21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 CUMHURlYET 10 Kasım 1946 Türkiye Cumhuriyetî veDünya Dünkü maç Süleymanİ3/e. Gaîatasarayı 3 2 yendi GalatasaraySüleymaniye takımları dün Mecidiyeköy stadmda hususî bir maç yapmışlardır. Bu müsabaka, az bir seyirci önünde oynanmasına rağmen ümid edilmedik bir netice vermiştir. Iddialı bir maç olmasına rağmeh, Galatasaray takımı, eksii bir kadro ile sahaya çıkmıştır. Süleymaniyeliler. son zamanlardaki tempolhrmm bu oyunda da faydasım görmüşler, oyun başlar bazlamaz, fasılasız akmJardan birinde Zekeriya Süleymaniyenin ilk golünü atmıçtır. Galatasaray bundan sonra hayli uöraşrr sa da bir netice alamamıştır. Çok kere kale önlerinde müsaid vaziyetlerde yardımcı yerindeki Muzafferin muhacim ro'.üncle olnıasma ihtiyac hasıl olmuş ve nihayet devrenin sonları yaklaşırken, Hilmi beraberlik golünü on beş metreden attığı şütle yapmıştır. İkinci devrede Galatasaraym kendine geleceği umulurken, Süleymaniye gene ağır basmış ve Zekeriya ikinci defa I olarak Süleymaniyenin ikinci 'golünü ' atmıştır. ! Bu golden sonra Süleymaniyeliler da1 ha ümidli oynamışlar ve Galntasaray | sağ müdafiinden falso ile geçen bir to! pu kapan Süleymaniye merkez muhacimi ücüncü golü de yapmıştır. Bu go"l üzerine Galatasaray orta yardımcısı Bülend, merkez muhacinıe geçmiş, Galatasaray sol içi takımınm ikinci sayısını yapmca sarı kırmızılıbrda ümid tekrar başgöstermiştir. Fakat Galatasaray hem geç kalmıs., hem de eksik takımla çıkmanm irakânsızlıklarile karşı karşıya kalmıştır. Dünkü oyunda iki taraf da tatmin edici bir varlık halinde değildi. Oyunun tatsız olmasmda sahanın da rolü vardı. Toprak bazı yerlerde kabarıktı. Topun seyrini ve kontrolunu bozuyordu. İddialı maç ancak son dakikalarda mümeyviz vasfmı gösteriyordıı. Süleymaniye bir kere daha, artık büyük takım haline gelmiş bulunduğunu isbat etmıştir. 1 İKTİSADÎ BAHİSLER Yazan: ÖMER RIZA DOĞRUL ikamız Altın paranın geri gelmesini istiycnler çoğahyor. Bu harbin sonunu bekliyen buhranları bir kalomde yok etmek için, altmı Merkez Bankalarmın karanhk mahzenlerinden çıkarıp ona güneşi göstermek lâzımdır diyenler var. Delil olarak da, altın Birirci Harbe kadar dünya iktisadım pekâlâ tıkır tıkır yürüttü, bir kere ortaya çıksın gene de yürütür, diyorlar. Güzel ama, iki harb arasmda altm f ecrübeleri yapıldı, tutmadı. Nitekim 1925 te Ingiltcrede ve sonraları Fransa, îtalya ve Holanda gibi rr.emleketlerde altın meydana çıkmıştır. Fakat o zamanlarm ihtılâlli havasına ısınmadığmdan mı neden, bir kaç yıl ortada göründü, görünmedi, sonra sırrolup kayboldu. 1931 de Intyltereden başlıya'rak her yerde altmdan vazgeçilmiştir. O zamanlardanberi dünyada tedavül vasıtası yalnız kâğıd p^radır. Böyle olmakla beraber hâlâ fusunkâr denen altmm ergeç meydana çıkacağı umulmaktadır. Bunun için bazı emareler de yok değil. Meselâ, son zamanlarda Merkez Bankaları arasmda altm para basTınk tesebbü^ünde bulunanlar var. Meksika Merkez Bankası bunlardandır. Bu banka NewYork altın piyasa=undan altm külçesi alıp, para basara'î satıyor. Türk Merkez Bnnkası da sablt bir fiatla, diğer bir banka vasıtasile altm para satmaktadır. Bu gibi olayları altm paranm geri gelmesine bir hazırlık kımıldanışı sayıyorlar. >' . Altın para devri geri gelecek mi? •Yazan: Nizameddin Âli Sav . «Yurdda barış ve dünyada barış», Büyi'k Atatürkün ana siyaseti idi. Onun îçin Istiklâl Harbini, bütün dünyayı hayran eden büyük bir zaferle bitirdikten ve Lausanne muahedesile en bellibaşlı devletlerle barış münasebetlerini kurduktan sonra Türkiyrrin barışını teme'lleştirmek ve dünya barışmı desteklemek için büyük barış manzum«ler vücude getirmek üzere çalışmıştı. Türkiye ile doğudaki ve batıdak: komşuları, bir çok ihtirasların çarpıştığı son dercce tehlikeli bir bölge teşkil etmekte idi. Bu büyuk böîgenin ihtirasların çarpışma sahası olmaktan kurH'luşunu sağlıyacak biricik çare bütün bu bölgeleri işgal eden ve oru çevrekyen milletler arasmda en sağlam elbirliğini kurmak ve bütün bu milletlerin bir barış bloku olarak dünya politika âleminde yer almalarım sağla maktı. , Türkiyenin doğudaki komşuları Sovyet'er Birliği, Iran, Irak ve Efganistandı. Ayni komşuluk manzumesine bağlı olan Arab âlemi de onun cenub hududu üzcrindeydi. Türkiyenin batıdaki komguları ise evvelbeevvel Balkan memle»ketleri idi. Atatürk, Türkiye ile Sovyetler Birliği arasmda samimî bir dostluk kur tnağa en büyük ehemmiyeti vermiş ve iki taraf arasmdaki münasebetleri i'.erletmek ve kuvvetlendirmek için hiç bir gayreti esirgememişti. Sovyetler Bir liğıle dostluğa en büyük önemi ver rnek. 1921 denberi Türk dış siyasetmin en bellibaşb. temelleri arasmdadır. Bugün birbiıinin egemenliğine ve bütünlüğüne en derin saygıyı göstermeğe dayanan bu dostluğu ve bu şerefli geleneği bozacak bir şey varsa, o da ancak bu es?stan inhiraf olacağı şüphe götürmez. Yoksa, âyni esas, ayni saygı ile karşıjaştıkça, Büyük Atatürkün teme lini attığı siyaset, ancak inkişaf eder Ve ancak iki taraf için en mes'ud ne ticeleri verir. Türkiyenin doğu ve güneyindeki diğer komşularına gelince, bunların hepsi de birbirine en sağlam bağlantılarla bağlı olan, aralarmda vicdan birliği görüş birliği, mukadderat birliği hüküm süren memleketlerdi. Hepsinin gaye Ve hedefi hür ve bağımsız yaşamak, yabancılarm istismarmflan kurtularak kalkmmaktı. Bütün bu mille'tlerden bir baMş manzumesi vücude getirmek, onların bu gaye ve hedeflerini gerçekleş tirmekTini kolaylaştırır ve aralarında çıkacak bir takım ayrılıkları banş yolile hallederek kalkmma yolunda daha eağlam adımlarla hareket etmelenni sağlardı. Bu durum, Atatürkün gözünden asla kaçmamış. Onun bu vadıdeki çalışmaları Efganistan hükümdarile Irak hükumdan Kral Faysalm 932 de, İran Şahinşahı Rıza Şahın 1934 te memleketirnizi ziyaret etmelerine saik olmuş, ve hihayet bu barış manzumesini kurmak yolundaki teşcbbüsler 1937 de imzalanan Sâdâbâd pakti ile ilk verimini vermişti Bu pakt. Türkiye, Irak, İran ve Efganistanı birbirine bağlıyor ve hepeinden bir barış cephesi vücude £<"ti riyordu. Atatürk, bir taraftan bu barış cephesini kurarken diğer taraftan Türkiyenin batı komşularmdan da bir banş manzumesi vücude getirmek için çalışmıştı. Bu batı komşuları, Bulaaristan, Yunanisıan,, Yugoslavya ve Rumaiy? idi. Bütün bu memleketlerin dış politika bakımmdan en büyük derdi, şu veya bu büyük devletin tazyikı altında hareket etmek zorunda kalma'ıarı. bu tazyikl© mukabil tazyikler yüzünden, k«rıdi siyasetlerini inkişaf ettirmeğe lmkân bulamıyarak peyk halinde. yaşamalarıydı. Bu gibi tazyiklerden ve nüfuz mücadelek'rinden kurtulnanın caresi bir baris manzumesi halinde birleşmek ve aradaki ayrıhklarm başkaları tarafmdan istismarma meydan vermemekti. Büyük Atatürkün ilhamile bu yoîda saıfolunan gayretler Balkan Antantmm Fakat Atatürk devrinin dış poütikası, Turkıyey; yalnız doğu ve batı komşularile barış içmde yaşamak ve buyuk bir barış abidesi vücude getirmekle geçmenıiş, Türkiye bütün dünya devletleriie en İyi münasebetleri kurmuş, muhtehf devletlerle siyasî, adlî, iktısadi yıizlerce misak, andlaşma ve sözleşme imzalamış, milletlerarası hayatta anlaşma âmili olmuş, sözüne ve dostluğuna güvenilir bir devlet olarak en yüksek manevî prestijl kazanmış; anlaşmazlıklara sapmaktan korunan dürust ve ser'fli slyasetile temayüz etmiş, rr.evzii, mınBu iki barış manzume5İnin kuıulma takavî ve cihanşümul mahiyetteki büsı, Atatürk devrinin bir şaheseıi idi. tün barış. faaliyetlerine iştiıak etmişMr. Atatürkün devri, dış politika bakıDünya barışı, en çok tehlike ile karşımuvaffakiyetlerle, laştığı bölgelerde sağlamlanıyor ve Ad mmdan kazandığı riyatik kıyılarmdan HimaLaya etekle ço'i kısa blr zaman önce, busbütün tasrine kadar uzanan muazzam bir sahada flye edilmek tehükesi geçiren ve onun barışm hüküm sürmesine engel olan dehasile kurtulan memleketımize muazzam btr devlet rolü ve prestıji vermiş âmiller ortadan kalkıyordu. ve bu rol ve prestljl haleflerine emanet ikinci Dünya Harbi kopmamış, hio etmıştir. olmazsa bir kaç sene gecikmiş olsaydı Atatürk, Türkiyenin dış politıkasma bu barış manzumesi daha fazla kuv vetlenmek, daha fazla gelişmek in\kâ dinnmizm ve realizm aşılamış, barış idenmı elde edecek ve Onun dünya poli alini, teşebbüs, takib ve başan ile gertikası alanmdaki durumu ve sözü daha çekiestirmek yolunu açmıştır. Knzr>ndıbaşka bir kıymet ve mahiyet kazana ğı muvaffakiyet hakikaten büyük ve oiraktığı emanet hakikaten şerefli idi. caktı. Ne yazık kl mukadderat bu büyük Pehlevi Atatürk ve Rıza 9 şubat 1934 de imzalanmasile neticelenmiş ve yalnız Bulgaristan antant haricinde kalmıştı. Bulgaristanm Ru manya, Yugoslavya ve Yunanistandan bir takım arazi istemekte olması onun bu şekilde hareket etmesine sebeb olmuş ise de Balkan Aantantının siyasî ve iktisadî konseyleri muntazam bir surette çalışmış, Balkanları hiç bir vakit eşini yaşamadığı huzur ve emniyete kavuşturmuş, Balkan Antantı devletleri arasmdaki ahenk, bütün dünyanın dikatini çekmiş ve dünyaya örnek teşkil edecek bir mahiyet almıştı. Eskiden karışan ve içinden çıkuamıyan her işin «Balkanlaştığı> söylendiği halde, durum tamamile değişmiş ve Balkanlılar arasmdaki anlaşma ve yaklaşma ile hararetli dostîuk her yerde övülür olmuştu. barış eserinin gelişrnesine meydan vermemiş, İkinci Dünya Haıbinin kapmrsı uzerıne Balkanlan busbütün karıştırıraş ve Balkanlar bu karişiklıktan kurtuJmak Imkânını elde edecek hale gelememiştlr. Ruhlarımızın sönmez meşalesi Boştarafı I ind sahifede nun yarcttığı büyük ve şerefli eserle bir "önüller ve \\cdanlar fatihi olmasmdaiır. Eeer, her millet. Türk milleti gibi Atatürk çapında bir adam yaratmış olsaydı, medîniyet ve insanlık, hiç şüphe?iz, tkinci Dünya Harbi denilen kan ve ateş kasırgasma uğramaz, milletler ve inbarış ve huzur iclnde. daha iyi, ileri ve daha mesud bir hayata kavuşmuş olurlarul. Bütün sıkmtılı ve tehlikeli eünlerimizde Onun admı anarnk ruhlarımmîa kuvvot ve iman bulduk. Bütün mesud anarp.k ebedî RÜkran ve minnetimizi ifade ettik. Atamızm 8 inci yıldönümünde de, Onun adı ve eseri etrafmda, tek bir ruh snbi tonlanmış bulunuyoruz. Atatürkün i^mi, bütün millî mukaddeçatırnızm, imanım'rın, b'rliğimizin bayrağı ve timpalidir. Bu bayrak, yurdun ufuklarmda oldugu gibi yürekleıimİ7in içinde de hcpimiz bu bayrpğın altm da ve o timsal'n etrafırdayız. Sair Cemal Oğuz Öcalm dedici gibi, Göîerinden renk aian ençıine dafdıkra bir Anıyomz ad\nı her nefes oMı'coa ht2. Atamızı bugün de anaıken Cumhur Başkan'mız İsmet İnönünün; «Dcvlctimizin lîani^i ve milletimizîn fet'akâr, sadık hâdimi. «Incanhk idealinin âsık ve nıümlaz <:iması, •Essiz kahraman Atatüık! «Vatan sana mirmettardır.» Hitabe=ile Ebedî Şefimizs minnettarhğımızı bütün kuvvetimizle bir daha ifade etmok millî bir vazifed'r. Gene inönünün tarihî beyannamesinin andmı tekrarlayarak bütün heyccanımız ve imanımızla deriz ki: «Enıin ol, aziz hafıran sönmez mesale olarak ruhlarımızı daima atesli ve ujanık tutacaktır.» ömer Rıza DOĞRÜL Atatürkün insanlığı Baştarafı 5 inci sahifede çıktığı vaklt, sırtında hattâ, bütün askerlik hayatmm yegâne mükâfatı olan Mareşal üniforması dahi yoktu ve bu Sefer, öbüründen daha çetin, daha tehlikeli bir seferdi. Mustafa Kemal, bunda, yıllarca süren bir cehdile kazanılmış bütün nüfuz ve kudretini blr an içinde kaybedebilir; bir an içinde bütün o hududsuz popularitesi mahvolup 1918 yılının muzlim şartlarma dönebilirdı. Ve Atatürk, bu «riziko» yu görüp hissedecek kadar realistti. Hususile ona vasıl olduğu mertebede «kal> diyenler, onu, neticesi meşkuk bir ikinci cidale atılmaktan men'e kalkışanlar pek çoktu Buna rağmen yürüdü. Çünkü o, bir nüfuz ve kudret meraklısı, bir şan ve ikbal düşkünü değil, bir ideal fedaisi idi Türk milletinin maneviyatmdan aldığı resaleü sonuna kadar ifade edecekti ve ölüm, onu, bu kadar erken elimizden almamış olsaydı, bu kahraman meşiyyet daha nice yıllar durmaksızın sürüp gidecekti. Onun içindir kl bu ölüm, hepimlzin canevmde, birdenbire duran bir süratin sadmesi gibi hissedildi. içinde buunduğumuz gemi bir kayaya mı çarpmıştı? Bu, cümlemizin hayatma mal olacak bir katastrof muydu? Hayır; Atatürk, mezarmda rahat uyu; bu anî duruş yeni bir hıza hazırlanmak çindi. Eğer senin yolunda, senin dımlarınm temposundan bir lâhza şaçarsak ayaklanmız kötürüm olsun Ey dirilerin ebedî Yoldaşı! Eğer, seni gerçekten ölmüş farzedip emirlerini yerine getirmekte bir lâhza geç kalırsak feeğin bütün vebali boypıiTiuza dolan;ın. Eğer, senin admı \almz ağlamak çin anarsak dilimiz tutulsun, gözlerimizin nuru sönsün. Sen bir hayat ve baka muştucusu idin, bir ölüm peyamberi değil; sen bize cenneti bu dünyada vadettin, ahrette değil; eğer, bu tarikatından dönersek cehennemin bütün ateşi üstümüze yağsm. Atatürk, jenin ebedî cevferin anavatanın topraklanna karıştıktan sonra bu topraklar bizim için daha aziz. daha mubarek >ldu. Onu hiç bir kâfire çiğnetmiye:eğiz. Onun içinden, senin ruhunun tücenmez bir kaynak suyu halinde, te•ennüm ederek aktığı bahçeleri çıkaacağız. Prağ, 193ş, Hkkânun (1) Bazı kimseler vardı ki, Mustafa Kemali yaşayış tarzmda, hattâ konuruşlarında, tavır ve hareketlerinde taklide yeltenirlerdi. Bunlar, benim üzeıimde daima bi takım gülünc kuklalar tesirini yapmıştır. Aniakyanın elektrik işi Antakya (HususSI Aldığı yarım tedbirlerle şehri bir türlü devamlı bir elektrik cereyanma kavuşturamıyan An[akya Belediyesi, bu defa da Ankarada İller Bankasile bir anlaşmaya vararak başka bir tedbire başvurmuştur. Bu rmlaşma gereğince banka, belediyeye ya bir milyon lira ödenek verecek yahud da belediyenin iştirakile kurulacak bir anonim şirkete yardım edecektir. Gene anla=ma icabı olarak yapılacak yardımm şeklini tayin etmek için banka tarafmdan gönderilen bir fen heyeti şehrimize gelmiştir. Heyet, bankanın fen dairesi şefile bir mühendisten ibarettir. Heyetin incelemelerini bitirerek raporunu vermesi üzerine derhal işe başlanacağı söylenmektedir. Bir tarafta, bundan ewe\ alman kararlar icabı «Harbiye» şelâlelerinden elektrik istihsal etmek için Belediyeler Bankasmcîan çekilen yarım milyon lira ile Avrupadan satm almıp getirilen, fakat kuruhnasma dahi teşebbüs edilmeden elektrik santralmın bahçesinde ve santralın etrafmdaki boş sahalarda çürümeğe buakılan muazzam bir turbinin parçaları dururken; diğeT tarafta İstanbulda yedi, sekiz se ne muattal bir şekilde ka'.dıktan sonra gene belediyemiz tarafmdan elektrik istihsali için satm alman fakat montajı yapıldığı halde çalıstırılamıyan kocaman bir lokomobil bulunurken halk. bu yeni kararlann neticesini de heyecanla beklemektedir. Aktüel görünen bu enteresan konuva yakından bir bakalım. Görürüz ki, 1929 cihan buhranı dünya iktisadım ate^e verdikten sonra, para naznriyelerile me=gul belirli ilim mihraklarmda (altm para kâğıd para) tezadı hakkmda sayısız tetkikler yapılmıştır. Bunlarm baziları şu fikirleri yaymaktadır: iki harb arasmdaki irili ufaklı iktisad buhranları hep para keşmekeşinden ileri gelmiştir. Türlü politikacılar para işlerini bizzat jütmüşler ve (guva ikt'sadcılar) devletlere para hakkmda nkıl öğretmişlerdir. Buna asabî maliyecılerin ve çalkar.an şekilsiz umumî efkâ^m da karıştıeklersek, buhranlarm neden şiddetli oldııkları bir dereccye kadar anasılır. Unutmamak da lâzımdu, ki uzun tecrübelerden sonra işe yararlığı dünyaca anlaşılan altm para standardı yavaş yavaş tnâ?iş edilerok dejenere olinustur. Yeni çıkan kîğıd para btlki yi bir seydir fakat dünya her.üz bunun acemisidir. Kâğıd paranm nasıl idare edıleceği, yüz^crce yıl gümüş ve altmla •ürütülen dünyada daha anlaşılamarnışır. Şu bir kaç sözle konuya dokunduktan onra kısa bir açıklama yapacaîız, Bu maksadla altın para standirdı r.edir, esk'den yürürken iki harb ara=ındaki yirmi yıllık tecrüfcelcrde neden yürüyemeAvusturyada naziler di arayacağız. Bu arada kâğıd para hakfaaliyette kmda da bazı mütalea serdedeceğiz. Altm para standardı İnsbruck 9 (a.a.) Salbıugda, AvusAyarı, şramı ve de^eri be belli altm na | tuıyanm Amerikan işgali altmda bulurı, t tuıy lkt lt l l h l laların tedavül ettiği memlekete altın j n a n bölgesinde naziler gamalı haçlar. para s tar.dardlı deniyor. Eğer kâğıd pa j f a s İ £ t v e " y a h u d i aleyhtarı risaleler 'daaltmda ra da aynı zamanda seçiyorsa, bu para ğitmışlardır. her zarran Merkez Bankasma götürüie imzası bulunmakta idi. bilir, üstünde yazılı değjrdeki altm pr.ra veya külçe ile her zaman değİFtirilebiür. Darbhane bedrva denecek ucuz bir ücretle külçeden altm para ve altm paradan külçe yapabilir. Gerçi prensipi bu kadar basittir. Fakat (eski güzel zamanlar) diye yâdedilen o Birinci Harbden ör.ceki rahat devirlerde ayrıca üç şarta da riayet ed'.liyordu ki, bunlarsız altm para standardı tasavvur bile edilemez. Aksi gibi iki harb arasmda bunlara riayet edilmedi. Müsrmaha kanul etmiyen bu rigid şartlar şunlardır; 1 Bir memleketien altmı çıkarıp diğerine ithal etmek serbestür. 2 Altm çıkan memlekette defîasjon, altm giren memlekette enflasyon olması tabiî görülür. 3 İhrac edildiğinden dolayı altmı azalan memleketteki eşya fiatı düşeceğinden, bu eşyanm altmı çoğalan ve bu sebebden eşya fiatı artan memlekete serbestçe ithali temin olunur. Ne güç şartlar bunlar! Bugün hangi memlekçt onlara riayet edebilir? Fakaf eskiden bu şartlar otomatik olarak tahakkuk ediyordu. Maliye nazırları da simdikilerden ne fazla becerikli, ne de âlim değillerdi. Fakat 1914 e kadar her memlekette onlara keskin surelte riayet edildiğinden, bize bugün sır gibi gelen o zamanlarm düzgün para muvaffakıyetlerl mümkün olabilmiştir. Halbuki iki harb arasında altma dönülüyor gibi davTanıldığı yülarda bu şartlara, aşağıda gösterildiği gibi, hiç bir surette uyulmamıştır; 1 Bir memleketten altm çıkarıp dierine ithal etmek serbest olmamış, kayıdlara bağlanmıştır. Meselâ altm arbitraji yapılmışsa, bu ancak hakikî ihtiyaclara dayandığı takdirde altm ihracına ıüsaade edilmiştir (Holanda), yahud mütekabiliyetle altm hareketleri yapılmış, yalnız altm ihracma yanaşan memlekete altm ihrac edilebilmiştir (Danimarka). Nihayet karşı memlekette tutulan altm geri çekilince, o memleket de aynı şeyi yapmıştır. (Fransa ingiltere 1927). mukaveleleri hep bu tedbirlerle doludur. Kısacası, iki harb arasmda tatbikma yeltenilen altın standard usulü, spartan der.cn yuk.'rıki münakaşa götürmez uEUİleri tepetaldak etmiştir. Ustüne bir Amerikanm bu beklenen önemll ado şu var ki o devirde devletleri idare eden politikacıların çoğunluğu belki her çıklamasmdan sonra, sandık ve bankaşeyde uzmandılar ama, pr.ra işlerinde va giren veya girmek istiyen diğer devyaya kişilerdi. Bunlar ya para işlerini letler de (gaüba Rusya haric), kâğıd hiç bilmiyen, yahud yan çizen yahud da paralarmm altm tutarını ilân ettiler. Biz de 9 eylulde Türk kâğıd lirasmm politika elde iktissd işlerinin üstüne altm değerini, ayarı ve ağırlığı belli bir uluorta yürüyen tiplerdendi. Çok misaeski Türk altmma göre ilân ettik. Franli arasmdan şoy'e'je birioi verelim; In£ a Mali sandık gilterede 1920 ile 1930 arasmdaki bir | >'e maliye nazırmın ker.dir.den evvelki I v e b a n k a teşekkülünün son içtimaına maliye nazırına siddetle hücum ederek | E ? i d e r k e n P a r i s gazetecüerine (frankm onu crhil (ayner) ve köhne iktisad değerini pazarlığa değil, tebliğe gidiyobilgı'eri olan (aynon) diye vasıflandırdı rum) dediğine bakılırsa, sandık ve banka teşekküllerinin ilân edilen kâğıd 5ı hatırlardadır. „.. , . . . . . , , , , , ! para değerlerini mürıa1:aşa masası üzeBoylece. Bırmcı Haroe kadar parlak j ^ k l a n i h t i n l a h TOrdlp tecrubesım vermiş olan ortodoks para j Acaba bu ilânîarla ve beynelmilel standardı otomatik kaidelerden uzaksandık ve bankanın yardımlaıile kâğıd laştıkça, şekilden sekle girmiş, tanılmaz paralarm havada uçan yapraklar gibi vlmuştur. Tarihe karışan bu usule Ingılizler Gold Sı^ecie Standard diyorlar. dolaşmalarınm önüne geçilecek, millet Onu takib eden para sistemleri arasın iktisadlarınin mihver direği olan paralar nisbeten olsun istikrar bulacak mif rla ikisi şöhret almıştır ki şunlardır: Bılinen şey şudur ki, son otıız yıllıle Altm külçe standardı Altın külçe standardı: Tedavülde al şupheli kâğıd devrini kapatmak dünyatın para değil. kâğıd para bulunur. n:n faydasma olacaktır. Para. ya ato« Yalnız belli mik'crlarda altın külçe nıatik işler, yahud devamlı ihtimam 1** Meıkez Bankasmdan alınabilir ve bu ter. ikinci halde pseudo iktisadcıların bankaya satılabilir. Bîeselâ Insilterede elinden parayı kurtarmak lâamdr. Al< önceleıi 1700. sonraları 10,000 sterlinlik tın için, bu bir iptidaî maddcdir, mazikülçeler almıp satılıyordu. Yani adı den kalma antika ve barbarhgı hatııvı P?rbest. fakr.t tatbikı iltizamla daraltıl latan bir yadigârdır diyen altına dör»mis bir altm sistemi. Buna Ingilizler menin aleyhinde olarüar olsun, alttni Gold Bıılüon Standard diyorlar. i beşeriyetln bin yıllık tecrübesinden sonAltın sanj standardı ra en az zararlı. eski sözle ehvenl şef Altm şanj standardı: Tedavülde gene ' b i r mübadele vastası ve ölçü aleti gibj kâğıd para bulunur, fakat ne olt'n pa görenler bulunsun, bunlar ea^lam para ile, ne de altm külçe ile değiştirile ra fikrinde hep birliktirler. Şu noktada mez. Yalnız altm esaslı şanjla değiştiri da birlik var ki, bundan sonrakl medelir. Bdyle bir şa"jm değeri, b:lindiği gi niyet artık, ne kiüğu belirsiz paralar tiHarbbi, azamî ve iki altın noktası ara zerıne oturamıyaeaktır. Birind Finda dolaşır. Kâ5ıd para o günkü kur den onceki para sistemi iki taraflı biüzerinden ahnvp s?tılır. Bu standardda, Iateral işliyordu, sağlamdı. İki harb a. 1 Merkez Bankası, kendi'ine «etirilen al risında .;! paja sistemi İse tek taraflıtını almaz, yalnız beynolmilel arbitraj urülateral yani kendi tarafma yontaraK dan gclen altmları kabul eder. Buna da isletilmiştir, ondan dolayı çürüktü. Gold Exchange Sytandard denmektedir. Eğer akıllara hayret vereceği söyleBazı örnekler'ni verdigimiz altın sön?n önümüzdekl medeniyet inkişafı tazünü taşıyan bu çeşidli standardlar her hakkuk edecekse, bu medeniyet tecrübede balısctti^inıiz otomatiklikten onu taşıyacak paranm ilmî ve bir miktar kaybettikten ve altma bağlıtcmelkre dayanmasile tutunabilecekfır. !ık bir hayal gibi uzaklaşıp yok olduktan Onun içindir ki, en uycun bir para sonra, son zamanda bu bağlılığı yeniden standardım sttratle bulmaja ve onu bütesis için bir gayret görülmeMedir. vük buhranyınn ve iktisad çöküntülerlBreton Woods para anlaşmasmda bu nin önüne gcçecek yct'ıd ile yürütmeğe, gayreti acıkça görüyoruz. Nitekim bu bugun her zamandan fazla muhtataz. beynelmilel para sandığı ve banka teDr. Nizameddin Âli SAV şekkülüre girmek için kâ3ıd paranm kaç gram altın ettiğmin bildirünıesi şart konmuştur. Geçen de Amtrika önayak olarak kâğıcl dolarm değerini i!ân etti. Bu ilâna göre dolar 0,900 ayarlık 15,25 grain değerindedir. Bilindiği gibi ?rain küçük altm parçalannın ağırlık olçüsüdür ve librenin 7000 de biridir. (Bir libre 0,4535 kilogram). YENİ ESERLER Şalr Cemal Oguz Ocal «Ata Sevglgls Cn k dıle Atatürkün olur.ıü munafebetüe nr.ıh^ tellf ır.atem yıldönünılerinde yazclığı şllr* lerl blr broşür halinde neşretmiştlr t Ebedl ş?fe karşı ruhumuzdakl sevglnln ve ocua olumü karşısmda duyulan mlUl tee"iıru» bir lfadesl olan bu öroşurü okuyucularw F<llkirch (Vo r.ııza tavsiye ederlz. Fiatı 2.T kuruştur. İnsbruck 9 fa a j Alh yıl İtalyada raılberg) de Fransız işgal bölgesinde Muharrlr Şcr^fedrlln Aral, Itai.yada but şehrin müîıim mağazalarmın önünde üç tetklkl»rinl bomba infilâk etmıştir. Insanca kayıb iunduiu altı sene zarîmdakl gayet guzel blr clld İçmde ternlz ve surtıfc. yoktur. Birkaç kişi tevkif edilmiş ve leyicı btr üslübla Italjada Altl Sene adile saat 20 den sabahm altısma kadar soka neşretml?tlrp Pek nefis r!O kadar tablo İle Şa çıkma yasagı ilân edilmiştir. t.rilr.^iş olan bu kıymetli e5er sevihat İngiltere, Arnavudluğa oiyatımızıu guzel blr orneğtdlr Ata Sevgisi nota verdi Londra 9 (a.a.) İngütere lıükumetı Korfu boğazır.daki mayır.lerin temizjenmesi için Arnavud hukunıetine bir nota vtrmiştir. Gross Metodu Tuksek niL.hend:s Vak'^M Avkurt ! fından «Cross Metodu mütcmadi klrlş va I çerçevclere tatbiki^ ad'lı ve ba§lıca înşaat mııiıenâis'.erlnl llgılendlren bir ewr tellf edilmlştirt Kıtabdn; lp?rstatlk 5l^tem!»r!n «ürntU ve sıhhatıi çozunılenni sa^Iayan bu metodua eıasları basit ve kolay kavranır bir tarzda anlatılnıış metod pratikte ?ık raslanaa profclenıler çözuierek mutemadl klrîş va çerçevelere genış olçude tatbik edllmlştlr, Ilıçilllere tavsıye ederiz. Iifc c.L\rede bulunan . 12 yaşmdafcl focuklar içın İslâm . Türk Aııslklopedlsl ve Asarl İlmıye Kutübhar.esi muesse^elerl sahl'jl Eşref Edıb tarafından yazılan bu eserin dörauncü kitabı da çıkmış tnı sn« retle İlk devre serisi tamam olmuştur. Bu eser şımdiye kadar yaz'.lan dir Mtablarından busbütun başlıa, yepyeni blr tarzda ilmi metodlar daıreslnde, çocul'.la™ rımızm yaş ve anlayış seviyeleriue pöre^ cok eeıfc ve sade blr lisanla yazilmış ve guzel kâ'Jıda r.efıs bir suıettc basıliııstır. Gecc yazar'.arımı^dan Ali Gur beşiud i'serl oıarak «Du^ajım Alevlc İçmdeı> romanını v£rmıştir. Yarısı manzum olan bu eserl bütün okuyucuarımıza tavsiye ederiz. Fiatı 50 kuruş, Bıltun kitabcılarda bu Ankarada bir cinavet Ankara 9 (Telefonla) Ankara Belediyesi temizlik işlerinde çalışan Zeki Mercan, Altmdağ mahallosir.de oturan Emetü! adında 23 yaşlarmda bir kadın: 9 yerinden bıçaklıyarak öldürmüstür Ci^ayetin seb:bi kıskançlıktır. ABÎOÎN DAV'ER Veba aşısını bıılan doktor öHü Çocuklarımıza din kitabı Zonguldakta bir motor battı Zonguldak 9 (Hususî) Zonguldak limanmda Antalya ambarına aid pik dej mir yük'emekte olan istanbulda Ftrid Ina'a aid seksen dört tonluk İskenderun motörünün makine dairesinde karpit lâmbasmm patlamasile yangm çıknıış ve şelür itfaiyesinin gayretile makine dairesile üst güverte yandığı halde söndürülmüştür. La Haye 9 (a.a.) Vebaya karşı bir aşı bulan profesör Louis Otten, dun bir kalb krlzl neticesinde 63 yaşmda ölmüştiir. Cavada Bündseng kuduz hastanesinin müdürü olan Otten, Japonlar tarafından bir kampa sevkedilmişti. Profpsör knrtarıldığı zaman pek zayıf olduğundan tamamile iyileşememişti. Memleketimizde yeni bulunan kurşun ve altın madenleri Duvağım alevler içmclo Aydın 9 (a.a.) Aydına bağlı Umurlu bucağınin Kaya<;üj köyünde kalay ve İskenderun belediye reisme ki'rşıın madeni bulunmıış ve bulanlara arama rulısatı verilmek tizere gerekli işten el çektirildi rıvaameleye başlanmıştır. Antakya (Hususi) Uzun zjman Çmenin Belcni kövtinde bulıman aldanberi yapılan tahkikat sonunda Isken tm madeni sahasmda araştırmalar dederan belediye reisi Cevdet Selçaka v3in etmektedîr. vilâyet emrile işten el çektirilmiştir. Zonguldak İşçiler Birliği Şimdilik belediye reis vekilliğini Isk'enderun kaymakamı Nureddn Aynuksa kuruldu yapacaktır. Zcnguldak 9 (a.a.) Kömür havza Sosyalist enternasyonslinin tekrar kurulmasma çalışıhyor Bizim ilham mernbaımız doğrudan doğruya büyük Türk milletinin vicdanı olmuştur ve daima da öyle olacaktır. K. ATATÜRK (2) Eslti Yunan âdetlerine göre matem alâmeti olarak saçlar kesilirdi. Sok• rat, biraz sonra kendi öleceğine yanmı 2 Memlekete giren altm hemen tecrid edilmiştir. Böyleee tabiî olan enAntakya (Hususî) İskendevunda flasyonun önüne geçilmiştir. Altmları ıKurtuluş» adında çok küçük çapta bir çıkan memlekette de deflasyon, işsizlik gazete intişara başlamıştır. Gazete, ve fabrika kapanmaları olmaması için, programını şöylece tebarüz ettirmek altınm çıkmasma türlü engeller kontedir: «Şimdilik haftada iki defa çıkamuştur. cak, yabancı haberlerdCTi ziyade iç ha3 Gümrüğü yükselterek eşj'anm berlere ehemmiyet vererek bir şelıir Baklava istemişler gazetesi olacak, anayasamızın ve altıoAnkara 9 (Telefonla) Yüksek Zl girmesini ve altının çıkmasını önlemek kun ışığı altmda hakikî demDkrrsinin raat Enstıtüsü Rektörü Halid Civelek gibi kolay tedbirler geniş ölçüde kullaoglu, Enstitüde talebenüı açLk grevi nılmıştır. Lki harb arasmdaki ticaıet mkişafma hizmet edecek » vaptığına dair'haberi yalanlamış, bayyor, fakat genc müıidinin çirkinleşece ramm ikinci günü talebeden mahdud Hakikatcn^mei ImiUette terine acıyor. bir kısmmın baklava verünıesini Ileri (3) Mustafa Kemal harb zamanla ü: erek arkadaşlanm yemek yememeğe ' bcst bir fert oİnvrik, fcâdar dünrmda, çetin mücr'ele günleıinde yani teşvik ettiklerinl. fakat kendiîerine va ' yada bahtİyarhk j'SÇtuı'; •"•. aşkın enerjj'sinin ksnJısıne iâyık bir ki ifctcrdan sonra hatalaıım anİTdı: ' larını, hâdisenin bundan ibaret olduğu ' , KİAtÂTÜKK cehd ve faaüyet sahası bulduğu zamannu söylemlştir. I Prag. 1938, Ilkkânun Iskenderunda bir gazete »ır.da çaîışan bütün usta, işçi ve amele^j ııin haklarını korumak üzere burada bir Türk Maden Kömürü İşçiîeri Yardım Deıneği kurulmuş ve buna aid bütün mmr.ı> leler tamamlanmıştır. Diğer taraftan Ereğli ilçe merkezinde bir sanat ens'.itüsü açilmasına karar verilmiştir. Bourr.emouth (İngiltcre) 9 (A.P.) ve Dö'.ünicüJrV 18 miliete mensub 50 sosyalist delege, Saııat uîrcnmek için bir spcntkarn mldün gece toplanarak Sos\*alist Enter | hrnıkî malumatı teskıı eden hakıkatif nasyonalinin tekrar kumlması meselesi | metodlaılp iEumaıesesmı ateivc ısleri ka ni müzakere etnıeğe başlamışlardır. dar hiç bir şey temın etmez Fal'at bazı h!>kl!~atler ve metodlar iyi bir k:tab •)' uma Tahmin edildiğir.e göre, Ingiliz heyeti ve çalısme ile kolayca elde edilir Bir çoS bu fikre muarızdır. Ingiliz heyeti Dr. i'âvelerle A kere basılan bu eser bılh^sa Edith Summerskill, Prof. Harold Las :enc «aratkârlara pek istıfadeli olaca';*ır. Kıtabclaki başlıca bahisler O'çUIer ,ılışki, Mr. Harold Clay ve Mr. Morgan tırmrt ve bosluk pavı. ttsv.vrilık Ta t a b Phillips'den müteşekkildir. ve mokmeleri, plânya t torna frc/c i işll çarklar tajlama^ dokU'nruhık ml'l»' :asKıbrısın Yunanistana r naklar kayıjlar, çelik re='nı dai e hararet,, verilmesini istiyenler Inkılâb Kitabevl tarafni'!.an n e w ılea Nikosya 9 CAP.) Kıbrısm Yu'ia bu eser 2öl ı kuruçtur nistana ilhak edilmesini istiyen bazı Hususî Ssbzeilik Kıbrıslılar, Ingiliz hükumeti mensubBu eser gerek ev bahcrlrr.nclc aılc ıbtlv a c l ! İQ v e larile bu hususta görüşmek üzere yaî serekse tıcaret mak»adıle nmhtehf ne'. 1 sebze yetıştirlp para rın Londraya hareket edeceklerdir. istiyen ba§ ve bahçe sahıfc;c:ile tır i ıtie ulraşDHlara. köy oğretmenlerme tanro oSinema ücretleri kallarmda okuyan okurlüra bu alarıda faySir.emr.cılarm bilet ücretlerinin art dalı bir rehber olarak hazırlanmıştır E^ nıasmı istedikleri ve belediyenin bu is serde her sebze nev'ınin iktısidî onemin^, teği reddettiği hakkmda Akşam gaze vatan ve tarihçeîini, sevdiji iklim. ve top*1 tesinin verdiği haber tamamile asılsız rakları gübreye karşı olan Ihtlyacmı mii) navebedeki ycrini, eklm dikim bakım vi dır. Sinemacılar belediyeye müracaat hasad usullerinl. tohumluk seçllme^in^ otmiş değillerdir. sebzelere hasıl olan mantari hastalıkltrla zararlı böceklere karşı yapıimnsı lcab ede^ Çöpçü kadrosu muoadsie usuüerinl ayrı aytı tuTU vc :«Uj Kış mevıni gelmesi doia ı=ile bele eden n'ukcmrrel blr eserdir. Inkılâb Kl< lıye çöpçu kadrosundan 120 kişi azal tabevl tarafmdan neşredllerek 4OO fcurul fiatla satışa çıkartılmıştır. i tılmıştır. Pratik Tcrna, Freze, Tesviye
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle