16 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET 14 Nisan 1937 ( Şehir ve Memleket Haberleri ) Siyasî icmal Tarihî tefrika : 88 Yazan : M. Turhan Tan (Tercüme ve iktibas edilemez) Beyaz zehirle mücadele Yeniden birçok eroinciler yakayı ele verdi Kumkapı Nişancasında oturan sabı kalılardan Parrnaksız Azizin son aylar zarfında hırsızlık yapmadığı görülmüş ve yapılan tahkikat sonunda bunun esrar sa tıcılığma başladığı anlaşılmıştır. Emniyet kaçakçılık bürosu memurlan derhal faaliyete geçmişler ve evvelki gece sabıkahnın evini sarmışlardır. Parmaksız Aziz geceleyin evine gelen ve 15 liralık yanm kilo esrar almakta olan bir müşterisine esran tartarken cürmü meşhud halinde yakalanmıştır. Evde yanm kilo daha esrar ve gayet hassas bir terazi ile dirhemler bulunmuştur. * * * Son zamanlarda Valde hanına eroin müptelâsı kimselerin sık sık gittikleri, memurlann nazan dikkatini celbetmiş, ha nın altkat kemerlerinde oturan elektrikçi Hüseyinin eroin ticareti yaptığı tesbit edilerek bir arama yapılmıştır. Elektrikçi Hüseyin suç üstünde yakalanarak ihtısas mahkemesine teslim edil miştir. Yapılan muhakeme neticesinde Hüseyin bir sene hapse ve 200 lira para cezasına mahkum edilmiştir. * * * Beyazıdda Noter dairesi. üstünde diş doktorluğu eden Bedrosla Unkapanlı Mustafa eroin satarlarken yakalanmış lardır. Suçlular ihtısas mahkemesinde birer sene hapisle 200 er lira para cezasına mahkum olmuşlardır. * * * Soruyoruz! Her lisan bilen adam o lisanm profesörlügünü yapabilirmi? İsmi ve adresi bizde mahfuz, Îstanbul liselerinden birinde ingilizce muailimliği eden bir îngilizden aldığımız bir mektubda şöyle deniyor: «Türkiyeye gelen ve burada muallimlik eden ingilizce muallimlerinin bazılarının bu işte kat'iyyen ihtısaslan yoktur. Meselâ bunlann birisi evvelce bakkaldı. Diğeri klârnet çalmağa ve musikişinas olmağa çalışmış, fakat muvaffak olamamıştı. Bir üçüncüsü de işsiz güçsüzdü. Bunlann lisan öğretmek ihtısaslan haricinde olduğundan bu hususta hiçbir kabiliyet gösteremiyecekleri tabiî iken muhtelif yerlerde ingilizce profesörlüğü yapmaktadırlar. Vekâlet eğer talebeye istifade ettirmek istiyorsa müracaat edenler hakkında tahkikat yaptırmalıdır. Yoksa verilen paralara cidden yazık olur.» Biz bu iddianın doğruluğu takdirinde çok hassas bir noktaya temas ertiğine inanıyoruz. Mekteblerimizde talebenin lisan öğrenememesinin en mühim sebefclerinden biri de burada aranmahdır. Bakkallıkla lisan öğretmek ilmi arasında çok fark vardır ve bu kabil zevat nasıl lisan muallimi olur, bir sürü para verilerek nasıl kadroya almır, diye; Iş Bankasınm muvaffakiyeti Londrada da bir şube açacak Iş Bankası Umum Müdürü Muam mer Eriş Londraya gitmek üzere dün sabah Ankaradan şehrimize gelmiş ve dün bankanın îstanbul şubesinde meşgul olmuş, bu seyahatine aid bazı temas ve tetkiklerde bulunmuştur. Muammer Eriş dün kendisile görüşen bir muharririmize şunları söylemiştir: « Londraya gitmek üzere îstanbula geldim. Londrada bazı temaslarda bu lunacağım. Bankamızın Londrada da bir şube açması arzu ediliyor. İş Bankasınm Londrada bir şube açması, Türk lngiliz smaî ve malî teşriki mesaisinin ne de rece kuvvetli olduğunun bariz bir misali olacaktır. Bu şubenin açılması meselesi üzerinde tetkikler yapacağım. Bu suretle Türkiye Iş Bankasınm Hamburg ve Iskenderiyeden sonra ve dünyanm en mühim merkezlerinden biri olan Londrada da yeni bir şubesi olacaktır. Londraya benimle birlikte bankanın Malî Tetkikler direktörü Hazım Atıf da gelecektir. Bu seyahatin bir ay kadar süreceğini tahmin ediyorum. Tabiî bu arada diğer bazı malî ve smaî işler üzerinde de temaslarda bulunacağım. Fakat bu gün için müspet bir safha arzetmiyen bu ışler üzerinde birşey söylemeği doğru bulmuyorum.» Berlin Roma mihveri ve Afrika omada îtalya Başvekili Muso • lininin riyaseti altmda ahiren toplanan nazırlar meclisi kendisinin geçenlerde Trabl,usgarb ve Bingaziye yaptığı seyahat esnasmda bu yerlerin müslüman halkma vadettiği hak ve menfaatleri tahakkuk ettirecek ilk ted • birleri kararlaştırmıştır. Bu tedbirler şimdilik şimalî Afrikanm Akdeniz sahilin * deki İtalyan topraklarının asıl ahalisi bulunan müslümanların iktısadî halini düzeltecek ve içtimaî mevkiini sağlamlaş ^ tıracak mahiyettedir. Bunlan müslümanlara İtalyanlann haiz bulunduğu siyasî hukukun verilmesi takib edecektir. Siyasî hakların ve menfaatlerin verilmesi tabi atile bunun icab ettirdiği külfetleri de tazammun edecek ve müslümanlar Italyanlar gibi orduya asker vereceklerdir. Trablusgarb ve Bbgazi sahillerindeki belde ve mıntakalarda artık İtalyadaki idarî sistem ve taksimat tatbik edüecektir. Mısırda, Tunusta ve Hicazda bulunan Trablusgarbin ve Bingazinin eski mü cahidleri için affıumumî ilân edilmiştir. Îtalya Afrikadaki yerlerine Ingiltere ile Fransanın hilâfına olarak müstemleke nazarile bakmadığını ve bu memleketler ahalisini İtalyanlara müsavi hakta insanlar ve İtalyan hemşerisi sayacağmı an latmak için Müstemlekât Nezaretirii de Afrika Nezaretine tahvil etmiştir. Trablusgarb ve Bingazi müstemleke lerinden başlıyarak ttalyanm Afrikadaki müslüman milletlere medenî ve Avrupaî haklarını şimdiden tanımış olması Musolininin Trablusgarb seyahatinde ilân ettiği İslâm âlemini iltizam ve himaye politikası ile sıkı sıkıya alâkadardır. Diğer Avrupalı devletler Afrikadaki yerli halktan her türlü medenî haklan diriğ etmişlerdir. Yüz senedenberi Fransanın idaresinde bulunan ve hatta Müstemlekât Nezaretine değil doğrudan doğruya Dahi liye Nezaretine msrbut bulunan Ceza yirdeki Fransız muhacirleri ve yerli Yahudi halk ParisJeki parlâmentoya meb'us göndermeğe varıncıya kadar her türlü medenî haklara malik bulundukları halde bu yerlerin kahir nüfusunu teşkil eden müslümanlar her türlü medenî haklardan mahrumdurlar. Hatta bunlara tatbik edilen ceza kanunları bile Fransadakinden pek farklı olyp çok sert ve ırki mahiyettedir. îtalya nazırlar meclisi yukarıdaki kararlarile şark âleminde Ingiliz ve Fransız müstemlekelerinin yerli halkma gösterilen muamelelere nisbetle Italyanm müslü manlara karşı politikasının nekadar başka ve teveccühkâr bulunduğunu anlat mak istemektedir. İtalyamn bu yeni politikası bu devletin Almanya ile olan siyasî tesanüdü ile de alâkadardır. Almanyanın büyük as kerleri başta Ludendorf olduğu halde gelecek harbdeki harekâtta şimalî Afri kanın ve alelumum şarkın geçen Umumî Harbe nazaran çok mühim rol icra edeceği kanaatinde bulunuyorlar. Almanya Umumî Harbden sonra bu kanaate gel miş ve 1924 senesinde Afrikanm orta sına askerî bir heyet göndermiştir. Ekseri azaları erkânıharb zabitleri bulunan bu heyet Fransız Sudanında ve Fasın Sahrayıkebir hududlarında Fransız ordusunu hayli işgal etmişlerdi. Düğünün sonunda ilmî bir meclis! Padişahm huzuru irî kavuklu hocaları heyecanlandırdığından, kürsüde gösterilen talâkatler burada sendeliyordu, şaşıranlar oluyordu İkinci Beyazıdın Yavuz tarahndan zehirle öldürülmesi vakıasma işaret edi yoruz. Malum olduğu iizere Yavuz, babasını tahttan indirdikten sonra Dime tokaya yollarken yanına dönme bir Yahudiyi hekim sıfatile katmışu. Vicdanını Yavuza satmış olan bu hekim, ustaca hazırlanmış bir zehirle Beyazıdı yanyolda hayattan uzaklaştırdı. (1) Ibrahim bütün bu hikâyeleri hatırlı yarak plânını kuruyordu, Piri Paşayı zehirle öldürmek karannı zihninde kuvvetlendiriyordu. Onu düşündüren tek müşkül, zehri kimin elile ölüme mahkum vezire sunmak meselesiydi. Bunu şimdilik tayin edememekle beraber meramına er geç ereceğini kestirerek neş'elenmekten geri kalmıyordu. Düğünün on beşinci günü işte böyle geçti. Bir gece önce Hurrem, mağrur vezirin hayatında bir dönüm noktası yaratmıştı. îbrahim, rakib sandığı adamı ölüme mahkum etmekle o dönüm noktasını kuvvetlendirmiş oluyordu. Lâkin ne Hurrem, ne Îbrahim, nasıl bir hedefe doğru yürüdüklerini bilmiyorlardı, mukadderatın şuursuz birer aleti olarak ayn maksadlarla ayni neticeye doğru adun atıyorlardı. Hünkâr, kendi zevkinde, kendi safasındaydı. İradesini Hurremin saçlarrile İbrahimin keman telleri arasında do laştırıyordu, fakat yorgunluğunu mutlaka Hurremin dizlerinde uyutuyordu. Ruhuna ekften fitne tohumlan henüz yeşermemişti, müsaid hava ve ziya bekliyorlardı. O ruh, kolay kolay doldurulmaz bir çukur gibiydi. Göl olup taşmak için daha çok zaman lâzımdı. Bununla beraber tabiî vaziyetini kaybetmişti, artık boş değildi, yavaş ta olsa doluyordu. Hurremin zafer yolunu hızla aşamaması, İbrahimin gene gurur ve itimad içinde hulyalarına bağlı kalması işte bu yüzdendi, Hünkânn çabuk ateş almıyan bir meşreb taşımasındandı. Düğün gürültüsü ise onu, Hurremden duyduğu sözler ü zerinde fikir yormaktan büsbütün alıkoyuyordu. Günlerini hep Atmeydanmda geçiriyordu, gecelerini de saz zevkile aşk cezbesi içinde eritiyordu. Yapılan telkinler bu sebeble şuur altına akıp göl cükleşiyordu. Düğün programı yirmi bir gün üzerine tertib olunduğu için, Hurremin İbrahimi gamz ve îbrahimin Piri Paşayı zehirlemeği tasmim ettiği günlerde eğlencelerin sonu da gelmek üzere bulunuyordu. Düğünü daha fazla uzatmıya da imkân yoktu. Çünkü aklm tasavvur edebileceği ve hatta edemiyeceği derecede şümullü hünerler gösterilmiş, oyunlar yapılmış, ateşbazhklar seyrettirilmiş, ziyafet ler verilmiş ve koca îstanbul, günlerce uykusuz bırakılmıştı. O dev rin telâkkileri okşanılmış olmak için bir de ilmî meclis kurulmak icab ettiğinden düğünün on altıncı günü bu eksik dahi tamamlandı, bütün ünlü hocalar huzura getirilerek münakaşaya sevkolundu. Bu, gelişigüzel bir ilim meclisi değil di. Mübahasede kudret ve kabiliyet gösterenler büyük bir şöhret kazanacaklar ve mesleklerinde kolayca yükselmek yolu nu bulacaklardı. Acze düşenlerin ise adlan cehalet nümunesi olarak dillere düşecekti, kıymetleri sıfıra inecekti. O sebeble mecliste bulunan hocaların hepsi zekâlannı seferber etmişlerdi, bütün bilgilerini harekete getirmişlerdi, aşku şevkle münakaşa ediyorlardı. Fakat Padişahm huzuru, o iri kavuklu hocaları heyecanlandırdığından kürsüde gösterilen keskin talâkatler burada sen deliyordu, şaşıranlar ve kekeliyenler çok oluyordu. Süleyman Halife adlı bir müderris, telâşta ve heyecanda bütün arkadaşlannı geçti, adeta sapıttı. Münakaşa meclisinde değil de, mahkemede bulu nuyormuş gibi davranıyordu, mahkum olmaktan kurtulmak istercesine hareket ediyordu. Hünkâr, onun saçmaladığmı görünce dayanamadı, «makul konuşmasım» ihtar etti. Biraz sertçe yapılan bu tenbih, sinirli hocayı büsbütün şaşırttı, bildiğini de söyliyemez hale koydu. Hünkâr, acze düşmüş hocayı, mağlub ilân etmek ıstırannda kalmıştı. Zavallı Süley man Halife bu akıbeti sezer sezmez bir: «Ya hay» çekti, ağzından köpükler saçıla saçıla halılann üzerine yığıldı. (2) Harbde olduğu gibi ilim meclisinde de müsbet netice alınmanın gerekli olduğuna kanaat besliyen Hünjcâr, bu vaziyet karşısında tavrmı bozmadı, acıklı inlemelerle çırpman Süleyman Halifeyi uşaklara göstererek: Kaldınn, evine götürün! Emrini verdi ve yüzünü öbür hocalara çevirerek irade etti: Bahsi bitirin!.. Meclis, sedye ile evine götürülen bedbaht müderrisin karısma teslim olunacağı sırada ruhunu Hakka teslim ettiği haberi gelinciye kadar devam etti ve ancak bu haber üzerine dağıldı. Bu toplantı hocalar için korkunc bir ders teşkil etmiş ve medrese hayatına bir çalışma aşkı getirmişti. Talebe ve muallimler, bir gün Hünkâr huzurunda mübahaseye davet olunmak ihtimalini düşünerek artık çalışıyorlardı. Gerçekten öğrenmeği, bellemeği ve âlim olmayı ülkü edinmiş bulunuyor lardı. Onaltıncı asırda îstanbuldan hayli bilgin hoca yetişmesi işte bundan ileri gelmiş ve bir kurban veren medrese, yetmiş seksen yıl içinde birkaç düzüne değerli hoca kazanmıştır. Soruyoruz! 1 Beyoğlu tarafuıda bazı kahvelerde eroin satıldığı kaçakçılık bürosu memur lan tarafından tesbit edilmiş ve bu kahvelerden 4 tanesi seddedilmi|tir. * * * Uyuşturucu madde kaçakçılığından dolayı aranmakta olan meşhur eroincilerden ve halen hapiste bulunan Cemalin suç Akay idaresi tarafından yaz için haŞehzadelerın sünneti, düğünün on se ortağı bakkal Muzaffer, dün ikinci şube zırlıklara başlanmıştır. İdare, bu sene kizinci günü yapıldı. Hünkâr, bu müna memurlan tarafından Beyoğlunda yakatarifesinde Adalar ve Anadolu yakasına sebetle de İbrahime büyük bir cemile lanmıştır. daha fazla vapur işletmek karanndadır. göstermekten geri kalmadı. ameliyeyi oBilhassa Adalar için bu yaz mevsiminnun saraymda yaptırttı, oğullannı da o MÜTEFERRlK de yeni bir program tatbik edecektir. rada yatırttı. Hurrem, açıkça husumet Bu programa göre, Adalara işliyecek 19 mayıs şenlikleri gösterdiği bir adama kocasının böyle parvapurlar, bir kısrnı yalnız Kınalı, Bur19 mayıs şenliklerinin bu sene her se gaz, diğer kısmı da Heybeli ve Büyüklak bir iltifatta bulunmasma ilkin kıza nekinden daha parlak olmasını temin adaya gitmek üzere iki kısma ayrıla cak oldu. Lâkin çocukların Topkapı sarayına götürülecekleri güne kadar ken etmek üzere bir komisyon seçilmiştir. caktır. Vapurlarm direkt olarak Hey Bu komisyon ilk içtimamı bugün Vali beli ve Büyükadaya gitmeleri Köprü disi de îbrahimin evinde kalmak müsaamuavininin riyaseti altında yapacaktır. Büyükada mesafesini (50) dakikaya indesini almca hiddetini yendi. Çünkü oraKomisyona, alâkadar zevattan başka feda İbrahimin nelere malik olduğunu gö derasyondan da bir mümessil davet e direcektir. Akay idaresi, dört ada arasında, sık zile görmek ve onun köleleri, halayıklan dilmiştir. sık küçük vapurlar işletecektir. Bu arasında kendine yâr olabilecek adamlar bulmak fırsatını kazanmış oluyordu. Lâ Atina Üniversitesinin 100 ün maksadla Belediyeden satın alman iki Haliç vapuru süratle tamir edüecektir. kin bu fırsat umduğu kadar verimli çıkcü yıldönümü madı, İbrahimin harem hizmetkârlan Atina Üniversitesinin yüzüncü senei ŞEHIR tŞLERl içinden kimseyi ayartamadı. Yalnız ve devriyesi merasiminde hazır bulunmak zirin, Hünkâr hazinesinden hiç te aşağı üzere Konya meb'usu Muzafferin riyaPlâka resimleri olmıyan bir hazine sahibi olduğunu an setindeki heyet dün Atinaya hareket etBelediyenin, kamyon ve kamyonet ladı ve bunu da kocasını kışkırtmıya ya miştir. plâka resimlerinde tenzilât yapmak ürar bir bilgi sayarak memnun kaldı. İzmir Sanayi Birliği umumî zere tetkikatta bulunması otomobil sahiblerini ve şoförleri harekete getirmişFakat İbrahim, gözünü perdeleyen kâtibi tir. Ötedenberi plâka resminin endirilgururla düşmanına, Hurreme bizzat yarîzmir Sanayi Birliği umumî kâtibi mesi için teşebbüsler yapan Otomobilcidım etmekten geri kalmıyordu. Kâğıd Mehmed Ruşen Akgün dün İzmirden ler cemiyetinde bu iş için bir toplantı hanede yapılan büyük bir koşudan sonra şehrimize gelmiş ve Millî Sanayi Birli yapılmıştır. Otomobilciler dün Beledidüğüne nihayet verilip te saraya dönülür ğile temastan sonra akşam Ankaraya yeye müracaat ederek isteklerinin ye ken Hünkârla konuştuğu sırada da ayni gitmiştir. Ru^en Akgün, Ankarada, İz rine getirilmesini istemişlerdir. gafleti gösterdi. Sultan Süleyman, üç mirdeki bazı fabrikalarm dilekleri için Mantar köy kalkıyor hafta süren tantanalı bir eğlence devri temaslarda bulunacaktır. Bundan bir müddet evvel Paşabahçenin hatıralannı gözünde canlandırarak İzmir Sanayi Birliği umumî kâtibi vezirine saffetle sormuştu: Ankaradan dönüşte bir müddet şehri de bazı amele tarafından ruhsatsız inşaat yapıLmak suretile bir köy vücude Di söyle Îbrahim. Senin düğünün mizde kalacak ve genel ithalât rejiminde yeni yapılacak değişiklikler dolayı getirilmişti. Kanuna aykın olarak yapıla benimkinden hangisi daha parlak oldu? sile millî Sanayi Birliği tarafından ya lan bu inşaatın kaldırılması için Bey Mağrur vezirin cevabı pervasız oldu: pılan hazırlıklara iştirak edecektir. Ye koz kaymakamlığına emir verilmiştir. Şüphe yok benimki! ni rejimin esasını teşkil edecek listeler Ada seferlerî 50 dakikaya iniyor Akay idaresi ilkbahar hazırlıklarına başladı ADLÎYEDE Polis katili Ağırcezaya verildi Piyerloti caddesinde gece vakti polis Basrinin evine hırsızlık yapmak mak sadile girerek polis Basriyi öldüren ve önüne çıkan bekçileri yaralıyan katil Nazım hakkında büinci sorgu hâkimliğince yapılmakta olan tahkikat bitmiş ve hakkında son tahkikat açılması için evrak Ağırceza mahkemesine verilmiştir. Nazım, Ağırcezaya Türk ceza kanununun 450 nci maddesi ahkâmına tevfikan verılmektedir. Bu maddenin gös terdiği ceza idamdır. Polis katili Nazımın muhakemesine yakında başlana caktır. Cezası bir seheyö indirildi Teşküâtı Esasiye •kanunumı degiflirmek için teşekkül eden bir komünist cemiyetine iştirak etmek ve komünist beyannameleri yazmak, komünist gazetesi çıkarmak ve tevzi etmekten suçlu olarak bundan epeyce evvel 4 sene hapse mahkum edilmiş olan makinsit Remzi hakkında Temyiz mahkemesinin bozma kararı üzerine dün Ağırcezada bu da vaya tekrar bakılmıştır. Remzi bu sefer bir sene ağır hapse mahkum olmuştur. 4 ay hapse mahkum oldu (.Arkast var) (1) Beyazıdın Yavuz tarafından verilen emir üzerine zehirlettirildiğini Ceneviz Menadino adlı biri iddia eder. Bu adam Beyazıdın hizmetkârlarındandı ve onun nasıl öldüğünü tafsilâtile yazmıştır. (2) «Ol mecliste kim ki hüsnü takrir ve tabiri dilpezire malik idi. Bilâtereddüd her suale cevab viriip anlar ki adimüsistitaa ve kembedaadır, hicab altında kalup ve kendulerin hacalet alup garkı arak oldular. Hatta Süleyman Halife denmekle maruf ve meşhur olan bir şahsı bi suur usule ve fürua ıttılaı ve bedi' ile beyana müte allik i&tünaı olmadığı ecilden nutku tutulup ârızai sar'a ile yüzü üzerine düşüp kaldırup evine ilettiler. Evine geldiği gibi teslimi ruh etti. Gelüp öyle haber verdi ler.» Solakzade S: 477 gökyüzünde değil, toprakta da arar öldürdü. Çünkü o sağken, hepsinin görünüyordu; fakat: mihrakı olarak ötekiferin ışıklarını Ben neyliyeyim hekayı ruhu Olmazsa vücud ile beraber? Demişti. Şimdi bize de öyle geliyor: Ampulü kırılan bir elektrik cereyara gibi artık biz de onun ancak şiirlerinden içimize geçen ruhunun »eyyalesile titriyeceğiz, fakat o aydınlık iri gözlerindeki nuru bir daha görmiyeceğiz. Onun ölümü, benim içimde, Türk * Bunun için Türk şürinin en kara şürinin doğduğum gündenberi kay günü içindeyiz ve bu serdarın arkabettiklerini, tarih sırasile babamı, sından bütün bir kafilenin de mateRecaizadeyi, Fikreti, Nazifi, Haşimi, mini tutuyoruz. Cenabı, Sezaiyi, Akifi... yeni baştan PEYAMI SAFA da biraz devam ettiriyordu, şahsında birkaç devri de biraz yaşatıyordu. O ölünce bana Ötekiler de onunla beraber, bir daha, bir günde ve bir anda ölmüşler gibi geldi. Akife kadar muasır edebiyatımızı tekbaşına temsil eden o olduğu için, ölümüne teceddüd edebiyatımızın bütün matemleri karı§ıyor. Beykozun Mahmud Şevketpaşa kö yünde Kezban isminde bir kızı izdivac vaidile kandırarak kızhğını bozan ve Pembe adında bir kızı da kaçırmaktan maznun olarak muhakeme edilmekte olan ayni köyden İbrahimin davası dün bitmiştir. İbrahim bu suçundan dolayı 6 ay hapse mahkum olmuş, fakat bilâhare Kezbanın izdivacdan vazgeçmesi, esbabı muhaffefe sayılarak cezası 4 aya indirilmiştir. Pembenin de İbrahime kendi rızasile kaçtığı sabit olduğundan İbrahim bu suçtan beraet etmiş ve zaten mevkufiyet müddeti esnasmda cezaŞimalî Fasta von Kleum isminde bir sını ikmal etmiş olduğundan dün serAlman zabiti de Abdülkerimin ordusubest bırakılmıştır. nu sonuna kadar idare etmişti. Dünya DEMlRYOLLARDA politikası için Berlin Roma mihveri tesis edildikten sonra Afrikanm şimalinde Avrupa hattı banliyö tarifesi Almanyanın îtalya ile birlikte Fransayı Devlet Demiryollan Avrupa hattı ve İngiltereyi arkadan vurmak ihtimali tenzilâtlı banliyö tarifesi mayıs başın daha ziyade kuvvet bulmuştur. Bunun dan itibaren tatbik edüecektir. Yeni hep birlikte hazırlanacaktır. Nüfus Umum müdürü vali tarifede üçüncü mevki Floryaya kadar için Almanya bir taraftan Afrikadaki eski müstemlekelerini istirdad etmeğe çaYeni sanayi federasyonlan kanunu olacak gidip gelme ücreti 17,5 kuruş olarak çıkıncıya kadar iki birlik arasında sıkı lışıyor, îtalya dahi diğer taraftan bütün Nüfus Umum müdürü Muhtarın tesbit edilmiştir. İkinci mevkiin 25 ve bir rabıta tesis edüecektir. şimalî Afrika halkmı manen kendisine münhal valiliklerden birine tayin edile birinci mevkiin de gidip gelme 30 kuruş bağlamak için gayret ediyor. Bu suretle M. Gorie geldi olacağı anlaşılmaktadır. ceği haber almmıştır. şimalî Afrikanm dünya politikasında eKarabük fabrikalarını kuran Brasserd hemmiyeti çok artmışhr. firmasmı teşkil eden şirketlerden Kontuar şirketi müdürü Ğorie beraberinde Maharrem Feyzi TOCAY bir malî müşavir olduğu halde dün saBeylerbeyi sarayındaki bahki eksperesle şehrimize gelmiştir. Kontuar müdürü istasyonda İktısad Vegardenparti kâleti namına Mümtaz Kavalcıoğlu ve Basın Birliği için 20 haziranda Bey Brasserd firması müdürü Makenzi ta lerbeyi sarayında verilecek gardenparrafmdan karşılanmıştır. tinin hazırlıklannı yapacak ihzarî ko mite dün toplanmıştır. Mister Gorie ve arkadaşı dün akşam Gündüzden başlıyarak sabaha kadar hükumetle temasta bulunmak üzere Andevam edecek olan bu gardenpartide akaraya gitmişlerdir. laturka ve alafranga müziğin en güzeli bulunacak, mükemmel dans, varyete ve Küçük san'atlar kanunu eğlencelerin envaı temin edilecek, muYeni küçük san'atlar kanun lâyihası azzam tenvirat içinde emsalsiz bir gece üzerinde son tetkikler yapılmaktadır. geçirilecektir. Bu kanun mer'iyet mevkiine girdikten sonra kanunun hükümlerinden istifade eden ve küçük san'atkâr sayılan esnafa aid cemiyetler lâğvedilecek ve bunların Nüsbası 5 kuruşrur. yerine kanunun icab ettirdiği şekilde Bariç Türkiye birlikler kurulacaktır. İstanbul Üniversitesi Hayvanat Ens fesör Newil'in hayat ve meziyetlerini için için titüsü müderrislerinden profesör Newi anlatmışlardır. Ecnebi hastabakıcılar 2700 Kr, Senelik 1400 Kr. l'in cenazesi dün sabah saat 11 de AmeBu merasimden sonra, müteveffa proÖnümüzdeki malî yılından itibaren rikan hastanesinden kaldırılarak ÜniAlü aylık 1450 * ! 750 » fesörün cenazesi otomobille Sirkeci is haatanelerdeki ecnebi hastabakıcıları versite Hayvanat Enstitüsüne nakledilÜç aylık 400 » 800 • tasyonuna nakledilerek trenle İsviçre* nm vazifelerine nihayet verilecektir. miştir. Orada profesörler ve talebe, pro ye gönderilmiştir. Bir aylık Soktu* 150 a Hayvanat Profesörünün cenaze merasimi Cum huri yet Abone şeraiti
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle