17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET 22 Eylül 1974 AB9ULCANBAZ TURHAN SELÇUK ^ILLAEI ,ÎKÎMUAVıM,iW KAFAM&A g/İftf ,. 188? „ \, BES AK(NC| ,Ü< M ü A ^ f ift MüWFc, DÜ TEjtTıP $,£Klj KAFAni £?EV Kü^L^Dl. VE 47'LİLER FÜRUZAN 90 Yanılgım »urdan ba*lıvordu. Belli hs kim guçlerın tezgihladığı kurallara denk duşmeyen neyı öğretebihrlerdi ki bizlere. Öğretme dıier de. Bir iki saygıdeğer öğreüm üyesmi saymayalım. Birinın profesör olması hâlâ saliantıdadır. Bak sana bize öğretilenlerden örnek vereyım Marjmal maliyet marjinal hâsılata e}it olunca fırma dengeye gelir deniyordu. Ee ne demen bütün bıınlar, bu marjinaller diyorduk. Niye anlatılıyorlar. Bu kavramlarla Türkiycyi. dünyjyı ns zaman çözecektik. Biz temel iktisat ölçi:lerini tanımak ve bunları her durıunda, sosyal ve polıtik her olayda anahtar olarak ku!larunak olanağından uzak tutuluyorduk sankı. Öz geçmisimizle ve dünya tarihiyle iHskimizde çozme aracı olacak öğretimüniz karmakarışıkü. Bir burokrat deği] de bir düşünür ve ara| tırır aydın olmak isteğimizde şaşkın kılakaldık bir sure. Kapitaüst oğretiyi bile en kırma5ik biçımıyle sunuyorlardı bizlere. Oysa kapitalinnın işjevi açık seçik öğretilseydı karşıtlarını buluvermemize olacak yararı küçumsenemezd:. Bize anlatüanlarsa tanı bir montaj keşmekeşiydı. Turkiye meselelenne baktığımızds »labildiğme soyut kalıyordu. Çelişık olan da buydu. Yoksa öğrenilmesi istenenler bizlere ;elişkısızmiş gibi sunuluyordu. Bu montaj eğitimiyse ıyıce temelsiz okur yazarlar üretiyordu. Yannımızm güvensizliğinds, bu güvensizliğın bazı güçlerce halka, işçiye karşı bilinçle kulla nılmasmda yeni yetişen okur yazarlar olarak nj5il ençel olabilirdik, buydu bizlerı sarsan, ka ramsarlığa sürükleyen. Yurdumuzu öylesine sev:\or. bu sevginin toplumcu somut bilincıvle o; lesıne donanıyorduk ki... öfkemiz. coşkunlugumuz doruğa yükseliyordu. Sbmürünun açıes vurulmasını. halkın uyanmasını hızlandırma dıleğimiz gemlenmez oluyordu. Oysa daha sonraları şu düşunceletin önomme yeniden tanık oluıken veterince vaktimiz olduğundan ku<:ku.va düîüyordum. Çok özlü temel geçerlıkgi tartışılmaz şeyleri bile unutuyorduk öf kemizden. Marx «insanlar tarihlerıni bizzat ken dileri yaparlar. fakat keyfî olarak kendi scçtıkleri şartlar içinde dcğil, geçmişten miras a!dıkları, veri sartlar ıçinde> der. Yurtseverlığimiıin bastınlmaz gücü ve gençliğimiz si'ip atıyordu kafamızdan bunları ve benzer doğruları. Konferanslar, arasız konuşmaiar. sonuna doğru kimsenin ötpkisini dinlemediği bıçak eıb; kfskin tartışmalar.. Öğrenmek... öğrenmek.. oğrenmek .. fakat buna karşın zamanın, yasanrr.15 bmrun kısalığı. tlk girişım, biliyorsun üniversite reformu istekleriyle başladı. Sonra olan gucümuzle Türkiyeli insanlara, işçi köylü ve ara tabakalara duyurmak içın bağırdık, koştuk vurulduk. Ben bir ara soylenıişüm, biliyor musun, peşimızdeydıler. Her köşede, her kuytuda. her esintili açıkhkta sınmi? bekliyorlardı. Yaşları dnğumları aşağı yukan 945'!e baçlayıp 4749 arası değişen hattâ bazan 51'e varan yani ortalamasına 47'liler dij'ebileceğimiz kuşağı kıstırmaya çalışıyorlardı. Amaçladıkları oyu nun parçalarır.dan biriydik. Kurşunlanan \*Tİcuüarın yakanşsız düsüşleri artık kentin orlalarmda gupegundüz ızleniyordu. Örtük perdele rinin ardmda duran insanlar çoğunlukja bu çil gmlık d:ye nıtelediklerı olayları hiç kuşkulanmadıkları kendilerinden barışseverlik duygula rından s.yrılmadan soğuk ama urkek izliyorlar dı. «Niçindi bütün bunlar. nıçın?».. «Çok mu ko lay sanı\or gençler bu işi« dıyorlardı. Belki saıı dığımızdan hattâ o kendi ömurleri boyu sürecek bir barışı yeterli bulanlann sandıklanndan da zor olabilir, yapılması gerekenler. Bizse «u yıllsr yilı ağız suyu akılan okuyup adam olma sloganını bir baş eğimlık kolaylıkla, bir emekii lik gjveneesİNİe sonuçlanan dort yönü denk dü şunce tembel hattâ sorujnsuzluk kaynağı hajst anlayısını teptık. Artık babalar ve oğullar ara sındaki ayrım tartışmalardsn bile umut beklen meytcek gibi susmaya dönmüştü. Çocuklar ev lerden gittiğınde büyükler öyle sessiz kalakalı yorlardı ardlarında. Okur yazar ana babalar bel kı de cocuklar içın daha engeUeyicı, ve karatıncı kışıler. Bizimkilcrse köyden, taşradan olan lar «er kişidir. Okuyor da, onüne durmayalım» dsrler. Biz yarı aydın olmanın tütsüsüne kendimızi tam kaptırmadan girişımlerımizin doğru luğur.u kendımizce saptadık. Sonra gelecekt« öttki devTÜncUer hakkımızdaki yaıgıyı vcrecek lerdir. Şundan hiç kuşkun olmasın Emıne menevçem, yurdumuzun koşullarına, ınsan potansı yeline uygun devrımcı özümlemeyi doğrulukU ssptayacak uygulamaya geçecek olanlar düşen vücutlanmızdan haykırı$larunı<viaıı «or da olsa soylemcliyız, yanılgılarımızdan eylemlenmızden hesaplaşma yapıp yararlsr çıkaracaklardır. Bu unutulmasın. Bizım içın konuşacak olanlar anca onlardır. Evet ne olursa olsua doğru ya da yanhş boşa gitmediğimizi bileceğiz. Tarihsel çızgi ycrine çekilecektir. 1971'den sonra kaba giiçle sağlanan o hesapla?maya bakıl dığında <tek yönlü bir hesaplaşmadır bu» yargılamsda zarar hane^i ve yarar hanesl dosdoğru saptan^caktır. Solda vuruşanlardan çogu yılmamıştır. Ben de yılmadım. Hani o geceyı b'liyorsun, birbirimizi daha bir tanıdıfciTniî pecey;.. Acemılıgin. tluygu tazelığının. erkekle kadının saygıvla. unutulmaz bir sevgiyle birles meyi başardığı o gecemısri biliyorsun... Koruma, çocuklaşma ve erginleşme duygu lanyla karşıhklı sarılip tanıstıklan ilk gecele rıydi. Senin için iyi güzel yiğit olmayı dilmiltim bir ştecedır bu, demi$ti Haydar. Ilk öpıişmelennin ardından Emıne $a$kın, Haydar'ın esmerhgi aklanıyor. Gülmesi tasasizlık edıniyor bir anda, gece sonralan yine o yılcık soru dolu gulme oluyor. Haydar etıliyor. agzı gergin dudaklan kuru. Gunlerdir üç, en çok dört saat uyuyabildiler. Emine o yakın lıgın sarsıcılığına şaşıyor. Ikıncı kez eğiliyor Haydar ona, ağandan yeniden öpüyor. Emine yokoluyor gibi, vücudu dagılıyor sanki. Anlatılmaz bir yükseliş bu ya da vofunlrıjfunu yltirmek, nasıl, nasıl, nasıl diyor kendıne. tlk bırlıkte kaldtklan eiınün gecesı yemek masasında iokmaları zor yutuyorlardı. Gazeteler hep ellennde. Havdar o ışıltısız gülüşuyle geziyor odayı boydan boya.. Sonra birden Eml ni'yı gorüvenyor. Yanına gehp ona uzun uzun bakıyor. B;r büyülenme oluşuyor aralannda. Emine yerlı versız ka'.kıp mutfaktan bir şevler getırıp götüruyor. İşkenceye soktuklarım aşagılayaöileceklenni sanıyorlar dıyor Haydar. Bıze bu kadar kızdıklarına göre, yanhş yolda olamayız. Biz devletın yıkılmasını ıstemıyoruz. Bu gazeteler yok nr.ı bu gazeteler... Bunlann e!lı yıllık kolleks;yor.larına baksan başımıza hiç b;r brlâ gelmemıs sanırsın. Hep ehvenı şer peşındeler. Haydar, anlatırken gazetelerın bırını alıp otekını bırakarak vuruyor gazetele re. Bazılan yırtıhvorlar. Tan atarken konuşmaktan ve susmaktan vorgun düşüyorlar. Birlik te olmalarının onuncu gününde ılk kez sevdiğınce bpulüyor Emıne. Unutulur mu bu, sevda d:r. Pencerelere kırçıllaşmıs avdınlık ağarken Haydar. başını tutuyor onun. Emıne'nın kulaklarına bayram yerlennin unutulmaz giirültüleri doluşuyor. Bir atlı kanncanın boyası dökük ara basında açık kumral küçük bir kız çocuğu ıri iri bakınıyor. Elektirikler vanıverıyor birden. Oysa akasya ağaçlarında giineşın kızartısı bıtmiş değil. Sonra çıngıl çıngıl bir kahkaha. sakız kokusu katışmış bir dondurmanın serinliğı... Haydar'ın elleri saçlarmdan ıniyor, çekingen gözleri alabildiğine hüzünlü. Emine menevşem, diyor ilk kez. Emine çenesi eğik gülüverıyor. Haydar, biliyor musun. dıyor, ben senin için çiçek kurutmazdım va kurutsaydım ondan yıllar sonra. utanmamanın yolunu bulurdum. Haydar duygularının sürçmesinden kurtulmuş soruyor, Nerden çıktı bu çiçek kurutma? Hiç... diyor Emine omuz silkip. E e.e.e.. Hiç... Bağısla benl ileri gittım. Yo.. Hayır bağışlanacak bir sey ?ok. Hem sen de biliyorsun sanırım. Birbirlerine erınçle, »evgiyle baltıyorlar, hem de çok vakından. Serife. i^ersen. diyor Emine. tmzalan». Peki ya sen. Sana nasıl yardun edebilirim. Imzalamaya gelince... (DEVA>n VAR) Yüzbaşı Selatfattinin Romant İKİNCİ BÖIUM Mektuplar llhan SELÇUK GÖREVLERIM DEĞİŞİYOR Alay Istflıbtrat Amirliü görenra 1 hazıran 1938e kadar surdu. Bu süre içinde ben Günevdogu illerinde kaçakçılıkla savaştım. Kolay bir iş değildi bu... 2 eylül 1937'de yazdığım bir mektupta Nımefe dıyordum kı; «Temmuz basmdan beri bir insanın taham mülnnün çob yukansında kalan müthiş bir mücadcle içindeyim. Mersin'den Mardin'e kadar altı ilin katıldığı bir savafin $efliğini Türütüj'onını. Konu, hırsızlarla mücadeledir. fş nasıl sonuç verir, bilemem? Şahsi mcnfaatlere dokunan bu l?te bütün menfaat makineleri i«lemrktrdir. Güney iütihbaratında çalısan insanlar da basan umutlannı bana baçlamı$; bana karşılık hasım cpphe bana karcı saldırıya j:eçmiştirj> Mucadele, sıcak, sefalet, hastahk, yalnızlık Ama çocuklar tstanbul'da iyiydüer. okuyorlardı. Ben de başka bir iş vapamazdım. Ismet Paşa'r.ın 1922"de Ahlıyordum: «Ya bu devcyl gutmeli, >a bu dr\e>ı sııtnieli » Paşa «Ya bu de\eyi jrütmeli. ya bu dirardan sitmpli» sözünü çpvırmiv tı. Benım içın de bu diyardan Eitmek yoktu, bu deveyı gütmek vardı. 1 haziran 1938e kadar sürdü bu iş . Bu tarihte merkezi lstanbul ve teftış bdİFesi bütün Aradolu olmak üzere 70 lira aslı maaşla (yarbay maaşıydO Gümrük Muhafara Kaçak Mucadele MüfetHSi oldum. Bu görev, 1 hazıran 1940ta değışti. Yunan ve Bulsar sınırlarım kapsa\an Trakya Muhafaza Müdürlüğüne tayin olundum. 1 kasım 1940ta Bayındırlık Ba kanlıgı Seferberlik Müdürlüğüne 170 lira ücretle atandım. Şeyh Saadi'nın dediği gibi hayat geçiyor, her nefeste ömürden bir nefes eksiliyordu. Ri°r Fmm'» r'ivlod"Ti sıiri.1 hstır lirim. Çok ıstırap çekiyorum. Beynimden vurnlmasa dnndüm. Senin de ukılaca|ını bilivorum, bnnnn için daha çok üzülüvomızı hırpalsr. par» vt rnm. :5İen vuzunden ağır konusurduk. Bir kez aylık ev butçe.ıSıkılma. mnkadderat neyse nı yollamazsa para gondermiyeo olnr. ğımi Urfa'dan büdirmiştim. Mek En çok korktutum scv bajv tubu okuyunca bayılmış, fenalık Eeçirmiş, buna.ımı zor at ma geldi. Göılerinden öperim Nimet» latmıştı. Zayıf bir yapısı vardı. Doktor Zeki Zeren den de mektubu aldım: |U Irtanbul U.U.1S4» Muhterem Kardesim Selahsttin Bugün JiniversitHe çalışırken Profesör Ali Esat'ın telefonla heni aradığmı söylediler. Kendisiyle gorüştiım. N'imet Hanımefendi nin muayenelerini yaptiftnt r e Prnf. Obrendrof tarafmdan yapılan nesiç mua.vcnesinin tonunda vakit geçirmeden radyoterapl ;a» pıltnasını lcap rtrlren bir aniâ tnüsahade edildigini »byledJj YARIN: PARA DURUMU tlk haber Ben Bayındırlık Bakanüğı Seferberlık Müdürlüğüne atanınca Edırne'den Ank»ra ya geçtım. Evı de Istanbul'dan An kara'ya tajımak için hazırlıklara ba?ladık. Işte tam bu sırada Nimet'ten 19/20 kasım 1940 tarihli şu mektubu alcfim: «Selahattin. Gecen hafta 13 Aralık »40 <at «amba gtinu Profesör Dr. All Esat Beye jittim. O giin nmn bir mnarentden sonra bazı il»Ç lar verdi. Ve jtene kendisrinl KÖrmrmi sövledi Bnçün feene Hİttim. Mnayenedfn »onra kanser nldueuma sövledi. tlk gidisimde benden bir par < » almış ve incfletmi?: kanser • oldnjnm arılasılmn. Şimdi dok toruıı ^övleditini jvnfn ya7iyornm: En eeç cumartesiye kadar bir hastanevf vatacakmısim. Bir av heni radvumla tedavi «decek. Bir ay sonra röntgenden eeçecftim. Ondan »onra. ameliyat mı lâzım, voksa ivilfsmis miyim. brlli nlacak. Ali Esat Bry. Gülhane Hastanesinde niuiye mütrhassısı ve an latıldı^ına törr hastanrnin Allahı imis. Doktor hana dedi ki, isteraeniı homsi bir ha»tane>e, ivtfrseniz Gülhane'ye vatm. Ben de memnr oldu^umnzu ve Gülhane'ye yatahilrcrîimi »öv. lrdim. Doktor Zeki Beve (Zerrn) fittim O da benim Gülhane'ye vatmamı nvgun bnlnyor. Trreddüt caiı drfcildir, drdi. Simdl ben ne yapayım? Rararını mümkfinse tflerafl» hıldir. Ba vasiyetten çok mütees MALKOCOĞLU yazan veçizen.Ayhan BAŞOĞLU BANYA LUKA'NIN TOPLARI «Elbette gider, gelen cihana.» Boyle demiçti Şair .. Biz de gelıp gldıyorduk. Ama 12 aralık 1940'ta Nimet'i kaybettim. ömrümde b*ni en çok etkileyen olay sanırım bu oldu. Bunca savaş» girmiş çıkmış, bunca ölüm görmuE bunca serüvenden geçmiş bir adamdım. Ne var kı Uç çocugumun anası Nimet'in evliliğimizin yirmi birinci yılının bitmesine iki buçuk ay kala uçup gitmesi, bana büyük darbe oldu. Nım»t. evlendığımizden beri hasUhktan soz açan bir klşıliğo sahipti. Mektuplarında hmtalıklarınrian, ajrılarından yakınırdı. Ben de: Artık koskoca kadın ol(tun, kendir.e iyi bakmasını, ••ağlığını korumasını öğıenemedın, riiye takılırdım. Avrı bulundujumuz dönemlerde mektuplanmızla birbirt İLÂN KARTAL 1 tNCl ASI.tYE HVKL'K HÂKİMLİĞİNDEN: Dosya No: 973,958 Dlvacı Süleyman Sıireyya Denizeri vek.ili avukat Görhan Fazıl Arıkut tarafından davalı Maliye Harinesıne ızafetle açılan Zilliyetlık sebebıyie kay:t iptali ve tescıl davasının yapılan duru^masında: Bostana Pafta, 2 Aaa, 99, Parsel 1 5 sayılarında kayıtlı tasmmazlann zilliyetlık sebebıyle tescilini talep etmıştir. Yukarda yazüı taşmmazlar İçin bir ıtirazı bulunanların dilekçe ile itırszlarını bıldirmeleri ^e durusma giınü olan 4.10.1974 günü saat 11.30 da mahkemede hazır bulunmaları ilânen tebliğ olunur. (Basın: 65867500) TİFFANY JONES İşadamları ve Işletme ] ! Yöneticilerine ! • İstanbul Üniversitesi Işletme Fakültesi { IŞLETME İKTİSADI ENSTİTÜSÜ'nden ÎŞLETME tDARESt PROGRAMl'mızın XXXVIII. si 1 ekimd» başlayacakt:r. 19 yıldanberi yılda iki kez yapılmakta elan ba İtletmc Yöneticiligi Programmın bajlıcı nitelikleri şunlardır: 1) En az bej yıllık iş tecrubesi olanları üst kademelere hazırlar; 2) 10 haitaya yoğunlaîtırılnjıs olup Yönetim ve Organizasyon, Uretim, Pazarlama ve Pazarlama Aragtırması, Finansman, Personel ve Be.jtrı İli;kiler, Muhasebe, Kontrol, lşveren Işgucü Ilişkileri. tstatiötik ve Sayısal Yöntemler fibi bellibaşlı işletmecılık konularmı kapsar; 3) Gerçek hayattan alınan örnek olaylar (vek'aUr.iın, tartışılması vöntemıyle öğretir. 4) Her türlü işlctme ve kuruluşlarınımn fün geçükçe şiddetlenen kalıfiye personel ihtivac.nı karşılamak yönünde en tesir'i bir tedbir ohıp yatılı olarnk uygulanm»ktadır. 51 Batılı ülkelerde çok rağbet tören ve bu nedenle d« birçok iiniversıtcleıcP uygulanan bu Uletmecilik öğretimı programı ulkemızd» 19 yıldan beri tek olma nitelığıni korumaktadır. MüracaatUr için TeJ: 27 ?7 75 '31 27 41 44 ' 31 (Basm: Z2İ98; 7501 ADALET BAKANUCINDAN Münhal Noterlik 1973 yılı gajrisafi gelıri 365.430 lira 97 kuru$ Jİan ikinci sınıf Kony» Ereğlisi Noterliği münhaldir 1512 Sayılı Noterlik Kanuuıunun 22 ve müteakip maddeleri gereğince tkinci vey» Uçüncü Sınıf noterlerden. bu noterliğe atanmaja istekli olanlnrın ilân tarıhinden itibaren bir ay içinde Bakanlıgıoııza veya bulundukları ver Cumhurıyet Savcılıklanna ba?vurmaları i*zı.ndır. Posta ile doğrudsn doğruya Bakanlığa gönderilmiı olan dilel ;t.er, bsşvurma süresi içinde Bakanlığa gelmHigı Ukdırde atama i$leminde nazan ılınmaz. İl\n olun'ir. 7510 Türk Donanma Vakfma yapılacak her türlü bağış Şanlı Donanmamızı güçlendirecektir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle