Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
5 Nisan 2017 Çarşamba Akademi 11 >>nidalarıyla, kurulu düzeni gözü kapalı savunanlardan çevremizde, o kadar çok var ki. İktidar partisinin bir mitingine katılarak kendinden geçmiş halde sevgili liderlerine tezahürat yapan yanımdaki kadın grubunu izledim. Hayranlıktan çılgına dönmüş halde çığlık attıkları bir anda “Pardon, ben duyamadım. Ne söyledi acaba?” diye soracak oldum ve hiçbirinin ne söylendiği hakkında en ufak bir fikri olmadığını gördüm. Bu arada 22 Mart 2017 tarihi itibarıyla Türkiye cezaevlerinde 156 gazeteci arasından birçoğunun neden tutuklu ve hükümlü oldukları konusunda bir fikri olan var mı? Peki, bu konuyu sorgulayanların sayısı kaçı bulur acaba? Bu sayının yüksek olma ihtimali zayıftır. Zira Kohlberg araştırmalarında, yetişkin bireylerin büyük bir çoğunluğunun, 3. ve 4. basamakta takılıp kaldıklarını, yerleşik kuralları ve mevcut düzeni körü körüne koruyucu, görev odaklı ahlak anlayışıyla davrandıklarını ortaya koymuştur. lGelenek ötesi düzey değerleri ahlakı: Özerklik dönemi 5. evre: Sosyal sözleşme eğilimi Ergenlikte ulaşılması bek lenen bu ahlak evresinde, yasalara, toplumsal anlaşma ürünü olduğu için uymak gerektiği düşünülür, akılcı bir yaklaşımla saygı duyulur. Bir önceki aşamadan farklı olarak, toplumsal ve yasal düzenlemelerin değişebileceğine inanılır. Yasalar çoğunluğun onayıyla, toplum yararına oluşturulmalıdır. Yani, “devleti vatandaşından korumak için değil, devlet gücü karşısında vatandaşı korumak için” yapılmalıdır ve toplum yararına uygun olmayanları, demokratik yollarla değiştirilmelidir. Ne yazık ki, benim ülkemde yasal düzenlemelerin çoğu, vatandaşın karşısında devleti daha güçlü kılmak için düşünülmüş gibi durmaktadır ve mevcut durumda, devletin vatandaşı üzerinde sınırsız güç kullanabildiği olağanüstü hal koşullarında, vatandaşa “partili cumhurbaşkanlığı” sistemi kabul ettirilmeye çalışılmaktadır. Ahlak gelişiminin beşinci evresinde, kişi, toplumun üstünde bir bakış açısına sahiptir, otoriteden bağımsız olarak izlemek istediği ahlak ilkelerini seçer ve kendine özgü değerler sistemini örgütler. Bu ahlak gelişim düzeyine, yetişkinlerin ancak yüzde 25’i ulaşmaktadır.8 Ülkemizi yöneten politikacıların ise bu yüzde 25’lik grup içinde yer almadıkları 6çok açıktır. . evre: Evrensel ahlak ilkeleri eğilimi Bu en yüksek ahlak evresinde yasalar, evrensel ilkelere uygun olduğu için desteklenir, aykırı durumlarda yasalara karşı çıkmaktan kaçınılmaz. Her koşul ve planda “insan” ön plandadır. “Tüm insanlar eşittir” ilkesi ve insan hakları ile evrensel değerler temel ölçüttür. Ki Jeremy Bentham (1748–1832) İngiliz felsefeci, hukukçu ve toplumsal reformcu. Modern faydacılığın kurucusu olarak anılır. Doğru ile yanlışın ölçüsü en büyük sayıda insanın en büyük mutluluğudur ilkesini felsefesinin temel önermesi olarak tanımlar. şi, doğru ve yanlışı, sosyal düzenin yasa ve kurallarıyla değil, hak, adalet, özgürlük kavramları ve evrensel değerler çerçevesinde geliştirdiği ahlak ilkeleriyle tanımlar. Altıncı evre, çok az sayıdaki yazar, düşünür ve filozofların ulaşabildiği bir düzeydir. Kohlberg kuramında yaptığı yeni düzenlemede, bu düzeyi, gelişim aşamalarından çıkarmıştır. Özetle, Kohlberg’e göre ahlak gelişimi bu hiyerarşik yapı içinde oluşmaktadır. Çocuklar bilişsel yönden geliştikçe, ahlaki gelişim evreleri de belirli bir sıra izler. Kohlberg, ahlak gelişim düzey ve evrelerini, yaş dönemlerine göre ayırt etmiş olsa da verdiğimiz örneklerde görüldüğü gibi, kişi ilerlemiş yaşına rağmen, korkubiat (1. evre) veya çıkar (2. evre) ahlakı gibi en düşük ahlak düzeylerinde davranabilmektedir. İnsanların büyük çoğunluğu, üçüncü ve dördüncü evrede takılı kalmaktadır. Son iki evre (5 ve 6) ise yaşı ne olursa olsun çoğu insanda görülememektedir. Her birey, sosyal ve kültürel çevresine bağımlı olarak, kendi koşulları içinde ahlak gelişimini sürdürür. Hayatın ilk yıllarında başlayan ve yaşamı boyunca devam eden, zihin yapılarının gelişim süreci içinde, doğru–yanlış hakkında kavramlar, değerler tutumlar edinme, akıl yürütme ve muhakeme yapma gücü geliştirilir. Piaget olgun ahlaklılık için toplumsal normların eleştirel/akılcı müzakere ile içselleştirilmesi gereğine dikkat çeker.9 Kişi, emir, yasak, talep, ödül beklentisi veya ceza korkusu gibi herhangi bir dışsal zorlama etkisi altında değil; evrensel hukuk yasalarına uygun alternatifler ile kendi aklının ve iç hesaplaşmalarının süzgecinden geçirerek, otonom karar verebilmelidir. Adalet duyarlılığına ve karar gücüne sahip olabilmek, karşıdakinin perspektifinden bakabilmek ve kendi ihtiyaç ve çıkarlarından vazgeçebilmek, olgun ahlakın koşuludur. Olgun ahlak, birbiriyle çatışan değerlerin bulunduğu bir ikilem durumunda, bütün taleplerin perspektiflerini dikkate almak, her bir perspektiften bakıldığında da en adil görünen çözümü bulmakla ilgilidir. Şimdi sizi, aşağıdaki soru üzerinde, olgun ahlak düzeyiniz üzerinde düşünmeye davet ediyorum: İstanbul çevresinde yeşil kalan son alanlardan biri olan Kuzey Ormanları’nın havalimanı ve otobanlarla kuşatılarak yok oluşuna dur kampanyasına10 katılma/katılmama gerekçeniz hangisi? l Bir yaptırımı yok diye katılmadım. (1. Evre) l Bana ne, orda oturan akrabam mı var? (2. Evre) l Bunu öneren arkadaşı sevdiğim için onun sözüne uydum. (3. Evre) l Güçlü Türkiye için ağaçlar feda olsun. (4. Evre) l Dünya ve insanlığın geleceğini korumak için katıldım. (5 6. Evreler) Eğer yanıtınızı son seçenek dışındakilerden birini işaretleyerek verdi iseniz, yine de üzülmeyin. Zira Herbert Spencer (18201903), bir toplumda, “herkes ahlaklı olmayınca, hiç kimse tümüyle ahlaklı olamaz” diyerek bizi kurtarıyor. Yüksek ahlak, akılcı/eleştirel düşünebilen, sorumluluk üstlenebilen, özgür karar verebilen, otonom bireylerin çoğunlukta olduğu, birey haklarını ve özgürlüğünü garanti altına alan bir hukuk sistemi ve demokratik dayanışma ve uzlaşma ortamında gelişir.11 “En büyük sayıda insanın, en büyük mutluluğu”nu (Jeremy Bentham) amaçlayan olgun ahlakı, hukuku ve demokrasiyi büyütmek umuduyla bitirelim. n 1 J. Piaget, The Moral Judgment of the Child (New York: Free Press, 1965); L. Kohlberg, “Moral Stages and Moralization: The Cognitive Developmental Approach”, Moral Development and Behaviour: Theory, Research and Social Issues içinde, der. T. Lickonal (New York: Holt, Rinehart & Winston, 1976), 3347. 2 N. Çiftçi, “Kohlberg’in Bilişsel Ahlak Gelişimi Teorisi”, Değerler Eğitimi Dergisi 1:1 (2003), 4377. 3 Kohlberg, “Moral Stages and Moralization: The Cognitive Developmental Approach”. 4 “Anayasa Oylamasında ‘Açık Oy’ Tartışması”, Sabah, 11 Ocak 2017, http://www.sabah.com.tr/gundem//01/11/anayasaoylamasindaacikoytartismasi, erişim tarihi 27 Mart 2017. 5 “Erdoğan’dan kaymakamlara: Vatandaşa kamyonetle bizzat gidip kömür dağıtın”, T24, 10 Ocak 2017, http://t24.com.tr/video/erdogandankaymakamlaravatandasakamyonetlebizzatgidipkomurdagitin,4847, erişim tarihi 27 Mart 2017. 6 “Yurtdışında propaganda yasağı kaldırılsın”, Hürriyet, 12 Mart 2017, http://www.hurriyet.com.tr/yurtdisindapropagandayasagikaldirilsin40393039, erişim tarihi 27 Mart 2017. 7 “Burası Türkiye, Yok Öyle!..”, Milli Gazete, 5 Mart 2006, http://www.milligazete.com.tr/burasiturkiyeyokoyle/88160, erişim tarihi 27 Mart 2017. 8 Çiftçi, “Kohlberg’in Bilişsel Ahlak Gelişimi Teorisi”. 9 Piaget, The Moral Judgment of the Child. 10 http://www.kuzeyormanlari.org. 11 Çiftçi, “Kohlberg’in Bilişsel Ahlak Gelişimi Teorisi”.