21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KASIM 1970 3 CumKuriyet SANAT EDEBÎYATC] soruşturma Sanatımua geleneklerimizle ilgili temellere dayandırmak, geçntişimizle daha yakın ilintiler kurmak gereği son günlerde yeniden. tartışma konusu oldu. Kendi benliğimizi, halkımızın sorunlannı yanstmak için izlenecek yaratış yolları aranırken, özellikle eski şiirimizde geçerli araçlann halk yaranna kullanılması söz konusu edildi. Sanatta moda akımlan izlemek, onlann yörüngesinde eserler vermek yerine, tarihimizi yeniden değerlendirerek, klâsik şürimize dönerek, şimdikinden daha başanlı eserler vermemiz olanaklan araştırılmaya başlandı. Bu düşünceden hareket ederek yirmiyi aşkm yazar, incelemeci, eleştirmen, şair, romancı ve hikâyecimize yandaki soruları yönelttik. Cevaplan, yayuılamaya devam ediyoruz. Sanat ve Gelenekierimîz 1 Ülkemizde geçmiş yüasyıllann sanat ve düşünce akımlanyla çağdaş sanatın ilintileri konusundaki düşünceleriniz nelerdir? Son günlerde tartışma konusu olan geleneklerimizden yararlanmada özellikle divan edebiyatının, genel olarak da halk edebiyatı. halk sanatı, halk düsüneesinin yeri nedir? Ne olraalıdır? bir şeyler bulmakta. kendi düşüncelerine ve öziediklerı hayat biçımlerini dile getirir gorüşlere rastlamaktedır. Bütün bunlar kılın bır edebiyatcı örtüsüyle karartılmanııştır. Her îey açık, anlaşılır ve Bemen gönilür durumdadır. En acı gerçekleri anlatırken bile »îuya kaçmıyan bir duygululuk ve yerine göre üneU bir ^aycılık vardır. İlk romanJarında ilkele yakın bir teknikle ve daha çok kendmı «nlat l r gibi yazan Brmaraue. dördüncü romaıu .Insanlan Seveceicsın» den sonra" günümüzün ünlü roraancüarının tekniğinı benımser. üüs ve kısa cümleler. ikili konuşmalarla konuyu gelişürir. Genlınüere yer verir. Remarque'm romancı yanı bu eserle gelismıştır demek y«rinde olur kantEindayım. H 3 Gelenek ve gbreneklerimMden yararlanma söz konusu olabilir mi? Yararlanacaksak bunun sınınm nereye kadar, ne ölçüde, nasıl çüebiliriz? refik durbaş lan » ... Ben geçmişimizi tanıma konusunda. geçmişteki sanatsal degtrterden çok, geçmisimiıi kapsayan geniş sosyolojik araş tırmaiarın daha çok yararh olaeaginı sanıyorum. Osmanh'dan bize beslenebileceğimiz bir kültür kaldıginı sanmıyorum.» Şimdi bu adam gazel yazıyor ve kitabının adını Divan koyuyor, acaba r.eden? Temsil ettiğl ikinei yeni şiiri toplurocuların çıkışlarına dayanamaraış paramparça olmuîtur da ondan. Bundan önce yaptıkları gibi. bu defa da. aslında top lumcuların getirdikleri doğru lıonmuş ve haklı bır soruna sahip çıkıyor, onu sulandırıp yozlaştırdıktan sonra bir yenilikmiş gibi toplumcuların karşısına çıkanyoTİaT. Bu m«vi h»reketi zamanında ria böyle o!muştu. Orhan Veli ve arkadaşlanna karşı Plekhanov'cj imge kuramını getiren, bunu toplumsal bir temel üzerine oturtarak onları hımalayan ben oldum. Sonra bu Turgnt Uyar ve benzerleri imge kavramını toplumsal özünden soyutlayarak soysuzlaçtırdılar bununla Ikind yeni şiirini yaptüar. Bu defa biz bu şiire karşı çıktık yine yöntemli ve sağlam temel11 bir içlern şiirinin savunmasını yaparak. bu defa ulusal bileşim şiirinin örneklerini vermeğe başladık. Şimdi yaptıkları bu yaptığımı yozlaştırmak. kendi sözleriyle çelişmek pahasına siir namuslannı kurtarmak el çabukluğudur. Sağdan soldan bir takım hınk deyiciler de onlara yardım ediyorlar. Oysa bunların yaptıklan bilinçsiz bir taklid çabasından, daha açıkçası ikinci yeni şiirim bu defa da geleneksel bir vitrin içinde satmak telâşından baçka bir şey değildir. Baksanıza, adam gazel yazıyorum d:yor, iki üç sayfa !âf salatası yapıyor. Ayrıca Konnr*un akılİıca ili«tigi gibi divandan bir bütün oîarak yararlanmak, yâni «adece gazel tarzını de^il. kasirîe, şarkı, semâi gibi diçer tarjlan ele alarak günümüzün koşullarına ve içîemine uydurmak zorluğuna benö"en başkasi yanBçmıyor. ışin kolayındalar Eskiden ikinci yeni hokkabazlığına aldatılarsk katılmış genç ler bunu en güzel anltyor. Halkın Dostları dercisinrie pek güze! alaya alıyorlar Bu komedi yeier'. Aıtık yası kırkı geçmiş kısa pantalonlu ozanlar rüşte erdiklerini ken dilerıne özgü yenilikler ya da yöntem uj'gulamalan yaparak gösterebiimeli, eleştirmecilikle Türkçe öğretmenliğini karıçtıranlar Allah Rızası için ol'un kendilerinin olduğuna itiraz edilemiyecek sorunlar ortaya atabilmelidir. EMEN bütün romanlarında, belirH bir dünya görüsü, ?£ Özgü bir ahlâkçı yanı vardır. Ki«ileri bunu büyük bır açıklıkU dile getirirler ve okuru hiç de yadırgatmazlar. •Garp Cepneande, Yeni Bir Şey Yok. da, bunun pek çok örnekleri vardır. Okularkadaslarmdan Franz Kemmerich'ın cephe hastahanesinde ölumunu anlatan o unutulmaz satırlar! Becağı kesilnıi? olan Kemmench ounek uzeredir, yatağı çevresinde toplanmış arkadaşlan üzgündürler. ama onun yeoyeni çizmelerinden gözleıini ayıramazlar: «Bn durumda ilk onu görmüyorum. ne var ki, birlikte buyumustük. Böyle oluııca da iş biraz dcğisiyor. Ben ondan kopya çekertiın. Okulda,*kol ağızlan parlamı5 ve beli kemerli. kahverengi bir elbıse giyerdi. Jinmastik demirini ondan baska asanımız yoktu. Ipek gtt»l saçları, alnına düşüverirdi dalga dalga. Sigaraya hiç dayan»ma«U. Teni bentbeyazdı. eenç kızı andıran bir yanı vardı. Kendi çizmclerime bir bakıyorum. İri ve kaba şeyler. pantak» paçaJarımı tıkıştırıyorum. Ayağa kalkınca, bu geniş ve boru gibl çizmelerle iri ve giiçlü görünü>oruı. Fakat yıkanmak için soyunun. ca bacaklanmız ve omuzlarıınu sıskalaşıverıyor; askerlikteıı cuuveriyor ve çocuklaşıveriyoruz. . . . Franz Kemmench de yıkanuken bir ç.ocuk gibi kuçulnrdu. Şündl şurada, boylu boyuna yatmakta. Fakat ne diye? Bütün dmurayı 6u yatağm başına getirip şo.v'e dcmeli: .Bunun adı Franz Kemmench ve yası on dokuı bucuk. Ounek istemb'or. Ölmesinin onüne gcçin!» m • AttilâİLHAN «.» Ben bunn bflirim bnnu söylerim: Tiirk edebiyatımn en önemli sorunu. bugün için bir özkişiliğini bulma sorunudur. öğrenmek güzel, öğrendiğini cakalı cakalı satmak da güzel. Ama bilmek baska, bilgiyi bizim kılabilmek, yödtemden ıılusal bileşim çıkarabiltnek başka! Ne demiş eskiler. herkes kaşık yapar ama... Tanzimat'tan bieri sapını bir türlü ortasına getiremedik gitti.» 1 Bu, 62'de mi 63'de mi ne. galiba Paris'ten Varuk'a yazdığım bir yazının sonu. Asıl ve en önemli o sorunu bir daha or taya koymuştım. (llk koyuşum yine VarUk'ta. 1961 'de) yeni Türs edebiyatının birinci sorunu ulusal bir bilesiru yapmak sorunudur. Bu bileşim Batıü yöntemlerle yapılacaktır. ama, ulusal ögelerden faydalanüarak gerçekleştvrilecektir. Şu halde. bu ulusal öğeîeri meydana getiren her şeyi dikkatle incelemege, öğrenmeğe, bunlardan faydaianmağa mecburuz. Bunların arasına bütün Osmanlı kültüru ve uygarhgı girer. Zira hareı ervahlar ne derse desin Dogu / Islâm kültüru ve uygarlığı için de boyutları ve ;özellikleri belli bir Türk / lslânı kültüru ve uygarlıgı vardır. Itri, Sinan, Ba ki aynı uyg&rlığın çeşitli sanat dallarına yansımış doruklarıdır. Yeni Türk sanatçısı bunlan gor mezlikten gelemez. Gelirse, yaptıgı bileşim ulusal olmaz, kendi halkınca benimsenmez, Benimsenmemlştir de. Tanzimat'tan beri biraz bizim Batının üstünliiğü kompleksine kapılmamızdan, biraz da onların kiiltür etnperyalıznu gereklerine uyarak kendi kültürlerini usturupia içimize ibraç etmelerinden, yanıhp durmaktayız. Tanzimat, Bauyla Dogu'yu telif etmeğe çalışıyordu, yanlıştı, edebiyatı cedide Batı'yı taklid etmege yeltendi, o da yanUstır, cumhuriyet'Ie telif ve taklid dönemlerinin bitıp terkip (Synthese. bileşim) döneminin başlaması gereklidir. bu da Batıh yöntemlerir» ulusal çerçeve içinde Kullanılma&ıyla olacaktır. Oysa Orhan Veb ve arkadaslarının temsil ettiğı şıir tıpkı edebiyatı cedide şiirı gıbi «taklid» bir şiirdir. Onu izleyen ikinci yeni şiiriyse, taklidçiliği saçmalığa kadar götürdıi. Bu yüzden de Türk sisriyie Tüıfc halkı arasında önemli bir uçurum açılmış oldu. Çünkii Tanlimat'tan ben süre gelen dualiste (ikilij kaia ve vaşamı. A tatürk'U anlamamış, onun bileşimci zihniyetine varanıamıs o zanlarca sürdürülüyordu. Oysa, kaşığın sapını ortasına getirebiLmek için halkın içinde »i'nde y>2mış, aşağı yukarı şöy le demişimdir: Bugun Fuıuli ağzıyla ve irlemiyle gazel yazar, Bilrî gibi kaside düzetBir fcaç satır da, geçrnış sen gerıcilik yaparsın. ama o kiiltür ve sanat mirasmşıirin rüzeânnı avucunda kodan yararlanmayı sosyaruyup yeni koşuUann şiirira listliğe ve Marksistliğe sığdırayaparken estirirsen yazdığm çımayan solcular için çiziktireir Türk şiir geleneği zir.cirinde lim. Aşağıdaki satırları Töıı'de yeni bir halka olur. Aynı kogaliba 65'de yayınlanmıs bir ya nuda, «Yasak sevişmek.i yayınzıdan aktarıyorunv. ladıktan sonra Asım Beıirci b» «... Proletkult burjuva Subat na bazı sorular sormuştu. fodevrimi ile işçi Ekim devruni arnm'da bunlan cevaplanchrdım. rasmda. Kerensky Hükumeti sı bir buçuk yıl kadar oluyor, baralaruıda kıırulmus. Proleteı kın orda ne dernişim: Kiiltür Derneği. O tarihte SOT. Toplumcn san»tımuda yet iktidarı henüz sanata ilişbir halk sanatı lâfıdır giaer. mezmi$. Partinin vazarları. resdüşündüm aptalca bir döytinee samları ve bestecileri «RÜtmesi» bu. Açızdan kapma bir şev, karara baglanmıs deRiI: Trotbalk sanatı iyl noş, ben de çok sky. sanat sonraki i$ diyor. Btıseverim am», balk ozanlannı ce dünv* devrimini vapalım. üs bile etkilemiş olan koskoc» ditelik (devrimdpn eonra topvan sanatından ve mnsikisinlumsal sııııf kalmıyacaKindan) den esinlenmemek niye? tlnbir proleterya sanatı olBbilecesun ve halkın hâlâ bayıla bağini de aklı pek kesmiyor onun. yıla dinledi|ini bildigimiz halBukharin derseniz. oldum bitde. Bilirsin, ben bir kere bir tim partinin sanat »orunlınna şeye inandım nı, üıerlne gideburnunu sokmasına karşı, hatrim. divan sesini yeni bir 8*le ta buskın diyor biçimçisl de kullanmak gerekttgine inaniçlemcisi de ne halleri »arsa dım. denedim, galiba oldo da. görsünler. Nazım'ın gelişi de galib* ayBu serbestlikte proletkult ilk ni nedenlerden ya da buna bakısta gerçekten ilıtinç göbenzer nedenlerden »lmuştu. O rüşler atıyor ortaya: Gerçek kü» çekingendir takat, bem yapar, tür ve sanat halk (proleterj kül hem ne derler gibi bir hali tnr ve sanatıdır. ŞUndiye kavardır, ben »ç»fc »çıh yaptyodar burjuva kültür ve sanatınrmn, öyle de yapacagun. Tutcm ezilmiştir, yok sayıünıştır. gufun (Tyar) yaptıg) «yni sey DefU rai ki artık işçi devrimi degil. llhanınki del (Berk) vapüdı. geçmi; «anatları. burOnlar divan'ın sesini bırakıp juva sanat ve kültürünü voh biçimini alıyor, onu ikinci yesavma sırası »irodi bizde. zir» ni biçiminde uygulama oyunbii yeni proteter sanat ve kiiltiirünü yaratacağız. ^ ^ . ... larıyla yenileştirdiklerinl sanıyorlar. Olmaz böyle şey! (ZaSonradao bu iş büyüyecek, ba ten Tnrgnt oknnamaz h«le gekurulusu yıkmak için Arslık tirdi kendini, başanyla) önem1920'de Merkez Komitesi k». li olan ses, btn sesi b«m kökrarları çıkanlmak gerekecektir ten alıp, hem de yeni bir özfin ya, işhı hoş tarafı daha çok emrine venneje c.alışıyornm, Vladunir tliç Leninin Proletdofmsa da hu'.» kuH'n yeTtrhen o zamanki hatk eğitimi komiseri Lunaçarskiye verdiği notlar: Kısa kesin ve ARTIK KOMEDİ sert: YETER 1) özel ideoloji yok. tek ideoloji Marksiım. Comhnriyet gıbı bır gazetenin okuru için edebiyatm ku2> Venı bir halk knitürB lisi ne idüğü beiirsiz bir lâbıbyie katadan icad edilmeı. renttir. Bu bakırndan, bir iki geçmişe oturtulur. başanlı klâsatır da onları aythrjlatmak kin sik örnekler, sanat mirası, $im karalayacağım. diki kaitürün nlastı|ı sonnçAshnda bütün bu patırdı bllar göı önönde tntnlarak biçimci ozanlan divan edebiyatı Hmsel vontemle yeni bilesime yönündeki denemeleriyle yenivarilır. den ön plâna çıkarraak gayreBatıh yöntemlerle ulusal bitine dayanmaktadır Zira orleşıme varılacak arna. bu i?ı talama okurun bilmedigı bazı devrimci olarak yapmak isteşey ler var. Şimdi dıvan'a yönel yenler ulusal geçnıişin sanat miş görünen ozanların çoğu, ve mıras kalıtımmı yadsımabes yıl oncesme kadar ikinci yacak! yeni şiiri dediğimiz bır rerilliğın basını çekiyorlar, biz o sıGeçmis sanattan yararlan ralarda da yukardan beri akmak gencilik değıldir, tardığımız yazuaria bu fikirleçunkü yararlanmak deri savunurken geçmiş çiirden mek, o sanat) yeni koşullar iyararlanmayı gülünç buluyorçınde tebrarlarnak d'emek rielaıdı. Söz gelişi Tnrgut Uyar, ğildir. Ben bunu da gaiiba 1933 1965'te kelimesi kelimesine şunde Secilmiş Hikâyeler Derçiyaşadığı ve havasını sürdürdliğü ögeleri bileşimin temellerine koymak lâzımdı. 2 3 Hava kararıyor. Kcmmerich'ln yüzü solnklaşıyor. Ağız usul nsul kıpırdıyor. Yanuıa yaklaso orum. Fısıldar gibi: «Saatimi bulursanıı eve gönderin'. diyor. Bası yana dönük. ağlıjoı sadece. Hiç birsey söylemlyor. On d«ku« >illık kücöcük ömrüyle şimdi yapayalnızdrr. Ne anasından, n« kardesinden söı açıyor. Yapayalnudır ve ağlamaktadtr. Ondan ayrılan hayat için..» Remarque bütün romanlarında tek bir konuyu isledi. Almanya, küçük mutluluklarıyla Alman insanları. bu küçük mutlulukları doymak bilmez kazanç hırsları için sık sık parçalıyan savaş kışkırtıcıları, 1933de Almaa Cumhuriyeti'ni ele geçiren Nazi barbarlarından kaçan on binlerce Almanın sınırlar arası kovalanışı. Remarque'm «insanları Seveceksin!. romanı bu konuyu ele alır. însanları adlan ve kisiUkleriyle değil. geçerli kâgıtlarıyla var sayan bu dönemi, acı ve gülünç yanlarıyla ele alan bu roman, bence en güçlü eserlerindendir. Sınırdan sınıra kovalanan Kern, almyazısı arkadaşı üniversiteli genç kız Ruth Holland, olaylan sağduyu ve akıl ölçüsüyle değerlendirmesine rağmen duygu yanını büsbütün dizginliyemiyea sosyalist Steiner, romanın başhca kişileridir: «Steiner bu gecenin son oldnğunn biliyordu. Sarın herşej* BURHAN ARPAD bir karabasan çökecek. Bu gece, çöküntünün apaçıklıgından ve gerçeğin acımazlığından uzak, bUinmesUerle dolu son ve tertemiz geceydi. Steiner, düşünmekten vazgeçti ve kendini bırakıverdi. LMANYA da. Osnabnick şehrinde 1898 yılında. bir matbaa usUîleri doğru atılan trenin penceresinden görülen gece, koskoc» sınm oğlu olarak «Ebeler Doğumevi.nde dünyaya geldi. Yoksulluk bir yelpaze gibi açılmakta ve bir adamın kırk yüı ve bütün hsiçinde büyüdü. 191T yılında askere altndı ve Verdun cephesinde yatı üzerine yayılmaktadır. Kırk >nl. adam için sonsuzluk deyaralandı. Birinci Dünya Savaşı sonrası Aunanyasında kısa bir süre mektir. Tektük ışıklar ve arada bir duynlan köpek sesleriyle k»koy öğretmenliği, sonra çeşiUi işler yaptı. Piyano dersleri verdi, yıp geçen şu köyler, onun çocukluk günlerinin köyleridir. Adam, mezar taşı yapımcısı bir arkadaşmm dükkânında çalıştı. eyalet gabütün hu knylcrdc oynamış, vazlari ve kışları oralarda gvçmiş, zetelerine tiyatro tenkitleri yazdı, Continental otomobil lâstiği fabo kiliselerin çanları heryerde ve hep onun için çalmıştı. Gözlertntn rikasının reklâm dergisini çıkardı ve bu fabrika adına Balkanlara kaonünde nçujan 9u kapkara ve uykulu ormanlar da onun gençlidar uzanan bir yolculuk yaptı, hattâ Istanbul'a uğradı. Bu arads, ğinin ormanilandır. Bu ormanların yeşil pırıltılı günbatışlan ada» Osnabrück edebiyat dergilerinde şiirler yayınladı. «Die Trarabude: mu» ilk gezintilerine gölgeler vermiş, ayna ışibi göllere soluk «o. Rüya dükkâncığı» adb bir romanı da basıldı. Osnabrück'ta geçen saluga yüzü vurmuştu. Kayın afaçlarma türküler söyleten ve çamva? sonrası yülannda küçük bir kilisede (eyalet hastanesi kiliseları inleten rüzgâr, pek çok eski zamanlardanberi esmekte olan sinde) pazarlârı org çaldı Şarap ve ögle yemeği karstlığı. O sıralard» serüvenler nizgârıydı. Koca koc* tarlalar arasında uzanıp ysyı«Osriabrücker Tagcbla;t. gazetesinde yayınladığa «Aksam türkusu» lan bn caddeler. onun caddeleriydi. Adam, bütün bu ısıltılı cadsiiri hemen ilgi toplamış ve çevrenin ünlü bir şairi: •Okuduğum a$k delerde dnlaşnuş, dörtyol ağızlarında duraklamıstı; bu caddeteşiirleri içinde gerçckten deriıiiği olan bir şiir» diye yazmıstı. rin aynlışlannı ve umutlarınt, bir sınırdan öteki sınıra geriye Bundan sonraları hep biünen ve pek çok yazolan yanları. Berlindönüşlerini, caddelerin iki yanında uzanıp giden kilometre t*şde Ullstein Yayınevi'ndeki lektörlüğü sırasmda yazdığı «Garp Ceplınm ve çiftlikleri de tanırdı. Sonra, damların altındaki ışıklann hesinde Yeni Bir Şey Yok. roroanının kapısüırcasma okunması kıbir tutuklu gibi büzüİdüğü ve mrd kadar kırmızımsı ışıklann sa sürede milyonlarca satılması ve birkaç yüda hemen bütün dünpencerelerden fıskırdığı sıı evler. Bu evlerin her penceresinde ya kültür diUerine aktarılması Birleçik Amerikada çevrilen filmile oturmnstu. Lâmbanın altına vuran yuvarlak ısıkta, ainı biraz öne ününün daha da yayılması. Remarque adının bir anda politik bir cıkık vo bir aitın yağmuro içinde ı$ıl ışıi bu âlev gibi saçların çatışma ve çekişme konusu yapılması. ikinci rornanı «Donüs ,Y,oUv»lf sahibini taaırdı; Boluttarı. arkasında ışüdayan gıi/leri. karşı utuknun bu hava içinde ç\kması. • sönr» Naziler. yurdundan uzaklaşsıak t»n hu yana doğru hiç kıpırdaraadan konuşan sgzL, ağaçlann inil» zorundâ kalişı. yılTarca süren Heimatlos (yurtsuz kiji) durumu, üçüntisinde ve rüzgârlarda bissettiği kollan, çevresindeki topraklann cü ve dördüncü rorr.anlarmın 'Üç arkadas, însanları seveceksin) Holve kendi yüreğinin sonsuz bir mntluluğa gömüldügü bu tudın gü> lânda ve Isveç'te Almanca olarak basılması, beşinci romanl «Zafer Abiliimseyişini de bilirdi. desi.nin ikinct savaş biter bitmez Birleşik Amerikada Ingilizee ve lsSteiner. damarlarının eriyip açıldıgını, kanımn çagildıyan pınl viçrede Aîmanca basılması ve adı çevresinde yeni bir ilgi toplanpınl akıntıya karışarak daha güçlü peri döner gibi oldugunu hi«masx. Bundan sonrası, ömrünün en son yirmi bes yılı, beş roman, bir setti. Elleri, kendi ellerine benzeyen ve vahsi sularuı b«hard» piyes. bir senaryo. sinema artisti Paulettc Goddardla evlenip Isviçhuzlan rritmesi gibi vücudundan kopardıği parçalan alıp götürcn re'ye yerleşmesi, gittikçe artan hastalüdar ve 23 Eylül 1970 günü Lobu anaforlar dolu akıntı. onu karsıdan uzanmıs tanımadıgı ellere camoda, bastahmede ölumi: süruklüvordu. n IV ENÇLİK yıUarmda Knut Hamsun, Jack London, Rilke, SchoRtCH Marıa Remarque. 19291963 arasında on roman yayınladı. penhauer, Nıetzsche, Balzaç. Romain Roland, Klaubert, StenOrtalama hesapla üç dört yılda bir roman. Bunu az bulanlar, onu dhal ve Marcel Proust'un eserlerini okuyan Remarque, yetistiği verimsiz bir rornancı sayanlar olmustur. Hemen hep bir konuyu dar Relirlı çevre insanlarının anlıyabileceğj romanlarda her zaman işleyişini hoşgörmiyenler olmuştur. «Garp Cephesinde Yeni Bir Şey belirli bir seviyenin üstünde kaldı. Katı edebiyatçılar onu bü>ük Yok. romarunm akıllara durgunluk veren baskı sayısından sonra edebiyatçı saymasalar da o jirminci yüzyıl romaruna bütün ağırlı<ilk baskısı yalnn Almanyada altı ay içinde 500.000), «Dönüs Yolu.nun gıyla girmeği başardı. Edebiyat ve düşün ürününün yıgınlarca anbirkaç yüz bin okur bulmasını başarısızlık sayanlar görülmüstü. lasılmasını benimsedîği ve bunu başanyla Eerçekleştirdiği için. Ünlü edebiyat tenkitçisi Alfred Kerr, «Garp Cephesinde Yeni Bir Şey Yok« kitap adına bir benzetme yaparak «Yeni Hiç Bir Şey yazrnaAsıl adı Erich Remark olan Ericli Maria Remarque'tan önco mak. en doğrusu» diye yazmıçtı ve soma da savaş üzerine, ya da savasa karşı pek çolc roman Remarque adlı bir yazarın mevcut olmadığıru, Rramer adını yazüdı. Daha da yazüacak. Savaşlar sürdukçe .. Ne var ki, Retaşıyan birinin bu uydurma imzayı kullandığıru ileri sürenler de olmarque'm savasa karşı ve askerliği iğneleyen romanları, bu tür muştur. Alman edebiyat çevTelerinin edebiyat tarihçilerinin ve tenedebiyat örnekleri içinde ayrı bir yer alacak. Duyguyla acı gerkitçilerinin Pıemarque adına ve edebi kişiliğine karşı biraz üstten, çegi, yalın düşünle ıçtenlifi kolay anlaşıur bır tekniltle verebil. hattâ kücümsiyen tutumu, o günden sonra da bemen pek değişmedigl için. mistir. Onu: «Çok okunan yazar: Erfolgsschriftsteller» diye dolayıRemarque'ın Kırk yıl süren yazarlığında hiç degişmeyen bir sıyla küçümsemişlerdir. Edebiyat tarihçileri pek önemsememi$lerdir. yanı da vardır. Bütün eserlerinde savasa. savaş kışkırtıcılanna Fakat yığınlar, Almanyada ve Alman sımrlan dısında, aydın çevve fasizme karşı çıktı. Şu ya da bu partinin tüzügürıe bağlanmarelerden en alt tabakalira kadar onu ilgiyle okumuştur. On romanıdı. Fakat insandan yana saydığı sol düşünceye bunu hiç bir nın dünya baskısı toplamının yirmi milyonu aşması, kapitajist ve gün açıkça ortaya koymadığı halde karşı çıkmadı, gUnümüzün sosyalist toplumlarda (Stalin döneminde bir süre yasaklanması dıünlü bir çok yazarlan gibi a$ırı sol ve asırı sag arasında zikşmda) aynı büyük ügiyi toplaması. elbette bosuna değildir. MUzaklar çizmedi. yonlar ve milyoalar, Remarque'in kişilerinde ve konulannda (olaySavasa karşı tek başma kalem sava$ını örnrünce sürdürdu lar hep Almanyada ve belirli çevrelerde geçse de) kendilerinden Düşün yapısmda hiç bir güa kaypaklıga yer vermeden... Remarque'ın kalıcı yanı A E 6 Mülî Eğitim Bakaniığı Yoyınlarından Son Eserlsr 1000 No: Bozuk düzende armağanlar er armağanın ardından tıfak dikoduların çıkması olagandır. Elbette H sayıdaki seçiciltr kurulunun tefek debelli be|enip deferlendirmekte birleştiği bir yapıtı kamu oyunnn TÜzde yüz desteklemesi beklenemez. Kaldı ki. bir yapıtın armağan kazanmıs olması onun ille de başyapıt olduğu anlamına gelmez. Armağan, hiçbir zaman, bir sanat yapıtı için değer ölçüsü oUmaz. Dünyanın en büyük ödülü olan Nobel Odülü için bile bu böjiedir. Giderek diyeblliriz Iti. Nobel ödiilü, kapitalistlerle sosyalistler arasındaki soİuk savasta bir propaganda unsum olarak kullanılmaya bile basUnmışttr. Bize eelince bizde bellibaşlı iki armatan, kamu oya açısından, önemlidir: Biri, Sait Faik Hikâye Arma|anı, öteki, Türk Dil Knrumu Armafanı. Sait Faik Hikiye Armağanının niteligi bellidir: Dili ve anlatımı açısından bir de insanctlltgı yönünden Sait Faik'iıı bikâve anlayısına karşıt olmayan hikive kitapları de$erlendirmeye girer yalnızca. Dil Knrumu armaganlarıysa başlıca iki daia avrılmı.ştır. tlki, bilimse) yapıtlan kapsar, ıkincisi edebiyat yapıtlarını. Edebîyst yapıtlan da şu türlerde degerlendirmeye girer: Şiir, hikâye, roman, oynn, çeviri, deneme eleştirme gezi. Ba yapıtlann degeriendirilmesinde gözönünde totnlan amaç, dili ve »»nat değeri yönünden annafana h»k kazanan yapıtları seçmektir. Bir yapıtın ssnat deterini saptamak seçiciler knrulunnn sanat anlayısı ve siyssal «törüslerine yatkın biçimde beİirlenirse de aynı yapıtın dij ySnttnden deîrrli olup olmadıtı yalnızc» seejciler knrnlunun öznel kararına baglı olamaı. Bir yapıtın dil açifeindan de|erliliginde yalnızca Târk Dil Kunımnnun »msçlannı berümsemiş olmasıyia yetiniiemrz. Onun için Tiirk Dil Knrumunun armafan tüzügünde «dil açısından deiprli nlmnk» helirlenmediğinden. özellikle edebiyat dahnı kaosayan ynpıtlar, yalnızca sar.a. degcrleri jSnünden armağanlandırılmaktadır. Dil ySnö, Knrnmnn bir dil Örgütü olmasıns karşıhk, ister istemez ikinci plânda kalnıaktadır. Geçen yılki ödüllendirmede i'aşar Keraal'e roman dalında ödül verilmemiştir. Sanat yönünün dışında, yalnızea dil yönünden bn romancımız, Anadoln Türkçesi deyislerini, destan, masal anlatımını cdebiyatıraıza aktarmakla Türk Dil Kurumunnn amaçlanna en nygnn bir çalısma içindedir. Yıllardır hikâyelerinde Türk diline y c ni olanaklar kazandıracak sözdizimi örnekleri veren bir Orban Duru, aynı Kurnmca. yüzde yüz bir dil ugTası içinde oldngu balde değerlendirilmemiştir. hem sanat hem de dil yönünden gösterilen değerbilmezlik karşısında. Bn yılsa hikâye dalında armağan alabilecek en az üç kitap varken. oyların daŞılması dolayısiyle yapılan haksızlığın dısında, değerlendirmeler dil ve sanat açısından ustalarını bulmustur. Şiir dalında Oktay Rıfat «Şiirler» adlı yapıtıyla, nvun dalında Aziz Nesin «Çiçu» adlı yapıtıyla. reviri dalında Can Alkor «Ecee Homo» adlı çevirisiyle ve hilim ödülü dalında Metin And «Geleneksel Türk Tiyatrosu» adlı yapıtıyla haklı armaianlar kazanmıslardır. Bu durumda bu yazıyı vazmamatn gerekiyordu. Eger Rauf Mutlnay'ın armaSanlar datıtıltnadan önee Cnmhuriyet'te armaganı haneı yapıtlann kazanabilece|ini belirtmesi üzerine yarışmaya katılanlardan Ferdi Mertcr'in mektubu varılmamıs olsaydı. Dogan Mızian. Veni Gazete'dc armaianlar ustaların ellerine nlaşmıştır ama yürrklrndirlci olmak açısından gençlerin de deSerIendirilme«i gerekirdi diyen yumuşak bir karşı «ıkış belirtisi göstermeseydi, Aziı Nesin. Türk Dil Knrnmunda yapılan ödül töreni konaşmasında armatanın veriliş yöntemini elestirmemiş olsaydı ve beni en rok «tkileyen bir davranış olarak Oktay Akbal, «sagdaşlarımı yargılaya* geçen yazmam ge* B enim ba yazıyjKemal'inyıl romancılığına rekti. Yaşar mım» fffrekçMİvle Tflrk DH Knmmtıntın edebiyat dalı seçiciler korolundan çekilmemig olsaydı. ütün bnnlann, herkesin aş»gı ynkarı h&khlıgında birleştiği bir armafamn sonıında, birbiri ardından sökün etmesi, bu işte, ne olursa olsun, bir aksaklık, bir tııtarsızhk oldngunu gösterir. tstelik bn aksaklık ve tutarsızlık yalnızca »özü edilen armağanı degil de Türkiyede verilen ve verilecek olan bütün arraağanlan kapsamaktadır. Yarışmacısından eleştirmenine, eleştirmeninden armağanı kazanan sanatçısma, artnağanı kazanan sanatçısındsn armagam veren seçiciler knrolunun üyesine dek, zincirleme bir hoşnatsazlnk belirtisi, sözü edilen ve verilmekte olan öteki armaganlsnn bngünte birlikte geçmişte yapılrms baksızlıklanna da bir tepki olarak ortaya çıkmaktadır. Daha dogrusn. bagün için ya da bir, bilemedin iki kez haklı sonnçlar vermi$ de ols», eleştiriltoek istenen. yöntemin boznk düzenidir. Bu bozuk düzende sanat dışı pazarlıklar. dostluk kayırmalsrı, sanatçının seçiciler knnılnyla karşıt siyasal ya da sanatsal anlayışta oluşn, ne denli devrimci olnrsa olsun knrumsallaşan siyasal »nlayışlarm daima ilerici atılımlan köstekleme. daha olmadı kurnazca ödüllendirerek baltalamak istemesi önerali roller oynamıştır. Gerek Türk Dil Knrumn Armagsntnda gerekse Sait Faik Hikiye Armağanında gerekçeli ve ayrıntılı seçiciler kurnlo raporlarının açıklanmayışı. yalnızca rapıtlar arasındaki oy dsğılımımn kısaca »çıklanısı bn bozuk düzrnln iyice çıkmaza cirmrrine, kımu oynnn, aSytentiierin, dedlkodnlann, pazarlıklann, haksızlıklann doğmlnfnna inandırmıştır. Ve inandırmıktadır. Bn sçıdan Aziz Neşin. ArmaÇan Törpnindeki konaşmasında, haklı olarak, seçiciler knrnla konasanda sunu öherrni«tir: Kazanan yapıtın hangi deferlendirmeye göre kasan ADNAN ÖZYALÇINER TE>İEL ESER SEBtSt B S0 3ı 32 33 34 Kaşgarlı Mahmut Oğuz KaŞan Destanı Orhun Âbideleri Bilinmeyen lç Asya I II » » » tl>MÎ ESERLER: Türk Ansiklopedisi Fas 145 İslârn » Cüz. 82 KLAStK ESER: İON Ahmet Caferoğlu Çev. MuharTem Ergin Muharrem Ergin Sadettin Karatay » » 5. 5. 5. 5. 5 10 10 dıjfını, kazanmıvanlannsa hangi değerlendirraeye göre kaybetti|ini belirten seçiciler kuruln raporu açıklanmalı ve ödül sonuçlarını belirten raporla birlikte bir kitapta kamu oynna sunulmalıvdı. Nitchim aynı endişelerle Türkiyc Sanatçılar Birliiı de. sonuçları konusnnda türlü tepkiler ovandırması beklenen TRT ödülleri için. örgütün organı Devrimci Sanat Bülteni'nde. seçiriler kurulunan kazananlarla kazanmıyan yapıtlann hangi gerekçelerle kazandıklarını ya da hangi ?etrkçelerle kazanmadıklannı belirten aynntılı ve gerekçeli raponarmt. kamu oynna, basm yoluvla yayınlamalarını «nermis. kazanan ve kazanmıyan bütün eserlerin sergilenmesi ya da incelenmeye açık totulmMi geregine dikkati çekmisti Ç«v. Hilmi ömeroglu 25 (Rumen Klasigi I> Türk Ansiklopedisinin halen neşredilmekte olan 19 cildinin abone bedelı 1 64 2 1000 Temel Eser'e abone kaydı yapılır. 3 Daha fazla izahat ve trroşürümüzden almak üzere şahsen veya yazı ile Müdürlüğümüze müracaat edilebilir4 Pullu ve ödemeli satışınuz yoktur. Derlet Kitapları Mtıdürlugu Sultanahmet İstanbul Tel: 22 38 03 (Basıtı: Ek: 41) bir düzeni getirecek olan biitön bu önerilere seçici kuruUar konusnnda snnlan eklemek isterim: Sait Faik Hikâye Armağanında olsun, Türk Dil Knrumo Armağanında oliun hn yıl armagan kazanan •mnatçı (özellikle Dil Kurumu Armaianında yalnız bir kez ve yalnızca bir dalda armagan almabilece.gi gerekçesiyle bir de seçiciler knruln her knrnlta.vda. yani her dört yılda bir. yeniden »«çildijtinden) ertesl yıl seçiciler knralnna atanmakta, seçiciler kurnluna atanan bn »anatçı da bir yıl önce birlikte yanştıgı. sanstma yakınhk duydnŞu sanatrı dostnno, arkada»ını kayırmak zoranda bırakılmaktadır adeta. TRT Odnllerinde de, bir dalda yansacak olan öteki dalın seçiciler knrnln üyesi olarak gösterilmekle, sanatçılar. birbirlerini »eçmek konusunda aynı pslkolojîk baskı altında tutulmak istenmektedir. Ba tntum, armağanları bçlirli bir çevrfnin di!>ını» taşırmamayı Murlav.ın bozuk dSzenin kamnyu hirc savan sakat davranışından baska bir »ey değildir. A rma|an sonuçlarını kamu oyunun tartısmasına açık tntmak gibidemokratik
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle