 mm. filmler şenlığı», ou alandaki şaşırtıcı gelişmeyi ve gelecekte süper 8'ın oynayacağı önemli rolü ortaya koydu. Yeşilçam dışı sinema 7 Yeşilçam dışı sinema, geçen yıl ilginç bazı uygulama alan lan buldu. TV yapımlannın dışında, bir yandan Taşkesti köyluleri, kendi olanaklanyla yapf tıkları «Sarsılmaz Kuwe » adlı filmle basında ve sinema çevrelerinde ilgi uyandınrken, bır zamanlann Hisar kısa film şenliklerinin, uzun bir sradan sonra, Bofaziçi Üniversitesi Sinema Ku Tutanaklar onaylanırken Dışa açıbna 9 Sınemamızm dışa açılma çabalar:, olumlu bazı asamalar gösterdı geçen yıl Fatma Gırık. «Kızgın Toprakala katıldıgı Ta$kent şenliŞinde, gayn resmi bıçımde de olsa en iyi kadın ovun cu seçildi. «Bedrana», Karlovy Vary'de CİDALC özel ödülü aldı. Ali Habib Özgentürk'ün kısa fılmi «Ferhat», Krakow kısafilm .. Ve diğerleri.. Sinemaya damgasuıı vuran bu :o olay veya gelişimın yanısıra, dığer olaylar şoyle sıralanabılirdı: Oyuncu Selâhattin tçsel, ses mühendısi Yorgo lljadis. yönetmen / senaryocu / kurgucu Selâhattin Burçkin, tiyatro ve sinema oyuncusu ülvi Uraz'ın ölümleri; Ankara Sinematek'nin açı Güney ve «Arkadaş» 2 Yılın ikinci sinema olayı, Yılmaz Güney'in 2 yıllık tutukluluk döneminden sonra çektığı «Arkadaş» olmuştur. Güney, bu filmiyle nasıl kendı kendıni yenileyebilen bır sınemacı olduğucu göstermiştır. «Arkadaş», sağlam diyalektık konumu, taptaze sinema dilı ve Guney'e özgıi msancıl sıcaklığıyla önemli bir filmdır. Daha sonra «Endişenye başlayan Güney, bilindigi gibi uzucü bir olaya kanşarak, yeniden parmaklıkların arkasına donmüştür. Karmaşık ve acılı gorünümler taşıyan Güney olayından, Güney hesabma oldugu kadar, smemamız hesabma da üzülmemek olanaksızdır. TV ve sinema 3 Toplumumuzun yeni gözbebeği TV, sınemayla da kaçınılmaz ve o olçude karmaşık ılişkıler kurmuştur. îlişkiler, ilk ağızda, TV'nırj şinemaya vurduğu kesın darbe biçıminde ortaya çık mıştır. Şimdüerde ıse, gerçekler kabul edılmış, daha bir yumuşaklık ve anlayış ıçinde işb:rliğme gidilmiştir. TV'de kaliteli yerli ve yabancı filmlerin gosterılmesi, yönetmenlerimizle yapılan konuşmalar, TV'nin kendi olanaklarıvla ilk kez Yeşilçam dışı uzun fılmler yapmaya ve diğer yandan da, ileri gelen yönetmenlerimize dizifilmler ısmarlamağa ginşmesi, bu" ilişkilerin şu günlerde aldığı yeni gorünümler dır. Bunlann sonuçlan ilerde daha iyi ortaya çıkacaktır. Simpozyıun ve Antalya 4 1974 yıhmn getirdiğı bir dığer önemli olay, İstanbul ve Ankara Sınematek Demeklerı' nın oncüluguyle hazırlanan «Turkıye'de Sinema Alanının Düzenlenmesi» konulu simpozyumdur. Çok çeşitli alanlardan 40 küsur konuşmacınm 3 gün boyunca sinemamızm çeşıth sorunlarmı enıne boyuna incelediğı simpozyum, bu alanda son jıllarda yapılmış en ciddi ve geniş kapsam Iı gırişim olarak önem kazanmış tır. 5 Bu yılki Antalya Festivalinin uzun yıllardır ilk kez bazı Yeşilçam ağalannın sultasından çıkarılarak, sinema sanatınm knterlerinin uygulandığı, en azın dan ciddi bir şenlık haline getırilmesi ıse, gerek bunu başaran yoneticiler, gerekse sınemamız hesabma övünülecek bir durumdur. Bu şenlıkte, bu yıl, Düğün (Akad), Bedrana (Ş. Duru), Umut Dünyası (S. Önal) fılmlerinın, Hakan Balamir ve Perihan ARKADAŞ Yılmaz Güney 1974'te Türk Edebiyatı Geride bıraktığımız yıl içinde Turk edebijatının ana konusu aydınlarımızın hapisane yaşantısı oldu. Erdal öz, Can Yücel gibi 12 Mart sonrasındald baskı doneminın çılesini rututlanarak çeken sanatçılar yarucda Tank IDursun K., Refik Durbaş gıbi olaylara uzaktan tamkük eımiş yazarlar da aynı tema uzerj>.de geniş ölçüde durdular. Aydın çev reye uygulanmış baskının 14 ekim seçimlerinden sonra artık bütün izleriyle birlıkte ortadan kalkması beuenirken genel sf >asasmın kapsamına duşunce suçlannın alınması ancak büyuk çekışmelerden sonra saglanabildı. Tutuklu edebiyat adamlan böylece özgürlüğe kavuştiilarsa LJL edebiyat ürünleri üzerindtki bas kılar, kitapdergi toplaonalar, kovuşturmalar yıl boyunca eksık olmadı. Hapisane yaşantısına edebivat yapıtlarında daha geniş kapsamlı bir konu, Türkiyede uygulanaca': toplum modelinin tartışılması ko rusu da eşlık etti. Bu tema 12 Mart öncesindeki olaylann geniş bır özelestirisini getinyordu. Fakat toplumun geniş Kesımlenne açılamayışı, toplumun büıün çev relerinin yasantısını yansıtrr.ıon şı, çatışan görüşleri anlayışla kav ramayışı, aydmların yalnız kendi aralannda bir hesaplaşması rite lığinden kurtulamayışı geçen y;lki edebiyatımızın önemli eks:kligı olmuştu. hkia yakalayan ozanın Adana Cezaevinde yazdığı şiirlenn tümü Bir Siyasinin Şiirleri adlı kitabmda yer aldı. Ataoi Behramoglu Yolculuk, Özlem, Cesaret ve Kav^a şurlermde eşitlik, özgürluk temaı&nnı Türkiye'mizle birlıkte bütün dünya insanlarınm toplumsal ve ulusal savaşlarına yoneicrei dile getirdi. Kemal Ozer Yaşadığımız Günlerin şıirlerı'nde ganlük. olaylardan yola çıkan toplunisal e'.eştırı şürine örnek verdı. \a^an^n günlerin bilinçh tanıgı o i r n s;ıygısı Refik Durbaş'ın Hucremde Ayışığında, Edip Canseverm Sonrası Kalır adlı kitabmda vd. kendinı gösterdı. İlgı uyandıran şiır kitaplarından bın de Ahmet Muhip Dıranas'ın yapıtıydı. Sanatçı, Şiirler adım verdiğı bu tek kitabmda uzun bir sanat yaşantısmın ürünlerini toplamış'i. Savgı, Doğa, Sonsuzluk \b. : emalarımn geniş yer tuttuğu Şıııier, hrizmmin yanmda Bu Köyün Garip Kış:si, Ağrı gibi bölümlerde yer alan orneklerle An&duıu msanınm iç dünyasını >ansıtışıjla dıkkati çekıyordu. da tutukluya uygulanan baskıyı, insan bedeninin acıya direnijini keskin bir gözlemci olarak bütün ürkunçlüğüyle dile getirmişti. Füruzan'ın gene önce Cumhurivet te yayımlanan 47'liler adlı romanı genç insanların yozlaşmıs toplum koşullarıyla çekışmesini, toplum düzenini değiştırmek için girişılen çabalan konu ediniyordu. Ay m tema Tank Dursun K.'nin Gün Dondu romanında da ele alınmıs tı. Çetin Altan'ın müstehçen bulunduğu için toplatılan. yargılanan, sonunda aklanan Bir A\aıç Gökjüzü rcmanı. yazarın kendi yasantısmdan izler taşıyor ve ay dınlara yapıian baskıları, mahku miyetini çekmek için birkaç güne kadar tutukevine girecek bir gazetecinin serüveni arasından veri yordu. Kemal Tahir'in sağlığında yayım lanmamış yapıtları geçtiğimiz yıl içinde ba^ılmağa başlandı. Bunların ilk ıkisi Malatya Cezaevi notları genel başlığını taşıyan N'smus cular ve Karılar Koğusu adlı kitaplar oldu. Dizi, siyasal tutuklu Murat'ın cezaevi yaşantısmı, çev resindeki insanların serüvenJerini konu ediniyordu. Tiyatro oyuncusu Füsun Erbjlak'ın Niçin Geç Kaldım adlı am kitabı genç bir kaduım özel yaîan tısını, adı bilinen kişilerle gizli ilişkilerini dıle getirdiği için yan kı uyandırdı. Fakat kitap kişisel bir özeleştiriye de dayanıyor; kentsoylu bir ailenin, sorumsuz sa natçılar çevrcsinin ele«tirisini veriyor, toplumculuga doğru gelişen bir biünçlenmenm öyküsünü canlandırıyordu. Yılın öykü kitaplarından Fakir Baykurt'un îçerdeki Ogul'u gene 12 Mart dolaylarındaki olaybrla ilgiliydi. Baykurt, cezaevlerinde tanık olduğu olaylan, karşılaştığı kişileri, anı röportajöykü nitelifinde anlatıyordu. Demirtaş Ceyhun, Apartman adlı kıtabındakı uzun öyküsu Apartman'la toplumun ayrı kesimlerini ve birbıriyle zıtlaşan inançlannı karşı karşıya getırmıştı. Demır Ozlü, Oteki Günler gıbı bir gün'de büyük kentm bunalan aydm tipınden toplumsal sorumluluğa baglı inançlı aydm .pine geçiyor, Doğu Anadolu'nun yaşantısına çarpıcı çızgılerle uzEruyordu. Adalet Agaoğlu Yüksek Gerihm'de, Afet Ilgaz Çeribaşı Aptullahla ıdamlık Ismail kitapiarmda daha çok gunün modalanna uydular. Edebiyat tarihçisi ve eleştirmen Cevdet Kudret gerçekçı edebiyatın gelişme dönemınde kaleme aldığı dykülerini Sokak adlı kıtapta topladı. Eğlencelifc ve Ağlancalık adıyla ikı bdlüme ayrılan öykuler I. Dünya Savaşı yıllanndan DP vönetımı giınlerine kadar uzanan yıllann toplum bozuklukiarına kara bır alay ve buruk bır duvarlıkia eğılıyordu. Yıl içinde edebiyat tarihi ve eleştiriyle ilgili oLarak yapıian yaymların en genışlerinden biri Tahir Alangu'nun, olümünden sonra yayımlanan iki cıltlık 100 linlu Türk esen adlı kitabıydı. Alangu Orhun yazıtlarından Asaf Halet Çelebi"nın Om manı padme hum adlı şiir ldtabına kadar gelen yapitlardan seçmeler yapmış, yazarlar ve ürünlerle ilgih olarak avnnttlı bilgılere yer vermışti. Yusuf Mardin'ın kaleme aldığı Namık Kemal'ın Londra yılları adlı inceleme, konuyla ilgili ysbancı kaynaklara da dayandınlmıstı. Dr. Hulusi Dosdoğru'nun Batı aldatmacılığı Konur ERTOP ve putlara karşı Kemal Tahir adlı kitabı, polemikle temellenırken anılar, alıntılar ve özetlemelerle yararlı bir kaynak da oluyordu. Asım Bezırcı yıl içinde 2. yen! olayı ve Sabahattm Ali adlı inceleme kitaplannı yayımladı. Türkıye defterı dergisınm Orhan Kemal ve Kemal Tahır özel sayıları, Türk Dılı dergısinin Mektup özel sajısı konularıyla ılgıl] olarak önemli incelemelen bır araya getırmıştı. Her >nl venlen edebiyat ödüllerınden Saıt Faık Hıkiıye Anr.ağanını Can Pazaıı kıtabıyla geçen yıl Fakir Baykurt kazar.mıstı. Orhan Kemal Roman ^rmağanını Yenışehirde bır oğie vaktî adlı kitabıyla Sevgi Soy»al kirandı. Türk Dil Kururnu ödüücn şu edebiyat ürunlerine verddı: Attila İlhan'ın Tufıklunun günlüğü adlı şiir kitabı, Ze:,7?t Selimoflu'nun Koca denızde iki nokta adım taşıyan öyttu tı'Jibı, Mehmet Seyda'nın Içe danuk vs Atak adlı romanı, Adal°t AJa ;ğlunun Üç oyun adlı tiyatro yap:tı, Mehmet Doğan'm Tekıaıın telcrarı adlı eleştiri kitabı. Geçen yıl kurulan Madaralı roman ödü lünü ilk kez Demirciler çnrşısı cinayetıyle Yaşar Kemaı aldı Ankara Sanatseverler DarnDj'Van en iyi oyun yazan ödülıi dc Dçamayan kuşlar tutulur adlı oyunu için Aydm Arıt'a verildi. Kısaca belirtmek gereürs^, iç ve dış olaylann büvük çalkantıları içinde venmli ve ç^lt başanlı sayılamayacak bir yıl oldu 1974 yılı. Edebiyat tarihînin malı olv cak, akıldan çıkmayacak yapıtlar verilemedi. Ama acıyla yaşanan deneylerin, sağlanan bırikımlerın edinilen yeni bilgılenn i'erisl için verimli olacağı umulabi;.r. 1967'de Pittsburg'da (USA) Ulus lararası şiir forumu'nca yaşayan en iyi Türk ozanı seçilen Fazıl Hüsnü Dağlarca geçen yıl da Stru ga (Yugoslavya) şiir festivalinde Altın Çelenk Ödülünü aldı. Ozanın yıl içinde Arkaüstü ve Yeryüzıi Çocuklan admı taşıyan iki de çocuk şiirleri kitabı yayımlanCan Yücel yılın en çok anılan dı. sanatçılanndan biriydi. Sevgı durarı adlı kitabmda eski şürlerin12 Mart dönemtyle ilgili yapıt den seçmelerle 19721973 riönemin laıın en geniş yankı uyandıranı deki şıirlerinden bir bölümil yaErdal Öz'ün daha önce CumhuTimladı. Acı bir duyarlığı yansıriyefte yayımlanan Yaralısm ro •ırken bilinçli bir eleştiriye de gi manı oldu. Erdal Öz romanında, ^ n ve halis dılıni' tadını usta îiyasal ve toplumsal içerik yanın Tören salonunda, ikişer adım aralıVI» yeni Cumhurbaşkanının elini nkarak önün'rfen geç Ama sonra ne oldu? Gün geldi, ispal hakkına îsmail Hakkı dendi, i^in içinden çıkJdı. |
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle