25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet SANAT EDEBİYAT OCAK 1971 Sinemacı gözüyle: NAZIM dergilçr arasmda Edebivatın varlıği dergilerde yaşar sözu eksik de olsa yalın bir gerçeğin ifadesi bir yerde. En gencinden en yaşlısma dek nice yazarm toplum içindeki yanlaaı dergiler çerçevesinde oluyor. En taze sozler, en yeni tartışmalar, en delişmrn savlar dergiler aracılığıvla yaşama sınırlarını çiziyorlar. Ülkemizde dergilerin sayısı oldukça kalabalık. Varlık, Dost, Türk Dili, Yeni Dergi, Yeni Edebiyat, Papirüs, Yeni l fuklar. Halkın Dostlan, Ilgaz, Soyut, Tijatro 70, Bilçe, Hisar, Hareket, Adımlar, Yeditepe. İmece, Yelken, Güne> ve daha adım bilmediğimiz, Anadolu'da üç • beş kişinin el emeği. goz nuruvla çıkan, dörtbeş sayı sonra bi linmezliğin dehlizlerinde kavbolan nice dergi. Bunlara gazetelerin ozel sanat eklerıni, savfalarını da eklevebilinz. Fakat buna rağmen edebivatın toplum içindeki cılız yankısı. ölü sessizlıği nasıl bir gerekçeve dayamr? Bır dergı enflâsyonu mudur bu? Bır kultur vabancılasması, okurla edebivatın arasındaki bağların kopması mıdır? Yarım mılyon tirajlı gazetelerin yaşadığı bir iılkede bir edebivat dergısinin ikı binin uzerinde okuyucu bulamamasının nedenlerini nasıl açıklayabilirir? Soruları daha da çoğaltabilirız. Aslında dergilerin geııel sorunları üzerinde durmak değil amacım. Bunlar, yıllardan beri tartışılan, yazılan, konuşulan, çaresî bulunamavan şevler. Burada asıl değinmek istediğim 1970 yılında çıkan dergilerde ne vardı, dergiler ne yaptılar, edebivatımıza ne getirdiler, ne gibi işlevlerde bulundular. Buyük Türk oza.ni Nâzım Hikmet, 1921 yılına kadar hece veznı kalıplanyîa epeyce şur yazmıştı (1> Ozanın şur serüvenındekı bu ılk donem, Batum'da yazdıgı Kitabı Mukaddes Meşin kaplı kitap şıırıyle kapanır. Moskova'ya geçen Nâzun, sonradan yazdığı bır şurdekı gıbı 24 saatte 24 saat Lenin/24 saat Marks 24 saat Engels (2) okuyarak marksıst kuramı oğrenmeye çalışır. Bundan boyle şurıne gırecek olan >cpyenı oz ıçın yeni bir bıçım gerektığını anlar. Trenle aç lık bolgesınden geçerken gorduklerını şıire dokmek ıster, ama aradıgı bıçımı bulamamaktadır «Moskova'da hece veznivle ve ba veznin çeşitli hece kombinezonlanyla açlığa dair bir şiir yazmak istedim olmadı» (3) der. Açhk üstune bır belge filmi gören Na2im, aradığı biçımı bulur sonunda. Şevket Sureyya anlatıyor: «1921 yılında bir »kşamdı. Moskova'da gurültulü bır meydkndan çeçiyorduk. Meydanın ortasında iki kamyon durdu. Birinin üstüne bir sinema perdesi çektiler, ötekinde makina işlemeğe basladı. Ve perdede filmin adı SÖründu: Açlar. Mejdandaki insan kalabalığı gittikçe arttı, kenetlendi, tramvaylar, arabalar geçemedıler, kenarlarda kaldılar. Filmi seyretmeğe başladık.» (4) . O yıl Rusya'da çekılen fıhmlerı araştırdığımız zaman Golod Golod Golod 'Açhk Açlık Açlık adlı bır fılme rastlıyoruz <ö) 1919'da dunyanın ılk sinema okulunu kuran Sovyet hukumetı, ogrencılerın başına Lev Kuleşov'u getırmıştır. Kuleşov'un ogrencılsnnden Pudovkın ve Gardın, 1921 yılında Kuban, Don ve Volgada bolge taramaları j'aparak açlık, kıthk ve kuraklıit ustune belgesel Iılun çekerler Boşalan şehırler. çatlamış topraklar, goç kervanlan ve aç ınsan yuzlerınden yapılmış bır fılımdır bu habersiz oluşumuzdur» (26). Ne yapılması gerektığını bulmaya çalışır: «Amerikan filmini halka vutturan imkâır bizde olmadığına göre, yutturmaktan vazgeçip, samimiyetle, ustalıkla iş yapsak eninde sonunda halkı Amerikan füminin kepazeliğinden bile bir miktar soğutabilirdik ve bizimkileri şimdiye kadar gormediği eser' ler (fibi seyre gelirdi» (27). Ankara Askerî Cezaevınde A. Kadır'e şunları soyler «Filimcilik deyip geçme Çok şey var filimcilikte... Halkla en karşı karşna sanat, bu . Hikâyelerin filmini yapmalı. Meseli Sabahattin Ali'nin hikâjelerini İki kısımlık, iki kısunlık filimler (28) Hikâyelerden sonra şiirlerin filimlerini yapmalı. Ya halk turküleri, bizim halk türkülerimiz Nasıl olur ama o cânım türküler. Çarşambayı sel aldı . Bir sel gelir çumbür gümbür. alır ne var ne yok siler süpürür Bir yar sevdim el aldı Biri gelir dört n*la, uça uça, »lır sevgiliyi kaçınr götürur Işte bunların filmini yapmalı Küçük küçük filimler Ama ne güzel olur . Halk da ne tutar bunları.» (.29 > Turk sınemasındakı bu ölu nokta, bu boş alan yeniyenı dolduruluyor. Cezaevınde eksıkligi duyulan ıhtıyaçlardan biri de sinema Kendısıni zıyarete gelen dostlarına, pıjasada gorduklerı fıhmlen anlattırır Nazım (30). 1950 de hapisten çıkan Nâzım, ikı senaryo daha yazar Baha Gelenbevı'nın fılme çektıgı bu ıkı senaryo Barbaros Hayrettin Paşa ıe Balıkçı Guzeli'dır Ovsa Nâzım, jazdığı senarşolardan memnun değıldır' « Şimdiye kadar bana yazdırdıkları senaryoların hiç birinin altına bir milyon lir» verseler imzamı koynuun ve hatti bunlan yazdığimı bile inkâra hazınm.» (31) der. Yurt dışma çıkan Nâzım, artık sinema ile ılgılenmez, kendını şııre venr Burun sinema bılgısı ve teknıgı Yasamak Güzel Şey Be Kardrşim adlı romanında bır kez daha su yuzune çıkar. Bu roman, korkunç gerılım (Kahramanın kuduza yakalanıp yakalanmadıgı) ve gerıye donuşlenyle, Nâzım ın yaşamını fılme çekmek ıçın hazırlop bır ana şema, karmaşık bır olay orgusu sunmaktadır. Nazım'ın sinema seruvenı işte bu kadar (32\ Turkıyede devrimci şurin, devnmci tıyatronun Nâzım Hıkmetle başladığına ınanan ve devrimci Turk sınemasım başlatanlar olarak, O'nun daha uzun sure bızlere kaynak olacağını, proleter sanatına yol gostereceğını soyluyoruz; bu bojle. Haydarpaşa garında 1941 bahaıında saat on beş. Merdivenlerin üstünde güneş yorgunluk ve telâş ahmet soner Nazım, filmi gordukten sonra, kendı ozgun serbest veznıyle ılk şıırını yazar Açlann Gozbebeklerı «Açlıjın dahi inkılâbı TIkamıyacağını haykırmak istedim» <6< dıyor Nazım. Deül birkaç/ değil beş on otuz mihon aç bizim (7^ Hep sinemacı ozandan etkılenecek değil ya, ozan da sınemacıdan etkılenecek elbet Boylece Ndzım'ın kendıne özgü şıirının doguşunu bır fılme bagladıktan sonra, O'nun şıırlerındekı süıemasal ozellıklere ve kendısınm sinema ile doğrudan ılışkısıne geçelım. Orneğın şu dızeler bırbırı ardına kurgulanm'ş fotograflardır : Kafes. han, kervan/sadırvan/gümüş tepsilerde rakseden sultan,' Mihrace, padişah binbir yaşında bir şah Minarelerden sallanıvor sedef nalmlar burunlan kıııalı kadınlar ayaklarıyla gergef dokuyor'rüzgârlarda yeşil sakallı inıamlar ezan okuyor (8> Bır başka ornek : Su şu da surdaki de şurdaki işçilerin hepsi şunların yarısı şu ateşçinin kendisi, kızı, karısı şu şimendiferci. şu \atman' şu patronu selâmlı%an ustabası değil ötekisi şu bol paçalan dalgalanan iki gemicinin ikisi 'şu iğneden parmaklarnla dikiş dikeıı' kadınlar'şu taslı volları çanklarına dolayan dağlardan dağlara' Siıneşi kovala>an koylu, ırgat ı9ı Bu oıneklerde gorulduğu gıbı her dıze bır resım, fotograf >a da sınemadakı çekım karşılığıdır, resım değıştıkçe satırbaşı yapümaktadır. Turkıye'de sanatçı çogunlugun hor gordugu sınemayı kuçumseTiei Nâzım, hakkını verır Bence filmcilık. tıpkı yazıcüık, resimcilik, ozanlık gibi bir ardır. Bence dahası var. filmcilik birçok arları toplayan sentetik bir kafa. gönül, goz ve bilgi verimidir» (10ı dıyerek smemanın amacım da açıkça ortaja kojar: « eğlendirmek, vakit geçirtmek degil, dujurmak, oğretmek, düşündürmeklir. .» t l l ) . Nâzım putları yıktıktan sonra ışsız kalır, gazetelerde kendi adıyla yazamaz olur. 1931 yılından başlayarak ardında sıvıl polıs gezdırmeye başlar. 1932'de, o yılların sinema dıktatoru olan Ertuğrul Muhsın'ın arkalaması ile sınemaya bır ucundan gırer Bir MUlet L'yamyor adlı fıtımde asıstanlık: yapar senar>'° çahşmalarına katılır. Ertesı yıl Karım Beni Aldatırsa. ve Söı Bir AUah Bır fılımlerınde aynı ışı surdurur, Cici Berber'de yonetıme katılır, kısa bır ortaoyunu fılmı çeker Düğun Gecesi Kanlı Nigâr (1933). Muhsın'ın Milvon \\cıları. Leblebici Horhor Ağa ve Bataklı Damın Kızı Aysel adlı fılımlerınde de asıstanlıkdıvalog yazarlığı gorevlerını yapar (12ı, ıkı tane kısa belge fılmı çeker Istanbul Senfonisi ve Bursa Senfoııisi (1934). Bu arada İpek Fılm Stüdyosunda dıi'filog çevırraenlıği ve dublaj rejisorlügü yapmakta, sevdığı tıplerı kendı konuşmakta (13ı, emperyalıst sınemaya karşı gazetelerde takma adla yazılar yazmaktadır: «lstllâcı bir empervalizme karşı memleketini miidafaa eden bir millet âdi eşkiyalar, çapulcular haline sokulmuş. Empervalizmin uşakları kahraman olmuşlar. Filim o\le tertip edılmiş ki. seyirci zorla istilâcılarla beraber oluyor ve onların zaferini alkıslamaya mecbur edilivor . Bu filme, ki bunun gibileri çoktur, kim musaade etmiş. Memleketlerini kurtarraak için ölenlerin ustunde yukselen emperyalist bandırasını alkışlamava biz nasıl zorlanabiliriz? Bu kepazelik bir daha tekrar etmemeli. Turkiye se\ircileri ask, kıskançlık dalâveresivle sinema yıldızlarının baldır ve bacaklarıyla emperyalizmi alkışlamaja teşvik edilmemelidir» (14>. Bu eleştırı bugun ıçın de geçerlıdır «Neden yine piyasa emper>alizm propagandasıvla dnldu. Sinrmanın propaganda işlerinde oynadığı buyük rol gözönünde tutulunca, dün>a emperyalizminin bu >ola yeniden, bu kadar kuvvetle başvuruşu insanı duşundurmüyor değil» (15) 1937 de Güneşe Doğru adlı, oyunculu, kısa bır fılım daha çeken Nazım ın >apmış olduğu dort kısa fılım de bugun ortada yoktur, 195T Beledıye Deposu Yangınında negatıf ve pozıtıl kopyaların hepsı yanmıştır Fılımlen gormuş olanlar, bunların yepyenı, ozgurı \e çok ıyı denemeler olduklannı, o yılların sınemasındakı kaiıplaşmış bos doğa goruntulenne îNıâzım'ın ınsanları yerleştırdıgmı soylemekteler (16). 1938'de Ndzım, 13 yıl surecek olan' mahpusluguna başlar, ertesı vıl Memleketımden Insan Manzaraları fılızlenır Bır mektubunda, «BuRuııkü sosyal şartların gelışmesi de. romandan, hikâveden, senarjodan filân favdalanacak olan fakat vepyeni bir kevfivet halinde ortaja çıkacak veni bir yazıyla sanat tarzını gerçeklestirecektir» (17) dıjen Nazım m bu buyuk yapıtı tepeden tırnaga smemadır, sankı bır çekım senaryosu olarak yazılmıştır. Daha ılk dızeler, okuyanın kafasmda goruntulesır, sinema gibi canlanır. Genelden ozele daralan bu ılk dızelerı bız şoyle resımledık Kıtabı rastgele karıştırıyoruz Işte Alı Kemal ın lınç edılmesı Attı bir adım Etrafını zabitlerle polisler almıs/Kireç gibi yiizü' Sarışm Birden ahali basladı bağırma\a «Kahrol Artiıı Kemal »' Durdu \rkasma baktı (19) Bır başka yer Kartallı Kâzım. Herif «Hınk» dedi bir Kulağımın dibınde sesini duvdum' Beygirin başını çevirdi Dörtnal kaçıvor Yetistirdım ikinci kurşunu' Bevgirin fistunde sola yıkıldn Içuncu kursun Duştü bejgirden, Fakat bir ayağı uzengi>e takılmıs Biraz süriıklendi pesinde kaçan havvanm 'Sonra kurtuldu ki ayağı'Mansur vıkılıp Kaklı olduğu verde Yamaca sardı bevçir (20 Bır ornek daha: Dısarıda uğultular köpurdü Bir taş dttılar sokaktan penceıeve' ve odanııı kitli kapısı tekmelendi Polis düdükleri ötuvor artsız. arasız Vali fırladı verinden' «Vaya telefon edeceğim, asker vollasınlar Polisler baş edemivor»'\çtı telefonu (21) Ornekler çoğaltılaDilır Nahıye Muduru Ferıt Bey. Seyfı Çavuş ve Emıne arasındakı ılışkı (22) Şofor Ahmet hıkâyesı (23), cezaevınde Asri Yusuf'urı aynacı dukkaru (24^ .. Memleketimden İnsan Manzaraları. başlangıçtaki 15 45 katan ve daha sonraki Anadolu surat katarının ınsanlarıyle, bu kışılenn gerıye donuslerıyle aradaki geçıslerıle ortak bır zaman mekân bırlıgı ıçınde, smemalık genhmını yıtırmeksizın akıp gıder. Bu konuda onemli bır yazı yazan Ece Ayhan, «sınemayla ılgılenen ılk Turk ozanı» dedığı Nâzım'm bu yapıtı uzerme, sinemacı ve edebıyatçılara çagrıda bulunmuş ama pek ilgi gormemıştı (25). Nâzım m dığer yapıtları arasında Benerci Kendini Niçin Öldurdu \.' Sımavne Kadısı Oğlu Sevh Bedreddin Destanı fılme gıden unsurlanyle sınemaya goz kırpmakta, Yolcu adlı oyun, ıstasyon ve trenlerın dığer dort kışı arasma katılmasıyle hıç zorlamasız senaryolaşmaktadır. Tam bir sinemacı olabılmek ıçın gerekli unsurlann çoğu Nâzım'da bır araya gelmıştır: Marksızmi bılır. okur, yazar, tiyatro ve resımden anlar, kafası ve yureğı ile tam bir ınsandır kısacası. Nâzım hapısteyken ıkı senaryosu fılme çekıhr Muhsın tarafmdan Bır masal denemesı Kahveci Güzeli ve bır folklor derlemesı Kızılırmak • Karakoyun. Yırmı yıl sonra (1967) bır kez daha çekılen Kmlırmak • Karakoyun durust ve duzgun bır fılım olur Lutfi Akad'ın elınde. Oysa Muhsın'ınkıler birer kluıık olayı olmaktan ılerı gıdtmezler Nâzım, gorduğu verlı fılımlerı (kı hepsının rejısöru Muhsuı'dır» eıeştırıı « Bİ7im (ilimlerin kuiurlarmdan biri de nabızVarınm atıçındaki hastalıktır Bazıları ölü nabzı fribi atar, ba7iları bir >ökselir bır duşer. \ani tempo denilen şe> voktur. Bu hususta kabahat, montajcııık dıje ajrı bır mesleğin varlığından Bir adam 1 /Kerım Sadı Nâzım Hikmet'in tlk Şiirleri May y»yınları. 210 2 /Nâzım Hikmet Bıitün Eserleri 1 Dost j'ayınlan, sayfa (19 Yaşım adlı şıırdenı 3 Nazım Hikmet Bütün Eserleri I Bulgar baskısı, Ekber Babavef ın onsozu, s 12. 4 /Zekerıya Sertel Mavi Gözlü Dev Ant yayınları, s 116. 5 /Nejat Özon Turk sineması Kronolojisi Bılgı yayınlan, s 54 6 'Not 3 de gostenlen kıtap, aynl yer. 7 /Nâzım Hikmet 835 Satır. Sesini Kavbeden Şehir, Var»n 3 Izlem yayınları, s 25 (Açlann Gozbebeklerı adlı şıırden> 8 /Not 2'de gosterılen kıtap, s 94 (ŞarkGarp adlı şiirden). 9 Not 3'de gosterılen kıtap, s 105 (Avdınlıkçılar adlı şurden). 10 Nâzım Hikmet It Urür Kervan Yüriır s 183.. 11 Onceki kıtap, s 184 12 7 E%lul 70 pazaıtesı gunu Memet Fuat ile konuştum. 13 Adblet Cımcoı Sozlendirme Anıları Yeni Sinema dergısı, sa.ı 19 20, s 41 14'Not lO'da gosterılen kıtap s 171172. 15 Not 10 da gosterılen kıtap s 201 16 11 Evlul 70 cuma gımu Muhsın Emığrul ile konuştum 17'Nâzım Hikmet Oğlum, Canım Evlâdım. Memedim De yayınları, s 101 • 18'Nâ?ım Hikmet Memleketimden tnsan Manzaraları De yayınları, s 7. Fotoğraflar 16 E>lul'70 çarşamba gunu çekıldı. 19 Öncekı kıtap, s. 100. 20 Öncekı kıtap, s. 223 224. 21 Öncekı kıtarj s 450 451. 22 Öncekı kıtpp, s 234 238. 23 /Onceki kıtap, s 242 246. 24 Onceki kı'ap, s. T28 346 25 Ece Ayhan \ İ 7 i m Hikmet ve Sinema Yeni Sinema dergısı, sayı 9 s. 40 41 Smemacılardan Artun Yeres, destamn 196. sayfasmdan Onlar Ki adlı kısa bır fılım çektı 26 Nâzım Hikmet Bursa Cezaevinden VâNü'lara Mektuplar Cem yayınları, s. 35 27 Öncekı Kıtap, s .28 29. 28 35 lık fılımlerde on bır dakıkalık olçuye kısım denır. 29 /A Kadır 1938 Harb Okulu Olayı ve Nâzım Hikmet tkıncı baskı, s 157 • 158. 30 ? Eylul 70 salı gunu M Ali Cimc'oz ile konuştum. 31/Not 26'da gostenlen kıtap, s. 29. 32/Bu konuda bıigisı olanlafın açıklamalarını beklenz. ÜÇ DERGİ 1970de dergicilik bakımından üç önemli olay vardı: Biri. 47 sayısı çıkan bir derginin, Papirus'un kapanışıydı. Dergilerin bilinen sorunlannı bağnnda taşıdığı ve ancak çevirıvle ayakta durabildikleri bir ortamda yalnıı telif vazılar basarak 47 sayı direnen bir derginin kapanışı edebiyatımız' adını elbette üzuco bir olaydı. Papirüs,' Ma>ıs avında 17 vazarımızın kendi kalemlerinden otobiyografilerini (Kendileri) adlı bır özel savıda topluyor ve bu savısı ile edebivat dunyasının veda edivordu. Nice guzel şiirin, hikâytnin. incelemenin vcr aldığı sayfalar unutulsa bile, 40 unlü şairimizin biyografilerini veren, tamtma yazılan ve ozel fotoğraflarla suslenen «Sairler Bolumu> yarma onemli bir belge niteliğinde kalacaktır. Yılın diğer iki önemli olavı, Halkın Dostlan ile devrimci tiyatro olavını geniş kitlelere yayma amacım göden Tiyatro 70 dergilerinin çıkışıydı. Halkın Dostlan, devrimci bir nanatın kavgasını sürdürdu, orta\a eserler koymaktan çok kuramsal temeller üzerinde gelismeve çalıştı. Ilk sajıdaki «Gerıci Sanata Hucum» sloganı daha sonraki savılarda ulusal kultür, ulusal edebivat, halk sanat ve devrim gibi konularda. devrimci yazarlardan da ornekler verilerek derinle<!tirildi, uevrimci duşünce plânına ağırlık veren bir plâtformda gorundü. Tivatro70 ise bu plâm sadece tiyatro alanında uvguladı. Aktuel vazılar yanında kuramsal yazılara da ver vererek devrimci bir tivatro anlayışını îerleştirmeğe çalıştı. Merdivenlerde durmuş Bir şevler duşunerek. Korkak Zayıf Burnu sivri ve uzun mü2İk 1970 Panoraması Selmi ANDAK DİĞER DERGİLERDEJ Bunların dışında, A arlık vine öğretmenlerın dergisi niteliğindeydi. Daglarca, Melih Ce\det Te Attilâ llhan şiirleriyle ilgi çektiler. Yeni lfuklar, duzenli çıkısı ve ödun vermez tutumuyla vılın iyi dergıleri arasmdaydı. Azra Erhat, \eAit Gun\ol. Sabahattin Eyüboğlu. Rauf Mutluay. Hilmi Ya\uz deneme \e eleştirileriyle, lsmet Zekı Evuboğlu «Anadolu Turkcesi» ısımlı sozluk ealışmasıyl» dıkkatlerı topladılar. Yeni Dergi de yılın iji dergileri arasındaydı. Caudwell'den. Lukacs'dan onemli incelemeler jayınlandı. Behçet Necatigil. şürlerijle tartışmalara konu olurken, Ece Avhan ilgiji çeken eserler koydu ortava. Yasar Kemal iki uzun hikâvesivle soz ettirdi kendisinden. Menıet Fuat'ın genç kuşak adına zar attığı Hasan Emre ile Atılav Arsan ise umulan >ankı>ı japmadı.. Soyut, >eni yetisen gençlerin tek dergifiiydi. Bu jıl daha az şiir yayınlayarak incelemelere ağırlık verdi. 6 Milli Eâitinı Bakanlığı Yayınlarından 1000 Temel Eser Serisi No. 27 28 29 30 31 32 33 34 35 3b 37 38 39 40 41 KİTABIN ADI Me\ lid Asva'nın Yükselisi ve Dıısusu Macaristan Turk Âlemınden Çizgiler Kasgarlı Mahmnt Ofuz Kaan Destanı Orhun Abideleri Bılınmeven Iç Asja (Cılt I) (Cı.t II) Siirler Bır Devin Düsüsü Divânı Kebir (Seçmeler) Gezerek Gördüklerim Babornâme (Baburun Hâtıratı I) » » » II 1911 VAZAK1 veva MÜTERCÎMt S Çelebı Faruk K Timurtaş (Hazırlayan) Fernand Grenatod Orhan Yuksel S Takats Sadrettın Karatay Ahmet Caferoğlu W Ban» \e G R Rahmetı M. Ergın Muhanem Ergın L Lıgetı Sadrettın Karatay > » Orhan Se\ fi Orhon îgor, Gouzenko Ağasi Şen Mevlarâ Celâleddın Abdtılbaki Golpinarlı (Hazırla\an) Falıh Rıfkı Atay Re«ıt Rahmetı Arat ) Hazırlayan : » > » ) Muharrem » • » ) Ergın Fiyatı 5 5 5, 5, 5, 5 5, 5, 5, 5 5, 5, 5, 5, 5, 15. eçen mevsimin müzik çevremize kısaca göz atacak olursak, her şevden dnce, ülkemizde çok sesli muzik eçitimi vonunden üzerinde titizlikle durmak zorunda oldugumuz Istanbulun iki başlıca müzik örgutunun giderilmes.i çereken problemler ve üzücü polemikler ıcıne düştüğünü eörürüz. Bunlardan biri Istanbul Belediye Konservatuarı diğeri ise Şehir Orkestrasıdır. Istanbul Beledive Konservatuarı gerek vönetim, gerekse öğretim kadrosu ve sanat kolları bakımından elestirilcre u|ramıştır. Sehir Orkestrası da. kuruhısunun 25. vıldönümüne ulasmış olmasımn övüncüne rağmen. vönetim. repertuar, çaIışma, bazı saz çruptarımn vetersizliği, elemanlarının geçim endişesi ve diğer konular yüzunden bir aralık dağılma tehlikesiyle bile karşılasmış ve özellikle bu orkestranır. elemanlarının haklı olarak Istanbul Operası. tstanbul Rarivosu ve diğer müesseselerde çalışma zorunda kalmaları Sehir Orkestrasının müzik kalitesini düşurdüğü gerekçesijle eleştirilmistir » Sanat Takvimi » nı OLAYLARIN ÖZETİ özetlersek, geçen \üın onemli olayları arasında Kemal Ö«er'in şiire dönuşüniı. Sükran Kurdakul ve Cumalı'nın hikây'e>e ağırlık ^ermelerini, Furuzan'ın hikâyelerini Ece Ayhan' m, Metin Eloğlu'nun. Cahit Irgatın siirlerini, Asım Bezirci' nin k^ iler. Fethi Naci'nin e»erler uzerine japtığı incelemeleri, gelenek komısu etrafında knparılan eürultüleri <îa\abiliriz. A^rıta eccen Mİ çenç kuşağın a7 ,ür vjAinılaması \e hi kâ^enin on plâna eetmesi de anılmaja deger nıteliktejdi. Kuse kâğıt, renklı baskılı Topkapı Sarayı Muzesınden alınan sarat eserlerının tabli renklerıyle her a\a ait sayfa resımlendırılmıstır. Ay ve gun isimlerı Türkçe, Almanca, Ingılızce ve Fransı?eadır 1 1000 Temel Eser serısınden mevcuriu bıten eserlerın 2 ncı baskıları yapılacaktır 2 Türk Ansiklopedisı'mn halen neşredılmekte olan 19 cildının fasıkullerinin abone bedelı 64, lıradır (Bır cılt 8 fasıkul olup fasıkullerın perakende fiyatı 10, lıradır.) 3 1000 Temel Eser'e abone kajdı yapılır. 4 Pullu \e odemelı satısımız yoktur 5 Bakar.lığımızın ılmi ve klâ'iik eserlerı; T B M M. uyeleri. memur, subay, oğretmen, fıkır ısçılerı Bankaların ridimı memurları ve Devlet Sektorunde çalısan daımî jşçılere taksıtle 12 av vadelı olarak ^atıhr Taksitlı satışlanmızda "ol5 ındlrım yapılır. 6 Daha fazla ızahat \e bro^urumuzden almak uzere şahsen veya yazı ile Mudıirlüğumuze muracaat edılebıhr DEVLET KtTAPLARI MÜDÜRLÜGÜ Sultanahmet tstanbnl Satış Tel: 2? 38 »3 1970 yılında çağdaş muzik havatımızda olumlu hamleler ve iİRİnc olavlar arasında sunları sayabiliriz: Ferit Tüzun'un Güngör Dilmen'in piyesi üzerine bestelediği «Midas ın Kulakları» operası. bir varatıcıhk örneğivdı Ferit Alnar'ın 40. sanat vılınin kutlanması dolavısiyle bestelerinden kurulu bir program sunulmuştur. Tamnmıs ve emektar vivolonıst Necdet Remzi Mak'ın 50. sanat vılını kutlamak uzere Cumhurbaskanlığı Senfoni Orkestrası ozel bir konser düzenlemistir Uluslararası başarılara erişmiş virtüozlarımızdan Idil Biret. 4.vlâ Erduran. Suna Kan. Ayşegiıl Sarıca. Gülserrn Sadak, Ismail Aşan. Avhan Baran Verda Erman, Gülâv Lğurata Resit Ernn Erçican Saydam, Nusret Kavar, Oktav Dalavsel ve diçerleri çerek içte. gerekse dışta konserlerini başarıvla vermıslerdir Pivar.ist Hulva Savdam'ın Avusturva. Macaristan. S uııanistaıı \e diğer Avrupa ülkelerindeki turııesi çok başarılı olmus: değerlı orkestra yöneticisi Hikmet Sünşek'in Yugosla\ya, Vunanistan ve diğer dış ülkelerdeki turnelerdeki uniü orkestralan vönetimi dış basır.da yankı uyandırmıştır. Suna Korat'ın dışarıdaki başarılan devam etmistir. 1970 >ılı Türk bestecilerinin olumlu hamleleriyle geçmiştir. DEVRİMCİ SINIF SANATI Tekın Sönmez'ın Şıırlen Her }'ayın: emekçı. ogretmen ve ogrencılere % 30 ındırımle 2 lıralık posta pulu karşılıçı toplu ısteklere "^ 40 ındırımle odemeh gondenlır Isteme yerr NADAS YAY1NLARI PK 113 Sirkecı İst. Cumhuriyet EJs: 49 1. 2. «BOŞUNA DEĞİL Y\ŞAM\K» «GIN T İN APANSIZ 4ÇIKLANMASI» (Basın /Ek 48)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle