30 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 tkincitesrin 1938 CUMHURİYET LÜBNAN MEKTUBLARI: Yahudi davasının Yeni safhalari Beyrut, 29 ilkteşrin Nihayet Yahudiler kuvvetlerini gösterdiler: îki akşamdanberi Beyrut ve bütün Arab memleketleri Amerika ve Londra radyolarını büyük bir heyecanla dinliyorlar. Arablar sinirleniyorlar, Yahudiler de gülüyor ve koltuk kabartıyorlar! Bir hafta evvel yazdığım mektubda Amerikada siyasî bir hareket uyandırmağa teşebbüs eden Siyonist Yahudiliğin yaptığı protestolardan, topladığı kongrelerden ve bunların baradaki akislerinden bahsetmiştim. Dün geceki radyo haberlerı bunların müspet neticelerini bildirdiği için bugün Beyrutun Yahudi muhitinde adeta bir bayram var. Çünkü Amerika Cumhurreisi Ruzvelt, Yahudi davasını benimse mijtir. Filhakika, Nevyork mehafili, ikı gündenberi Ruzvelt'in Hartford valisinin Yahudiler lehindeki bir telgrafma cevaben yazdığı bir mektubla fevkalâde meşgul oluyormuş. Amerikanın, Filistine Yahudi muha ceretini tevkif etmemek hususunda Ingiltere hükumeti nezdinde diplomatik bir teşebbüste bulunduğuna dair olarak birkaç gündenberi burada deveran eden şayialan tekzib eden bu mektubda Ruzvelt şöyle söylüyor: «Yahudiler için Filistinde bir millî )rurd tesisi fikrinin bence nekadar makbul bir fikir olduğunu muhtelif zamanlarda teyid ettim. Halen mevcud olan bütün kargaşalıklara rağmen ve bilhassa Yahudilerin Filistine ithal ettikleri bir takım iyi yenilikler sayesinde bu fikrin tahakkuku mümkün olacağma bugün dahi tamamen kaniim. «Amerikan milletinin Filistin meselesindeki hakikî hislerini Londradaki sefirimiz vasıtasile Büyük Britanya hükumetine bildirdim. Şu halde, İngiltere hüku meti, halen, bu mesele hakkındaki Amerikanın fikirlerine ve ezcümle Filistindeki Yahudilerin vaziyetlerinden dolayı beslediğimiz endişelere tamamen vâkıf bulunuyor. Bundan birkaç sene evvel, Büyük Britanya hükumeti, Filistin Yahudilerine aid işlerde vukua gelecek herhangi bir tebeddülden bizi ve Milletler Cemiyetini haberdar edeceğine söz vermişti. Elbet bu sözünü tutacaktır. O zaman, yani Wood Head raporunun neşrini müteakıb, İngiltere ne yapmak istiyeceğini bize bildirecektir. Her nekadar İngiltere ile aramızdaki sözleşme, bizim, İngiltere tara fından alınacak tedbirlere müdahalemizi mümkün kılacak bir mahiyette olmamakla beraber, menfaatlerimize muhalif clan hal şekillerini kabul etmemek de hakkımız dır.» Nevyorktan gelen mütemmim haberlere göre Amerika matbuatı bu mektubu ehemmiyetle sütunlanna geçirmekte ve bunun etrafında tefsirlerde bulunmaktadır. Bu mektubdan sonra, îngiltere ile Amerika arasındaki münasebetlerin mü him bir safhaya girmiş bulunacağında bütün matbuat müttehid imiş. Işin bu derece izam edilebilecek bir mahiyeti haiz olup olmadığını bilmek kabil değildir. Çünkü bütün bu neşriyatta hâkim olan kuvvet, Yahudi kuvvetidir. Amerikanın aldığı vaziyet, Yahudilerin bu kadar velvele yapmalarını haklı gösterecek derecede mühim midir, değil midir? Bu ciheti hadisat gösterecek olmakla beraber, Amerika Yahudilerinin büyük bir gayretle Amerika Cumhurreisini nü fuzları altına almış oldukları muhakkaktır. Bu hâdiseye dikkat eden Arab muhiti, şöyle söylüyor: «Amerika milleti yüz otuz milyonluk bir kütledir. Bunun içinde 4,5 milyon Yahudi var. Bu Yahudilerin siyasetine bu derece hâkim olmalan, Yahudiler aleyhinde bulunan bizîere hak kazandırmaz mı?» *P • • •*• ? Yakalanan hırsızlar Üç elbise hırsızı yakayi ele verdi Emniyet Ikinci Şube îkinci Kısım memurları Mahmudpaşada bir elbLecınin dükkânını soyan iki hırsızı yakalıyarak Adliyeye teslim etmişlerdir. Bunladan biri İstavri admda bir Rum gencidir. Diğeri ise Beyoğlunda Çiçek caddesinde oturan 30 yaşlannda Çankırıh Hasan oğlu Ahmeddir. Bunların ikisi de, hırsızlığa yeni başlamış görünmektedirler. Sabıkalan yoktur. Soydukları elbiseci dükkânı ise Mahmudpaşada Irfan çarşısında Mizrahiye aiddir. Kilidi kırmak suretile dükkâna giren hırsızlar, buldukları pardesüyü çalıp kaçmışlar ve evvelki gün yak?!anmışlardır. Gene Ikınci Kısım memurları, dün, Kumkapıda oturan Onnik veya Ohannes admda bir sabıkalıyı daha yakalamışlardır. Ohannes, muhtelif yerlerden elbise ve cem'an yekun 82 lira para çalmıştır. Hırsızların, başka suçlan olup olmadığı araştırılmaktadır. KÖŞE ŞEHRİN İÇİNDEN PENCERESİNDEN Alım satım garibeleri c Fakat iş bununla kalmıyor. Ame rika politikasında kuvvetli bir tesir yapan ve Yahudilerden mürekkeb bir si yasî grupun, îngiltereye karşı bir cephe almış olduklarını Yahudi kaynaklanndan bütün bu havaliye gelmekte olan haberler teyid etmektedir. Bu zümre, İngiltere karşısında Amerika ağzile, şu davayı ikameye muvaffak olmuştur: «îngiltere hükumeti, Balfour beyannamesini kendi kendisine hükümden iskat edemez. Çünkü bu beyanname, Îngiltereye tevdi edilen Filistin mandasının bir parçasıdır. Bu manda da îngiltereye Filistinden hususî surette, kendi siyaseti için istifade etmesi maksadile verümiş değildir. İngiltere orada bir Yahudi yurdu tesisine mecburdur. Aksi takdirde mandadan vazgeçmelidir.» Londradan gelen haberler de gösteriyor ki Amerika bu davayı resmen ikame etir.iş ve îngiltereyi hukuk ve diplomasi bakımından müşkül mevkie sokmuştur. Amerikadaki Siyonist teşkilâtmın elde etmiş olduğu bu neticeyi, bura Yahudıleri muhiti böbürlene böbürlene anlatıyorlar. Yalnız iş şurada kalıyor: İngiltere Amerikanın böyle bir vaziyet alması karşısında tasavvur ettiği siyasetlen vazgeçecek mi, geçmiyecek mi? Bu hususta Ingilterede iki cereyan görünüyor: Bir kısım politika mehafili, taksim fikrine taraftar ve icabında bu işi ingiltere yapamıyacaksa manda vazifesini Amerikaya devretmeğe mütemayildir. Bu zümre, îngilterenin ya doğrudan doğruya Yahudi, yahud da Yahudılerle alâkadar oîan kısmını temsil ediyor. Diğer bir zümre, yani îngilizlerin ekseriyetini ve bilhassa mutavassıt tabakalarını temsil eden büyük ve geniş bir politika muhiti de, İngilterenin Arablar ve islâmlarla olan sıkı münasebetlerini dikkate alarak, Filistinin taksimi fikrine ve Yahudilere fazla yüz verilmesine şiddetle muhalif görünüyor. Şu halde mücadele bunların aralarmda cereyan edecektir. Yahudiler ümid ediyorlar ki, para kuvveti sayesinde davayı kendileri kazanacaklar. Arablar da ümid ediyorlar ki, îngiltere, şarktaki menfaatlerini kurtarmak için bu Yahudi oyununa teslim olacak değildir. Herhalde neticeyi yakında göreceğiz. *** Neticeye intizaren, Yahudiler bu mücadelede en son gayretlerini sarfetmektedirler. Beyrutun her tarafmda Yahudi ler, kendi davalarını müdafaa eden îngiliz ve Amerikan matbuatını teşhir ediyorlar. Aralarmda yaptıklan bir teşkilâtîa bu nevi matbuatı her tarafta okuyarak, para ile tercümelerini mahallî matbuattı neşrettirerek Arabları ümidsizliğe düşürrreğe çahşıyorlar. Filistinde neşredilen ve bütün bu propagandalarla dolu olan Yahudi gaztteleri Beyruta kucak kucak gelmekte ve her tarafa parasız dağıtılnıak tadır. Beyrutun kozmopolıt matbuatı hergün sütunlarını Yahudilere müsaid olan haberlerle dolduruyorlar ve bunîar için bir hayli para alıyorlar. Ancak büyük bir ekseriyeti te;kil eden Arab matbuatı böyle değildir; ilk defa olmak üzere Arab matbuatmm, kendisini paranm tesirine kaptırmadığı ve Filistin davasını Arablığın müşterek ve mukaddes bir davası olarak müdafaada devam ettiği görülüyor. Arabları bu derece müttehid ve bu derece milliyetçi görmek kabil olacağı hiçbir zaman hatıra gelemezdi. Bitaraf şahidlerin kanaatlerine göre, Arablar bu kadar kuvvetli bir tesanüd içinde mücadeleyı bu kadar ciddî tuttukça Yahudileri mağlub etmeğe mutlaka muvaffak olacaklardır. Esasen, Londra mehafilinden Arab muhitlerine mahrem olarak gelen bir çok haberlere göre, îngiltere, Amerika Yahudiliğinin yaptığı bu hücum karşısında mağlub olmıyacak ve Filistine, Arablar için kabulü mümkün olan yeni bir rejim vermek fikrinde sebat edeceltir. Bu havalide, ezcümle Filistinde seyahat eden meşhur îngiliz gazetecisi Werd Prcace da hararetli bir surette Arab davasını müdafaaya başlamıştır. Kiracıya göre ev sahibi; ağını kurmuş, kiracı bekliyen bir örümcek, ev sahibine göre kiracı Terlikçi Halid mahkum oldu insafsız bir yıkıcı vaziyetindedir Bir buçuk sene evvel Ramizde yen ADLİYEDE gesi Huriyeyi kunduracı bıçağile müteaddid yerlerinden vurarak öldüren terlikçi Halıdin muhakemesi dün Ağırcezada sona ermiştir. Suçlu Halidin, yengesi Huriyenin ken disi aleyhinde karakola şikâyette bu lunmasına muğber olarak, yengesi karakoldan çıktıktan sonra yolda karşısına çıkıp kunduracı bıçağile müteaddid yerlerinden yaralıyarak öldürdüğü, zabıt varakaları, morğ raporu ve dınlenen şahidlerin ifadelerile derecei sübutta görülmüş, fakat suçu işlediği zaman on beş yaşmı bitirmemiş olması gözönünde tutularak tayin edilen 15 sene hapis cezasmdan tenzilât yapılmış ve neticede üç sene hapıs cezasına mahkum edilmiştir. Yazazan: SALÂHADDİN GÜNGÖR Ev sahibi ile kiracı... îşte, birbirlerile anlaşmakta güçlük çeken iki tip! Bu karşılıklı anlaşamamazlık, muhakkak ki, insanların, bir çatı altında yaşamak ihtiyacını hissettikleri günden itibaren başladı ve muhakkak ki, herkesin bir ev sahibi olacağı meçhul güne kadar devam edecek! Makb°r şairi, bir zamanlar, bilinemez, nasıl bir vesile ile, Bayan Lüsyen hakkında ağzindan şöyle bir söz kaçırmışta: «Sensiz de, seninle de yaşanmaz!» Ayni sözü, her ev sahibi, kiracısı ve her hiracı ev sahibi için hiç çekinmeden sarfedebilir! Vaktile züğürd bir kiracı tarafmdan icad edildiği besbelli olan kuru bir teselli vâkıâ, ağızdan ağıza, dolaşır durur: «Ev sahibinin bir evi var, kiracmın bin evi var...» Fakat, ben kendi payıma bu sözde en sathî bir hikmet dahi gizli olduğunu zannedenlerden değilim. ı Her ne kadar, parasına güvenen bir kiracı, gözüne kestirebildiği her yabancı evi, bir dereceye kadar kendi evi sayabilir. ünkü onlardan herhangi birini, «mesken» olarak seçmek ve hududu dört duvarla çizilen bu mahrem ülkede, istediği gibı yaşamak, en tabiî hakkıdır. Ancak, gün gelir ki, bu dört duvarın birinde zuhur eden küçük bir çatlaklık arada fırtınalar kopmasına sebeb olur. Şu halde, kiracının, kira evindeki mutlak hâkimiyeti nerede akldı?... Amma, buna mukabil, mülk sahibinin de birçok haklı şikâyetleri vardır: Parasmı vaktinde alamaz. Ödemiye mecbur olduğu birikmış vergi borcları vardır. Hoyrat kiracıîar elinde harab olan ev veya apartımanında her gün yeni bir tamir gediği açılır. Oyle ki bazı yıllar, aldığı paranm yarıdan fazlasını sarfettiği halde, bu gedikler, bir türlü kapatılamaz. Hele icra kapılannda dolaşmaktan bıkmış usanmıştır. Çok zamanlar, şu dünyada bir dikili ağacı bulunmıyanlara gıpta eder, durur. Kiracıya gelince: Onun da sızlanması ötekinden aşağı kalmaz. Her aybası, tırıng tırıng kirasını ödediği ev, oturulur halde değildir. Evsahibi, bir türlü masraf etmeye yanasmaz. İki senedir akan damı bile tamir ettirmemiştir. Ayakyolu berbaddır. Evin her tarafı koku içindedir. Pencerelerin camlan kırık, tavanın sıvaları dökük, kaoıların kilidi bozuktur. Başka bir eve taşmacak kudreti olsa, bir gün durmaz çıkar amma, ne yapsm ki, ev biraz güneş görür. Mahalledeki komşular da pek iyi insanlardır. Sonra da taşınma masrafını hesaba katmak mecburiyetindedir... Filân, f:!ân... Kiracısı ile canciğer kuzu sarması gibi, geçinen ev sahibleri de bulunur belki de... Fakat bu istisnalar, kaideyi bozamazlar. Kiracmın gözile, «ev sahibi» ağmı kurmuş, kiracı denilen avı, etnniyetle bekliyen bir örümcektir. Bu ağa düşmek mecburiyetinde bulunanlar, parası emile emile posadan ibaret bırakılırlar! Onun için ne yapıp yapıp, bir ev sahibi olmanm çaresine bakmalıdır: Dünyada mekân, ahirette iman!... Ev sahibinin gözünde de, kiracı, yıkıcı bir mahluktur. dünyanın en sağlam harçile yapılmış evini kiracıya teslim edin. Üç beş sene içinde çerçöp haline gelir. Allah, hiç kimseyi insafsız kiracı eline düşürmesin! Mal sahibinin de, kiracının da kendilerine göre iddialarında haklı taraflar bulunduğunu şöylece kaydederek şehrin ezelî derdine geçiyorum: îstanbulda mesken kiralarının nispetsizljği!... Semtine göre, bu nispetsizlik kâh azalıvor, kâh çoğalıyor. Aksarayın, meselâ Muradiye mahallesinde, üç odalı, derli toplu bir evi on beş liraya kiralıyabiliyorsunuz. Fakat Sultanahmedde, hatta Lâlelide, üç odah bir ey için, sizden en az yirmi beş lira kira istiyorlar. Malzeme itibarile birbirinden farksız yapılan, arsa fiatları itibarile de mühim bir temevvüc arzetmiyen bu iki binanın kira bedelleri arasındaki bu fahiş nispetsizlik; halkın, iş merkezlerine yakm olan yerleri tercih etnıelerinden ileri gelse gerek!... Fakat, zaran, neticede gene bize dokunan bu nispetsizlik yüzünden; hayli güçlük çekiyoruz. Şimdiki halde, şehir halkı daha ziyade Edirnekapı etrafına toplanmakta... Topkapıdaki imar hareketi, hem geç, hem güç yürüyor. Akbıyıkla sahil kısmı arasında, bir aralık göze çarpan yapı faaliyeti de, eski hararetini kaybetti. Buna mukabil, Taksimde, bir çivi çakacak boş toprak yok. Fatihten, Marmaraya müvazi bir istikamet takib ederek, Gedikpaşaya kadar uzanan sahada öyle geniş mahalleler peyda oldu ki, şehrin yangından evvelki vaziyetini bilenler, şimdi aradıkları semti Önlerine bir rehber katmadan mümkün değil bulamazlar. Hasıh eski lstanbulun ye rinde yeller esiyor artık... Yalnız şu noktaya işaret etmek istiyorum ki nüfusu bir buçuk milyona yeklaşan yangmlardan evvelki Îstanbulda ev kıraları, altın ve kâğıd para farkını da gözönünde tutmak şartile şimdikinden çok düşüktü. Şehirde semt semt bu kadar mamureler peyda olduğu halde, kiralar, hep o tuttukları noktada kalıyor ve maışet kaygıları içinde bunalan halkuı tepesinden bakıyorlar! Bir atalar sözüne göre, «dağ, ddğ üstüne olmuş da, ev, ev üstüne olmamış!* Apartıman salgını karşısında, gelın de siz bu sözün zahirî manasında bir kıymet arayın... Ev üstünde ev kim demiş olmaz diye?. îstanbulun, Yedikuleden Sarayburnuna kadar bir apartımanlar meşheri haline gelmesine, şunun şurasında, ne kaldı? Apartımanlar çoğaldıkça, evlerin de kıymetı artıyor. Istediğiniz semtte kirası bütçenize uygun apartıman bulabilirsiniz. Fakat ev, hele müstakil ev, aranmakla bulunur bir matah olmaktan yavaş yavaş çıkıyor. Apartımanlarm nisbî ucuzluğuna mukabil, hele tek başına ve kullanışh evlerin kiraları ateş pahasına çıktığına bilmem siz de benim gibi dikkat ediyor musunuz? SALÂHADDİN GÜNGÖR Bir tahsildar mahkum oldu Kızıltoprak Belediyesinde tahsildar iken müteaddid makbuzlann dip koçanarına tahsil miktarmı eksik yazarak htilâs suretile zimmetine 188 lira ge çirmekten suçlu Hasan Basri dün Ağırcezada beş sene on ay hapse mahkum olmuştur. izim gazetenin pek enteresan sütunlarından biri de: «Duymadıklarımız ve bılmedıkleruniz» başlıklı olanıdır. Bu sütun gerçekten garib, fakat faydalı mevzuîara tahsis olunmuştur. Okuyanlara mutlaka tatlı bir şaşkınhkla karışık yeni bir bilgi sunar. îşte bu sütunda dün «Satılık gök» başlıklı bir yazı vardı. Başlığı görünce ilkin gülümsedim, çünkü bir zamanlar bizde satılan (hava) ları hatırladım. Bilmem, şimdi de var mı?.. Yakın vakitlere kadar gedik ve vakıf binaların havası arttırma usulile harac mezad satılırdı. Havadan maksad, gedik veya vakıf bir dükkânın, bir evin üstüne yeni bir bina oturtmak demektir. Meselâ benim gedik, yahud vakıf bir dükkânım var. Senedle, sepetle onun mutasarrıfıyım. Kanunî şartlara, teamüle, örfe uygun düştüğü takdirde bu dükkân benden sonra varislerime de inrikal edecektir. Oyle iken bir gün tanımadığım bir adam karşıma dikilir, «ben bu dükkânın havasını aldım» der, bir de sened gösterir ve benim burnuma şöylece gülümsedikten sonra amele getirir, usta getirir, dükkânımın üstüne dilediği gibi bir bina kurar. îşte bu alışverişe hava alım satımı derlerdi. Fakat eski devirlerin alım satım garibeleri buna inhisar etmezdı. Bir erkeğin veya bir kadının her manasile hayatına tasarruf etmek hakkı esır pazarlarındaparası olanlara satıldığı gibi ömür de satılabilirdi. Başka bir münasebetle gene bu sütunda yazdığım veçhile Üçüncü Sultan Selim devrinde Hacı Sadullah adlı biri yedi yıllık ömrünü Yusuf Ağa isminde birine satmıştı ve Beşiktaş şer'iyye mahkemesi, bu alışverişi doğru bularak sicilline geçirmişti. O mahkemenin bu alım satım hakkında verdiği hüccet sureti Cevdet tarihinde yazılıdır ve şu şekildedir: «Mahrusei Galataya bağh Beşiktaş nahiyesinde Paşa mahallesinde kâin devletlu inayetlu Valide Sultan hazretlerinin kethüdaları saadetlu Yusuf Ağa bin İsmail Ağa hazretlerinin sahilhanesinde kurulan şeriat meclisinde Hacı Sadullah Ağa bin Ahmed kendi nzasile ve gönül hoşluğile ikrarı tam ve takriri kelâm idüp eceli mev'udumdan ömrümün yedi senei kâmilesini müşarünileyh Yusuf Ağa hazretlerine hibe idüp anlar dahi kabul buyurdular dediğini müşarünileyh Ağa hazretleri dahi şifahen tasdik ve vicahen tah, kik buyurduklarında keyfiyet sicille kaydolundu!» Hüccetin altında Galata kadısı Haffaf zade Mehmed Emin Efendile Üçüncü Sultan Selimin musahiblerinden Sadık ve Kapı çuhadarı Ömer Ağaların ve daha sekiz on kişinin imzaları var!.. «Duymadıklarımız ve bilmediklerimiz» başlıklı sütunumuzda göklerin satıldığını görünce işte bu eski alışverişler hatırıma geldi, fakat içime de merak yayıldı, gözlerim hemen o yazıya bağlandı. Her vakit olduğu gibi küçük veya büyük bir bilgi elde edeceğime emin olarak yazıyı okuyordum. Kanaatimde aldanmadım, gerçekten gök sayılacak bir metaın Pariste satılığa çıkarıldığını öğrendim. Bu meta, son Paris sergisinde teşhir olunan ve yüz binlerce seyirciyi hayrete düşüren Planetarium adlı alet imiş. Malum olduğu üzere bu alet, gök dediğimiz şeyin tam bir timsalı idi ve onu seyredenler güneşin, ayın, yıldızların hayatmı ve bir yıllık semavî hâdiselerin mahiyetini temaşa etmiş oluyordu. Dikkate değer taraf, dört milyon franga mal olan bu harikulâde san'at eserinia bin franga satılmakta olmasıdır. İşte buna acıdım. Çünkü vesikasmı yukarıya koyduğum ömür alışverişinde müşteri Yusuf Ağanm, ömür sahibine bu paradan çok fazla bir bedel ödediğine şüphem yoktur. Koca bir gök, bir budalanm yedi yıllık ömründen de mi ucuz satılmalı?.. Eski Yeniköy nahiye müdürü tekrar tevkif edildi Yeniköy nahiye müdürü iken Ahmed admda birinden otomobil içinde rüşvet almaktan suçlu Alâeddinin evvelce asliye birinci cezada muhakemesi yapıl mış ve iki sene hapse mahkum olmuştu. Bu karar, bir müddet evvel Temyiz mahkemesince nakzedildiğinden Alâ eddinin muhakemesine gayrimevkuf olarak yeniden başlanmıştı. Geçen celsede iddia makamı Alâed dinin tevkifıni taleb etmişti. Dünkü celsede heyeti hâkime, iddia makammın talebi veçhile Alâeddinin tevkifine ve otomobilde konuşulan şeylerin duyu lup duyulamıyacağı ve rüşvet hâdise s'nin otomobil içinde tesbit edilip edilemiyeceği hakkında mahallinde tatbikat yapılmasına karar vermiş ve muhakemeyi başka bir güne talik etmiştir. Alâeddin celseyi müteakıb hemen tevkif edilmiştir. Arab harflerile tedrisat yapıyorlarmış Eyübde oturan Salih ve Fatma ad lannda yetmişlik bir karı koca, civardaki bazı çocuklara arabca harflerle tedrisat yapmak suçundan bir müddet evvel Adliyeye verilmışlerdi. Salih ve Fatma dün, asliye ikinci cezada muhakeme edilmişlerdir. Suçluların ayni zamanda yalancı şahidlikten de eski bir davaları bulunduğundan mahkeme, bu eski davanm da tevhiden bakılmasma lüzum görerek eski davaya aid dosyanın elcib için muhakemeyi başka bir güne talik etti. Madam Atinanın tahliye talebi gene reddedildi Genc kızları fuhşa teşvik ve döviz kaçakçılığı suçundan tevkif edilen Madam Atina birkaç gün evvel kefalete rapten tahliyesini istemiş, fakat tahki katm tamamen inkişaf etmemiş olması ve şahidlerin şayani dikkat ifadeleri dolayısile bu taleb reddedilmiştir. Madam Atina dün hastalığını ileri sürerek ikinci bir tahliye talebinde daha bulunmuştur. Fakat bu ikinci taleb de tahkikatm vaziyeti dolayısile Müdde' umumilıkçe reddedilmiştir. Dünkü vesaiti nakliye kazaları C. T. Atinada Cumhuriyet bayramı Sırnaşık âşık mahkum oldu Fatihte oturan Ahmed adında biri, ayni civarda oturan Ayşe adında bir kadına göz koymuştur. Fakat kadın Ah medin yaptığı müteaddid teklifleri reddetmiş ve bu vaziyet de Ahmedi sinir lendirmiştir. Dün, camiden çıkan Ayşe gene AH medle karşılaşmıştır. Her şeyi göze alan Ahmed, tekrar kadma sırnaşmağa baş lamış, fakat ayni cevabı redle karşıla şmca hiddetlenerek kadını dövmüştür. Dün. Adliyeye getirilen Ahmed, üçüncü sulh cezaya verilmiş ve yapılan muAtina (Hususî) Cumhurıyetın on beşinci yıldönümünün Atina sefa hakemede şahidlerin ifadelerile dayak retimizde büyük tezahüratla tes'ıd edildiğini telgrafla bildirmiştim. Gön hâdisesi sabit görülmüş ve neticede bir deıdiğim lesim sefarethanemizde yapılan resmi kabulde bulunanlardan ba ay dört gün hapse mahkum olmuş ve zılarmı göstermektedir., derhal tevkif edilmiştir. Dün, şehirde şu vesaiti nakliye ka zalan olmuştur: Küçükpazarda Yavuzsinan mahalle M. TURHAN TAN sinde oturan askerî mütekaidlerden Abdüssamed, dün saat 11,30 da HaydarAltı seneye mahkum oldu paşa Rıhtım caddesinden geçerken 3107 Bır müddet evvel Zincirlikuyuda bir plâka numaralı otomobilin sadmesine maruz kalarak başından yaralanmıştır. koyun hırsızlığı meselesinden aralarm da cıkan kavga neticesinde Hüseyin aErenköy Mümin deresinde oturan 16 dında bir çobanı bıçakla karnından vuvaşında Ali .dün, Kadıköyünde Kuşdili rarak öldüren çoban İbrahimin bir müdTelefon caddesinden geçerken Maltepe dettenberi Ağırcezada devam eden mu2 numaralı kamyonun sadmesine maruz hakemesi dün bitmiştir. Verilen kararda, İbrahimin nefsini kalarak başından varalanmıştır. müdafaa etmek icin Hüseyni öldürdüğü *** Vatman Hamdinin idaresinde Bostan hakkındaki ifadesi kabul edilmediği bilcı hattmda çalışan 17 numaralı tram dirilmiş, fakat Hüseynin İbrahimin kovayla Şaşkmbakkalda oturan Mehmed yununtt çalması ve boğazma sarılması, oğlu Ahmedin kum taşıyan arabası, dün siddetli tahrik olarak kabul edilmiş ve saat 9,30 da çarpışmış, çarpışma netice neticede İbrahim, 6 sene hapse, bir sesinde arabacı yaralanmış, araba da ha ne âmme hizmetlerinden mahrumiyete mahkum edilmiştir. sara uğramıştır. *** îki motör çarpişti Sirkecide Asmalı sokak 22 numara Limanımızda, dün sabah, iki motör alı evde oturan arabacı Fehmi, gece saat 22.30 da, ot yüklü arabasile Zeytın rasmda bir çarpışma daha olmuştur. İzburnu ile Yeşilköy arasında ilerlerken mit limanına bağlı Vatan motörü Şarab hayvan, birdenbire ürkmüş, ve arabayı ıskelesine bağlı Hüdavendigâr motörüşiddetle sarsmıştır. Sarsmtı esnasmda nün yamna yanaşırken yolunu kesemiyere düşen arabacmın pantalon cebin yerek Hüdavendigârm kıç aynasma deki tabanca patlamış, Fehmi bacağm çarpmış ve tehlikeli surette hasara uğratmıştır. dan yaralanmıştır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle