18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Marl CUMHURİYET 5ON TELEFON MAB TELCRAF ERLER ve TELSiZLE Ingilizler Olimpiyada iştirak etmek istemiyor Olimpiyad oyunları Alman maliyesini zenginleştirecek, bu paralarla da silâh almacakmış! Londra 22 (A.A.) îngiltere Atletizm Amatör Federasyonunun bugünkü îçtimaında, işçiler spor federasyonu namına bir takrir tevdi edilmiştir. Bu takrirde, atletizm federasyonunun Olimpiyad oyunlanna muavenetten vazgeçmesi ve iştirak edecek atletlere müsaade vermemesi istenmektedir. îşçi federasyonu tarafından iki ay zarfmda yeniden bir taleb vaki olursa, hususî bir içtima yapılacağı vadedilmesi iizerine bu takrir geri alınmıştır. Atletirm Federasyonu Kraldan, hâkimlik sıfatını kabul etmesini ricaya karar vermiştir. Meşhur mania atlama şampiyonu Lord Burghley. federasyon riyasetine intihab olunmuştur. Müzakere esnasında azadan saylav Lampson, Olimpiyad oyunlannm Alman maliyesini birçok milyon sterling lirasile zenginleştireceğine ve bu paraların silâhlanmaya sarfolunacağına vâkıf olup olmadığını ve îngiliz parasının bu yolla Almanyaya akmasma mâni olup olmıyacağını, Maliye Nazıruıdan sormak fikrinde olduğunu bildirmiştir. Mardinin derdleri hallediliyor Bu giizel şehir yakında elektriğe kavuşacak Mardin (Hususî) Cenubda, Suriye ve Irak hududu üzerinde ve 1260 rakımında dik bir dağın eteğinde kurulu olan şehirde bilhassa son iki sene zar fında Nafıa işlerine ehemmiyet veril mektedir. Baştan başa taşlık ve kayalıktan ibaret olan yollar kışın bile otomobillerin kolayca işliyebileceği bir hale konmuştur. En genişi 34 metrodan ibaret cadde ve sokakların birçoğu 12 metroya kadar genişletilmiştir. Yeni ve asrî dükkân ve mağazlar yapılmağa başlanmıştır. Şehir dışmda güzel bir park vücude getirilmiştir. Vali, Mardinin eski ve esaslı derdle rinden olan su işile bizzat meşgul ve alâkadar olmaktadır. Belediye reisi de Ankaraya yaptığı seyahatte elektrik. fabrika ve tesisat için lâzım olan 50 bin lirayı Belediyeler Bankasından istikraz etmek üzeredir. 1 Vilâyette şükra^ '' ı•'•«•»ı v.«r H\yük iş. maarif hayatına verılen enem miyettir. Cumhuriyetin ilânma kadar Mardinde birer sınıflı ve birer mual limli iki mekteb vardı. Bu miktarın nekadar az olduğunu söylemeğe hacet yoktur. Mekteblerin sayısı, Cumhuri yetimiz yaşlandıkça artmıştır. Bugün yedi kazamızda ihtiyaca karşüık vere bilen mektebler vardır. Bunlara 3 köyümüzdeki köy mekteblerini katarsak sayısı ona çıkar. Cumhuriyetin onuncu yıhnda Mardinde açılan ortamekteb de muhitin en büyük maarif kaynağı ol muştur. Bütün bu mekteblerde 12 senede 17,750 çocuk okumuştur. Hususî muhasebece 268 bin liraya varan bütçesile şimdiye kadar 48 kilometro şose yapılmış, büyük küçük yedi bataklık kurutularak geçidler temin o lunmuştur. 30 yatakh mekteb hastanesi de Hususi muhasebenin meydana getirdiği bir eserdir. URDDAN AZILAR Yazan : Ismail Habib NALINA MIH1NA Senbolik! skiden, Baudelaire, Mallarme ve Verlaine gibi senbolik şairler vardı. Fransada 19 uncu asnn sonunda ortaya çıkan symbolisme (senbolism) hareketini vücude getiren bu şairlerin yolunu, şimdi de, politikacılar ve diplomatlar tuttular. Gayriaskerî Ren mıntakasmın Alman kıt'alan tarafından işgali üzerine sıkışan İngiliz siyaset adamlannın ortaya attıklan yeni senbolism gün geçtikçe ilerliyor. Önce senbolik tahliyeden bahsettiler, sonra senbolik işgalden... Arkasından bir senboliktir gitti. Şimdi Ren buhranına aid her sözde bu senbolik sıfatile karşılaşıyoruz. Eskiden türkçeye «remzî» diye tercüme edilen senbolik artık aldı yürüdü. Dün de, senbolik kıt'alardan bahsediliyordu. Ren havzasında, bilmem kaç kilometroluk Amlan arazisi senbolik İngiliz, İtalyan kıt'alan tarafından işgal edilecekmiş! Senbolik şiirin ne olduğunu biraz biltl yorum. Esası, yanılmıyorsam, tahlile sı§ mıyan duygu ve heyecanlan vezin ve henkle, seslerle bir musiki gibi ifade et mektir. Onun için, senbolik şairler, şiirle rinde kafiyeye, nahve ve diğer kaidele» fazla ehemmiyet vermediler, serbst nazıı ar vücude getirdiler. Senbolism, şekille rin ve renklerin iktıbası gibi tamamıle ten silî bir san'attır. Senbol, biri umumiyetl 3 maddî âleme, öteki de manevî âleme mensub iki şey, iki madde arasındaki münasebet ve uygunluk üzerine kurulmuştur. Senbolik şairlere göre, şiir, ruhun en derin ve hemen hemen şuursuz duygulannı ifade etmelidir. Şiirin senboliki böyle olunca politikanın senboliki nasıl şeydir acaba? Kaç gündür, düşünüyorum; diplomasi âlemindeki senbolismin ruhunu anlıyamıyorum. Geçenlerde senbolik tahliyeyi, alay san caklarınm gayriaskerî mıntakadan çıkarılması, fakat alayların orada kalması şeklinde tefsir etmiştim amma senbolik kıt'alardan bir mana çıkaramadım. Al man Fransız ve Alman Belçika hududlarında, Alman toprağına gönderilecek kıt'alar nasıl senbolik olabilir? Her İngiliz alayının fetiche (fetiş) dedikleri uğur getiren, tılsım nev'inden bir hayvanlan vardır: Kimisinde keçi, kimisinde köpek, kimisinde tavşan. Acaba sadece alay sancaklarile beraber bu hayvanlar da mı Ren boyuna gönderilecek? îngiliz alaylannm bu senbolleri o alayları temsil eden birer remz olsa bile günün birinde Fransızlarla Almanlann boğaz boğaza ve süngü süngüye gelmelerini menedebilir mi? îngiliz alaylarının futbol takımları ve diğer spor teşekkülleri, maç yaparlarken bu tılsımln kalelerinin arka sına koyarak talihin kendilerine yar ve yaver olacağını sanırlar. Belki de îngiliz diplomatlan, o belâlı yerlere bu çeşid senbolik kıt'alar göndermek suretile hududda hâdiseler çıkmasına mâni olacaklarını ve sulhu sigortalıyacaklannı ümid ediyorlar. Bana kalırsa, sulhun muhafazasını, İngiliz hassa Grenadier alayının sembolu olan keçinin sakalından ziyade, ayni hassa alayının eski mülâzimi olan ] Edenin dirayetinden beklemek daha akıllıca bir hareket olur. Antebin gazası İlk güllelerle evler sarsıldı, yerler sarsıldı, fakat yürekler sarsılmadı! Şehri şimalden cenuba ikiye ayıran da bütün cenk zamanı bir ölüm yoluydu. Maarif caddesi yok mu? Gazanın belke Ermenilerle Türkleri ayıran yol. Şimdi miği orasıdır. Yolun doğusunda Türkler, bu yolun iki kıyısında birkaçar dönümlük batısında Ermenilerle Fransızlar; yalnız yeşil bir bahçe var. Bu yeşilliği sakın kalbizim sağ cenahımız şimalden Çınarh ca dırmayın; altından kan buğulan içinde misine, cenubdan da Paşa sokağına ka kıpkızıl hatıralar fışkıracak. dar kıvnldığından cephe bir hilâl şeklini On günlük ilk muhasaradan sonra üç almıştı. Hilâlin içinde ve önünde «istilâ», aylık siper cengi. Şehrin hele cenub etearkasında ve yanlannda «istiklâl»; hak ğindeki Türk mahallelerine bakın, tarihsız gelenle hakh dayananın cengi 920 m ten temelleri sırıtan bir harabe acılığile sanının birinci günü başladı. duruyorlar. Bu üç ay içinde en çok gülleİki hafta geceli gündüzlü, ateş edip a yi oraları yedi. Bütün gün toplar siperleteş yiyerek; hendek, duvar, siper, maz rimizin altını üstüne getiriyor, bütün gece ga!; hi!S!:?. • anlannı örüyoruz. biz de siperleri yeniden yapıyoruz. AkTam nisan ortasında korkunc bir haber: şama kadar ölen sabaha kadar dirilmiştir. Kolonel Norman kumandasındaki bü Ağustos başlarındayız. Bu sefer mirayük bir düşman fırkası; yedi sekiz bin lay Anderya kumandasında Kilisten gepiyade, dört beş batarya top, tank len düşman fırkası büsbütün müthişti: lar ve tayyarelerle Fırat tarafla Kırk beşten fazla top, on beş buçukluk nndan geliyor; bizi arkamızdan vu obüsler, sekiz tayyare, sekiz tank. Antebı racak. Geldi. Şehrin şarkına yanaşatı, bir hamlede tuzbuz ediverecekler. Düş iki cenahtan kıskaçlama yayılmaktadır. man bu sefer avını ağa almış bir gururla Biz ki öndeki düşmana karşı bir hilâl gi şiddetli bir ültimatom verdi. Şehrin derhal bi duruyorduk, yeni düşman da bizi ar tesliminden başka bir buçuk milyon altın kadan bir hilâl gibi çevirdi. . tazminat istiyorlar. Biz reddedince akşam O ne müthiş anlardı o. Gelen düşma üstü amansız bir bombardıman. Ağır onı karşılamağa çıkan kuvvetlerimiz tekrar büslerin her biri bir zelzeledir. Şehrin ilk içeri giremedikleri için şehirde ancak 200 defa işittiği bu güllelerle evler sarsıldı, kadar silâhlı var. Hilâlin önile uğraşmak yerler sarsıldı, fakat yürekler sarsılmıyor. Ertesi gün ikmci bir ültimatom. Taztan gerileri örmeğe vakit bulamamışız. Şimdi bir yandan arkadaki yeni cepheleri minattan lutfen vazgeçiyorlar. Yalnız sasiperliyoruz. Bir yandan muhasaranın bahleyin teslim işareti olarak kaleye betek gediği içinden dışandaki kuvvetleleri yaz bir bayrak çekmeliyiz. Ertesi sabah, miz geceleri parça parça içeri giriyor. 13 ağustos 920, düşman son derece emin, Şehir önden ve arkadan sağnaklama bir kaleye çekilecek beyaz bayrağı bekliyor. bombardıman alündadır. Normandan a Bayrak çekildi, fakat kefenli beyaz bayzametli bir ültimatom, şehir hemen tes rak yerine şafaklı Türk bayrağı: İhtiyar lim edılmezse herşeyi mahyedecek. Bi kale bile onun al dalgalan altında pemzimkilerin hepsi ahdetti: Ölmek, peki; beleşerek derin bir heyecanla ürperiver mişti. Gün görmüş yapılar hissiz insan iğilmek, hayır. Ah, düşmanı birkaç gün daha oyalıya lardan daha duygulu olur. Antebliler, bilsek... Gelen düşman ki bizi hazırhksız her yıl o bayrağın asıldığı gün o bayrağı bastırmıştı, biz de hazırlanıncıya kadar o buraya asınız, ihtiyar kalenin her yıl senu bekleteceğiz. Bir yandan müzakere, vinmek hakkıdır. muhabere. Bir yandan çoluk çocuk, kadm Bir hafta sürebilen bu ikinci muhasaerkek bütün halkm gece gündüz çalışışı. radan sonra iki ay gene siper ve yıpratO teslimi beklerken biz şehri pekleştiriyoma harbi. Artık dermanımızın kesildiğini ruz. Düşman işi anladığı vakit biz işimizi sanan Fransız garnizon kuvvetleri Çınarbitirmiştik. lı taarruzuna karar veriyorlar. Çınarh 26 nisan sabahı... Beş altı gündür camisi bizim hilâlin sağ ucudur. Anteb beyhude oyalandığmı anlıyan Norman gazasında camiler ve minareler de cenbütün öfkesile taarruza geçiyor. Şehri ketti. îşte Türktepenin garb eteğindeki en hücumla alacak. Doğu tarafmda Mağa büyük cami, fakat minaresi yok; belli şerabaşı denen bir yer var. Uzun zaman taş hid olmuştur. İşte Hacınâsır camisinin miocaklarının işlenmesinden orada büyük naresi, şerefesinin üstü uçup gitmiş; belli büyük mağaralar meydana gelmiş. Hü bir harb malulüdür. İşte vücudündeki yacumun sıklet merkezi orası. Saatlerce sü raya bereye rağmen sağlam görünen bir ren imha ateşinden sonra işte tanklar da minare; belli ölümlerden kurtulmuş bir ölüm merdaneleri korkuncluğile ilerliyor. gazidir. Antebde kimisi kısa, kimisi uzun Fakat yakından nişanlayışlarla ilk tankın on altı kadar minare gözüme ilişti. Göke içindekiler kurşundan geçirildi. Koca yalvarmak için uzanan miraneler bile butank bir ceseddir. Yaklaşan düşmana rada insana yere saplanmış birer mızrak keskin bir yaylım ateşi. Tırpanlama seri gibi görünüyor. lişler. Panik. Düşman doğudaki tepelere Fakat Çınarh camisi, minaresinin üstü doğru kaçıyor. İşte dışardaki Kıhcali gitmiş, kendi gövdesinin yarısı uçmuş, bu kuvvetleri de saldırarak şehre girdi. Kubütün Anteb camilerinin baş gazisidir. şatanı yenenlerle kuşatışı yaranlann şeHarbin en büyük sıklet merkezi orasıydı. hirde kucaklaşıp öpüşmeleri. Alamadığı Antebliler oraya «Arıburnu» adını verşehri bırakarak giden düşman arkasından diler. Birinciteşrinin beşindeyiz. Düşman Ermeni kilisesinin büyük çanı havayı dalson bir saldırışla şehri buradan düşürmegal dalga matemliyerek vonklamaktadır. ğe kalktı. Bizim hilâli sağ ucundan yakaCenubdaki Mardin tepesinin yuvarlak lıyarak kıracaklar. Ağır obüslerin saat sırtı üstünde sarı renkli tek bir bina var. lerce bombardımanı. Ne duvar, ne siper, Bir kısmına çinko kaplanmış. Diğer kısne birşey, artık burada bir tane bile diri mmda pencerelerin arka tarafları görükalmamıştır. Verdünün siper cenklerinde lüyor. Belli harab olmuş bir yapı. Orası denenmiş seçme askerler emniyetle ve hüErmenilerin yetimler eviydi. Kollejdeki nerli sıçrayışlarla avluya kadar girdiler. garnizona ve Ermeni mahallesine hâkim Fakat ne o? Birdenbire o karmakanşık olduğu için cengin ilk başladığı bir nisanyıkıntılar arasından zehirli bir yaylım ateda biz orayı ele geçirmiştik. Norman ge şi. Demin gururla saldıran şimdi dehşetle lince sol cenahile derhal orayı aldı. Ne kaçandır. zaman biz dışa taşacak vaziytteysek orası Neden sonra kendi kitablanndan öğrebizim, ne zaman düşman yeniden muhasaraya gelecek kuvvetteyse orası onun. A niyoruz. Bu muvaffakiyetsizlik yüzünden hnışı çetin, verilişi pahalı. Nekadar canlar Fransızların kendi aralannda şiddetli bir yedi. Sarı rengile hâlâ bir ölüm gibi du münakaşa olur. Taarruzun başarılama ması hazırlığın iyi yapılamamasındanmış. ruyor. Peki meydan orada. İkinci taarruzu muOnun altlanndan ve tepenin ortalarınarızlar yapsm. 14 birinciteşrindeki ikinci dan şehre doğru bir şose inmektedir. Bu saldırış için işte hiçbir noksan bırakılmadı, artık muvaffakiyet yüzde yüzdür. Gene hünerli hünerli sıçradılar, gene avluya kadar girdiler, fakat hepsi gene neye uğradıklannı bilemiyerek kaçtılar. Bizim hilâli ucundan yakalamak, meğer bu ne olmıyacak şeymiş. Fakat ayıb bu, koskoca Fransanın tam sekiz aydır sivil bir şehri alamayışı. Zaten Urfa ve Maraş elden gitti, Antebi de alamazlarsa bütün şeref gidecek. îstanbuldan bir jeneral kumandasında koskoca bir fırka gönderilir. İkinciteşrin sonlanna doğru Antebin büyük muhasarası başlamıştır. Kuşatanlar, 13 tabur piyade, bir bucuk süvari alayı, 11 batarya top, bir tayyare filosu, bir sürii tank. Kuşatılan lar sadece 1470 silâhlı. Bu silâhlar da bir müzeden yağma edilmiş gibi eski muad Venizelosun ölümü Tunceli vilâyetinde asâyiş de mesele oldu Dün Atinada nümayişler yapıldı Atina 22 (Hususî) Dahiliye Ne zareti Venizelosun cenazesi için yapılacak merasim programmı tesbit etmiştir. Bu programa göre cesed kilıseden yaya olarak Ermu sokağı, Meşrutiyet meydanı ve Amalia caddesini takiben Atinanın Adrian kapısına getirilecek ve orada otomobile konarak Singros caddesinden Pireye götürülüp Giride nakledilecektir. Cesedle beraber Giride gitmek üzere hükumt tarafından Dahiliye, Ziraat ve Sıhhat Nazırlan memur edilmiştir. Dahilive Nazın hükumet namına nutuk söy liyecektir. Cesedi Brendiziye getirecek olan iki torpido yann hareket edecektir. Birçok eşkiya silâhlarile teslim oldu Elâziz (Hususî) Korgeneral A. Alpdoğanın Dördüncü Umumî müfet tişlik ve Tunceli Vali ve kumandanlığı vazifesine başlıyalı az zaman olduğu halde Tuncelinde hiçbir vukuat olma makla beraber yıllardanberi şakavet .'apan ve firar eden eşkiya çeteleri silâhlarile en yakın hükumet merkezlerine istimana başlamışlardır. Yalnız bir nahiyede ve birkaç gün içinde takriben 23 kadar eşkiya, Na zime kazasında Zeynel Çavuş ve mai etindeki çete silâhlarile beraber de halet etmişlerdir. Muhtelif çöllerden fiar edenler, asker kaçakları da dahil olduğu halde her tarafta büyük bir inkiad ve tehalükle teslim olmakta ve Tunceli mıntakasında hiç bir takib veya basit bir musademeye lüzum hâsıl olmadan kanunun nüfuz sahası geniş emektedir. Halkm Cumhuriyet reji mine ve Korgenerale gösterdiği itimad çok memnuniyete şayandır. Bu havali ıslahat ve icraatmm miadından evvel başarılacağı ve iktısadî, içtimai başan arın ikmaline çalışılacağı artık kat'î bir hal almış olmaktadır. Venizelo8<x yapılacak merasim protesto edildi Bugün kilisde Kral Kostantin, Gonaris ve rüfekasının istirahati ruhu için yapılan âyinden sonra Venizelosa merasim yapılması protesto edilmiştir. ' Kralın, Venizelosun cenazesine gidecegi halde bunların âyinine gelmemesinden dolayı halk arasında söylenmeler oldu ve on bin kişi saraya gitmek istedi. Fakat polis ve itfaiye buna mâni oldu. Bu arada dört kişi yaralandı. Nümayişçiler Harbiye Nezareti önünde Metaksasa tefev vühatta bulundular ve «Venizelosun ce sedini harb gemilerine koymakla gemileri kirleteceksin» diye bağırdılar. Sebebi meçhul bir tevkif Varşova 22 (A.A.) Alman Silezyasında Gleiwtzde, Alman zabıtası, Kont Bolko Von Hachbergi tevkif etmiştir. Kont, Leh Silezyasında çok zengin emlâk sahibi bulunmaktadır. Tevkifin sebebi malum değildir. Venizelos için abide dikilecek Atina 22 (Hususî) Venizelos namına bir abide inşası için Eleftron Vima şazetesinin açtığı iane defterine ilk günü 220,000 drahmi toplanmıştır. Menemende Kubilây ihtifali Menemen 22 (Hususî) Bngün civar vilâyetlerden gelen heyetlerle bin lerce halkın huzurunda Kubilây ihtifali yapıldı. Merasimden sonra and içildi. Vali, parti baskanı, askerî erkân merasimde hazır bulunmuşlardır. tın başlangıç devresindeki müsbet neticesini, her şeyden evvel Cumhuriyet daresine ve bununla beraber dürüst, değerli hareketlerile kısa zamanda büyük idarecilik istidadım filen ispat eden Korgeneralin şahsiyetine karşı beslenmeğe başlanan inanda aramak lâzımdır. Asayişsizlik içinde mustarib olan Tunceli halkı bugün ve her gün fasıla sız davul ve zurnalarla yeni icraatı ve grup halinde silâhlarile teslim olmağa gelen eşkiyalarm salâha kavuştuklarını, medenî ve namuslu birer Türk vatan daşı olduklarını kutlulamakla hududsuz ve devamlı bir sevinç içindedir. İlk Londra Şurada, burada mevcud memnu si Konferansına aid âhların komutanlık emrine teslimi, bir gün meselesi olmuştur. Şimdiki duruma göre sistematik ve sebatlı icraa Bir hatıra (Bafmakaleden devam) Zararı yok, Sevres'i kabul etmeyin. Fakat konuşma vesilesi olarak ondan satırbaşlan alabiliriz. Loid Corc acele ediyordu. Nihayet bu Türk meselesinin konuşulması için kısa bir zaman koyarak: Daha fazla vaktimiz yoktur. Konferans Alman meselesini ele alacaktır. Fakat Alman işinden evvel Türk meselesi sona ermış olmalıdır. Dedi. Onun maksadı Türk meselesinde Fransanın ltalya ile beraber bize teveccühkâr olan hissiyatına gem vurmaktı. Fransa Alman meselesinde Ingilterenin muavenetine muhtac oldukça Türk meselesinde bize açıktan açığa yardım edemezdi, ve Loid Corc Türk meselesini Alman meselesine takdim etmekle bunu temin etmek istiyordu. Filhakika o konferansta M. Briyanı, daha o zaman kamburlaşmış arkasile Loid Corcun etrafında pervane gibi dönüyor gördükçe siyasî icabların insanları nasıl zor ve acı mecburiyetlere sokabileceğini ibretle ve merhametle temaşa ediyordum. O tarihten on altı yıl sonra Alman garb hududlarına aid hemen hemen ayni meseleden dolayı gene Londrada, gene Sen Ceymis saraymda yeni bir konferans kurulduğunu ve yalnız şahıslann farkile gene ayni Fransanın gene ayni îngiltere etrafında pervane gibi döndüğünü görürken eski konferansı ve M. Briyanı hatırladım. Vaziyetin hâkimi ve hakemi o zaman olduğu gibi şimdi de hep ve daima İngilteredir. Yunan kabinesinin mevkii sağlamlaştı Atina 22 (Hususî) Antivenizelist meb'uslardan on beşi liderlerini dinlemiyerek Demircis kabinesine itimad reyi vereceklerine dair Metaksasa teminat vermeleri iizerine lcabinenin parlamento daki mevkii saglamlaşmıştır. Şu hale göre Çaldarisin teşebbüsile millî ve ıslahatçı ahali partilerinin hep birden Demirci kabinesine ademi itimad beyan etmele rinin ehemmiyeti kalmamıştır. Siyasî mahfillerde Kralın yeniden Çaldarisi kabine teşkiline memur etme sine ihtimal verilmemektedir. Parlman tarizm usullerinden zerre kadar ayrılmı yan Kralın, teşekkül etmiş bir kabin» varken Çaldaris tarafından vaki olabile cek böyle bir talebi reddedeceği muhak kaktır. Bahriye Nazın, Başvekil iyileşinciye kadar vazifesinde kalacak Atina 22 (Hususi) Sıhhî ahvali dolayısile istifa eden Bahriye Nazın Paparigopulostan Başvekil Demircis hasta lıktan kalkıncıya kadar vazifesinde devamı rica edilmiştir. Demircis iyi olduktan sonra Bahriye Nazırhğı da General Metaksasm uhdesine verilecek, ancak ihdas edilecek müsteşarlığa avukat Rediadis tayin edilecektir. Vekâleten idare edilmekte bulunan Sıhhat Nazırlığına Elefteriadis tayin edilmiş ve dünden itibaren vazifesine başlamıştır. Yunanistanın eski Belgrad elçisi Leon Melas Hariciye Nezareti Siyasî Dirsktörlüğüne tayin edilmiştir. Yunan Kralı manevralarda Atina 22 (Hususî) Kral dün yapılan topçu manevralarında hazır bulunmuştur. Lehistanda amele ile polis arasında musademeler oldu Varşova 22 (A.A.) Krakovide pi nomatik fabrikası civarında işsizler, grevciler ve polis arasında şiddetli kargaşalıklar çıkmıştır. İki kadm ölmüştür. Şehrin muhtelif mıntakalarında daha başak çarpışmalar olmuştur. 5 amele ve 2 polis memuru ağır surette yaralan mıştır. 500 amele işi bırakmıştır. YUNUS NAD1 0 ülbO iı Bir îngiliz torpitosuna suikasd yapacaklarmış Londra 22 (A.A.) Griffin torpito muhribinde bir suikasd keşfedilmiştir. Bahriye idaresi, açılan tahkikat hakkında büyük bir ketumiyet muhafaza etmektedir. Griffin muhribi, 1350 tonluk ve en son tipten olup geçen ağustosta denize indirilmiştL del martine kadar her çeşidden bir kollek. siyondur. İkincikânun sonları. Düşman en son ve] büyük taarruzunu yapıyor. Bizim hilâllil cephenin sol cenahı İsmetpaşa caddesin| den bükülmektedir. Düşman bu caddeyel saldırdı. Saatlerce bombardımandan sonJ ra iki sıra halinde altı tank. İlk üç tanll ilk siperlerimizi çiğniyor. Fakat ikinc hattm önüne gelince tankların içindekile tank müfrezesinin kumandanına kadar birer birer vurulup düşüyorlar. Son cenziı son dersi, anladılar, Anteb silâhla yenıle mez. Garib tesadüf, düşmanın mağlub oldt ğu o caddeye sonra «İsmetpaşa» adı rildi. Fransızlar en son o caddede yenili; ken caddenin adını tasıyacak adam da ik hafta önce «Birinci İnönü» cenginde defa Yunanhları yeniyordu. tstiklâ cenklerinde Fransız silâhımn sonile Yu nan yenilişinin başı yanyanadır. 6 şubat günü. Büyük Millet MeoJis coşkun tezahürler içinde kahraman Ant be Gazilik unvanını verdi. Fakat Ante gazi olduğu vakit bu gazayı yapanlar üç haftadanberi gidası acı zerdali çeki: değinden ibarettir. 8 şubat; artık yiyece acı çekirdek te kalmayınca şehrin silâV kuvvetleri bir yarma haTeketile çıkmaç karar verdiler. Küçülmüş midelerin köşeciğinde son çekirdek lokmalan; teşten ve ölümden çelik bir çember gerilmiş muhasara hattına saldırarak rıp çıkıyorlar. Anteb gazası, bu, gazada da üstün ve bambaska birşey. ISMA1L HAB1B Gelecek yazı: Anteb gazasının menkıbeleı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle