19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
•• Camkariyel Köstenceden muhacir akını "Türk gibi yaşamak ıçin Türkiyeye gidiyoruz!,, Cevab şu: «Her halde ora Dün yurdun her yerinde kadmlar bay da papazların değil!» ram yaptılar, sevinclerini yaydılar Romanyadan yola çıkan 3000 halis Türk; ana vatana hicretleri sebebini böyle anlatıyorlar! Beyoğlunda ilkmekteb ihtiyacı pek fazia olduğundan simdilik iki sınıfı olan 47 inci ilkmektebin ge • nisletilmesi düsünülmektedir. An • cak bu mektebin üst katları bir p.xpaz tarafindan ifgal edtlmekte olduğundan bu katların da tahliyeM için tesebbüsata girisilmişttr. Bu teşebbüsler üzerine mezkur papaz bazı gazetelere gönderdiği bir mektubla, mektebin Ermeni katoltk patrikhaneıine aid ve papazlara tahsis edilmis bir bina oldu • ğunu iddia etmiştir. Isin iç yüzü hakkında malumat almak üzere kendisine müracaat eden bir muharririmize katolik idare meclisi reisi doktor Kasapyan funları söylemiçtir: t Beyoğlu Ağacamii civarında Yesil sokakta doksan küsur sene denberi mekteb olarak cem<tati mizin kabul ettiği ve açtığı bir müessese vardir. Bu müessese cski Patrİk Nazliyan tarafindan her ne sebebdense kapatılmıştı. Daha sonralan Ermeni katolikl<ri heyeti idare*i bu binayı Türk Kültür Bakanlığına kirasız olarak tahsis etti. Bugün yavrularımız burada açılan 47 inci ilkmektebde okumakta ve millî kültürümüzle yetişmektedir ler. Bu binaya sahib olmak istiyenlere vereceğimiz cevap hiçbir hak ve salâhiyetleri olmadığım bir kere daha ilân etmekten ibarettir. Mekteb binası milletin malıdır. tleri sürülen fermanlara gelince, bu vesikalar sırf mekteb ve hastane açmak için verilmis. birer ruhjatiye mahiyetindedirler. Bahusus ki bu bina 90 senedenberi mekteb olarak kullanılnu>tır. Beyoğlu merkezinde 29 uncu ve 47 nci ilkmekteblerden baska mekteb olmadığı için birçok çocuklar Cihangire, Bomontiye ve yahıid, Şishane karakoluna kadar gitmek mecburiyetinde kalıyorlar. Halbuki 47 nci mektebimizin iki katı da papazlardan tahliye edilirse orada tam mevcutlu bir ilkmekteb te»is etmek kabil olacaktır. [Bırincı sahifeden mdbaitl 47 inci ilkmektebin üst katı kimin? Kadınlığın kutlu sesi! Beyazıdda Dün daha vaktin çok erken olması • na rağnvn Beyezid meydani İstanbulun dört tarafindan gelen hanimlarla dolmağa basladı. Saat ( 1 0 ) a doğru Şehir Meclisi azasi kadmlar, Türk Kadm Birliğine mensub büyük btr kafile meydana toplanmis bulunuyor du. Meydanm sağ tarafinda Universi tede okuyan tzmir Kiz Lisesi mezunlan kurumu yer almistı. Bütün yüzlerde bir sevinç, bütün dudaklarda bir gülüm • srme vardı. Merasime baslanmadan evvel An ne'er Birliği çocuk esirgeme kurumu azaUrile, Hilâliahmer San'at Evi ve Türk hastabakicilar kurumlarina mensub olanlar da g'ldiler. Polis Müdürü Fehmi asayişin temi ni için bizzat uğraşiyordu. Meydanda bazı meb'uslarla Firka Reisi Cemal, Eminönü kaymakami, bundan baska Universiteler ve Yüksek mekteb'ere mensub büyük bir talebe kafilesi gö • ze çarpiyordu. Mahabirîmizin tdJtrdtğt regimlerden: Köstencede oapttr bekliyen bir muhacir kameti... \Birinct tahifeden mabaH] 'da gördüğüm Deliorman Türkle • ri idi. Hepsi, ana vatana kavuşmak hasrti içinde, işlerini biran ~wel bitirmeğe savaşiyorlardı. Kendilerinde «ffl muhacir manzarasindan ziyade, dmç, kuvvetli, fakat çektîkleri mrsakkatten bıkmiş, yollarda sürünmekten yorul ırnı» bir hal göze çarpiyordu. Yanlan • na yaklasarak derdlerini sordum. Yerlerini, yurdlarinı birakarak Türkiyeye koşmalarinin sebeblerini mnlamak istedim. Etrafimda hrmen halka olınrer • dfler. E*ki Rumeli akmlarimizda döndar • Iık eden, yani ordularimizm, en geri • lerinde carpisanlarin çocuklan oUn bu balu Türklerin yüzlerinde, kahra • man dedelerinden akip gcidikleri ne açik okunuyordu. Rumelide biraktığımtz Türkler, m'itıleketimiz için biiyük derd teskîl et mekte devam ediyor. Çiinkü, bu zavallılar, kaldıkları memleketlerde, teessürle kaydetmek mecburîyetindcyiz ki, o memleketlerin diğer evlâdları gibi iyi muamele göremiyor. Bilhassa Bulgaristan Tiirklerinin aaklı ve periçan vaziyetlerini anlatmakla bitirebilmek imkânı yoktur. Bulgaristanda kalmak felâketine uğramis Türk, hele Baikan Harbinden sonra, sefalette basiayip ölümde biten bir işkence cetvelinin bütün derecclerini geçirmis. buianuyor. Romanyadaki kan kardeflerimize ge lince bunlartn vaziyetlerini Bulgaris • tandakilerle mukayese etmcğe tabiî imkân yoktur. Çünkü Romanya hü kumeti, bütiin ekalliyetlere karşi ol • gayet miisamahah davraniyor, Bulgadugu gibi, Türk ekalliyetine karsl da ristanda yapildığı gibi tnekfeblerine ilişmiyor, Bulgaristanda tatbik edilen tethiş barcketlerinden hiçbirini yap • miyor. Ancak, Dobrice Türkleri, bü tün bu müsamahaya rağmen, bir ta raftan basjarina geçmek ve kendilerini idare etmek sevdasina kapilmty ve bunda menfaat gören bir takirn haö larin, hocaJarin flinde günden güne oyuncak haline $eliyor, diğer taraftan da Rumen kanunlarinin vücude getir diği imkansizlıklar yüzünden toprak miktarı artık kendisini idareye kâfi gelmiyor. Çünkü, harbten sonra ya • pihp birkaç senrdehberi tatbikma geçilen bu kanunla çiftçilerin büyük kismı arazilerinin hemen yarisinı kaybetmiş bulunuyor. Bu suretle, Dobricedeki Türk köylüsünün elinde kalan top • rak çoğunun niifusu altı yedi başı bulan Türk köylüsünü doyuramiyor. Ve yapilacak başka is te olmadığı için köylü açlığa mahkum vaziyetta kah • yor. Evvelce parça parça vâki olan mubaceret hareketinin bir sen denbe • ri siklaşmasi ve yülerce evlik kafile ler balini almasinin başhca scbebi, işte bu toprağin kîfayetsizliğinde aranmak lâzim gelir. Tabii, bu ana se • beble, grne Dobrice Tiirklerinin, bu lunduklari yerlerde, Makedonyadan getirilerek o yerlere yerkştirilen Ulahlar tarafindan birçok angariylere ve fena muamelelere maruz kalmalan sebeblerini de ilâve etmclidir. Dobricadan ana vatana doğnı başliyan muhaceret, bilhassa altı aydan beri kuvvetlenmlştir. Bu raüddel zar finda memlekete gelen muhacir ade di, benim alâkadar yerlrrdeo aldığım malumata göre, (10,000) e yakindir. Bunlarin (7,000) i memlekete dön • müş ve muhelif mintakalara yerleşmis buîunuyor. Diğer (3,000) kişi ise, bu •ksam ve yarin Köstenceden hareket edecek olan üç Türk vapurile Tekir • dağina ve Derinceye doğru yola çik • mak üzercdirler. Bu muhacirler, Silistire, Tozakan, Pazarcik ve havalisin • den, neleri varsa hepsini arabalara yükliyerek dört günde KÖstenceye geli yorlar, ve burada konsolosumuzun yardimile vapurlara bindirilerek Türki yeye gönderiliyorlar. Yüzde doksan çiftçi olan bu aileler, memlekete, yal . niz çaluacak kol değil, atlan, arabalari, öküzleri, inekJeri, bir çiftçiye lüzumu olr» bütün âletlerile beraber geliyorlar. İJemek yegâne istedîkleri, çaliş*cak ^adınlar Birliğinden tffet Halim Camhuriyet abideri önünde nutuk töylerken... dmma bütün haklarmı reren Ulu Öndcrimiz Atatürke şukranlarımızı bildirir telgraflar çekeceğim; musaade verir mlsiniz? » Bu esnada meydan alkislarla çinlı • yor. «Yaşa, varolsun, sağ okun!» sesleri ortahğı kapliyordu. Bundan sonra bandonun iştirakile bütün kadmlar hep bir ağizdan on yd marfini okuınağa beş • ladılar. Bundan sonra muhtelif otomofculere taksim olan alay Taksim meydanina gitmiştir. Taksim meydani alayi bekliyen kadinlarla hincahinç dolmuştu. Tak • sime gelinir gelinmez Istanbul meclisi azalan, Türk Kadm Birliği, Hilâliah • mer San'at Evi, Türk Kastabakidlar ve Anneler Birilği, Çocuk Esirgeme Knrumu namlaıina çok süslü bes büyük ç^Ienk abideye kondu. Bundan sonra Istiklâl marsi çalmdı. Türk saysa.li, Türk anasımn bu değerlle. ta tarlh önceslndenberi bütün topluluk. lar arasmda başı dlk g?zen bir varlıktır. Bugün ise İşte, evde, İ3başmda, yurddt. blriz, birliğlz. bir varlığiz. Bu değeri sonsuzluğa çıkmak İçin bir kere daha and lçelim. Türk kadını. düşün kl. bağnna bastığır Türk yavrusu gibi, yurdunun bütün işleri bugün senin kucaÇına bırakılmıştır. O kucağm Atatürkler, yetistlren mcak duygusu, yurd işlerini h?r yönden sardıkça, yeryüzü, kadm erkek varlığmı tek benlik içinde toplıyan ve bu gücü acuna tanıtan ulusun neler yapablleceğin) bir kere daha görecektlr. Türk kadını sevln, Türk kadm: çalışl Bugün senin sevine günündür. Çalışmak ise sana, tarladan başltyaral: işte ulus kurultayma kadar açıktır. Ey Atatürkün anası. çocuğun senden aldığı değeri gene sana bıraktL Boylece biz, kadın, erkek bir tak varlığız. Bu varlık yüce Türk varlığıdır.> tffetin sözlerinden kadmlar o kadar coşmuftu ki derhal on yil Cumhoriyet marşinı söylemeğe basladılar. Taksim m'ydanı, Atatürkün manevi hozuru önünde binJerce Türk k*dininin yü reklerinden yükselen sevinç sesl'rfe inl'di.. Bu.sirada birçok kadmlarin ağladıklan göriilüyorda. Saadet Rifatın nutku Merasime Şrhir Bandosunun çaldığı fstikül marşile başlandı. Marştan sonra Türk Kadmlar Birliğinden Saadet Rifat kurulan kürsüye çikarak heye • canla dinlenen şu nutku söyledi: Ey tarıhin en mutlu kadjnı! Ey on bin yılın kahrır.a goğüs geren tarihteki hatun! Bu toprağa evlâdmı erlnl veren aksaçlı oğus kadm! Sen ki, bağnnda kanayan yaralarm için o kara gü.ılerde bile ağlamadın. Gözlerinln uı, ışığı düdaklannm büklumü yalniz erdemlne yakışan unlü, utku düşunduğünü anlatıyordu. Bugun artik içinden geldığl gıbl kara gunlerinin karşıbğı olan bu gunenç içinde oğünt duyarak göğsünü kabartırken seni bugüne lleten güneş başlı, tan yüzlü öz evlâdma duygulannı gostermek İçin sevinç yaşlan döküy&rsun Onun goz kamaştıran ışıklı gozlerine butün bir inançla bakan Turk kadını onda erdeminin akLslerıni gorurken onarhyordu ki ,bu ışıklı gozlerın nurları gene kendi toprağına, gene kendi anasına bakmak için yanıyordu. Arkadaşlar; bugün sevınc içinde yaşarken kara günleri gene onük angılanmız içinde saklıyacağu. Bugün tallhll olmakla duydufcucma. sevinçler. hepimiz biliyoruz ki, gene h«c zamfcaki gibi yurt için ,ulus içindir. Turk kadını nankor değildlr. Turk kadmı duymaz, gormez de değildir. Senelerdenberi bağrmdan kopan seslerine gözlerinden tutuşan ulusal alevlere karşılığı clan ancak imparatorluk devrinin kanlı tokatlarıydı. Bu ellerl kıran Türk oğlu, anasına lâyık yeri acun medeniyetinin en üstünde ayırdı. Türk kadmlığı clhan tarıhinde Atatürkün anası olmakla bugün de, gelecekte de en büyük öğüncü duyacaktır. Savaşta yara saran Türk kadınınm esenlik saçım ell ulus lşlerinde de kendine yakışan, içinde her zaman kaynayan, taşan öz duyguian, ulusu için yüce bir cömertlikle bugünde ve gelecekte reve seve vereceğine yüreğinden kopan sonsuz, en temlz duygularile andeder! Arkadaşlar! Biz Türk kadınlanne verllen bu ulusal ve siyasal hakkın pek büyük değeri vardir!. Bunu almak değil, kullanabilme1? davasını kazanmak öz işimızölr. Dünya kadmlığının pek azına verılen bu işin başarılznası yüzümuzü ağartacak işlerimizin öncesi olacaktır. Türk kadmı, Yüce Ulus Kurultayında da yerimi her yarde ol . duğu gibi Türk soysalhğma yakışan asil bir ağırbaşlüıkla geleceğe kadar gotürecektir. Yaşama yclunda bütön zorluklan paylasan kadm bu işte de erkeğile omuzomza, başbaşa, yanyana yürüırcsini bilecektir!> Taksim meydamnda Muhabirimizin re$imlertnden: hacir bir Tiirh kadını Köstenve rı/ıtırrunda eşyalarile birlikte... kollan için bir parça toprak, ama öz vatan toprağıdir. tçlerinde yalniz .çift • çi, değil, nrabad, demirci, duvarci, doğramad, dokumaci gibi san'at ehli de vardir. Bugün rıhUmda, muhacirlrrin başinda, kendilerini baba gibi vapur lara yerleştirm*ğ« çalifan bir ihtiya ra, yerlerini, yurdlarinı birakarak ni • çin Türkiyeye gitmek utcdiklerini sorduğum zaman: tffet H. Oruzan hiiabssi Bundan sonra, ayni zamanda faz! • letli bir Türk annesi olan Kadmlar Birliğinden tffet H. Oruz on Linlerce kadmla dolan Taksim meydamnda fu hehecanlı hitabesini irad etti: Türk kadını! < Bugün yüce b.lr utku da&a .Şazan,mış bulunuyorsun. «(.ıowusı.> Senin erdemin on bin yıllıfc tarlhin koynundan kaparak, k.ırtnluş savaşında en ustün erginliğini bulmus ve Türk dönenmesinin her adımında, o tarlh öncesine karışan varlığm gun gibi kendint göstererek. İşte ta bugüne erişmlştir. Arkadaşlar! Bugün scvinc günümüz, bayram günümüzdür. Biz bugünlere neler kaışılığı. ulaçtık arkadaşlar! İmparatorlugun, bize yabancı düsün celerden yuğrulmuş kafasüe kafesler altında mı ağlamadık, çarşaflar içinde ml lnlemedik? Ve en sonra yurdun üstünde baykuşlar gibi ötenlerin &on alçaklıklartle ellere açılan bu topraklarda Türk kadını yad kamçüar altında da kalmıstır. Arkadaşlar! Istanbul kadmlıgı bu aciları çok yakmdan çeken ve ona karşı gelen ulus kadınhğı içinde köylü analarımızdan sonra büyük bir parça ve büyük bir topluluk olan Terhktır. Bugün aramızda. ıcurtuluş diye, Ana. doluya yürüyerek geç3n pek çoktur ve ana, baba .kardeş, koca, çocuk gönderen ve arkasmda, oyulmu; kayalar gibi dimdik göğüs geren İse hepîmizlz arkadaşlar. Türk kadını kendine vakışır ağır b^şlılıkla, önce omzunda gülle. bağrında yurt sarsıntısı taşunış ve böylece, Ulu Önder Atatürkün bu ulusu götürdüğü ışıklı yola doğru her adımda bir başka benllSt gös. tererek, Turk admı sonsuzluğa çıkarmak istiyen o büyük düşüncenln en lstekli bir koruyucusu olmuştur Türk kadını, onun d/ğerini bilen. tanıyan ve ona bu basamagı değer gören, ülu Başbuğ Atatürke, Ismet İr.önüne ve Cumhurluk Halk Fırkasma sonsuz duygu ve saygılanmı sunar! Arkadaşlar, bugünedek ne analık işlmlzi, nf •*» yurd gücümüzu unutmadıi. HASAN ksiirük Pastilieri Çekilen telgraflm Çok atesli olan mitingden sonra Biiyük Atatürke, tsmet tnönüne, Fnka merkezme ve Büyük Millet Mcclisine yıldınm telgraflan çekilmistir. « Türk gibi yaşamak istiyoruz da onun için Türkiyeye gl • diyomz!» Cevabinı verdi. Iste bu kisa, fakat çok müeuir cevab, bu akmin bütün sebrblerini, en doğru ve en mükemmel seklinde ifade etmektedir. Uznn hasret, tazyik senelerinden sonra, artık sabirları tükenen Rumeli Türkleri, ana vatanda doğan ve kendilerini çrken medeniyet güneşmin cazibesi • ne tutulmu» gibi ve Türk gibi yaşamak haklarina güvendikleri içindir kî, «Türk gibi yaşamak» üzere bu kiş kiyamet te hicretin bütün acilarina dayaniyor lar, yola çikmty bulunuyorlar. Genis bir toprağa mümkiin olduğu kadar çok nüfus toplamak ihtiyaç ve mecburiyetinde olan memlek'timiz için, bu çaliş • kan, öz Türkler, kendi güçlerinîn yet tiği kadar, baslangicda olmasa bile, muhakkak ki yakin bir ileride, mem lekete brreket ve refah getirecekler dir. Elverir ki bunlara bakmasmı bi lelim! Şimdiye kadar muhacir bahsinde en büyük derdlerimizden biri de gelen lere iyi bakamamak derdi idi. Kalbuki alâkadar olması icab eden makamla • rin bu hususta büyük dikkat ve itina sarfettikleri grne muhacirlernt ifade • lerinden anlaşilmaktadır. Çünkü, bu giin görüştüğüm muhacirlerden bir kismi, kendilerinden evve! Türkiyeye gîtmis ve yerleşmis hisim ve akraba larmm gönderdikleri mektublardaki rahathk habrrlerinden aldıklan ce • saret ve memnuniyetle hemen yola çiktıklarinı söylüyorlar. Bogiin, Köstence lhnanmdv, Sütün rşyalan, atları ve arabalarüe üç Türk vapuruna binerken ve yerleşlirilirken hepsini bir arada gördüğüm Dobnıca muhaeirlerinm vaziyetlerini aniattığim su satirlarda: Onlari burada karsiliyan ve bu • tün derdlerine deva bulmağa çahsa • rak bilhassa sunun bunun elinde soyulmalarina meydan birakmiyan konsolosumuzun vazife hududlarim a»an çok msanca faaliyetini de ayrica takdir etmek insaf vazifesidir. Bu faaliyetler ve gayretlerle, hüku • metimizin, muhacir derdimizi, memle • kete çok faydalı bir seküde Ueri götü • rüp behemehal halledileceğine, bugünkü vaziyet, güzel bir misal teskü et • se yeridir. Öksürük, Nezîe, Bronşit, Boğaz ve Göğüs hastalıklarile Sesi kısılanlara Ş faî tesireçi çoktur. 30 kuruştur. HASAN DEPOSU Kadmlarin intihab hakkınamalik oldukları memleketier (Pek yaklnda çlkacak almanağlndan:) Cumhuriyet llk defa olarak kadinlira intihab hakklnl veren memleket, Amerika BirIesik hükumetierine dahil, Roşöz dağlarlnln simalinde kâin Wyoning hüku' metidir. Bunu derhal muhtelif hüku metler aklid etmişler, ve 19 uncu a* rln nihayetine doğru Ameıika Birleşik Cumhuriyetlerinin mühim Lir klsm', Avustralya, Yeni Zelânda, Ingiltere. Cenubî Amerikada kâin, bazl devlet • ler, İsveç, Finlandiya, 'rlanda, ka dlnlara tam veya bir klslm intihab hakkl vermişlerdir. 20 nci asîrda bu ha reket hiç tahmin edilemiyecek tarzda inkisaf ctmi», Avnıpanin ekseri memleketleri kadinln bu hakklnl tanlmls • lardir. Hali hazlrda dünyanln muhteüf klsimlarlnda oturan 200 milyon kadln intihab hakklna maliktir. Keza dün yanln muhtelif memleketlerinde kadlnlar meb'us, âyan azasl, vali, nazlr ol • muflardir. AvTupada tngiliz, Alman, Holanda, Avusturya, Danimarka, ls veç, Norveç, Polonya, Çekoslovakya, meb'usan meclislerinde kadln aza var» dir. Fransa, îsvîçre, Yugoslavya, Bulgaristanda henüz kadlnlarln bu hakkl teslim edilmemittir. HASAN Kuvret Şurubu Zaafı Umumîr Kansızlık ve Kemik Haslahklarına ş'faî tesirleri çoktur. Çocuklar, gençler, srenc kızlar ve ıhti^arlar her yaşta istimal edebilirler. HASAN DEPOSU Akba Ankaranm kitab ihtiyacını, yerîi ecnebi gazete ve mecmualarmı temin eden ulusal müessesedir. Ki tab, kırtasiye, fotoğraf ihtiyaçla rınızt ucuz olarak buradan temin edebilirsiniz. Gazetelere verilecek ilânlarınızı Ankarada Akba müesseseleri kabul eder. tstanbul An kara caddesindeki Akba subesinde Ankara nesriyatını bulabilirsiniz. Ankara tnerkezi, Tel. 3377. Şubesi Samanpazarı. Nakiyenin ateşli »özleri Çok surrkli ve candan alkislarla karsilanan bu nutuktan sonra Şehir Mec lisi azasindan Nakiye miüige gelen bütün kadmlardan, büyüklere Mgraf çekilmesi hakkmı istemk üzere kürsüye çiktı. Şu hitabfyi söyledi: Kardeşlerim J «•İki gündenberl gönülkrimlzi tutuş turan sevinclerimizi d^ba büyüklere bildirmek şerefıni sizden almak için buraya çıktım. Ben bu meydanın çok kara J günlerini gördüm. [ O kara günlerle bugünü karşılaştırarak I bizi her tehlikeden surtardıktan sonra | bu hale kadar yukseltenleıe nasıl borcu f muzu ödeyebiliriz Bugün bütün dünyaya karşı Ttirk evlâdını tertemiz ortaya çıkaran, Türk ka Î>a9t 7 ve 9 dan so.ira serbestsiniz. Bu tırsattan Macaza ve ticarethane memurlarına BİR LİSAN ÖGRENMEOE bılistitade ASRİ BERLiTZ MEKTEBÎ Sizin için her lısanda yeni kurs açılıyor. 6 ay için 15 liradır. Tediyatta teshilât yapılır Kadmlar kafilesini Beyazıd meydanından Taktim meydanina götüren otomobffler kafilen ÇALIŞINIZ AU NACl Ankara ı Konya caddasi Istanbul ; 373 isktiklâl cadd«si
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle