14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CÜMHUBİYET /95O/97.' 24 Ağmtos 1930 YUNUSNADİJ MİLLÎMÜCADELEVE AİTBİR HATIRA RADYO Bugunkü Program İSTANBUL İstiklâl Savaşmda beşinci kol 1921 yılı temmuzunda Haymana cephesinde savunma tertibatı almakta olan ordumuz Eskişehir böl gesinde Kaymaz cephesinde bir süvari alayıınızı örmeye memur etmişti. Ben de müfrezemle ve aldığım hususî talimatla garb cephesı emrinde c)mak üzere Sivrıhisarda bulunuyordum. Polatlıda elan garb cephesı kumandanhğı süvari alayımıza otuz araba topçu ve piyade mermisile bazı mühımmaıı yola çıkanyor. Kol, Sivrihisarın Burhanlar kövüne geldiği zaraan hatıramda aldanmıyor isem Yusu£ veya Ismaıl Ağa namında bır köy ağası; Siz bu mühımmatı nereye £Ötürüyorsunuz, dıye soruyor. Kol eratı da Kaymaz cephesıne götiirdüklerini soylüyorlar. Ağa, «nerenin cephesi; düşman bu sabah taarni'* etti, Ankaraya gırdi, cepaney> bırakınız, başınızın çaresine bakınız» diyor. Erler konuşmalan kesıyor, hayvanlara binıp dağılıyorlar, kol kumandanı vaziyete hâkim olamıyor, bir kısım erlerle Polatlıya geliyor, vazıyeti anîatıyor. Garb cephesi kumandanı Miralay Isrnet Bey Inönü makıne başında benim köye gitmekliğım yağtna edilen cepane ve mühimmatı meydana çıkarmakhğun emrini veriyor. Vaziyet çok nazik! Cepheye yakın bir köyde musademe etmeyi her bakımdan zararlı görüyoıdum, derhal şöyle bir plân kıırdum. Yatsı namazı ram^nı müfrezeyi köy kenarında bırakarak yarumda Kütahyalı Mehmed Çavuş, Sandıklılı Ali Osman Onbaşı olduğu haide köye girdita. Köy halkı yatsı bamazı için abdest almakla meşgul. Selâm verdim, ağayı aradığımı, nerede olduğunu sordum. «Evdedir, odasına gidın, haber gönderin, dediler. eBiz garibiz, odasını bılmiyoruz, göstenniz!» dedim. Bizi birisi »hp köyün hemen kenarında yüksekçe bir sırt üzerinde münferid bulunan odaya götürdüler. Çavuş ile onbaşı aldıklan talimat üzerıne odanın etrafında hayvanlan gezdirmeğe başladılar. Ben odanın ör>ünde geziniyor, hazırladığım plânın tatbik şekbni kafamdan geçiriyordum. Biraz sonra ağa yanında hiznıetkân ile geldi, odaya girdi, lâmbayı yaktırdı; «Hani misafır nerededir» diye seslendi. Ben içeri girdım, ağanın iki elınden öptüm. Ocağın bir tarafında mınder, karşı tarSfmda hasır serili idi. Hizmetkâr da bize ekmek geünnek iftere eve gıtmişti. Ağa mindere, ben fılintam kucağımda, tabanca ile bom baır. belimie olduğu halde karşısında hasıra oturdum. O esnada ıçerı iri yapılı birisi girdi .O da a£anın yanına oturdu. Ağa bana hıtaben, «hoş geldin evlâd, neredcn seldın, neıeye gidiyorsun, derdın nedir? • dcdı. Ben «Gizli ko> nuşmak istiycrum» dedim. Ağa yanır.dakini gostererek «Bu bizdendır, hiç çekınme söyle!» dedi. Ben de «Ağam, ben Kaymaz cephesinde bulunan süvari alayımn Başçavuşu Balıkesirli Ziyayım, bir bölük askerle kaçtım, senin iyi adam olduğuru işitıyoruz, bizi bir kılavuzla hududdan dışarı çıkartıver, düşman kumandanına bir de mektub yaz, bize esir muamelesi yapmasmlar, sılâhlanmızı alıp serbest bıraksınlar!» dedim. Ağa güldü: «Buııaan kolay hiç bir şey yok, yalııız 6İlâhı bize bırakırsınız, düşman ku mandanına bir mektub yazar, sizi gönderinm ,fakat acelesi yok, bayvanıar yem kessin, siz de bir?z kahvaltı yapınız!» cevabını verdi. Ben: «Aman ağam bızim kaçtığımızı anlarlarsa alaydan takibe ge • lirler» dedim. Ağa kalın sesîle bir kahkaha fırlattı. «Mustafa K"mal ordularını toplayıp gelse gene bu köye giremez Mustafa Kemal lzmirden buraya kadar plân, plân diye memlekcti düşmana sattı, tavyaresi hazır. Avrupaya kaçacak, ben düşman kumandanı ve Çerkez t.them ile muhabere ediyorum, daha neler var neler» dıyerek cebinden bir tomar kâğıd çıkardı ve önüme attı. Tatısmmülümü taşıracak kadar şehırler saçtı. artık zamarıı gelmişti. Yayından fırhyan oir ok hızile ayağa kalkmalda beraber fılintamm namlusunu da uzerlerine çevirdim, kıpırdamayın, kat'ıyyen J Güzellik müsabakası için ilk eleme yarm /STİKLÂL CADDESİ (Tramvdy Yolu) Ca.mii 12.57 Açılıj ve pıogramlar 13.00 Haberler 13 15 Oğle konseri (Pl.) 13 45 Şarkılar, okuyan' Guzın Sıper. çalanlar. Emm Ongan, Yorgo Baeanos, Ercumend Batan&y 14.20 Serbest saat 14.30 Şarkı ve türkuler (Pl.) 14.45 Dans müziği (Pl.) 15.00 Kapanış. 17.57 Açılış ve progranılar 18 00 Kcnuşma 18.30 Sadi Yaver Ataman memleket havaları, ses ve saz birliği özel turküler programı 18.50 Konujn a 19 00 Haberler 19 15 İstanbul haberleri 19.20 Radyo klâsık Türk musikisi birliği konseri 20 00 Konusma 20.10 Kuçuk orkestradan melod l e r 20.30 Gelir vergısi izahları 20 45 Şarkılar, okuyan: Müzeyyen Senar Isıl, calanlar Nubar Tekyay, Salâhaddin Pınar, İsmail Şençalar 21 15 Komışma 21.25 Ara muziğı (Pl ) 21 30 Fasıl heyeti konseri 22.00 Konuşma 22 10 Pıjano ve keman soloları çatanlar: Orhan Kadam (keman), Michael FeldnT\nn (piyano) 22.30 Konuşma 22 40 Ara muziğı (Pl ) 22 45 Haberler 23.00 Dans rnuzığı (Pl.) 23.30 Kapanış. ses yok, aksi halde kurşunu kafanıza patlatııım!» diye katî ihtarda "bulunurken Mehmed Çavuş yıldı' rım gibi içeri düştü. «Bağla şu heriflerüı diye emir verdim. Oturnıakta olan bu zavallı ıki bedbaht şaşırdılar, ayağa dahi kalkamadılar, koUanaı arkalanna bağladım, üzerlerinde bulunan tabancalarnu al dım, evrakı topladım, kapınm 6nündeki direğe bağladım. «Şimdi beni iyi dinleyin, vereceğim emirlerden tek kelrme aykın harekat ederseniz veya köj^lü bize «sü kullanırsa evvcîâ ikinizi öldürecek, ondan sonra musademeyi kabul edeceğız; sen şuradan muhtarı, azalanle beraber çağır! dedim. Ağa kalın sesile muhtara seslendi, biraz sonra birer ikişer muhtar ve azalar geldi. Gelenın koîlarıru bağladım. Bu defa da muhtara kâhya ile korucuyu çağırtmasını soyledmı Onlar da geldi. Şimdi korucu ile kâhyaya: «Bakm arkadaşlar, goruyorsunuz ya, bunlann hepsi bağlı; şimdi gıdiniz köyün taınamen sarüı olduğunu, sabah ezanı okununcıya kadar kimsenin evinden dışarı çıkmamasım, çıkanm vurulacağını komşulara söyleyiniz!» dedim. Onlar gittı, ben de bagîı olarak akibetlerini beklemekte olan ihtiyar heyetine kendilerınin ve knylünün kabahati olmadığını ,bütün kabahatin Ağa ile köylerinde misafir bulunan Ethem ismindekı adamda olduğunu, yarm sabah ken dilerini serbest bırakacağımı, ancak gerek iki gün evvel yağma edüen, gerek daha evvel almmış ordu Tialı silâb vesaire ne varsa noksansız olarak teslim edilmesini, aksi halde köyün yakılacağmı, kendilerinm idam edileceğini, köylülerin de sürüleceğini söyledim. Memnun oldu lar. Çavuş, verdığim talimatla ve köy kâhyasile birlikte müfrezenin baş.na gitti. Köyü sardırdım, sabah ezanı okundu. Köylüyü topladım, Bu konu üzerinde konuştum. Tkx saat içinde ordu mah pek çok silâh ve mühimmat toplandı. Kısmen kendi vasıtalarına, kısmen ordudan aldıklan arabalara yüklsterek Sivrihisara iki suçlu ile birlikte götürdüm. Makine başında cephe komutanına rapor verildi, gereğı yapıldıktan sonra biri Sivrihisarda hükumet, diğeri mektsb önür.de asılmak suretile yaptıklarının hesabuu verdiler. Emekli J. Albayı Ziya Şahan îzmir: Karantina, Inönü Caddesi No. 587 • , 1Güzetter 2Jüri, Güzellerm aile/prı. "i'aımki müsabakanın yapüacağı Saray sinemasında güzellerin ve jüri azalarile davetliierin gireccklcri kapılan gösterir kroki T ANKARA 7 28 Açılış ve program 7 31 Harry | Horlıck orkestrası valsler çalıyor (Pl.) j 7 43 Haberler 8 00 Turknler (Pl ) 8 15 Hafif şarkılar (Pl ) 8 25 Cunün programı 8 30 Sabah müzıkleri (Pl ) 9 00 Kapanış. • 12.28 Açılış ve prcgram 12 30 Şarkılar 13 00 Haberler 13.15 Çeşidli • '•>r (Pl ı 13.•'O Oğle Gazetesı 13 45 Film yıldızları söjlüyor (Pl ) 14.00 Kapanış • APAMARKA ÖLUM Turhal eşrafınd.'în tuccar ve çıftçl 17 58 Açılış ve program 1S 00 Ince?az (Hlcazkâr faslı) 18 45 Sınema orguyla melodıler (Pl.) 19 00 Haber. ler 19 15 Tarıht»n bir yapıak 19 20 Yurddan sesler. idare eden Muzaffer Sarısözen 19 45 Radyo ile tngilızce 20 00 Muzik (Pl.) 20 15 Radyo Gazetesi 20 30 Serbest saat 20.35 Tanburla saz eserlerı 20 50 Bağlama takımından oyun havaları 21.00 Koruşma 21.15 Dans müz gi (Pl ) 21 45 Sağhk saatı 22 00 Muzikseverln saatı 22 45 Haberler 23 00 Program ve kapanış. BÜLMACA 1 1 A I İ GALİB İŞERİ dün geçırdlği bir kalb knzi neticesi Cerrahpass hastan«slnde hayata g&zlerini yumnnıstur. Cen&zesi bugun öğle namazından sonra Beyazıd camiinden kaldınlarak Edırnekapıdaki Sehidliğe defnedılecektır. Mevlâ rahmet eyleye. Esi Ayşe tsert Doğubeyazıd Millî Eğitim Memurluğundan Yapılaeak Iş: Keşitnameye eöre Tutan İshakpaşa Sarayının takviye Lira kuruş ve temizliği. 20 000 2295 1 Doğubeyazıd ilçe merkezine 7 kilometre mesafede bulunan İshakpaşa sarayının takviye ve temizliği pazarlık suretile yapılacaktır. 2 Pazarlık, eksiltme ve ihale 25 Ağustos 1950 Cuma günü saat 14,30 dan 15,30 a kadar Mıllî Eğitim Memurluğunda müteşekkil komisycnca yapılacaktır. 3 İhaleye iştirak edeceklerin Millî Eğitim Bakanlığı Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğünden bu işleri yapabileceklerine dair vesika ibraz etmeleri mecburidir. 4 Muvakkat teminat keşif bedelinin % 7,5 u olup kat'î teminat ihale bedelinin % 15 idir. 5 Keşif ve şartnameler her gün Komisyonda görülebilir. 6 Taliblerin muayyen gün ve saatte teminatlan ile şartnamede açıklan.in vesikalan ile bir'ikte Komisyona bajvurmaları ılân o!unur. (11615) 1 1 I 1 1 i BORSA 23 Ağustoa 1950 Ac>>>« Kapan ı 1 BtcrUa 7.85.50 2.84 100 Dolaı 281.50 280 100 Vransu trangı 0 nu 0 8C 100 Urat 0.44 1»' 0*4 12» 100 tsvlçr» rangı f 4 03 64 03 100 n o r t a 73 68 40 73.68.40 I 100 Belçfka trangı i.«t> (.«0 I 100 Drahml 0.01.878 «.01.876 100 ÇekosJovak Kuı. 100 tsve; Kur. 54 12.30 S4 12.50 100 Eskude* » 7 3 ^ 0 S 73 90 Ankara üniversite gencliği komünizm aleyhinde bir miting tertib etti Ankara, 23 (Telefonla) Ankara Üniversite gencliği, her üç partinin de ıştirak edeceği bir miting tertib etmiştir. Cumartesi günü jehrin muhtelif semtlerinden hareket edecek kafüeler saat 18 de Ulus meydanında toplanacaklar ve burada komünizmi tel'in eden konuşmalar yapacaklardır. Şehrimizde Cumartesi günü saat 11 de Taksim meydanında İltanbul işçileri ve gencler tarafından komünizmi tel'in için bir miting yapılacaktır. Eshatn ve Tahvilât % 7 fakÜ tahviilet AİK Sıvaa • Eızurum 1 22 50 Sıvas • Erzurum 27 20 75 1941 Demtryolu 20.40 1941 Denüryolo n 20.15 1941 Demlryolo Ol 1980 M1U1 Müdai&a 1 20 10 Mill) Müdafaa D 20 45 MIIM MUdafaa ü l 20 65 Milll Müdafaa IV 2085 Satıt 22 50 20.75 20 4» 20.1^ 19.80 • 2010 20 45 20 6S 20.85 AÇIK EKSİLTME İLÂNI MİLÂS BELEDİYESİNDEN: 1 Açık eksiltmeye çıkanlan iş 1400 metre uzunluğunda büz kanalizasyon inşasıdır. 2 Muhammen bedeli 20149 lira 88 kuruş olup muvakkat teminatı 1512 liradır. 3 İhalesi 5 '9 '950 Salı günü saat 15.30 da Belediye Daimî Komisyonunda yapılacaktır. 4 Istekliler fennl ve hususî şarinameyi her gün iş saatlerinde Fen İşİTİnd" görebilirler. 5 Eksiltmeye gireceklerin, kanunda yaah evsafı haiz olmalan şartbr. 6 Her rürlü vergi, resim ve harçlar vesair masraflar yükleniciye aiddir. 7 Belediye, ihaleyi yapıp yapmamakta veya diledığine ver mekte serbesttir. (11614'» Tavzih: 11.1316.19 Ağustos 1950 tarihlerinde gazetemizde çıkan yukaııdaki ilânın 3 üncü maddesindekı ihale tarihi 5 Eylul 1950 Sah olması lâzım gelirken 22'8/950 Salı olarak yaniış ueşredilmi^tir. Tashih ve tavzih olunur. Soldan sağa: 1 Sayıları çoğaldıkça Istanbulda eyruseferı guçle^ttren naklıye vasıtası. Guzel soz soyleme marıfeü. 3 Ehıymak bılmez arkadaş, Afrıkada bir spanyol sönıurgesi. 4 Bir çeşid ga:ete veya dergı yazarı. 5 Boyle ak•enin kara g*ın ıçın olduğunu söylerer, gramerde bir bahis. 6 Takılmak çln manevî tas abna (eski terim). 7 şi olması ıçm bırinin Tanrıya veya \h>aya vadett'.ğı. 8 Dişlerıle yonan Yukartdan aşağıya: 1 Kenduığınden harekete geçebilne kudretıne sahıb. 2 Hem bazı :atlara verilen ısımdir hem de Içıne lirun veya sıgara konuhır. 3 Yapmur suyunun zarar vermemesini zağlayan ollardandır, Istanbuldaki hırıstıyanardan bir grup. 4 Esası bir hastaığa dayanan. 5 Maddisi vucudu malevisi kalbi deler. eski Sırb Krallarınan birı. 6 Devlet daırelerindekl nitbe ve maaş rrerdıveni. soyle! 7 leriye doğnı siırücü, bir zaman par;ası. 8 Ayrılık ve hasret. Evvelkı bulmacanm halledilTniş fekli !ı • 1 1 1 1 Im i •ı ı«ı 1 J L L J . rindea Nuran Aksan 1 1* 2 1 1 1 >Gaziantebll olan tncı sahı)ede Ergüzel Yıldız • Şebrimize geten Ankara giizelle (63) de akşam üzeri matbaamızı ziyaretle giriş kartını ve kayıd nurr.arasını almıştır. Gene akşam üzeri Bursalı güzel Melike Nilgün (85) gazetemize gelerek burada bulunan Istanbullu güzellerden bazılarile tanışmış, beruherce resimler çıkartmışlardır. &ece Bandırma postasile Izmirii güzellerden Bülend Hoşkan (36), Balıkesirli güzel Suzan Güven (64) şehrimize varmıslar, nhtımda tertib komitesi tnensublan ve ban güzeller tarafından karşılanmışlardır Bütün güzellere buketler hediye edilmiş ve hepsi otellerine yer kstirilmişlerdir. Ankaralı güzeüerin büyük kısmı bugün gelecekîerdir. Daha evvel gelenlerden Nuran (27) sabahleyin gazetemize gelmiş, Şehrimize Relen Gazianteb güzellerinden Yıldn Erden kartlannı almış, kayduıı yaptırmıştır. Diğer güzeller de bugün I^tanbula varmış olacaklardır. Saray sinemasına giri; Müsabaka yann sabah saat 10 da yapılacağı için güzellerin saat 9,30 da Saray sinemasında hazır bulunmalan gerekiyor. Kendileri sinemaya, Sakızağaa sokağındaki kapıdan gireceklerdir. Kapı, plânda gösterilmiştir. Jüri azası, güzellerin aileîeri ve davetliler istiklâl caddesindeki kapıdan alınacaklardır. Elinde davetiyesi bulunmıyan hig kimse sinemaya giremiyecektir. Güzellerin adedi 80 1 geçtiğinden müsabakaya saat tam 10 da başlanacaktır. Sayın Jüri azalannın vaktinde teşriflerini ehemmiyetl» rica ederiz. O k u y u c u l a n m u arasuıdaki müsabaka Diğer taraftan okuyuculanmız •rasındaki müsabakaya aid kupon'arın tasnifine arkadaşlanmızdan mürekkeb kalabalık bir heyet tarafından dün de devam edilmiştir. Kore'de savaş kızışıyor Baştnrafı 1 ITTCİ sahiferte zinan bir düşman çıkıntısını dÜ7elt mişlerdir. Kuzey istikametinden Tegu'ya taarruz için 50.000 kişilık bir komünist kuvveti yığınak yaproıştır. Fakat Birleşmiş Milletler uçaklarile topçu birlikleri kızıllarm dar bir kesimde yaptıklan bu tahşidaü mütemadiyen dövmektedir. Tokyo 23 (A.P.) Kanada Kraliyet donanmasına mensub «Atkahaskan» mubribinin mürettebatj kofrünıstlerin elinde bulunan güney Kore sahil kesimleri açıklarmdaki adalara iki çıkarma yapmışlardır. Çıkarmalaruı hangi adalars yapıldığı açıklanmamıştır. Kanadalı denizciler bu adalarda düşmanın kurduğu tesisler tahııb ettikten sonra çekilmişlerdir. Londra 23 (a.a.) (Afp) Ingiltere Amirallık dairesinden bugü» oğleöen sonra bildirildiğine göre, «Comus» destroyeri Kore sularında düşman uçaklannın hücumuna uğramıştır. Destroyer mürettebatından bir kişi ölmüştür. Destroyer hafil hasara uğramıştır. Koreye gidecek Fransız birliği Paris 23 (ajı.) (Lçs) Fransız hükumeti, 8001000 kişiden müteşekkil bir kuvveti Korede Birleşmij Milletler emrine venneyi duşündüğünü Birleşmiş Milletler Genel Sekreterine bildirmeye hazırlanmaktadır. Koreye gidecek Ingilil birlikleri Hong Kong 23 (AJ>.) Bu gece Ingiliz askerleri Hong Kong limanında demirli bulunan tUnicom» uçak gemisine teçhizat ve malzeme yüklemeye girişmişlerdir. Resml makamlar «Unicorn» un 1^00 den fazla Ingiliz askerini Koreye nakledeceğine dair haberleri teyid veya tekzib etmekten kaçınmujlardır. Almanya, Balı Avrapa savunmasına dahil edildi ÖLÜM Ekonoml ve Ticaret Bakanlığı lç Tlcaret Genel Müdürü Fikrl Dıker İle Dış Ticaret Dairest Raportörlerinden Rasın Dıker.n babasl. Denizyolları Lıman İşletmesi memurlanndan Necati Dikerin btraderi, Kastamonu ve tstanbııl eski milletvekilı. Istanbul Oniversl. tesı Tıb Fakulte9i Slnlr hastalıkları Profesorluğunden emekli % 6 faizli istikrazlaı Kalkınma tstlkrazı > 96 25 Kalkınm» Ü 95 70 Kalkınm» m 96.20 1940 Demlryolu IV 96.50 1941 Deıniryolu V ı 95 85 1948 TahvtU I 95.60 1948 Tahvill O 96 10 1949 tahvili 1 95. 4 1/5 falzll 1949 98 65 96 25 95.70 96 20 • 96 50 95 85 95 60 9G 10 • 95 ' 98 65 1 2 3 4 5 6 ? 8 GİEİNİÇİLİITKP ÖİM|Q|R|»|Ş|A|H R|T|GİA|»|E|Z|A ÜİN|»|S|A|Y|I |N CIElRİtJİRİAlK Ü| MA|ZİA|R| Ord. Prof. Dr. M. HAYRULLAH DİKER vefat etmiştir. Cenazesi 25/8 950 cuma gunu ogleyln Beyazıd camU şerıfınde r.amazı kıhnmasını müteakıb Dniversite merkez blnasında yapılacak merasimden sonra Feriköyundekı alle makberıne defnedılecektır. Cenabı Haktan rahmet ve mağfıret dilerız. Bayan Talıa Harabaras'm zevcL ve Kvangeîos Harabaras'ın pederl. Doyçe Oryent Bankın emektar memurîarından ve pıyasanın tanınmış komlsyoncularır.dan % 5 faizli ikramiyelilet 1933 Erganl S 1938 tkramlyeB MİU1 Müdafaa 1 Demlryolu IV D«nlryolU » Merkez Bankası ts Bankası Türk Ticaret Aslan Çlmento 22 50 20.70 20 70 97 50 98.40 22.50 20.70 20.70 97 59 98.40 124. 30.«.15 50 l İ l Hisse senedleri Edirne Valiliğinden: • ^ * Sarraflarda altui fıab 36.50 Resad 33 40 Cumhurlyet 32 80 Gulden 43 50 tngillz 490 Küiçe • Muamele gdrmüştür 36.60 33 50 32 90 43 60 492 ATANAS HARABARAS müe^sıf bir kaza neticesinde vefat etmiştir. Cenaze merasimi bugünkü 24 ağustos perşembe gunü saat 14 te Taksımde Aya Trıvada kilisesmde icra olunacaktır 1 Havsa Hasköy yolunun 1X3372X337 küometreleri arasma ve münferid olarak lâyıkı şose onanmı için 600 M3 kırma taşın nakli, ihzan işi bu kere görülen eçhile öğrenmek istiyenlere: Galüzuma binaen yeniden açık eksiltmeye konulmuştur. Keşif bedeli latasaray yeniçarşı No. 25. Müra15498 lira ve geçicı teminafa da 1162.35 liradır. İhalesi 29/8/950 tarihine caat saatleri PaTardan maada her rasthyan salı günü saat 15 de yapılacaktır. Isteklilerin Ihale tarihin gün 12 Uâ 20 araa.A. PANOSYAN den «tatil günleri hariç» en az üç gün evvel dilekçe ile Valiliğe müSahib v BatmuiuariTi racaat ederek bu ij için yeterlik belgesi almalan, ticaret odası vesikası, NADİR NADİ teminat makbuz veya mektublarile birlikte yukanda yazılı gün ve Bu nüshada yan ifieriKt ffflen saatte Daimî Komisyonda bulunmalan lâamdır. 2 Şartname ve diğer evrak her gün Daimî Komisyon kaleminde 1dan edem CEVAD FEHMİ görülebiliı. (10740) Cumhtaivtt ttatbcuuı gan bir mektebliye dönmüştü ya; buna benzer bir değişiklik Süheylâ da da eksik değildi. İlk günlerde Fikretin yaptığı taşkınlıklar gene kadma pek o kadar dokunmami}, pek o kadar acı gelmemişti. İstcseydi daha o zaman kendini onun kollarından kurtarmanın bir yolunu bulurdu. O gün buna biraı üşenmiş; biraz da sanki: Bakalım, sonu neye varacak? Diye bekler gibi kendini koyuvermişti. İlk gördüğü kadına sataşan avare bir gencin saygısızlığ'i, kendini bilen bir insan için öfkelenmeğe bile değmezdi; o gün işte en çok bunun için aldınnamıştı. Şimdi hiç de böyle düşünmüyoıdu. Üstelik biraz da korkmağa bat} lamıştı. Biraz önce, perdeleri kapatmafc için Fikretin sokulduğunu görünce bu sokuluşun arkasından neler olacağını anlamış; içine bir ürkeklik gelmiş; kaçmak, kurtuımak, korunmak istemişti. Kimbilir, yoksa o da kendi kendine güvenemiyor muydu; günün birinde başma gelecekler daha sim diden içine doğmuştu da onun için mi böyle yol yakınken kaçıp kurtulmak kaygısma düşmüştü?. Şimdi ise artık öyle dudak büküp de geçilecek gibi değildi. Hele Fikretteki bu ağırlık, gene kadınuı her yarunda dolaşan, her dolaştığı yerde uzun uzun duran, derinlere doğru sokulan bu bakıs, Süheylâyı en çok ürküten bu olmuştu. O gün uzun uzun konuştular. Ko nuştuklannın hepsi de Fenerbahçedeki yaşayışın üstüne idi. Kadın anlaürken, Fikret arada bir sözünü kesiyor; ona acı acı sözler söylediği bile oluyordu. Kendini bilen bir kadının böyle içki âlemlerinde, bu türlü insanlann arasında ne işi vardı; bunu bile açıktan açığa söylemekten çekinmiyordu. Süheylâ, hiç sesini çıkarmadan dinliyordu: Siz ne kanşıyorsunuz? Diyip başını çevirebilirdi; öyle yapmahydı. Yapmadı. Arbk bunu bile düşünemiyordu. Fikretin söylediklerl belki de doğru idi; yerinde idi. Fakat yalnız kadmın değil, Insanlann hiç birisi, doğru da olsa, kendi eksikliklerini, kendi yaptıklannın yanbşlığuıı başkalannın ağzından duy mak istemez, buna dayanamaz. Süheylâ, sanki daha şimdiden bu çocuğun tahakkümüne boyun eğmiş gibiydi. Onun bu acı sözlerine katlanmaktan vahji bir tad duymağa başlaımştı: Karşısında ilk olarak bir erkek görüyordu da ondan olacak... Yalnız bu kadannı da ona behi etmemek için başka türlü bir yal tuttu: ASRÎ DANSLAR seferber edilmesini istemektedir. Strasbourg'da toplanan Avrupa konseyindeki Adenauer'in demokrat parti delegasyonu başsözcüsO Brentano askeri lşler hakkında Başbakanla yapüğı üç saat süren bir görüşmeyi müteakıb yukandakl açıklamada bulunmuştur. « Brentano'nun ilâve ettiğin» göre, Başbakan Adenauer'ia, doğudan geçikmeden gelecek yakın bi» tehlike karşısında bir Avrupa ordusunun müstakbel faaliyetinl beklemeksizin Almanyanın müdaraasını teşkilâtlandırmanın lüzumuna kanaat getirmis oılduğu anUşılmaktadır.» Brentano, polis birlikleri kıyafetinde sözde askeri bir kuvvetl» hükumetin ilgilenmediğini belirterek demiştir ki: < Doğu Ahnanya polisine karşı bir Baü Almanya polisi ihdas et~ mek niyetinde değiliz.» Baştarajı 1 inri sahtfede Acheson'un açıklaması CUMHURİYET'in TEFRİK>S!: îHep o masg iazan: KEMAL RAGIB ENSON Arasıra kendi babasının evine ?ıt tikçe, kocasından çektiklerini anlat maya kalksa, kendi anası, kendi kaıdeşleri bile, sanki kaynanası ı'e, görümcesi ile söz birliği etmiş gibi onu sustururlardı. Hiç birisi Salâhaddinin arkasından söz söyletmez; damadlanna toz kondurmazdı. Fenerbahçeye taşuıdıktan sonra aralanna kanştığı kalabalığın içınde de başkalarmın gülüp oynamasından, konuşup eğlenmesinden ken dine sıra gelmiyordu. Herkes gibi, hele her kadın gibi onun da soyliyecekleri, anlatacaklan, fısıldayacaklan vardı. O da kendini dın'eyecek birini isterdi; yıllardanberi onu anyordu. İşte en sonunda aradığını bulmuş gibiydi. Karşısuıda, göalerini hiç ayırmadan onu dinleyen bu çocuk, her sözün üstünde ayrı ayrı duruyor; her birinden bin türlü mana çıkarıyordu Kadınlar, ba=kaları için değil rle, gene kendi kendileri için giyiniy kuş?ndıklarını söylerler. Oyle ıkin gene de başkaHrı icin süslenirlor; hep kendilerini b^ s "ndirmek ıs>terler. Erkekleıın çogu da onlann giyınıp çıkardıklarından pek o kadar anlamaz; hele kimisi giyinmelerinden çok çıkarmalanm bekler: Aman hanımefendü. Bu şapka size ne kadar yarasmış!. Derken hep de bir yolunu, bir sırasmı bulup o şapkayı fırlatmaktan, altmda duran saçlan döküp dağıtmaktan başka şey düşünmez. Belki Fıkret de onlardandı; fakat giyinip kuşanmanm bütün inceliklerini de bilirdi. Demindenberi, sanki bakmaya dcyamıyormuş gibi. gözlerıni Süheylâddn ayırmıyor; kadının mantosu için, şapkası için, eldıvenleri için, incir yapraklarınuı en son istıhalesi olan bütün bu ipeklıler, çıçeklıler için neler bulup neler soylüyordu. Bugün Süheylâda da başkahk vardı. Biraz önce kapıdan içeriye girip de Fikreti yazıhanede yalnız bulunca, içinde kıvranmaya başlayan çarpıntı, şimdi onu dinlerken büsbutun artmıştı. Karşısındakı eencın boyuna posuna bakmıyor; onu bir çok erkeklerden ayırd eden, belki pek çoklanndan üstün çıka ran halleri, inceliği varsa onlar bile pek o kadar gözüne görünmüyor; gözleri yan yarıya kapalı, yarı yarıya buğulanmıs, yalnız onun söylediklerini dinliyor, yalnız onlan işitiyordu. Dinlerken de sanki gene kendi kendine görüyor gibiydi. Bir ayna, nasıl her kadına, onun bütün güzelliklerini fısıldarsa; hem de başkalarmın bile göremediği, hiç kimsenin bulamıyacağı güzelliklerin müjdesini, tesellisini verirse, Fikret de şimdi hep birer birer bun ları bulup çıkarıyor, hep onlan sayıp döküyordu. Süheylâ, yıllardanberi kendi güzelüğinden bile' şüphe edecek kadar ürkek olmuştu; o kadar küskün yaşıyordu. Bu yaz Fenerbahçeye taşındıklan güne kadar zaten onlann evine hemen hemen hiç gelen giden olmazdı. Hele hiç bir yabancı erkekle başbaşa kalmamışö. Sokak ortalarmda sarkıntıhk eden yüzsüzlerden başka hiç kimse çıkıp da ona: Aman, ne güzel gözlerinte var!. Dememişti. Kocası olacak adamdan, hele onun ağzından şimdiye kadar hiç bir tath söz duymamıştı. İçindeki en büyük üzüntü, en büyük korku hep bundandı. O da beğenilmek istemez miydi?. Elbette isterdi. Şimdi işte onu bir ayna kadar anlayan, ondaki güzelliği bir ayna tatlığile durmadan söyleyen bu şımarık. hoyrat çocuğun bundan önce yaptığı bütün askınlıklan, bütün hep buna bağışhyor, hepsini unutuyor, artık hepsine göz yumuyordu. Onu da beğenen bir adam çıkrmştı. Şimdilik bu kadan bile Süheylâya elverirdi; bu bile birdeııbire onu Fikrete yaklaştırmış, bağlayıvermişti. O günden sonra bu çocuğu sık sık görmek istemesi de gene kendi kendisi içindi. Aynaya bakmak istiyen her kadın gibi o da kendi güzelliğmi, kendindeki değişikliği bir başkasının ağzından duymak için hep Fikreti anyordu. Öyle olmasa, bu çocuğu ilk tanıdığı gün içine giren ürpermeden, uzaklıktan bir türlü kurtulamıyacakü. Onu beğenen bir erkek, hem de ilk erkek olmasaydı, bu gencin belki bir daha yüzünü bile görmek istemiyecekti. Hele kocasına bağb bir kadın olsaydı, kocasını sevseydi, hattâ kocasından başka birini bile sevmiş olsaydı, gene öyle Fikretin varlığı ile yokluğunu düşünmiyecekti. Bir yandan kaçmak isterken bir yandan da onu araması, onun eksikliğini duyması hep bundan, hep kendi yaşayışındaki boşluktan, yalnızbktandı. Demin perdeleri düzeltirken, haniya bir arakk Fikret ona doğru yavaş yavaş sokulur gibi olmuş, sonra birdenbire durmuş, gerive çekilmişti; o güne kadar belki de hiç bir kadınm, gene, güzel hiç bir kadının karşısında sırayı, saygıyı saygısızlıklan düsünmiyen bu çocuk şimdi sıkıl Arkası var istanbul Açıkhava voleybol birinciliği müsabakalanna dün Şişli Halkevi spor sahasında devam edilmiştir. Günün flk müsabakası Şişli ile Karagücü arasında idi. Karagücü gelmediğinden Şişli hükmen galib gelmiştir. Ikinci müsabaka Galatasarayla Vefa arasında idi. Hakem Osman Solakoğhmun idare ettiği bu maça takımlar şu kadrolarla çıkmışlardır: Galatasaray: Sağman, Selçuk, Oğur, Erdoğan, Sadi, Ozdemir, Mehmed, Coşkun. Vefa: Fevzi. Refik, Kemal, Gültekin, Altan, Sadun. ilk seti 15/4 kazanan Vefalılar ikınri ve bilhassa üçüncü sette tamamen bozulmuşlar ve Galatasaray son iki seti 15/13, 15/0 alarak maçı kazanmıştır. İstanbul Açıkhava voleybol birinciliği müsabakalan Washington 23 (aa.) (United Press) Bugün bir basın konferansı yapan Amerika Dış İşleri Bakanı Acheson, Avrupanın silâhlanması meselesi ve Almanyanın böyle bir silâhlanmadaki rolünün halea Washingtonda dikkatle incelendiğini «öylemiştir. Acheson'a göre bu mesele her şeyden evvel alâkalı memleketleı arasuıda bir müzakere konusu teşkil etmektedir. Londra 23 (a.a.) (Reuter) İngiliı resm! şahsiyetleri bugün Almanya Başbakanı Adenauer tarafından Batı Almanyadaki MütteCik kıtalannın takviyesi yolunda yapılnuş olan talebi tefsir etmekten kaçınmışlardır. Paris 23 (a a.) (afp) İyi haber alan çevrelerden bildirildiğine göre, Fransa hükumeti bir Alman ordusunun ihdasına ve Alman endüstrisinin silâh imali için kullanılmasına muarız bulunmaktadır. Almanyada Sovyet manevralan Berlin 23 (a.a.) (Reuter) Batı Almanya D.PA. haberler ajansına göre, Sovyet zırhlı birliklennin Doğu Saksonya eyaletinde gen'ş çapta manevralara başladıkları, bu manevralan görenler tarafından bildirilmiştir . Son gecelerde Leipzig ve Saksonyadan, ehemmiyetli mıktarda tank yüklü olarak geçen marşandiz katarları halk arasında heyecan /a ratmıştır. DJ"A. ajansının ilâve ettiğine göre, bazı şahidler Batı Almanya halk polis kuvvetlenne mensub şahıslarm Sovyet tanklarını kullandıklannı gördüklerini söylemişlerdir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle