27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyei = 14 Mayıs 1931 Fırka Kongresi programı Dün aktedilen iki celsede vilâyetler temenniyatı müzakere edildi, Vekiller izahat verdi izah etmiş ve teklif reddedilmiştir. (Birinci sahifeden mabait) Gümrükte büyük bir sui istimal Fransa'da M. Briyan Hariciye Nezaretinden istifa edecek (Birinci Sahifeden mabait) Sahte beyanname ile nasıl mal kaçırılmış? rük idaresine sahte olarak ibraz edildiği anlaşılmıştır. arzedilmekte olan ithalât eşyalaBundan başka gümrük idaresirına ait faturalar üzerinde tetkinin beyannameleri muayene mekat icrasına başlanmıştır. murlarına havale ettikleri zaman, Âdil Beyin gümrüklerde mesfaturalarını tekike lüzum gör buk olan hizmet ve malumatı cümlesinden olarak Maliye mü meden (cümlesinden beşte bir küşat) suretinde eşyaların mua fettişlerinin tetkike memur ol yenelerini emretmiş olması da dukları faturalardan bazıları şanazari dikkati celbetmiştir. yanı dikkat görülmüş ve bunlar Çünkü, konsorsiyom heyetine üzerinde yapılan tetkikat üze ibraz edilen asıl faturalar ile, rine İstanbul gümrüklerinde çok mühim bir sui istimalin uzun müd gümrüğe ibraz edilen sahte faturalar tetkik edildiği zaman eşyadettenberi cereyan etmekte olduların kap ve kilolarında da mü ğu anlaşılmıştır. him farklar mevcut olduğu anlaOtomobil lâstik ve levazımatı şılmıştır. Gümrük idaresinin munsatan bir ticarethanenin fatura tazam bir teftiş heyeti ve üç, dört larında görülen mübayenetler üşekilde mürakabe heyetleri mevzerine, Âdil Bey mes'elenin tet cut olduğu halde bu mühim sui kikini Maliye müfettişlerindn istimalin aylarca devam etmiş Mahmut Nedim Beye havale et bulunması şayani hayret görül miş ve mumaileyh te gümrüğe gimüştür. derek bu müesseseye ait bir çok Maliye müfettişleri yapmış olbeyannamelere vaziyet etmiştir. dukları tetkikat üzerine tahkikat Bu sui istimal şu suretle yapılsafhasına geçmişler ve gümrük mıştır: Ticarethane tarafından idaresindeki bazı evraka vaziyet memleketimize celbettirilen eş ederek istiçvabata başlamışlardır. yalar için iki fatura tanzim ettiBu tahkikat neticesine göre alâ rilmiş, birisi gümrüğe, diğeri de kadar memurlar hakkında 1609 konsorsiyom heyetine ibraz edilnumaralı kanun ahkâmı tatbik emiştir. edilecek ve bunlar derhal müddeiBu faturalardan 138 bin fırank umumiliğe teslim edilerek hak kıymetinde olan bir faturanın larında kanunî takibat yapılacakgümrük idaresine 38 bin, konsor tır. Bundan başka gümrük ka siyom heyetine 138 bin fırank onununun maddei mahsusası mularak ibraz edildiği nazari dik • cibince alâkadar ticarethaneden kati celbetmiş ve Maliye müfet hem malların bedelleri ve hem de tişlerinin gümrükte yaptıkları tet gümrük resimleri ceza olarak kikat neticesinde bu faturaya ait tahsil edilecektir ki bu miktar müeşyaların muamele vergisine ehim bir yekun teşkil etmektedir. sas teşkil edecek olan yüz bin Dün bu hususta Maliye Teftiş fırank miktarı, sahte fatura ibraz heyetleri reisi Âdil Bey ve Maliye edilerek ketmedildiği anlaşılmış müfettişi Mahmut Bey bir şey tır. söylememişlerdir. Bu müessesenin son altı aylık Dün gümrük mehafilinde bu muamelâtına müteallik beyannatahkikat şayani dikkat akisler meler üzerinde yapılan tetkikat yapmıştır. Gümrük müfettişlerineticesinde bir milyon fırank kıy nin mevcut olduğu bir idarede metinde ve muhtelif zamanlarda Maliye müfettişlerinin buldukları celbettirilen ve on yedi gümrük bu sui istimalin aylarca devam etbeyannamesine ait bulunan eşya miş olması şayani hayret görül lara müteallik faturaların güm müstür. (Birinci Sahifeden Mabait) Sanayi Bankasının vaziyeti Fırka kongrresinde sorulan bir suale cevaben İktîsat Vekili Şeref B. Sanayi ve Maadin Bankasının bilf iil sanayile uğraşması lâzım geldiğini, elhıde fabrikaların tedricen anonim şirketler haline getirileceğini, ban kanın küçük esnaf ile rekabeti mevzım bahsolmadığını söylemiştir. Ankara 14 (Telefonla) C. H. Fırkası büyük kongresi bu gün öğleden evvel İsmet Pş. nın riyasetinde toplandı. İçtimada Iâyiha encümeninin mazbatası okunmuştur. Heyeti umumiyesi üzerinde açılan müzakerede mu rahhas Azmi Bey ceza mahke meleri, usulii kanunu hakkındaki tadilâtın umumî hatlarından korr greye izahat vermesini Adliye Vekilinden rica etmiştir. Adliye Vekili Yusuf Kemal Bey adli kanunlarda yapılacak olan tadilâta ait lâyihaların halen mahkemei Temyiz tarafından tetkik edilmekte olduğunu ve bu tetkikatın ikmalini müteakip tab' ve teksir ve bütün alâkadarlara tevzi edilerek miitaleaları istenece ğini söylemiştir. Kır bekçileri ile jandarmaları hakkında sorulan suallere Dahiliye Vekili Şükrü Kaya Bey yeni andarma kanununun jandarma kuvvetlerimizin kendilerinden beklediğimiz derecei mükemmeliyete ermesini temin edecek derecede bulunduğunu ve muayyen bir program dahilinde çalışmakta olduğunu söyleyip demiştir ki: « Jandarma kuvvetlerimizi ıs lah ve tensik ederken bu kuvvetlerimizi nüfus kesafetimize ve memleketimizin vüs'atine göre tamamlıyacağız. Bugün jandarma kuvvetlerimizdeki hoksanı telâfi eden onların cidden şayani takdir fazla gayret ve mesaileridir.» Jandarmamızı bir mesleki mah sus haline getireceğini, kır bekçilerinin jandarmalar tarafından muhtelif işlerde kullamlmakta olması dolayısile asli vazifelerini ifa edemedikleri hakkında ileri sürülen mütaleata karşı Şükrü Kaya Bey demiştir ki: Bu mes'ele hakkında kat'î emirled verdik, fakat buna rağmen bazı ahval ve şerait tahtında bunların kullanılacağını tahmin etmekteyim. Diğer taraftan bu sene yeniden ihdas edilecek olan süvari mübaşirler, kır bekçilerine yükletilmekte olan tebliğ ve ihbar işlerini doğrudan doğruya ifa ede • » ceklerinden bekçiler aslî vazife lerini ifa etmek imkânını bulacaklarır. Bu izahatı müteakip kongre celsesine ^nihayet verilmiştir. öğleden sonra tkrar toplana caktır. Fırka kongresi öğleden sonra saat 17 de tekrar İsmet Pş. nm riyasetlerinde mesai sîne devam etmiştir. Lâyiha encü • meni mazbatasmın maliye ve maa rif kısmılan müzakere ve kabul edilmiştir. tstanbul murahhası Sadettin Bey kazanç vergisi münasebetile, satış lannı ve mubayaalannı yazihane • leri vasıtasile yapan ve yapmıyan fabrikalar arasında fark gözetilmesi, teşviki sanayi faaliyeti noktai na zarından bir kısım fabrikaların yazıhanelermi kapıyarak doğruca fabrikalarla muamele yapmalarını is tilzam edeceğini ve kuvvei muhar • rikede sudan istifade îçin şehir harietnde yapılmış fabrikaların da va • ziyetlerinin nazari itibara alınma smı söylemiş, muamele vergisi bahsmda, bu hususta Meclise verilecek lftyihanın ufak kuvvei muharrikeli fabrikalara muamele vergisinden muafiyet tanınmasının büyük fabrikaların aleyhine olduğunu söylemiştir. Veli B. (Çanakkale), maliye memurlannın menfaati hazineyi mil letin menfaatinden ayn addederek sızıltıya meydan verdiklerini söyleçiye karşı tarzı hareketini değiştir miş ve tütün inhisar idaresinin çiftmesi temennisinde bulunmuştur. Halil B. (Giresun), vergiler ağır değüdir, dedikten sonra tahsili emval kananunon tarzı tatbikmda ba» | malmemurlarınm tarzı hareketini tenkit etmiş ve tahakkuk usulünün salim bir esasa raptını ve kadastronun tasdiki senelere mütevakkıf bulunduğunu, arazi tahririnin on gün zarfında tecbiti kabil olduğunu söylemiştir. Behçet B. (Tokat), inhisar ida resinin yaprak tütün satışını tütün tüccarına bırakmasını, tütün zer'i yatında tahdidatın kaldırılmasını teklif etmiştir. Hayrettin B. (Bilecik) arkadaşlarile beraber verdiği bir takriri müdafaa ederek harp esnasında evleri ve yuvaları yanmış olan harikze delere de mübadiller için gösterilen kolayhkların teminin talep etmiştir. İstanbul meb'usları Hamdi, Ya şar, Vasıf Beyler bir takrir evererk kazanç vergisînin kazancı ancak gıdasını temine kâfi gelen amele den alınmamasını teklif ettiler. Maliye Vekili Abdülhalik B., kürsüye gelerek bütün mütalealara ayrı ayrı cevap vermiştir. Ezcümle yazihane sahiplerine ait kazanç bah sinde, küçük fabrikaîarın muamele vergisi hususunda, her iki kanun lâyihasının Meclise verilmiş oldu ğunu, B. M. Meclisi ihtisas erıcümenlerinde tetkik edilmekte olan bu lâhiyalar hakkında fennî ve teknik olarak fazla bir şey söylemeğe lü zum görmediğini, bu kanunların memleketin ihtiyacına en uygun bir şekilde Meclisten çıkacağına şüphe bulunmadığını söylemiştir. Vergilerin, guya âşârın ilgasın dan sonra artırmak zarureti hasıl olduğuna dair bir kanaat mevcut ise bunun kat'iyyen yanlış olduğunu, âşâr varken temettü, arazi ve mü sakkafat vergileri de mevcut oldu ğunu beyan ederek bazı rakamlar zikretmiştir; 340 senesinie arazi ve müsakkafat vergisi 14 milyon liıa idi. Bugün alınan miktar 20 milyo • nu geçmemiştir. Kazanç ve temettü vergileri arasında hükumet hissesi pek az farkeder. Daha doğrusu temettü vergisinin ismi değişmiştir. Çift hayvanından hisse olarak alı « nan mikatrla da nazari Uibara alı nacak olursa 35 buçuk milyon lira tutan âşâr vergisinin kalkmasına mukabil yerine 8 milyon lira tutan bir vergi konmuş olduğu görülür. Tahakkuk ve tahsil usullerinin değişmesine gelince; hakikaten bu usullerin iyi olduğunu iddia edemem. Ben dahi müştekiyim. Bu hususta en iyi bildiğimiz ve en iyi telâkki ettiğimiz usuller kanun lâyihası ha linde Meclise tevdi edilmiştir. Bir arkadas arazi tahririnin 10 günde kabil olduğunu söylemişti. Bir günde nüfus tahririnin müm kün olmasını bir delil olarak zikretmişti. Ben bu noktayı nazari kabul edemem, halkın zararına ve menfaatine tealluk etmiyen nüfus tahririle halkı mutazarrır veya müteneffi edebilecek arazi tahririnin ayni suretle yapılmasına imkân yoktur. Muhtarların beyanname vermesi usulüne ait kanun on iki kazada tatbik edilmektedir. Ahnacak neticeye göre başka sahalara teşmilini düşüneceğiz. Gene ayin arkadaş tahsildarlara lüzum olmadığını, maliye dairele rinde bir icra memuru bulundur mak kâfi olduğunu söylemişti. Unutmamalıdır ki kabil olan yerlerde tahsildarları kaldırmışızdır. Tah sil şubeleri vardır, fakat icraya gîtmeden gelip borcunu veren kaç kişi görülmüştür. Vergileri tahfif kolay temenni lerdendir. Fakat yalnız kongrede tezahur eden bütün dilekleri yerine getirmeği bir tarafa bırakalım, dileklerin yarısını tahakkuk ettirmek için bugünkünün üç dört misli bir bütçeye ihtiyaç vardır. Vergileri azaltmak başında yapılabilenden fazlasını istemek âmme hizmetlerini ifa etmemektir ki devletin mevcudiyeti ve milletin hayatile beraber gitmesinin imkânı yoktur. Maliye Vekili Bey tütün sahasında tahdidatın kalkmasını temenni edenlere karşı, böyle bir tedbirin nasıl bir netice vereceğini teşrih et miş, bütün memleketin bugünkü tütünü sarfedemiyeceğini ve istihlâki arttırmak kabil olmadığını, İktisat ve Maliye Vekâletlerinin üç sene denberi yaptıkları tetkikat netice sinde bu sahada mümkün olan müsahedatın yapıldığını söylemiştir. Tütün inhisar idaresinde fazla memur ve israftan şikâyet edenlere cevap ve rirken bu idarenin masrafı 15 değ1 4 milyon olduğunu ve eskiden 3,5 milyon eîde ederken bugün 10 milyon lira elde ettiğini, sigara fabrikalarının işlediği miktarın da ayni nisbette arttığmı söylemiştir. Maamafih fazla memur varsa beheme hal azaltacağım, demiştir. B'r noktaya daha işaret edece ğim, inhisar idaresinde çalışanların aldıkları maaş değil ücrettir. Maaş ile ücret arasında fark gözetmek lâzımdır. Memur kendisine memurin kanununun bahsettiği bir çok hak lara maliktir. Ucretle çalışanlarda bu haklar yoktur. Ancak maaşlı memurla ücretli arasındaki fark yüzde yirmiyi geçmez. Abdülhalik B. yaprak tütün sat mamak hakkında, inhisar idaresinin kendi ihtiyacı olan 10,5 milyonu doğruca müstahsilden aldığım söy liyerek demiştir ki: « Arkadaşımız eğer tütün in hisar idaresi yaprak tütün satmasa idi tütün tüccarından yardım mak sadile beş milyon almak mecburiyetinde kalmazdı, gibi sözler söyledi. Hayır, vaziyet bu değildir. Aldığı mız tütünlerin ihraç edilecek ma hiyeti yoktur. Harikzedelerin mübadiller gibi teslihata mazhar olmaları hakkındaki talebe karşı bu hususta çıkmış olan kanunu hatırlatmıştır. Ameleden kazanç vergisî almma* ması teklifine karşı, «yeni teklif ettiğimiz kazanç lâyihasında bir muafiyet haddi kabul edilmiştir. Bu da zannediyorum günde 5060 kuruş kazananlar içindir. Böylelerinin kazanç vergisinden muaf tutulmasmı teklif ettik. Arkadaşlar tekliflerinde haddi muayyen göstermiyorlar. Fakat buna lüzum vardır. Kanun lâ yihası Meclistedir.» Demiş ve maliyeye ait kısmı kabul edilmiştir. Bundan sonra maarife ait dilekler müzakere edilmiştir. Maarif Vekili Esat Bey 23 muallim mektebinin senede 800900 muallim çıktığını, bazı hususî idarelerin bu muallimleri kendi mıntakalarında istihdam edemediklerini ve muallim ihtiyacı olan köylerin bulun » dukları maarif idarelerine müra • caat suretile muallim istemeleri muvafık olacağım söylemiştir. Kongre cumartesi sabahı saat 10 da toplanacaktır. Aile faciası Bir köylü 2 kişiyi öldürdü, karısım yaraladı tzmîr 14 Kasaba kazasının Ahmetli nahiyesinin Tatarocağı köyünden İbrahim ismînde bir köylü, genç zevcesinin köyden Mustafa'y1 sevdiğini ve dayısı Molla Ahmed'in karısının arada vasıtalık yaptığını işitince, otomatik bir tabanca ile Mustafa'yı tarlada öldürmüştür. İbrahim bundan sonra dayısının evine gitmiş, yengesi Mürüvvet Hanıma hitaben: «Karımı sen baş • tan çıkardın, söyle seni nerenden vurayım?» Diyerek Mürüvvet Ha nımı derhal öldürmüştür. İbrahim bu cinayetten sonra evine gitmiş, karısı Teslime'ye: «Sevdiğini ve yengeni geberttim. Uç kurşunum kaldı. İkisi senîn, biri benim!» Demiş ve hemen tetiği çekmiştir. Fa kat her nedense tabanca işlememiştir. Bunun üzerine İbrahim bıçağını çekerek karısım boğazından kesip ağır surette yaralamış ve kaçmıştır. İbrahim yakalandığı zaman: «Şu uğursuz tabanca saadetimi yarıda bıraktı, karımı gebertemedim!» Demiştir. Tuhaf bir dava 15 sterlin yerine 450 milyon zarar ziyan Londra 13 (A.A.) Leon Franklin isminde bir kimsenîn Westmister Bank aleyhine açtığı davanın rüyetine bugün Londra'da başlanmıştır. Bu adam, mezkur bankadan zarar ve ziyan olarak 450 milyon İngiliz lirası istemiştir. 1923 senesi eylulünde yani markın kıymeti istikrar ettirildikten bir müddet evvel Leon Franklin Berlin bankalarının biri tarafından tediye edilmek üzere 9000 milyon mark satın alması için Wesmister bankasına bir sipariş emrinin göndermiş ve buna mukabil 15 İngiliz lirasile bir şilin vermiştir. Şimdi Franklin bu siparis ettiğ:. 9000 milyon markın altm kıymetini kendisine ödenmesini bankadan istemektedir. Halbuki banka, bu sipariş emrinin hiç bir kıymet ve hükmü olmadığını iddia etmekte ve bu hususta mes'uliyet kabul etmemektedir. Hâkim, bankanın Iehine olarak hükmetmiş ve mahkeme masrafını müddei tarafından tesviyesi lüzu • muna karar vermiştir. betle Fransa'nın yapmış olduğu fedakârlıkları hatırlatmaktadır. Bü tün gazeteler, M. Briand'ın uğradığı muvaffakiyetsizliği dahilî siyasete ait bir takım esbap ile ve bilhassa sosyalistlerin Hariciye Nazırı le hindeki mükerrer müdahaleleri ile izah etmek iktiza ettiğini ehemmi yetle kaydetmektedirler. Paris 14 (A.A.) Saat (2,50), M. Briand akşam tasavvuratı hak kında kimseye bir şey söylememiş olmakla beraber Nazırlar meclisînin sabah celsesinde istifasını vereceği zannedilmektedir. M. Briand'ın, talebi kabul edi lerek istifa etse bile cuma günü Cenevre'de toplanacak olan Avrupa Birliği komitesinin küşat celsesine iştirak ederek arkadaşlarına veda eyliyeceği ümit edilmektedir. M. Laval, Cenevre seyahatinde M. Briand'a refakat ederek icap ederse 13 haziran'a kadar orada kendisini istihlâf etmek fikrindedir. Versailles 13 (A.A.) Saat 18,20 de jkinci def a rey toplamağa başlanmıştır. Komünistler beyhude yere bir hâdise çıkarmağa çalışmakta dırlar. Yoklama birteviye devam etmektedir. M. Briand'ın ismi okunduğu zaman celsede hazır bulunmadığı görülmüş ve bu hal dikkati celbetmiştir. M. Doumer, kongrenin sağ cenah azasından bir çoğunun alkışları arasında rey puslasmı sandığa atmıştır. Saat 19,30 da M. Briand Versailles'dan mufarakat etmiş ve alkış lanmıştır. Rey topTama muamelesî saat 19,55 te nihayet bulmuştur. Reis, intibap neticesini saat 20,55 te tebliğ etmiştir. Rey sandığına 893 rey puslası atılmıştır. Bunlardan onu beyaz çıkmış veya hükümsüz addedilmistir. Ekseriyeti mutlaka 442 olmasına nazaran: M. Doumer, 504 rey M. Marraud, 334 rey M. Painleve, 13 rey M. Briand, 12 rey M. Cachin, 11 rey Ve muhtelif namzetler 9 rey al raışlardır. , M. Briand müstesna olmak üzere bütün nazırlar kendilerine mahsus mevkilerde bulunmakta idiler. M. Doumer'in Reisicumhurluğa intihabı sağcenahın ve merkez fırkaları azasmın ayağa kalkarak sürekli surette alkışlamaları suretile karşılanmış tir. Bu esnada komünUtlerle sosyalistler enternasyonali terennüm etmişler ve sol cenah azası da yuha diye bağırmışlardır. Neticenin tebliği üzerine bazı taraflardan yapılan hasmane gürültüler sıra kapakları nm şiddetli surette açılıp kapan masmdan hasıl olan patırtı içinde kaybolup gitmiştir. Celse tatil edildiği zaman sosyalistlerle komünistler ihtilâl şarkıları söylemekte devam ediyorlardır. M. Briand Versailles'dan ayrılmadan biraz evvel M. Doumer'i görerek intihap neticesinin aralarındaki dostluğu hiç bir veçhile ihlâl etmiyeceğini temin etmiştir. M. Briand, soru lan bir suale verdiği cevapta Ce nevre'ye hareketi hakkında henüz hiç bir karar alınmamış olduğunu, bu mes'elenin perşembc sabahı Nazırlar meclisinde müzakere edileceğini beyan etmiştir. İlk intihap neticesinin anlaşılmasmdan sonra kongre azasından bir çoğu ikinci intihapta da namzetliğini muhafaza etmesini M. Briand'dan ısrarla rica etmişlerdir. M. Briand, bu yolda hareket etmesine şeref ve haysiyetinin müsait olamıyacağını çünkü kendisi için muvaffakiyet ihtimali derpiş edilebilse bile biı intihabın cereyan edeceği şerait dahi linde Reisicumhurluk vazifesini ifa için lâzım gelen manevî nüfuz ve kudreti elde etmiş olamıyacağı fikrinde bulunduğunu söylemiştir. Paris 13 (A.A.) M. Doumer, saat 22 de Elysee'ye gdmiş ve M. Doumergue ile görüşmüştür. Hapsin îadesi Ankara 14 Fırka Lâyiha En cümeninde tetkik edilmekte olan vilâyetlerin temennileri arasında en çok nazari dikkati celbeden mes'ele otuz vilâyetin borç mes'elesinde hapis usulünün iadesine taraftar ol masıdır. Çiroz tröstü Çiroz istîhsalâtını ecnebi alıcılara satan ihracat tacirlerinin müstah sillere karşı bir tröst teşkil etmeleri ve bu suretle çirozlara asgarî fiat vermelerî üzerine müstahsiller ti careti hariciye ofisine müracaatle şikâyet etmişlerdi. Ofis dün çiroz ihracatçılarını bir içtimaa davet etmiş ve bu hususta müdavelei efkârda bulunmuştur. İhracat tacirleri çirozculuk ve çirozun imali şekilleri hakkında bazı te • menniyatta bulunmuşlardır. Ofis bu temennileri derhal İktisat Ypkâle tine bildirerek tedabir ittihazını talep edecektir. Diğer taraftan tacirler bir tröst mevcut olmadığını, fiatların düş mesine bu seneki fazla istihsalin ve çirozların küçük olmasının sebebi yet verdiğini dermeyan etmişlerdir. Ofis bu tarzda bir tröst teşkiline mâni olacaktır. J Asılsız haberler Bir akşam gazetesi Defterdarlığın taşraya nakil ve tebdil edilecek memurlarm bir listesini tanzim ederek Maliye Vekâletine gönderdiğini yazmıştır. Alâkadar ve salâhiyet tar bir zat bir muharririmize: « Bunun aslı olmadığı gibi haddi zatında böyle bir mes'ele de yok. tur. Yani memurlarm Anadolu'ya nakli haberlerinin de aslı yoktur.» Demiştir. Zat işleri muhasibi mes'ullüğü nün lâğvedildiği ve lâğıv keyfi yetinin muhasebeye tebliğ edildiği de yazılmıştı. Dün akşama kadar gerek Zat işleri muhasibi mes'ullüğüne gerek Defterdarlı ğa böyler bir tebliğ vaki olmamıştır. Ancak bu teşkilâtın lâğvı Maiive müfettişleri kongresinde kabul edilerek bu işin Mal müdürleri tarafından icrası kararlaştırıl miş olduğundan haziran iptidasına doğru lâğıv kararımn tebliği muh Kahire 14 (A.A.) Hali hazırda Sakkara'da yapılmakta olan taharriyat neticesinde şayani dikkat bir takım keşfiyat yapılmıştır. Bu keş fiyat neticesinde dünyanın en eski dinî metinleri olduğu zannedilen bir takım metinler meydana çıkarılroıştır. Birinci Pepi'nin kızı Kraliçe Neith'e ait mezar duvarlarına ya zılı bulunan 800 satır metin Mısır lisanının ve dinî itikatlarm tetkiki noktai nazarmdan pek mühim bir kıymeti olduğu söylenmektedir. Mısıfda âsârı atika Piyanko talilileri Tayyare piyankosunun bu seferki keşidesinde kırk beş bin liralık bi rinci ikramiyenin dört parçası İs tanbul'a, mütebaki altısı taşra hâmillerîne çıkmıştır. İstanbul'da birinci ikramiyeyi kazananlar şunlardır: Kapalıçarşı'da Selânik'li Osman, Mahmutpaşa'da hırdavatçı Şaol, Usküdar'da Yeni çeşme'de Selânik'li Hurşit Efendi ler. Dördüncüsü, Bebek'te Valide Pş. sarayı yanındaki küçük ku lübede ikamet eden malulgazi Ha • san Efendidedir. Hasan Ef. birinci ikramiyeyi kazandığını haber alın ca çok sevinmiş ve parayı alır al maz başını sokacak bir ev almak kararını vermiştir. 2 îsveç hukukçusu geldi İsveç temyiz mahkemesi azasından M. Hafstron ve M. Lind dün şehrimize gelmişlerdir. İsveçli hukukçular şehrimizin görülmeğe değer yerlerini ziyaret edecekler ve ta rihi tetkikatta bulunacaklardır. Bir Alman feministi Almanya'da Alman feministierinden ve bu hususta maruf gazetelerde makaleleri intişar eden Madam Eliza'nın yakında şehrimîze geleceği Berlin elçimiz Kemalettin Sami Pş. tarafından alâkadar zevata bildirilnaiştir. Madam Eliza Kadınlar Birliği tarafından istikbal edilecek ve şehrimizde bir konferans verecek th*. Madamın Ankara'ya gitmesi de muhtemeldir. Mısır'da intihabat Kahire 13 (A.A.) Teşriî meclis intihabatı yarın başlıyacaktır. temeldir. Vali muavini Fazli B. İstanbul' daki memurlarm Anadolu'ya nak ledilecekleri haberi hakkında: < Tamamile uydurma ve asıl • sızdır» demiştir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle