Katalog

4 CUMHURIYET Küçük hikâye 10 Kasım 1946 Tarihin dersi Tiirk Cumhnriyetini Yaratan A k saçları omuzlarmı doven iriyarı Bakıyordum. Ruyada bıle inamlamı•^bir ihtiyardı. Göbeğine kadar iııen, I yacak dereocde hayale yakm bir â!em saçlan kadar ak sakalına rağmen, ba • içindeydım. Ihtiyarm tok sesi, kulağımkışları sert ve delici, vücudü dik, sesi > da çınladı: gürdü. Dünyarun en büyük mamuresi Onu birdenbire karşımda gördüğüm karşısındasm. Vaktim olmadığı için zaman, kıyafetinin garibliğine, bana hisana her şeyi teker teker gösteremiyotab eden sesinin sert ahengine rağmen rum. Şimdi, bu en büyük mamurenin yadırgamadım. " • (Cumhur Başkanımız İsmet jnönü, içinde, sana bundan daha azamotli bir Karanlık bir geceydi. Aşağıdan bakılAtatürkün ölümünden bir yü önce şey göstereceğhn. Yürü! dığı zaman son basamakları gökyüzüne Başvekil iken The Financial Txm.es Yürüdüm. Yolumuz, şimdi, bir parça ulaşıyor sar.ılacak kadar yüksek mergazetesinin ricas% üzerine Ebedî Şef sarplaşmıştı. Etrafımızı kuşatan hâle hakkmda aşağıda okuyacağınız rnamer bir merdivenin son basamağmda nin bastığımız yerleri aydmlatTiasına kaleyl yazmıştır.) oturuyordum. Uyamkken hiç bilmedirağiıen, ayaklanm, taşlara. çalılara tağimiz şekilde dizleri büken bir rüya kılıyordu. Mermer merdivenden Hıba Atatürk hakkmda bir yazı yazmakyorgunluğu, frtmalarla boğuşa boğuşa. ren vürüdüğümüz yollar ne kadar düm ığım teklif edılmiş bulunuyor. Bır baenkaz halinde karaya vııran bir tekne duzse, bu yol da tersine, o kadar ârı :ıma gore ve Atatürkü yakmdan tanıgibi, bitkin bir halde bem o basamakzalıydı. Kâh bayırlardan iniyor, kâh mak itibarüe mevzu hakkmda söz söylara atmıştı. Etrafım, göz alabildiğine yokuşlara tırmanıyorduk; tozlu, çakıllı lemem doğru ise de, bir muharrir olmaengin bir rüya boşluğundan ibarutü. dığım için, kaydi ihtirazî dermeyan etyollardan geçtik. bir hayü yürüdjk. Ben, bir de üzerine gcçtuğum o semameklığim lâzım geliyor. Nihnyet, ihtiyar durdu. lara doğru yükselen merdiven, başka Hiç şüphe yok ki her iki münakaşa Aîasını üeri d^ğru uzattı. Bana bir hiçbir şey y&ktu. tarzmda da bir hakikat vardır. Maama•nir daha verdi: İşte, ak saçları omuzlarım döven o , fih bu mülâhazalarda mündemic haki Bak! irıvsrı ihtiyarı karşımda o zarnan bulkat derecesinin takdirini başkalarma bıBaktım. Mermer merdivenin son badıra. rakarak yazımı zevkle ve cesaretle ya.^mağında otuıiıp karşıma baktığım Once, bu abide biçimli merdivenin iist zıyorum. zımanki kasvetli çöl manzarası, gene basamaklarında bir pıtırtı işittim Ba bo\ u o.ı,'uyt; Yazım, bana tahsis olunan çerçeve bı1karşımdayd'!. Kül rengi kayalıklarile. şımı çevirip baktığım zaman, elinde, yük bir bmayı gösterdi. dahilinde Atatürkün bazı hususiyetlerini yanık toprağile, duygıısuz bir yürek kakendi boyu kadar uzun bir asa taşıtebarüz ettirmekten ibaret olacaktır. Işte Opera binası, dedi. Bütün yan, kaftanlı bir adamm, o zamana ka dünyadaki opera binaları arasında, adı dar bomboş, ıssız görünüşile, kalbe meNasıl ki her büyük artistin, insanî ve dar eşini hiç kimsede görmediğim ve en başta gelır. Dünyanin en büyük sa lâl dolduran bir çöl. şahsî hususiyetleri onun vücude geİhtiyar, bana mı öyle geldi bilmem; tirdiği eseri, tesirleri altmda bırakmışkarlı, ölçülü adımlarla, merdivenden m natkârları, burada konser vermeğe can disini gördüm. titrekleşen bir sesle, tekrar: sa, Atatürkün şahsiyeti de Türkün içtistarlar. Basamakları teker teker indikçe, kar Bak, dedi, buraya dıkkatue tak. maî hayatı ve Türk devlet ve hükuAdımlarımız, gene bir saniye içinde gibi beyaz sakalmı. uzun saçlarını, sert bizi ötekilerin hepsinden daha ciddi Bu yer, bu bomboş yer, sana demınien metınm siyasetl üzerinde ayni veçhile bakışlı gozlerini seçmeğe başladığım ihyapılı bir binanm karşısma çıkar'h Ih beri gösterdiğim azametli binaları h:çe bariz tesirler husule getirmiştir. tiyar, geldi, geldi, geldi, ta karşımda Entellektüel kaynaklar üyar burayı, vakur sesile bana şuyle indirecck olan bir âbidenin arsasıdır durdu. Elile işaret etti, sesi şiddetle gürMünakaşa ve ikna Bundan çok zaman evvel, dünyanm bu tarif €tti: ledi, bir tek kelime söyledi: Inkılâbkâr ruhta yaratılmış olan Şefi Bu gördüğün yer, akademialr köşesinde Hr adam öldu. Dünya kuru Kalk! Şöhreti cihana yayılmış âlimler, bu lahberi, etten kemikten yaratılmış hiç miz müetemian yaşamayı ve çalışmayı Gürliyen gök, çakan şimşek, düşen radan, ilmin nurunu. şohretleri kcdar bir ölümlüye nasib olmıyan, cihan öl sever. Birçok kişilerin bir araya gelerek yıldırım, tabiatin mutlak emirlerini, bu geniş çevrelere yayarlar. Dünya akade çüsür.de bir matem, ufukları sardı. fennî veya içtimaî bir mevzu üzerinde Ihtiyarm sesindeki kadar şiddetle du milerinin başmda da buranın adı anıMılyonla insan saçını başını yoldu. O münakasalarını dinlemekten ve bu Atatürk ve İnönü askerî manevralarda yurmamıştır. okn insana, batan gür.eş dediler. dev münaka=alara saatlerce iştirak etmek kaynaçıdır. Dikenli nıeselelerin müna alıkoymus ve bize, doğru yolu gösterlır. bile değiştirilmesini intac eden bu m«Kalküm. îhtiyar, yüzüme dikkatle İhtiyarm adımlarmın cazibcsine ka rilen dağ dediler, kapanan tarih kapısı ten derin bir zevk duyar. Ayni veçhile kaşa&ında Atatürkün mevcudiycti bü miştir, sai, arkeoloji sahasmda beynelmilel kıyOnu dirliyen büyük bir kütle, düşün yük bir saadettir. O hiç bir vakit nevmid baktı, sonra bir emir daha verdi: pılan ayaklanm, gene yürür gibi uçtu. dediler, yıkılan bir cihan dediler. BımBiz Panislâmizm ve Panturanizm si meti haız olarak bütün dünyaya arze Yürü! Bu sefer, yolumuz biraz uzun sürdü. ların hepsi doğru idi. Amma, ebediyet mekte veya tetebbü etmekte olduğu bir olnıaz ve her zaman için taze encrji ya y a s e t i n i tamamen reddett&. Düşmanı dilmiştir. mevzu hakkmda uzun izahat vererck ratır. Gürliyen gökün. çakan şimşeğin, dü Durduğumuz zaman, etrafımızı çevre lere sığmıyacak kadar €ngin bir varlıkI mız olmıyan memleketlerle kuvvetli ve onlarm da münakaşaya iştiraklerini teInsanın, entellektüel vc manevî biin • s a m î m ; b i r d o s t ı u k t e s i s i b i z i m i ç i n Kültür sahasmda ilerleme hamleleri liyen aydınlık, ölçüden aşırı genişle ken, onu, muvakkat bir sandukaya sığşen yıldırımın, vahşi dağ geçidlerinde, minden sonra samiini kendi noktai na jresi üzerindc tahr.hkâr tesirler ika eIçtimai değışiklikler kayadan kayaya çarpan yankısı, tabiati, iş, son dereee büyük bir sahayı kap dırmaÇa uöraştılar. Aradan yıllar ppçzarına imale hususunda büyük bir gay den kuvvctler karşuınıüa, her Udseyi tabiî bir siyaset şeklini aldı. Millî müAtatürkün irşadi]<; vücud bulan Türk bu yürü! emrindeki azamet kadar sin lamıştı. Bu sahada orman gibi sık frb ti. Sırası geldıkçe adım anarken raşıdafaamıza gelince, millî siyasetimize ye Tarih Cemıyeti, mesaisini beynelmilel na «ebedb sıfatmı koyup koltuklarını ret sarfeder. aydınlatan bir Şefe nail oln.ası bir ha ni bir dirmemiştir. rika bacalarile, dört tarafa yayıla.ı dehâkim oldu: Haksız ol kongrelere arzetmektedir. Bu husustaki Atatüıkün, bu hususiyeti çocukların Yürüdüm. İhtiyar. elindeki asayı uzat mir yollarile, içüıe binlcrce uçağı sığ kabartmaktan hâlâ zevk duyanlar, o konuşmamaya alışık oldukları ve bü yatiyet dcposıma malik olması demekson dereee dikkatli mesai gerek milli, gerekse beynelmilel tı, ileriyi gösterdi. Yorgun argın sığın dırabilecek meydanlarile, sonra, az ev batan güneşi, o devrilen dağı, o kapa yüklerin de bir mecliste sükut ed«rek tir. Mevcudiyet mücadelesinde insana o'.rrak. Fakat buna rağmen maddî veya bakımdan çok verimli olmuştur. Bu t e dığım mermer basamağm karşısmda, ta v«4 gördüğümüz binaları solda sıfır bı nan tarih kapısını, o yıkılan ( rıhanı, yer? bakmayı itiyad edindikleri bir mu en lâ/ım scv, sahır ve mctanet, ümid manevî bir tecavüze maruz kahnca da tebbüler neticesinde Türk milleti, kenuzak ufuklara kadar genişliyen korkunc rakan her biri ayrı bir âlemi kuca'kla ıâlâ •muvakkat» köşeciüinde ya ırıyor hitte, kamçılayıcı bir tesir husule getir ve işin mi/ahî tarafını görüştür. Atatürke tecavüzün hangisi olursa olsun bizce disinin en eski milletlerden olduğunu b!n şiikran ki br.nlar h'.ze rchberlik edcu ; vüya hiçliğine doğru ilerlemeğe başla miş heybetli yapılarile, eşsiz bir mamüsavidir bütun memleketin kay.ıak anlamış, ve bu yüzden kendine olan lar. O, cennet gibi b r ülke kurtarmıştı. miştir. Halk arasında yaşamayı seven prnsip'cr h"l ne »»elmistir. mure görüyordum. dım. larını hare';ete şctirmek kudretinde bu itimadı ve kültür aşkı artmıştır. Kultür amma, hiçbir blümlüye nasib olmıyan bir devlet şefi için, millete kaışı vazife Atatürkü halk Krasında görmek bü lunuyoruz. İhtiyar, yanıbaşımda yürüyordu. Etihtiyar delilim, elini, kuşbakışı =ey cihan ölcusündeki matemden sonra. hiç c'eruhde etmişlerin gayretlerini bu vasahasında, bütün hakikatlerin belli olyük l.ir revktir. Yarım saat içinde halrafımızı kuşatan zifirî karanhğa doğru rettiğimiz bu saha üzerinde ağır öğır bir ölümîüye reva görülmiyen bir akı diye sevketmekten daha tabiî bir şey , ... . . , . , . . . Atatürk, şahıslar arasında olduğu gibi l m a = , s.s At,+;;rviin Avaçnfvavı Rİ7anq 5 s daldık. gezdirerek anlattı: betle, hâlâ, o kurtardığı ülke topvağı olamaz. km sııVuhı kavl'olur, bunun verıne bu,, ,, .. . , ması ıçm, AtaturKun Ajasoryajı tsızans âsârına aid bir müze Fakat, biz ilerledikçe, bizimle berauyandırma mcselesine ve şayanı Burada ne yok, acaba! Hastaları, nm dışında yatıyor. Kurtaranla kurtaGerek eski gerekse modern zamanlar. . . " , .olan hir cihct .de„ . , ,*• mılletler arasındakı munasebatta da ıtı susundaki kararı da gösteriyor ki o, bu dan dalıa mühim lıerber geniş. tekerlek bir aydmlık, ikimizi yalnız hastalıklarına gore değü, yaş rılanm, artık kucak kucağa yatması fe> da, yeni bir devir açanlar yahud yeni lun cch'clcrde hır sevınc belırır. Bun itimad sözlere büyük bir ehemmiyet at gibi işlerde son dereee geniş bir düşün| de kuşatan. hâle gibi gayet yayvan bir larma göre paviyonlarda vatıran hasta rektiği son demde, ikisi hâlâ ayrı sy bir rejim kuranlar arasında. basardı^ı kesin birbirine karsı mütckabil bir sev fetmektedir. Onun fikrince, bir ferd ve ce ile hareket etmektedir. fi ve samimİNCt heslcmc^e başlarıası ya bir millet, gerek dahilde, gerekse aydmlık da bizimle beraber ilerliynrdu. nelerdcn tut da, her mahallenin kendi rıdır. isleri h üka bu kadar yakm adeta halk Türk dili dır. Ferdlcrin birbirine daha sıkı bar;la haricde itimada lâyık olmalıdır. Ataarasında olarak başarmış bir devlet a ] Etrafıma hayretle baktun. işlerine kendisi bakan beledıye şubeleŞimdi Atatürk, Türk dilile uğraşıvor. İhtiyar, bir saniye sustu. Gözlerinin nışiarı ve nihayct bütün millet efvadı türk bu sibi ferdler ve bu gibi milletbulmak zordur. Bunun icin şahsî j Mermer merdivenin basamağmda otu rine kadar her şey var. Şu uzakta gör hakışı daha sertleşmişti. Sonra, elini Bu mevzu üzerinde salâhiyetle çalışanın Atatürke hağlılığı ook kuvvetli bir lerle çalışmayı sever. temayüller ve hususî zevk kifayet etruı'ken ufuklara kadar ucsuz bucaksız düğün anten direkleri, fezamn bılmek üzere lisaniyat tetebbülerini getekrar ilerl doğru uzattı. O çöl ıssız mez. Şahsî mevki nekadar yükselmiş küîle intac etmektedir. Temas etmis olduğu devlet adamları nişletmektedir. Bu gayretlerıni de gene bir boşluk gibi gordüğüm sahanm, a larma, yirmi dort saat hükmeden. dun lığını bana bir daha gösterdi: Atn.tuıkıi?ı huzurunda bedbmlik olursa, temasın ve umumî münakaşalahakkmda daima aziz hatıralarla mesbu kendine has şekilde münakaşa ve müdımlarımızı attığımız her noktası, şimdi, yanın en büjiik radyo istasyonudur. ka.lm.az Bak, dikkatli bak, dedi. Bu yer.rın tehükesi de onunla mütenasiben olan Atatirrk, tesis cttiği dostluklara zakerelerle ilerletmektedir. Dil meselesl tıpkı o yüksek merdiven gibi, göklere Şu sağ taraftaki kule, yeraltı şimendibiraz evvel gördüğün eşsiz mamurenin artar. Umumî bir mahalde halkla serAtatürkün meclisinde, kendine güve değismez bir sadakatle merbuttur. İçin kurultaylar kurulmakta, münakakadar yükselen azametli binalarla dolu fer istasyonudur. Şehrin altmda, yedi best münakaşa esnasında bazan insan nirlik başlıca bir vasıftır. manevî bekçisinin yeridir. idi. Biz ilerledikçe, bu dev ölçüde bi kat demiryolu döşelidir. Katlardan bir Milletlerin birbirlerile temasa gelme şalar yapılmakta, raporlar okunmakta hiç de hazırlanmış olmadığı bir mevzu Bütün meclis, yekpare bir kütle haSonra yüzünü büsbütün bana dön nalar, sanki yerden bitercesine yükse tanesi şehre mahsustur. Öbür altı kat üzerinde fikir Seyan etmek rhecburiye Knde, daha medenî ve daha yüksek dü lerinde büyüklerinin tavassutları, mü ve beynelmilel şöhreti haiz ilim adamhim rol oynar Sabık Kral Sekizinci Ed ları bir araya getirilmektedir. 1936 da liyor, bir adım önce taştan topraktan şehirlerarası yeraltı şimendifer öcbeke dü. Delici bakışlarını gözleıimin tâ Jçi" tinde kalır. Halk önünde böyle bir müşünceli bir cemiyet yaratraak gayesi etIbaret kasvetli bir boşluk olan yerlerde, sidir. Bu mamurenin hiç bir tarafı ne dald'rdı. Kukı*w«n sesile: cadeleden muzaffer çıkmak büyük b'r rafında Mrleşmiştir. Atatürk meclisin ward'm Türkiyeyi ziyaretinin, iki mil Dolmabahçe saraymdaki Kurultaya İn Bak, bana dadıkîcatle bak, dedi. hfan sermayesme, ruh kuvvetins, selet arasmdaki temas, samimiyet ve mu giliz, Fransız, Italyan, Japon, , Sovyet, bir adım sonra, üst katını gözle seçme yoktur ki, dünyanm en büyük başkentdekilere kendilerini daha >üksck Benim adım da «Tarih» dir! ... .. . . .,. * . , , . habbct rabıtalannı takvıve etmış oldu Avusrurya, Leh, Alman, Macar, Yunan ğe imkân olmıyan bir abide sivriliyor leri görüp de kıskanmasmlar. ziş. kavrayıs ve anlayış gibi evsafa vadu. melersni ve nefıslerıne itimad etmeîerı ğunu burada kaydetmek. . için son ve BuİErar di! âlimleri de iştirak etmişbenim bestedi". ni telkin eder. lerdir. Bütun bunljr Atatürkün millî derece muDİbi mcmnuniycttir. Ihtiyarm gür sesl, içime ürpertiler insan, Atatürkün hulunduğu l i r nıecYahancılann takdirleri Atatürkün başlıca zevki ve mes^alesi bünyeyi yaratmak hususundaki snnsuz vcren ahengile, gene kulaklarımda ötBüı/ı/fc Mıllet Meclisi li^i terkederken bütün bedbinlikleıindcn kültür işleridir. Umumiyet itibarile ta enerji kaynaklarmm birer misalidirier. tü: B'rçok yabancı muharrirlerin. gavri ve tasalarından kurtulur. Herkes, bu Işte şu birkaç satırla Şefımizin devrihî tetebbülere ve bilhassa Türk tari1 Yorgun görünüyorsun. Haklısın. muntazır bir mülâkat sonunda. Ata Bü\uk Liderin büyuklüğunii tekrar h'r | hine eünde on saat eibi uzun bir za let kurma hususundaki hususî rolünYeşilay genclik. şubesınin 16 ncı kon Kndıköy ve Boğazm Anadolu ciheti türke karşı duydukları takdir h H e r n i n kere daha takdir eder. Ona inar.manın Yürüdüğün yol çok uzun, benim ölçüman hasreder. Bunu senelerdenberi de den bir kısmını izah etmiş oluyorum. me gore yüz yıllık. Ama, sana bu dî rresi dür, Emmonu Halkevı sjîonuada fıımcılannm bir şirket kurmak iızere nrrı bundadır. H : ç beklenmedik bir memleketin terakki ve haUsına inanvam ettirmektedir. | Bu yazıda devlet ve millet mesailina yarı mutlaka bugün gezdirip gosterme yapılmıştır. İstıklâl marşüe T baslayan ıâki müracaatleri beledıyece tetkik e 7amanda fünun. siyaset yahud herhanai mak demek olduğunu bir kere daha Atatiirk hiç durmadan. dinlenmeden ' temastan biUltizam geri durdum. dılmektedir. Dı^T semtlerdeki fıım bir me\vu üzerinde salâhiyetle ve em hisseder. kongreyi başkan Ord. Prof . jr. FanUyim. Yarm başka işlerim var. Bugün. bir mev/u üzerinde urun mü'ldet sarfı j İçten ve dıstan gelecek tehlikelere büyük bir gündür. Onun şerefine, ben reddin Kerim Gokay açtıktan sonra ra cılar da şirket kurmağa tesebbus et niyetle f'kir teatisi Atatürke mahsus bir Atatürk büyük tabiyecidir mesai etmek kudretini haizdir. Askere I karşı uyan:k bulunmak, siyasî, ictimaî porkr okurınıuş, üyeler dıl ; l:>rıni tıi misîerdir Briyle bir şirketin kufıjlma kudret ve kabiliyettir. Başkalarmı ikna her sene, en mühim işlerimi bırakırım. Terbiye re mejkure kumanda etti'n günlerden kalma bir ve harsi bakımdan kuvvetli bir devlet Gelişinin bugüne rastlaması iyi oldu. dırmljlerdir. Bu arada Anado'.uda dıha sınm kanıına uygun olup olmadığı ve kudrsti Atrtürkte en son haddin3 kadar Millete yeni alfabeyi öğretmeyi şahsı itiyadla ve nüithiş bünyevî bir muka bünyesi kurmak; işte Atatürkün baş'ıca i^ faaliyette bulunulması, köy ensti halkm ihtiyacmı tahdid edip etmiyece t°kâmül etmiştir. Herhangi bir mevzııYürü, vakit kaybetmiyelim. tulerir.dekı çalışmalara önem veri'.mesi. »i hakkmda hukuk işlerinden mütalea un mü^akaşası îçin toplanan bir kon na terettub eden bir vazife telâklci ede vemete istinad ederek uyumadan. i>ti gaye ve maksadı bundan ibarettir. Türk Ihtiyarm admıları yerleri sarsacak bazı vllâsetlercle şubelerin açılması. bir sorulmuştur. Bununla beraber Beledive feransta Onun ikna kudretine nazarı rek halk mekteblerinde tedrisatta bulu raha» etmeden giirlerce çalısır. Bircok milletinin ona bağlılığı ve şükran hiskadar kuvvetliydi. Biz yürüdükçe, et Yıjilay haftasmın tesisi gibi teklıfler İkti^ad Müdürlüğü ekmeğin iyi p'şi dikkati oelbederim. Atatürkün halkla nan Buyuk Şef, Türkiyenın yeni sos j defalar onun yirmi dört saat veya da lerile meş'u oluşu hem bu muvaffarafımızdaki karanlıklar, bir perde açılır ıleri surülmüş ve bunlar yeni ıdare he rilmesi ve tevzii işlçrinde şirket teşki teması ve halkla birlikte hareket z«vki, yetesini yaratmak hususunda da büyuk ha fazla bir müddet kitablan arasında kıyetlerinden. hem de askerî zafer>gibi dağıhyor, bizimle beraber ilerliyen rinden doğmaktadır. yetin? havale edilmiştir. En son kürsuye linin halkm lehine olacağma inanmak memleketi için, her türlü tahminin fev bir gayret sarfetmiştir. Kadmlara daha tetebbu cttiğini sördüm. o aydınhk, sağımızı, solumuzu, önüTiirkiye Basrekili Tarihî tetebbülerin ; n çok verimli nekinde faydalı olmuştur. 1919 yılırrda in kalın peçe ve daha uzun etek giydirgeler Başkan Gokay. Yeşüayn yurd tadır. müzü nura boğuyordu. ıymde ve dışmdakl akislerinden, efkârı Diğer taraftan fırmcılar da şirket teş kılâbı kurmak üzere iken fikirlerîni mekten başka iki asırdanberi hiçbir ye t ticeleri olmuştur. Mekteb İsmet İNÖNÜ İhtiyar sesindeki sertliği biraz gider umumıyedc uyandırdığı çok yakın alâ kil edilmedrgi takdirde fırmcıların re konsreîere heyetlere ve hattâ şahıslara nilik göstermiyen bir cemiyetten kadi; şimdi, derinden gelen, yumuşak, tok .cr.oan bahsederek gencler omuzunda kfbete düşerek bakkallara fazla mal hildirmek için her türlü zahmetlere dm hâkim, memur, muallim ve kimyabir sesle konuşuyordu: vükselen Yeşilayın yarınlarm.n kaptırmak ve bedelini taHsil eoem?mek katlanmışür. Hal ve fasıl için müthiş ger çıkarmak bir harikadır. Ve bütıtn Sana, yalnız bilmediğin yerleri gös venmli çslışmalarla dolu olacaj:na ;;a suretile zarar ve ziyanlara düçar < lduk bir mücadeleye girmek zarureti karşı bunları kuvvete istinadla değü, sırf ikr tereceğim. Bıldiklerini saymağa hacet ret etmiçtır. Buyuk tezahurata sebeb o larmı, bu yüzden son zamanlarda bir pmda kaldığı fikirlerini e\\ elâ cemiyete na kudretine dayanarak vücude ge(iryok. Bak, şu önünde bulundugumuz bi j lan bu sözlerden sonra seçlme geçilmiş çok fırıncmm iflâs ederek fırınını kabul ettirmek için bir cemiyet yarat mek sadece Atatürke has bir meziyettir ATATÜRK'ün hayatı ve Büyük Ölünün j ı ı i î vf* yenl idare heyetme şuı kımseler sevptii ir]arp hevptıne 5 kıms^ler sen Atatürk ayni zamanda büyük bir tanadan başlıyalım. ı karsamak ıztırarında kaHığmı iddia et mıştı. 1919 da Büyük Millet Meclisinii cen?.ze merasimi mektedirler. Şirket teskil edilirse ek kurulması bu fikirden doğmuştur. Bü biyecidir. O hiçbir harb kaybebnemiş. ihtiyar durdu. Elini uzattı, bana bir Crd Prof Dr. Fahreddin Kerim Gök meği yalnız fırmcılar ve bunların tab vük Millet Meclisi, milletin arzularının daima muzaffer olmuştur. kapı gcst:rdi Kapının sağma ve solubir timsali bulunuyordu. Başka memleketlerde bu gibi kumanna doğru uzanan binanm cephesi, için ay, Eşref Sum°r. Ziya Işıl.1aıC. Cevdet laâr!?'i satacaklardır. Harb ve ihtilâl içinde bulunan bir danların siyasetle meşgul oldukîarı zaBugün Kızılay Derneği İstiklâl Bucağı öğrencileri yararma Bereket, Kemal Uçgan, Abdurrahır.an de bulunduğumuz geniş hâlenin ulaşaTramvay dlreğine çarptı Matine 11, 13, 16, 18, suare 21 de. Beş büyük kısım, tarihî film. milleti. bir meclisin teşriki mesaisıle man daha ziyade kuvvete istinad ottikmıjacağı uzak mesafelere kadar yayılı Eıgmsoy, Fahreddin Mayda, Şukru SoyBeyazıddan Fatihe gitmak üzere Pchyor, karanlıklarda gözden kayboluyordu. sal, Ajdın Demırsar, Samı Çotuk, Mü 7adebasmdan ecçen şoför Halil Küçük idare etmek kolay d«ğüdir. Fakat işte leri görülmüştür. Fakat Atatürkün fikri. Atatürkün başkalarile çalışabilmek me yüksek emellcr ve ideallcri kuvvet ve nevveı Sa\Tan, Haluk Oguzbc/oğlu. Başımı kaldırıp baktım, binanın damı, idaresindeki 2430 sayılı taksi otomobili, ^ayasıdır ki bize bugünkü sıhhatli hüTeşekkür tabiyelere tercih etraektir. Kuvvet, hiçen az, biraz evvel gordüğüm merdiven ULVÎYE KARTAL Şehrimizden ayrılan İran ansızm ynl üstüne çıkan bir çocukla lumet şeklini bahşetmiş bulunuyor. Aziz babamız, Receb Kâni Tünavm bir zaman büyük ve haklı davaîarm yüksekU;mde idi. ihtiyar, sözüne deile kaışılaşmıştır. Şoför, çocuğu ezmemek başkonsolosu Millî inkılâbdan sonraları da, milletin halli için bir vasıta olmaktan üeri goölümü dolayısile, yakm sevgi ve alâvam etti: RÜŞTÜ EĞEL Şehrimlz İran Başkonsclosu Bay Mü icin direksiyonu yana kırmış, ve cad raukadderatı üzerinde, Büyük Millet türülmemelidir. Bu tarzda düşünüş, herkalarını esirgemiyen akraba ve dostdedeki tramvay direğine çarpmi'îtır. Meclisinin tesir ve otoritesi vâsi mikyas Bjrası üniversite binasıdır, dedi. kerx«n Nurzadm İrana donm^sl mur.aNişanlandılar. larımıza ayrı ayrı teşekkür etmeğe bühalde siyasî gaye ve anlayışlarm büyük Bu binada elli bın kişi okur; dünyanm sebetile, İran kolonısi. evveliu gun Be Cerck direk ve gerek taksinin ön kıs ta tecelli etmlstir. Memlekette siyasî 9/11/1946 yük acımız mâni olduğundan, hürmetbir vuzuhla kavranmış olduğuna delâ, Uzak, yakm tekmil şehirlerinden, Çin lediye gDzınosunda şerefine bır veda ça "iı. harab olmuştur. part'.ler olmadığı için Büyük Millet let eder. lerimizle, bu vazifenin yerine getirilden, Japanyadan, Hındistandan, Ame yı tertib etmıştn. Buyuk bir neşe ve saMeclisinin memleketin mukadderatı ü Yeni bir birlik mesine gazetenizin delâletini dHerim. İtimada liyakat rik^dan her taraftsn buraya irfan der mimıyet havası içinde geçen bu çayda. Kastamonu sulh hukuk yargıçlığuıclan Üniversite ögrencilerı ve mezunîan zerindeki tesirleri belki de haricde "lyice Tunay ailesi namma oğlu lemeğe gelenlerin haddi hesabı yoktur. İran tECirlerınden bir zat, arkadaşlan arafından «Türkiye Beynelmilel dostluk ve itimad Aracır. llerguze nahiyesı Enbıya köGencler Birliği» ] anlaşılamıyor. Fakat milletin mukaddeCemal Tunay Son iki asırdanberi, Osmanlı İmpara junden Mehmed oğlu Mahir KahraınaYürucluk. Orman kadar geniş bir bah non hislerine tercüman olarak konuş adıle Ankarada siyasî olmıyan bir der ratı üzermde son söz gene Büjük Mıllet muş, Bsşkonsolos da halüiada gost^rı*** çenin ulu ağacları arasma oturtuİTiuş, MeclUir.indir. Büyük Millet Meclisi torîuğu gaye ve maksadlarında olduğu nın Kasramonu Gökdere mahallesinden •ek kuru^muştur. Eşim ve annemiz Ayşe Kurtgrarm kuş ksfesi kadar zarif, Babil kulesi de len bu yakm alâka ve sıcak tezahüi'e tememleket üzerinde hakikî kontrol va gibi, siyasetinde de vuzuhu kaybetmış Kahraman oğlu ölü Kadirin karısı Fatnil;cek kadar azametli bir binanm ö I şeskür etmiştir. Mukerrem Nurzad, bu İlkokulu bitirme kurslan açılıyor zıfesini yapmaktadtr. Vekiller için Bü bulunuyordu, kendi idare merkezinde ma K&hramanosiu ve müşterekleri a olumü dolayısile cenazeye gelen vt taMillî Egıtım MudüıluŞu, Halks\İ€Tİn vük Mıllet Meclisini, herhangi bir ı r . « . bile, adlî ve malî kanunları infaz edeguııierde İrana hareket edeceKtır. nünde durduk. ihtiyar anlattı: lcyhır.e açtıŞı şujuun izalesl davasının zıyetto bulunan dost ve akrabamızq tede, iikokulu bitirme kurslan açmağa ka le üzerinde ikna, her zaman için bırinci miyen Babıali, Tunus, Cezayir, Mısır, Bıırası verem sanatoryumudur. ysrgüamasında: Davalı Fatmanın ika şekkür ederiz. AnkaraPrag hava sefarleri rar vermiştir. Ilk olarak Eminönü, Şiş plânda gclen bir kaygu olmuştur. Girid, Bulgaristan, BosnaHersek vesa m^tgâhı meçhul bulunduğu namına çıYa'nız bu memlekette değıl. yedi iklım Dr. Orhan Abdi Kuıtaran Y€i:l yapılan anlaşma mucibirce Çe !i ve Beyoğlu Halkevlcrinde üç kurs Parlıman+er sistemi mükemmel bir ire gibi ülkelerin birer bahane ile ken karılan davetiyesi zahrına verilen meşdört bucakta vereme yakalananHr. bu Şarık Gü'.yün çılacaktır Bu kurslara ilköğreıim çabale getirmek için bir meclisin feshini dmden ayrıimış olduklarmı bile idrak ruhattan r.nîaşılmiş ve 31/10 946 perha\ır yurduna sığınır, şıfa bulur, ha koslo^ak uçakları Prag Ankarı nava *** seftrierını yapmağa hazırlanma'ctPd r 5mı ceçırmiş her vatandaş iştirak ede intac edebilecek sekilde felâketh teza ten âciz ve bunları hâlâ eczayi vatan şembe günü saat 9 da Kastamonu sulh yata tekrar doğarlar. lar. Çek uçakları bu ay sonuada sefer bilocektir. Sevgili babamız Selânik eşrafından hürlere ihtiyac yoktur. Bu hususta baş jddediyordu. Büyük Harbden sonra hukuk mahkemesine gelmesi veya bir Tekrar yürudük. Yayvan damı, uzakler e bc'Şİsyacaktır. Kons°rvatııar orkestra konseri ka rremleketlerdeki tecrübcler gözönün Imparatorluğun tecrübeli ricali, sankıpekıl goniernıesi, İsıanbulda münteşır Hafız Mustafa Gözdenin vefatı d'.ltyıtan. devâsâ bir kusun kanadlarını anİstarıbul KonsTvatuarı konser faall dedir. Bu itibarla da, memleketin par hiçbir şey olmamış gibi, 1918 de Itilâf Cumhuriyet gazetesile ilân edildıği hal sıle acırnızı paylaşan akraba ve dostdıran, gene ucsuz bucaksız bir bahç2 Sıhhat Müdiirünün teftljleri yftine br.şlamış bulunuyor. Geçen hafta lımanter s'stemi kavraması ve Türkive j devletlerüe giriştüîleri sulh müzakere de ge'rremış ve bir vekil de gönderme larımıza teşekkürler ederiz. içinde, gene ötekıler kadar azametli bir Sağhk ve Sosyal Yardım lludürü Kızı: Siret Güzekin binanm önüne geldik. ihtiyar rehberim, Dr. Faik Yargicı, şehrimizde ;ucuk ve verdığn Turk musikisi kons°ri:ıden son nin siyasî terakkisi bakımmdan Büyük lerinde, bütün Arabistanı ve Türklerin miş olduğundan davacırun talebile gtra bu hafta da Ilk orkestra koncerini Damadı: Kenan Güzekin asâsını uzattıpastırma yaçan imalâthanelerı teilışe Şehir Tijatrosu komedi kısmında ve Miılet Meclisi, esas kontrol vazifesini Avrupadaki topraklarmı geri istiyorlar yab kai'arı verılmiş ve yargılamasımn tahribkâr tesirlere kapılmadan başara dı. Çunkü Imparatorlük için her şey za da 25'11 946 pozartesi saat dokuza bı Buraya dikkatli bak, dedi: bu bi başlamıştır. riyor vahirden ve şeküden ibaretti. Onlara raiılmış olduğundan sözü geçen günde na. yetimler yuraudur. Yeryüzünde ne32 kasım salı günü saat 18,30 da Ce llham verîcî bir mevcudiyet Kömür çarptı göre. kendileri hâkim kalmak şartile Kastamonu sulh hukuk mahkemesine fes almağa başlıyan her âdem oğlunun mrl Reşid Rey ıdaresinde zsngia bir gelmediği veya bir vekil göndermediğı Bü>ük Millet Meclisi dahilî ve haricî hayata hak kazandığı bir hakikat diye Ha>daiTiaşa ve Samsun ha=tano'erı Kandıllide, Bahçe sokağmda oturan pro?ı::mla verılecek olan bu orkcstıa [ rlerde her zaman en büyük hassasiyeti memLketin idaresini yabancılarla nay takdırde gıyabda olarak yargılamaya laşmak, haizi ehemmiyet bir mesele debellendiği gündenberi. bu damm altm Dursunun henüz 2 yaşında bulunan kıssbık konsari musıki ssverlerce 3üyüK bir a aöstermiçtir. Meclis memleketteki her ğildi. devam ve intac edlleceği ve bu babda da, milyonca can kurtarıldı. GÖZ M Ü T E H A S S I S 1 zı Ozden, maltızda duran iyıce yanma lâka ile beklenmektedir. türlü cereyanlara k?r;ı lâzım gelen hasIşte, bu zamanda yalnız başma Türk başkaca yaalan gıyab davetlyesinın Hep ayni rüya adımlarile. uçarcasma miş komür çarpmasıra uğramıştır. ÇoKadıköy Halkevi karşısı No. 94 c malıkeme dıvanhanesine talik edildıği as veti ve dikkati bezletmektedir. Eminönü Halkevinde altmcı yıl millet ve memleketinin davasım eline Saat 10 19 yüz adımhk yolu bir saniyede elcrak cuk, Haydarpaşa Nümune hastanesir;e Atatürk, gerek Büyük Millet Meclisi, alan Atatürk. yepyeni bir mefhumun tebliğ makamına kadm olmak üzere ilân müstakil konferarsları yolumuza devam ettik. Ak saçlı delilim. yatırılmıştır. olunur. (]4340) Vekiller icin Herin bir ilha' Altı yıldanberi Halkevi dil edebiyat müdafii olarak ortaya atıldı. Bu hiç de eliiın geniş bir hareketile, bana, eni 'ocuk BakiiTîi ve Beslenmesi çubesi tarafmdan düzenlensn mustaki! kolay bir iş değildi. Çünkü Türk vahKum yığını altmda yaralandı konfcrarslara bu sene 11 kasım 194G letıni müdafaa edip kazanmak sırf silâh Dr. Şükrü Şenozan tarafmdan mgiEy yükselen yeni nesil! fitikTürk milletinin son senelerde Sadık kaptanm idaresindeki «Koç» pazaı tesi günü saat 18.15 te başlana.uvvfctile ve kan dösmekle kabildi. Za.^ce 15 inci tab'mdan dilimize çevrilen •notorüne Pendü civarında Kapanca bal 'sizsiniz. Gumhuriyeti biz gösterdiği harikalann, yaptıgı caktır terden sonra da evvelki millî mefkuou kıymetli eser ikinci defa basılmışlenılen yerde kum yükletılirken, löyB.r.nri konfprans eski İstsnbul Ür.ireye sadık kalmal: ve millî hudjdlara tesis ettik; onu ilâ ve idame tır Her kitabcıda bulunur. siyasî ve içtimaî inkilâplarin "adan Mustafa Dalgıç, yıkılan kum yıvers tesi relîtöru ve Sımsım milİPtvrki'" nza çostermek siyasetinde ısrar. ancak edecek sizsiniz. sâhibi hakikisi. kendisidin : ";mı altmda kalıp. yaralanmışMr. Va Haydırpaşa Nümune hastanesı Dağıtun yeri: Ord Prof Cemil BiUel tîraf'ndan «B".Ats.türk kadar büvuk oir adamın kudralı, motorle Istanbula getirilerok, hasGöz Mıitehassısı K. ATATÜRK İCATÂtÜRK ğızlar meselesi) mevzımnda veril^cek,eti dahilinde bir işti. Işte bu mefhumUNrVERSITE KFTABEVI laneye kaldırıLmışür. , Istanbul Beiediyesı kaışısında tir. Bu konleranslara giriş serbesttir. ı , dur ki bizi birçok hatalar işlemekten Fîaü 250 kunış. Telefon; 23212. Yazan: Hamdi Varoğlu •=£ Yazan: İsmet İnönü Yeşilay kongresi ioplandı Fsrancslarsn kuracağı şirket f I Yalnız Bugün İçin İPEK ELHAMRA, Sinemalarında ^ Or. İSMET UUJÇ Göz Hekimi NuriFehttıi Ayberkj