Katalog

Cumhuriyet SON TELGRAFLAR Halkm soyulmasına İspanya'da kanlı arbedeler Cambazlar Şehir MecHsi dağıldı Şehir Meclisi dün sekiz buçuk saat süren ve dört celsede biten bir içtimada 1931 senesi Şehir bütçe sini müzakere ve kabul etmiştir. Sabah celselerinde Belediyeye ait adi ve fevkalâde bütçeler tetkik olunmuştur. Tetkikat fasıl fasıl yapılmış ve ufaktefek münakaşalara rağmen aynen kabul edilmiştir. Vali Muhittin B. damızlık kümes hayvanatı için bütçeye konulan bin liranın, Bütçe Encümeni tarafından çıkarıldığından, bunun tekrar kontnasını talep etmiş ise de encümen reisi Hamdi Beyin verdiği izahat üzerine Muhittin Beyin teklifi kabul edilmemiştir. Cerrahpaşa hastanesine ait tahsisattan bir kısımının Üsküdar ve rem hastanesine verilmesi hakkında Tevfik Salim Pş. nın teklifi hayli münakaşayı mucip olmuş ve bu fasıldaki tahsisat (müessesatı sıhhi yeye muavenet) şekline tahvil edilmiştir. tdarei hususiye bütçesi (1,498,000) lira olarak tesbit e dilmiştir. Bundan sonra sütnine, şoför, hamal ve sair esnafın muayeneleri i çin yüz ellişer lira aylıklı dört mütehassıs doktordan mürekkep bir komisyon teşkiline ve bütçeye bunun için (7,500) lira tahsisat konması na karar verilmiştir. Sabah celsesi bu suretle nihayet bulduktan sonra, öğleden sonra saat ikide tekrar içtima edilmiş ve bütçenin mütebaki fasılları birer birer okunmuştur. Dispanserler için 13,488, zührevî hastahklar teşkilâtı için 278,976, hastaneler için 211,500, sanatoryom için 11,700 lira kabul edilmiştir. ıçtimaî muavenetler faslında âcezenin taşraya sevki masrafı için 4000, fukara ilâçları için (5000) lira, şehrin tenvirat işleri için 220,000, mebani tamiratı için de 100,000 lira kabul olunmuştur. Sokaklarm temizlenmesi ve çöplerin toplattırılması için 350,000, itfaiye için 364,000, lira, bahçeler için 25,000, Darülbedayie 28,000, Konservatuvar ve Şehir bandosuna 56,000, hayır müesseseleri için 8,000 lira tahisat verilmiştir. Eski istikrazların itfası için 530,000 lira tahsis edilmiştir. Ve bu suretle adi bütçe muhassesatı muhtelif masraflar dahil olduğu halde 4,060,350 lira olarak kabul edilmiş NAUNA İnsanî şekilde öldürme! Sabık kral aleyhindc takibat yapılacak Kralın emlâki de zaptediliyor, yer yer manastırlar yakılıyor niden bir takım hâdiseler olduğu bildirilmiştir. Bir çok manastırlar yakılmıştır. Kadiks'te meşhur San Domîngo manastırında yeniden yangın çıkmıştır. Nümayiş yapan ahali ile zabıta arasında bir çarpışma olmuş, nümayişçilerden bir kişi öl müştür. ArcosdeLa fronpura'da Salesiens'lere ait bir mektep yakılmıştır. Madrit 13 (A.A.) Sabık U panya Kralı Alphonse aleyhinde kanunî takibat icrasına başlanmıştır. Madrit 14 (A.A.) Hükumet, sarayda bulunan bir vesika ile de sabit olduğu veçhile eski Kralın va ziyetinden istifade ederek şahsî servetini arttırmış olduğunu natık bir kararname isdar etmiştir. Bunun üzerine hükumet Maliye Nazırınm kâtibi adilce musaddak evraka istinaden sabık Krala ait olarak tspanya'da bulunan bütün emlâkin mü saderesine tevessül etmesine karar vermiştir. Cebelütarık 13 (A.A.) Malaga'dan gelmiş bir takım komünistler burada bazı kargaşalıklar çıkarmışlardır. Cebelüttarık'taki oteller şiddetli bir korkuya tutularak kaçısmakta olan mülteci ve muhacirler ile ağızağıza dolmuştur. Bir çok tspanyol rahipleri Cebelüttarık'taki Lorette manastırında yerleşmişlerdir. Madrit 14 (A.A.) Nümiaşyçiler, Valans'ta 15 zaviyeye taarruz etmişler ve bunlardan bir çoğunu yakmiflardır. Polis ateş açmıştır. Bir amele ağır surette yaralanmış ve bir çok kimseler tevkif edilmiştir. Saat altıda örfî idare ilân edilmtir. Askerler, zaviyeleri işgal etmişler dir. Cordoueda polislerle zaviyeleri yakmağa kalkışan eşhas arasında vuku bulan müsademede üç kişi öl müş, beş kişi yaralanmıştır. ttfaiye efradı yanğını söndürmeğe muvaf fak olmuştur, fakat tehevvüre ka pılan halk bir silâh mağazasına gi rerek silâhları yağma etmeğe teşebbüs etmiştir. Bunun üzerine silâh ateşleri taati edilmiş, bazılarınm yarası ağır olmak üzere bir çok kimse yaralanmıştır. Kavga, yarım saat sürmüştür. Arbede neticesinde ölenlerin miktarı 5 ve bazılarınm yarası ağır ol mak üzere yaralılar miktarının 25 olduğu anlaşılmıştır. Seville'de polis Capucin'lerin zaviyesine teşebbüs eden nümayişçiler üzerine ateş açmıştır. Bunlardan biri ağır surette yaralanmıştır. Orfî idare ilâmndan sonra sükun iade edilmiştir. Cardoue'ye asker sevkedilmiş, ve grev ilânının önüne geçmek üzere fırın amelesi gönderilmiştir. Madrit 13 (A.A.) Taşrada, bilhassa Grena'da ve Alikant'ta ye İstanbul Belediye ve Vilâyet bütçesi müsaade edemiyiz lî,514 5 850 Hra olarak kabul edildi Rolediyenin nazari dikkatine Kaç gündür, İstanbul caddele rinde bütün duvar ilânlarının üstüne çekilen koca koca ilânlarla Tunus'lu bir cambaz kumpanyasının istanbul'a geleceği ve beş yüz hayvan getireceği söyleniyordu. Dün gaze • teciler, bu cambaz kumpanyasının kurduğu çadırları gezmişler ve yapılan mübalâğalara hayrette kalmışlardır. Beş yüz tane denilen vahşi hayvanlar, iki fil, üç dört beyaz ayı, beş altı arslan ve kaplan on on iki tane deve ve yirmi kadar da beygirle bir kaç köpek ve maymundan ibarettir. Bütün caddeleri kaplıyan o fevkalâde mübalâğalı reklâmların halkı aldatmağa mahsus olduğu anlaşılıyor. Sonra, Sirkin fiatları da çok yüksektir. Bu parasılzık zama nında böyle şeyleri merak eden halk tabakalarının ve bîlhassa çocukların soyulmasına Belediyenin göz yumması şayani hayrettir. Haber aldı ğımıza göre, bu Sirk, Bulgaristan'a gitmek istemişse de, Bulgar hüku meti, fakir halkımızın soyulma sına ve bir çok paramızın harice gitmesine müsaade edemiyiz, diye cambazhaneyi Bulgaristsn'a sok mamıştır. Biz de, pekâlâ, ayni muameleyi yapabilirdik. Asıl mühim bir nokta daha var • dır ki o da tiyatro ve sinemaların tâbi tutuldukları bin türlü nizamat ve kuyudat haricinde böyle bir cambazhanenin açılmasına müsaade edilmesidir. Malumdur ki tiyatro ve sinemaların yangm tehlikesine karşı ahşap olmaları memnudur. Şeh rin hepsi kârgir olan tiyatro ve si nema binalarında yangına karşı gene bir çok tedabir ve takyidat it tihaz edilir. Halbuki Amar sirki ahşap ta değil, muazzam bir çadırdır. Bu çadırın 4000 kişi alacağı söyle niyor. Bir elektrik kontaktı bu 4000 kişilik çadırı on dakikanın içinde kül etmeğe kâfidir ve içindeki binlerce adamdan maazallah kaç kişiyanacağı ve kaç kişi • nın nin de ezileceğini düşünmek bile insanın tüylerini ürpertmeğe kâfidir. Halkın emniyet ve selâmeti için memleketin kendi evlâdı olan tiyatro ve sinema sahiplerinden bin türlü tedabir ittihazını istiyen Belediye, nasıl oluyor da bu ecnebi cambazların dört bin kişiyi bir çadıra dol durmalarına müsaade ediyor? Bu çadırın tepesinde bir elektrik kontaktı olursa o rüzgâra maruz meydanda bu yangını kim söndürecektir, içindeki kadınları, çocukları yangından kim kurtaracaktır? Yangın hemen sönse bile sebebiyet vereceği müthiş panikte ezilenlerin hesabını kim verecektîr? Allah göstermesin böyle bir felâket vukuunda fırlayıp sokaklara çıkacak olan vahşi hayvanların hücumundan halkı kim kurtaracaktır? Sinema ve tiyatrolardan ittihazı istenilen tedabirin, bu cambazhaneden neden istenilmediğini Belediyeden soruyoruz! MIHINA İstanbual'a bir vahşi hayvan cambazhanesi geldi. Dünkü ga zetelerden biri bu cambazhane • nin, vahşi hayvanlara yedirmek üzere İstanbul'da köpek ve kedi toplattığını ve halkın Himayei Hayvanat Cemiyetine şikâyet ettiğini yazıyordu. Cemiyet erkânından biri, bu münasebetle hayvanların insanî şekilde öldürül mesi lüzumundan bahsederek eğer bu hayvanlar insanî şekilde öldürülmezse mahkemeye müracaat edeceğiz, diyor. Işte size hâdisatın bir istihzasi: fnsanî şekilde öldürmek! Zavalh «insanî» kelimesi sen bu kadar kepaze mi olacaktın?! İ Şehır Meclisi Bülçe Encumeninden Hamdi B. tir. Bu paraya Belediyenin hissei iştiraki olan 709,685 lira ilâve edilmiş ve muhammen olan varidat 6,639,770 liradan tenzil olunarak bakiye ka lan 1,869,734 lira adi bütçe fazlai varidatı, fevkalâde bütçe masrafma karşılık tutulmuştur. Şehir yollar mes'elesi Bundan sonra şehrin yolları mes'elesi, tamiratı mütemadiyeleri uzun münakaşaları mucip olmuş, umumî inşaat ve tamirat 584,000 lira olarak kabul edilmiştir. Bu para kısım kısım tamirat ve yeni yol inşaatına sarfolunacaktır. Usküdar • Kısıklı tramvay hattı iştira bedeli için yüz bin lira, Gazi Mustafa Kemal köprüsü için 275,000, Merkez Cumhuriyet Ban kası için 65,737 lira kaLul edilmiş ve daha bazı masraflarla birlikte fevkalâde masraf bütçesi yekunu da tevazün ettirilmistir. Bütçe 192 fasıl olarak tanzim ve heyeti umumiyesi (11,514,350) lira olarak tevzin edilerek müttefikan kabul edilmiştir. Ayni gazete, cambazhanenin vahşi hayvanlarına yedirilecek lâgar beygir etlerinin yetişmiye • ceğinden bahsediyor. Arkada şımızın muharriri de, elbette dün diğer gazetecilerle beraber »ir kin vahşi hayvanlarının kaç tanecik olduğunu görmüştür. Refikimiz rr.?rak etmesin, İstanbul şehri, bu kadarcık vahşi hayvanı, biftekle besliyecek kadar cam bazhane müdürlerine, para ve et temin eder. Mademki bugün vahşi hayva • nat sirkinden bahsediyorum. Dün, tesadüfün bu sirke oynadığı bir oyunu da yazayım: Cambazhanenin fstanbul caddelerindeki palavra dolu ilânla • rından birisi tesadüfen, sinek öldürmeğe mahsus ve hepsi toks kelimesile biten ilâçlardan biri nin ilânının tam yanına tesadüf etmiş ve şöyle bir manzara hasıl olmuş: Gözlerinden alevler fırlıyan müthiş bir kaplan, kocaman ağ zını açmış keskin dişleri ve sivri pençelerile halkın üstüne fırlar gibi bir vaziyet almış, yanında da güzel bir kadın elindeki tulum ba ile kaplana sinek öldüren ilâctan sıkıyor. Hani, bu resim, pek te yalan değil! Sirkin vahşi hayvanlan da aşağı yukarı sinek ilâcı ile cav lağı çekecek nevid«T . Tevfik Rüstü B. Borçlar müzakeratı Sofya'dan geçerken M. Murahhaslarla ilk temas yarın başlıyor Bürof ile görüştü Sofya 14 (A.A.) Cenevre'ye gitmekte olan Türkiye Hariciye Ve kili Tevfik Rüştü Bey, Sofya istas yonunda Hariciye Nazırı M. Bou roff tarafından istikbal edilmiştir tki nazır, trenin tevakkufu müdde tince dostane bir surette görüşmüş lerdir. Ankara 14 (Telefonla) Dü yunu Umumiye meclisi murahhas ları bugün buraya geldiler. tlk te • mas cumartesi günü başlıyacak ve hükumet namına müzakeratı idare edecek olan Saracoğlu Şükrü Beyle ilk müzakere celsesi aktedilecektir. Şükrü Bey bu husus için Ma • liye Vekâletinde; Lozan'danberi haricî borçlar mes'elesi üzerinde Cereyan etmiş bilumum muhaberat dosyaları ile vesaiki muhtevi bulunan bir büro tesis etmiştir. Darülâceze ve mezbaha borçları Mes'ut bir düğün Dün akşam Ankara'da Fevzi Pş. nın kerimesinin düğünü yapıldı Ankara 14 (Telefonla) Bu akşam Türkocağı salonlarında Büyük Erkâni Harbiye Reisi Müşir Fevzi Pş. tarafından muhteşem bir balo verilmiştir. Balo Pş. nın kerimelerinin düğünü için icra edilmiş, bütün erkâni Mülkiye ve askeriye, meb'uslar, Fırka kongresi murahhasları davetli olarak hazır bulunmuşlardır. Baloyu Reisicumhu H?. de teş • rif buyurmuşlardır. Balo geç vakte kadar çok nezih ve eğlenceli olarak devam etmiş, düğün hararetle tes'it edilmiştir. Bundan sonra mülhak Darülâceze bütçesi 224,156, mezbaha bütçesi de 1,769,000 lira olarak kabul edilmiştir. Encümenin mezbahadan tahmin ettiği varidat (1,300,000) lira olarak gösterilmistir. En son celsede Darülbedayi, Konservatuvar bütçeleri müzakere edilmiş ve Hacı Âdil B., Darülbedayiin nizamnamesi yapılmadan mülhak bütçesinin yapılamıyacağını ileri sürmüş ise de bu mütalea kabul edilmemiştir. Ipekçilik Bir heyet Bursa'da köyleri dolaşıyor Bursa 14 (Hususî) Ticaret Odası, ipekçiliğin inkişafı için çok çalışıyor. Bu cümleden olarak böcek tutanlarla temas etmek ve koza rekoltesini çoğaltmak için propaganda yapmak üzere Vekâletin ipekçilik mütehassısı ve enstitü müdürü Tahir, Ticaret Odası başkâtibi Nasih, ve koza borsası komiseri Mümtaz Şükrü Beylerden mürekkep bir heyet Bursa köylerini dolaşmağa başlamştır. Heyet bir hafta zarfında 18 köy gezmiş ve müstahsillerle doğ rudan doğruya temasta bulunmuştur. Bu heyete riyaset eden müte hassıs Tahir Bey; köylüye fennî koza yetiştirme usullerini bizzat talim etmektedir. Musa Z?Mrin hilâfına olarak benim bu hissiyatım tamamen saf değildi. K.ocamın Odil hakkındaki muhabbe tini kabul ediyorsam, hatta bunun devamını istiyorsam... Şayet Odil'in kusurlarını, hatta deliliklerini unutmak emelinde idisem... Bunlar, o ölünün beni muhtemel diri rakiplere karşı himaye ettiğine kanaat beslemekte olmamdan ileri geliyordu. Bu ifadem de sakat, hatta burada kendi mi daha karanlık ve olduğumdan ziyade hesabî gösteriyorum. öyle değil. Hakikat, ben 'tendimi değil, kocama olan aşkımı düşünüyordum. Kocamı o kadar seviyordum ki, onun daha büyük ve herkesten daha kemalli olmasını istiyordum. Odil mademki bu âlemden göçmüş, ölüm kendisini insanlarm nakiseler muhitinden çekmiş, çıkarmıştı, artık hemen hemen ilâhî bir mevcut ad dolunabilirdi; kacamın ona sadakatle merbutiyeti de kendisine, benim nazarımda o büyüklüğü ve o kemali veriyordu. Halbuki şimdi dönüp her gün gördüğüm, tenkit ve mahkum Avrupa trenleri İşletme tarifesi bugünden Avrupa'da kadın polisler itibaren tebdil edildi Bugünden itibaren Şark De miryolları işletme tarifesi değiştirilecektir. Badema ekspres treni saat on ikide Sirkeci'ye geleck ve akşam saat 17,35 te hareket edecektir. Posta kaiarları 10,05 te muvasalat edecek ve buradan 19,40 ta hareket edecektir. Muhtelit tren de sekizde kalka» cak, 18,35 te geîecektir. Banliyö hattı tarifesi de tebdil edilmiş ve haftada iki gece 1,20 de bir tren ilâve edilmiştir. ettiğim; benim gibi etten, kemikten, kandan ibaret bir Madara Villis'nin esaretini kabul eder görünce ızhrap çekmemem nasıl kabil o!urd". ? Bir madam ki onu her gün görcbiliyo rum; her gün tenkit ve mahkum ediyorum; o da tıpkı benim gibi et ten, kemikten, kandan ibaret bir vücut; bir vücut ki, kendisini tanıyan her kadın bana her gün günahlarını anlata anlata bitiremiyor; bir vü cut ki güzelliğini ve şöyle böyle zekâsını kabul edeyim, fakat ilâhî ve fevkalbeşer olduğunu kimseler kabul edemez... Cenevre'de Cemiyeti Akvam ta rafından kadın ve çocuk ticaretine mâni olmak için teşekkül eden ko mite fuhşun önüne geçmek için ittihazı lâzım gelen tedabiri müzakere ettiği esnada elyevm Avrupa'nın muhtelif memleketlerinde bin kadar kadın polis mevcut olduğt anlaşılmıştır. Bu polislerden 159 u Almaıy ya'da, 150 si İngiltere'de, 7 si Danimarka'da, 583 ü Müttehidei Ame rika'da, 33 ü Holanda'da, 57 si Lehisîan'da ve dördü tsviçre'dedir. Kadın polisler bilhassa muaveneti içtimaiye hususatile kadın ve çocukların himayesi isile meşgul olmak tadırlar. İki katil yakalandı Çangırı'da anası Fatma Hanımı öldürdükten sonra İstanbul'a kaçan ve uzun müddettenberi burada saklanmağa muvaffak olan tsmail Osman isminde biri polis tarafından Büyükdere'de bir inşar.t yeriıMf çalışırken yakalanmıştır. Osman, polislerin kendisini yakalıyacaklarını hissedince tabancasım çekerek memurların üzerine ateş etmek istemiş ise de buna meydan veri!m°miştir. Osman adliyeye sevkedilmiştir. Hakkındaki tahkikat bittikten son ra Çangırı'ya gönderilecektir. Zabıta bundan başka Malatya'da karısını öldürdükten sonra buraya kaçan Kürt Ali'yi Küçükpazar'da yakalamıştır. Bu katil de Malatya'ya gönderilecektir. Felhi ve Fatin Beyler Ankara 14 Mefsuh S. Fırka Lideri Fethi Beyle Bursa Valisi Fatin B. arasındaki dava tahkikatı ikmal edilerek Şurayi Devlete veril • miştir. Şurayi Devlet Fatin B. hakkında lüzum veya men'i muhakeme kararı verecektir. İhtira beraati lâyihast Ankara 14 (Telefonla) Heyeti Vekilede tetkik edilen ihtira beratı lâyihasının muaddel şekline göre Türkiye'de ilk def a olarak tevzi edilen ihtira beratlarının mebdei ilk taksitin tediyesini müteakip başlar ve müddeti azamî on bes senedir. güzeştini natık eahifeleri tevdi ettiği zaman onun gidişinin hakikî sebeplerini görmüş ve koca^un biricik aşkı hatırasına devamlı hürmetini daha ziyade sevmiştim. O beni onun timsali yerine koyup ben de onun onu sevmesine hayran oluyordum. O güzellik.. O zarafet.. O tabiilik, revnaktan, şiirden örülmüş o zekâ.. Evet, onu evvelâ kıskandıktan sonra, şimdi ben de seviyordum. Bana göre yalnız «o», kocamın bana tarif ettiği evsafta tasavvur ve kabul ettiğim «o»... Yalnız «o» kocanıa lâyık bir kadın olabilirdi; benım anladığım evsaftaki kocama! Ve belki onu öyle olarak anlıyan, kabul eden yalnız ben bulunduğum kocama, lâyık bir kadın!.. Bu derece asil bir zehap ve akideye feda olmağa hazırdım. Odil'in huzurunda kendimi mağlup olmuş biliyor, mağlup olmuş olmak istiyor, ve huşu ile iğiliyor dum. Böyle bir huşudan bir îMiraz ve tebaüt değil.. Gizli bir hazzü memnuniyet, puşide bir gurur du yuyordum... Takdirname alan bir memur Ankara 14 Konya asari atika müzesi müdürü Yusuf Beye Maarif Vekâleti tarafından bir takdirname gönderilmiştir. Cumhuriyet'in tefrikası: 91 Yazan: Andre Moruva IKLI Ben bir kadın sıfatile ba kadının Makyavel'e münasebeti ultra violet şuaatı nazariyatına olduğu kadar uzalc ve onunla ruhî, fikrî her türlü münasebetten ari bulunduğunu, ve iş te bir erkeği celbetmek olunca bunlara yanaşmaktan ve bahsi böyl* meydana uluorta atmaktan çekin miyeceğini biliyor, görüyordum. Kendisini tanıdığım zaman ma dam cenapları parlak renkleri seviyor ve bu renkler de kendisine yakışıyordu; bir kaç aydanberi kendisini hemen daima, akşam tuvale tinde beyazlar giyinmiş görüyor • dum. Bu renk kocamın zevklerin den biri olup ona da merbumeden İntikal etmişti. Kocam bana merhumenin o muşaşa beyaz tuvaletlerin Terceme eden: Haydar Rifat den ne kadar sık bahsetmişti. Zavalh güzel minik kızın kocamda ve ondan geçerek başka başka kadınlarda yaşamakta devam etmesi ve belki esası bilmiyerek herbirimi zin bu fena bulmuş güzelliği uyandırmağa, ona hayat vermeğe çalış mamız garip ve hüzün verici bir şeydi... Garip ve hüzün verici, fakat benim için bilhassa hüzün verici bir şey; bu da yalnız kıskançlık ıztı rapları içinde kıvranmakta oldu ğumdan değil, belki kocamı merhumenin hatırasına da sadakatsız görmekten ileri geliyordu. Onu tanıdığım zaman seciyesinin en güzel hatIarından biri olarak kendi?înde en beğendiğim meziyet o sadakati idi. Daha sonra bana merhume ile ser LER XIV Filip bana bir çok kereler derdi ki: « Madam Villie sizinle daha samimî olmak için ciddı surette çok çalıştı. Siz kaçmdınız se kaçınıyorsunuz. Sizde bir husumet, bir ga rabet duyuyor.» Hakikat madam cenapları İsvîçre'y e seyahatimizdenberi bana sıksık telefon ve bazen beraber gez memizi teklif etmişti. Ben kendisile beraber çıkmağı her seferinde reddetmiştim. Onu seyrek görmeği şe refimle daha mütenasip addetmiş tim. Bununla beraber Filip'e bir cemile olmak ve hüsnü niyetimi isbat etmek üzere bir kere onun evine gitmeği vadettim. Bana « Filip tstil » inde görü nen bir küçük salona kabul olundum. Burası pek az mobilyalı, hemen hemen çıplak idi. Bundan bir eza duydum. Kadın, neş'eli bir eda ile bîr divanın üstüne uzandı ve derakap bana mahremane sözler söylemeğe başladı. Dikkat ettim, tzabel diye hitap ediyordu; ben henüs Madam ile aziz dost tabirlerinden hangisini kullanacağımda mütehayyir bulunuyordum. Onu dinlerken ak • lımdan şunlar geçiyordu: Gariptir, Filip teklifsizlikten, yüzgöz olmaktan nefret eder. Hal buki bu kadında hiç bir kayıt yok. Nelerden bahsetmiyor. Bu hal kocama nasıl oluyor da batmıyor? İşvebazlık gözlerinin içine kadar gir miş, bahtiyar görünüyor. Aeaba 3yle midir? MahajU mtr