17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET 26 Ekim 1973 ocuklugurnun en esH anılan, düşman Işgali altırıdaki Istanbul'la ilfiilidir. Kadıköy'de oturuyorduk, îngilizlerin Iskoç birliklen her gün İskeleden Fenerbahçe'ye kadar önlerinde bandolan :1e birkaç düzenli yürüyüş yapariardı. Fenerbahçe'ye varınca dağı'an o eteklikli lskoç askerleri, üçer beşer, İskeıe'ye dönerler, sonra yeni bir yürüyüş için hazırhga geçerierd:. îskeledeki dört yol ağzmda (şimdı yıkıldı o yapı) bir hapishaneleri vardı İngilizlerin, bııyruklsra aykın davrandıklan iddias: ıle yakaladıklannl, şüpheli gördükleri kimseleri, çeşitli nedenlerden ve çeşitli çevrelerden ihbar edılerıleri, evler basaıak toplarlar, oraja ntarlardı. Kapatılaniariı yoklamağa gitmek, en yakmlan için büe yasakfı. Arayan soran olursa kovariard: kapıdan, arananın nerede olduğunu bılmediklsrini söylerlerdi. Bir işkence evi idi o tutuklarevi, kimin niçin alındığı bilinmezdi. Tutuklarevinden işkence görenlerin çığlıkian taşardı dışarılara. Özellikle gençleri döverlerdi. Eir gencın cebinde bir çakı mı buldular, parrnaklannın arasmdan etine 'ömerlerdi çakının namlısını. Va, neler gördük! Bir gün de Beyazıt'ta. annemıe Dirlikte esfci Harbiye Nezaretinin duvariarı önünden gpçerken, İngihzlerle Fransızlarm Istanbul'B getirdikleri zenci sömürge askerlerinin insan biçimine sokulmuş çuvallara süngü daldınp çıkararak talim ettiklerini görmüştüm. Gözdağı vermek istedikleri belliydi haika. Istanbulîulann ise başları önlerindeyrii. konuşmadan. sağa sola bakmadan, bir an önce evice dönrnek isterdi herkes. Kapısını kapar, kısık bir lamba :şığında yerr.eğini yerd:. Geceleyin bir baskma ••ŞracıayEcağından emin olmadıgı için de ra'•At uyuyamazdı. Ya! Eonra bir gece evcek sokaklara döküldüğü. rr.üzü ansıyorum. Fener alaylan armnaa sokak sokak saatlerce dolasmış, sonunda Iskeie'dekt kaymakamhk binası önüne gelmiştik. Marşlar, türkliler söylenıyordu; dualar, şiirler ökunuyordu. Sevinçten ağlayanlar birbirıerine sarılıp öpüşenler.. İzmir alınmıştı. Falih Rıfkı A:ay'm yazdığı gıbi, yalnız o sevınci duymak için dünyaya gelmeye değer. Türkiye Cumhuriyetl Derleti, Kurtuluş Sa. vaşının sonucudur. Kurtuluş Savaşı ise, toplumumuzda buşrüne değin taze kalmış olan bir tartışmayı. ulusa halka inanıp ınanmama tartışmasm: ve sorumınu. ayrılmaz bir biçımd» içınde taşıyagelrniştir. Birincı Dünya Sava<ı sonunun, ülkemiz açısmdan orîaya çıkardığı o elverişsiz, korkunç koşullar ıçinde, koca bir impsratorlıığun en büyük yükünü, en büyük nankörlüklere karşın omuzlarmda taşımış ve o ölçüde savsanmış, bırakılmış, küçük görülmüş Türk haîkından, bütün yoksulluğu ve yoksun Olaylar ve görüşler HALKA İNAJNMAK Melih Cevdet ANDAY lugrı icinde yenl bir savaş istemek, hiç kuşkusuz, en başta ona derinden, ğerçekten bir güveni ve inam gerektirecekti. Başka tüılü ginşilemezdı hiçbir eyleme. Nitekira r.ice iyi niyetli aydm yurttaş bu güven ve inandan yoksun bulunduğu için urr.utsuzluğa düşmüş, s?.dece devlet oiarak değil. ulus olarak da yok olup gittiğimiz görüşüne baş eğmiştir. rak şunlan ekliyeylm: ö\ünülecel? bir kurtu!u? zaferinin çocukları idik. üerleyen kalk'.nan. haysiyetli bir ulusran oimanm gururunu taşıyorduk. (îeçenlerde Aziz Nesin'in çok güzel anlattıgı gibi. yabancı şirketlerin ultısallaştınlması Wze bayram sevinci verirdi. «Bir de şu İzmir hatt;nı alsak..» diye konustuğumuzu çok iyi bilirim arkadaşIanmJa. Türkiye haritasını açar. demiryoliarının nerelere vard'.ğını inceîçr ve kalemlerimizle Rönlümüzden geçen demiryollannı da çiziverirdik haritaya. Hiç un'jtmarn. bir gfün lise sıruflarından birinde, bir öğretmenimiz her günkünden baska bir heyecanla trirdi »ınıfa ve b!zlere. «Cocuklar. AvrıiDa'yı geçmiş bu!unuyoruz» riedi. Hani dügün deği] bayram değil derler, i$fe öyle sıradan bir eünHii o eün. Demek içeride öğre*menler odasında konusmuşlar. Avrupa"\T ge'jtigimize Karar vermislerdi. Ne denli sevindigimi hiç unutmam! Ama bu sevincimin içinde bir kurt yeniji bu!undu£unu düsünmekfpn de alamırordum kendimi. Oku'um'J/un yolu çsmurdu. okulumuz eski bir vapıda idi. sıralanmız delik deşik. kınk döküktü. Sımfımızriaki öSrenoilerin yansmdan çoŞn yoksuldu. kitapsızdı. Acaba Avrupa'yı »eçnnek bunlann dışmda, apayn bir o'.ay rmdır diye düşündüjtümü hiç unutmam. Sank: öyle oluvtırdu ki. kitapçı. h?.!ktan kopmus. «fclerı kendi aklınm tcine dönük okur y«3:ar için ba^lot. voksulluklan, yoksıınlukları ici"d° vaş«ma çabası veren halk için bs^ka bir Türkive vard:r... lîu çeii^kı. bence halka inanın inanmama sorununun dp*işik bir söri'nüsünden ba«ka bir sev riegiMi. Vaman bir kurtuluş savasını sona erdiren. layik bir devlet içinde padi^ansız yaşama^a karar veren bu halk. bu büytlk başanlarırun yan:nd» nasıl olur da kendi ır> n maddesel yapısını kuramazdıî İnanmak Kolay Değildir ülusa, ha.'ka inanmamak, yiikarı kesitlerde yasayanların, bu konuda yanlış bir egitimle yetiştirilmiş olmalan nedeni yanmda fciinkü halka inanmak. hslka saygı duymayı, ha!ka saygı duymak ise, halkı hakh bulmayı gerektirir, oysa o kesit büfün haklan yalnızca kendine ayırmıştır:>, bir de çok önemli olarak. okurrrış yazmışhk, avdın olma deriiğimiz şcyin özünden geime bir olumsuzluktan da doÇar. Çünkü okumu.' yazmışlar, bütün o üstünlükleri, erdemleri yanı sıra. r.e yapalım ki dünyanın her yerinde. gerçeklcri kitaplardan öğrenmekle kalmıvnr, «erçeklerin yalnızca kıtaplardan ö.Sreni!?b:leceği karusını da. belki habersizce. giiçlendiriyorlar. Kesin yaroılara doğru sürüklenmiş olmıvayım ama. bundan ötürti. sırasında kendisinden en büyük fedakârlıklar i=tenen halk. teh'.ikeli durum ortadan kalktı mı. bilisiz ve bir şeyden anlamaz bir kitle olarak bir vana bırakıhveriyor. Bu durumu sadece b:r ayd;nbi!;siz böîümlemesi biçimindfi anlatmama bakıp ?öylerlik'.erimi yeteni bulmay3rak aydıniarın ç:kaca^ın: bildiğim için hemen eküyeyim, ekonomik redenlcrin. sınifsa] çıkar çatı<::na!annın bunda baş rolü oynadığı elbette su gorürmez. Oldu mu? Bütün ögrenimimi Cumhuriyet döneminde yaptım. Bunun genellikle sevinçlı bir öğrenim oldugunu söyliyebilirim. Ortalama benim yaşlanmda olanların bu kanıma katılacaklarıru urna hlç blrlnl « Tapmadı; baslar, kalalsr güttfl onu.ı önderlerin değerini ancak halkm yoksanmasımls arayan bir görüş. Seçim yasaiarı üzerinde çalış» ken, en az ilkokulu bitirraemiş olan yurttaslan"11 ıın oy kullanmamalan önerisi ortaya atıhr ikide bir. Nedenmiş? Bilisiz kişi, jurt yönetiminin nasıl bir şey olduğunu bilemezmiş ki. onun gidişi üzerinde bir etkisi olsun! Görüyorsunuz, konuyu dön dürüp dolaştnıp okumuş yazrr.ışlarla, okuma ya2 ma bilmeyenler arasındaki ayrıma getiren ben dcğilim. Okuma yazma öğrenenlerin bu o'anağı nası! e!de ettikleri. ötekilerınse niçin bu olanaktan yok sun bırakılmış oldukiarı konusu ele ahnmaz hiç. Demokrasilerde halkın oyuna baş vurulması. bir nezaket sorunu değildir. Gerçeği öğrenmenin yoıl?. rından biridir; çünkü halk. yönetirnin biçiır.ini, gi dişini okuysrak değil, yaşamını kazanma çabası içinde karşılaştığı gerç^klerden, sajduyusun» daya narak çtkanr. Belki ileriyi açık seçik olarak göre mez. ama şunu söyliyebiliriz ki, yaşama koşullan nı daha gerçekçi olarak sezer. Bunu anlamayanlar, ya halkın kendi başına kurtulma, yükselme yollarını bulamayacağına ir.anan. bü yüzden de ona bu yo>ları çizmek istiyen iyi niyetlilerdir: ya da deği? mez, değişemez saydıkları talihsiz bir halk yalgı smın kendi çıkarları için süriip gitmesini istiyenler. İkı çatışık durum, ne yazık ki, ?urada birîesi vor: Halk kendi başına bırakılamaz. Bırakıhrsa ya nılır. Oysa asıl yanılanlar hep okur yazarlar olmustur yeryüzünde. Aydınlar, düşünürler, devlet ve siyaset adamları içinde yanılmayan bir kişi büe gösterilemez. Ne yapar bu adamlar vanıldıklarım anlaymca? Görüşlerini değişlirirler. olur biter. Ha'.tâ bu düçünce değiştiıme işinde bir erdem bilp bularak kendilerini beğenmeye kalkarlar Bilrr.czler. düşünmek istemezler ki onların yanılm.iları, diisünce değiştirmelcri kim bilir kaç yurttaçı etkilemiştir. Ama kitle yanılmak istcmez, çünkü onun yanılması ortaya bir yajaniRk ysşamarr.ak sorununu çıkarır ve iş te bu vüzden halk her yerde. her zaman ağır, deneye deneye davranır, böylece de yanılmamanın sağlam koşullarını elinde tutsr. Bizim halkııtn/. da hsp böyle yapmıştır. 1950de toprak sahiplerı. sanayiciler, tüccarlar kendi iktidarlarını kurma savaşına atıldıklan zaman. köylü de kendini zorba yönetimin araç'armdan kur*armayı başardı. Oysa çoşumuz, köylünün DP'ye ov vermesi olayını. onun kendi çıkannı somürü cülerinin elinde aıad'.ğı biçiminde yanjış yorum ladık. Belki 1960 müdahalesi olmasaydı sayın Bülent Eeevit'in ileri sürdüğü gibi, halk DP'yi oyîariyle devirecekti. Cumhuriyet'in ellinci yıldönümüne, inanmanm sevinci ile giriyoruz. halka PENCERE YasaJaıdan kaldırmalı Cumhuriyetın 50'nci yılına nasıl giriyoruz? Şu lisieyle giriyoruz: Can Yücel: 15^ yıl hapis, 5 vıl sürgün Mehmet Emin Bozarslan: 13,5 yıl hapis, 4,5 yıl surgun Osman Saffet Aroiat: 9 yıl hapis, 2.5 yıl sürgün. Şiar Yalçın: 9 yıT hapis. Ahmet Hamdi Dinler: S.5 yıl hapis. 2.5 yıl sürgün Ahmet aııgır: 7,5 yıl hspıs. 2.5 yıl sürgün Yaşar üçar: Î.5 yıl hapis, 2,5 yıl sürgün Metc Dural: 7,5 yü hapis, 2.5 yıl sürgün Abdullah Kefes: 7,5 yıl hapis. 2,5 yıl sürgün Atilla Tokath: 7.5 yıl hapis. 2,5 yıl sürgün Rasih Nuri İleri: î,5 yıl hapis 2.5 yıl sürgün Erdoean Berktay: 7,5 yü hapis, 2,5 yü sürgün Tektaş Ağaoğlu: 7,5 yıl hapis, 2.5 yıl sürgün Mümtaz Soysal: 6 yıl hapU, 2 yıl 2 ay sürgün Süleyman Ege: 30 yıl hapis, 16 yıl sürgün Vahâp Erdoâdu: 34 yıl hapis Muzaffer Erdost: 30 yıl hapis, 12 yü süigun Turhan D.lligil: 5,5 yıl hapis Zeki Kıhç: U yı> hapis Ozkan Mert: 6 yıl hapis Ismail Beşikçı: 18 yü hapis Yukardan Aşağı Olumsuz karşılık judur: «Bu başarıh işlcrden YANLIŞ YORUMLAR OKTAV AKBAL Evet Hayır Borçlanma Maddesinin Anatomisi S BOŞLUKLAR VE NOKSANLIKLARLA DOLU, ÜNLÜ «BORÇLANMA» MADDESİNİ, ANAYASA MAHKEMESİ İPTAL ETTİ. YİNE DE BORÇLANMA SORUNU HALLEDİLMEDİ. kadar çok lmza. mühü r ve paraf toplarsa kendisinı o kadar güvenceli saymaya basiamıştır. osyal Sigortaiar mevzuatına geçici 3. madde ile eklenen alkm ruttugu ve hitmadıgı devrimler vardım demişti «Borçlanma» maddesı, Anaeski DP'nin önemli kişilerinden biri. Bir tarihte de sayasa Mahkemesince iptâl edılyın Inönü'den şöyle bir söz duyduk «Bazı devrirrOeri miştir. (1) İptâl edilmiş bulunan rötuştan geçirmek gereklidir.» bu madde üzerinde sosyal güvenlik açısmdan bazı önemli noktaBugunlerde kimi gazetelerde kunılması beklenen ortaklık ları su yüzüne çıkarmakta, bunkabinesi konusıında düşunçeier ileri sürülürken bir takım yodan sonra, borçlanma müesseserumlamalara gidilmektedir. ÎslâmcıDogucu halk cephesinin si üzerinde yapılacak yeni çalışAtatürk devrine rapmen varlıgmı koruduğu, ezilen halkın bu malara ışık tutması yönünden cepheye sıgındığı, islâracıların «ilerici», oysa sömürgen Batı yararlar görmekteyiz. uyparl;ğı yolunda vürümek isteyenlerin «gerici» oldukları vb... 1) Öncelikle belirtmek gerekir Bakıvorum son seçimlerin sonuçları yanlış değerlendirki, Sosyal Sigortalar Kurumunun melere. hatta ters, zararlı yorumlamalara uğruyor. Son or. yılmali ve aktüaryel yapısına bu dır bir takım yazarlar, gazeteciler. politikacılar Kemalist denli etkin bir konunun getirildevrirn çizgisinin yanlış bir tutum olduğunu açıkkapalı yazmesinden önce, malî portesinin dılar. söylediler. Halka karşı yapılmış bir eylemmiş Kemalist lı i<l•ılilerek, yankıları aktüarDevrim! OHP de bu çizgide yürüdügü süre halktan oy alıp ikyel jajerlendirmeye tâbi tutul•tidra olamazrnış! Oysa CHP Kemalist devrirn çizgisinden kor> malf^^fcnik kadro ile varılacals madan. o çizgiji daha ileri bir aşamaya götürmek özlemiyle, hesabî mutabakattan sonra madsavıyla ortaya ç;kh, temelinde >atan özü, anlamı yadsımadı, de kaleme alınmalı idi. buna ragmen Meclis'te en büyük parti oluverdi. Demek 111e Borçlanma maddesinin hesabıde «sömürücü Batı uygarlığı», «Ezilmiş tslâmDoğucu halk cepnın yapıldığına dair bir emareye hesi», «Osmanlılığin erdemi», gibi söylevler vermek gerekli ras t lanamamıştır. degilmiş! Okuyun CHP Genel Başkar.ının, bu partinin ileri ge8.6.1973 tarihinde yayıralanan lenlerinin sözlerini. radyoda. aianlarda, halk karşısında ileri «SSK. 1972 Yılı Çalışma Raporu sürdükleri düsünceleri. Kemali?t devrime uymayan, yakışmave Bilânçosu» nun ön sözünde yan, ters düsen bir yön, bir anlam bulamazsmız. (Kurumu bekliyen büjiik mali güçlükler yolunda henüz ferahöyleyse şimdi yeniden niye bazı kimseler «ÎslâmDoğucu latıcı bir tedbir almak Imkânı Halk Cephesi» sözleri ediyorlar? CHPMSP ortak hükümetinin elde edilememiştir) diyen Kukurulması olasılığı mı onlara bu tür ters yorum kapılan açınım yöneticileri, bu hesapsız yor? «Halkın tutmadığı» dedikleri devrimlerde bir aynm maddeden çok canlan yandıgını raporlannda nezaketle belirtmişyapmak mı istiyorlar? Yoksa İnönü'nün o rötuşçuluk isteğini lerdir. yerine getirmeyi mi hayal ediyorlar? Btı konu sanıldığîndan da önemlidir. Herkes bilir ki Türkiye Cumhuriyetinin teme2) Bu denli mali yük getiren linde Atatürkçülük, yani Kemalist Devrimçüik yatar. Yetişen maddede, kötü niyetlilere karşı kuşakîar bunu benimsemiştir, bundan geriye dönüş kimsenin hiç bir müeyyideye yer verilmeaJtlından geçemez, olsa olsa o Devrim ilkelerini çagın gerekmesi. saflık çizgisini geçen bir lerine göre daha ileri bir aşamaya, daha sağlam bir anlama, iyimserlik sonucu olsa gerektir. daha güçlü bir uygulamaya ka.uşturmakrır gereken.. 3) Resmî sektöre dönük ve statü hukukuna tâbi memurlara Türk ulusu Atatürk'ün gerçekleştirdiği ileri atılımlan büsosyal güvenlik sağlayan 5434 sayük. çok büyük çogurduğuyle benimsemiştir. Şöyle düşünelim, yılı T.C. Emekli Sandıgı YasasmMSP ile CHP işbirliğine girişti diyelim. MSP «dinci» bir parti da koca koca 9 adet geçici madolarak tanınır. de ile 1.1.1950 tarihinde kurulmuş bulunan Borçlanma Müessesesi, Bu partinin Hderlerinden bir tekinin ağzından ya da kayıt disiplini daha güç sağlakaleminden Mustafa Kemal Atatürk'ü «gerçek anlamıyie» nan özel kesime dönük 1186 sabenimseyen bir söz duymadık şimdiye tfek. Özellikle Kemayılı Yasa ile, sigortalılar için. 8.5 list Devrim'in bu ulusa yararlı olup olmadıgı üzerinde dursatır içinde halledilmeye çalışılmadılar bile. ö t e yandan gözden kaçınlmrması gereken mıştır. MSP'nin birtakım sosyal, iktisadi görüşlerinin CHP'nin orta4) Yasalanmızda okula başlanm folu procramındakilere yakın benzerliklcr taşımakta olmak, oy kuilanmak, askere çağmasıdır. CHP, Kemalist devrime dayar varlığını, an'amını; nlmak, reşit olmak, şoför ehliyegücünü oradan alır. MSP ise, bazı yazarların kitaplannda, ti alrr.ak, evlenmek, memur olyarılarında övgüsünü yaptıklan «Doğucu îslâmcı Halk mak, vs. gibi hallerde yaş kısıtCephesi» nden... laması mevcut olmasma karşılık, Şimdi temelde birbirlne karşıt iki siyasal görüş, iki siyaSosyal Sigorta Yasasında, sigorsal örgüt nasıl birleşip, bir iktidar haline gelirler? Demokrataya başlamak hususunda her silerde olmayscak şey yoktur. Bütün sorun karşılıklı anlahangi bir yaş merdiveni öngöriilyışta, hoşgörüdedir. MSP açıktan açığa Kemalist Devrime memiştir. karsı çıkamaz. CHP'nin as:a vazgeçemeyeceği değerlerden (Bu boşluktan faydalanan bazı si ödün vermesini isteyemez. Yapılacak ortaklık çaresiz bir gortalılar. kumda oynadıkları ava ortaklıktır bu zaten. ancak belirli çizçilerde, belirli amaçre çocukluk yıllarını da borçlan larda ve belirii bir süre içinriir. Bunu da kısaca şöyle özetmak teşebbüsünde bulunmuşlarlemek mümküncfür: Bütün si<asal suçları içine alan genel dır.) affın kabuJ edilmesi, gerçek düsünee. özgürlüğünü ortadan 5) Borçlanma maddesi, ev\'elce kaldıran yasa rr.adtîelerinin değiştirilmesi, pahalıhk yaratan sigorta vecibelerini yerine getirnedenlerin üzerir.de durulması, Türk halkının yaranna atımemiş, yani çalıştırdığı kimseleri lımlara başlanılması... sigortadan gizlemek suretiyle hem onlan sosyal giivenlikten yoksun CHP nasıl olsa belirli bir süre sonra riülkın yargıcılığıbirakmış, hem de böylece menfana bir kez daha baş vurarak «tam çoğunlukla yönetmo olaat sağlamış bulunan bazı işvereni nağım arayacalrtır. Hiç kuşku duymayahm, halkımiz CHP' takipsiz duruma getiren, yani mü yi gilvenilir nitelişiyle, kişilığiyle işbaşma getirecektir, hem kâfatlandıran bir ortam yaratmış de tek başma iktidar olabüeçek çogunluğu da ona sağlayaidi. rak. 6) Ticaret Kanununun, kayıtlaT İçin öngördüğü 10 yıllık zaman aîimı hükmü de dikkate alındığı takdirde, 10, 20. 30 yıl öncesine. hattaCumhuriyet öncesi seferber lik yıüanna kadar yönelecek. tab kik, tesbit ve belgelemesi imkân sız ve kayıt disîplini çok güç sa5 lanan. eiddi kontrolden uzak kü çük işyerlerinden temin edilen borçlanma beİ£?!erinin, yetkiüler 1 Kurumumuz Çay Paketleme Fabrikalan fhtlyact ce belirtilen alârman malî durunçay harmanlama ve paketleme makinalan Kapaiı larl bir kenara bırak'lsa bile. beigelr usulü ile satm aluıacaktır. me ahlâkmı bozacağt asikârdı. 2 îhaleye iştirak etmek isteyenlerin idan ve teKnik 7^ Anılan maddeye çöre, T. C sartnameler esasları dahihnde hazırlayacakian ^ekiıi cne*Emek): Sandıema tâbi bir şoför: tuplarını en geç 26.11.1973 günü saat ls.UÜ'e Kaaar Çay 10 yıllık eski hirmetini 5434 sayılı Kurumu Genel Müdürlügü Satınaima Müdürliigü Rlze Yssaya göre son aylı&ının ° o 22'si / adresine makbuz mukabüinde vermelen veya avnı eüc ve Ozerinden. Sandığa 70224 lira saatte bulundurulmak Uzere taahhütlü olaraK posta ue ödemek suretiyle deŞerlendirmek göndermeleri perekir Zarflar a^nı gün saat 16H0aa aynı te iken. Sosyal Sisnrtalars tâhi yerde açılacaktır bir soför: 10 yıllık eski hizmetini 3 Postadakl vakı gecikmeler Kaoul ednmez 50B sayılı Yasaya göre o zamanki 4 Bu ise ait idan ve teknik şartname.er mesa. s a . i!k aylıSmm "'• ll'i üzerinden. Siatt dahilinde Genel Müdürltik Satınaima MüdUrlUgüıTiuzgorta Kuramuna 1.076. lirac;': den veya Çav Paketleme Fabrikası çiftlik Ankara ile Çay ödemek suretiyle değerlendirmelc Paketleme Fabrikası Kuruçeşme îstanbul adresıennden tevdi. bedelsiz olarak temin edilebilir. Bu kadar açık bîr hesap karsı5 Kurumumuz 2490 sayılı artırma. eksiltme ve thnsında, memurlar, hakh bir imren ie kanununa tabı olmadıgından ihaleyi s'apıp vapmamakme ile, kendi Sandıklarını bırata veya dilediğine yapmakta serbesttir kıp Sosyal Sigortalara borçlanma arrusu içine itilmişlerdir. (Basın: 248558684) 8) Ömründe Sosyal Sigortayı «HI Iptal Kararı N.hayet, 3 yılı aşkm bir k6r dögüşünden sonra, Yüksek Mah keme, gUldürü derpılerıne kadsr konu olan bu maddenin, 1.3.1973 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan çok özlü bir gerekçe ile 17.10.1972 tarihinde iptaline dair yüce kararını vermiştir riu her yönü ile huzur verici karar Uzerine. borçlanma sorunu kökeninden hal! edilmiş midir? Hayır, bu kez de kazanilmış haklar ve bu hak dairesmin yaM çapı genişiıği üzerinde rSTfîş nalar yapılmaya başlanmışftr. îelecek haftski vazımızifa T f w tonuyu işliyeceğiz. (1) Dünya sosyal sigorta uygulamasında hiç bir Ulkede örnegi göriilmeî'en, 1186 sayılı yasanın 21. maddesiyle getirilen geçici 3. maddenin yapısı şöyiedin Yukarıdaki listeyi bu haftaki «7 Gün» dergisinden aldım. öyle sanıyorum ki, bu liste fazla değıl eksıktir. Büyük kentlerin Toplu Bssın ve Ağır Ceza Mahkemelerinde göriilen, karara bağlanan. Yargıtay'd» bekliyen davaları saymıyoruz. Bütün dosyalar dikkate ahnırsa liste uzayabilir, yüzlerce isim daha sıraya katılır. Ne var ki ülkemizde bir büyük yanlış da yürürlüktedlr. Biz fikir suçu dediğimiz zaman, yalnız gazeteciler, yazarlar, çeviriciier gözümüzün önüne gelir. Oysa fikir suçu, yalnız gazete, kitap veya dergiyle işlenmez. Sözle de işlenir. Bir kahvede yüksek sesle düzen aleyhine konuşan. bir açık oturunıda fikrini söyliyen, bir toplantıda düşüncelerini dile getiren nice v&tanda? da Ceza Kanununun ilgıli maddeleri gereğince mahkum edilmişleıdir. Bunlann sayısın bilmıyoruz. Basın yayın kesimindrkı fikir suçlulanyla. send.kalar. dernekler. aydınlar ilgilcniyor. Çoğu, yazar çizer. çevirici. gazeteci. ünlü olduğundan hapse gırdiği duyulur. Ya sokaktaki vatandaş? Iççi. köylü, öğıetmen. memur, öğrenci? O ne yapsm? Halktan biri fikir suçu yüzünden içeri atıldı mı kimsenin ruhu duymaz. Bu da, halk kesiminde: Aman dilini tut, ileri geri konuşma.. diye bir baskı yaratmifttr. Tüıkıyemiz 50'nci Cumhuriyet yılına dizi dizi fikir mahkumlarıyla girmiyebilirdi. Bu ayıbı taşımayabiliıriik. Ama, hem hapishanelerde dizi dizi fikir suçlulan var, hem de davul, zurna, boru trampetle uygarlık yolunda kaç arpa boyu gittiğimizi cihane ilân etmek sevdası yürüyor. Bundan tam kırk ytl önce Cumhuriyetın 10'uncu yılını böyle kutlamadık. Hem kendımize inancımız güvenimiz daha çoktu, hem de hapishanelerde bir tek fikn ve politıka suçlusu yoktu. 10'uncu yıl dalga dalga sarmıstı ülkeyi... Oysa Cumhuriyetin 5U'nci yılında bilim adamını, Profesörü, yazdığı kitaptan; mahalle kahve^indek: vatandsşı i<ı konuşmasınaan yedi yıls mahkı'ım edçbiliyoıuz. Ve bu <ür kanunlann yürürlükte kalmasında direniyoruz, Geıçekte, bugün Türkiye'de derhal yapılacak iş, yasalarımızdakı fikir suçlanm kaldırrnaktır. Zaten fikir suçlulan art;k toplumda bir kahraman tayılıyor. Uygar dünyada ise fikir ttıçJularına Roma arenalarında vahsi hayvanlara parçalatılan masumlar gibi bakılıyor. Hâlâ anlamadık mı bu gerçeği? Kaldıralım yasalaruruzdan fikir suçlanm. Selâhattin TURLA SSK. GN. MD. MÜŞ. tanımamıs, sigorta binasının 5nündcn dahi geçmemis, 5055 ya şıni doldurmuş kimseler, bu furyayı duyar duymaz, bir haftalık sigortalı 'sigortacı sakası ile bun lara naylon sigortalı diyoruz) bir işe girip, yukarıda belirtildigi gi bi ucuz tarafından 10 yıllık hiz met borçlanmışlar; yıllardan beri tüm sigorta kolları primlerini tı kır tıkır ödeyerek emekli aylığını bekleyen sigortalıların hakh, ja? kın ve sitemli bakışlan önünden, • 65'ten az olmamak üzere '506/ » ' 60B> emekli aylığını alıp geçip gitmişlerdir. na getirdiği bir Sosyal Güven önühde edilmesinden bizzat işçi huzursuzluk duymaktadır. İyi niyetli işveren, kendisine yapılan kötü niyetli borçlanma beigesi taleplerinden ve zaman aşımma uğramıs eski defterlerini bu yüzden sık sık ıncelemeye gelen müfettiş ziyaretlerinden bi zar olmuştur. Sendika yöneticiieri, Uyelerinln borçlanma işlemlerinden ötürii yaptıkları sızianmalan diniemekten başka is yapamaz ha!e gelmişlerdir. Belgenin sıhhatini onaylayan ışlerl başından aşmış resmi mer ciler (Vilâyet, Ticaret ve Sanayi Odaları, Vergi Daireleri, çeşitli resmi daıreler. karakollar, mahalle muhtarlan v.s.) bunalmışlar ve bu işin akıbetinden endişeye düşmeye başlamışlardır. Sosyal Sijfortalar Idaresine gelince... Sıkınüya dUşmüş mali bünyeyi toparlamak, aktüarjel sonuçları sığlamak, Genel Kurullara hesap vermek, yabancı uzmanlar getirmek v.s. gibi özelliğl yönünden konumuz dışındaki hususian bu vazımız dışmda bırakıyoruz. Gazete haberlerinden, âmir kon trol ve ikazlarından, müfettiş soruşturmasından, iş takipçilerinin baskısmdan bunalmış, biraz da aidatılmışlığm çekingenligine itılmiş olan personel, her borçlanma talebinin bir uvdunnacâ işlem oldugu, sonucundan kendısine bir zarar geleceği korkusuna kapılmış, bu ürkeklik içer smde borçlanma dosyasıru ne * .'Atriasya'«şraiindan rherhum Bahatrlri ve ^rripthume •Ha" tice Gülen'in gelinleri, merhum Nurettin Gülen'in eşi, merhum Kamil Gülen, EdibeBasim AkjTil'un yengeleri. Zehra Gülen'in eltisi, (tfakatYakup Çetinkaya'nın anneleriı Basyazıcı. Gülen, Yücer ve Çakırsoy ailelerinin çok kıymetli yengeleri, Zaloğlu ve Baykan ailelerinin büyük acıları Fatih İlkokulu emekli öfretmenlerinden hamiyetperver İdare Ne Yapmış S:gorta tekniği dışıada, okurlarımızm, dinlenme süresinde okudukları şu özetleyici satırlarda bile borç'anma müessesesinin ne derece perişan bir hükümle kurulmuş bulunduğunu nitelendirmeleri mümkün olacaktır. Bu durum karşısında ıdare, önce bir gene'<ge çıkanp uygulama nın ağzını burnunu toplamaya, biraz da kendini kanun yıplcı £ibi sanımlayarak işlemleri disipli ne sokacak prensipler, müeyyıdeler icad etmeye başlamıştır. Borçlanma belgelerinin sıhhatı üzerindeki inceleme ve araştırma lara önem vermiş, işiemler biraz yokuşa koşulmuş olsa da, böylece maddenin cömertligi a? çok gizlenmek veya ötelenmek ıs tenmiştir. Bu sıkılamadan genelükle nıyet leri pek de iyi olmayanlar teiâsa düşmüşler, çeşitli baskı orjranla rını harekete geçirerek, «İdare borçianma içlemlerinde müşkü lât çıkarıyor. tahkikat aylarca sürüyor. vatandaş bu yüzden çeşit li zararlara uğnıyor...» sioganı idareyi çekingenliğe zorlamışlardır. V akta ki, Istanbul Ihtiyarlık Müdürlüğündeki olaylar basın3 intikal etmiş ve durusma sıralanna dizilmiş personelin boy boy resimleri gazetelerde yayımlanmaya başlamıştır. işt« o taman konunun ne denli bulaşık, belâlı bir şey olduğu ortaya çıkmıs bulunmaitadır. Bunun üzerine, Dizzat Çalışma Bakanı, 16.2.1972 tarihinae: «1186 sayılı kanunun geçici 3. maddes: geregince yapılan borçlanma t a . leplerinin; büyük bir titizlisle in celenmesi ve hakikat dışı beyan lann tespit edilebilmesi için sigortalılar tarafmdan daha önce çalışıldiEi beyan edilen ışyerleri nin mevcut olup olmadıgımn v€ sigortalılarm. beyan edüen tarir lerde fiilen çalışıp calısmadıkia nnm Kurumca incelenmesi v^ tespit edilmesıni» emretmiştir. Her borçlanma işleminin peş^ f ne bir müıettiş koşturmanın n derece mümkün olabilecegi düşlî nülmeye değer bir husustur İdare bütün iyi niyeti ıle borç. lanmayı prensip olarak benimsemiş ve bir taraftan da muhtel'.! tarihlerde teknik isterlere göre hazırladıfı. olması gereken madde tasarı metinlerini Bakanlığa 5unmuştur. 7 «Geçici Madde 3 Bu kanunun yayımindan önce çe şitli işyerlerinde fikir ve be(Ordu'lu) den isçisi olarak çalışmakta 25 Ekim Perşembe günü Hakkm rahmetine kavuşmuştur. olup. her ne sebeple olursa Cenazesi 26 Ekim Cuma günü öğle namazını müteakip PaOlsun Sosyal Sigortalar Kutih Camiinden almarak Topkapı mezarlıguıa defnedilecekrurmına veya bu kuruma dev tir. Mevla rahmet eyleye. redilen çeşitli emekü sandıklanna emekli veya yaşlıAilesi Adına: lık aylığına esas olacak prim KEMAL TAYLAN YÜCER ödememiş olanlar hizmetlerini belgeiendirdikleri ve o zamana ait ilk aylık ücretle Cumhuriyet 8711 ri üzerinden işçi ve iş\'eren sigorta primlerinl en geç 5 JIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIUIHMIMIIIIinilllllllillllllllllll'i yıl içinde def'aten veya eşit taksitlerle ödedikleri takarde toplam olarak en çok 10 yıllık hizmetleri Sosyal Sigortalarda veya Sosyal Si S Bugüne kadar tedavi edilemeyen hastahğımı teşhis ve te= gortalara devredilen sandık S davi etmek suretiyle beni sıhhatime kavuşturan tıp otoS larda geçen bizmetleii ile bir 5 riteleri; Sinir ve Ruh Hastalıkları Profesörü sayın S leştirilir.» NECL GÜLEN | TEŞEKKVR 1 Bu madde nükümet tasansında mevcut olmadıgı, Geçici Komisyonca aleiacele ek Ş lendiği için maddenin gerek çesinin kaleme alınmasına da lUzum ve Ihtfyaç görtllme miştir 1 S I Dr; Kazım Dağyolu | ile Fizik tedavi ve Romatizmal Hastalıklar Mütehassısı sayın 5 İ = Dr. Nejat üras beyefendilere sonsuz minnet ve sukranlarımı arz ederün. Vedat ÖZÇELİK Cumhuriyet 8703 | S • § Y ARIN : Borçlanmanm iptali nıııımıııııııııııııııııtıııımıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııınıııJ Çay Kurumu Genel Müdürlüğünden Sabah.öğle ve akşam sınıfiarıTest teknigine uygun ve test uygulamalı öğretım.j UNIVERSITEYE GIRIS FEN SINIFI ÖĞRETİM DEVRELERİ 5 KASIM 1973 1 TEMMUZ 1974 19 KASIM 1973 1 TEMMUZ 1974 19 KASIM 1973 1 HAZİRAN1974 10 ARALIK 1973 24 ARALIK 1973 24 ARALIK 1973 i Fakülte veya Yüksek Okula giremcyen ve bekîemeli ÖğrenciîeK} BİR ÖĞRETİM YILI SÜRELİ 1 TEMMUZ 1974 1 TEMMUZ 1974 1 HAZİRAN 1974 : Köklü bir fen eğitimi görmek isteyenlentelefonla veva broşür isteverek geniş bilgi alınız Kim Memnun? öyle bir mevzuattır Id, ktmseyi memnun edememistir. Sigortanm kuruluşundan bu tarafa 23 yıldır mUtevazi Ucretlerinden prim ödeyerek meyda BEYAZIT İSTANBUL < ı I KABATAS ISTANBUL N s (iral»lı TEL 2 7 5 1 3 2 d ğ n satonu arhasılf TEL 44 0 1 , 9 8 uu rapor ıskeloı kafsısü Ouırmur:yet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle