25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURIYET 24 Şubat 1936 KOçUk Hikfiye Bir yok için Müessif bir ölüm Kadıköyünde İskele caddesînde ma ruf ve kadim eczacılardan ve Şişlide eczacı Armenak Çubukçıyanın bira deri Bay Levon Çubukçıyan vefat etmiştir. Cenaze töreni 25/2/936 sah günü saat iki buçukta Kadıköyünde Er • meni kilisesinde icra edileceği bütün dostlanna, akrabalarına taallukatına kemali teessürle bildirilir. Müteveffa muhitine kendini sevdirmiş, haluk bir zattı. Köşkün bahçesi deniz kıyısma kadar uzanıyor. Hava gibi açık mavi renkte olan denizin üstü on beş yaşmda bir kız teni gibi gergin... lleride ufukta bir yolcu vapuru var... Bu vapur sanki ilerlemiyor, yalnız olduğu yerde gitgide ufaklaşa rak esîre kanşıyor. Deniz kıyısına uzanan bahçcnın en son ağacı bir san salkım ağaa... Sa n salkımlann akşamın havasına kanşan kokusu ne kuvvetli!.... San salkımın altında bir tahta kana|pe var. Bu tahta kanape üstünde teni defniz gibi kınşıksız ve gözleri deniz kadar Laçık mavi bir kadın oturuyor. Üstünde lyakası ve kolları beyaz dantelli siyah bir [elbise var... Beyaz saçları geniş alnını [tamamile açık bırakarak sıkı, sıkı ense Isine.toplanmış... Vücvudü dik, kız.ıl dufdaklan ensiz ve sımsıkı kapanmış. Sanki ömründe hiç ağlamamış, hiç ,ülmemiş gibi görünen bu yüzde hiçbir bissin ifadesini veren bir çizgi yok... Ve gözleri deniz gibi namütenahi, deuiz gibi şeffaf, deniz gibi bomboş bir bakışla ufukta gitgide noktalaşan gemibakıyor. Gemi ufkun ince bulutlan arasında büsbütün yok olunca ağır, ağır başmı ığa çeviriyor. Sağında oturan ihtiyar adama parmajile ufku işaret ederek: Gördünüz mü, diyor, gemi ufukta »asıl kayboldu... Beyaz bir yaz elbisesi içinde oturan itiyar: Evet, diyor, sanki hiç ilerlemiyorauş gibi bir hali vardı. Yol aldığı gö Snmüyordu bile.. Yol aldığı görünmüyordu. 1lerle Üğini anlamıyorduk ve birdenbire göz kayboluverdi. Tıpkı gencliğimiz gipi... Ona bakarken içimde ne tuhaf bir vardı. Bilseniz!... Ve o kaybolun ... Gülmüyor. Yanındaki ihtiyar adam da jlmüyor. Beraber denize bakıyorlar. îhtiyar erkek eKndeki bastonla top »kları eşeliyor. Bir müddet susuyorlar. snra gene kadın konuşuyor. Hayat dediğimiz şey nekadar kısa, kendimizi onun eşiğinde farzettiğimiz günle onu geçip ö'eki kapısının eşiğine ayak bastığımız gün arasında nekadar kısa bir zaman var... Nekadar kısa... Başını ağır ağır önüne iğiyor. Akşarnın bu şeffaf renkleri, salkımlann bu yeşil gölgesi ve bu baş döndürücü kokusu içinde iki ihtiyar birşeyler düşünüyorlar. Sonra erkek: Hiç olmazsa siz, diyor, bu kısa müddeti sonsuz bir saadet içinde geçir diniz... Ben mi?... Öyle ya!... Bütün hayatınızca kader'onu sizin elinizden aldığı bu son senelere kadar en sevdiğiniz insanm kan sıydınız. En iyi geçinen, birbirine ihanet fttmemiş olan bir çift olarak tanıhyordunuz ve herkes size gıpta ediyordu... Ben bile... îhtiyarın sesinde hafif bir titreyiş var: Ailenizin en samimî bir dostu olan ben bile sizin saadetinize gıpta ediyor dum. İhtiyar kadm rüyada sayıklar gibi: Bizim saadetimiz, diyor. Akşam biraz daha kararıyor, denize ve ihtiyar kadının gözlerine kurşuni bir gölge çöküyor. ihtiyar kadın başını gene sağa çevi riyor. Muhatabınm gözlerinin ta içine bakarak düz ve sakin bir sesle: Biz mes'ud değildik, diyor... Aramızda bir sır vardı... Aramızda tnüthiş bir sır vardı. Bu sırrın aramızda mevcud olduğunu biz evlendikten iki sene sonra ben birdenbire farketmiştim. Bir gün, burada oturuyorduk, gene böyle bir akşamdı. Böyle bir akşam dı, diyordum, değil mi?.. O si zin gibi yanımda oturuyordu. Beraber denize bakıyorduk ve birden kendi kendime: «Ben artık Fazıh se\Tniyorum» dedim ve bu düşüncemde yalan yoktu... O anda Fazılı artık sevmediğimi anla mıştım... Neden? Nasıl?... Niçin?... Ve ne zamandanberi onu sevmiyordum. Bundan haberim yoktu. Fakat birden bire o akşamın bu sakin saatinde kocamı Köprüden vapur Kadıköyüne tam sasevmediğimi anlamıştım. Neden diye at ikidedir. kendi kendime sorunca bir cevab bulamıyordum. Bir zamanlardaki gibi sev Fransız Tiyatrosu diğim, ölesiye sevdiğim bu erkeği, kocaHalk Opereti mı, Fazılımı artık sevmiyordum. Ve onu Bu akşam saat sevmemekliğimin hiç, hiç, hiçbir sebebi 20,30 da yoktu. Bir zamanlar deli gibi, hasta gibi Dost Yunanistanıı sevdiğim bu erkeği, ortada hiçbir sebeb kıymetli artistleri yokken sevmemeğe başlamıştım. Hiçbir Zozo Dalmas ve sukutu hayalim yoktu. Sevişerek evlen Kofinyotisin miştik. Iyi yaşıyorduk, o bana sevgimizi iştirakile ilk ilk itiraf ettiğimiz günde olduğu kadar defa ateşli bir merbutiyet gösteriyordu. Bir Şen Dul gün beni kırmamıştı. Yüksek bir adamdı. Pek yakında HALİME BAYADER Akıllıydı. Onu beğeniyordum. Fakat oGişe gündüz açıktır. Telefon: 41819 nu artık sevmiyordum. Derinin altında Fiatlar: 35, 50, 60, 75, 100, 125, loca kuvvetli bir ateş rutuşturan, damarlarda 300, 400, 500. en kuvvetli bir sıtma gibi yanan, geceleri uykuyu kaçıran aşkla onu sevmiyordum. Yanımdaki erkek kardeşim, babam, arkadaşınt gibi birşeydı. Fakat onu sevmiyordum. Bunu keşfettiğim anda ne büyük bir azab duydum ah bir bilseniz... Ve o günden sonra artık hayat benim için bir azab kesildi.. Bu azab ne kuvvetli bir azabdı. Bu azab ne feci, ne üzücü, ne menhus bir azabdı. Onu sevmediğim, artık onu sevemediğim, onu artık kıskanamadığım, sanki bütün dünya oymuş gibi yalnız onu, sade onu düşünemedi ğim, hayatımı bir güneşin etrafına takılan küçük bir seyyarecik gibi onun etrafmda dönerek geçiremediğim için yeis duyuyor ve üzüntü içerisinde kıvranıyordum. Nevraljî ve mafsalî ağrılar, roma Bilmiyorum, aşkm ıstırabını, sevme tîzma; Lumbago, siyatik ve yaralar i • nin acısmı yazan şairler sevmemenin se çin bütün dünyada kollanılan ve ök verken birdenbire sebebsiz yere artık süriiğü ve teneffüs güçlüğünü tedavi ve sevmemenin nasıl büyük bir elem oldu soğukalgınlığından mütevellid nezleyi ğunu neden tasvir etmemişler... izale eden SLOAN'S LÎNİMENT, te Beni deli gibi sevdiğini zannettiğim, bana namütenahi sevgi gösteren bu erke sirsiz yeni bir müstahzar dcğildir. Yaği sevmediğim halde kalbimi karanlık ve rım asırlık bir tecrübe görmüştür. serin bir mahzen gibi bomboş bulduğum SLOAN'Sın tevlid ettiği hararetle, giive bundan ürktüğüm halde onun yanm neş gibi ısıtır ve ağrıyı defeder. Ağ • da bu sırrı beni solduran, beni güldür ııyan mahalle friksiyonsuz ve hafifçe miyen, beni üzen bu sırrı saklamak mec sürünüz. Birkaç dakika zarfında ağrı buriyetindeydim ve ne müthiş, ne kahre zail olacaktır. Bir şişe uzun müddet dici bir Iezzet olduğunu bildiğim aşkı bir kullanılabilir. Emin, tesiri kat'î ve e daha tatmamağa mahkumdum. konomik bir tedbiri şafidir. tşte bu Sevmiyordum. Fakat seviyor gibi göhassaları itibarile bUtün dünyada meşrünmeğe mecburdum. Çünkü o seviyordu, o hâlâ seviyor, hâlâ bütün saadeti hurdur. lhrac mallarımızın piyasa yaziyeti Bir kısım malların fiati düştü, tiftik, yün ve yapağı üzerinde hararetli muameleler oldu, buğday fiatleri de yükseldi Son'günlerde havalann bozuk gitmesi Istanbul buğday piyasasında fiatları hafif surette yükseltmiştir. Çünkü taşradan buğday gelmemiş ve fınncılann ellerindeki stok azalmi,|tır. Ege mıntakasında da fiatlar bir miktar yükselmiştir. Samsun mıntakasında fiatlar normaldir. Kars piyasasında ise fiatlar düşüktür. Hamburg incir piyasasında kayde değer bir değişiklik olmamışür. Iskenderiyede piyasa durgundur. Ç Bu aksamki program j İSTANBUL: 17 Üniversiteden nakil. İnkılâb dersl. Esad Bozkund tarafıridan 18 muhtelif plâkJar 19 haberler 19,15 opera parça, lan (plâk) . 20 stüdyo triyosu (muhtelif parçalar) . 20,30 stüdyo orkestraları 21,30 son haberler. Saat 22 den sonra Anadolu Ajansının gazetelere mahsus havadis servisl verilecektlr. VİYANA: 17,10 gTamofon 17.55 Şan ve muslkl 18.10 hlkâyeler 18,30 İsveç şarkılan 18,50 konusmalar 19.30 ingilizce ders . 19,55 konuşma. haberler. hava raporu ve salre20,15 «.arkılar 21 35 karnaval muslklsi . 23,05 haberler . 23.15 gramofon 24,05 kitablara dair . 24,20 konuşma 24,35 cazband takımı. BERLIN: 17,35 konusmalar 18.25 piyano konseri» 18,45 konuşma 19.05 Stutgarttan 20,05 musikl . 23,05 haberler ve saire 23,45 gece konseri. BÜKREŞ: 18.05 radyo orkestrası . 19.20 konser • » 20,05 haberler . 20,20 gramofon 21,10 oda musikisi 22,20 Kazak korosu ve Balalayka orkestra.sı . 22.35 haberler 22,45 koronun ve Balalaykanm devamı . 23,20 gece konseri 23,50 fransızca ve almanca haberler. LONDRA rReglonall: 20.05 haberler 20.35 salon musiklsl . 21,05 orkestra konseri . 21,50 Org konseri . 22.35 piyes 23.20 askeri konser . 24,05 haberler . 24.15 gramofonla dans musiki , s\ 24 35 dans orkestrası. PARİS [Poste Parisieni: 20.50 gramofon 21.15 haberler 21,40 gramofon . 22.20 eglenceli yayın . 23,10 karışık yayın 23,25 hikâye 23,40 oda mu. sikiM . 24,35 hafif musikl. ROMA: 17,25 Asmaradan nakil . 18,20 gramofonla dans havalan 19.30 yabancı dillerde yayın 20.05 haberler, fransızca konfe . rans . 20.25 ingilizce haberler . 20.50 fransızca haberler . 20.55 Yunanistan için yayın 21.20 haberler . 21,40 orkestra konseri ve Şan 22.20 komedi . 22,50 konser . 23.25 dans mn.sikisi. Fındık Bütün Ağnların Seri Tedavisi Samsun mıntakasında, fiatlar mevsim icabı durgundur. Trabzon borsasında iç fındıklar 48 ve kabuklu fındıklar da 2,50 ve 24 kuruştan mua'mele görmüştür. Arpa lstanbul fındık piyasası da durgundur. Bu haftaki arpa piyasasında geçen Dış piyasalarda da şayanı dikkat bir haftaya nazaran mühim bir değişiklik değişiklik yoktur. yoktur. Fiatlar 4,254,37 kuruş arasın Ceviz dadır. Izmir mıntakasında arpa 4,25 kuBu hafta ceviz üzerine hararetli satışruştan muamele görmüştür. Samsun piya lar olmamıştır. Yalnız Amerika ve Al sasında 60 santimlik bir düşüklük vardır. manyaya 20 ton kadar mal sevkedilmişMısır tir. Bu hafta piyasaya fazla miktarda mal Almanyadan gelen malumata nazaran, gelmiş, buna mukabil alıcı olmamıştır. ?on zamanlarda Türkiyeden gelen mal Bu yüzden fiatlar 5,50 kuruşken 5,25 lann kınklı olduğu bildirilmektedir. Is kuruşa düşmüştür. Samsun piyasasındaki kenderiye piyasası durgundur. fiatlarda ise 50 santimlik bir yükseliş varPamuk dır. lstanbul piyasasında değişiklik yoktur. Beynelmilel mısır piyasası durgun, fa Ege mıntakasında piyasa gevşektir. Ha kat sağlamdır. kikî vaziyetin önümüzdeki hafta belli oRomanya, Avusturya ve Macaristana, lacağı tahmin edilmektedir. olan mısır ihracatınm serbest döviz mu Izmir mıntakajında muhtelif cins mal kabilinde yapılması karar altına alınmış lar 41 43,50 kuruş arasında muamele tır. Avusturya ve Macaristan da Roman görmüştür. yadan ihtiyaclarından çok fazla mısır alBazı memleketlerdeki tahdidata ve mışlardır. Bunlann Italyaya «atılmak üumumî vaziyetin kararsızlığına rağmen, zere mubayaa edildiği söylenmektedir. pamuk vaziyeti iyidir. Bakla lstanbul piyasasında hemen hiç bakla kalmamış gibidir. Bu yüzden fiatlar yükselmiştir. Ege mıntakasında bakla fiatlarında yeniden yükselme göriilmüştür. Dış piyasalarda fiatlar normal, muamele durgundur. Tiftik üzüm benden bekler gibi aşkımızın ilk günkü tazeliğile hâlâ bana bağlılık gösteriyordu Ve ben de bütün hayatımca ona bir sukutu hayal vermemek için ayni oyunu oynadım. Dostuma, kocama ölünciye kadar gözlerini hayata kapadığı güne kadar en seven, en çok seven, hiç bıkmadan seven kadın rolü oynadım. Kendi kalbimin, kendim bekçisi oldum. Kalbimde doğan her hissi daha filizken tırnakla nmla oradan söküp attım. Çünkü «Fa zıl beni seviyor, hiç olmazsa Fazıl mes'ud ya!..» diyordum ve bu fedakârlığımın bir manası ve bir gayesi var zannediyordum. Halbuki onun ölümünden sonra, evet, onun ölümünden sonra, onun kâ ğıdlannı karıştırırken elime geçen bir mektub bana müthiş birşey öğretti. Ba na acıyarak, beni sever gibi görünen kocam da bir zaman inandığımız, fakat artık mevcud olmıyan bir hisse saadetini kurban etmişti. Evet, bir yok için bed baht olmuştu. O riekrub bir kadından geliyordu ve aşağı yukan şunu söylüyordu: «Beni sevdiğini söylüyorsun. O kadı nın saadeti için, o kadın seni sevdiği için niçin bedbaht olalım. Ona hakikati söyIe, iki kişi yerine bir kişinin gözyaşı dökmesi daha doğru değil mi?» ihtiyar kadın susuyor. Hafif hafif titriyen elile iyi bir lâvanta kokan mendi Ege mıntakasında, üzüm fiatlannda gene bir miktar düşüklük vardır. Bu vaziyetin, Noel münasebetile müstehlik piyasalann, aldıkları üzüm stoklannı henüz tamamile harcıyamamış olmalanndan ileri geldiği söylenmektedir. Alâkadarlar, piyasanın önümüzdeki haftalar içinde yeniden yükseleceğini tahmin etmektedir ler. Ege mıntakasında geçen hafta üzüm !,50 kuruşla 15 kurus arasında muamele görmesine rağmen, bu hafta 11,25 kurşla 14,75 kuruş arasında muamele gör müştür. Bu sene 52936 akşamına kadar ızmir borsasında 490,767 çuval 4141 torba üzüm satılmıştır. Mıntakanm şimdiki stoku 10,650 ton olarak hesablanmakta lini ağzına götürüyor... Hıçkınyor mu?.. dır. İhtiyar erkek bumburuşuk elini uza Hamburg kuru üzüm piyasası son haftarak ihtiyar kadının dizi üzerinde kalan ta içinde de durgun geemiştir. Iskenderiöbür elini tutuyor. ye piyasasında da durgunluk vardır. Eğer bilmiş olsaydın... Eğer o zaIncir man bilmiş olsaydın... Ege mıntakasında incir fiatlan normal İhtiyar kadın cevab vermiyor... Şim bir haldedir. Yalnız hurda fiatlannda di deniz ufuktan gelen hafif bir rüzgârla bir parça gevşeklik vardır. Son hafta i hareleniyor ve salkım dallarında hışılhlı çinde Izmirde paçal nev'inden incirler bir ürperişle dolaşıyor. üzerinde 7,59,25 kuruş arasında muame*** le olmuştur. Akşam serinliyor... Şalmızı ge Mevsim başlangıcından 121936 aktirdim, büyükhanım... şamına kadar Izmir limanından dış memGene bir hizmetçi kız yün bir galı ih leketlere 35891,3 ton incir satılmıştır. tiyar kadınm omzuna koyuyor. Geçen sene, ayni müddet zarfındaki incir SUAD DERVIS ihracatımız ise 25680,3 tondu. lstanbul tiftik piyasası son hafta içinde çok hararetli olmuştur. oğlak ve bi rinci mallarda olduğu gibi ikinci nevi Poladlı ve Akşehir tiftikler üzerine de iyi alışverişler olmuştur. Fiatlar geçen haftaya nazaran cinse göre iki kuruş kadar artmıştır. Yün ve yapağı Bu mahsulümüz de tiftiği takib etmektedir. Taleb fazla ve fiatlar yüksektir. Muhtelif cinsler 4961 kuruş arasında muamele frörmüştür. Son günlerde Al manyaya yapılan satışlarda Trakya mallan 66' ve Anadolu malları da 56 kuruş üzerinden muamele görmüştür. Ege mıntakasında da fiatlar iyidir. Almanyadan müsaid >ipari$ler gelmektedir. Bu gece nöbetçi olan eczaneler dır: lstanbul cihetindekiler: Aksarayda (Sarıml, Alemdarda (Esad), Bakırköyünde (Hilâl), Beyazıdda (Cemil), Eminönünde (A. Minasyan). Fenerde (Vitali), Karagümrükte 'M. Fuad), Küçukpaaarda (Yorgi), Samatyada (Teofilos), Şehreminlnde (A. Hamdl), Şehzadebaşında (Hamdi). Beyoğlu cihetindekiler: Galatada (Merkez), Hasköyde (Teni Türkiye), Kasımpaşada (Turan), Sarıyerde fAsaf), Şislide fMrrkez), Taksimde (Matkoviç), (Kemal Rebül). Üsküdar, Kadıköy ve Adalardakiler: Büyükadada (Şinasi), Heybelide (Tanaş), Kadıköy eski İskele caddesinde (Büyük), Kadıköy Yeldegirmeninde (Üçler), Üsikudar Sellmiyede (Selimiye). Nöbetci eczaneler Zeytinyağt Piyasamızda kayde değer bir yenilik yoktur. Son hafta zarfında muhtelif cins mallar 3 1 4 9 kuruştan muamele gör müştür. Piyasa, îzmir piyasasında buraya nazaran biraz daha sağlamdır. Romanya zeytinyağı piyasası eski yüksek fiatlarını muhafaza etmekte ve kolayca ithalât yapılmaktadır. Yalnız bizim yağlara nazaran çok daha ucuz olan Yunanistan zeytinyağları bu piyasada çok rağbet kazanmıştır. L I N I M E NT SUTA Yaş meyva ve tebze Son hafta içinde Istanbuldan Alman yaya iki vagon.elma satılmıştır. Bir Al man firması Mersinden beş bin sandık portakal alacağını bildirmiştir. Iskenderiyeye son hafta içinde az mal gitmiştir. MARCH BARTHOLOMEW RBO Tütün îzmit mıntakasında 19351936 yeni mahsulünün 1.300,000 kilo olduğu tah min edilmektfflir. Bursada bu seneki mahsulün geçen senekinden daha iyi olduğu anlaşılmaktadır. Trakyada 19351936 senesi tütün mahsulü 1934 senesi rekol tesinden çok fazladır. Samsun mıntakasında bir değişiklik yoktur. Iskenderiye tütün piyasasınm hararet Alay mı ediyorsun? dedi, para babası olduğumu unutuyorsun galiba. Unutmuyorum, amma tekrar edeyim ki Yeh Lingi tanınm. Reks hiddetli hiddetli başını kaşıdı: Bu arsayı ele geçiremezsem ayıb olur. Çinliyi kandıramaz mısın? Bu parçayı almağı kafama koydum. Vaktile, Ursula Ardfern oraya yakın bir yerde oturduğunu öğrenmeden çok ewel, bu arsayı görmüş ve kendi kendime: Günün birinde şu tepeye bir ev yaptırayım, demiştim. Ha, «ahi, sevgilim ne âlemde? Tab da bu fırsatı gözlüyordu. Mülâyim bir sesle: Senin sevgilin benim de sevgilim, dedi. Ursula Ardfernle evleniyorum. Reks en yakın koltuğa düştü, ağzını bir kanş, gözlerini faltaşı gibi açarak onun yüzüne baktı, nihayet: Vay talihli kâfir vay! diyerek kalktı, elini uzattı: Karenin lendiği bildirilmektedir. dıtıta Balmumu Bugün T Ü R K Sinemasında Senenin en güzel opereti ( Fransızca sözlU ) M M içini çekti ve Rekse Fiatlar yüksektir. Bulgaristan içîn mubayaatta bulunan firmalar ihtiyaclarının mühim bir miktannı aldıklan için son hafta içinde piyasada fazla satış olmamıştır. ihtiyacile kıvranıyordu. Yazmağa başladı, arkaarkaya sahifeler dolduruyordu. Megafon gazetesi başmuharriri, arasıra, ümid dolu gözlerle ona bakıyor, sonra, cinayet meselesi hakkında uzun bir makale göndereceğini haber vermek için Pekâlâ Turner, dedi. matbaaya koşuyordu. Tabın sol kolu alHizmetçi çekilip gittikten sonra gene tında duran, yığında en aşağı on iki kız Taba dönerek: sütun yazı biıitiğini tahmin etmişti. An Turnerin korkusuna hak verdirdi cak gecenin on birinden sonra hatasını niz, dedi. Benim yanıma girerken, ilk anladı. Taba çıkıştı: defa olarak bir aktris evinde çalışacağı Mayfield cinayeti yazuile meşgulnı söylüyordu. Bu tecrübeyi kendisi için sünüz zannediyordum, dedi. Makaleniz tehlikeli bulduğunu da halinden ve söz nerede? lerinden anlamıştım. Tab utana utana: Tab biraz şaşalamış olmasına rağmen Şimdi yazacağım. gene söyliyecek söz buldu: Dedikten sonra. hâlâ bitiremediği Ursula, haysiyet ve şerefinizi kurmektubu cebine tıktı, dişlerini sıktı ve taracak yegâne şey derhal evlenmektir. Gene kız güldü ve onun kulağını çim zihnini, cinayet üzerinde toplamağa uğ raştı. Her dakika, o günün bulanık hadikledi. Tabın o günkü hatıralarını kaplıyan tırasını yâdetmek için duruyor, sonra iis, onu takib eden tath saatlere de ya iç çekerek makalesine devam ediyordu. iki cinayetin teferrüatı da biribirinin hemen tıpkısıdır... Ve böylece, yarım saat kadar, hummalı bir isticalle yazıya devam etti, gece sekreteri, müsveddenin orasında burasında esrarengiz bir şekilde beliren bütün «sevgilim» leri çizip çıkarırken, Tabın, yarım kalan yazısında nelerden bahsettiğini kat'î surette kestirdi. Tab mektubunu kutuya attı, eve geldi. ikinci bir mektub yazmağa koyuldu. Sabah olunca «bütün bunlar rüyadan ibaretti» dedi. Hakikat olamazdı. Halbuki, gece yazdığı koskoca mektub. postaya atılmak üzere orada durup duruyordu. Tab zarfı tekrar açtı ve yedi »ahife hâmiş ilâve etti. O gün hava değişti. Alçakta dolaşan bulutlardan yağmur boşandı, hararet derecesi düştü. Fakat Tab, gene Stone Cottagein bahçesini hasretle anıyordu. ... Cesedin vaziyeti, betbahtın, ö Kimbilir ağacların altı şimdi ne güzelyılmıştı. Gene gazeteci, şehre döndüğü îaman müthiş bir sinir gerginliği içinde lüme nasıl kavuştuğu hakkında hiçbir di... Ursulanın küçük salonu herhalde di. Derhal Ursulaya mektub yazmak güpheye mahal bırakmamaktadır. Heı daha güzel olmaJıydı. Tab derin derın Yeni zabıta romanımız : 80 Yumurta Son hafta zarfında şehrimizde yumurta fiatları 23 lira kadar düşmüştür. Hafta içinde Ispanyaya 440 küçük sandık yumurta ihrac olunmuştur. Gelecek hafta içinde, Ispanyaya mühim miktarda sevkiyat yapılacağı tahmin olunmaktadır. Ege mıntakasında, yumurta piyasası sağlamlaşmıştır. Samsunda piyasa dur gundur. Almanyaya yumurta ihracatınm arttığı ve bu memlekete yakın memleketlerde de fazla yumurta çıktığı için Alman piyasasına ucuz ve çok miktarda mal arzedildiği haber verilmektedir. yaptığı vaidi yerine Kanlı Bilmece Yazan: Edpar Wallace getirmeğe gitti. Reks, yeni projesile meşguldü. Arkadaşını yatak odasına götürdü, bütün boş yerleri dolduran plânları, resiraleri ve krokileri ona gösterdi. Hakikî bir palas yaptıracağım, dedi. Yerini intihab ettim bile. Ursulanın evinin tam yanında, o civarda ondan yüksek nokta yok. Tab birdenbire alâkalanarak: Ben o civarın en yüksek yegâne tepesinin nerede olduğunu biliyorum, dedi. Fakat maalesef geç kaldm Reks. Beriki, lâkayd bir tavırla cevab verdi: Yeh Lingden bahsetmek istiyomın, zarar yok, tazminat veririm. Zaten orada ev yaptırması bir kapristen ibaret. Tab başını salladı: Satmağa zor kandınrsın, tesadüfen haber aldığıma göre, sen evine nekadar merak sardınsa, o da kendi evine o kadar düskün. Reks güldü: Bursada tütün satışı Bursa (Hususî) Yeni tütün mah sulünün satışına başlanmıştır. Bu yıl tütünlerimizin gene iyi olduğu ve çok müşterisi bulunduğu anlaşılmaktadır. Inhisar tdaresinden başka Bursa ve mülhakatından tütün almak üzere muhtelif firmalar faaliyettedir. Bu arada Ostro Türk, Geri Tabako sirketleri de vardır. Fiatlar vasafî olarak 6065 kurus arasındadır. înhisaT Idaresi de fazla tütün almaktadır. (Arkatı var)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle