Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet T ia olsa, biraz kaygı duymadan janaşümıyor, çevremnde bunca gurültü kopmuş bir betiğe. Solzenitsin'in romanı, «Kanserliler Pavyonu» nun. Mos kova'da dolaşan gızli kopyalarını okuyabüenlerce dikkate değer» bir yapıt olarak nitelendiği bıliniyordu. Yine de «N'ovy Mir» dergisınde yayımlanmasını sansür engellemişti. Solzenitsin'in. bir yıl önce yazarlar kongresine seslenen protesto mektubu da değiştiremedi bu kararı. Olay, kısa bir süre önce, bir İtalyan editorünün, yazarın onayını almaksızın, ıomanı Kusça olarak yayım lamasıyla yeniden alevlendi. Yazara karşı da yeni suçlamalara yol açtı («Literatumaya Gazeta»nın 26 Hazıran tarihli sayısr Tum bu gelisjneler, «Kanserliler Pavyonu»na yeni >eni değerlendirmeler katarken, beri yandarı da: yapıtın unüniin. sanat değerinden çok politik antikonfor mizminden geldiği kaygısını veri yordu. Gerçi. tvan Denissoviç'in bir giınü», Kreçetovka Garında bir olay». «Matriona'nın evi» buyük bir yeteneğin izini taşıyordu, ama. sonraki öyküler daha bir zayıf kurulustaydı. Solzenitsin'den. uzun bir roman yazmağa yetecek nefese sahip olup olmadığı sorulabilirdi şu halde. SoJzenitsin 197» Nobfl Edfbirst ödülünü aldı. Tazar Türkiye'dt «tvan Denisoviç' in Bir Gfinü», «Ük Çember» fribi romanlarıyla tanınır. «Matrionanın Evi», «Kanscrlv ler Pavyonu» adlı romanları da önümiizdeki RÜnlerde çıkacak. Türk okuru. çafin bu büyük yazarını o zaman daha iyi tamracafc. Batı dünyası Solzenitsin i Dostoycvski kadar Rüclü bir sanatçı kabul ediyor. Sovretler Birliğinde «resmi» edebiyat çevreleri dı şında da a>nı kanı paylaştlmaktadır. Solzenitsin'in romanları Rus dilinde yayınlannu yor. fakat daktiloyla teksir edilmiş «kitap»ları aydın Rus okurları. gençliği tarafındaıı aranıyor. okunuyor. Ünlü şair Tevtuşenkc, Onun Rus dilinin en büyük ustalanndan biıi olduğunu açıkça söyledi. Bujtün edfbiyatsrver Ru.s aydınlan Snlzenitsin'i. Rus rdebiyatının yetiştirdiği büyük vazarlar zincirinin sonuncu halkası sayı\orlar. Sovjet yöneticilerinin. daha dosrusu Sovyetler Birliği Yazarlar Derneği'ne hâkim olan «klik»in düşmanlıgını üzerine çekmis olan sanatçı. Riazan'daki e\inde >eni esrrler yazmakta, sessiz havatını sürdürmektedir. 1970 Nobel Ödülünü alması Solzenit sin'e uluslararası bir ün kazandırdı. Stokholm'r jceltp. iidülü alacafını. feıekli konuşroayı yapatağını bildırdi. Şimdi dünya merakla bekliyor. Solzenitsinin Stokholm'drki ödül töreninde n* diyeceğini. Ça^ımızın en önemli. rn anlamlı «mesaj»larından hiri olabilir bu konuşma Aşağıdâ. Solzenjtsin'in en güçlü eseri sayılan «Kanserliler Pa»jonu» için yaulmış bir denemeyi oku>ac»ksıuz.. sanat azra erhat AYRICA PARA İLE SATILMAZ Kanserliler Pavyonu yacak 30 yıllarına uygulayarak kendıni «alçak» görur 'Russakov «Zorba». Kostoglotov «tutuk lu» kategorisine girmektedır). Kendisi gibi komünist olan. yaşamları pahasına, daha insancıl bir dünya uğruna devrimi yapan insanlann, işlenen suçlar karşısında susmalarıyle ortaya çıkan anlaşılmaz trajcdınin hem aktörü. hem de tanığı olmustur. Dcvrimuı ıdealine sırt çevırmişlerdır. Neden? Parçalamaktadır bu soru onu. Korkttığu için.. Ama knrkunun bir sürü suratı var.. Onun gibi ınsanlar için korku, rv^elükle yalnız kalmaklan, topluluk tarafmdan bır köşeye fırlatılıvermekten duyulan paniktir. Atam, senî rini devrimle yürutüp temellendirdikten ««•!«, unutuveri>orlar Herakleitos'un ana du^uncesini. De\rim sontıcu kurduklan duzeni katı ve değişmez oğretilerle yöneterek ihanet »diyorlar Efes'li düsünüre. Anaxa;orasla Herakleitos'a ihanet etmeyen tek eylrm adamı AUtürk» tür, bence, çağda; dünyamızda. niçin seviyorum $ o clli bes ya»ımda sana bir ilkokul oşrcncisi gibi seslenebiliyorum. İnsan. Tanrıya scslenir. Scn ne bir insan tanrısın. ne de tannlasmış bir insan. İkisinden de benim tiksindiğim kadar tiksiııirdin. O>ley«c. nasıl oluynr da seslenebiliyorum sana. kendi olmuş habama seslencmediğim gibi? Yunu« şairimiz «bcnde bir bcn \ar benden içeri» diyor. Kendi bilinrime \armak için bu icimdpki ben'i tanımlamaja çalı^acağım. undan birkaç bin >ıl önce. Anadolu lopraîı iki duşünür jrtıştirnıişli. biri Irla'dan. obııru Efes'ten çıkınıştı. Biriniıı adı o zamanın diliyle Ana\agoras, otekinin adı Herakleitos'tu. İkisi de bu c\reuin «ırlannı çözme.ve uğraşıyorlardı. İkisi dc bir Ukeyi oneriyordu evrenin kurulu.unda. AnaxaRoras her çcşit düzen. çekirdeğinde •NOUS'U taşır diyor, Herakleitos i'e bu ilkeye başka bir deyimle «LOGOS» diyerek. onu sürekli de\inek halinde görüyordu. Maddeei düşüniırleıdi ikisi dc. Anavagoras çok ince hir ınaddc ol.irak düşundüğü N'OUS'u tüm evreııde >apıcı %e düzcnleyici bir cuç olarak tasarlıyor. Herakleitos da en rok deffişip de\inen maddenin atcş olduğunu ileri sürrrek. her turlü degi;imin ozunde aleşi sörüyordu. Anaxagoras Irla'dan Atina'?a sitmiş. hıı kultiir ınrrkezinde otuz yıl bo>unra öğretisini yaymıs, bir de yönetiri insan > etiştirmişti XOl'S ilke<ini kendi varlığında canlandıran. Bu insan. adını bütün bir çağa veren Perikles'ti. Bakın Nietzrhe nasıl tanunlıyor bu adamı: «Halka seslenmek için kürsüye çıktığuıda, XOl'S'un insan bifiminc jrirmis imgesi gibi görüyordu: yapıcı, cozıimleyiçi. ııyarıcı ve düzenleyici. aydın \e yaratıcı in^an ırücüııüıı ta kendisiydi.» Periklc'i cekemiyen tutucular Anaxagoras'ı da dinsirlikle suclayarak. olüme sürüklemek istedileı Anavagoras o sözde kültür merkezinden kaçtı ve sene Anadolu toprağmda Lapscki>e sığindı, orda oldu. Ncydi Atina'da b«înaxlırın cekemedi(i: NOL'S >ânl AKIL dı. Koku«roa.vı yüz tutmuş eski düzenin yerine halkı yapıcı, rözumlevici. düzenleyici aydın lık ve jaratırılık yolunda yeni ve daha mutlu bir geleceğe doğru iten insan rekâsıydı. Atina'nm Snkrates'i de oldüren dinsel tutucuhığu unutuldu eitti. Perikles ise kültür ve sanat başanlanyla ileriye yönelmis demokrasinin kurucusu olarak kaldı. Batı düsüncesi Anaxaı;oras'tan NOl'S ilkesini aldı, benimsedi ve sürdürmektedir. Ya Herakleitos'tan ne aldı? Devrimci ve ilcrici filozofilerin hepsi, öğretüerinin özünde kaynağında zorürler onun devinekçi değişim ilkesini. Herakleitos «her sev akar. her ser de|i|ir. evTende değişmeyen hiç bir sey yoktur» demekle çağimıza en ran alırı iki Ukesini esioledi: DEVRDI ile EYLEMI. Ne var kl. bo Ukelere ktenlikle ve gerçekten bağlı pek »t devrlmef gorebiliyonım ben çağımızda. Çofu. eyiemie ğin Russakov.. Suçlamış olduğu eski kurbanlarının amsı boğuyor onu. Kısa bır süre azap çekiyor. sonra. kendine geldiğinde yalan ve iki yüzlülÜKÜn içine gomulüp, tipık bir Stalınci memur halini alırken. tüyleri diken diken. sa vunmasız kalakalıyor olümün karşısında. Ama vicdanı yadsımak, yalnız ca, onu ayaklar altına almış olan ların isi deeildir. Bıı avnı za saf. kendisi %e baçkalan icin zorlayıcı, ama ıçe aıt . • " • •! • jri bağlaruıa ılgisiz, kısaca tüm ce surca olanı ama insanca ohu.ı..,ını da bir arada taşıyan bir davranış. E frem Podcteçv'in ölumle kar şüaşması ise hepten başka tür lü Sonunun şaşmazlığı. onu yaşamın anlamı üzerinde düşundürür. Teorilerin soyutlamasında deeil de. acının aeırlıeı ve kara HEKİMCE BİR SERTLİK •Kanserliler Pavyonu»nun iinü hak cdilmemış değil. İnsana derin lemesine işleyen bir betik bu. Ko nusu da oldukça basit; bir kanserliler koğuşundaki yaşam.. Solzenitsin. kanserin bir ortak koğuşta topladığı insanlara objekti fini yöneltmekte, onların karşılıklı Uişküenni izlernektedir. ncak, Orta Asya'daki bir Sovyet hastahanesindeki yaşama gösterdiğı hekimcc ılgi roma nın tek ybnü değiL Kanserliler koğuşu, o güne dek birbirlerini tanıraayan insanlann kaderlerinın kesiştiğı yer. Hastalann her birı, kendisiyie birlikte geçmişin agırlığını, biyolojik olmayan bir başka kanseri taşımakta.. >Stalinrilik», bu biolojik olmayan kanserin adı.. Hastalann ayrı ayrı yaşantılarından, Stalin ve onun hemen ölümunden sonraki dönem Sovyet toplumunun bir freski ortaya çıkmakta. Roman, Stalinin ölümunden hemen sonra. hâlâ onun sisteminin ağırlığı nı taçıyan SSCB'nde, «sosyal gerçekçiiik»* karşı ortaya çıkan baş kaldırışı gösteriyor. A İki hastanın, Stalin rejiminin •yiyicilerinden» olan Russakov, ile «kurbanlarından» Kostoglotov rrasındaki zıtlık belirler bu yeni donemin yapısını. YİYİCİLER VE KURBANLAR Russakov. partide giderek yuk jelen aşamalar yapnıis bir eski isçi. Pek çok nımeüerden yararlanmış bu yüzden ve bu onda bır çeşit küçuk bunuva kafası. bır çeşit «kast» fikrı yaratmış: ortak bir koğus. öteki hastalarla ortak laşa kullanmak durumunda olduğu bır helâ dRvanılmaz bir şey onun ıçin Ketıdinden emin hali, sürdurmüs olduğu bıı eski arka daşmin StaHn'in ölümunden sonra geri dondüğünü içitince gölgeleniyor Kendinı koruma içgüdüsü. Stalin'den armma dönemine rîüşman yapıyor onu Bir çc«if sılahasreti çckivor o «193637n8'İprin prensip «ahibi insanların hükiım «ürdıiğü muhtesem nâmusluluk doncmi»ne.. Oleş Kostoglotov's gelince: kıır hanlardan. o İncir çekırdeği dol dunnavan bır nedenle sürülmuş. fekiz yılını geçirmıs toplama k^mnlsnnHfl. İnsanın kurdu ola biieceğini ösrenmi? Biliyor ki • kanserden de beter bir şe? vardır. tiİT.T.am." Onu dünNr.ıın kalan kı^mından sekız y.l ayıran ci*'Z73m Herseye rAgmen özgur düşüncelı kalabilmis ve bu onu her türlü otoriteve. hekimden ge]ene bile başkaîdırtiyor. Solzenitsin'in çizdiği Sovyet yaşamı tablosıı. cokhıtju ezen bir nıutlu azmlıâîn ba^ıt şeması değil yalmzca. Gerçekleıe sâdık ka larak. korkunç olaııın yanma alelâdeyi dr ek'emiş. Russakov'un yanı «ıra. Stalin döneminin dram ları dısında kalmış kişiler de yer alıyoı rnmpnda . Kimi. eŞitilisleri nedpni gpememiş!er olanları: tıpkı Knstoelolnv'a yaklaşmaya çabaîayan hemşire Zoi>a gibi: ki mi ise. babhekim Dontsovs gıbi. yaptıkları işe göroülüp kalmış ki şiler. Solzenitsin'in kahıamanları yal nızca tarihsel gidişm oyuncakları durumundaki kisiler deeil. ama ölümle kucak kucağa olmaları nedenıyle tüm toplumfal mas keden sıyrılmış, kendi kendıleny le basbaşa insan]ar Ölüm gerçeâinin «ın3\ ı karşisında bazıiarı kaçı$makta. Öme mar.da bazı Maıksistlere de ozgu bir felsefî durumalıştır. Pomanda, inanmış bir komünıst olan, genç bir jeolog tanıtlar bunu bize. Vadim Zadirka, kanserin bırakmamacasına yakasına yapıstığını bilmekte, yine de ölümden korkmamaktadır Topluma. bıtı rebıleceğini umduğu çalışmalarıy la yararlı olmak düşuncesi vardır kafasında. Bu modern stoacılık, tam bir Sovyet adamınm davraruşıdır. Gerçekleştırmeğe dönük. kuyunun korkusu altında. ama.. Tolstoy'un Ivan Iliç'i gibı. bir yüksek memur değil, bir ışçi bu Efrem Podduev.. Para kazanıp iç ki içmek, kadınlar bulmak için hiç bir aile bağı kurmadan, yur dunun dört bir yöresınde çalıçmış, sonunda. şu modern uygarlıkta hiç bir şeyin insanı hazırla madığı ölümle burun buruna gel miştır. kansere yakalanıp. Tolstoy'da bulur Efrem. son anlarının oyalartmasını. «İnsanlan ya Her şeye rağmen. on yıllarca sü ren alçalma. suçlu bir susuş Sulu bm'in ger.çîik ozlemlerini silmemiştir. Patetık bır tonda, KostoE }ey»i okudukça korkusu da lotov'dan, so;yalİ7m uzpnne oğılır ve yaşamın anahtannı bulur; lan ümitlerinı y.tirmcmesini isvicdanını ızlemek ve yakınını sev ter. Ona gore. geleccktekı sosyamek. Onun gerçeği de, bdylece, lizrn simdıye dek tanıdıklarınkendıni tanıyıp aşmakta bulur o dan başka türlu olacaktır. Sulubın. bır •ahlâki sosyalizm» düşle nu.. mektedir. «Cehcnneme kadar yo lu var kinin. Scvmek istiyoruz so İKİNCİ BÖLÜMÜ nunda. işte sosyalizm bu olmalıdır» der. Kostoglotov'a hırıstıStalinci bulutların yeniden ku? yan fılozof Vladimir Soloviev'i ku verecek biçimde Sovyet yasa okumasını sağlık vermesi de bir mı üzerinde biriktiği günlerde, ge rastlantı deSIdir. zira boyle bir çen yıl yazılmı? olan ikinci kıs dönüs. onca Rus halkının gelenek mında «Kansorliler Pavyonu»na sel özlemlerir.e uymaktadır. sıpsi\Tİ bir melankoli hâkim. ınıflarm Kavgasının. kırk yıl Birinci kısmın sonunda, gücülık teorisi ve sistemli pratiğı nü yeniden kazanmış, yasama ar nin sertleşürdiğı yıkıcı kizusuyla dolu olarak bırakılan Kostoglotov'u, son bölümde. he nin bir yana atüması, yakınını kimı Vera Gangard'a kaışı içini sevmenin toplumsal yaşamın ildolduran duygulara kendinı bı kesı olarak alınması, işte bunlar, rakmış buluyoruz. Ama taşıdığı Şulubin'in ağzmdan, romanın en dert depreşecek ve ete ilişkin a güçlü dersleri olarak belirlenitıhmları yoketmeden tüm güçlen \or. Bos bir teon, alelâde bir dü mişliğmi yeniden boyunduruğu şunce değil, tersine uzun süren altına alaeaktır. Kostoglotov, ken acılarm ürünü bu di umutsuzluğuna sevdiği kızı Solzenitsin, tum bir ülkeyi top ortak etmemek için zorlu bir dı tama kampı ve cezaevleri ile urdişmeye girişir tâ içinde. laştıran kanserin. hatalı bir sisÖte yandan bir şey, hastahane tem olduğunu ortaya çıkarıyor. nin zorunluluklan. ha>"vanat bah Ama kökenleri yainızca politik çesindeki kapatılmış hayvanlar, değil, aynı zamanda metafizik de herşey, ona toplama kampında olan daha bir temel sorunu. Köki giinlerini anımsatır. Bu >Tİz tülük soıununu da gösteriyor. den. eski reiimin yiyicilerine olan Böylece kötülüğün gücü yainızca düşmsnlığı daha bir büyür, Rus toplama kamplarmın dünyasınsakov'un iki yüzlülüğünü çcke da gelişmiyor. Kostoglotov, günmez olur. «Irkçı» olmakla suçlar lük yaşamda da varlığının farkıonu. Çünkü bu sonuneu için, yal na varıyor bu güçlerin. Bu, özelnızca toplumsal kökeni (proleter lıkle insanlann hayvanlara karsı köken tabiiı insanın değerini be olan davranışlarmda çarpıyor olirlemektedir, yoksa çahşması nu. Neden şu gençler. dostlarırun köpeğini öldürmuşlerdir? Nasıl ve eyleyişleri değil.. .ıçıkianabılir bır «kötü adamın», hayvanat bahçesindeki maymu«SEVMEK İSTİYORUZ nun gozune bir avuç tütün atarak kafesi içindeki hayvanı kor SONUNDA» etmesi? Kostoglotov, şu cevapsız «oıuya çarpar boyuna: «Neden Kostoglotov'un çektikleri ne bu adam bövlesine <kötü>dür?> denli dayanılmaz olursa olsun bir yerde arzulanır olmaktadır. StaBaşka güçlerin de insanın yür« lincilik başkalanm, daha bir zorlu biçimde hırpalamıştır Bun pınde kavga verdikleri gerçektir. lann bir Örneği Şulubin.. Kanser Çıkar gütmeyen iyilik de varlilerin koğuşuna yeni gelen bu a dır. Gangard'm. ya da hastabakıdam uzun süre sessizliği içine ka cısı Zoiya'nınkiler Kostoglotov'a, panır. Ameliyat edileceğinin ge hekim Orençşenkov'unkiler kapı cesi Kostogloto\'a, romanın do sını çalan herkese tanıklık eder. ruklarından biri olan bir sahneİnsan sevgisinc. gerçek insan de açılır: 1917 den berı Bolsevik olan Şulubin, 3638 temızliğmde. sevgisıne pek az kişı, hekim Orenç eski arkadaşlarının ölümü icin şenko gibi ulaşabilir, ama pek çok bağırmıştır loırtlarla birlikte. kişi ulaşmak ister. Başkalarmı Böylece. kendinin ve ailesinin du harcamaya kapılmış kişiler bile rumunu kurtarmak istemıştir. A hiç değilse özler onu. Şulubin ma bu bir işe yaramamıs. Şulu bunu tanıtlamıştır. Ve yaşamla bin, git gide daha sşağı gorevle rını zaman zaman yüceleştiren dü re itılmiş. çocukları bile bırak sünce kıvılcımlan. msan acısının ıçınden çıktiğı ıçin değer kazamışlardtr onu.. nır. Bu kıvılcımlar. kötülük bilmecesini daha az pespayeleştirBu dramatik yenilgi ezer onu. mezler. Zaten, roman. sadık bir Puşkm'in sozünu. «zorba. alrak hainlieın kurbanı maymunun. daveya tutuklu» olmadan oiunma yanüması zor gönintüsü üzerıne son bulur. B A tatürkün belli bir öğretisi yoktur. O. duşünceyi evlemdeıı ayırma.oan. du$unce>i eylemle gerçeklestirmck. e^lenii de dü«uarenin kaynağından getirmek sürecini uyguUmıs. böylece varlığrn akış ilkesine günü ve f<leceği için uymu; bir devrimcidir. Dcjpsim ger» ceğine gore her durumda. her ortamda nygulanarak eylem başkadır. insan akıl \t devrün Ukelerini gözden kaçırmatnak şartıyle uyfolayacağı eylemi kendi bulabilir. Nitekim Atatiırk de öjle yapmış: gününün gerektirdiği devrimleri gerçekleştirdikten sonra, bunlarm sonra; eylem siireci içinde ancak birer baslangıç olduğunu iyice belirterek. kendinden sonraki ajnmaları asmak göre\ini kendinden sonraki kuşaklara yiıklemiştir. tatürkün Türkiycli insana kişl ve nlus «la rak açtıği en mutlu çığırlardan biri, araftırıcı eylem yontemini dil \r tarlh bilhnlerine uygulamasıdır. Bir iiisanm benligi en iyi dilinde. bir ulusun niteliği en iyi tarihinde bel. li olur. Ama ne dil. ne de tarih belli birer başlangıc ve hltimi olan sınırlı varlıklar değildir. Her denı eanlı süreçlerdir. Dili ne yaparean • olur. tarih i nasıl >orumlarsan öyle yajanın. Gecmiş \e gelecekte son<uzra uzanan bu iki ean> lılık alanı ara;tırtldıkça yaratılır, %aratıldıkça gcrçekleşir. Her iki alanda bütün ulusun oldnğu kadar her ulus hireyinin de katktsı ve sorumluluğu vardır. Katkıda bulunmak. sonımluluk yüklenmek kişiyi de ulusu da bühirtııe götürür. Bu bilinçli çalışma yolunda kütt#r *eğup jrelisir. Yoksa kültür kuşaktan kusağa olduğu gibi aktanlaıı donmus bir varlık değildir. Türkiyeli insan bugün dil konusuodakl incelemeleri ve araştırmalan ile kendini bulmak, yansıtmak ve ceşitli düşünce yapıtları Ue yaratıcı olmak olanağına kavusmustur. Topraklarımızın ustünde ve altındaki arastırtnaUr geçmişimizi insanlığın en erken doğu; çağlartna dek gotürmektedir İnsaııui en değerli. en sürekli varhğı olarak kültürü benimsemeğe ve y»şamaya çağirmıştır Atatürk bizi. Bize bu ufku açtıği içindir ki. İlkçağdan bugüne. F.g# düsünürlerinden çağımız msanlarına dek uzanan köpriiyü kurabiliyor. Atatürkün kisiliğiade Anaxagoras'uı da Herakleitor'un da y»şadığını gi>rebiliyoruı. S A Atam, seni bunun için seviyorum. Tepeye varan bir yazar i s^eç Edebiyat Akademisi'nin. bu yılki NoI bel Edebiyat ödülü için yaptığı seçim, çt" sitli çcırelerde, çeşitli tartışmalara yol açtı. Bazı yetkUiIer. seçime siyasal etkenlerin karıştığını öne sürerlerken. bazıiarı da Akademi kararının tartışma götünnez gerceklere dayan dıgını belirtiyorlardı. Le Monde gazetesinin Sovyet edebiyatı uz manları, Piotre Ranicz l e Bernard Feron da. konu üstüne >aptıklan incelemede, Isveç Edrbi>at Akademisinin yargısını. yerinde bir karar olarak nitelhorlar. Bu iki uzmana göre, Alexander Solzenitsin. >apıtlarında klâsik yollar iz.>emesinF rağmen, çağımızda büyük önem taşıyan edebiyat olayı yaratınayı başarmış, günümüz cdebiyatının tepe noktasınr. varmayı becenniştir. Solzenitsin'in bütün eser'erinde, Tolstoyru bir şrucün varlığj rahatlıkla sezilir, o insan gercpğini. sosyai. psikolojik ve hattâ fizik olaylar açısından işlemiş. kanser. açlık ve soğuk ffibi insan hayatına karışmış acı ve katı gerçekleri ustalıkla dile getirmiştir. ikinci Dünya Savaşında en ileri hatlarda savaşan bir subay olarak göze çarpan Solzenitsin. daha sonra Stalin yönetimi sırasında se kiz yıl kadar Sibirva'daki kamplarda kalmış, çok ağır hastalıklardan güçlükie kurtulmuştur. Soİ7enitsin, bir yazar otarak da, 5inırsız bir özgürlük kavranunın savunucusu olrnu^, Sovyetler Birliğinde. böyle bir ortama varılması için mücadele etmiştir. Yapıtlannın biri hariç ülkesinde basılmamış olmasına raçmrn, basarısının nedenlerini. vine onun bir Sovyet vatandaşı olmasında re kendisini çevreleyen toplumsal ve tarihsel ola\larda aramak pek yerinde olur. Solzenitsin, insanlara dünyada ilk kcz toplumcu Dir düzen. bir devlet iaratn~ah yolunda giriştikleri çabada karşılaştıkları güçlükleri. uymak zorunda oldııkları kurallann katılığından çektikleri duygusal ve fiziksel acıları kendince hiçbir sınır tanımadan korkusuzca yazmıştır. Olayların politik yönlerinin >orumuna girmeden. doçrudan olay ustünde duran bu büyük Sovyet yazarımn eserlerine. «Anti • Sovyet, Anti Komünist» etiketlerini vurmak da, i$ te bu açıdan doğru değildir. Sistemlerin de ötesinde, çok insancıl hır düşönce yapısına sahip olan Solzenitsin. zaman zaman Sovyet edebiyat düzeninin en ctkili örgütü «Sovyet Yazarlar Bırliğiyle» çatıs mış, her defasinda elde edilenden daha fazla, sımrsızlıklara doğru uzanan bir özgürlügün isteklisi olmustur. Işte hi Monde'un iki uzmanı, Solzenitsin konusunda bu kanıtları belirttikten sonra, bu ^ılki Nobel ödülünün yalnız edebiyat de^erlerinin Rozöniinâe tutnlman kaydlyla, yerini bulduğunu yanyorlar. •Kanserliler Pavyonu» insam çırçıplak kendisiyie bırakan ölümle yüzyüze gelivermek smavım anlatmaktan çok, yaşama, «âdi ve rasyonel. gizliye hiç yer bırakmayan» ama esrarh birseyleruı de ânide üzerinde parıldayı vereceği bizim yaşamımıza bir ağıt belki de.. Bu yasamın. hastalık, acılar ve ölümden sırasıy la geçen en esaslı değerlerinin bulunuvermesı.. R usya'yı ve insanlan görüşünu. yaşam felsefesini dıle ge tirmek ıçin Solzenitsin esiunin büyük Rus yazarlarmca açılmış geleneği surdürüyor. Tıpkı onlar gibi. düpedüz hıristiyanca bır değerler basamağı üzerinde ılerlıyor, tıpkı onlar gibi gerçeğın böğrüne gidiyor dosdoğru, olayların ve varolanların çokluğunu ve özunü arastırarak, onlaıı seçışleri doğrultusunda islemektense, konusmaya bırakarak.. Gerçek önunde kendisi silinıyor, objektifliği de duygusuzluk değil. alayla ı Russakov ve ailesinin portresindeki gibi» veya gizlenmiş bir lirismle (Gangard'ın anı lışıl ya da başkaldırmış bir heyecanla (Kostoglotov'un yargıları» kıvamlaştınhnış.. Bazan da bir felsefı düşünce noktalıyor bu objektifliğı.. Ama yazarın dujarlığı sade, belirgın. orasında burasında seyrek ve pek mükemmel unajlann parıldadığı güçlu bır dılle bastınlmış.. Böylece Solzenitsin. gerçekçiliğın eski reçetelerıne yeni ve gümbdr gümbur bir gençlik veriyor. Helene ZAMOYSKA AfAÇ PORTRE ILHAN ARDA