Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET £3 Mart 1936 KUçUk : Hikiye \ Korunmak ihtiyacı Fakat bunu yapamıyordum. Jeannedan uzaklaşamıyordum. Gündüzleri bir yere saklanıyor, gece oldu mu Jeannenın açık bıraktığı bir pencereden içeri süzülerek onun yanına geliyordum. Sabaha kadar başbaşa kalıyorduk ve sabahleyin güneş doğmadan evvel gidiyordum. Bu ikimiz için de ölüm tehlikesi idi. Fakat ikimiz de bundan vazgeçemiyorduk. Buluşmak için bütün tehlikeleri göze alıyorduk. Işte üç gece bu bSyle olmuştu. Fakat dördüncü gece!... Ah o gece... Hatırladıkça hâlâ fenalaşıyorum. Dördüncü gece pencereden içeri girdiğim zaman pencerenin önünde kimseyi bulamadım. Jeanne beni beklememişti. Yatağa yaklaştım, yatakta yatıyordu. Uyumuş muydu acaba? Kimbilir gündüz nekadar yoruhnuşru?!... Elimi omzuna dokundurdum. Kımıldanmıyordu ve elbisesinin altmdan bile vücudünün buz gibi soğuk olduğu hissediliyordu. Büyük bir endişe demir parmaklarla boğazımı sıkarak, beni bunaltırken ben ellerimi hafif, hafif onun vücudünde ilerlettim ve birden ellerim boğazımn hizasma yükselince ellerim ıslak birşey hissetti. Ve parmaklanm bir yaranın içine daldı. Dehşetle geri çekildim. «Jeanne!» diye bağırmak istedim. Fakat bağıramadım. Bir el sanki ağzımı kapamıştı. Ses çıkarmadan hemen bir kibrit çaktun ve o müthiş manzarayı gördüm. Gırtlağı kesilmi; olan Jeanne kanlar içinde yabyordu. Ben Jeanneı pek seviyordum. O benim için herseydi... Vatan, ümid, saadet... Fakat sevkitabiî, insanın ve hayvamn en kuvvetli hissi olan korunmak beni müthiş ihtiyatlı yapmışb. Bu feci manzara kars,mnda bile dehşetle düşünüyordum: «Hayır, şimdi dıjan çıkıp, katil var... Adam öldürmüşler» diye bağıramam, çünkü kimse bana inanmaz... Herkes beni kovan efendimden intikam almak için gelip kansmı öldürdüğüme hükmeder. Hatta o, Yonas şimdi içeri girse beni de vursa ona hiçbir ceza yapılmaz!.. Fakat Jeanneı kim öldürdü? Tekrar bir kibrit caktım.. Ve tekrar etrafıma bakındım, odanın içi darmadağınıktı. Bütün dolablar açılmıştı. Çekmeceler açılmıştı. Belli idi ki açık pencereden içeri bir hırsız girmişti, Jeanneı öldürdükten sonra eline ne geçmişse alıp savuşmuştu. Bunu görüyordum. Bunu biliyordum. Fakat kimseyi buna inandıramazdım. Herkes beni sevdiğim kadının katili zannedecekti. Yonas beni muhakkak katil zannedecekti. Esasen kaçıp gidersem de gene beni katil zannetmeme sine imkân yoktu... Onun için buralardan uzaklaşmam... Bir daha kendimi göstermemem lâzımdı. Ve utanmadan, ayaklanmın ucuna basarak pencereden dışan çıktnn. Ve karanlık gece içinde kaçtım.. Onun öldüğü gece, kendimi korumak için kimseye görunmeden, kaçüm. tnsan, mahluklann en bayağisı, en zayıfıdır. Fakat inanmız bana, ben artık Martin Rufus değilim ...Ben yalnız bir vücudüm. Yaşaması icab ettiği için, yaşıyan bir et parçasıyım! Almancadan çeviren: SÜVEYDA H. TZZ Mızıkçılığın sonu Bir arabacı bir arabacıyı bıçakla yaraladı Dün şehrimizde iki yaralama vak'ası olmuştur. Arabacı Salimle Hasan dün Fındıklıda bir kahvede iskambil oynarlarken Salim mızıkçılık yapmağa başlamış ve bu yüzden iki arabacı kavgaya tutuş muşlardır. Yumrukla başhyan kavga biraz sonra büyümüş ve Hasan, Salimi bıçakla tehlikeli surette yaralamıştır. Yaralı tedavi altma alınmış, Hasan da yakalanmıştır. ARAYA GİRDİN DİYE Kasımpaşada kahvecüik eden Hüseyin kahve ocağının başında çay demlerken müşterüerinden Necible Mustafanın kavga ettiklerini görmüş ve ayırmak için aralanna girmek istemiştir. İki kavgacı Hasanın kendilerini ayırmıya çalıştığını görünce kendi kavgalarını unutmuşlar ve kahveciyi arala rına alarak dö\Tneğe başlamışlardır. Bu sırada Necib dayağı da az görerek be lindeki bıçağı çıkanp kahveciyi ağır surette yaralamıştır. Yaralı, Beyoğlu hastanesine kaldırünuş, suçlular yakalanmıştır. BİR KADIN KAYBOLDU Mer canda Mühürdarpaşa sokağında 28 sayılı evde oturan Pakize üç gündenberi meydanda yoktur. Pakize, evinde oturduğu Alinin eşyalaruu da beraberinde götürmüştür. Eminönü polis merkezi kayıb kadını aramaktadır. TALEBELtĞE YAKIŞMIYAN HALLER Bundan 20 gün kadar evvel Hayriye lisesinde bir talebe arkadışı nın paltosunu çalmış ve satmıştı. Evvelki gün gene bu mekteb tale belerinden Faruka aid pardösü Orhan adındaki talebe tarafmdan kendi paltosunun içine sararak kaçmak istediği görülmüş ve kapıdan çıkarken yakalanmıştır. Hâdiseye el koyan polis Orhanın Mahmud, Şevket admda olan iki arkadaşı hakkında da tahkikata başlamış tır. MEYHANEDEN AŞIRILAN PARALAR E\'velki gece Beyoğlu Balık pazarında 32 sayılı meyhaneye meçhul bir takım kimseler anahtar uydurmak suretile girmişler ve meyhanenin ka sasını kırarak 131 lira para çalarak kimseye görunmeden kaçmışlardur. Sabahleyin dükkârunı açınca vaziye ti öğrenen meyhane sahibi polise müracaat etmiştir. Bu meyhanenin garsonu Mehmed şüphe üzerine yakalanmıştır. Tahkikat devam etmektedir. Tarsusta imar faaliyeti RADYO Kurutulan bataklıklarda göçmenler için 200 haneli asrî bir köy vücude getirildi Ç Bu akşamki program J İSTANBITL: 18 opera muMMsi (plâk) 19 haberier 19,15 orkestra muslkl&l (plik) 20 muhte. lif soloter (plftk) . 20,30 »tüdyo arkesteaları ve türkçe sözlü eserler 21,30 son haberler. Saat 22 den sonra Anadolu AJansmın g». zetelere mahsus havadls servisl verilecektir. VtTANA: 18,05 şarkılar 18,55 hlkâye 19,15 konuşma 19.40 ingilizee ders . 20,05 haberler, hava raporu ve saire 21,15 ulusal yayın 20.25 konusma 20.30 o zaman karar. laştınlaeak bir numara . 21,05 Şan ve mnslkl 22,05 edebl yayın . 22,15 viyolonael konseri 22,55 radyo orkestrası . 23,05 haberier 23,15 orkestranm devamı 24,35 konnşma 24,50 dans musikisi. BERLİN: 17.05 Şan konseri . 17,35 konuşma 18,05 gramofon 18^5 konuşma . 19,05 gramofon 20,08 seyahat 20.20 piyano konserl20,50 günün aklslerl 31,05 haberler.21,15 Frankfurttan 22,05 muslkl 23,05 haberler ve saire 23,45 gece konseri. BUDAPEŞTE: 18.05 Şan konseri . 19,05 cazband tafcımL 21,50 haberier . 21.55 eaabandın devamı • 22.55 haberier 23,15 Çingene orkestrası • 24,05 gramofon. BÜKREŞ: 18.05 radyo orkestrası 19,20 konser . 20,05 haberler 20,20 Şa nkonseri . 21.20 konser: Şubertin eserlerl 22.05 şarkılar v« opera havalan 22.35 haberier . 22,50 koro ve Balalayka orkestrası . 23,25 eğlenceli konser 23.50 fransızca ve almanca haberler . 24.05 eğlenceli konser. LONDRA [Reglonall: 20.05 haberler 20,35 salon mııslkisl 21 05 askerî mızıka . 21.45 kan?ık yayın 22.05 koro konseri 22.35 orkestra konseri23,35 Harpa konseri . 24,05 haberier 24,15 dans orkestrası 1,05 gramoıonla dans musikisi . 1 20 Droitwich. PARİS [Radlo Parisl: 19,35 senfonik konser . 22,05 piyes 22,35 haberler 22.50 oda musikisi, şiirler, şar. )rlar 24,50 dans musikisi . 1,20 hafif mu" slkl. ROMAr 17,25 Asmaradan nakil . 18,20 musiki tarihi 19,30 yabancı dülerde yajnn 20.05 haberier, fransızca konferans . 20,25 ingilizee haberler 20,50 fransızca haberler . 20,55 Yunanlstan için yayın 21,20 haberler 21,40 kanşık konser 22,20 plyes. son. ra dans TmısiMsi. Ona Fasta rasgeldim. Ta içerilerde, Fransız kuvvetlerinin inzıbat tesis edemer"!< olduklan yerlerde bulunan bir kabilenın arasmda yaşıyordu. Beni onun yaşadığı kasabaya getiren yerliler «Kendisi bir Avrupalıdır. Fakat senelerdenbcri bizimle beraber yaşıyor. Bizim aramızdan bir kadınla evlenmiştir. Çocuklan da yar» dediler. Kendisile görüştüm. Bir Alzaslı olduğu için fransızcayı da, almancayı da iyi biliyordu. Benim gibi bir Avrupalı ile görüşmekten uzun seneler hiçbir Avrupalı ile görüşmemiş olduğu için pck çok zevk duymuştu. Bunun için benim avım bitinciye kaclar onunla sık sık görüştük, iyi dost olduk ve nihayet o bana neden bütün dünyadan kaçıp böyle bedeviler içinde yaşadığını anlatb: Çiftçilikten anlıyan genc insanlar îçin Fasta iş olduğunu öğrenerek iki, üç sene için Afrikaya gitmeğe karar verdim. Hiçbir zaman burada evleneceğimi, burada çoluk çocuk sahibi olacağımı düîünmemiştim. Afrikaya gelir gelmez Kazablankada bir çiftliğe uşak girdim. Çiftlik sahibinin ismi Yonas idi. Onu sevenler pek azdı. Yanmda çahşanlara pek az aylık ve pek az yiyecek veriyordu. Her hafta sonunda insanın haftalığının yansını, hatta üçte birini alıkoyacak bahaneler buluyordu. Bu vaziyet karşısında neden onun yanında çalışmakta ısrar ettim ve neden kaçmadım diye soracaksınız. Bunun sebebi pek basit. Onun kansı Jan vardı. Ve ben bu kadını seviyordum. O Afrikanın ortasında millerce fersahlar içinde biricik Avrupalı kadındı. Hem de nasıl bir kadındı! Ben genc ve çok yalnızdım. Onun yanmdan uzaklaşmağa cesaretim yoktu. Yonas çok sert bir adamdı. Ve bizim sevişmemiz tehlikeli oluyordu. Ben Jeannenın yüzünden açlık çekiyordum. O bazan kocasından para aşırarak ve bazan da dolablardan yiyecek çalarak bana getiriyordu. Onun bunu yapamadığı zamanlar pek aç kalırsam, ben de hırsızlık ediyordum. Ve işte bir gece yumurta sandıklanndan birkaç yu murta aşınrken Yonas beni yakaladı.*. O dev gibi, ayı gibi bir insandı. Ben »e açlıktan zayıf düşmüşrüm; berbad bir hale gelmiştim. Beni rurunca elimi kolumu bağlıyarak bir kilere kapadı. Sonra elinde bir tabanca ile karşıma geldi: «Fransız mahkemelerinin adaleti bana vız gelir. Kendi evimde adaleti kendim yapanm. Bir hırsız yakaladım. O hırsızı öldiireceğim» dedi. Eger Jeanne soğukkanlı olmasaydı ve onu bu soğukkanile kandırmağa çalışmasaydı. Belki beni oldürecekti. Fakat sevdiğim kadın ona: «Deli misin, sakın adam Sldünne... Onun hırsızlık etn'gine dair elinde bir ispann var mı? Sonra seni katil diye tevkif ederler. Bütün hayatını böyle bir serseriye kızdığın için feda mı edeceksin? Vazgeç... Bırak herifi. Kov gitsin... Işte cesur kadın hayatımı böyle kurtarmıştı. O kansmı dinledi. Ve beni kovdu, beni kovduğundan memnundu da. Çünkü haftalığımı da vermemişti. Benim için en makul hareket buradan ozaklaşıp girmek ve açlıktan ölmemek için, hemen uzak bir yerde, başka bir iş aramaktı. Güzel Tarmtan ttmumi Tarsus (Husu sî) Geçen yıllara kadar Tamısun cenubunda ve sahil yakmmda batakhk bir halde bulunan Karabucak ve Ay nazdan kurrulan arazide Bahşiş ve Köseli aşiretinin iskânlanna karar verilmişti. Geçen sene Tarsusun çalışkan tayin edilen Tarsu kaymdkam\ Hıfzı sun genc ve enerjik Ege kaymakamı Hıfzı Ege bu işe lâyık ol duğu ehemmiyeti vererek işe girişmiş ve lâzım gelen etüdleri yaphrmıştır. Bu sırada, bu kısun araziden bir kısmının tapulu olduğu meydana çıkmış ve tapusuz yerlerle tapulu kıstmlann tefriki için bir heyet seçilmiştir. Heyet, hükumete aid araziyi tesbit etmiş ve bunlarm hazine namına tapuya bağlanması işi de ikmal e dildikten sonra göçmenlere arazi tevziine başlanmıştr. Bu işl« heraber göçmen ailelerinin müstahsil bir hale getirilme sine de ehemmiyet verilmektedir. Şimdiki halde Tarsusun sahil kısmında 200 haneyi mütecaviz (Özel) admda bir köy manzaran Koy kanutm kurulmu}tur. Koy kanununun köylüye yarar bir şekilde tatbikma çok ehemmiyet veril mektedir. Köylerin kaza ile olan rabıtalarmm kolaylıkla temmi için telefon te sisatı tamamlartmaktadır. Köylerde yeni köy ve okuma odalan tesisi için köy bütçelerine lâzım gelen tahsisat konulmuş hır. Bu arada mekteb inşası ve mevcudlannm tamiri için lürumlu hertürlü ted birlerin almmasma devmm edilmektedir. Bu meyanda iki mekteb pansiyonundan birinin inşası bitmek üzeredir. Bekçi Hfkilâtı Kasaba merkezinde bekçi teşkilâtı takviye edilmiş ve bekçilere yeknasak elbi »eleT giydirünıiştir. Köy bekçilerinin de ayni elbiseleri giymeleri temin edilmek tedir. Kutüphaneler karmak Kaymakam, Halk Partisile iş birliği ederek Partrâin himayesinde eski eser leri bir araya toplatmış ve müsamereler tertib ederek yeni yeni eserler toplamak ifine ehemmiyetle girişmiştir. Yakmda kazamızm zengin bir kütübhanesi ola caktrr. Sıvas Sana'tlarevinin bandosu tekemmül etti Nöbetci eczaneler Bu gece nöbetçl olan eczaneler şunlardır: İstAnbiıl cihetindeldler: Aksarayda (Sarım), Alemdarda (Esrel Neşef». Bakırkö>ünde (Merkez>, Beyazıdda fCemll). Eminonünde fHusnü Havdar), Fenerde fVltall"», Karagümrükte (M Fnad), Küçükpaaarda (Necati), Samatva, Kocanrustafapaşada (Rıdvani, Şehreminlıu de 'A. Hamdl'», Şehzadebasmda (Asaf). BejTOİtlu dhetlndekiler. Galatada (Merkezt, Hasköyde (Haîk), Kasımpa^ada (Merkez), Sanyerde (Osman). Şişllde fMerkez), Taksimde (Matkoviç). fKemal RebüD. Üsküdar, Kadıköy ve Adalardaktler: Büyökadada fŞinasI), Heybelide (TanasV, Kadıköy, eski îskele caddesinde (Büyilk), Kadıköy, Yelde&irmeninde (Üçler), Üskudar, Ahmediyede (Ahmediye). Erzurumda asrî mezbaha yapılıyor Belediye bunun için 60 bin lira sarfedecek Fransızca dersleri I Eğer kendinize kolayca bir iş bulmak isterseniz, eğer bulduğumız işte siiratle yükselmek isterseniz bir ecnebi lisanı oğreniniz. Bir Fransız bayaru çabuk ve Sıvas (Hususî) San'atlarevi bandosuna bu sene biraz ilâveler daha yapıldı emin bir surette fransızca öğretir. GaErzurum (Hususî) Erzurumun çok ğmdan bando tekemmül etmiştir. Gönder diğim resim Halkevlerimizin açılıj günü zetede F. D. adresine müracaat. ihtiyacı olan fennî bir mezbaha yapıl yıldönümünde yapılan törende almmıştır. maktadır. Soğuk hava depolannı ve sair fennî tesisatı ihtiva edecek olan mezFransaz Tiyatrosu baha takriben 60 bin liraya mal olacakÖlüı um tır. Mezbahanm inşasının et fiatlan üMülga Harbiye Nezareti hesab mü Mülga Hariciye Nezareti mütekaid zerine tesiri olmaması gözönüne alına fettişliğinden mütekaid merhum Bay Bu akşam lerinden Bay Abdurrahman dün sabah rak kiloda nihayet bir kuruş gibi ufak saat 20,45 te Ahmed Şükrünün refikası ve avukat vefat etmiştir. Cenazesi bugün (pa bir farkın konması kararlaştınlmıştır. Son haftalar Bay Tahsin Yesarinin kaymvaldesi Ba zartesi) ssat on birde Kızıltoprak • FeMezbahanın yapılmasında tam bir iZozo Dalmas neryolu tren hat boyunda 14 numarasabet vardır. Çünkü, şimdiye kadar yan Süreyya vefat etmiştir. ve Kofinyotisle Cenaze namazı Kmltoprak eamisin • dan kaldırılarak namazı Zühtüpaşa camezbaha denilen mevcudiyet mezbele lik bir yerdir. Kesilen hayvanların ta de kılınarak Karacaahmed mezarlığına misinde eda edilecektir. Allah rahmet Yann akşam BAYADER (Baştarafı î inei gahifede) şınış tarzı da büsbütün fenadır. Harab, defnedilecektir. Mevlâ rahmet eyliye. eyliye. (Baştarafı 1 înci aahifede) mezbelelik, berbat ve taş, toprak yı Gişe gundüz açıktır, Telefon: 41819 Meclis başkanı Kont Ciano misafirle ricine çıkarak sözlerinin çoğunu ga ğınları içinde kesilen etler adi ve pis Fiatlar: 35, 50, 60, 75, 100, 125, locfl H selâmlamış ve söylediği nutukta, üç rezkâr ve adi bir tarzda Almanyanın a sepetler içinde ve hamal sırtında açık 300, 400, 500. bir surette ve etlerin kanlan sokaklara memleketi biribirine bağlıyan dostluk ra leyhinde kullanmıştır. Rus diplomatı nutkunda tabiî Alman aka, aka taşuımaktadır. Gerek kesimin ilk defa olarak: Henry Bernstein'ın eserl bıtalanndan bahsetmiş ve bu rabıtalann, PEK YAKINDA yanın adını tasrih etmemiş, fakat yan „.„•!:»; ,.„ g e r e k s e taşmmaTM" 5»rpnç Avusturya ile Macaristanın zecrî tedbir hş tefsir edümiyecek bir surette kul manzarası insanı et yemekten tama siyasetine iştirak etmemeleri suretile damile soğutuyor. ha ziyade kuvvet buldugunu söylemiş landığı sözler arasmda demiştir ki: L Yazan: NEZ1HE îşte bunun içindir ki, memleketin en t Dahildeki zorluklann ilcasile ha büyük ve başlıca bir ihtiyacına cevab tir. O MUHiDDiN reket ve faaliyet göstermek mecburi verecek olan mezbahanın yaptırılmasıKont Ciano demiştir ki: «îtalya Avusyetinde bulunan bir memleket, harbi a nı kararlaştıranlan candan kutlulamak Senenin en dramatik ve en zarif Hlminde beraber oynıyorlar. tnrya ile Macaristanın Italyan davası karlevlendirmek için yalnız müsaid bir fır bir vazife oluyor. Bu değerli iş başarılçısında gösterdikleri tesanüdü daima hasat kollayor. Böyle bir harbe bütün dığı gün Erzurum halkı temiz ve sıhhî brlıyacak ve Milletler Cemiyetinin hodMüzik ; A şartlar içinde kesilip nakledilecek ete devletler sürüklenecektir. kavuşacaktır. perestliği ve aleyhtarlığına rağmen kenSEZAi ve SEYFEDDiN Asal Avrupadaki memleketlerin kahir ek Yeni mezbaha Belediye için çok müGUSTAV FROEHLICH GABY MORLAY disine karşı gösterilen dostluklann hakikî Senenin en büyük opereti seriyeti sulhun ancak müşterek mü him bir varidat kaynağıdır. Şimdi zep ve kıymetini takdir edecektir.» ve dafa cephesile kurtarüabileceğini pek hiye resminden 5000 lira alabilen BeleLİDA BAAROVA CHARLES BOYER Macar gazetelerinin neşriyatı iyi anlamıştır. Hukukî incelikler ve su diye, mezbahanın küşadından sonra nın güzel filmi Budapeşte 22 (A.A.) Gazeteler reti tesviyeler bu vaziyeti asla değiş 30 bin lira varidat temin edecektir. Bun Roma müzakerelerinin üç devlet arasından başka demiryolunun Erzuruma uUsküdar Hâle Sineması tiremez. Müzakere kapısı açmak için laşmasından sonra civar vilâyet ve ka da daha sıkı bir teşriki mesai esaslan te ( Le Bonheur ) yapılan bu gibi teşebbüslere Sovyet zalara kesilmiş hayvan sevkiyatı da yaGÜLDÜREN GÖZLER ( Venedik Şarkısı ) Mevsimin en bflyfik Franıız filmi min edeceğini ehemmiyetle kaydeylemekdiplomatı bu sözlerile Almanyanın sulh pılacak olursa bu gelirin daha çok ka tedir. tekliflerini kasdediyor kısaca red ce baracağında şüphe edilemez. «Pester Lloyd» diyor ki: • 24 mart Sall günü akşamı ÇETİNER vabı vermelidir.» Filminde 8000 fi7üran, 15 yıldıı «Macaristan, diğer Tuna devletlerile Bu sözler karşısmda insan bilâihti Yüzlerce genç kız rol almısfar. Tiyatrosu teşriki mesaiyi düşünmezden evvel esaslı yar kendi kendisine soruyor: Acaba Görterildigi her yerde muvaffakîyet asgarî ekonomik ihtiyaclannın teminini, Karahan, Almanya ile dostane münaseMüptelâ olduğum siyatik hastalığmın NAŞiD, HALiDE kazanmışfar. hukuk musavatmm tanmmasını ve Ma batı bulunan bir memlekette misafir tedavisinde göstermiş olduğu pek yükarkadaşları Filmindeki danslar, şarkılar bütün car ekalliyetlere muhtariyet verilmesinı bulunan bir Sovyet diplomatı olarak sek hazakat ve himmetrten dolayı Gu Dünyada tekrar edilmektedir. Mısırdan jelen mı söz söylemiş, yahut kominternin rebayi Müslimin hastanesi elektrik müister.» Arab aaz heveti ve Zevk, neçe, ejlence filmidir. mürüvveci ve beynelmilel nefret ve tehassısı doktor Osman Cevdetle asis«Magyarorszag» gazetesi de, Avus husumet propaganda teşkilâtının mü tan Şaziye ve hastabakıcı Hikmete gaMELİHA SELÂME Muhteşem dekorlar, harikulâde zengin hıryanın istiklâlini mümkün ve Almanya messili olarak mı idarei kelâm etmiş zetenizle alenen teşekkürü vicdanî bir tarafmdan orijinal sahneler, müzik, danı. ile bir mukarenet husule getirebilecek bir tır? Bu ıki sıfatm arasında bir fark ol vecibe addettim. danslar, B E L V Ü saz heyetile Pek yakında T U RK sinemasında akdini derpiş eylemekb»dir. duğunu tayin etmek mümkündür. Galatada Arabcamisinde H. Mustafa MAHMURE tarahndan kotvser Vefat Halk Opereti Rotna görüşmeleri Neden sinirleniyorlar? ŞiRiN TEYZE HARRY BAUR GABY MORLAY SA Vn 3ON SAADET Bugün T ü R K Sinemasında 2 büyük film birden *W ft « * • I • * ^^. v« w w * * ^w« m HALK Operetinde BARKAROL BAYANLARı BAYANLAR: BAYANLAR: BAYANLAR: BAYANLAR: Alenî teşekkür det"