16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURfYET 16 Mart 1974 • • I I a!k Sektörü» deylmi bugünlerde büyük tarI I § • *'Şmalara sebep olmaktadtr. Bu tartışma"••• larda, halk sektörü içindc kooperatiflerin yerinin ve ağırlığınm yeterince ortaya konulmadığını görmekteyiz. Oysa, bizim kanımıra göre ülkemizde geüştirilecek halk sektörünün esasınj kooperatifler teskıl edecektir ve etmelidir. Nitekim, CHP'nin Ak Günlere adlı 1973 seçim bildirgesinde aynen şöyle denilmektedir: «CHP'nin kuracafı düzende, Kooperatifier, başka halk girişimleriyle birlikte, ekonominin en önemli ve güçlü kesimini oluşturacaktır. Buna Halk Sektörü denecektir.» Halk Sektörü Kooperatif ler Prof. Dr. Ziya Gökalp MÜLÂYİM Samsun Senatörü Halkın Girişimi CHP MSP Hükümet Programında. «Sanayfiej memize hız katmak, dağmık tasarrufları değerlendirmek, kalkmmanm nimetlerinden daha yaygm ve âdil bir şekilde yararlanılmasını sağlamak üzere, karau sektörü ve özel sektörün yanı sıra halkın teşebbüs gücünü harekete geçirecek bir halk sektörü de geliştirilecektir. denilmektedir. Ekonomik anlamda, halkın teşebbüs gücünü harekete geçilecek en önemli örgütün kooperatif olduğuna şüphe yoktur. Nitekim bugün köylerimizde kurul muş olup 2 milyar liraya yakın yatırıma sahip binlerce köv kooperatifinde, halkın teşebbüs gücünün nasıl harekete geçtiği açıkça görülroektedir. Başbakan Ecevit, bir gazeteye özel demecinde :?e Halk Sektörünün, «kooperatifler, sosyal giivenlik kurumlan, sosyal yardımlaşma kurumlan. vakıflar, demekler, başka halk ortaklıklan, yurt dışındaki işçilerimizin kendi başlanna veya bııradaki hemsehrileriyle birlikte kuracaklan ortaklıklar, sendikalarm yapacaklan yatırımlar»dan oluşacağını belirtmijtir. Görüldüğü üzere, Sayın Ecevit de, halk sektöriinü oluşturan kuruluşlarj sıralarken en basta kooperatifleri söylemektedir. Bugün, gelişen pazar şartlan lçerslnde, büyük ölçekli modern işletmelere geçme zorunluğu biitUn ekonomistler ve siyaset adamlannca da kabul edilme.tedir. Fakat sorun, sadeee büyüle ölçekli modern işletmelere geçiş değil, ayru zamanda hangi tip isletme ile geçmedir; devlet lşletmeleri ile mi. özel işletme fşirketler) ile mi, yoksa kooperatif işletme ile mi? Çünkü her bir tipin, kendine göre sosyal, ekonomik ve siyasal fayda ve mahzurlan mevcuttur. Bunun içindir ki, birçok iilkelerde olduğu gibi, ülkemizde de karma bir ekonomik sistem kabul edilmiştir. Bunlann hepsi bir arada bulunacaktır. Fakat bu durum, her bir İşletme tipi üzerinde önemle durmamıza engel değildir. Zira, hükümet, ekonomi politikasım tespit ederken, her bir işletme tipine degişik önem verebüir ve vermelidir. Devlet veya kamu işletmelerinde, sermaye Te yönetim devletindir. Bu işletmeler, fayda ve mahzurlanyla bu yazımızın tamamen dışındadır. Halbuki. halk sektörü ile ilgilı olarak sermaye şirketlerl ve kooperatifler Üzerinde biraz ayrıntılı durmak gerekecektir. Her ne kadar, muhtelif vesüelerle, şirketler ve kooperatifler üzerinde uzun tartışrnalar yapılırsa da, çok defa bir şirketle bir kooperatifin gerçek farkı pek bilinmemektedir. Hatta, kooperatife, çok ortaklı bir anonim şirket nazan ile bakanlara sık sık rastlanmaktadır. Ve bunun için de, kooperatiflere dayanan halk sektörü dlye yeni bir sektörden bahsedümesine bir anlam verilememektedir. Bu bakımdan. sırası gelmişken. kooperatifla şirketler arasındakı gerçek farklan da burada kısaca belîrtmekte yarar görüyoruz: lir. Oysa kooperatifte, bir çahsm sahip olabfleceği ortakJık payı sınırlıdır (1163 sayılı Kooperatifler Kanumına göre 30.000. TL.) ve kooperatifte bir şahıs veya bir aile sermayeye dayanan bir hâkımiyet kuramaz. 4) Sirketlerde ortaklar. şirketin yönetiminde, saHr> olduklan hisse senetleri miktarına göre oy verirler; başka bir deyisle, şirket yönetimine sermaye hakimdir. Halbuki kooperatiflerde, her ortak. ortaklık payı ne olursa olsun, yalnız bir oya sahiptir. Görüldüğü üzere, kooperatiflerle şirketler ara smda e^astan büyük farklar vardır. Bu farklar riolayı=iyle. kooDeratiflere, onun ortakları olan halk hakimdir. Şirketlere ise, ne kadar halka açılırsa acılsm. her zaman sermayedarlar hakimdir. Burada saptamak istedi?imiz husus şudur: Halk sektörü. sadece küçük tasarruflann herhangi bir şekilde değerlendirilmesi olarak almamaz. Tasarrufun değerlendirildiği öreüt biçimi de önem lidir.. Ömeiin, halka açık anonim şirketlerle. küçük tasarrufun değerlendirilmesi. halk sektörü yaratılması anlamma eelm«>z. Küçük tasarruflar ancak kooperatifler içinde değerlendirilerek halk sektörü yaratılabilir Onurumuzu Eoruyalım aşhaşlamak, argo sözlüğünde zılgıtlamak, azarlamak, canına okumak anlamına geliyor. Gazetclerden öŞrendiğimize göre «u sırada İki Amerikalı, blzımkileri haşhaşlamak için Ankara'ya gelmiş bulunuyor. Gerçi diplomasi dilinde haşhaşlamak deyimi yoktur ama, artık bu tür oyunların ıçyüzü genış halk yığınlannın anlıyacajı kadar açıklandı. Eskiden oturaklı devlet adamlarıyle ağır diplomatlar dünya olaylarma sözde akıl erdirir, karmaşık bir dille konuşur, güya ülkeyi yönetirlerdi. Bu yöntemin kazığı ülkeyi bugünkü duruma getirmiştır Ama artık halkımız Xe\v York'tan kalkıp Esenboğa Havaalanına inen misafirlerinin Türkiye'ye neden geldiğini biliyor. Bu sayın kişiler bizımkilere: Haşhaş ekerseniz, canınıza okuruz.. demeye geldller. Ama bunu çok kjbar bir dille yapacaklar Diplomaside kibar. dengeli. nazik, soğukkanh olmak çok önemli bir iştır. Sava? ılân ederken barış) ımzalar glbı davranmaktır bu işın yöntemi... Dünyayı soyup soğana çevınrken insanlıca hizmet eder görünmek; yoksul uluslan açlıktan kıvrım kıvrım kıvrandınrken yardım kurullan kurmak; mazlum ulkelerde darbeler hazırlarken hür dünyadan söz açmak; hükümetler devirip hükümetler kurarken devletlerin içişlerine saygırfan dem vurmak diplomasimn raconudur. Ne var kl şimdi Doğu ülkelerinde Batı'ya karşı her bakımdan bir uyanış var. Eski boynu bükükler yerine zorlu adamlar yetişivor. Yalnız ilerici liderlerden sözaçmıvorum. Şah. Iran'da her tür özgürlüğe paydos demışken, devrimcileri asıp keserken Batı'lı temsilcilerine gereken karşılıklan şıp diye oturtmasınl biliyor. Amerikalı gazeteci tran'dakl rejimden söz açınca: Ne olmus yani. siz de zencileri eziyorsunuz.. divebiüyor. Petrol fiyatlarının insafsız biçimde arttırıldığını söyliyenleri: Yüzyıllarca ülkemi sömürdünüz, kaynaklarımı israf ettiniz.. cevabıyla susturabiliyor. Hiç kuşkusuz güçlü ikidarlar yabancılarla güçlü konuşabilir. Ama yeterince güçlenmeye vakit bulamamış siyasi iktidann temsılcileri nasıl konuşabilır? Bugün Türkiye ıçmde Amerikan gücü nedir? Bir taze siyasi iktidar bu hesabın inceliklerinde tereddütlerin yumagım sarmaya başladığı zaman güçsüzleşir. Içişlenne düpedüz müdahaleye gelmiş kisilere karsı ulusun onurunu korumak yolunda duraksayabilir. Çünkü Kıbrıs sorunundan Irak gınırlanmızdaki sorunlara, ekonomik yardımdan askerî yardıma dek türlü konulara ve içerdeki Amerikancı güçlere varan bir denge hesabını düşünmek zorundadır Ecevit koalisyonu. Oysa bugün çok iyi biliyoruz ki, ülkemizde haşhaş ekiminin yasaklanması Türk k8ylüsünü yoksullaştırıyor, ülke ekonomisinde gedikler açıyor; ve dünya piyasasında açılan boşluğu başka ülkeler dolduruyor. Amerika'daki uyuşturucu madde alışkanlarl ise eroini daha kötü ve daha pahalı biçimde sağlıyorlar. Gerçekte Amerikan kamuoyu, haşhaş eklrai konusunda duyarh bir hale getirilmiştir. Keske nükleer denemelere, silâh ticaretine. yoksul ulkelerde düzenlenen CIA darbelerine, mazlum ülkelere Amerika'dan lhraç edilen işkence yöntemlerin* de Amerikan halkı duyarlı olsaydı. Çünkü Türkiye'den Amerika'ya gizlice afyon ihraç ediliyorsa, Amerika'dan da Türkiye'ye işkence ihraç edıliyor. Bu gerçeği ülkemizde bilmiyen aydın kalmadı. Ve simdi soru r Ecevit koalisyonu Türkiye'nin yüzde yüz haklı olduğunu bile bile haşhaş konusunda Amerika'ya boyun eğecek midir? Türk kamuoyu Amerikan baskıcılarına karşı gerekli tepkivi gösterirse, olaylar onurumuza yakışır biçimde oluşur. Bugün ülkemizde üretici yoksul köylüden üniversite profesörlprine ve aydınlardan isçilere dek her yanda bir ulusal fikir bütünlügüne ihtiyaç vardır. tşçı sendikaları, me«lck kuruluşları, öğretmen dernekleri, siyasi partıler; Ankara'ya gelen baskıcı Amerikalılara gereken tepkiyi göstermeli. ve halkı uyarrnahdırlar. Bu tepkilerîn bütOrilügünde oiuşan kamuoyu.Ecevit'e de gereken gücü sajlıyacaktır. ,, Ulusal onurumuzu elbirliğlvle korumakta Beclkmivelim. H Farklan Kooperatiflerle şirketlerin farklan: 1> Şirkeüerde amaç, ortaklar tarafından yatınlmış olan sermayeye azaml kar sağlamaktır. Kooperatiflerde ıse, kooperatıfle alışveris yapan ortaklara azaml fayda sağlamaktır. 2) Şirketlerde elde edilen kâr, ortaklara, şirketteki sermayelerinin miktanna göre dagıtıhr, kooperatiflerde ise kâr ortakların sermayesine göre dağıtılmaz. Sermayeye sadece mahdut bir faiz ödenir. Kooperatifde işletme fazlası, ortaklara, kooperatifle yapmış olduklan alışveriş nisbetine göre paylastınlır. 3) Şirketlerin hisse senetleri serbestçe alınıp satılabilir. Bunun sonucunda bir şahıs veya aile, bir şirketin hisse senetlerinin yüzde 50'sinden faz lasına »ahip olup şirkete hâkim duruma geçebi Kooperatifler Geliştikçe Bugün ülkemizde halk sektörü tamamen yeniden de oluşturulacak değüdir. Özellikle halk sektörünün en önemli bölümünü teşkil eden kooperatif ve üst örgütleri ülkemizde oldukça yay gmdır. Konperatifler halen büyük aracı, tefeci ve büyük is çevreleriyle etken bir şekilde rekabet edemiyor ıseler de. sayıları 20 bine yakındır. Ve milyarları a"=an ystirımlan mevcuttur. Halk sektörünün, kamu ve özel sektörler yanında yerini etken bir şekilde alabümesi ise, CHP MSP Koalisyon Hükümetinin. koalisyon protokolu ve hükümet programma paralel olarak kooperatifçiliğın sermaye ve kredi, eğıtım. üst örgütlenme ve mevzuatla ilgili temel sorunlannm çözümünde başarılı olmasma bağlıdır. Ancak kooprratifler gelijtikçe, ülkemizde halk sektörü de gelisecektir. AFYON SAVAŞI OKTAY AKBAC Evet Hayır Tartışma AFFI REDDETME HAKKI umhuriyet'te (9 mart 1974) Sa .OLAĞANÜSTÜ DÖNEMLERDEN SONRA yın Dr. Ahmet Kerse; sanıkÇIKARILAN AF YASALARINDA, AFFIN lara affı reddetme hakkı tanınması görüşünü savunuyor. REDDİ HAKKI ZARARLI OLABİLÎR Oysa, sanıklara böyle bir hakkın tanınması hem ceza hukukunun DEVLET MEMURLARI YASASI TEK MEgenel prensiplerine ve hem de TİN HALÎNE GETÎRÎLMELÎ ÎLÎŞKÎgenel affın niteliğine aykm olur. Çünkü Sayın Kerse'nın de pek LERDE YUMUŞAKLIK haklı olarak belirttıği gibi: «Ceza hukuku uygulamasında kişilerin suçsuzlugu asıldır. Bu prensibin ışığı altında bir kimsenin suç iş saglamak aftan beklenen amaca zı önerilerde bulunmak istiyoruz. lemediğini isbat itmesi yerine, ki aykırı düşer. İlk önce, yönetıcılerımiz ve ay Ayrıca olağanüstü donemlerşınin suç işledığı iddia ve isbat den sonra çıkarılan af kanunla dınlarımız aralarında, çağımıza edilmesi gerekir.» nran amaçlarmdan biri de o dö yakışacak şekilde bir ilişki kur tnsan Haklan Evrensel Bildir nemlerde yapılmış olan ve sürdü malıdırlar. Ülkemize ve halkıgesı'nın 11. maddesıne göre de rülmesinden endişe edilen adli ha mıza hiç bir yarar sağlamayan «Bir kimse mahkemece mahkum taların tamiri ve önlenmesidır. kör dögüşüne son vermell tartış edilmedikçe mâsum saplır.» Bu dönemlerde sanığa aifı red manın yöntemlerini öğrenmelidir Böyle olunca, açılmış olan so detme hakkınm tanınması ile ler. Tartışırken sağtöre, us ve ruşturma ya da kovuşturma daha sanık. içinden çıkılmaz bir duru bilim kurallarına titizlikle uyma lıdırlar. Geçerliliğini yitirmiş ku mahkumiyetle sonuçlanmamış ol ma sokulmus olacaktır. Bir taraf duğu ve kanun koyucu da soruş tan, o dönemde bağımsız olma ramları savunarak, gülünç duruturmanın veya kovuşturmanın yan ve hâkımlerini reddetme im ma düşmemelidirler. Gerçekleri sürdürülmesınde artık kamu ya kânı bile bulunmayan bazı mah yansıtmayan savlann, insanoğlurarı görmediğini belirttiği haide kemeler tarafından haksız karar na değer kazandırmayacağını bil affı reddetme halçkının tanınma lar verilebllecegirrt ileri stirmüş meliehrier. Çerreterincten ve top sı, sonuç bakımmdan, sanığı suç ' olan bir sanık, öte yandan «Ben lumdan saygı görmek istiyorlarsuz oldugunu isbatla uğraştır suçsuzum, mahkemenizin adale sa, kafalannı çağdışı düşünceler mak anlamına gelecektir. Bu, tine inanıyorum; yargılamama den, yüreklerini ise kin duygumahkemece mahkum edilmedikçe devam edilsin ve suçsuzluğum larından temizlemeli, yaşantılaher sanığın mâsum sayılacağını ortaya çıksın» diyemez ve diye rınl, erdem çiçekleriyle süsleme lidirler.. İ J I yönetici ve iyi aybıldiren însan Haklan Evrense) memelidir. Bildirgesi'ne aykırı olur. Sanığa, affı reddetme hakkı ta dın olmanm gizüıi, ilgilerine sun duğumuz önerilerin içinde araSayın Kerse, «Suç işlemeyen nınırsa bu hakkını kullanmamış malıdırlar. olan sanık dolaylı bir biçimde kimsenin affedilmesi bahis konusu olamaz.» diyor. Doğrudur. suçluluğunu kabul etmiş duruma Mahmut YAĞMUR Bunun için de, hiç bir Genel Af düşecek; buna karşılık «affı kaÖğretmen bul etmiyorum. dâvâma devam Kanununda «Sanıklann affedildigi» yazılı değildir. Af Kanun edilsin» demekle de o güne kalarında, saruklarla ilgili madde dar bağımsızlığına ve tarafsızlı Personel ler hep şöyledir: «... cezayı ge ğma inanmadıgı olağanüstü bir rektıren fiiller hakkmda kovuş dönemin olağanüstü bir mahke Kanunu mesine güven bağladığını söyleturma yapılmaz.» miş olacaktır ki bu durum, olaEaruğa affı reddetme hakkının ğanüstü dönem samklan için, Çıkmazı tanınması, genel affın niteliği ile içinden çıkılmaz bir çelişki olade bağdasamaz. Çünkü genel afDEVLET MEMURLARI KAlarda affedilen, suçlu değil suç' caktır. NUNU, ARIZALI DEĞİL, Bu nedenlerle: özellikle olağan tur. YAŞAMA YETENEĞİNDEN üstü dönemlerden sonra çıkarılan Örneğin 1950'de çıkarılan 5677 genel af kanunlannda affı redYOKSUN DOĞMUŞTUR. sayılı kanun 30 Haziran 1960 detme hakkı'na yer verilmesi yatarıhli 4 sayılı kanun, 1983'de Devlet Memurlan Kanunu rarlı değil tersine zararlı olacakçıkarılan 218 sayılı kanun, 1966' tır. ve bu kanuna bağlı tüm kamu da çıkarılan 780 sayılı kanun görevlileri sözcüğün tam anFaik Muzaffer A3IAÇ hep BAZ: SUÇ VE CEZALAlamiyle çıkmazdadır. Bir ana kaRIN AFFI HAKKINDA KAAvukat nun, ardından bir ara kanun ve NUN adını taşır. Bu kanunlar11 kanun gücünde kararname ile da cSanıklar hakkında takibat sorun kördüğüm olmustur. Düİlişkilerde yapılmayacağı» değil «fiiller hak ğümü çözmek yerine kesip atkında takibat vapılmayacağı» mayı yeğleyenlerdeniz. Çünkü yazılmıştır. Belli bir tarihte iş Uygarlık Devlet Memurlan Kanunu ârızalenmiş kimi fiiller hakkında taÜLKEMtZE VE HALKI h değü; yaşama yeteneği olmakibat yapılmaması o dönemde MIZA HÎÇ BİB YARARI dan doğmuştur. Bu savımız temeişlenmiş olan o fiillerin suç niteliğini kaybetmiş oldugu anlaDOKUNMAYAN KIRICI le ve teke indirgenerek şu bilimsel ve gerçekçi ilkeye dayanmakmına gelir. Kamu ıricdanı belli DA\TIANIŞLARDAN KA tadır: Yasalar; edebî fikri ve hedönemlerde işlenmiş kimı fiilleÇINALIM.. le siyasî spekülasyon ürunü deri suç niteliğinde görmemeyi ğil. Uyarh, tutarlı bir yasa. Topkamunun huzuru ıçm gerekli ve Ülkemiz geniş, toprakları lumsal yaşam ve gereksinmelere yararlı bulmuş ise artık kimi sanıklann, bu fiilleri işlemiş o mız oldukça bıtek ve doğal dayanır. Oysa Devlet Memurlan lup olmadıklannm ille de mah kaynaklanmız ise zengin sayılı Yasası'nda bu özelliği görmüyokemece araştmlmasma devam yor. Üstelik, halkımız da tembel ruz. Toplumumuzun önemli bir ve tutucu değildir. Ülkemize bölümünü teşkil eden kamu göedilmesini istemelerine imkân «Hakça bir düzen» getirecek her revlilerinin yaşamını insanca süratılımı destekleyecek bilinçtedir. dürmesini sağlıyacak düzeyde güOyleyse, ülkemiz neden geri kal nümüzün yaşam koşullan bu yamıştır? Çalışkan halkımız niçin samızda yeterli incelemelerle uyoksulluk içindedir? Üs ve bilim yarlı ve tutarlı bir biçimde işledışı bu sonucun suçluları kim nememiştir. Yasanın hazırlandıZERRİN SOLAK lerdir? Bu sorulara karşılık ara ğı Kasım 1970 yılının ekonomik ve yıp tartışalım. geüşmişliği ve asgari geçim düNUMAN SOLAK Kammızea, ülkemizin geri kal zeyi ülkemiz gerçeklerine uygun kızları FlxyA'nm masımn baş sorumluları yöneti olarak saptanmamıştır. Fikrimizdünyaya gelişini akcilerimizle. aydınlanmızdır: Çün ce de. taban asgari geçim düzeraba ve dostlarına kü yönetici lerimizle, aydınlan yinin altmda kaldığı için kamu sevinçle duyururlar. mız arasmda uygarca bir ilişki görevlileri paniğe kapılmıştır. yoktur. Yüzlerce yıldan beri, iki Bunun sonucu başta verim olmak kesim arasında, kıran kırana üzere pek çok şey düşmüştür. bir kör döğüşü sürüp gitmekte Maaş ve ücret konusunda kadir. Her yeri, bu usdışı kavganın nunun gerekçesindeki «görevin tozu dumanı kaplamıştır. Bu Devlet için taşıdığı önem ve kalyüzden ülkemizde dogru yollar kınmaya katkısı» ilkesi en geçergörülmez hale gelmisiir. Bızce, li ölçü oldugu halde kanun içingeri kalmamızm nedenı, bu ilkel de ve uygulamada bu ilkeye uyulkavganuı içinde yatmaktadır. Bu mamıştır. Gerekçede benimsenen yalm gerçeğe davanarak, yöne bu ilke bizce gerçeğe, genelliğe Cumhuriyet 2125 ticilerimize ve aydınlanmıza ba en iyi şekilde cevap verdiği için bundan sonraki ayarlamalarda bu ilkenin ölçü alınmasına özen gösterilmeüdir. Devlet Memurlan Kanunumuz maaş ve ücret yönünden başta belirttiğim gibi asgarî geçim düzeyine göre tavan taban tabloİşletme Iktisadı ve Muhasebe Enstitüsü sunu düzenleseydi özlü bir çalışmanm Urünü olurdu. Bu denli Müdürlüğünden Bildirilmiştir sözlü bir yasa durumuna düşürülmezdi. Teknik açıklama ve ayEnstitümüzce tertiplenen «SANAYİ MUHASEBESt nntılara girmek istemiyoruz. BizKURSLAR1 DEVRE V1IJ. çalışmaları 1. Nisan. 1974 P=)ce şimdi yapılacak şey şudur: zartesi günü başlayıp 8. Haziran. 1974 Cumartesi günü sona Devlet Memurlan Kanunu tek erecektır. metin haline getirilmelidir. Kavıtlar 30. Mart. 1974 Cumartesi günü *aat 13.00'de kaMahrumiyet, temsil ödeneği gipanacağından ilgılilerin Enstitii Müdürlüğüne şahsen veya bi her türlü yan ödemeler ya kalyazı Ue mürsoaatları ilân olunur. dınlmalı, j'a da yasanın amir hük mü gereği 6 ayda çıkanlması geADRES: S B F. İşletme tfctısadı ve Muhasebe Enstitü«fl reken ödemelerle ilgili tüzük ve MüdürlüSü Cebeci ANKARA Telefon: 19 21 50 . 79 yönetmenlikler Kasım 1970 uygulanmasmdan 6 ay sonra gererli (Basın: 12063/2120) olmak üzere Anayasanın eşitlik il fyon sorunu günün konusudur. TUrkiye'de haşhaş ekimine izin verilecek mi? Ecevit Hükümetinin kontrol altında ekim yaptıracağı söyleniyor. Son olarak Dışişleri Bakanı Güneş: «Haşhaş ekimini yasaklayan karar, artık önemini yitirmiştir» dedi. Haşhaş ekimine yeniden başlamak ABD ile ilişkilerimizde gerginlik yaratabilir mi? Sonu neye vanr? Söylentilere göre ABD bize karşı sıkı ilgisini gevşetmis bir süredir. Türkiye'de özgürlükçü demokrasinin uygulanmasmı istermiş. Gizli. açık yollardan lşlerimize kanşma alışkanlığından vazgeçmiş. Ama haşhaş ekimi konusunda hâlâ çok duyarlı imiş. Ecevit Hükümetinin böyle bir yola sapması akla gelmedik olasılıklan meydana çıkanrmış! Nerden çıkar bu tür sözler, savlar. kesinlemeler, tahminler? bilemem, ama gerçek şu ki halk arasında konuşulan şeyler bunlar, biraz dikkat edin taşıtlarda, kahvelerde, gazınolarda kulagııuza çarpıverir bu çeşit fısıldaşmalar... ABD gençliği günden güne afyona alışıyor. Ne lştir, belki de yazgınm bir oyunudur, bir zamanlar Batılılar geri kalmış Asya halklarını afyona ahştırmak için ellerinden gelen çabayı gösterirlerdi. Milyonlarca insan afyon çeksin, uyuşuk kalsın. gözü açılmasın! Hintte Çinde hep böyle olurdu. Bir lider çıkıp da ulusu uyandırdı mı, o lider bin türlü yoldan tepetaklak edilirdi. Halk ayaklandı mı büyük devletler birleşir ordular gönderirlerdi. Çin'deki bir çok başkaldırmalar böyle sert savaşlarla durduruldu. Ondokuzuncu yüzyıl, Batı emperyalizminin do»u ulnslannı tam sömürmek için başanlı yöntemler nygulsdıkİBn bir ^agdır. Asyalılar, besta afyon olmak üzere bin bir yolla uyutuldular, bir çöküntüye, bir ujiışukluğa itildiler. Şimdi afyon denen zehir, o Batıyı. hem de Batı uygarlığının en güçlü toplumu ABD'yi kemiriyor açık açık. ABD yetkililerinin korkusu büyük, bu salgın tutku yaygınlaşıyor günden güne. Bu yüzden nerde haşhaş ekilirse, orasınm kökünü kurutmak istij'orlar. Zor kullanarak. psrs vererek, baskı yaparak, dostça düşmanca davramşlarla. Hepsini, yerine, zamanına, adamına göre kullanarak. Erim Kabinesi Türkiye'de haşhaş ekimini yasakladı. ABD her yıl belirli bir ödenti gönderecek, bu para haşhaş ekicilerine verilecekti. Haşhaş yerine başka şey ekilecekti. Üç yıl geçti aradan. Bilmem bu öaer.ti sürekli gönderiliyor mu, miktan ayru mı? Para da ödense haşhaş ekicilerinin zaran büyüktür. TUrkiye herşeyden önce kendi çıkavlannı, kendi halkının yararım düşünmek zorunda degu midir? ABD gençliğinin afyonla kendini zehirlemesi üzücü bir seydir. ama bu kötü ahşkanlığımn cezasuıı Turk ekicisi mi çekmeli? En önenılisi de ABD'ye afyon yalnız Türkiye'den mi geliyor? Türkiye'de haşhaş ekimini yasaklamakla, Avrupa yolu tıkanmış. Bu da büyük başan sayılmış Nixon için. Türk halkının sırtından başan kazanmaktır buJ B^şka ne ad verilebilir? Okuyorum gazetelerde ABD'de afyon kaçakçılığı yine de pskl hızıyla sürüp gidiyormuş. Türkiye'den gelmiyor, ama öteki haşhaş ekicisi ülkelerden alabildiğine kaçakçılık sürüp gidi7or. Üstelik de eskisinden daha değerli oluyor bu kaçak afyonlar, ABD'nin afyon savaşmdan yenik düşmesi için haşhaş ekimine özel olarak hız veren ülkeler de var. Hatta dünya kaçskçılan ile işbirligi edenler büe... îste size en canlı, elle cutulur bir örnek... El Ehram eski başyazan Heykel'in «Kahire Dosyası» adlı kitabından söz açrruştım geçen gün. Haşhaş ekimiyle Ugili bir bölüm görünce derin derin düşündüm bu konuda. 1965'te Kahire'ye gelen Çin Başbakanı Çu En Lay açık açık söylemiş düşüncesini: Vietnam savaşını durdurmak değil büstütün körüklemektir Çin'in isteği, çünkü ABD bu ülkede bir batağa saplanmıştsr, kurtulamamaktadır. «Oraya ne kadar çok genç yollarlarsa o oranda seviniriz, çünkü onlar orada kaldıkça kanlanru emebiliriz. Vietnam'a yardım etmek istiyorsanız her gün daha çok Amerikalının oraya gitmesini desteklemeniz gerekir. Biz orada bulunmalaruu istiyoruz.» Niçin bunu istiyor Çu En Lay? Amerikayı afyon savaşında vurmak için biraz da. Afyona alışan gençler moral bir çöküntüye düşmekte, yurtlanna döndükten sonra da bu yıkılıştan kendilerini kurtaramamaktadırlar. «Bazıları afyonu deniyor, onlara yardım ediyoruz. En iyl c!ns afyonu sırf Vietnam'daki Amerikan askerleri için ektirmekteyi/.» Nasır kaygıyla bakmış bu söz üzerine, ama Çinli «Batının büsi afyona ahştırdığı zamanı hatırladınız rru? Bize karşı afyonla savaştığı zamanı. Ona karşı kendi yöntemlerimizi kullanarak Amerikalılann rehin alabileceğimiz ve moral çöküntüye u*ratacagımız büyük bir ordusunun Vietnam'da bulunmasını istemekteyiz.» Heykel'in eçıkladığı bu konuşma çok önemüdir. Çin daha 1965te başlamış ABD'yi içten vurma işine, afyonu bir silâh gibi kullanarak... Bu gizli savaşta kazandığı başan da yadsınamaz. Bu arada olan, bizim haşhaş ekicisine oluyor, başkasma değil... C kesine uygun geçmişe şamll yürürlüğe konulabılmelidir. Sınıflar bilimsel verüere göre düzenlenmeli, Personel Kanunu kapsamı dışına çıkma eğilimleri özendirici ve gıiven verici hüküm lerle önlenmelidir. İşin, işçinin degerı kadar; memurun önemi ve gerekli oldugu tıkri maddî olanaklarla da güçlendırilmelidsr. îşçiyi de «İMPARATORnu da kollayan ve gözetleyenin memur oldugu unutulmamahdır. IMuzaffer YÜCE Gündoğmuş Kaymakamı Koooeratifcilik Ve AP DEMİREL'İN, KOOPERATİFLERİ BİR DERNEK GİBİ SAYIP FAALİYETİNDE ÜRETİME YER VERMEMESÎNE ŞAŞTIK. AP lideri Sayın Süleyman Demirel Meclis'te program görüşülürken partisi adına yaptığı konuşmada hükümetin kooperatifçilik politikası üzerinde bazı endişelere sahip oldugunu belirtti. Sayın Demirel bu endişelerini şu cümlelerle dile getirmişti: «Kooperatif bir hizmet, bir değerlendirme ve gönüllü olarak iştirak edilen bir kuruluş olarak mı kabul edilmektedir? Yoksa istihsali planlayıcı, tiretim kararları verici, hasüayı ortakları arasında dağıtıcı kollektif tiretim ve planlama esasına dayanan ve buna ilâveten değerlendirme hizmetleri de yapan bir kuruluş mu kabul edilmektedir...» Ayrıca, sanayide de kooperatiflere büyük önem verilmesi kooperatiflerin üretim birimi olarak ele alındığı izlenimini vermektedir, diyerek hakkın özünün ihlâl edildiği endl • şesi içersinde olduklarını söyle • di Sayın Demirel bu ifadeleriyle partisinin kooperatiflerin üretim hizmetine girmelerini sakıncalı olarak gördüğünü açıkça belirtmekte ve kooperatifleri cemiyetlerden öte bir kuruluş olarak düşünmediklerini beyan etmektedir. Konuyu biraz daha açacak olursak görürüz ki AP kooperatifler konusunda büyük bir yanılgı içersinde bulunmaktadır. 19651971 arasında geçen 7 yülık tek parti hükümetleri döneminde 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu Meclis'ten çıkmış ve keza bu dönemdeki uygulamalar sırasında ilgiü Köy İşleri Bakanlığınca, Ticaret Bakanlığiyle ortaklaşa hazırlanan Köy Kalkınma Kooperatifleri örnek anasözleşmesiyle bu kooperatiflerimize 20'ye yaklaşan değişik konularda üretim olanağı verilmiştir. Hatta daha da ileri gidilerek üretime girmeyen kooperatiflerin devlet yardımlanndan faydalanmalan istisna teşkil edecek sayıda bırakılmıştır. AP'nin hükümet ettiği dönemdeki bu tutumu nedeniyle Köy Kalkınma Kooperatiflerimiz her biri 4050 milyon lira proje tutarh üretim projelerini uygulamaya koymuşlardır. Ana muhalefet partimizin kısa sürede kooperatifçilik konusundaki görüşlerinde ortaya çıkan bu değişiklik kooperatif temsilcileri olarak bizleri şaşırtıcı olmuştur. Dileğimiz AP.'nin son görüşünde hatalı oldugunu kabul etmesidir. Sayın Demirelin konuşmasmda biz: düşündüren husus başta da ifade etmiye çalıştığım gibi kooperatifleri bir dernek gibi kabul etmesi ve kooperatif faaliyetlerinde üretime yer vermemesidir. Halbuki kooperatif Ssym Prof. FI^7DIKOĞLU'nun ekonomik açıdan yaptığı «İstihsal. kredi, isrihlâl ve mesken temini gibi başlıca ekonomik ihtiyaçlann tatmini maksadiyle kendi arzu ve iradeleri ile bir araya gelen. bu ihtiyaçlarmı karşılamak için kendi iktisadî gayretleriyle bir işyeri ve işletme vücuda getiren ir'sanlann birleşme teşebhüsüne kooperatif denir» şeklindeki tarifte de oldugu gibi üretim faaliyetini açıkca içine almaktadır. r Dı. GÜRBÜZ IHISKALI Röntgen Mütehassısı Muayenehane: Şişli Osmanbey Halâskârgazl Cad. Sedef Apt. 279/1 Tel: 47 47 93 3 Cumhuriyet 2131 >•••••••••••••••••••••»••••••• • • • • • SATILIK • KIYMETLİ MÜLK İŞ HANI Galatasaray meydanında TEL44 15 50 • • • ••••••••••••••••••••••»••••••••••••••••»••î • (Cumhuriyet 2134) »ıııınııııııınıııııııııııııııııuııııııııııııııiHiıııııııııııııııııııuıııııııııu TESEKKÜR 3 Mart 1974 günü, çörevle Londra'ya giderken. Parts vakınlannda meydana gelen feci uçak kazasında şehit olan biricik varlığımız; Elektrik Yüksek Mühendisl = 5 = S ~ = ME V L İ T Biricik varlığımız, eşsiz insan OKTAY ! CEBECİ'ninİ eüm kaybı nedeniyle tâziyetlerinl telgrafla, telefonla ve şahsen evimize gelerek bUdiren ve acımızı paylaşan; Maliye Bakanı Sayın Deniz Baykal'a, Ulaştırma Bakanı Sayın Ferda Güley'e, Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakaru Sayın Cahit Kayra'ya. CHP îstanbu! Sayın Senatör ve Milletvekillerine, I.T.Ü. Elektrik Fakültesi Dekanlığı ve mensuplanna. Ulaştırma Bakanlığı Müsteşan Sayın Ekrem Ceyhun'a, Maliye Bakanlığı mensuplanna. hatırasına gösterdiklen kadirşınaslıktan dolayı İstanbul Belediye Meclisi Başkan ve Üyelenne. Elektrik Mühendisleri Odasına, THY Yönetim Kurulu Başkan ve üyelerine. Havaİs Sendikası Başkaniıgına. THY Esenboğa Muhabere Personeline. THY Muhaberecıler Dernegine. tüm THY mensuplanna. CHP tstanb'il tl. İl Kadm Kolu. Şışli İlçesi Başkanlıklar ile Yönetim Kurulu Üyplerine ve diğer bütün akraba, dost ve vakınlarımıza. ugradığımız büyük acı dolayısivle avn ayn tesekküre imkân bulamadıgımızdan. minnet ve sükran hislerimizin ifadesıne sayın gazetenizin tavassutunu rica edenz. Annesl: Nebfle Cebeci Dayızadesf: Ertuğrul Bajdar Cumhuriyet 2132 ECZACI Hamza ERSOY'un aramızdan ayrılısmın birinci yılı nedeniyle 17 Mart 1974 Pazar günü (yarın) Şişli Camiinde ikindi namazını müteakip, aziz ruhu için Kuran'ı Kerim ve Mevlidi Şerif okunacaktır. Dost akraba ve dın kardeşlerimize duyururuz. ERSOT, PARMAN ve CANPOLAT AİLELERİ Siyasal Bilgiler Fakültesi Cumhuriyet TÜRK DONANMA VAKFINA YAPILACAK HER TÜRLÜ BAĞIŞ ŞANL1 DONANMAMIZI GÜÇLENDİRECEKTİR. 2123 Aslan EYCE Köy Koop. Genel Bşk. Yardımcısı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle