24 Nisan 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 Cumhuriyet SANAT EDEBİYAT MART 1971 HİKÂYE armıhını Yüklenen snüz oti37<iç vs.sindaykPn Nft7iterin kurşurm rîizdıjjl blr şairin oturdutu sokftkfaydık. Satv?tşfsn sf>nra, 1 bftşîim geien $ .vonrtırn mıifçvç çşvirmiîti SSİrîn ottirduğu daireyi, MüzGyı gıdsynrduk n kışlar ainBçÎHrını Iınyıt duman.Ianyls fcsmrtmjş birins henzetip birbirinden aynlm&z dıiruma getîrmıştı pviçrını, Şokak kapısından içeriys girerken, neden hır VPTP gpimışısi gıbı bir duygu vardı içimde. lo^lugu ılp S kapavan bır ?partman boşluftundan Ç ksrarmis bir b^totl rnfrfln^m çıktık Bırınn kahn dahı^ da IOŞÎH şnn sahfinHgmdR durduk. E?ki apartmânl&rırı kahn doğramalî, irı fopU/Ju kflpılarmdan bıri vardı önümüzds. Hehberim kapmm zilini çaldı. yanlı? bir ypre gelmişiz duygusundaydım. ÖUİmünden yiryıî ,«onr& bi!p n kadar çnk gpçıyordu ki adı, kurşuna di7İlen bir ssîri dpğiî, yaşayan bır şanı goımeve gıdıyorus sanıvordum, Bu rinvgu i!ç şşirin kPndîSİnın gelip kâpıyı açmasını bekledım. Orts va?h bir kadın bm içenye aldı Şaırîn oturma odasına glrdık Ri7d?n once gelmiş iki Mogol yazarıyla rehnerlen vardı odada A* snnra gpnç dçnüebilecek bir kadmîa, üniversımi bir dPliksnh ^Irîılpf lanışfmldık Saırin duluydu felen kadm. RakışSanm odar.m İÇindn drtlanıp duruyor, kımseyle jlgiienemiyfır, knrmşmaya giremiyordum bir türlu. KH.?abadan kasabaya ia$ırırnâktan doğr» dunjst eşva prî,mpmpmiş kuçuk bır memur ailesinin PVi gibi do$£nmı$tı oria Pamukîu bir kuma^fan sagaklı ortusüvle ucuzundan dortgen bir masa, kuçük bir VAM rnakmesı, bır ıkı ıskemle, köşede bir sehpa iistünde radyn Masanın yanmd«. duvara dayalı, hem yatak, hem kanepe kullanılan ustu battamye ile örtulü dıvan. Ülkesinin kilımll«* kapîftnmış ıkı ya.shk Peneeıede ışlemli patiska perde3er. Duvarlarda şairîn dostu ressamlann herîıye ettığı be.sbpilı de senler. guaşlar. Küçük bir kifaphkta yıpranmış kitaplar CanÎJ, püJe<î bir kadındı ^aırın cşı Gelışımıze sevınmış goru nUvord»? «Daha gelecekler var« diyordu. «Üygim görürsemz on!an bpkîpvplım, snnra hep birJıkte evi dolaşınz.» Bizimle konuşiırken h?p mftJdıv^nlnı dınlıynr, dıkkatınm aıftığı sıralarda kısa durakiamalarla kesıîen g'üJüşleri, kims^rtın ^elmpdığını anlamasmdan snma lamamlanıyordu, Elîeri hiç boç durmuyor, ya masa orîüsünü, ya bir olpara tablasını, ya sveterini düzçltiyordu. Böylelikle daha acsk ortaya çıkiyordtı sâbırsızi.gı DİVSnm yanindâ kuçük bır sphpa fjsfunrif şaırin kendi kitapları vardı Kanştırmak istedim. Sairin eşi h^'nen bilgi verdr Tpk çilr kitabı yayımlamıştı kncntn, Gördüklerim oiuzu a.^kın dile çftvrİİPn kitablnin bazı dıilprdekı baskıları\dı, Aralarmdan TÜrkçesİnı buldu. bana uzattı. Bir ikı şıırı hemprı okudum Yuzyıhmızm ılk yarisının riuvarh^ı, konu!an i!e yazılmış şiirlerdi: Motor uğuim lan, fabrıka bacalannm irdüşümü, yoksul bahkçılar, özgürlük için Kavftşan şaırlpre ovguler, îspp.nynl rumhurıyptçilçrine duyulan sev(?ti/el gfinîer ile ılgıh umuflar, dıişler.. ba^arüı S&yılmazdı Bu durnmlarıyla şiir nlmaktan uzaktı okuduklanm. Çairin t$ı, yanıbaşımda durmuş, âdeta sulu£umı kpsprek ne düşUndüğümü söylememi bekliyordu. sıradağları boş bir taş varsa bu ulkcde üstünde ben varım bır fabrika gibi soluklu ycrinde duramayan kaç kulaç boş varsa bu dcnızde üstımde ben varım bır subat vapuru gibi pusîu duman duman cylül ocakîarından simsivah ben çıkanm ikiisat fakultesi'ndeki akşam aydmlı^ıyım yağmıuiu camlardan savffivla kitapîara vuran ne kadar nıphmod varsa kuşkusuz bonim adım yunus emre'den bu yana mchmcd sıradağlarıyım H di Tavanda sçılsn küçük bir uîaşıyordu merdive , paflajırı maddelprı favan arasmda saklardl, Polikpndjsmı ?sbaft akşam ^ozalrmda tuttugunu bile bıîe partisıinh dH^ıfırds buradan ,,» SSaîîtîie baktım, ıkıbuçu^u gpennıriu Varırn saattir şairin evindeydik. Üçte bs?ka bır veröa olmam gpırkıjo'du Muzpyı do Saşmak ıçm ksiktim. .^snın eşı ı!e nıta \aşH kadsmn yıızJerırtP. av^Sa kalkmamla sanki bir gol^e duştu benripn İkısının de gn/]pnnden bır huznun gehp gççtığmi ffördüm. Beklediklerı konuklarm gplmeyışın den feuçıu gıbı duvdum kendımi. Sıkılarak vaktimin darlığını soyledim. «Gezeiım» dedjm. Sevındı, hayranhkla ifülümsedi, Beraber yaşadıklan yıllarda, o çiirleri şairdfen ılk dmlpdığı Riınlerden yerlpşmiş kalmış, eski bîr hayranhk, âşık bir kadmın gülümsemesıydı ytızunde gorduğıım . Anlatmaya basladı sabırsızlıgını yenemiyerek: «Bu masada y.ızardı. Yemek masamızda. Yazı makinesi Işte şu. Y371 makmpjtı ı\e yazarriı şıırlerıni. Zaten her makineyi severdi F»brika bacalan ile (çiiz^lleştığmı soylerdi kentlerin. Yırminci yü?yılın m^anıydı..» Masanın başınclan aynlıp pencereye doğru ytirüdü; «Bu penccreden gorürüdum akşamları fabrika dönüşü eve gelişini A£ırrîı ışı Ama işım sevprdı. Yorgunluğunu anlardım. Ama ö yftkınma/,, yöî^Un gorunmpsım sevnıezdı Proîeferdi o. Bütün emekçilfr jribi vorularak hayatını kazânmftktan rahatlık duyardı. îyim.serlikle gülümserdi sokaktan. Daima da iyimserdı » Karîının önialhkra SSPSI değışıyor. kuru bir ton alıyoi'du. Rehbenm Turkçp>p obur rehber Mo°ol'lara çevınyordu dedıklenni. akşamlar bir ikı aikadaşt ile gelndı eve. Yalnız da doni arkadâ^ları eksık olma^dı Fvımızden, ParMzan arkadasları bızde saklanırlardı. Bu mpsanm başmda ntururlar, geç saaflpre kpdar konuşurlardl. Konulan sosyalızm, Nazı^re karşı gınşılerı sa\açtı Bu radyndan geç ssatlere kadar Dog^j Cephesinin bildirilenni dinlf.rlerdı ^a^ılpr her yerde ılprliyorlardı o yıl]arda. Ama onlar biliyorlardı faşisti^rı beklejen yenılgının yaklaştıgını » Kondorda, oturduğumuz yerden görünen bir merdıveni goster şajnn eşi fîemen giiîüm?edi. atıîdı: «Ah, PlbPt, tabıı C'ok haklısınız,.» Onun ardından ılerledık Gırdığımız odanın duvarlannda ?aırin yaşammdan de£i?ik fotoğraflar vardı: Doğdugu kasabanın dağlar arasındak: genel gorüJIÜŞÜ. Annesınin bujutulmuş yuz fotoğrafi. înceh kalmlı sayısız çi7gilpriylp, bır roman gıbı uzun u?un aeıhir mutluluklar an'afan felekle cenkleşmiş bir ana yuzu Saırın çocukluğu. Henuz beşaltı vaşında çorunüyor. Küçük bir subay çıbi giydırmiçler, çİ7mplen, kaskpfı, kırbacı var. Kır bir ata bındirmişler, sevinçle gülümsüyor. Fotoğrafçınm gerısmde durmuş bir ana ile babanın, ustüne Htredıkleri çocuklannı o gün subay kıbpmda at ustundp gormpk fen duydukları muüulukla ilgüi çağrışımlar uyandınvor foîoğraf. Sonra dfnı/cı ohnuştu npmılenn makme daırclprinde çalışmıştı, Vatanından Kik sık ayrı duşmemek ıçin gemılerı bırakmış, lokomntıflpıde çesitli fabrikalarda makinistlik etmışti. Kendısı gibi tukımlu îşçı arkadaşlan arasmda çckılmiş fotoğraflarında, o çocukluk sevinci erken Oigunlaşmış bır agırbaslılıkla bırlpşıyordu şımdı «Hpp ışçıler arasmda rahat duyardı kendım » îkinci odaya geçtik. Şairin Na?i işgalıne karsı dırpnme örglıtunde çahşmalarınm, kurşuna dizildiği tünelin fotoğraflan vardı odada. Bir camhk ıçmde, yakalandığı gün clc geçen tabancası, mermıleri sergileniyordu. «GizU polis hep peçmdeydi O, eve donprken ardmda golgeleri ıîp bırhkte gelirdi. Pencereden baktıkça, karşı kaldınmda, koşede bekleypn karalhlar görürdük. Köşede dururlar, eve gireni çıkanı gözeflerler, fvdpn çıkanlann ardma dırrerlerdi,. Beç arkadaşı ıle bırlıktp tufukladılar. Geri dönmiyece^ini biîiyordu tu*uklandıkları sırada. Tufuk'anan hıç bır partızan ?eri donmemıştı. Polislerin arasında, viizünun lek çız^ısı degışmedpn gifti. Dort ay tutuklu kaldı. Bayıltmcaya kadar dövdüler. Aj'aklanndan asrıkJarmj, elfktnk akımma tutfuklarını duyduk. Tek kelime alamadılar ağzindan. Hiç bır arkadaçmı ele vprmpdi. Goruşmemi7e 17ın venLdiklcn sonra hapipaneye gıderdım. Ikı adım ara hkla karçılıkh tpl nrgulprm ardından, gardiyanlann onünde birbırimizi ancak beş dakıka sorebıhrdık, O gülumsüyordu yine. Yıkamsk için çamnşnltjrmı alırdım Eve donııp nçiığımda çorapları, fanjlpjprı kan içinde cıkardı. Yaralar içindpkı tabaniarı ustunde gene de dımdık dunıvor, kırbaçların çürüttüğü etlcnyle gulumsuyordu. HapisanFdcn rip hppımi?p umut, cesaret veren oydu gene...» «Bütün arkadaşlrrının kuvvet kayna^ı oldu. Bızi öldürseler de ypnpmP7İer diyordu arkadaşlarma. Onlar kendılprıni suçlu duymadan gozgoze gplpnıezler bizimle. Bekledikleri korkuyu gozlerımizde fförpmpdîklprı için dplı oluynrlar. Zafer bizimdir. Yarından korkusu olan onlar. » «Yarsıılamaçınria çnk konusmadı. Inandığım gibi yaşadım, yapnğım hiç bir ışten pısman degılım, kimsenin bana acımasım istemıyorum, dedi yargıçlara » Rır nfomobil garaiı pfibi yer altma inrn lunelın fotnğraiı önündpydık *Hep bu tunpldp kursuna dı/pılprdı sn'asî ?uçlulan. Buraya iki üç dakika ötpdfdir o tünel. Manganın yayhm afpşini evimizdpn duyardık. Temmuzdu. Öğleden sonra kurşuna dızmeye goturdüler onu. Dostları, yakınları evımızda topîandık. Her yanımız kaskatı, o anı bpklpdik Manganın afeş sçftgım duvduk Artık onun vaşa madifrim anladlk. Faşı^îİPr gplm ahn ripmprien niıilprîmızl gidip almava hakkımız yoktu . » Snn odada ktfaplarınm cpvınieri, ei yazıiarı, öiümılnden son ra anıssna duzpnlpnpn inrcnlerm foin^rafları vardı şaırm. «KApıt knipm v°rmıvoriardı Tıfnagım torpuîeverek kaîfm gibi kuîlandı. Ksnı ile yazdı ?on şiırİPnni..» OHırms odasma dönüvorduk. K a d ı n hâlâ anlatıyordu NP saklayayım artık diniemiyorduro onu. Muzpyi gezmpye basla dîğîrns7dan bprı, kocasmın şıırİPrme ^üzel dedığım zaman «ordügüm o hayran gulumseme bu^buHın sıbnmışti yuzünden. Sesindekı kuruluğun nedeninı anlar gibiydim. Sîk sık yinelemek zorunda kaldıgı belkydi bütün söyîediklerini. Anlata anlata içtenhğını yiiırmış, haita neredrvse toplumsal çerçekçılık akımma U3<^ım kötu vazılmi5; bır hıkaye>e donmuştu dpdıklen Soylu bır yaşama, ciddi bir ölüme yer ver de olsa melodram kanştırılması tedir^in edı yordu beni. Muzede gördüklenmle dmledıklenmm kanşmasınrtan çiKan bpnım jçın daha ptkı'ejıpı bır yaşam rnkıısü vardı kafamda şımdi şairin. Genç kadına bakıyordum «Dinleyin» demek geliyordu ıçımden: «Başka türlü anlatmanız serekir pşmi7in vaşamım Çoğu akşamlar bu masanın başmda \alnız kahrdımz Şaı&p ıçfidınız bazı ,bazı. Ellerını/ı avuçlanna alırdı kocanız Başkalarınm aptalhkianm anlatır, eu.eı, "ukîuıu'du sızi. Bsna böyle bır insamn öyküsünü anî^tmanızı ıstercîım Sızse bir kahramanhk oyku su anlattmız. Kahramanlar ianııiaşır, yabancılaşırlar bıze. Eftpn kemıkten insanlar gıbı sevıimezler. Hayat lyıleştıncıdır. Yırmıbcş vuda en onulmaz acıları bıle dındınr. Ama bu yırmıbpş yılda sız hıç de ıyılpşmış sayılmazsıniz Hayat, gpnçhğıni7in sevılen erkp.Sini kahramanlaştıraıak eiınızdpn almı^, büsbutün yalnız bırakmış sizi. Sız şimdi bir kabramamn ardından, bir kadm gibi duygulanıp aglayamazsmız. Esinizin ölümii kadar dokundu bana si7in bu yalnızlığînız. Gerçekten m?rt çocuktu, cesur çocuktu sızm esmız. Bır rnıı7eye yakıctırmaya kalkmayın anılarmı. Tırnağı ile, kanîa yazmadıgım gördüm o ölüm günü yazıp da kurşuna dizilmeye götürülürken nasüsa arkadaşlarmın eline tutuşturabıldiği son şiırionnı. i 1 yazısı ı'.e ıçprdp çerçpvplenmış duıuynr o kısapık iki şnr Bır nfomobil bakım deftennın sayfalarına kalpmle yazılmış ıkıM de Tırnakla, kanla yazılmıs ols?İardı ne de?.isirdi ki? Ne katardı kench trajik sonuna korkusuz bakabilen gercektPn vürckli bır ınsanm soylu davranışına? Niye o Çpk yazarına (1), ya da başkalarma benzeimeye kalkıyorsunuz pşıni/ı1' Usielik de bpnzetmeye kalkmakla kocamza karşı haksi7İık ediycrsunuz. Bakm ıkisi de nr kadar sade o günlerin. Binr.de Allahaısmarladık dıyor sı/e. Ba/j Recelpr usulca bu odaya donup oturacağım, uztm uzun viminü/e bakacağını, sızi yorduğunu anlsvmoa sessız sedasız çekip gıdeccüinı sövlüyor. Öbüründe: «Acımasızdır bu kavea» dr\or. Bırı olur \ermı başkası alır. Hepsi bu' Kurşuna dızılen de olur. BımVu nla&an şevİPr. Halkım, biz senınlpyı/ hpr fırtmada. cunkü senı SPV dık » ölümün eşığinde bu kadar duru, alçak gönullü, tıtrpnıp\en bır sesi var eşinizin. Köy değırmenınde oğutulpn buğday ekmeğinın katıksız tadı var bu şnrlerde. Bağırıp çağırmıyor, öldüm öiüvoıum dıye dunyayı yaygaraya bogmuyor hücre^inden. ölîımden gerçekten korkmadığı' belli. Yasamak kadar do§al karşılıyor ölumu O Çek yazarı gıbı ornek bır ınsan olarak da gostermeye kalkmıyor kendını. Ne kimsenin başma kakıyor. ne de canmı adayışmı çok görüyor inancına. Düşmanlarmı horlamaya bılp duşmeyecek kadar yükseklerde dolanıvor ruhu . Esmız mıitlu bır msandı sızm. Akşamları iş döniı^i' ga7lı üstupulerle makine ya^larmı sildıkten sonra yıkadıâı ellcn\le evıne ekmegini, şarabmı taşımak muüuluktu onun ıçin Ruhu acıdan acıva iten, türlü tuzaklarıyla bedeni uyusukluöa çagnan bu ya^aması tatlı dunyada, çok kışı «ruhu ile bedpni arasında (2)» sürüp «ıden bır cehennem çekişmesmm acıları içmde yaşar. Çok kısi îuhunu yitırir. Ölmeden önce ölür. kalan «unlerıni mutluluk nedir bilmeden bitkisel bır yasayışla taraam'or Ruhu ıle bedeni baııs ıçmdeydi eşinizin Tıpkı çalıştndıgı makmelerde elmdeki anahtarla devinimlerıni ustara ayaıiadıgı dışliler gıbi. dosttu. kardeştı onun ruhu ile bedsnı. Makinısttı, makınenm şiırinı yazıyor. makinistin inancı ile savaşıvordu. Ne bır O7entı, ne bır ÇPlışme vardı yaşamında. Eşınız, ıuhunu kurtaran, bır donemlprın mutlu ermişleri bütün inanç sebıtleri gıbı, çarmıhmı vuklenmis o^rak dolasıyordu aranızda. Olum saatıne kadar \ukunu agıılı.üi altında hıç ezılmeden taşımasinı bıldı, ulaştırması gereken yere ula^tırdı » (1) Fucik. (2) Günaha Son Çağrı'nin önsözünde Kazancakis'in tartışmasını yaptığı sorun. kömür duvdum davuîlar dağıtlı goklorc savaşlardan donmczliğimi cünkü bol kurşun vedim bcsmele'yîc vıırııldum bilirse düşman bilir öyîe kolay ölmezîiğimi bir rncîımcd kalktımsa ayağa bin mchniPd oturdum asya'dan alclım türk'ü avrupa'ya gctirdim yanardaplar kıskanır boyîf atfs sonmpzliğimi empcryalızme karşı her süngü benim adım mustafa kemal'den bu yana mehmed sıradağlarıyım çünkü toprak dinledim dcmir anladım ne kadar dar olursa olsun bileklcrimden cıkmıştır bcni bir yerde bana bağlıyan kanlı kelepçeler karanlık tarlanm başı dönmüştür fabrika acıkmıştır cezaevi avlularına bakar nedense son pencereler icimde güneşler acsa da dışarsı bütün kıştır fakat kapılar acılmıştır. zincirler kınlmıştır kalabalıklan kaldırır cn hevbetli diişünceler o7^ür bir sosyalizm'e do^rn her adım benim sdım nâzım hıkmet'ten bu yana mehmed sıradağlanyım attiiâ ilhan Giizelleme Perçemlerinin değdiği yer fildisidir. Kara gözlerinin ak ile birleşmesi şeytan isîdir. Sakız kabaklan c^ibi iner kollarm tâ beline, Ki bu, aklığm uzancîıkça incelişidir. Kirniklerinin ^öl^esi oynar sabaha dek, sanki Yorgun savasçıların mecalsiz güreşidir. Altm sanır gören yanakîarındaki gül izlerini, Tam tersine, bu süsler altmm düşüşüdür. Boynun bir gclincik ciçc.Ğindc çiz^i kadnr nârin, Endanam İstanbul akşamlarmm yiikscîişidir. Böyle siirler yazınasa değmez ^üzeller, Cahit! Çunkü, sevdaya şiirler ozanm can verişidir. Cahit KÜLEBİ MİLLI EGITİM BAK&NLIGI YAYINLARINDAN 1000 No. 89 40 41 42 43 44 45 46 4? 48 49 50 51 53 54 55 TEMEL ESER SERİSİ VCTS TEMEL ESER Fivatı 1000 D ÜS CİBİ lmu.vor,, iç geçirmeden mij'orum. Derenin getirdıği sahipsız sulaıia dönen dcğirnıen taşları gibi kendi kendine akıp giden yıllarımı anımsaj'işiarımda, içimde burkulmalar oluyor, üzülüvor, daha olmazsa ağlıyorum zaman zaman. Şimdıyi geçmiş zamanla birlıkte yaşayacaksam, Boğaz'a açılan penceremın camlarından gırmeye koıkan soluk sonbahar ıgığmı kara bır petdejle oıtecek, hnsta yatağıından denıiilemış gemilere bakjb'h'ken özgür karanhğımın içinden Lafka zamanlar çalacağım bir de. Ba§ka insanlar sevecek, b.işka kentler kuracağım yapılan saydam, insanları güneş aydmhğmoan; çocuklan bilmış olmayan. Tutku mektupları yazdığım der sane sıralarında şimdı, başka onsekızhkler, kızlar ogianlar, dinlemıyorlar öğrelmenlerını. Ayru karatahtaya ak tebeşirlerden sıkıntılar dokııluyor gene kara ka:a. Sorular gene öyle zox, ama daha kızarmasız yuzler. Şimdi yalnızhğımm içinde bana gülümseyen sıra arkadaşlarıma sesleniyor, Ahmet'le Neyhan'ı kav ga ettiğimiz, ya da birlıkte top pe §inden koştuğumuz günlerin içinden koparamıyor, karşımda duran şu iki boş sandalyeye onîarı oturtamıyor, onlara son hastalığırm, son serüvenlerimi anlatamıyorum. Her biri son bıraktığım yerden burıık bir el îîallayışla karanlığımı yıldızlıyorlar. Bır de acı tatlı çocukluğum, ilk gençlik yıllarım onlarla birlikte. Sınavlar. Yaprak dökümü, kış başı. Başımı döndüren yenı duygular. Pembe yanaklı sevdiğimi gorünce artan yürek çarpm tılarım, göz kararmalarım. Sonra öteki insanlara karşı da onun verdiği duyguların başka türlüleri. Ajağı çıplak bir çocuk için ağlamaklı oluşum. Gözleri görmeyeo bir sakalh adamın karanlığıyla duvarlara çarpışım. Kavanozdaki çikolataya bakıp yutkunan, manavdaki muzlara elini sürdü diye dayak yiyen çocuklar için içimden kopar gibi olan bir çeyler.. Bu duyguların çemberinden nereye gitsem kurtulamadım. Sonımda acı mutluluğum bu duygıüar oldular. Her türden insanlar baştan ayağa dil kesildiler. Akşamlanm kaldınm eskisi, sa Hahlarım ümit artığt. Bir matbaada iş buldum kendime. Yaz tâtillerimde yaphğım gibi harf dizdim, kalıp bozdum, ilân bastun, kart bastun. Aksamları io HİKAYE gibılığimiz0» YanılLımadı, başmı bile sallamadı Devam ettım *Bızimki ukalâlık, haklısın âbıcim, darılmakta haklısın. Tanıdığımız tnnımadığımız heıkese tutar oimadık olaylar yn^iiuız Onları kenclimiz gibi düşundürü'üz. llnnı kimse de anlamaz ya hep^iıiın yalan olduğunu Sinan âbiciğim'» Guldü. Ben dc güldüm «Oâlum> dodi, «madcın işlor büylf. sen de hor şe\ı olduyu gibi anlat.» Olduğu gibi anlattım. Yenıden ya7dım. «Fh. biraz i\ıce» dedi. Sevindim. hrlkı bır şeylrr vardır diye. MeKer boşuna tırmanmışım yokuşu. Uzüldum. Ki7dım kendi kendime gene. «Scn kımsin be?» dedim. «Ilâhlar kapmışlar koşelen. Sen ancak korebe olabilirsın.» Dana nelcr dodım, kendi kendime neler.. Ulan bir daha eline kalem alırsnn, bir daha saçmalarsan VOK hikâveymis, yok öyküymüş dıve. knarım kafanı!.. Ama, yazma nas tahğını, gene yazmak iyi edebılırnııs meğer. Kim okursa okusııu dodım, ben gene yazacağım. ArIık kocasını aldatan kadını herkps tefe koysa da ben koruyacak tım. Şu sümüklü çocuk, şu gazete satcin ıhtiyar, o kucağında çocuçuyla karşıya geçen kadm benim için buradalar hep, ben onları anlatavım dıve doğdular. vaşadılar Kasım öğleden sonraları işîe böyledir. însana hüzün verir'er. Çiselcven yağmurda hasta adımlarla imgeler yüklü yürursün Insanlar kaynaşırlar iskelede. durakta. yolda, Mısır Çarşısında. Yü rudüm. Kansi7İıktan üşüdüm. Koprüden denizi, Üsküdar'ı. sonra Haliç'i, motorları, vapurl'ırı, hi7İı adamlarla bümediğim verlere gıden insanları gözledim. Bs lık bekleypnlere uzaktan bakmak ; yetmedi tnd m a'şağıya. Yüzdpn çok ümit insanları. Oltaya yem takmalı. Çapari de iş görür. Oltayı tutan su renkli ipi sallayıp sallayıp bırakıvermeli suya. Zeyno'nun önündeyim. Balıkçı lokan tası bu Zeyno. Bir övküde bir *dam burada şarap içmeli, balık yemeliydi, sonra da oturup iğlamalıydı tek başına. Ama övle birini bulamadım. Olmadı Oturdum cama bitişik masava Bana, dedim garsona, bahk getir Bir de şarap. Balık ızgaram geldi, şarabım da. Her şpy gönlümceydi. Boşverdım midemin sancılı zevk sizliğıne. Balık yedım, şarap ıçtim, hüzün içtim. Nedense hüzun bastı gcrıe içimi. Bıktım yahıı bu u/uniu denen baş ağrısmdan. Üsküdar'ımı aldım katşıma. Kadıkoy vefasız dostlar gibi uzakta kalmı^tı gözlerimden. Ksdıkoy bcni göıemedi ama, ben onu ı.slak, ya^murlu, yıkanmış; her şeyıylc vudumladım. Bir ara ıkı elımle tuttur,um kırlı bardauın içındckı bordo renkli sıvı.va drihp, şu yukardakı zavallı çeçnuşımi yasadım. lşte Zeyno'da >a şann çevırdim giitiğı yerden. Ama geçmiş olan her gun gıızelhgtn« karşın. acıjdı, buruktu. Zaman durmuvordu bir türlü. Önumden bır genç kız geçti. Yok canım belkı dc kadındı. Denı/le kız, bır de şarap bnşırnı dondurduler. «Yeter şarap ıçmejcce^ım aıtık. Mıdemdcn hastayım ben!» Ama daha çok iç'rn habla bcnım.. Vapur komür bıtaktı. Kızın saçları uçuştu. Ayak ları <>Si»lı, «Fa»h yürüdü gitti haspam. Yaşamm her parçasına bıra7, kadm beli. biraz da kadın sa çı karışmıs gibi. Yaşamak guzpj yahu, hem oldukça guzel haju. Bır oğlanla bir ki7. GeJıp olurdular karşı masaya. tkısının de .saçları uzun. yuzleıi de tüysüz. Kız ilk K olaıak ctciını çckıştııd) Gozle rım henıen yakaladı o etoğe asılnn paımaklan. Yerli vatandaş bunbr, bellı. Ncden be kızım? Nerde kaldı kısa eteklı gıysının anlamı? Gene bahkçılarım. Başım blrazcık dumanlı. Çisenti var gens, belli belirsiz. Akşam gelmek üze re. Oita, kurşun, dcni7 ıplıgı, kovada su, canh bahk. Yanıbaşımda kuyruk vurmalar, naylon torba içinde çırpınmalar. Bır kadın kocasının gözlüğunü duzeltti. İki tane daha gelsin de gidelim Fatma., Rıraz ötcmde minık bir lstnvrit aptalhk etti. Sonra da ağlamaya başladı. Bakarlar mı senın gozünün yaşına bc yavru istavrit ha? Ona dokunmak istedim. Çocuk izin verdi Uzattı bena ıstavriti Olta kursağında. ParmnJclanmdaıı kaydı ista\Titçik Oltakurtarıp denize atıvereyim is . Ama bir çocuk sevind bir va?ammdan daha mı üstündü nfdir, yapamadım Birinin olümü diğerinin yaşamasıydı ne (Devaıuı 4. »ajfada) Kitabın adı Babarnâme (Baburun Hâtırati I) » » » I I » • » XII Tiirk Stfmr Mütercimi Rejit R a h m e t ı A r a t H a z ı r l a y a n : M u h a r r e m Ergin 5, » » * » » » 5,* » » » » » » 5, Bafcından II Türk Ataafizleri ve DeTİmlrrl t » * » * II f bszırlsnmjştır. Bahaeddın Türk KiMürünün Çafeları I Tiirk Kültiirilnün Gelişme Türk Mitolojisi I P*yami Safa Hazırlayanlar: Faruk K. Tımurtaş Ergun Goze 5, 5, ü Elçin 5,Yakup Kadn Karsosmsnoglu 5,Ömer Seyferidin » TerîıpJeyen: Şensy Kırhallı » » . » » '» 5,[ Milll Kütüphsne Genel Alüdürluğunce »,1 O S 5, S, Cflhit Pıtkı Taranrı Yâprâk Drtkiimii Eski Şarkı M. K*mal Atâttüfk'tfn YazdıklArırrt İ L M t Seşat Nııri Guntpkin Prof. Dr. A. Afptınan E S E K L E R l X a % a r ı Gultekm Samanoğîu «; S, 5, Rİtshın HAiati \^ R^simlfri Tt KK A\ftfKLOi»£Dtftt Fâs 147 » » » 1f 4t » . . 1 4 9 SON HATTATLAR (2. Ra«kı) RESSAM SEHtT HASAN RIZA Orrt. Prnf. Dr. A. Suheyl ünver Knmısyon Mahmut Kemal tnsl gecc yatagımda bonim insaniaı unla buluşınadan da edeme dım Dort ay sonra babamın ölum ha bcrı çıktı postadan. Kanser. Sonra anamın biriyle evlenme habeli namus yüklu konu komşudan. Dediklerine gö're öncesi var. mış işin. Gunahı boynuna herkesm Karalar biıbiri pcşi sıra bul dular yerimi. Düşlerime giren pembe janaklı, sarı saçlı güzsi kız bir doktorun olmuş. Başıma yıkıldı Dünyam. Ayaklarım deprem yarıklarmda yittiler. yer gö ğe doğru uzadı uzadı.. Bırak dedim kendi kendime, bı rak şu insanları sevmeyi. Uğruna b'lebilirdin onlardan birinin ne oldu sonuç? Yanıt bulamadım, bildiğimden de şaşmadım. Gardaki bavul taşıyan yaşlı adam için üzülmeden edemedim. Bitmeyen hazinelerim olsa kurtulurdum belki bu duygulardan. Bıyıklı biletçinin altı çocuğuna akşamları elinde ne götürdüğünü düşiinmeden, biletimi alıp, geçip otobüsteki boş yere oturamadım. Düşlerime Orhan Veliler, Saii Faikler girdiler. Onlara anlattım insanlarımı, onların insanlarıyla dost oldum. minönü balık kokııyordu. Ca nım balık çpkti birden. Yürüdüm kalabalığa doğru. Nınni söyleyen denizde çırpınan bir kü çük tekne. Üzerinde bir tepsi içinde cızırtıh balık parçaları. Çeyrek ekmekle bir parça balık bir liraya. Ağzım sulandı. Bir parça da bana ver, ama kuyruktan olsun. burhan (T) lrıfK) Temel f'ser seriRinden mevcucru biten eserltrin 2 nci baakılan vapilacaktır. (5) Turk Ansiklop^rtisi'nin hslen neşredilmekte olan 13. cildının fasikullerınm abone bedeli fi4, lıradır (Bir cılt 8 fasıkul olup fasıkullerın perakende fiyatı 10, liradır.) (5) 1000 Temcl Eser'e abone kaydı yapılır. (X) Pııllu ve öd&rrt^li satışimız yoktur. (5) Bnkanlıgımmn ilml ve klâsık ejcrleri; T.B.M M üyelfri, memur, subay, ögretmen, flkir ifçil««ri, Bankftların rlaiml memurlan ve DevJet Sektöründe çalışan daim! ışc'^re taksitle 12 ny vâripli olarak satılır TakMtli «attşlan mızda %15 indHrim yapılır. (g) Paha fa%la ızahat ve broşurumuzden almak üzere şahsen veya yazı ile Müdürlü?ümüze muracaat edılebılir. DEVLET KİTAPLARI MÜDÜRLÜGÜ Snltanahmet . İKtanbnl Satış Tel : 22 38 03 E REFİK DURBAŞ'ın ilk şiir kitabı çıktı KUŞ TUFANI ( 96 Sahife, 5 lira ) Genel Dağıtım : GE DA Cağaloğlu İSTANBUL Bujoır abicim. Tuz, na orda. Balık yiyordu Sinan da, nasıl oldu bilmem, ahbap olduk oracıkta, hemen ayaküstü. Anlatü Evliydi. Üç çocuğu vardı. Üstelık karısmdan başka birini seviyordu. Utanmaz! Gel zaman, git zaman bana da bir iş buldu Sinan abi. Artık küçuk yollu bir muhasebeciydim kendimce. «Hoşça kalm çocuklar, hakkınızı helâl edin. Hoşçakal Âdem usta.» Artık param yetiyor. Kendime kitaplar alıyorum. Askerdeki kardeşime de gönderiyorum. , Bir gün Sinan abinin öyküsü dedim, sarıldım kaleme. Bitirdiğimde hiç bekletmeden okudum kpndine. «Ben böyle rniyim ulan?» dedi, yarı şaka, yarı kızgın. «Yok be âbi» dedim, birazcık ^arsrhk taslayayım dedim. d > de .• •Eee?» «Ki^ileri olduğu gıbı ^nla tırsak nerde kaldı bizim yazar Günlerim okıımakla, bazan da yazmakla geçiyordu. Otobüste. lskelede, vapıırda, iş yerimde yeni insanlar buldum, yeni insanlar sevdim. Bu arada bir de yeniden tutkulandım birine. Ama bu ke? bir kadın sevdiğim. bir başkasının kadını. Huzur^uz, acılı bir sevgi bu. Bır gün, yeniden yaza yaza ezherlediğim bir öyküyü, nasıl yaptım bu korkulu işi bilmem, bir yayıncıya götürdüm Kimbil'r KADINLAR BARAKASI Tereska Torres'ln romanı. Nâzım Hikmet'ln romanı. (10 llra) (10 llra) YAŞAMAK GÜZEL ŞEY BEKARDEŞİM Nftzım Hlkmet'in sllrlert. Borİ5 Polevoy'un romanı. SON ŞİİRLERİ flO llra) (20 llra) İNSANLIK UÛRUNA BÜYÜK MÜCADELE Stoyan Daskalofxm romanı. C 0 Llra) 2 Babora Kltaberl PJ^ 6 Beyazıt îrt.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle