22 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
AYFA ilTETs 1 Kasım 1970 f yıldan daha çok bir raman geçti. Biz ytoe aynı ilkeler Te özdeş kavramlar üzerinde durmak rorunlağunu dnynyor ve bundan btiirü çok üzüluy«rnz. O »a™»nrlaıı bu yana bu memleketta neler geldi, neler geçti, neler değişti; fakat demokrasi ve hukuk devleti özleml bir turlu değigemedi. Yazüanmızın panoramasında gdrdüğümfla tablo bixe gerçekten acı veriyor. Saym Vedat Nedim Tör, geçenlerde çıkan biı yazısnda, asağı yukan: «Bu memlekette galiba en büyük tâlflısistik biraz ttzanca yaşamak. Çünkii usnnca yasayan klçi aynı memleket sonmlarmı çözümİenmemls olarak tekrar tekıar karsısmda fförüyor» anlamında biı tümee kuUanmıstı. N'e kadar doğrn! E&CT biz otuz yıla yakm blr süreden berl aralıksn olarak bn sütanlarda demokrasi ve bu. kuk devletinden sık sık söz etmek zoranda kalıyorsak, bu dnrum, bu sorunlarm, bütün çabalara rağmen, menüekettmizde henüz çazümlenmemif oldaiunn gösterir. n gazetede yazdıiımız yazdarm pek çohukuk B ğunda «demckrssi vepkmağa devleti»ndea süz etmisizdir. Bn yanlar baslayalı 28 Demokrasinin yok edilmek isienen öıü Ord. Prof. Dr. H.V. VELİDEDEOĞLU AP'nln Genel Bajkanlıjı makamına ulajan, melesiz yemek yemediğinl soylejen, iktidar koltatunn pek sevdiginden orada kalabilmek için her çareye ba;vuran bir Bajbakanın devrtnde atüdı. Türkler devlet kurmağa bnjladı başlayalı btr yabancı şirket komlsyoncnsunnn rezir, sadrazam, bajvekil, veya bajbakan olduğunu ben tarflıten hatırlamıyonım. AP Genel Ba^kanı, Parrlslnbı aon kongresindf birçok kez kendi «onur» nndan nox etti. Bir Türk ferdl olarak benim de onuruma Ijte en çok bir Türk başvekilinin geçmişindeki ?u yabancı jirket temsilciliği dokunu. •1) ve fsayı çegunluğni olarak beUemlj olmanndan do^an ön yaıgıları yıkmak; deraokraainfaı sosytü \e ekonomik özü bulunduğunu, bu özün halk yaranna olduğunn, bu yarann blreysel eıkarlardan üstiin bulunduğunu ve üç yü önce çıkan «Dikta hevesi ve demokrasi» balıktı blr yazımııda (Cumhuriyet 24.SJ96T) «ediğimiz gibi. .Haikın halk için egemenllği», kı •acası, halkm kendl gerçek egemenliği demek olduğunu ona anlatmak gerekiyor; halki, kendl çıkarlan yönünde, uyandırmak zorunlu oluyor. Bu 1} lse çileli, devrimd aydınlara düşüyor. Tarihseî hrsatî ISeler oldıu neler değisti? bajmdan bu yana bu memlekett te, dış görünüs bakunından, neler olmadı ki! Milli şeflik ve tek parti rejiminden ilkönce bir çesit cift parti rejimine, arkasından 1950'de çok partili rejime geçlldi. Bu rejin» içinde önce rayma otnnnus gibi goruncn Anayasal hak ve özgürlülder »nradan yavas yavas yok edilmeğe başlandı ve en sonunda 27 Mayıs 1960 ihtilâline gelip dayanıldı. N« yank ki, Ihtilil kendl içinde bir çözülme v« parçalanma gösierdl. Bununla blrlikte 1961 Anayasasnun hazırlanmasını ve nlusça kabul edll mesini sağladı ve memlekete bu ybnden büyiik hlzmet etti. Milli Birlik Komitesi doneml, arkasmdan Kurueu Meclis döneml çabuk geldl geçtt ve onun arkasından da yeniden çok partili doneme girildi; koalis>on idarelcrl birbirinl izledi; siyasal partilerİD sa>ısı çoğaldı ve en sonnnda da tutucu blr parti olan ve kendisinl 27 Mayu thtilâliyle devrilen DP'nin mirasçısı sayan AP, bej yü önce tek başma Iktidara geldi ve sonnJd genel seçimde de iktidarım sürdürerek, memlekette Anayasa, de\rim ve Atatürk düşmanlığı v« böylece bir karsı ihtilâl hava.sı yarattı. Geleeektekl irtica harcketierinin en zehirll tohumian; fakir çobanlık, memurluk, masonluk, DP teknokratlıjı. ilerlemis ya*.ta yapüan rahat yedek snbaylık ve sonra muteahhitlik, memleketimizde üsleri bulunan jnbancı bir devletin oyruğm blr slrketin Turkiye temsilciliği, yâni Türk devleönin menfaatleri karsısında o firmanın çıkarlannm tablî konıyuculuğu aşamalanndan gecerek Görülüyor ki! örülüyor ki, 1942 EklralG Türksonuna değin,başlanndan 1970 değişiknin 29 yıla yaklaşan dönem içinde siyasal hayatında görülen likler oldukça çeşitlt ve ktml bakımdan da oldukça hazin ve önemli. Örneğin, bir ihtilâl geçlrilmij olraası çok önemli blr olay. Asıl önemlisi, )m Dıtilalln getirdiği 27 Mayıs Anaya.ia.xi. Genellikle blr reakslyon. yanl iktidann kötflye kullanümaMna karşı bir «tepkl Anayasası» olarak nitelendirilen bu Anayasanuı en önemli özelliğl, haikın sosyal hak vc ozgürlüklertnin ve ekonomik çıkarlarınuı, bunda, cskl Anayasamoa oranla, çok geniş ölcüdc sağlanmıj bulunmasıdır. Baska bir deyimle, 1961 Anayasası, bireyin yalnra soyut ve siyasal haklannı garanti altraa alan bizcyael blr Anayasa obnayıp, onnn sosyal ve ekonomik hak ve yetkilerinl garantileyen ve devlete bu konnda ödevler yükleyen toplumsal blr Anayasadır. Ne var ki, bn Anayasanın kabulünden sonrakl seçfanlerde, halkm kendi çıkaTinm bllincina vannamı; olraast ve din dujgiilaruım somiirülmesi basta olmak iizere, çesitli etkenler ve hattâ dıs gayretlerle, tutucu güçler yeniden devlet v« idare dümenlnl eline geçirmlj ve devlet gemlsinin yelkenlerinl Anayasaya ters düşen blr yöne doğnı, pupa yelken açıp koyuvermiştir. Mayıs ihülâline ve 1961 Anayasasına rağmen bu durum nasıl oldu da dogdn ve neden bu sonaca vanldı? Bu sonoç derken, koleranm btle olanca saldırganlığı ile yoksullara çullandığı bu meralekctte bugün esraekte olan hozursuzluk havasını kastediyorum. Bir iktidar ki, iktidara gelişinin sebep ve hikmeti olan Anayasanın sosyal devrime v* hukuk devletine ydnelmi} kurallartnı hiç uygulamayıp onun sadtce siyasal h.ükümlerinl o da yarım yanıalak ve birçok noktalarda biçimsel ve kaçamaJdı olarak uygular ve sosyal bir Anayasanın kurmak amacını güttüğü soayal derr.okrasiyi, aldatıcı bir sandıksaJ demokrasi, basir bir sayı ve çojfunluk meselesi haline dönüştürur; o toplumda elbette bir huzurdan, bir hak ve hukuktan, bir hukuk devletinden. söz edüemez. Biz eaklden yazmts oldnğomuz yazılarda bugiinkü ortam ve bugunkfi koftdlaT içlnde yüz seçim yapılsa sandıktan ylne aynı gıiçlerin çıkacağını, çeşitli parti llstelerinde yine aynı zihniyetteki kişilerin yer alacağını belirttik durduk. Örneğin 20 Mart 19C7de yaıdığımız «Türk Toulurounda Kadmm Gerçek Problemleri» başlıklı bir yazının sonunda: «Hukuk düzeni, hukuk kuraliarı, ancak halkm ruhuna yerleştirilmekle bir anlam kazanmaktadır. Bu yapılmadjğı sürece yüzeyde kalmakta ve •sandüotan da, her defasında, ınanmıs insanlarm gerçek demokrasisi yerıne en sinsi ve ikiyüzlü bir faşizmin tohumlan çıkmaktadır> demiştik. Nitckjm bn sütunlarda o yanu n çıkbgi tarihten Ud yıl sonra yapılaa genel leçimde de byle oldu; Afnin con büyük koagresinde öyle oldu ve bundan sonraki her seçimde yine de öyle olacaktır. Faslzm, demokrasi perdesi arkasmda birleşme ve örgütlenme eyİCTnlne geçoüştir. demokrasinin kurulabilmesi İçin gğ •tocyal huknk» llkesinfat işlemesi ve yerlesmed gerekiyor. Ba«Jca bir deyimle, haikın demokrasiyi sadece bir (sandık) ve btr (hesap mesele olarak büyuk Turk milletinin reîab. ve saadeti için çalışıyoruz...» şekltade seslerlni duyduğumut, kendiîerinl devlet ve hükumet sayan (eodal zihnivet kaluıtılan. haikın uyanmasına imkân bınkmamak İçin bugiinkü günü tarihseî biı hrsat «anıyoriar. Bunu sağlamak için gizll ve acık her tedbire basvaruyoTlar; mesela resmi devlet oknllanndan daha çok «ayıda, medresc bozuntmsn hâfaz kunlannm, Turk çocuklarmm körpe kaialannı körlefanesine göı ynmuyorlar, hattâ haikın kendl oı çıkanna karşıt işbirlikçi çıkarlan korumak icin, bu körpe dimağlar arasmda, mfiteassıp militan ordularının temelini kurma yolunu anyorlar. Böylece bu halkm, çekirdekten başlayarak, bir daha uyanmamacasna, nykuya dalmasını. uyananlarm ve uyaranlann ise hetnen «vatan hainl», «komünist» veya «kaör» Ithamlarıyla yok edUmesinl sağlamak amacmı güdüyorlar ısa eizgUeriyle deitndiglmiz bu durum açık açık gösteriyor ki, çok önceleri bir Bakanın da soylediği gibi, yurdumuıda sinsi ve zâlim bir sımf mucadclesi vardır. Bu sınıf sava^ında hâkim sınıf, mazlum sınıfı uyutmak daha doğrusu uykuda tutmak icin. eunümüzdekl şartlan, yukanda Isaret olunacağı gibi, çok elverijli bir hrsat saymaktadır. Oysa asü tarihseî fırsat baska yöndedlr: Bugün yönetimi elinde tutan hâkim smıflar memlekette hnkuk devletlni, Anayasanın istediği yönde kurnıak v* KMyal reformlan aynı yönde gerçekle?tirmek gibi çok tarihseî ve çok şerefli bir (ırsatla karsı karsıyadırlar: onlar bu fırsatı kişisel cıkar ve Ihtiraslar veya biraderâne himayeler yüzünden bir halk dcyimi ile nası) «çarçur» ederler ve demokrasinin özünü nasıl baltalarlar! Cumhuriyetln 47. yıluıda buna bir turlü akü erdlremlyonız. Daha dogrusu akü erdirmek Istemlyoruz!. Lfltfen Mthğıma bafışlayınıı ! ugün lktidaıda bulunan nntf ve B neticeye varmıjtzdır ki...>,hâldm hflkumet ! rak şu «Biz G erçek Hayır Millî Kutfipbane Genel Müdürü bayan, Ankara Cnmhnriyet Savcıhğına gönderdigi yazıda bakın ne diyor: «... söz konusu kıtap kütüphanemizın Yasak Kitaplar Deposundadır. Bu depodan Emniyet Genel Mudurlüğünden müsaada »lmı. şahıslarla. Mıllt Kütüphane Genel Mudurlüğünden musaadesini almıs üniversite oğretim üyelerl istilade edebilir. Bunun dışında Kütüphaneye gelen okuyuculara hiçbir rurette bu depodan kitap verılmez. 1954 yılından beri bu müsaadeyi almamıs kimıelare kifgp verilmemiştir.» ö*el Wnle oknnabilen bn kitap nente nesf? Smniyet Oeh'el Müdürlügünden izin alacaksın, ya d» finiversite nocan olmak şartiyle MHB Kütophane Müdürünün müsaadetlni elde edeeeksin o zaman bu "müthiş" kitabı okuyabileceksin. Bnyttk bir giıHlik İçinde Yasak Kitaplar Bolümflnde »aklanan bn eseri getirip verecekler, belki iki klşl de nöbet bekleyecek jeriniıde, btlki baskasına verir diye!» Ama dll bilen blri gider bn kitabı herbangi blr kitapçıdan »lır, ya da Avrupa'dan getirtir okur istedifi gibL Ona dlyecek yok, yabancı dil bilmek ayncalığına erişmiş kişiye kimse kansmıyor! Irin alabilen mntlu kişiler de Türkçtsini okuyabllir. Ama halk gönneyeeek, okuroayacak, bilmeyeeek. Hattâ yfiksek okuUarda, üniversitelerde de bu eserin *kendlsi" degil, birtakım yornmlan, özetleri gösterilecek! Bir yayımcı tutmnş basmış bn tarihî belgeyi. Toplatmışlar, blr de d&va açtlmış «Müesses iktisadi temel, sosyal temel nizamlan devirmek için propaganda yapıldığı» iddiasıyla. Kitap topİ3tılmış, hattâ yayımcı da tutuklanmı». Bn kitap işte Byle 'müthiş" bir eser! Öysa 1910, 1923 ve 1936'da bn eserln üç »yn çevirisi yapılmıs, yayımlanmış. Alan almıs, oknyan ohumu», birt»kım genel kitaplıkların kataloglarında yer almıs. Nedlr bu eser? Marx'la Engels'in birlikte yazdıklan «Komünbt Manifestosn». 123 yıl çeçmiş aradan! Dönyamn btttün dillerine çevrilmis, bilim kitaplan arasında yer almış, ttniversitelerde okutnlmns, çagın vazgeçihnez belgelerinden biri sayılmış... Okumak, okutmak lstenilmeyen eser işte bn! Dâva açılan, toplatılan eser bn tarihî belçe. Millî Kütüphanenln Yasak Kitaplar Bölümünde itinayla saklanıp binbir izinle, müsaadeyle sayıh kişilere gösterUen ba eserin Türkçedeki çevirileri... Ankara II. Ağır Ceza MahKemesi dnruşma tonnnda şn karan veriyor: «Komünist Manifesto isimlı kıtapta komünizm propagandası veya övgüsü yaptığı iddıası karsısında mahkumiyetini gerektiren yeter sebepler ve kanunî unsurlar bulunmartığından, beraatine . • Raif Tosyalı, Leman Ekmekçioğln ve Şakir Altay'dan knrnlu mahktme beyetinin karannda Hginç yerler var: «Türk yurdunda, öğrenme, açıklama yapma ve araştırma bazı kişilerin imtiyazmda olmaktan artık çıkmıştır. Bu nedenle bir öevlet dairesl olan Milli Kütüp'nanenin evvelce herkese okumak için verirken. 1954 yılından itibaren yasak kitaplar arasraa sokup Millî Kütüphar.e Genel Müdürlüğünden izin alabilen üniversite öğretim üyelerıne açık ve izin alamayan üyelere saklı tutulduğu Manifest hakkındaki tutumu, mahkememizln karannı etkileyecek" bir hal olarak değil, özel bir idar! davranış olarak kabul olunmuştur. Komünizmin ne olduğunu ya da ne olmadığını öğrenebilmek için, kaynak kitaplar yerine "bunlardan yapılmıs aktarmalarla yetinmeyı istemeye kimsenin hakkı yoktur. Anayasanın hükümleri, Anayasa Mahkemesinin karan ve Türk vatandaşınm öğrenmek isteyen, insan olma haysiyeti içinde her şeyi rahatça öz kaynağından öğrenme ve öğretme çabası artık Türkiye'de çok küçük bir azınlık imtlyazına verilemiyeceğinden. sanığın an Türkçe ile çevirip yayınladığı «Komünist Manıfesto» isimli kitaptan ötürü T C.K.'nunda onu sorumlu kılan bir hal ve durum gSrülmemlştir.» Iste ders alınması gereken blr karar... Türk Adaleti, 6|renme, öğretme eşitliği var, diyor. Bazıları oknyacak, bazıları oknyamayacak; bazılannın okuması yasak, snç, bazılannın değil. Böyle şey olmaz! Ankara II. Agür Ceza Mahkemesinin karan tarihî bir belgedir. Aydm, nyanık, ynrtsevtr, bilinçli yargıçlarımız bir ders verdiler çagın gerisinde kalmıs olanlara . Bilim bilündir, bilimden herkes yararlanır; suç, bilim eserlerini gftzden saklamaktır. Okumayı, öğrenmeyi yasaklamak kimsenin tekelinde degildir... Anlsyana az değil bn'.. Bilim heıkes içindir KENDİNİZ İÇİN AİLENİZ EVİNİZ İÇİN NE ARARSANIZ KARAMURSEL MAĞAZALARINDA İSTANBUL: Sultanhamam, Osmanbey, Kadıköy, Atatürk Bulvan, Unkapanı ANKARA: Ulus^Kızılay, İZMIR, BURSA, KARAMURSEL, ADAPAZARI. KÜTAHYA, GAZİANTEP. İNEGÖL «GSlgesinden korkmak» diye bir deyim var dilimizde. Bazı insanlar gölgelerinden kOTkarlar. t'çan knştan, gürünen kertenkeleden, düsen yapraktan, esen rürçârdan korkarlar. Korkmakla geçer yasamları. Çevrenizc bakın, bu sov kisileri çok eöreceksiniz. Atacağı her adımı kılı kırk yararcasına hesaplıyan ve «olaki bana da bir lâl gelir» diye insanlığmdan tavîz veren tipler az değildir. Bn tür pısırıklar bize ve bizim gibilere : Yanyorsunuz, yazıyorsunuz da ne oluyor yani? dive akıl öfretmeye bayılırlar. Bir ömür boyn miskinler tekkesinin kapısında mürit olmaya tesne kişiler için Tiirkiye'de hiçbir sey olmaz. Bu hikâye böyle sürüp gidecek. çıkarcılar saltanatı sürecek, sömürü devam edecek, namnssuzlar pâyidar olacak, bu düzenl deSiştirmek isteyenler kaynayıp gidecektir. En ivisi mi, snyn fazla dalgalandırmamalı, dilini kısıp otnrmalı, kadere boynn etmeli, basını belâya sokmamatı . Çevrede ço|n insanın paylaştıgı bn yanlış kanıya Mao ÇeTnng*nn bir hikâyesiyle cevap vermek yararlı olacaktır. Daha doğrnsn hikâye Mao ÇeTune'un de|ildir: eski bir Çin masalıdır. Ne var ki, eski masalı çünümüze uyeulamıştır Mao Konfüçyüs'ten süzülüp eelen dengeli bir bilgeligin ısığında konuşan ve yazan Çin lideri, bugün Türkive'de aforoz fdilmıstir. Yacınızda Washington'dan, Roosewelt'ten, Chnrchill'den. Kennedy'den söz açıp Srnekler gösterdiginlz zaman kimse vadırgamaz da : Mao demis ki diye basladıgınız zaman herkes irkilir. Pısınk olanlar da : Canıra nasıl olnr Mao'yn afzina alırsın.. diye ürkerler. Türkive'de herkesten önce Atatürkçüler bilmelidirler ki, Mao ÇeTunç. Çin nlnsunu kölelikten kurtarıp baSımsız\ı|a, ve dünyanın üçüncü büyük devleti niteligine vükselten adamdır. Hiçbir önyareı bu cerçefti de£istiremez. Gazi Mustafa Kemal'in ba«'attı^ı mazlum nluslaTin baskaldırması evleminde en büvük kıpırdanıs Çin'de gprceklesmistir. Yakın tarihte Batilı emprryalistler Çinlilerle köpekleri bir tutarlarken bngün Çin onünde sayeı ile egilmektedirler Mao'nun kitaplan ise. Amerika basta olmak iizere. bütün dünvanın harp akademilerinde oknnmakta. felsefe kürsülerinde konu edilmektedir. îste bn koca devrimci, 1954'te diyor ki : «"Dseları Tasıvan Buda'.a thtıvar" adlı e«ki hir Çin rrasalı vardır Bu masalda çok önceleri Çın'in kU7eyir.de yaşv.an \e Kuzev Dağır.ın Budala thtiyan adıvla bihnen bir yaşl1 adam anlatılır. Bu adamın evi güneye bakarmış ve kapısının onund? duran Tayhang ve Wangvu adlı iki büvük dag. yolu kapatırmış. Adam bir gün oğuüanni çağırmış ve hep bırhkte kazma kurefte sarılmışlar. dağlan buyiik bir kararlıhkla kazmaya başlamıçlar. Akıllı ihtivar adıvla bılinen bir başka aksakal onlan görmuş ve alaylı bir ıfadeyle : Sizinki aptallıktan başka şey değil! Bu İki koca dagı kendi başnıza kazmanıza ımkân yok, demiş. BurfEİa ihtıy^r da cevap vermis : Ben olünce oSullarım devam eder. onlar ölünce torunlarım devam eder; torunlanm da ölünce onların oğullan ve torunlan devam ei»". ' e bu, durmadan sonsuza kadar surüp gıder. Dağlar ne kadar büvük olursa olsun, daha fazla büyüveme7İer. Ama bizim kazdığımız herbir parçayla biraz daha kuçülürler. Nıçin ortadan kaldıramaz mışız bakalım? dıye cevap vermiş. Akıllı ihtiyann yanlış görüşünü çürüttükten sonra. ınancından hiçbır şey kaybetrneden her gün kazmaya devam etmis. Tanrı bütün bu olanbıtenden çok etkilenmiş ve yeryüzüne ıkı melek yollamış; bu melekler de dağlan sırtlayarak tasımısıar Bugün Çin halkının omuzlannda iki büyük dağ vardır Bırı emperyallzm. diğeri ise toprak agalığı. Partimlz çoktandır bunların kökünü kazımava karar vermlş bulunmak^adır Bıkmadan u>;anmadan çalı?ma!ıyız. BSyle yaparsak, Tanrıyı bu de etkileriz. Bizim Tannmız, Çra halk kitlelerind'en başkası deSildır Çin halk kıtleleri de ayaklanıp bizirnle birlikte kazarlarsa, bu iki dag nicin ortadan kaldınlmasın?» Eski Çin masalı : Yaztyorsnnnz. yazıyorsnnnı da ne degistyor? diyenlere eevaptır. Bn^iin Tfirkiye'de her devrimei kendisine düseni yapsa. her namuslu vatandaş gereken tntumnnn alsa, dağlar devrilir. Aneak gölgcsinden korkup sinen, hırsızlık düzenine eyvallah diyen bir sürü nmutsnz pısınk hilmelidlr ki, ne olorsa olsun. bn düzen değisecektir. Çünkü devrimciler karartı ve InatçıdiTİar, tarih devrimcilerdtn yanadır, Atatflrk devrimcilerden yanadır. evrenin yasalan devrimcilerden yanadır, takvitn yaprakları devrimcilerden yanadır. Herbir takvim yapragı koparılırken İnsanın ömründen nasıl bir^ün eksiliyorsa, s« lçinde ya«a>dıgımız dHıenln Bmründen de ekslliyor. Bnnnn içtndlr ki : Yazıyorsunuz, yazıyorsnnnz bir sey değisiyor mu? diyenler, dağlar birdenbire devrildigi laman aasırmamaya hazıilıklı olgnnlar. DCZELTME: Dünkü yazımızda Prof. Suat Sinanoğlu'nun adı Okt«y Sinanoğlu oîarak çıkmıstır. Düzeltir, özür dlleriz. Dağlaı devriliı "1 HiımııliHlııııııııııniMiuııııj ı Solmal DİZDAROĞLt ile Teli BOZBET EvlendUer. 10101970 Marroara otett tNCt ÖZUZUGER ^ S . ile \ KBTL'ĞRia tf, ÜÇKARDESLER J Nl$anlandılar. ^J tıtanbuJ 30 Ekım 1970 A Cumhuriyet 10852 Cumhuriyet 108« YENİ ERfGURLÜ İle Aydın HATtPOĞLB Nişaniandılar. tltanbul 31.10.970 Kıymetll varhğnııı Zonguldak mllleUekili M^VUT eski EDİBE SAYAR'ın olümuntin 40. gününe rastlayan 2 Kasım 1970 Pazartesi eunü Ankara'da Maltepe camhnde iklndl namazından sonra okunacak Mevlidl Serüe arzu edenlerin teıriflerl rica olunur. Egl: Nejet SAVAR Cumhuriyet 10853 Cumhuriyet 10851 FÎDELÎO BAYAN ERKEKOOCUK 1 Kasım Pazar saat 15 de. Biletleri satıştadır 5 Kasım Pcrşembe saat 21 de. Biletleri satıştadır. 7 Kasım Cumartesi saat 21 de. Biletleri satıştadır. 11 Kasım Çarşamba saat 21 de. Biletleri 4 Kasımda 14 Kasım Cumartesi saat 15 de. Biletleri 4 Kasım'da (Son temsll> * GİUSEPPE VERDI LUD\VIG VAN BEETHOVEN 1 ! ! I l KOLERADAN KORTJNMAK IÇtN : • Bilmediğmiı suyu kaynatınız. • Şehır suyu olan terkosu içiniz. 9 Elinizi ağzımza «ürmeylniz. Kâmran ŞENEL DanUlye MDtetıasnn Taksım SıraselvUer Cd. 111/8 Talafon: 446914 OOKTOK Üftncılıfc 650/10849 NİMBÜS Devlet Giiıel Sanallar Akademisi Başkanlığından: Akademimiz Y. Dekoratif Sanatlar BölümO Tiyatro Dekorlan Atelyesinde ve aynı zamanda StilKostüm Tarihi dersinde görevlendirilmek uzere sınavla bir asistan alınacaktır. İsteklUerin 1172 sayılı kanunun 26 ncı maddesi (b) bölümü ile 657 sayılı Devlet Memurlan Kanununun öngördugu şartlan haiz bulunduklarıiiı belirtır belgelerini de ekleyecekleri bir dilekçe ile 7 Kasım 1970 günö saat 1300 e kadar Başkanlığıînıza mur&caatlan. Fransa, Alman ve îngiliz dillerinden hangisinden sınav» girmek isteklerini de dilekcelerinde bellrtmeleri geregi duyurulur. 22888/10339). RİGOLETTO 4 8 12 15 Kasım Çarşamba saat 21 de Biletleri satıştadırKasım Pazar saat 21 de. Biletleri satıştadır Kasım Perşembe saat 21 de. Biletleri 4 K&sımda Kasım Pazar saat 15 de. Biletleri 4 Kasim^n * SUNA KAN GÜLAY UĞURATA REStTALİ 2 Kasım Pazartesi saat 21 de biletleri satıştadır. * SUNA KORAT RESİTALt 6 Kasım Cutna saat 18 de. Biletleri satıştadır. 1 Gişeler her gün saat 1020. temsil gunleri 1021. konser günleri konseı saatine kadiı açıktır. 2 Sayın Kadıköy bölgesi seyircileri aylık temsil programınuzı iskele içindeki vitrinimizden ızleyebillrler. 3 1 2 yaşmdan Mçuk çocuklar salona ahnmaz Telefon: 45 16 44 45 51 «0
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle